18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLUL 2001 PAZAF 8 HABERLEREV DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada bakanlardan Hasan Saka 'nın ünlü sözünü kul- lanmanız, beni ve sanınm bu yönde gerçeği bi- lenleri üzmüştür... ... önce Hasan Saka'ya ilişkin olaraksöylenen ve sizin de yazınızda geçen 'Çekildim, 110 kilo- yum' sözünde 'çekildim' bölümü doğrudur, ge- risi doğnı değildir. Her ünlü yazarbu konuda ge- lişigüzel bir sayı kullandığından gerçeği araştır- mak bana düştü... ... Hasan Saka'nın o ünlü tel-yazısında söyle- diğikilo, 85 kilo 125 gramdır... Bütün çözümlemelerden çıkan sonuca göre' Hasan Saka 'yı en çok kilolu siz göstenmiş oluyor- sunuz... Türkiye'nin sürekliyoğun soaınlaria boğuştu- ğu birortamda bunun ne önemi var, diye düşü- nülebilir. Ama öyle değil. Çünkü bilgi yanlışı her zaman düzeltilmelidir..." Doğru söze ne denilebilir? Rahmi Kumaş'ı Ha- san Saka'nın kilosuyla ilgili titizliğinden ötürü kut- luyor ve açıklamalanna içtenlikle teşekkür ediyo- ıum. Ne var ki; kimi yerde eleştirinin dozunu ayaria- mak için insanın çuvaldızı önce kendine, iğneyi sonra bir başkasına batırmayı öngören atasözü- nü anımsamak gerekiyor. Saka'nın kilosuyla ilgili dersimi aldığım satırla- n okurken Rahmi Kumaş'ın bir cümlesi gözüme çarptı: O yazıma bir eleştiri daha yöneltirken Rahmi Kumaş; -aklımın ucundan geçmeyen bir betim- leme yaparak- Hasan Saka'yı "pişkin" bir siyaset adamı gibi göstermiş olmama değiniyor; "Benim doğumum 1944, sizinki 1922" diyor. Oysa bendenizin doğum tarihini (1928), kitap- lanmın arkasındaki yaşamöykümde ya da Gaze- teciler Cemiyeti'nin yayımladığı albümlerde bula- bilir... Saka'nın kilosuyla ilgili yanlışhğı eleştirirken benzeri bir hataya düşmeyebilirdi. "Olur böyle vakalar!" Geçelim. • • • Rahmi Kumaş'ın mektubu, ister istemez gelmiş geçmiş eski-yeni başbakanlaria ilgili kimi anılan canlandırdı. Duysallığı sinirierine yansıyan Adnan Mende- res'i birebir incelemek olanağını elbette bulama- dım. Ama zarif giyinirdi. Belki toplucaydı, ama kru- vaze ceketi belki de hafıf göbeğini örtüyordu. 1950'de CHP iktidannı deviren seçim yasası- nın miman, hükümetin Başbakan'ı Şemsettin Günaltay göbekli ve eli tespihli idi. 1950'den önce demokrasiye geçişimizin ön- deri 2. Cumhurbaşkanı Inönü'ye tek parti sevda- lısı, o zamanlann başbakanlarından Recep Pe- ker ise öylesine göbekliydi ki... Gazetecilikte emeklediğim günlerden bir gün yazı müdürüm Münir Berik, TBMM'den kimi tutanaklan alıp ge- ; tirmemi buyurdu. i Gittim -o güzelim eski TBMM binasına- bir ka- pı aralığından kürsüyü gördüm ve.. konuşmacı Peker'di. Göbeği mikrofona kadardayanmış, ka- , fası bir hayli gerideydi. Çok sonradan başbakanlığa erişen Nihat Er- im, ince uzun sayılabilirdi. Bülent Ecevtt yaşam boyu kilolu olmadı. Yaşı ilerledikçe daha bir incel- di. Ismet Inönü'nün sofrası, bugün kendini ve aite ı nedir-bilmezlere ders olacak bir düzen içinde açı- lırdı. Inönü yerini almadan aile; hanımı, kızı, da- madı oturmaz ve o başlamadan yemege başla- mazlardı. Bir kezinde Paşa, geçmiş yıllara ait anılannı an- latıyor, ilgi ve tabii hayranlıkla dinliyorduk. Garson fınnda makarna getirdi. Inönü konuşurken bü- yükçe bir parça aldı ama, eşi Mevhibe Hanım, "Paşam" dedi: "Makama size yasak!" ! Paşa hiç bozmadı, "Ya öyle mi" dedi içini çe- kercesine ve konuşmayı sürdürdü. Sonradan öğ- j rendim ki yıllardır perfıiz yapması zorunluydu. Şe- ker hastası idi. ! Süleyman Demirel'den demeç alacaktım. 1 Başbakanlığının ilk yıllan idi (1965). Gece geç va- kit evine dönebildi. Çalışma odasına getirilen bir tencere makamayı afiyetle yedi. Yıllar sonra bir gün bana paraya önem verme- diğini anlatmak için, "Sabahlan altı zeytin, birbar- dak çay, işte o kadar" dedi. Sanınm 1980 darbe- sinden sonra şeker hastası olmuştu. Birtutam anıdan çıkanlabilecek hisseye gelin- ' ce: Irade sahibi insanlar; hastalığa boyun eğmiyor, j hastalığı kendilerine uydurabiliyoıiar. Çocuklann uyum sorunu yaşamamaları için velilere büyük görev düşüyor Eyvah, okııl başlıyor! FİGENATALAY Şimdiye kadar hayat ne güzeldi! Bol bol oyun, televizyondaki çizgi filmler, gezmeler... Ama arük hepsi bitiyor. Çûnkü okul başhyor. Okula yeni başlayacak miniklerin bir bölüraü- nün, belki de çoğunun ilk günleri, ev ve anne özlemiyle, bol bol ağlayarak geçecek. Oysa anne-baba ve öğretmen işbirliğiyle bu uyum sorununun üstesinden gelmek mûmkün. Uzmanlara göre, bu "flkdenevim"in olumlu ya da olumsuz olması çocuğun "okul veokumak" kavramlannı nasıl algılayacağını belirliyor. Uz- manlar, okula yeni başlayan çocuklann uyum sorunu yaşamaması için ailelere ve eğitimcile- re büyük görev düştüğünü vurguluyorlar. II- köğretime yeni başlayacak çocuklar için önem taşıyan ilk birkaç haftada, ailelerin ve okul yö- neticilerinin anlayışlı, sevecen, diyaloğa açık bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor. Pedagog Belgin Temur, ilkokulun çok önem- li bir ilk deneyim olduğuna dıkkat çekerek "Ço- cuğun öğrenme ve eğitinı sürech le ilk deneyi- mi. neredeyse tüm hayan boyunca' okul ve oku- mak' kavramlannı nasıl algüayacağmı belirier. Bu nedcnle okula gidecek çocuğun okul ile ilgi- li ihtiyaçlan tamamlarken onun psikokıjik ve akademik olarak okula ne kadar hazır oldugu- nudadeğeriendirmemizgerekir r dedi. Dışko- şullann da uyumu etkileyebildiğini vurgulayan Temur, öğrenci sayısuun çokluğu. öğretmenin ve ailenin ilk gûnlerde çocuğun performansı- na ait yüksek beklentileri gibi faktörlerin de ço- cuğun ilk günlerdeki uyumunu olumsuz yön- de etkileyebildiğini söyledı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakül- tesi Eğitim Bilimleri öğretim görevlisi Dr. Fat- ma Nezihe Ozgür, ilköğretime yeni başlayan al- tı yaşındaki çocuklann uyum sorunu yaşama- malan için anne-babalann aşın koruyucu ol- mamalan gerektiğini vurguladı. Dr. Özgür, şöyle devam ettı: "Çocuk, ayakkabısını bağla- maktan yemek. temizlik. hıvalet ahşkanhğma kadar pekçok konuda bilgi ve becerileri kazan- mış olrnaudır. Trafık güvenliği varsa tek başına ya da arkadaşlanyla okula gidip gelmeyi başa- rabilmeÜdir. Kendine güven duygusu, bunlan yapükça geKşir. Yetişkinler, çocuklann kendi başlanna yapabilecekleri işleri onlar adına üst- lenirse iyilikten çokkötülüketmiş olurlar. Odev- ler için de bu geçerlidir." Dıcle Ünı\ ersitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayteldn Sır da anne ve babalanna ba- ğımlı olan çocuklarda okul korkusu oluştuğu- nu bildirdi. Yeni bir ortama gi- ren çocuklarda kaçma isteğinin ortaya çıktığını vurgulayan Sır, "Ebeveynler okula gitmek iste- meyen çocuklannı ikna ederek geri adım atmamahdır. Çocuğu her gün okula götürerek öğret- mene teslim etmelidir. Okul korkusu olan çocuğu, tanıdığı çocuklarla okula göndermek, korkusunu aşmada yardımcı olur" dedi. Doç. Dr. Sır, bazı öğretmenlerin çocuğa şiddet kullanmasmın da çocuklann okuldan korkmasuıa neden ola- cağını söyledi. Sır, öğretmenle- rin çocuğa şefkatli, dost ve sı- cak davranmasını isteyerek ar- kadaşlanyla uyum sağlamasın- da da öğretmenlerin yardımcı olması gerektiğini belirtti. Uhısal Eğitime Destek Kampanyası Hasan An Yücel Öğretmen Lisesi'nde Semra Sezer'in de kaoldığıtörenlebaşladL Ulusd eğitimedestekkampanyası Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in eşi Semra Sezer'in öncülüğünde düzenlenen "Ulusal Eğitime Destek Kampanyası" Dünya Okuma Yazma Günü olan dün, Türkiye genelinde düzenlenen etkinhklerle başlaüldı. Cumhurbaşkanı Sezer, kampan- yanuı ulusal harekete dönüşerek başanya ulaşmasuun, aydınhk Türkiye ereği ile örtüşeceğine inandığını be- • lirtti. Sezer, kamu kurum ve kuruluşlan, yerel yönetim- ler, sivil toplum örgütleri, özel kunıluşlar ve gönüllü yurttaşlan kampanyaya destek vermeye çağırdı. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu; Semra Sezer'i, kampanyayı başlatması nedeniyle "Yıllar sonra öğren- cüer sizi Cumhurbaşkanı'nın eşi diye değjL sevgili öğ- retmenleri dhe öpecekler" diye övdü. Kampanya çerçevesinde kaduılar başta olmak üzere okuma-yazma öğrenmeyen yurttaşlann eğitimden ge- çirümesi amaçlanıyor. Sivil toplum örgütleri ve gönül- lü öğretmenlerin de büyük destek verdiği proje ile ka- dınlara istihdam sağlayıcı yaşam becerilerinin kazan- dınbnası da hedefleniyor. Hasan Âlı Yücel Anadolu Öğretmen Lisesi'nde kampanya nedeniyle düzenlenen törene katılan Semra Sezer, aydınhk geleceğin anahtannm eğitim olduğunu belirterek herkesi eğitim seferberliğine destek vermeye çağırdı. Bakan Bostan- cıoğlu, her anne baba adayının çocuk yetiştirme konu- sunda eğitim alması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşka- nı Sezer de Ulusal Eğitime Destek Kampanyasf nın eğitsel etkinliklerinin Dünya Okuma-Yazma Günü'nde başlatılması dolayısıyla birmesaj yayımladı. Sezer, sa- nayi toplumundan bilgi toplumuna geçildiği günümüz- de bilgi üretiminin yaşamsal önem kazandığmı ifade ederek tüm ülkelerin eğitim ve öğretim sistemlerini gözden geçirmek, çağdaş ölçütlere göre uzun erimli eğitim planlan yapmak zorunda kaldıklanru kaydetti. velilere öneriler Pedagog Temur, çocuğu oku- la yeni başlayacak anne-baba- lara şu önerilerde bulundu: 1 - Çocuğunuz okula başla- madan önce okul olgunluğuna erişnüş olduğundan emin olun; 2- Okul ve öğretmenle işbüii- ğiyapın,cocuğunuzu iyi tanıün. 3 - Öğrenci sayısını göz önunde bulundurun. 4-Okulda rehberlik servisi ol- masma dikkat edin. 5- Çocuklann bireysel fark- hlıklanna özen gösteren bir okul seçuı. 6- Çocuğunuzun potansiyeli- ne uygun bir okul seçin. 7- Çocuğunuzun okula hazır olup ohnadığıyla ilgili endişe- leriniz varsa ya da okula başla- dığında okula uyumla ilgili problemler yaşarsa mutlaka bir uzmana başvurun. KAMU-SEN CENEL BASKANI AKAY: Öğretmen hangi pazarda ne satacağını düşünüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, Sendika Yasası'nm çıkmasmı yeterli bul- madıklannı belirterek "Grev ve toplusözleşme hakkunızı almak için yürûyüşümüze devam edeceğiz'' dedi. Akay, Türk Eğitim- Sen Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Öğretmen dersten çıküktan sonra hangi pazarda ne satacağını düşünüyor. Bir devle- tin öğretmenleri bu hale düşmüşse vay o devleti yönetenlerin hali- ne, vay odevletin haline" dedi. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan da, Sendika Yasası'mn çıkmasuun ardından so- rumluluklanmn 10 kat arttığını söyledi. BİZİM OKULLARIMIZA DESTEK MEB'in kampanyası hükümet gündeminde ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı'nın "K- zim Okullanmız*' sloganıyla başlattığı kampanya hükümet içinde değerlendirümeyi bekliyor. Enerji Bakanı ZddÇakan, MEB'in önerisine soğuk yaklaştı. îbadethanelerin geliri olmadığını savunan Çakan, ""Milli Eğhim'in bir ödeneği var. Bu mümkün değü" dedi. Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer de MEB'in önerisine des- tek verdi. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazako, "tbademane- lere parasız clektrik ve su \ıerilKx)rsa okuDara da vçrOmeli'' dedi. Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ise okullara bedava su vermeyi "kesinKkle düşünmediğini" belirtti. 9 Eylül'ler Kutlanırken O Unutulmaz 9 Eylül... \ • Baştaraft 2. Sayfada | si'nde büyük zafer kazanan TB- ı MMordulanönündenbozgunauğ- | rayıp kaçarlarken 10 günde Af- yon'dan îzmir'e çarpışarak ulaşmış, Yunan ordusu artıklan ve onlara destek olanlar Körfez'dekı Ingiliz, , Fransız, Yunan, Amerikan, Italyan 1 gemilerine sığınma çabasına gir- mişlerdi. Türk ordulannın tarihe yön veren stratejik utkusunun arkasında bir büyük dram gizhydi. Yunan ordu- su çeküirkengensinde yakdmış, yı- kılmış, insanlan kaduı, çocuk de- medenkatledilmiş şehirler, kasaba- [ lar, köyler bırakmışlardı. Izmir'in ı kurtuluşunun ikinci gününde ise bu güzel şehrin en mamur kesimi ya- kılacak ve Izmiı, Türk varlığına bir yangın yeri olarak geçecekti. Buna karşın Ulusal Kuvvetler şehirde ciddi önlemler alarak asayişi sağla- • mışlar, geleceğin banşının adaletli '. temeh burada atılmıştu-. 9 Eylül 1922'de; Yunan kuvvet- • lerinin Izmir'de denize dökülmesi, Mareşal Gazı Mustafa Kemal ön- derliğinde her aşaması iyi düşünül- müş bir savaşımın önemli bir evre- sidir. 19 Mayıs 1919'da ordu müfetti- şi olarak Samsun'a çıkış, Ulusal Kmtuluş mücadelesini başlatmaya karar verüerek bunun ulusa duyu- rulması, Eızunım ve Sıvas kongre- ! leri. 23 Nisan 1920'de TBMM'nin ı toplanması, genlla kuvvetlerinden L düzenli orduyageçiş. Doğuda Sov- yetler Birhgi'yle anlaşarak müşte- rek düşman olan Baü emperyaliz- mine karşı Sovyet yardımınm sağ- lanması. Güneydoğuda Fransızlar- la anlaşarak işgalin kaldınlması, Başkomutan oluşu, topyekûn harp ilkesini kabul ederek ulusun varhk- larını orduyu güçlendirmeye yön- lendirmesi, dahilde hıyanet içinde olan padişah ve hükümetinin Türk varlığına Islam dinini de alet ede- rek yaptığı saldınlann önlenmesi, Sakarya Meydan Muharebesi'nde Yunan yayümasuıı durdurma, ni- hayet 26 Ağustos 1922'de dâhiya- ne bir harekât planına göre başlatı- lan baskın tarzuıda Büyük Taar- roz'da 9 Eylül 1922'de mükemme- len tahkim edilmiş ve Türk ordu- sundan asker ve malzeme olarak daha güçlü olan Yunan ve arkasın- daki güçleri ve umutlannı Ege'nin koyu mavi sulanna gömüş... Bu, akıllann zor alacağı deha, enerji, uyanıklık, basiret, cesaret, sağduyu, bilgi ve ileriyi görmekle ulaşılabi- lecek dev bir başandır. Önderi Mustafa Kemal ve onun yurtsever arkadaşlandır. Kahraman ve şanlı Türk ordusunun komutan, subay ve erleri, ona inanmış Türk aydınlan ve elinden her şeyi almmış Türk halkıdu-. Mustafa Kemal'e göre kazanılan kesin sonuçlu bir askeri zafer amaç değil, geleceğe dönük toplumsal atıhmlann, yeni bir dün- ya yaratmanın gerekli aracı idi. Ni- tekim Büyük Zafer'i izleyen süre- de banş kazanılacak ve banşın or- tamında devlet yeniden kurulacak, ulusun yaşamını düzenleyen dev- rimler gündeme gelecekti. Türk Ulusal Kurtuluş Mücade- lesi bir yandan Batı emperyaüzmi ve destek verdiği Yunanistan'a, bir yandan da bu güçlerle işbirliği ya- pan padişah ve Istanbul Hüküme- ti'ne ve onlara bağlıhk gösteren tes- limiyetçi güçlere karşı verilmişti. Mustafa Kemal'le yola çıkan ön- der kadrodaki yakın yoldaşlannın önemli bir kısmı dahi, askeri zafer sonrası devlet erkinin saltanata bı- raküacağı ve aynı yapının muhafa- za edilerek ıslahatlarla yetinileceği görüşünde idiler. Ama önder, tari- hin akışında imparatorluğun zama- runın geçtiğini, yerine ulusal Türk Devleti'nin kurulması gereğini bi- liyordu. Gerilemenin ve çöküşün nedenlerini ve ne yapılması gerek- tiğini de biliyordu. Lozan'da onur- lu bir banş sağlanarak, imparator- luğun tüm bağımlılıklan tasfıye edilmiş, Ulusal Ant sınırlan içinde tam bağunsız, ulusal istence daya- lı, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerini hedef alan Türki- ye Cumhuriyetı kurulmuştur. tlk aşamada Milli Demokratik Devrim yöntemi ile devlet yeniden yapılandınlmış, ulusun yaşamında gelişme sağlayan önemli devrimler yapılmıştır. Türk aydınlanmasının önü açdmıştır. "Çağunız bir ikttsat dönemidir" diyen Mustafa Kemal'in Türkiyesi sınırh olanaklanyla ekonomik, en- düstri, bankacıhk alanlannda ulusal atüunlar yaptı. İmparatorluğun en- Ica7inrian yoksul, teşkilatsız çıkan ulus ve devlet onun önderliğinde dünyanın saygrn uluslanndan biri olarak itibar görecekti. O günlerin yoksulluklan, acılan arasında ulusumuzun umutlan, öz- güveni, önderlerine inancı, coşku- su, güzel geleceklerin müjdesi idi. Bugün çoğulcu demokratik düzen- de yaşadığımız son yanm asu"da, çok şeyler yapılmasına karşın, po- pülist ve tutucu politikalann. kötü yönetimlerin sonucu olarak hemen her alanda kötü gidişlerin, kötü be- lirti ve sonuçlannı görüyonız. Laiklik ilkesi yozlaştınlmak is- tenmiş, kamu yönetimi kirlenmiş, borçlanmalarbağımsızhgımızı ipo- tek altına almış, gelir dağılımı bo- zulmuş, dış emperyal güçlerle fikir birliği edenler teslimiyetçi davra- nışlanyla ulusal güvenliği zayıflat- mışlar, çağdaş, demokratik ve ınsan haklan anlayışı yeteTsiz kalmışnr. Endüstriyel üretim üniteleri yaban- cılara ya da büyük sermayeye dev- rediunekte veya faaliyetleri tatil ediknektedir. Ulus özgüvenini yi- tirmiştir. Bu durumda bize bu vata- nı tertemizbirbaşlangıçla teslim e- den yurtsever kahramanlann ruhla- nnı şad ettiğimiz söylenemez. 9 Eylül'leri çağdaş uygarlığı ya- kalamış, gönenç düzeyı yüksek, ba- ğunsızlık gülü solmamış, saygın bir ülke olarak kutlamak özlem ve umuduyla... SAYISAL LOTOYU 3 KISI TUTTURDU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde kuponlannda 8,11,18,19,27 ve 32 rakamlannı işaretleyen 3 kişi, 161 milyar 741 milyon 700 biner lira ikramiye kazandı. Milli Piyango Idaresi Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilenler 663 milyon 260 bin, 4 bilenler 6 milyon 975 bin, 3 bilenler ise 815 biner lira ikramiye kazandılar. Bu haftaki çekilişte büyük ikramiyeyi paylaşan talihlilerin, kuponlannı Adana, Antalya (Manavgat) ve tstanbul'dan (Silivri) yatırdıklan açıklandı. KÜLTÜR'SANAT (0212) 293 19 71 İSTANBUL TÜRKÜ GÜNLERİ 9 E y l ü l 2 0 0 1 S a a t : 2 1 : 0 0 HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU 0 216 454 15 55 çağn merkezi w w w . b i l e t i x . c o m . t r v* AÇIKHAVA TİYATBOSU gq«t«rind« Okıılûü sonmlam çahyor• Baştarafı 1. Sayfada Bu nedenle liselerdeki kayıt süresini 1 hafta daha uzatan bakanlık, belli branşlardaki öğretmen açı- ğım ise gideremedi. Geçen hafta 25 bin 989 öğ- retmenin atanmasına karşın, bilgisayar, iş eğitimi, kuaförlük, muhasebe, rehberlik ve İngilizce branş- lanna yeterli başvuru alınamadı. 4 yıldır özellikle rehberlik ve îngilizce alanın- daki öğretmen açığuıı kapatamayan bakanlık, eği- tim fakültelerinin de bu branşlann kontenjanını arttırmasmı istedi. Yeni eğitim-öğretim döneminin dığer sorunlarunnbaşında ise ders kıtaplannın se- çimi yer aldı. Özellikle ekonomik kriz nedeniyle alım gücü düşen yurttaşlar, ikinci el kitaplara yö- nelirken, okullann her yıl yeni kitap listeleri ilan etmesinden şikâyetçi oldular. Bunun üzerine ba- kanlık, ders kitaplan listelerinin değiştirihnemesi için okullara genelge gönderdi. Okullann anlaştığı firmalardan ahşveriş yap- maya zorladığı veliler ise kıyafette yaşanan tekel- leşmeye işaret etti. Okul servis araçlan arasmda yaşanan rant kavgası ve yüksek ücret tarifesinin de eğitimi metalaştırdığını belirten eğitim örgütleri, bakanlığın bu konularda köklü çözümlergetireme- mesini eleştirdi. Bazı özel okullann erkenden eğitime başlama- sı yüzünden yaşanan kayıt karmaşası ise hâlâ ai- leleri bunaltıyor. Çocuklannın açıkta kalmaması için yüz milyonlarca lira kayıt parası vererek özel okullara başvuran aileler, bir yandan ise Anadolu Hseleri sonuçlannı bekliyor. Istanbul îl Smav Yürütme Kurulu Başkanı Cem Gülan, bazı özel okullann erken açüması, Anado- lu liselerinin ise ön kayıt ve sonuç ilan tarihlerinin çok geç açıklanması nedeniyle sıkmtı yaşandığı- nı söyledi. Gülan, okullann kayıt tarihlerinin ay- nı dönemde olması gerektiğini vurgulayarak "Ge- lecekyü bu sistemi daha basitleştireceğiz" dedi. Süper liselere yığılma Süper liselerin kontenjanlannı çok yüksek pu- anlarla kapatmalan ve kazanan öğrencilerin lis- telerinin geç açıklanması nedeniyle pek çok ba- şanlı öğrenci hiçbır okula kayıt yapüramayarak açıkta kaldı. Kentte 110 süper lise bulunduğunu bildiren Istanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Ba- hbe\-, "Anadohı feekrine 13 bin 700 terrih ohır- ken, süper üselere §0 bin 300 tercih yapddı" dedi. Balıbey, öğrencilere yann form dağıtarak yeni bir olanak daha sunacaklannı bildirdi. Balıbey şun- lan söyledi: "Istanbul'da yoğun göç alan yöreler- deld okullara kayıt >^ptıramanuş olan veükr için kayıtiar bir hafta daha uzatıkh. Süper Hselerin boş kontenjanlan içinöğrencilerinyenidentercihyap- malan gerekiyor'' 2 ünhvrsüeşansı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Öğ- retim Kurulu, üniversite öğrencileri veya mezun- lannın suıava girmeden açıköğretim programlan- na kajat yaptırabilecekleri yönünde karar aldı. Ana- dolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. EnginAtaç, uy- gulamaya buyıl başlanabileceğmi açıkladı. Bir öğ- rencinin örgün öğretim yapan yükseköğretim ku- rumlanna aynı anda kayıt yaptıramayacağma ve öğretim göremeyeceğine ilişkin hüküm, açıköğre- tim programlan için esnetildi. Ancak, üniversite öğrenciîerinin ya da mezunlannın açıköğretim programma kayıt yapnrabilmeleri için bazı koşul- lar belirlendi. Açıköğretime kayıt yapttrmak iste- yenlerin şu koşullan taşımalan gerekiyor • Öğrencilerin kayıt yaptıracaklan açıköğretim programı, örgün öğretimde öğrenim gördükleri programm aymsı olamayacak. • Orgün meslek yüksekokulu programı öğren- cileri veya mezunlanndan açıköğretim lisans prog- ramlanna da kayıt yaptırmış olanlar, lisans prog- ramlanna dikey geçiş de yapabilecekler. • Örgün öğretimle birlikte açıköğretim progra- mmakayıtyaptıracak erkek öğrencilerinaskerlik iş- leri örgün öğretimdeki statülerine göre yapüacak. ANADOLU LİSELERİ VE KOLEJLERE HAZIRLIK KURSLARINDA BAŞARIYA GİDEN YOLDA "SEÇENEKLERİNENİYİSÎ" İSTANBUL ERKEK LİSESİ Istanbul Lisesi'nin 2001-2002 Öğretim Yılı Ana- dolu Liseleri. Fen Liseleri ve Kolejlere Hazırhk Kur- su kayıtlan devam etmektedir. • Kurslanmız llköğretim 7. ve 8. smıflar içindir. • Kurslanmız 22 Eylül 2001 Cumartesi günü baş- layacaktır. ÎSTANBUL LİSESt KURS YÖNETÎMİ • 2000-2001 öğretim yılında kurslarımıza devam eden öğrencilerirnizden smavlan kazananlan tebrik eder, kendilerine başanlar dileriz. • Kursumuzdan en yüksek puanlı beş okulu kaza- nan öğrenci sayısı aşağıda verilmiştir. • Istanbul Lisesi: 10, Robert Lisesi: 3, Galatasa- ray Lisesi: 2, Kadıköy Anadolu Lisesi: 3, Kabataş Erkek Lisesi: 4 Adres : Türkocağı Cad. No: 4 34440 Cağaloğlu/lstanbul Tel : 514 15 70-71-73
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle