Katalog

9E7YLÜL2001PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: derwzsom«cumburiyetcom.tr - Milletvekillerinin ticari ilişkileri sınıriandınlıyormuş... "Siyasetin tadı kaçıyor desenize!" Bolu'dan Bolu'da yeniden düzenlenen trafik iamba ve levhalannın gereksiz yerieştjrilmesiyle yatınmın hem toir savurganlığa dönüştüğü hem J d e trafiği aksatbğı yolunda eteştirilere Bolu Belediye Başkanı Yücel Ceylan'dan yanıt geldi... DSP'li Başkan, Afet Fonu'ndan sağlanan kaynakla yapılan yeni düzenlemenin ll Trafik Komisyonu'nun karan doğruttusunda yapıtdığını ve işin ihale edilerek gerçekleştirildiğini belirttikten sonra 2 kilometrelik Izzet Baysal Caddesi'nde altı yeni noktaya, dört önemlî caddeyie kesişen 1 kilometrelik Atatürk Bulvan'nda da dört noktaya trafik lambası konulduğunu söylüyor... Başkan Ceylan standart yön levhalann sökülmediğini, eskiyenlerin yerine yenilerinin takıldığını bildiriyor ve yeni levhalarla yolunu kaybetmeyi de kimilerinin bazı uyanlan görmemesine bağlıyor... ilgi her zaman gereklidir ama asla işe yara- mayacak bilgiler de vardır... Bu bilgilerden bir kısmını adsız bir kahraman deriemiş... Na- mık Çatalsakal da elektronik postayla bi- ze göndermiş... Işinize yarayanlan varsa yeri geldi- ğinde kullanabilirsiniz: Erkeklere yıldınm çarpma olasılığı kadınlara göre altı kat daha fazladır. Tahminlere göre yeryüzündeki milyonlarca ağaç, sincaplann gömerek sakladıklan ve sonra da unuttuklan kozalak türü ağaç tohumla- nndan kazara yetişmiştir. Emest Vincent VVright'ın yazdığı 'Gadsby' romanındaki 50 binden fazla keli- menin içinde e harfi bulunmamaktadır. Güneş dün- yadan 330.330 kat daha büyüktür. Bir köstebek bir gecede 90 metre tünel kazâbilir. Eski Mısırlılar taş- tan yapılmış yastıklarda uyurlardı. Bir hipopotam ağ- zını açtığında 120 santimetre boyunda bir insan içi- ne rahatça sığabilir. Bir tavla zannın herhangi bir yü- zü ile onun tam arka yüzündeki rakamlann toplamı Genekipse daima 7'dir. Insanlar parmak izinden, köpekler bu- run izinden tanınır. Boğalar renk körüdür, bundan dolayı matadorun elindeki beze saldınrlar, rengi ne olursa olsun. Elmalar sabahlan insanlan uyanık tut- mak için en verimli kafein kaynağıdır. Sıkı birtempo- da çalışan bir erişkin günde 15 litreye yakın ter atar; bu terin çoğu insan daha fark etmeden buhariaşır. Ortalama bir buzdağı 20 milyon ton gelir. Zehirli ok- lu kurbağada 2 bin 200 insanı öldürebilecek kadar zehir bulunur. Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın kül- çesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan yayılabilir. Noel Baba'nın geyikle- rinin adı; Dasher, Dancer, Prancer, Vixen, Comet, Cupid, Donder, Blitzen ve Kırmızı Burunlu Ru- dolph'tur. Pamuk Prenses'in yedi cücesinin adı; Happy, Grumpy, Sneezy, Doc, Dopey, Sleepy ve Bashful'dur. Bir de çocuklann gözlem ve yorumlanndan derlen- miş bilgiler van İnsan, yazın bir defa banyo yapmalıdır, kışın bu ka- dar sık yapması gerekmez. Molekülleri parçaladık- lannda, onlann içinde bir sürü atom buldular, fakat atomu da parçalayınca onun içinde bir sürü patla- ma buldular. Biri bir daire etrafında sürekli dönüp du- rursa ona deli deriz, ama gezegenler bunu yaptığın- da onlann yörüngede dolaştıklannı söyleriz. Fen bil- gisi kitabı güneşimizin bir yıldız olduğunu yazıyon bu- na rağmen o gündüzleri nasıl güneş olacağını biliyor. Salınım, nereye gideceğine karar verememiş bir ha- rekettir. Geçmişte yasamış birçok ölü hayvan fosile dönüştü, diğerieri petrol olmayı tercih etti. Vakumlar hiçbir şey değildirler; biz onlardan sadece bizim on- lann orada olduklannı bikjiğimizi bilmeleri için söz ede- riz. Gökgürültusü zengin bir gürültü kaynağıdır. SESSÎZ SEDASIZ (!) NimîKURTCEBE Yüksek Yerilim Hatta [email protected] Ağzından amBALaj damlıyor bizim şeriatçı politikacılann! Çengelköy'ün hıyarı ve bir akşamüstü 27 yaşında bir genç... 4 Eylül'ün ak- şam saatlerinde, kız arkadaşıyla biriik- te Çengelköy'e, bir çay bahçesine gi- diyor... Boğaz kıyısındaoturmuş ko- nuşuyorlar: "Sohbet devam ederken kız arka- daşımın kulağına bir şey söytemek için eğildiğimde bir eli omzumda hissettim. Arkamı döndüğümde uzun boylu, bı- yıkh bir adam bana 'Arkadaşım biraz uzaklaş bakayım' şeklinde bir cümle sarf etti. Bunun üzerine bir şey söyle- mek istediğimde kız arkadaşım bana müdahale etti. Orayı terk etmenin en doğru davranış olacagına karar verip kalktık. Fakat tahmin edeceğiniz gibi ikimizin de sinirleri bozulmuş ve güzel başlayan bir akşamın keyfi bir sözde namus bekçisi tarafından kaçınlmıştı. Başımıza gelen bu olay Türkiye'nin aslında ne kadar geriye gittiğini, in- sanlann ne kadar tahammülsüz oldu- ğunu ve bu zihniyetle ne demokratik- leşmenin gerçekleşeceğini ne de eko- nominin düzelecegini gösteriyor. Ama benim düşünceme göre bura- daasıl sorun eğitim. Eğitimin kalitesiz- liği ve yüzeyselliği bizi bu noktaya ge- tirmiş ve insanlan da birbirine düşman yapmıştır. Bu şekilde devam eden bir ülke ilerleyemeyecektir ve affınıza sı- ğınarak söylüyorum o semtle birlikte anılan sebzeler gibi adamlar aramızda dolaşmaya devam edecektir. Bir genç ve aynı zamanda geleceğin bir bilim adamı olarakTürkiye'nin bu haline üzü- lüyorum ancak ümidimi kaybetmek de istemiyorum." ÇED KÖŞESt OKTAY EKlNCÎ Boğaziçi'nde 'Osmanlı' Dersi... "Petrol kanalından" sonra şımdı de "nükleer atık kanalı- na" dönüştürülmek ıstenen Bo- ğaziçi'nde, daha Osmanlı dö- neminde bile "yasal" koruma önlemlerinin alındığını bilmi- yordum. "Bile" diyorum, çünkü Av- rupa'da 19. yy. ortalanndan iti- baren yaygmlaşan "imar pla- nı" ve "kentsel değerleri koru- ma" hukuku, temelde "aydın- lanmanın" üriinü olduklan için, Türkiye'ye de ancak "Cumhu- riyet devrimiyle" birlikte ka- zandınldı... tstanbul'da da 1930'lardan sonra devreye girebilen H. Prost ımzalı planlarda. "anıtsal yapı- ların siluerini örtmeyecek" ya- pı yüksekliği sınırlamalan ilk kez "Tarihi Yanmada" için başlamış oldu... ye göre Panayotçe Papakirya- ko adlı bir hanım, Göksu dere- sindeki un değinnenine "buhar- lı makine" takmak ister... Ancak "semt sakinleri" bu makineyle havanm ve güzelliğin bozulacağuıı beürterek toplu im- zalı "dilekçeyle" karşı çıkarlar. Olay o kadar önemsenir ki konu "Şûrayı Devlef'in gündemine alınır. Sonunda, bu tûr makine- lenn "Boğaziçi'nde asla kuru- lamayacağına", hatta başka tek- lülehn de arok "dikkate dahi ah- namayacağına" karar verilir... Vapur bacaları Yıne aynı yıllardakı bir başka önlem de Şirket-i Hayriye vapur- lannın bacalanna "fıltre tak- ma" talimatı verilmesi... O dö- nemde Avrupa'da bile yeni kul- lanılan bu filtreleri takmayan va- Vapurlara "duman yasağı" bile getirilmişti... Planlama ve korumadaki bu "gecikmeye" rağmen Osman- h'nm özellikle Boğaziçi'nde "farklı" davrandığını ise doğru- su tahmin ediyorduk, ama bu- nun "resmi kararlannı" yeni öğrendim. Bu nedenle, Vahdet- tin Engin'in "Popüler Tarih" dergısindeki (Haziran 2001) ma- kalesinde yaynnladığı belgeleri sizkrle de paylaşmak ıstedim: Boğaziçi 'zapt edilmesin'... Bırinci belge, 28 Ekim 1851 tarihini taşıyor... Boğaziçi'ndekı "mesire yer- leriııin'' çevresinde arsa alım sa- nmlannın ve yapılaşmanın çoğal- ması üzerine, halka açık kalma- sı düşünülen yerlerin haıitaları ya- püarak buralara "inşaat yasa- ğı''getıriliyor... Belgede bunun gerekçesi ola- rak ıse "bütün buraların zapt edinesine" engel olunması vur- gulınıyor... 18 Ağustos 1868 tarihli belge- pura, Boğaziçi'nin yasaklanmış olması... Sabun fabrikası Baltalimanı'nda sabun fabn- kası kurmak isteyen Mösyö Jor- jaralli adlı bir yabancıya da yi- ne yöre halkının tepkı gösterme- si üzerine "müdahale" eden hü- kümet, 20 Ağustos 1921 tarihli belgeye göre bu guişimi de en- geuiyor... Üstelik, yıne bu gibi is- teklerin tümüyle sona ermesi için aynı yü "yeni bir yasa" da çı- kanlıyor. ••• Vahdettin Engin'e ve Popüler Tarih dergısine ne kadar teşek- kür etsek azdu". Sadece bilgisiz- liğimızi giderdiklerinden ötürü değü... Yıllardu-Boğaziçi'nika- çak yapüanyla ışgal edenler ara- sındaki şu "Osmanlıcılara" da ders verdikleri için... Öğrenebilirler mi dersiniz?.. [email protected] KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] ÇİZGÎLtK KÂMtL MASARACI HARBİ S£ilf/H POROY TîiNC \ /'\ /\/\ / V \ /\/V OGVNofL V [email protected] a TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ AMKAN 9Eylül MAÛEN OCAKLARf /CiU. 1874 'TE aueÜU, KÖMÛK MAD£N OCAKLAR/UDA MJUANILM/UC IÇ/AJ yfiPOAH 'AEBOPHOKE'ftfKO- FOf!) ACKJ ALET İUC K£Z DENBHOİ. MANCHESTER KENTf YAKiNINDAKİ W6AN MADEN OCAOA&NM KUUANIlAN /V£T, F&IMSI2 MÜHBNPİSİ M.D€- NAYKOÜZE TA&MNOAN ^PHMfÇTt. A£fXPH<Uie, Ö2ELÜKLE /UaO£NL£eO£jef &AZ PATLAMAlAJHN PAN(&HUü) GONBAIO KUHTAeMA ÇAUŞMA- IAIUNPA E&CBÜ DAVRANILMASINI KOLAYLAÇ- venoeou. DAHA ÖUCEL£Rİ, SAATZBRCE O OCAĞA Gİ&LEUİme, SU DA ÖUJKiLERİ AKT1- KfYOeOU. BİK CİNS KDMPfieSt» OiAN ALET, TÛPiEHDeKI BASINÇLI l/£ SOBUK NAl/AYI MA- OENE VB&YOR, BU ARADA KULLANAN KIŞİ OB SienUDAKİ 7ÜP7S &MAU HAUAYt SOLUYOIZDU.. Türkiye Gazeteciler Cemıyeti'nin yayınladığı gunluk Bizim cazete Ülke sorunlanna ilişkın raporlanyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberienyle sıvıl toptumlann gazetesı. Düzenli okumak için abone olun. Td: 0^12.511 08 75 İZMİR 13. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI 2001/10880 Bir borçtan dolayı rehınli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmışnr. Birinci arttırma 31/08/2001 günü saat 13.10'dan 13.30'a kadar Türkiye Iş Bankası A.Ş. Depolan, Ankara Asfaln No: 7/2 Bayraklı-lzmir adresinde yapılacak ve o günkü kıymetlerinin yüzde 75'ine ıstekli bulunmadığı takdirde 03/09/2001 günü, aynı yer ve saatte 2. arttırma ya- pılarak yüzde 40 verene satılacağı ve şaüş sartnamesinin icra dosyasından görülebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dos- ya numarası ıle icra müdürlüğüne başvurmalan ilan olunur. Not: KDV alıcıya aittir. Muhammen kıymeti (TL): 65.000.000.000.- Adedi: 1 Cınsi (Mahıyeti ve önemli nitelikleri): 35 AP 952 plaka nolu, Mersedes marka, 2001 model Kamyon Transmikser, 3031/B tipli, beyaz renk- te kullanılmamış vazıyette, 40197910983061 motornolu, NMB 371 338 55 02 60 74 şasi nolu, üzerinde Efe Endüstri Tic. A.Ş. yapımı 8 M3 kapasiteli, 2001 imal, SWS 804 tiplı mikserli ve takagraflıdır. 1250 km yol yapmışnr. Satış saati: 13.10-13.15 Muhammen kıymeti (TL) 65.000.000.000.- Adedi: 1 35 AP 473 plaka nolu, Mersedes marka, 2001 model Kamyon Transmikser, 3031/B tipli, beyazrenkte,kullanıl- mamış vaziyette, 40197910983923 motor nolu, NMB 371 338 55 025735 şasi nolu, üzerinde Efe Endüstri Tic. A.Ş. yapımı 8 M3 kapasite- li, 2001 imal, SWS 804 tipli mikserlidir. 1570 km yol yapmıştır. Satış saati: 13.25-13.30 Basın: 47698 PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Sonra Ne Olacak? Bugün pazar... Dün akşam ulusça tek nefes, tek ses olup "12 Dev Adam"ımızın savaşımını izledik. Sonucu biliyoruz. Basın bir süre daha basketbol ulusal takımımızdan Ibrahim Kutluay'dan, Hida- yet Türkoğlu'ndan, Mirsad Türkcan'dan söz ede- cek... Sonra Galatasaray ile Fenerbahçe'nin Şam- piyonlar ügi maçlan düşecek kamuoyunun gün- demine... Mehmet Aii ErbıTin evliliği, Ibrahim Tat- lıses'in gönül ilişkileri, Beyaz'ın "rezidans manke- ni" sevgilisi Çağla Şikel'i yeniden sahiplenişi, Eb- ru Gündeş'in bir süre için "koca arayışlan"m son verdiğini açıklaması artık eskimiş haberler... Laila da ay sonunda kapandığına göre... Yann okullar açılıyor... Televizyoncular ilkokulla- ra koşuşturacaklar, minik öğrencilerin "okuyup adam olma" yolundaki ilk günlerini görüntüleyecek- ler... "Zoria bağış'a isyan eden velilerin görüntüle- ri de gelecek ekranlara... ll milti eğitim müdürieri açıklamalar yapacaklar, "sayın bakan" konuşacak, veliler haykıracaklar... Tüm bunlar 'namam'ı da, "tes'ı da değiştirmeyecek tabii... Ama her şeye rağmen üç beş günlük "lafmafeemes/" çıkacak bize... Son- ra? ••• Işadamı ÜzeyirGarih'in katilinin "esas/caW"olup olmadığı herhalde kesinlik kazanacak önümüzde- ki günlerde... Pınar Konuşkan'ın "hayat macera- s/"nı ise hepimiz öğrendik artık... Ölüm oruçlann- da ölenleıie medyanın pek ilgisi yok zaten... Ola- cağı da benzemiyor... Yeni bir yolsuzluk operasyo- nu, yeni bir bankaya "e/ koyma olayı"... Işte bun- lar olabilir belki... Kemal Derviş artık hiç alışverişe çıkmıyor mu? Sabah koşulan yapmıyor mu? Taksi şoförieriyle çay içmiyor mu? Tenis oynamıyor mu? Bilemiyo- ruz... Bunlan artık merak etmeyişimizin, bize ver- diği, "Durumumuz Afganistan dan iyi yani.." müj- desine bile sevinmeyişimizin bir nedeni yok mu? Küstük mü ona yoksa? Yüreğimizden söküp attık mı Kemal Derviş'i? Onun, ûzalist esintili "sosyalde- mokrat" kişiliğinde Türicso/u'nun gelecekteki bü- yük liderini görenler neredeler şimdi? Umut ışığı bu kadar çabuk mu sönecekti? • • • Yeni bir "dış düşman?.." Niçin olmasın? Israil mesela... Zvi Barel'in Haaretz gazetesinde "Artık Türk lokumu yok" başlığı altında çizdiği Türkiye tablosunu hiçbir tepki göstermeden sineye çeke- bilir miyiz? Adam göz göre göre, birilerinin ağzın- dan, "Türk hükümeti hasta biradam tarafından yö- netiliyor... Ekonomiyi kurtarmak üzere getirilen Ke- mal Derviş zamanını partilerde geçiriyor.." diye ya- zıyor. Bodrum'daeğlenen "biravuçzengin'öen, Tür- kiye'nin, "bütün bir genç nesli iyi eğitim alamadığı için kaybedeceğinden", "ölüm oruç/an"ndan söz ediyor... Bu "hezeyantar", bu "yalanlar" karşısında sessiz mi kalacağız? Israil'e "nota" vermeyecek mi- yiz? Kravatlannı kesmeyecek, portakal sandıklan- nın üzerinde tepinmeyecek miyiz? Yoksa hiçbir şey yapmadan Revivo'nun Türkfye Süper Ligi'nde atacağı golleri mi seyredeceğiz? Acil bir karar ver- mek gerekmiyor mu? Zaman hızla geçiyor... Konular çok çabuk eski- yor... Eldeki malzeme tükeniyor... Sonra ne ola- cak? Televizyonlanmız ne gösterecek, gazeteleri- miz ne yazacaklar? • • • Devlet Istatistik Enstitüsü'nün açıkladığı son ve- rilersu serpmedi mi sizin deyüreğinize? 21 milyon çalışan insanımız varmış bizim... Yaşadığımız "kriz" -ki, bu durumda insanın artık kriz demeye dili var- mıyor- topu topu 360 bin kişiyi işinden etmiş... Mevcutlarla birlikte 1 milyonun birazcık üzerine yükselmiş işsizlerimizin sayısı... Yüzde 5.7 ile Al- manya'dan bile iyiymişiz yani... Daha başka ne is- teyebiliriz ki?.. Gün boyu köy kahvelerinde, kasa- ba meydanlannda, kent sokaklarında rastladığı- mız insan kalabalıklan mı? Hayatın tadını çıkartı- yoronlar... Mutluluklannı paylaşıyorlar... Bir kısmı da otobüs bekliyor yalnızca... Ben "devtef'e ina- nıyorum. Siz de inanın, rahatlarsınız... Sonra ne mi olacak? Bekleyin, görürsünüz... e-posta:kavukcuoglu(a superonline.com Faks:0212-72384 97 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAJS 1 2 3 4 5 6 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDANSAĞA: 1/ Konya'nın Karapmar il- çesinde Yö- 2 rüklertarafin- dan dokunan bir cins halı... Boğaz, gırt- lak. 2/ Niğde ve Nevşehir yörelerinde yetişen ve ka- litelibirşarap 9 veren beyaz ûzüm çeşidi... Otlak. 3/ Eski ve bilinme- yen bir tarihi anlat- „ makta kullanılan de- yim sözü... Elma, ar- mut, ayva gibi mey- velerin yenmeyen iç bölümü. 4/ Yunan abecesindebirharf... Bir işin yabancısı 9 olan. 5/ "Kuş kanadı — olsa / Yazılmaz benim derdim" (Türkü). 6/ Akdeniz Bölgesi'nde bir akarsu... Bir göz rengi. 7/Temelsiz eğreti yapı... Argoda esrar. 8/Tûrlü bitküerin yaprak ve kabuk- lanylakokulandınlmışacımtırakbir içki...Birso- lukta çıkanlan ses birliği. 9/ Kesin... Sıvas'ın bir ilçesi. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Dokuma tezgâhînda tarağı tutan parça... Arit- metik hesap yapmakta kullanılan, birçok devin- gen parça dizisiyle donatılmış düzenek. 2/ "Ah- met —": Polis romanlan yazanmız... Buda ra- hibi. 3/Lityum elementinin simgesi... Kiraya ve- rilerek gelir getiren ev, dükkân gibi mülk. 4/ Vü- cutta biriken azotlu madde... Bilgisayarda oy- nanmak üzere düzenlenmiş bir oyun. 5/ Büyüme- miş bir karpuz. 6/ Köydeki işlerin elbirliğiyle bi- tirilmesi... Ceylan. 7/ Rahatına düşkün, ağır kan- lı... Yabancı. 8/Cennet... Masonlanntoplantı ye- ri. 9/ "Trabzonhurması" da denilen tropikal bir meyve... Vücut ısısı. K R O M A T TN • O B R1 U K •M A Y R | A T A B A R 1 T E M •K T R T L 1 K A Z | S E N A Z E K A V E T | N O N | L A T •A C N E F T s •A R 1 • EE M 1R D E K