Katalog

5 EYUÜL 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Büyükelç&kte ABriPvesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomıden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Devlet Bakanı Nejat Arseven ve AB Genel Sekreteri Volkan Vural, Belçika Büyükelçisi'nin ev sahipliğinde AB büyükelçileriyle öğle yemeğinde bir araya geldıler. Görüşmede, AB Ulusal Programı'nın uygulanmasında gelinen aşama, öngörülen reformlar ve anayasa değişikliğindeki son durumun ele alındığı kaydedildi. Hükiimete gensoru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Saadet Partisi (SP), "kötü yönetim sonucu ülkenin toplumsal patlama noktasına getirildiği" savıyla hükümet hakkında gensoru önergesi verdi. SP'nin diin TBMM Başkanlığı'na verdiği gensoru önergesinin gerekçesinde, 57. hükümetin plansız, programsız, ölçüsüz yüksek faizle borçlanmasıyla ulusal gelirin dışan gitmesine neden olduğu vurgulanarak "IMF ve Dünya Bankası ile yapüan yanhş anlaşmalar ve verilen yanlış taahhütler neticesinde işçi ve memur ücretleri enflasyonun altında tutulmuş, fakirlik artmış ve milyonlarca insan açlık sınınna gelmiştir" denildi. TİKKO operasyonu • TOKAT (Cumhuriyet) - Tokat'ın Almus ılçesıne bağlı Kadıvakfı köyü kırsalında TtKKO'ya yönelik sürdürülen operasyonlar sırasuıda önce gece saat 01.30 sıralannda güvenlik görevlileri ile militanlar arasında sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada Almus Çambulak nüfüsuna kayıtlı TlKKO militanı Sınan Günel öldürüldû, bir militan da yakalandı. Çatışmada, Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Kurt şehit oldu. Ahmet Kurt'un cenazesi diin memleketi Konya'da düzenlenen törenle toprağa verildi. HADffTHer tııtıMaııdı • DİYARBAKIR/ TUNCELİ (Cumhuriyet) - 1 Eylül Dünya Banş Günü gösterileri sırasında gözaltına alınan 131 HADEP'liden 12'si çıkanldığı Diyarbakır DGM'ce tutuklandı. HADEP'ten yapılan açıklamada. tutuklamalann hukuki dayanaktan yoksun olduğu savunuldu. Tuncelı'de de 1 Eylül günü çıkan olaylan protesto etmek isteyen HADEP grubu, dün Tosun Mahallesi'nde basın açıklaması yapmak istedı. Açıklama yapmak için direnen HADEP'lilere polis müdahale etti. Aralannda HADEP Tunceli îl Başkanı Ali Canönlü, Merkez Ilçe Başkanı lsmail Kasım, bazı il yöneticileri ve partililenn de bulunduğu 25 kişi gözaltına alındı. Ömer İzgi, 17 Eylül için olağanüstü çağn yaptı. Saadet, köklü değişim istiyor MecHs'e anayasa çağnsıANKARA(Cumhuriyet Bû- rosu) - TBMM Başkanı Ömer Izgi, anayasa değişikliği pake- tini görüşmek üzere TB- MM'yi 17 Eylül günü olağa- nüstü toplantıyaçağırdı. Mec- lis'in açılmasının ardından ANAP ve DYP'ye düşen TB- MM başkanvekilliklerinin ve Anayasa Komisyonu'nda SP ve AKP'ye düşen üyeliklerin seçimi yapılacak. SP Grup Başkanvekili Veysel Candan, paketin çıkanlması olasılığı- nın çok az olduğunu belirtti. TBMM Başkanı Ömer Izgi, yaptığı açıklamada, TB- • SP Grup Başkanvekili Veysel Candan, kendilerine ait bir öneri olmadığı için pakete imza atmadıklannı, önerilerin de hiçbir partinin yetkili kurullannda tartışümadığını söyledi. MM'yi anayasa değişikliği pa- mamlanmasının ardından ça- AKP'ye 3, SP'ye ise 2 üyelik ketini görüşmek üzere anaya- sanın 93. maddesi ile Meclis Içtüzüğü'nün 7. maddesi gere- ğince 17 Eylül Pazartesi günü saat 15.00'te olağanüstü top- lantıya çağırdığıru bildirdi. İzgi, 17 Eylül'de birleşimin çoğunlukla açılması duru- munda ilk önce çağn yazısını okutacak ve toplantıyı gerek- tiren konu görüşülecek. Konu üzerinde gerekli işlemlerin ta- lışmalara devam edılmesi ka- ran verilecek. 17 Eylül'de üye tam sayısının üçte biri olan 184 sağlanamazsa olağanüstü çağn kendiliğinden düşmüş sayılacak. Meclis'in açıldığı ilk gün ANAP ve DYP'ye düşen baş- kanvekillikleri ile SP ve AKP'ye düşen Anayasa Ko- misyonu üyeliklerinin seçimi yapılacak. Komisyonda düşüyor. 18 Eylül'de ise Ana- yasa Komisyonu toplanarak anayasa değişiklik önerilerini görüşmeye başlayacak. Ko- misyon, toplantısını tamamla- yıp raporunu hazırlayıncaya kadar genel kurul "aç-kapa* yapacak, başka herhangi bir konuyu görüşemeyecek. SP Grup Başkanvekili Vey- sel Candan, dün düzenlediği basın toplantısında, kendileri- ne ait bir öneri olmadığı ıçın pakete imza atmadıklannı, önerilerin de hiçbir partinin yetkili kurullannda tartışılma- dığını söyledi. Anayasa Ko- misyonu'ndakı görüşmeler sı- rasında değişiklik önergeleri vereceklerini belirten Candan, "37 madde aynen getirilirse ay vereceğjz. 11 maddeye indiri- lirse ohımlu oy venneyiz" de- di. Candan, AİCP lideri Tayyip Erdoğan'ın "Bir madde büe değişse kârdır" açıklamasına tepki göstererek "Bu çok yan- hş, köklü bir değişim gerekli" diye konuştu. inönü ve ekibi bir araya gelecek Yeni oluşum için takvim çıkarılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erdal İnönü, kuruluş çalışmalannı ve hazırhklannı yürüttüğü siyasi partinin program taslağına son biçimini vermek üzere bugün Tarhan Erdem, Yiğit Gülöksüz ve Ühan TekeB ile bir araya geliyor. Toplantıda, yeni partinin kuruluş takvimine ilişkin olarak kamuoyunu bilgilendirme karannın almabileceğine dikkat çekildi. Solda yeni oluşumdan vazgeçtiği yönündeki spekülasyonlann doğru olmadığını Cumhuriyet'e açıklayan Erdal İnönü, program üzerindeki çalışmalannı sürdürüyor. İnönü, bu kapsamda bugün Erdem, Gülöksüz ve „ „ , Tekeli ile tstanbul'da bir araya gelecek. Aynı ekip, tüzük taslağı çalışmalanyla ilgili olarak da daha önce çeşitli kereler bir araya gelmişti. Tüzük taslağma ilişkin hazırlıklann tamamlandığı belirtiliyor. Tüzük ve program taslaklanna son bıçimi kurucular kurulu verecek. Erdal înönü, kuruluş çalışmalannı yürûttûğû siyasi partinin program taslağına son biçimini vermek ûzere bugün Tarhan Erdem, Yiğit Gülöksüz ve îlhan Tekeli ile bir araya geliyor. Toplantıda yeni partinin kuruluş takvimine ilişkin olarak kamuoyunu bilgilendirme karannın almabileceğine dikkat çekildi. Tüzük ve programda tltlz çalışma Tüzük ve prograrmn kamuoyunun beklentilerine yamt vermesi konusunda büyük duyarhhk gösterildiği kaydediliyor. Partinin, gerek kurucular kurulunda yer alacak isimler, gerekse tüzük ve program açısından "yeni partT olduğunu kamuoyuna gerçekten ispatlaması gereğinin üzerinde duruluyor. Bugün gerçekleştirilecek toplantıda, uzun süredir "sesszce" yürütülen çalışmalara ilişkin olarak "yeni bir aşama" kaydedileceğine işaret edıliyor. Erdal Inönü'nün 24 Temmuz'da Bodrum'da Lozan Antlaşması'nm yıldönümü nedeniyle katıldığı toplantıda. kendisine "Neden hâlâ partiyi kurmuyorsunuz? İstifa ettik bekliyoruz" diyenlere, "İstifa ederken bana mı sordunuz? Kendmiz kuracaksamz kurun. Beni bekliyorsanız eğer, acele etmeyin" yamtmı verdiği belirtildi. TlRMI ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART , <?'•"« v. m.kartfa superonline.com.tr tNÖNÜ, BtLGl VE TEKNOLOJÎYE YATIRIMIN ŞART OLDUĞUNU SÖYLEDÎ Sorunun kaynağı bügi eksüdiği tstanbul Haber Servisi - Prof. Dr. Erdal tnönü, geleceğin yolu- nun bilim ve teknoloji alanında gerçekleştirilecek çahşmalarla açılabileceğini belirterek Türki- ye'nin bu çalışmalara ağırlık ver- mesi gerektiğini söyledi. Maltepe Oniversitesi Eğitim Fakültesi'nce dü- zenlenen "Yeni Binyıhn Ba- şında Türidye'de Fen Bilim- leriEğjtimi" sempozyumu- yen İnönü, yeni kurulacak parti- nin "ataok" slogamru kullanma- yacağını vurguladı. İnönü, "Yeni patti CHP'nin devamı değiL, ayn bir parti, ayn bir sloganı var" de- di. İnönü, "siyasete dönmekten • tnönü, gazetecilerinyeniotuşumla ilgili sorulannı dayantdatb. İnönü, "sfyasete dönmekten vaz mı fşeçtiniz"şekündeki soruya 'Böyiebirşeyyok Uzülmeybı"diyeyanü verdi nin önemine işaret etti. inönü, dünyada bu yolla ileri gidilebile- ceğüıi ve başan sağlanacağını be- lirterek Türkıye'nin tüm sorunla- nnın bilgi eksikliği, bilim ve tek- nolojide geri kalmaktan kaynak- landığmı söyledi. İnönü, "Siyasetçilerimizin yap- masıgereken, bilim vetek- notojide Uertemeyeyönelik çalışmalan hızlandır- maknr" dedi. Atatürk'ün na katılan İnönü, gazetecilerin "yeni ohışunTla ilgili sorulannı, "Program son şekline vardıktan sonra genis bir açıklama yapaca- ğun" diyerek yanıtladı. "Böyle bolük pörçük acıklamalar, yanhş anlaşümalara neden oluyor" dı- vazgeçtiği'' yönündeki ıddıalar üzerine de "Böyfcbirşeyyok.Üz- meyin kendinizT dedi. İnönü, sempozyumda da güçlü olmak için bilgilı olmak, bilime yeni katkılar yapmak, düşünerek araştırarak yola çıkmak gerektiği- "Türk milletinin yürümekte ol- duğu tenüdd ve medeniyetyohın- da elindeve kafasında tuttuğu me- şak müspet ilimdir" sözünü anımsatan İnönü, bu meşalenin sürekli yanması için onu bilgiyle beslemek gerektiğini söyledi. K/AYDINENGÎN aengiiKa doruk.nettr Birinci soru: Garih cinaye- ti dolayısıyla gözaltına alınan dört kızdan ikisinin adtnı söy- leyebilir misiniz? Afferin size... (İlk sonıyu doğru yanıtlaya- mayanlar için) Ikinci soru: Bugünkü gazetenize ya da henüz atmadıysanız, paket yapmakta kullanmadıysanız dünkü ya da önceki günkü ga- zetelere bakarak bu kızlann adlannı söyleyebilir misiniz? Güzeeeel!.. Şimdi geliyor üçöncü soru: Üzeyir Garih'in öldürüldüğü günlerde Edremit'te polis ka- rakoluna sağ giren ama ölü çı- kan 16 yaşındaki çocuğun adını anımsıyor musunuz? (Kepazeliği iyice vurgula- mak için) Dördüncü soru: Anımsamıyorsanız, bugünkü ya da evinizde henüz atılma- yan gazeteleri karıştırarak o çocuğun adını bulup çıkarma- nız mümkün mü? Biliyorum. Son iki soruyu "hayır" diye yanrtladınız. Peki neden? Edremit'te öldürülen çocuk- la Üzeyir Garih arasında sizce HukukDevletindenİbretlikManzaralar nasıl bir fark var? Biri zengin, öteki değil; biri ürtlü, öteki değil öyle mi? Bu nitelikler, iki cinayet ara- sında ne gibi bir fark oluştura- biiir? Oysa birinin adı, katilinin adı, katilinin düşüp kalkması ihtimali olan kızlann adı ile bel- leklerinize kazındı; Edremit ci- nayetini, belki de ben yine de- ğinmesem, çoktan unuttu- nuz? Peki niye? Ekranlannı kan, cinayet, ölüm, rezalet, kepazelikle dol- durmayı pek seven görsel medya, Garih cinayetinde susmak bilmiyor da, Edremit cinayetini niye görmezlikten geliyor dersiniz? Üçüncü sayfalannı cinaye- te, kana, ölüme, ihanete, ent- rikaya ayıran yazılı medyada günlerdir bu konuda niye tek satır yok? Garih'in ölümünün ardından açıklama yapmak için sıraya giren Başbakan'ın, Içişleri Ba- kanı'nın, Adalet Bakanı'nın ağzından Edremit cinayeti ile ilgili niye tek sözcük duyma- dık, duymuyoruz? Üstelik, Üzeyir Garih'i, it ko- puğun kol gezdiği, kimin elinin kimin cebinde olduğunun bi- linmediği Eyüp Mezariığı'nda öldürdüler. Oysa Edremit cinayeti, dev- letin güvenlik güçlerinden başka kimsenin giremeyece- ği bir karakol nezarethanesin- de işlendi. Bakan yasak savar gibi, o- lay yerine polis müfettişinin gönderildiğini söyledi sonra da sustu. Sonra? Sonra ya polis müfettişi sa- ğır ve dilsiz, ya rapor yazacak kadar okuma yazma bilmiyor ya da... "Ya da"yı siz tamamlayın... Unutmayalım ki (ki nasıl unuturuz) Edremit'in bağlı ol- duğu Balıkesir ilinde Mani- sa'da ünlenmiş (!) bir Emniyet Müdürü var ve bunun anım- satılmasınafena halde öfkele- niyor. Vali'nin de Kütahya'da biriktirdiği epey ün var. Yani gözlerimizi Edremit'e dikmemiz için pek çok neden var. Ama Edremit polis örgütü, Edremit savcısı, il emniyet müdürü, vali, Içişleri Bakanı, Adalet Bakanı, Başbakan, o gün bugündür sus pus. Neden? • • • Sakın yukarıdaki paragraf- lardan gizli bir şeyler bildiği- mizi, karanlık bir olay üstüne kuşkular dile getirdiğimizi filan sanmayın. Edremit'te bildik birfilm oy- nadı. Polis, suçlu olduğunu sandığı bir delikanlıyı yakala- yıp içeri tıktı. Elinde suçla ilgi- li herhangi bir kanıt yoktu ve kanıt toplamak hem zahmet- liydi hem de çağdaş polis so- ruşturma yöntemleri üstüne bilgili olmayt, yani ciddi bir meslek kültürünü gerektiriyor- du. Polis kolayınagitti. Delikan- lıyı bildik yöntemlerie sorgula- dı. Suçlu olup olmaması önemli değildi. Suçu kabul et- mesi ise önemliydi. Böylece açılmış dosya kapanacak, Ed- rernit polisinin başan grafiğine bir basamak daha eklenecek- ti. Hesap tutmadı. Çocuk öl- dü. Bakan açıklaması, polis müfettişi, medyada üç beş sa- tır... Bitti. * • • Hukuk devletinde "Edremit olayı" bakan götürür. Bakan gitmemişse hukuk devleti üstüne ciddi ciddi dü- şünmek gerekir. Şu anayasamızda yer alan hukuk devletinden söz ettim. Acaba hazır anayasa değiş- tirilirken o can sıkıcı "hukuk devleti" nitelemesini de hal- letsek mi? Böylece kimse üzülmez, resmi görevliler sıkıntıya düş- mez, benim gibi kötü ruhlu ga- zetecilere de yazacak bir şey kalmaz... POLİTtKA GU1NLUGU HİKMET ÇETİNKAYA On İki Dev Adam... Bahçedeki çocuklar bağınyoriar: "On İki Dev Adam!.." Çarşıdakı esnaf haykınyor: "On iki Dev Adam!.." Yediden yetmişe herkes 'On iki Dev Adam '\ ko- nuşuyor... Spordansorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü'yle konuşuyoruz dün sabah gazetede... Genel Yayın Yönetmenımız ibrahim Yıldız, Spor Servisi Şefimiz Abdülkadir Yücelman, Arrf Kızılyalın ve ben, bakan Unlü'ye soruyoruz: "On İki Dev Adam bugün Almanya'yı yenecek mi?" Bakan Ünlü, "Yenecekler" deyip ekliyor: "On İki Dev Adam Türkıye'nin gururudur..." Spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü'yle politika konuşacaktım... Siyasetten ekonomiye değin pek çok sorunu kendisiyle tartışacaktım... Vazgeçtim!.. Biliyordum ki insanlar gunlük yaşamın içinde sı- kmtılar çekiyor; yaşamı türkülu, çiçekli dallarda çoğaltmak yerine, hüzün denizinde dalgalarla boğuşuyorlardı... Toplum olarak küçük sevinçler anyordu! Derin gecelerde umutlanmızın üzerine karanlık gölgelerdüşüyordu... ' Işte o gece!.. Birden gökyüzunü kuşatan çanlarçalmaya baş- lamıştı!.. Mirsad, Hidayet, İbrahim, Mehmet Okur ha- rikalaryaratmıştı... ilk iki periyodu farklı yenik kapayan On Ikı Dev Adam bir mucizeyi yaratıyor ve Hırvatistan'ı uzat- malarda 87-85 yeniyordu... Birden gökyüzünün çanlan çalmaya başladı... • • • Bakan Fikret Ünlü, bu yıl spora 8 trilyon liralık yatmmın 3 trilyonunu 32. Avrupa Basketbol Şam- piyonası finallerine yaptıklannı söylüyor... Ünlü diyor ki: "Türkiye'de basketbol futboldan daha fazla ılgı çekiyor!" Diyorum ki: "Kimdir bu On İki Dev Adam?" Ünlü: "Türkiye'nin bugüne dek yetiştirdiği on iki bü- yük isim. Boyuyla posuyla, aklıyla yüreğiyle On i- ki Dev Adam bunlar..." Fikret Ünlü, basketbolun giderek yaygınlaştığt- nı, bakanlık olarak da bu spor dalına büyük des- tek verdiklerini ekliyor... Söz dönüp dolaşıp gençlik kamplanna geli- yor... Bakan Unlü şöyle diyor: "Buralan çağdaş bir eğitim alanı yaptık. Birza- manlar bu kamplar Kuran kursu kimlığındeydi." Benım aklım ise bugün yapılacak Almanya ma- çındaydı... Almanya'yı yenersek basketbol tanhimızde ilk kez Avrupa Şampiyonası'nda fınale yükselece- ğizL Içim kıpır kıpıri.. Biliyorum, bugün alışık olmadığınız bir yazı yazdım!.. Olsun!.. Yaşamın bir parçası da spordur!.. Tıpkıaşkgibi!.. Her ne kadar Devtet Bakanı Kemal Derviş Tür- kiye'yi Afganistan'la karşılaştırsa bıle, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu laik demokratik cum- huriyetin çocukları. toplumun üzerine çöken sisı kaldıracak!.. Bu biravuntu değil!.. Bu çağdaşlığın sımgesi!.. • • • Bugün Abdi Ipekçı Spor Salonu'nda On İki Dev Adam bir mucıze yaratabilir!.. Onlar yürekli!.. Onlarakıllı!.. Onlar vişneçürüğü aşklar için yaratılmış, hü- zün çiçekleri için değil!.. Artık umut Kafdağı'nın ardında değil!.. Eylül sonbahann adıdır!.. Ben eylül ayını severirn!.. Yaz elini eteğini çekerken, kıyı kasabaları boşa- lırken, yaz aşkJan biterken, yağmuriar başlar. Yü- reğim kıpır kıpırdır!.. Içimde bir çocuk vardır hiç büyümeyen!.. Kayısı dalında açan çiçek, nar ağacının çılgtn- lığına göz kırpar gibi gelir bana. Haydi On İki Dev Adam!.. Haydi çocuklar!.. Haydi umut çiçekleri!.. Göreyim sizi!.. hikmet.cetinkaya « cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA TROYA'dan İYONYA'ya Mitolojik Aşklar Cografyası G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72