28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK2002CUMA**** CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 TURKIYE staıbul =dtne -<ocaelı ^arakkale zrnr "s^ansa Aydn DenzU S S sB B B S 2 3 3 9 6 7 3 S 3 Sinop PB 4 Adana P3 10 Samsun K 0 Mersin P3 11 Trabzon Gıresun _K 4 Diyarbakır K K 3 Sanlıurfa P3 Ankara -5 Mardın K Eskişehir S -3 Sıırt K Konya S -6 Hakkâri Sıvas -7 Van Zonguldak PB 3 Antalya B 10 Kars Drta Karadenız kıyılan, 3o§u Karadenız, Doğu Araddu'nun doğusu ıle Guneydoğu Anadokj'nun doğusukaryağışlı, diğer yefief parçalı az bulutlu geçecek. Marmara. Iç Ege ıle Iç Anadolu'da sa- oah saatlennde yef yer ioğun olmak uzere sis gorülecek. Hava scakiığı iiırdun batı kesımlemde artacak.dığer yerlerde değışmeyecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB Y PB PB PB PB -8 -2 -1 9 2 4 3 -1 Berlin PB -1 Moskova K 1 Budapeşte PB -8 Aşkabat B 4 Madrid PB 7 Astana PB-13 Viyana PB 2 Taşkent Y 12 Belgrad PB 2 Bakû K 2 Sofya PB 2 Bişkek K -3 Roma PB 13 Tiflis B -12 Atina PB 10 Kahıre Y 14 Münih PB -2 Zürih B 1 Şam Taşkent 'Tatiran *:« Parçalı bulutiu BulutİL ^ Çok bulutlu Yagmuriu WJA» Kartı Sulu kar ı Gok gurultulu O U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK • Eaştarafı 1. Sayfada Di hükümeti tehdit eden görüşler bildirdi. Geç vakitler Ecevit'in sık sık dile getirdiği hü- kümete özgü "uzlaşma kültürü" harekete geçtı \/e.. tehditler, tartışmalardan sonra, bankaları kurtarma yasasında kimi değışikliklerle uzlaşma- ya vanldı. Bay Derviş, oyunu tam zamanında sahneye koydu. Liderlertoplantısında dediğim dedik, çaldığım düdük hesabı dayattığı gibi sonuç almak içın ga- zetetemsilcileriyle 16.30'da görüşmeye gitti. Medyaya ekonomi alanında tek seçici olduğu- nun altını çizen ifadeler kullandı. Herhalde Ban- ker dergisinde dünyanın en iyi ekonomistı oldu- guna değinen yazıyı okumuş olmalı ki "benden büyük yok" demeye gelen söylemlerden sonra tekrar Başbakanlık'a koştu. "Birmutfakta 15aşçı olmaz-Planım beğenilmi- yorsa yapanı getinrsiniz" demek, liderler toplan- tısından çıkarak (başta tam destekçisi) "Hazine Müsteşan Öztrak ve ekibimle giderim" demeye gelen irdelemelerde bulunmak ne demek? Bay Derviş; tehdit içerikli taktiğini Ecevit'in VVashington gezisine üç-beş gün kala kullandı. Hükümetin tam bu sırada başka bir bakanla IMF'nin iyi ilişkiler kuramayacağını önceden dü- şündü ve sonra bu oyunu cafcaflı biçimde tez- gâha koydu. Olayı bir başka biçimde niteleyenlere, Bay Der- viş'in koalısyonu parmağının ucunda oynattığını söyleyenlere de rastlanıyor. Ne var ki; hükümetin, bağımsız, ama IMF'ye doğrudan bağlantılı bir bakana boyun eğdiğinin kanıtıdır son olay. Toplantıyı yanda bırakarak basına hükümeti ağır ifadelerie suçlayan Bay Derviş'e hükümetten, hele Başbakan'dan yanıt gelmemesi skandalın bir başka yüzü. Olay, hükümetin IMF korkusuyla ekonominin kritik günlerinde artık konumunu aşan bakana şapka çıkarmak zorunda kaldığını resmediyor. Bay Derviş, sadece (basına göre MHP'yi kas- tediyor) hükümetteki kimi karşı çıkışları suçla- makla yetinmiyor; örneğin devletin bankalara 3 yıl geri ödemesiz kaynak aktarması gibi öneriler- den de yakınıyor. Bir zamanlar kartaldı Ne var bunda? Tartışılır, anlatırsın olanaksızlı- ğını, olur biter. Hayır! Bay Derviş, öne sürdüğü "plan "ın itiraz- sız, olduğu gibi kabul edilmesini; yoksa... başka plan yapanın işbaşına getirilmesi gibi; Başba- kan'ın VVashington'da IMF ile görüşme arifesin- de, ıstifasını kabul edemeyeceği bir ortamda, ayağı üzengideyken gürültü uyandıran bir olay yaratıyor. Sonra ne oluyor? Liderierte ikinci seans toplan- tıda sadece Devlet Bahçeli'nin -basına yansıyan bilgiler doğruysa- "Saym Derviş, hükümet böyle yönetilmez" sözünü sineye çekiyor. Başbakan ise her zaman olduğu gibi "uyumlu dediği hükümetten" yine "uzlaşma " çıkmasından memnun olmalı ki "kendi kaynaklannı arttırdığı oranda, dara düşen bankalara devletin katkı sağ- layacağını" açıklıyor. Toplantılar arasında TOBB Başkanı ile görüşe- rek "reel kesimin isteklerinin yeniyasaya alınaca- ğını" bildiren Ecevit; son açıklamasında (TOBB, Türk-lş, DİSK, ATO, Hak-lş'le yaptığı toplantılar- da Bay Derviş'in karşı çıktığı) çiftçiye, esnafa ve KOBl'lere yeni kaynaklardan kredi verilmesinin yasada güvenceye alınacağını söylüyor. Günümüzün Ecevit'i Bay Derviş'in çıkışlannı, VVashington'da kritik görüşmeler yapacağı gün- ler arifesinde büyük özveri göstererek sindiriyor. Oysa, zaman tünelındeki Ecevit, böylesi siya- sal nezaketten yoksun küstahlığı değil görmez- likten gelmek, anında yanıt verir... Reste rest çekerek "ya o ya ben" de demez- di... "O" derdi ve işi bitirirdi. Ne çare; bugün hükümete egemen olan, çare- sizlik! Yargıdan destek kararı cıktı Personelin yeri değişmeyecek BANU SALMAN ANKARA - Kamu bankalannda yeniden yapılandınna sürecin- de sözleşmeli statüye geçişi zorlamak için kı- zağa alınma, uzak yer- lere sürme gibi pek çok baskıyla karşı karşıya kalan personele yargı- dan destek karan çıktı. Ankara 4. Idare Mahkemesi'nin 11 Arahk 2001 tarihli yü- riitmeyi durdurma ka- rannda, 4603 sayılı ka- mu bankalarının özel- leştirilmesine ilişkin yasanın "Bu kadro ve pozisyonlar, emekli- lik, isrifa, ölüm vesair nedenlerle boşaldık- lan tarihte hiçbir işle- me gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır" hükmü anımsatıldı. ÎCararda, Ali Ibra- him Toptepe'nin "özelleştirmeye ha- zırlık çerçevesinde teknolojik yenilikle- rin uygulanması, pi- yasa gerekleri çerçe- vesinde bankamn atı- üm yapabilmesi için yeni yönetim kurulu oluşturulmasında da- vacının hizmetinden müşavir olarak ya- rarlanmamn uygun bulunduğu ileri sürü- lerek" genel müdür yardımcılığından ahn- dığı belirtüdi. Yeniden yapılandır- ma gerekçesiyle görev- den alınmaya kararda şöyle karşı çıkıldı: "Genel müdür yar- dımcılığı kadrosu ip- tal edilmediği halde bu görevde iken her- hangi bir şekilde da- vacının başarısız ol- duğu, görevinin ge- reklerini yerine geti- remediği yolunda bir tespit yapılmaksızın salt davacının hizme- tinden müşavir ola- rak yararlanmanın uygun olduğundan bahisle tesis olunan işlemde hukuka, ka- mu yararı ve hizmet gereklerine uyarbk bulunmamaktadır." Cumhurbaskanı Ahmet Necdet sezer: Yönetim yapısı çağdaşlaşmalı Baykal yolsuzlukla mücadele istedi Araba devrilmeden önce uyarmıştık ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) - Cumhurbaskanı Ahmet Necdet Sezer, yö- netim yapısının çağdaşlaştı- nlması ve devletin tüm ka- demelerinin daha iyi işle- mesini sağlamak amacıyla kapsamlı düzenlemeler ya- pılmasının zamanının gel- diğini bildirdi. Sezer, yöne- ticılerden "yolsuzluklara karşı kararlılıkla savaş- malannı" istedi. Türk ldareciler Derne- ği'nce düzenlenen "Idare- ciler Günü" kutlama töre- ni dün îçişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda ger- çekleştirildi. Sezer törende, Türki- ye'nin demokrasi, hukuk devleti ve ınsan hakları alanlannda evrensel ölçüt- lere ulaşabilmesı için tüm kurum ve kuruluşlar ile top- lumun tüm kesimlerine önemli sorumluluklar düş- tüğünü söyledi. tstanbnl Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin kriz- den borç ödeyerek değil, büyüyerek çıkabileceğini belirterek "Bu yolsuzluk- lara nıüsaade edilirse bu krizle karşı karşıya kalı- nır" dedi. Yapısal değişim konusun- daTürkiye'yi yıllardıruyar- dıklannı, "araba devril- meden önce yol gösterdik- lerini" belirten Baykal, "Minareden devrilmiş bi- ri olarak söylüyorum. Yfizde 10 seçim barajı in- mesin. Altında kalan, kal- sın" diye konuştu. îstanbul Ticaret Odası'nı ziyaret ederek ÎTO Meclis Grubu'na yaklaşık 2.5 saat boyunca politikalannı anla- tan Baykal, yaşanılan knzin anlık değil, 1980'lerin ba- şından bu yana izlenen po- litikalann sonucu olarak meydana geldiğini söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda Endüstri Bölgeleri YasaTasansı kabul edildi Yaürımcıya sonsıız teşvikANKARA / tSTANBUL (Cumhuriyet) - Yabancı yatı- nmcılann önündeki bürokratik engellerin kaldmlması gerekçe- siyle hazırlanan Endüstri Bölge- leri Yasa Tasansı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasa- laşh. Yatınmcılann 10 trilyon li- ralık yatınm yapması ve en az 100 işçi çalıştırması koşulu kal- dınlarak, teşvik önlemlerinin uygulanmasında Bakanlar Ku- rulu yetkili kılındı. Çevresel Et- ki Değerlendirme (ÇED) Rapo- ru alan yatınmcılara başka bir işleme gerek kalmaksızın yatı- nra yapma izni verilirken bu ko- nuda bir komisyon kurulması öngörüldü. Yasayla, thale Ka- nunu, Imar Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Ka- nunu, Çevre Kanunu, Köy Hiz- metleri Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkuıda Kanun, Belediye Kanunu'nun 15/2. maddesinin 13. bendi, te- kelleşmeyi önleyen 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Ka- nunu hükümleri, fiilen uygula- namaz hale geldi. Anayasarun 17 ve 56. madde- lerine aykın olduğundan siyanür yöntemiyle altın madeni işletil- mesine izin verilmesi işlemi mahkeme tarafından iptal edilen Bergama Ovacık Altın Madeni ve buna benzer mahkeme karar- lan geçersiz sayılacak. Harcamalarda Muhasebe-i Umumiye Kanunu, Sayıştay Ka- nunu ve Devlet thale Kanunu hükümleri uygulanmayacak. Yasaya göre, endüstri bölge- leri kurulacak alanlan belirle- mek üzere Başbakanlık Müste- şan *mn başkanlığında ilgili ba- kanlıklar ile TOBB temsilcisi- nin yer aldığı Endüstri Bölgele- ri Koordinasyon Kurulu oluştu- rulacak. Petrol-İş yasayı inceledi Yasayı inceleyen Petrol-lş Sendikası, alanlan belirlemek ÇtTÎCÎ, 11 SORUŞTURMA DOSYASINA 3 SAVCIGÖREVLENDÎRDÎ Çete dosyalanna özel birim tstanbul Haber Servisi - ts- tanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, "DGM'lerin Kuruluş veYargdama Usulle- ri" hakkındaki kanunda yapı- lan değişiklik sonucu "görev- sizlik" karan verilerek gönde- rilen soruşturma dosyalanna, daha önce DGM'lerde görev yapan 3 savcıdan oluşan biri- min bakacağını söyledi. Adalet Sarayı'nda basm mensuplannuı sorulannı yanıt- layan Çitici, DGM Yasası'nda yapılan değişiklik sonrasuıda, ıstanbul DGM'lerinden 11 so- ruşturma dosyasuun gönderil- diğini söyledi. Çitici, ayn bir uzmanlık dalı gibi değerlendir- dikleri bu soruşturmalan sür- dürmek için, daha önce DGM'lerde görev yapan 3 sav- cıdan bir birim oluşturduklan- nı belirtti. Özel birimde, daha önce DGM'lerde görev yapan cumhuriyet savcüan Erol Ca- nözkan, Rasim Işıkaltın ve Hüseyin Yıldız'ın görev yapa- cağı öğrenıldi. Mahkemeler belirlendi îstanbul DGM'den "görev- sizlik" karanyla Istanbul Cum- huriyet Başsavcıhğı'na gönde- rilen dava dosyalanna hangi mahkemelerin bakacaklan, tev- zi işlemiyle belirlendi. Ali Av- ni Balkaner'in de aralannda bulunduğu 30 sanıklı "Yurt- bank" davasınuı görühnesine îstanbul 2. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde devam edilecek. Swissotel'i işgal ederek içeri- deki müşterileri yaklaşık 12 sa- at süreyle rehin tutan Muham- med Emin Tokcan ile diğer 12 sanık, Istanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak. Eski Istanbul Mali Şube Müdü- rü Salih Güngör ile 3 sanığın yargılandığı davamn görübne- si, Istanbul 3. Ağır Ceza Mah- kemesi'nde sürecek. tstanbul 2 No'lu DGM'de "cûrüm işle- mek için teşekkül oluşrur- mak" ve Sibel Can ile Hakan Ural'ın azmettirmesiyle "hflr- riyeti tahdit" suçunu işledikle- ri gerekçesiyle yargılanan Nu- ri Ergin'ın de aralannda oldu- ğu 10 sanığın yargüanmasına ise tstanbul 4. Ağır Ceza Mah- kemesi'nde devam edilecek. İşkence sıımkkınm sovunan avukatiar 'en uygunu' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Manisa Ceza tnfaz Kurumlan ve Tutu- kevleri tzleme Kurulu'na, Manisalı Gençler Davası'nda yargılanan işken- ceci polisleri savunan avukatlann "en uygun" olduklan için seçildiğini bil- dirdi. DSP tstanbul Milletvekili tsma- U Aydınh'nın soru önergesini yanıtla- yan Türk, ManisaAğır Ceza Mahkeme- si'nde yapılan yargılamada sanıklann vekili olarak görev yapan avukatlann seçilmesine yasal engel bulunmadığını kaydetti. Manisalı Gençler Davası'nda polisleri "suçsuz" görenAğır CezaYar- gıcı Mehmet Yılmaz başkanlığındakı Adli Yargı Adalet Komisyonu, işkence- ci polislerin avukatı Emin Us ile Halit Morahoğlu'nu seçti. Komisyonun, iş- kenceci polislerin avukatını izleme ku- rullanna ahnası tepkilere neden ohnuş- tu. DSP'li Ayduılı, konuyla ilgili olarak BakanTürk'e soru önergesi verdi. Türk verdiği yazılı yanıtta, Manisa Adli Yar- gı Komisyonu'nca, baro başkanlığın- dan, valiükten, belediye başkanlığından yasadaki koşullardan söz edilerek izle- me kurulu üyeliğine aday olabilecekle- rin isimlerinin bildirihnesinin istendiği- ni kaydetti. Türk, "Adli Yargı Kanu- nu'nun aradığı şartlar bakımından araştırma yaptırmış, sonucunda bu şartlar göz önüne alınarak en uygun olduklan kanaatine vanlanlar oybir- liği Ue belirlenerek izleme kurulu oluşturulmuştur" görüşünü savundu. üzere oluşturulan kurulda yer se- çimi, yannmlann niteliği, bilim ve teknoloji alanlannda uzman- lık bilgisine sahip ilgililerin, meslek kuruluşlannın bulunma- dığına dikkat çekti. Çalışma ya- şamıru doğrudan ilgilendiren bu düzenlemenin hiçbir yerinde ça- hşanlann örgütü olan sendikal örgütlerin temsilcilerinin de yer almadığını belirten Petrol-lş'in yasayla ilgili saptamalan şöyle: \/ Yer seçiminde hiçbir suur- lama, kısıtlama getirilmiyor. Ör- neğin kamu malı olan orman ara- zisi ve tanm alanlannnı kullanun dışında tutulması gibi kriterlere yer verihniyor. Yerli ya da yaban- cı sermaye istediği alanı endüst- ri bölgesi olarak seçebilecek. t/ Söz konusu arazilerin temi- ni ve her türlü altyapı giderleri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığf nın bütçesinden, yani emeği ile geçi- nen insanlann vergilerinden kar- şılanacak. • Araziler içinde kalan özel mülkiyet arazilerinin "acilen kamulaştınlması"na izin ve- riliyor. Kamulaştırma ancak "kamu yaran" için yapılabilir. Oysa ya- sannı hiçbir yerinde kamu yara- n kavramnıdan söz edilmiyor. • Teknoloji transferi beklen- tisi söz konusu. Ancak bir sana- yi altyapısının varlığı ve kurum- sallaşmış, sistematik bir kamu politikası ile sağlanabilir. Transferi beklenen teknolojile- rin verimliliği eski, çevresel açı- dan kirli ve riskli kâr oranlan ise yüksek, ancak emek, çevre ve hu- kuk maliyetlerinin düşürülmesi ile sağlanabilecek teknolojiler olacağı açık. Çünkü hiçbir tanım ve kısıtlama söz konusu değil. İki uçak çarpıştı Yurt Haberleri Ser- visi - Eğitim uçuşu için Malatya'daki Erhaç Ha- vaalanı'ndan kalkan Türk Silahlı Kuvvetle- ri'ne ait F-4 tipi 2 savaş uçağı, havada çarpıştık- tan sonra Darende ilçe- sinin Ayvalık beldesine bağlı Şeref köyü yakın- lanna düştü. Paraşütle atlayan 4 pilot yara al- madan kurtuldu. Saat 12.30'da eğitim uçuşu için Erhaç Havva Üssü'nden kalkan Bin- başı Cunıhur Erdeniz, Yüzbaşı Erdinç Başçı- nar, Üsteğmen Murat Pınar ve Üsteğmen Ko- nuralp Durağan yönetı- mindekı iki F-4 tipi savaş uçağı, Sıvas sınınndaki Ayvahk beldesi semala- nnda bilinmeyen bir ne- denle çarpıştı. Uçaklar daha sonra yanarak Şe- refköyü yakınlanna düş- tü. Uçaklann köy üzeri- ne düşmemesi büyük bir faciayı önledi. Çarpış- manın ardından otoma- tik firlatma sisteminin de\Teye girmesiyle dört pilot paraşütle atladı. Genelkunnay Baş- kanlığı'ndan yapılan açıklamada, pilotlann sağhk durumlannın iyi olduğu ve kaza ile ilgili incelemelere başlandığı belirtildı. Aykut Barka yaşam mücadelesi veriyor tstanbul Haber Servisi - îstanbul Teknik Üniversitesi (ÎTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Barka, kaldınldığı Marmara Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Bölümü'nde amelıyat edil- di. Doktorlan Barka'nm hayari tehlikesinin devam ettiğini behrttiler. Prof. Dr. Barka, geçirdiği rahatsızlık so- nucu pazar günü Marmara Tıp Fakültesi'ne kaldınlmıştı. Önceki gün yoğun bakıma alı- nan Barka, boyundan beyne giden damarlar- da tıkanıkhk tespit edildiği için dün saat 09.00'da ameliyata almdı. Barka, yaklaşık 7 saat süren ameliyatın ardından yoğun ba- kım servisine alındı. Barka'yı ameliyat eden ekip adına açıklama yapan MÜ Tıp Fakül- tesi Hastanesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. tlhan Elma- cı, Barka'da yaşam fonksiyonlannın deva- nuna engel olacak şekilde İdinik kötüleşme görüldüğünü ifade ederek bu nedenle beyni rahatlatmaya yönelik cerrahi girişimde bu- lunulduğunu bildirdi. Beyin damar hastalık- lannın neden olduğu ölümlerin tüm ölüm- ler arasında 3'üncü suada yer aldığını kay- deden Elmacı, "Barka'nm hayari tehlike- si devam etmektedir. Olay çok ciddi. Sa- atler içinde tablo değişebilir. Kendisi ha- len uyutuluyor. En az üç gün uyutmayı planhyoruz" diye konuştu. Tuna Huş'un durumu iyiye gidiyor Yaklaşık 10 gün önce beyin damarlannda- ki bir rahatsızlık nedeniyle yine Marmara Tıp Fakültesi'ne kaldınlan TRT'nin dene- yimli spikerlerinden Tuna Huş'un durumu ise iyiye gidiyor. Bir süre önce yoğun bakım- dan çıkan Huş'un hayati tehlikesinin bulun- madığı belirtüdi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada degişen dengeler, Arap dünyası dışındaki Islam ül- kelerine, moda deyimle Türkiye modelini önerme- nin daha çağdaş bir yaklaşım olacağı tezini öne çı- kardı. 1990'larda Orta Asya'da su yüzüne fazla çık- mayan ciddi bir rekabet yaşandı; Orta Asya'da Is- lamın hangi coğrafyada uygulananı etkin olacak? Iran ve Suudi Arabistan bu konuda çok ciddi bir ya- rışa girdiler. Türkiye de kendi kültürel bağları içinde yarıştaki yerini aldı. 2000'li yıllarda Türkiye'nin öne çıkma olasılığının Suudi yönetimini çileden çıkarmaması beklenemez- di. Son yıkımdaki kinde bunun da katkısının oldu- ğu söylenebilır. 2- Türkiye, Arap dünyası için kötü bir örnek. Sü- lalelerin yönetimde olduğu bu ülkelerın yanında bü- tün eksikliklerine karşın seçımle gelen bir yönetimin seçimle gittiği Türkiye, onlar için kabul edilebilir du- rum değil. 3- Bunun sonucu olarak. Türkıye'dekı rejimi de- ğiştirme çabalarının da sonuç vermemesi, sözünü ettiğimiz anlayışı başka arayışlara itmış görünüyor. 28 Şubat 1997'dekı dönüşümün bugün de güncel- liğini koruması, hatta kimilerinin 11 Eylül sonrası atılan adımlar içın 28 Şubat'ın küreselleşmesi yoru- munu yapması, sanırız Arap dünyasının hoşuna git- memiştır. 4- Anadolu'ya Islam, Arap Yarımadası'ndan de- ğil Orta Asya'dan geldi. Orta Asya da Islamı kendi şaman gelenekleriyle birleştirip yeni bir sentez ya- rattı. Bugun halen Buhara, Oş gibi şehirier Orta As- ya'nın Mekkeleri olarak anılır. Islamı bir Arap dini ola- rak yaymayı planlayan Suudi yönetiminin bu anla- yışa ilişkin karşı propagandaları yer yer etkin olsa da başanya ulaşmamış görünüyor. 5- Suudi Arabistan sadece kendi ülkesinde de- ğil, Balkanlar'da da benzer yöntemlere başvuruyor. Balkan camıleri Arap dünyasındakilere, hatta Tür- kiye'dekilere benzemıyor. Ozellikletarihi camiler da- ha güzel mimariye ve iç dekorasyona sahip. Kimi Balkan camilerinin içinde doğa resimlerinin bulun- duğunu görünce kendimi bir an güzel bir sanat ga- lerisinde hissetmiştim. Suuditer restore edelim öne- risiyle milyonlarca dolarakıtırken camilerin bu özel- liklerini de bozup kendi damgalarını vuruyorlar. Arapların Türkiye haritası 6- İkinci bölümde biraz da Arap dünyasının içine girelim. Gerek resmi gerekse özel programlarla git- tiğim Arap ülkelerinin çoğunda yarışın kendi içlerin- de olduğunu yaşayarak gördüm. Sosyal refah mı? Kendilerini öteki Arap ülkeleriyle karşılaştınp en iyisi biziz diyorlar. Demokrasi arayışı mı? Hemen komşu Arap ülkesinin son seçimini anım- satıp onlardan daha demokratik crtduklannı gonül rahatlığıyla söylüyorlar. Arap dünyası yanşı kendi içinde değil de dünya ile yapmayı başarabildiği gün gidişin seyri değişecek. 7-1999 yazında Yemen'e giderken Abu Dabi Ha- vaalanı'nda uçak değiştirdim. Alanın gazete bayi- inden Ortadoğu ve Arap Yanmadası haritasını sa- tın aldım. Haritada Hatay, Suriye topraklannda gö- rünüyordu. Dahası, Guneydoğu Anadolu Bölgemizin üzerin- de de Kürdistan yazılıydı. Suriye ve Iran'da da Kürtler var. Baktım, sözüm ona Kürdistan onların sınırına uzanmıyor. Güzel bir tablo gibi seyretmeyi sevdiğim Türkiye haritasını bu coğrafyada böyle görünce içim titremişti. Salt bu harita bile Arap dünyasının Türkiye'ye bakışını or- taya koyuyordu. 8- Türkiye'yi bir vince takıp başka bir coğrafyaya taşıyamayacağımıza göre, coğrafyanın getirdiği ka- derle baş başayız. Ancak tabii ki bu kadere boyun eğip her şeye evet dıyemeyiz. Son yaşanan olayı yu- karıda aktardıklarımız çerçevesinde değerlendirip dersler çıkarmalıyız. Arap dünyasına bir blok olarak da bakmamalıyız... Suudi yönetimini düşman ılan etmenin de yararı yok... örneğin, dınimızin gereklerini Arapça yerine kendi Türkçemizle yerine getiremez miyiz? ankcum@ttnet.net.tr Sohbet için iyi hal şarü B Baştarafı 1. Sayfada "Belirtilen esaslara uygun olarak sözü edilen etkinliklerden en az birine katılan hükümlü ve tutuklu- lardan isteyenlerin, seçici komisyonca tes- pit edilerek 10 kişiyi aşmayacak gruplar halinde idarenin gö- zetiminde ve idarece belirlenecek açık gö- rüş alanlannda veya diğer ortak yerierde, haftada toplam 5 sa- ati aşmayacak şekilde sohbet amacıyla bir araya getiriİmeleri uygun görülmekte- dir. Toplam 5 saatlik sürenin hafta içinde- ki düzenlemesi, açık görüş, avukat ve ziya- retçi görüşlerini ak- satmayacak şekilde idarece yapılacaktır." Ankara Barosu Baş- kanı Sadık Erdoğan, bakanhğın önerisiyle bir adım atıldığını be- lirterek "Bakanlık 'kesinlikle olmaz' fik- rinden vazgeçmiş. Ye- ni bir öneri üretmesi, çözüm umudunu art- tırıyor. Saym Ba- kan'ın önerisiyle yeni bir ufuk açıldı" dedi. Erdoğan, "Hiçbir şe- kilde geri adım atma- yacağını söyleyen ba- kan ve bakanlık, bu öneriyle bir adım da- ha atinış oldu. Ölüm oruçlannın bir an ön- ce sonuçlandınlması herkesçe bekleniyor" diye konuştu. Istanbul Barosu Baş- kanı Yücel Sayman ise Türk'ün barolann "üç kapı, üç kilit" önerisini basmdan öğ- renmesiyle ilgili eleş- ririsine katılmadıklan- nı, bakanlığı ziyaret et- tiklerinde "çözüm ola- bileceğini umduklan- nı" söylediklerini kay- detti. Arabuluculuk yapmadıklan için öne- riyi Adalet Bakanı'na götürmelerinin söz ko- nusu olmadığını vur- gulayan Sayman, ba- ğımsız olarak ürettik- leri öneriyi kamuoyu ile paylaştıklanna işa- ret etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle