Katalog

EYLÜL2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Hoptum Uzumculuk, Bagcılık AŞ "Hortum AŞIeri kurtarmak için kampanyalar açılıyor. Slogan belli: "Bağcıyı dövmeyelim, üzüm yiyelim." Mahkeme kapılannı aşındıran Hortum AŞ'ter, üzümü sapıyla götürmüşler; yetmemiş, bir de bağcıyı dövmüşler. Olsun, kurtaralım. Niye? Gerekçe hazır. "Kurtaralım ki istihdam sağlastnlar." Iş ve emek piyasasındaki gelişmeleri yakından izleyenler, bu gerekçeye gülüp geçiyoıiar. "Kurtanlması önerilen şirketlere batoyorsunuz, sigortastz işçi çalıştormış, işyerlerinde sendikaya geçit vermemiş, işçileri keyfi kapı dışan etmiş." El uzatılması, yardım edilmesi gereken şirketler yok mu? Var kuşkusuz: "Iktidar çevrelerinden yapılan açklamalar gösteriyor ki kurtanlmak istenen şirketlerin büyûk bölümü yolsuzluğa, usulsûzlüğe bulaşmış olanlar, dört koldan sonışturulanlar. Oysa öyle şirketler var ki ne yolsuzluğa bulaşmış ne de çalışma yasalanna aykın davranmış. Örneğin, yıllardır tanınan, bilinen, saygın bir ulusal makama şirketiyakın zamanda çöktü. 300'e yakın işçi çalıştınyordu. İşyerlerinde çalışan işçiler sendikalrydı, haklan korunuyordu. Bu şirketin çökûşünün ardında, ayak üstünde kırk dümen çevrilmesi yoktu hiç. Yalnızca gümrük biriiğinin olumsuz dalgası ile iç piyasaya giren ve haksız rekabet koşullan oluşturan yabancı makama şirketinin vahşi dayatmalanna dayanamamıştı, o kadar." Iki ömekde ortada. Biri, siyasi iktidarlara yaslanarak yasalan çiğnemiş, kamu kaynaklannı hortumlamış; diğeri yasalara saygılı, kendi kaynaklan ile ayakta durmaya çalışmış, ama haksız rekabete yenilmiş. Iktidar sözcüleri karariı... Birincileri "üzüm" yemeye çağınp kurtaracaklar. Yurttaşın ise kurtuluşu yok, ninni eşliğinde yine dayak yiyecek: "Danalargirmişbostana..." t ISIK KANSU Ankara Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Âdem, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun köşemizde, ken- disini ve kadrosunu pek "başanlı" bulan açıklamalarını okumuş. Bos- tancıoğlu'na öneride bulunuyor: "Sayın Bostancıoğlu'na, abece dergisinin geçen ağustos sayısında çıkan 'Sekiz Yıllık Zorunlu llköğre- tim Hedefine Ulaştı mı?' başlıklıya- zımı okumasını salık veririm." Say.n Bostancıoğlu'na ipucu da verelim. Mahmut Âdem yazısında, "Sekiz yıllık zorunlu eğitimin yasa- da öngörülen hedefleri nelerdi" di- ye soruyor ve birkaç alandaki sap- tamalannt sıralıyor: - Büyük merkezlerin bir kısım Azıcık soluklanmak içinokullarında uygulanmakta olan ikili öğretime son vermek. 1998- 99 öğretim yılında 4 bin 771 okul- da4 milyon 949 bin 806 öğrenci iki- li öğretim görürken 2000-2001 öğ- retim yılında 4 bin 583 okulda 5 mil- yon 210 bin 348 öğrenci ikili öğre- tim görmektedir. Buna göre, yasa ile belirlenen hedefe yaklaşılmak bir yana, tam tersine uzaklaşılmış, daha açık bir deyişle bu konuda somut bir çaba gösterilmemiştir. öte yandan ikili öğretim büyük merkezlerle sınırlı değil. Artvin, Gü- müşhane, Bayburt, Ardahan dışın- da kalan 77 ilimizdeki birçok ilköğ- retim okulunda ikili öğretim yapıl- maktadır. - Sınıfmevcutlannı 2000yılına ka- dar aşamalı olarak 30'a çekmek: 1997-98 öğretim yılında ilköğretim- de bir dersliğe düşen ortalama öğ- renci sayısı 25 ilde 30 ve altında iken bugün yalnızca 6 ilde (Artvin, Burdur, Çanakkale, Erzincan, Is- parta, Bayburt) yasada öngörülen hedefe ulaşabilmiştir. Daha da kö- tüsü, dört yıl önce bir dersliğe dü- şen ortalama öğrenci sayısı Şanlı- urfa'da 59, Osmaniye'de 47, Iğ- dır'da 50, Bursa'da 62, Diyarba- kır'da 68 iken bugün bu sayılar sı- rasıyla 81, 61, 67, 69 ve 70'e yük- selmiştir. Sayın Bostancıoğlu ve kadrosu, başarıdan başarıya koşarken azıcık soluklanmak amacıyla da olsa, Prof. Âdem'in yazısını mutlaka okumalı. Gazetemiz Cumhuriyet'in 1 Eylül Cumartesi gönlü sa- yısının birinci sayfasında, hafta içinde istifa eden Ba- yındırtık Bakanı KorayAydtn ile ilgiii olarak "Bakan Aydın vergi kaçırdı" başlıklı bir ha- ber yayırnlandı. Cumhuri- yet'in öze) haberinin altbaş- lığı da şöyleydi: "Bakanınşirketierince öde- nen vergilerin, açıkladığı 7 trilyonluk ciroya oran/a çok düşük olduğu saptandı. Ay- dın'ın, akrabalan ile kurduğu iki ayn şirketin 181 milyarli- İletişim devriminin faydaları! ralıkkârbeyan ettiği, 54 mil- yarlira vergiödediğiöğrenil- di." Aradan ûç gün geçmişti ki 4 Eylül Salı günü Radikal gazetesinin manşeti ile kar- şı karşıya kaldık: "Vergi de kaçırmış" Radikal'in altbaşlığı şöy- leydi: "KorayAydın, ortakoldu- ğu ikişirketin cirosunu 7 tril- yon olarak açıkladı. Ancak devlete 181 milyar lira kâr beyan edip54 milyarlira ver- miş." Radikal'in manşet haberi- nin altında, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ismet Ber- kan'ın imzası bulunuyordu. Berkan, yazısında "haberi- nin" kaynağını da açıklıyor- du: "Ismini vermeyen birokur, elektronik postayla Koray Aydın'ın şirketlerinin 2000 yılı kazançlanna ilişkin 2001 yılında verdiği beyanname tutartannı biidirdi. Bu rakam- lan kendi kaynaklanmdan kontrol ettim. Bana iletilen rakamtar doğruydu." Gözünün yağını yediğimi- nin "iletişim devrimi" işte! Berkan'in İsmini vermeyen" bir okuaı, "e-mail" ile üç gün önce Cumhuriyette yaytm- lanan haberdeki bilgileri "şıp' diye kendisine gönderiyor. O da haberi üç gün sonra "fap" drye manşetten yayım- lıyor! Devir AvukatErdal Güngör, özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Ytlmaz Karakoyunlu'ya faks çekmiş: "TV'lerdeki ana haber bültenlerinde özelleştirmeye ilişkin bir konuda '1000 adet işçi devredilmiştir' şeklinde bir beyanınızı olağanüstü derecede şaşırarak dinledim. Canlı vahıklann nicel durumunun adet ile ifade edilmeyeceği ilkokulda öğretilir. Sizin bir de yazariık iddianız var. Daha duyarlı olmanız gerekir. Yine de şükretmek lazım, '70 bin kilo işçi devredildi' de diyebilirdiniz. Çalışmalannızda başanlar dilerim." tLAN tZMİR 9. SULH HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 2000/1550 E. 2001/738 K. Davacı Ahmet Tancuroğlu veküi Av. Yaşar Özdemir tarafından da- valı Ayşe Babalı aleyhine açılan izaleyi şüyu davası nedeniyle; dava- h Ayşe Babalı: General Kâzım özalp Mah. 47/4 Sok. No: 5 tzmir'de mukım Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı ile, davalvnın tzmir Üçku- yular mevkiinde 211 La pafta, 42006 ada, 24 parselde kayıth toplam 164 m2 miktarlı taşınmazın birlikte maliki olduklannı dava konusu taşınmazın 138/164 m2'si davacıya ait olup, kalanın ise 26/164 m2'si davalıya ait olduğunu, aynca gayrimenkuİ ûzerinde bulunan mevcut bınanın tamamının da davacıya ait olduğunu, ortaklığın aynen taksi- mi ile izalesinin mümkûn olmadığından şüyuun satış suretiyle izale- sine karar verilmesini istemiştir. Davalı Ayşe Babah'ya General Kâzım Özalp Mah. 47/4 Sok. No: 5 tzmir adresine çıkanlan tebliğin adresinde buluamaraası nedeni ile duruşma gününü bildirir davetiyenin gazete ile ilan edilmiş olması ne- deni ile, Davacımn davasının kabulüne, dava konusu tzmir ili, Poligon 47/4 Sokak No: 9-9/A ve 9/B'de kâin ve tapunun tzmir ili, Konak ilçesi, Üçkuyular Mahallesi, 420O6 ada, 24 parselinde Avlulu Kargir ev cin- si ile kayıth ûzerinde davacıya ait iki adet bina bulunan taşınmazuı ortaklığının açık arttırma sureti ile satüarak giderilmesine, 492 sayı- lı harçlar kanunu uyannca sabş bedeli üzerinden binde dokuz harç alınmasına, satış memuru olarak Izmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yazüşleri müdürünün tayinine, davacı vekili tarafından bu dava nede- niyle yapılan toplam 131.508.000 TL. harç ve yargılama gideri ile da- vacı vekili yaranna dava tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asga- ri ücTet tarifeleri uyannca hesap ve takdir edilen 82.500.000 TL. mak- tu ücreti vekâletin taraflardan paylan oranında alınmasına, satış so- nunda elde edilecek paranın %93.497'sinin davacı Ahmet Tancuroğ- lu'na, %6.503'ünün davalı Ayşe Babah'ya olmak üzere verilmesine dair verilen 20.6.2001 Ta. ve 2001/738 K. no'lu karann da karar teb- hği yerine geçerli olmak üzere davalı Ayşe Babah'ya gazete ilanı su- retiyle tebliğine, ilan olunur. 20.08.2001. Basın. 48895 KÎM KlME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] HARBİ SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com BURSA - YENİŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2001/050 Davacı Bursa - Yenişehir Belediye Başkanlığı vekili Av. Mehmet Akalın tarafından, davalılar Lürfîye Gökçesu (Tuncer), Türkân Ersoy, Nalan Akbay (Çetinkaya) aleyhine açılan kamulaştvrma sebebiyle hükmen tescil davasmda verilen ara karan uyannca; Dava konusu; Bursa - Yenişehir Çayır Mahallesi ada: 14 pafta: 3 parsel: 8'de ka- yrth taşınmazın Yenişehir Belediye Encümeni'nin 21.06.1972 tarih ve 159 sayıh karan ile kamulaştınlmasına karar verildiği ve kamulaştır- ma karan uyannca taşınmazın belediye adına tapuya kayıt ve tescili talep edildiginden; B- Yenişehir Hıdrrbali Mahallesi Tahıl Sokak No: 8'de oturur iken tûm aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen yukanda isimleri yazılı davahlann duruşma günü olan 04.10.2001 günü saat 12.00'de mahkememiz salonunda bizzat hazır bulunması veya bir vekille ken- dini temsil ettinneleri, mazeretsiz olarak gehnedikleri takdirde yar- gılaraanın yokluklannda yapılarak karar verileceği hususu Tebligat (Canunu'nun 28, 29, 30 ve 31. maddeleri uyannca dava dilekçesi ye- rine geçerli ohnak üzere ılanen tebliğ olunur. 28.06.2001. Basın: 41953 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAU 8 Eylül MORRO CASTLB YANIYORL ' TE 8UÇUAJ, GEMÎSl 7RHLİSİYE sürüMüşni. SONUÇTA, AAOBJZO OKTtE'OAtei YAUGlN. /S4- DUYURU KADIKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1999/145 Karar No: 2000/1165 Davacı: Hürya Aydemir Vekili: Av. Mehmet Kadir Filizer Kastamonu ili Abana ilçesi Hacıveli Mah. Cilt: 0004, Kütük: O033'te nüfusa kayttlı Ferhat ve Şerife kızı 1341 Tekirdağ doğumlu Katce Tığlı'nın (Turan) M.lC'nun 31. maddesi gereğince gaipliğine karar verihniştir. Karar tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. 7.6.2001. Basın. 49070 KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2001/511 Vesayet Mahkememizce verilen 17.7.2001 - 07-19 tarih 2001/511 Es. 2001/559 K. sayılı karar ile, M.K. 355. maddesi gereğince, Kamer ve Hahm oğlu 1979 doğumlu Hıdır Büyüktaş vesayet altına alınarak, kendisine babası Kamer Büyüktaş vasi tayin edilmiş olup MK. 369 geeğince velayet hükümleri tatbik edihniştir. Keyfıyet ilan olunur. 17.7.2001. Basın. 48941 İLAN BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1997/198 Davacı Şükrü Atmaca tarafından davalı Şerife Atmaca vs. aleyhlerine açılan kayıt iptali davasmda: Davalı Zekiye Yalçın'm Çayırözü köyö, Develi adresine tebligat yapılamadığından 1.2.2001 tarihli duruşmada hazır bulunması için Akit gazetesinin 20.4.2001 tarihli nüshası ile ilanen tebligat yapılmış olup yine mahkememizin 21.6.2001 tarihli duruşmasında davanrn kabulüne, buna göre Kayseri, Develi ilçesi Güneyyukan köyü, Cilt 11/02, Sayfa 26, KSN 64'te Şükrü ve Hanife kızı 26.5.1977 doğmu- lu olarak nüfusa kayıth davalı Şerife Atmaca'nın bu kaydının iptaline, Davaluun Develi ilçesi, Güneyyukan köyü, Cilt No: 11/02, Sayfa 25, KSN: 64'te nüfusa kayıth Bayram Atmaca ile Kayseri Yeşilhi- sar ilçesi, Kuzey Mahallesi, Cilt No. 7, Sayfa 28 ve K. Sua No: 104'te kayıt ve tesciline karar verilmiş olup iş bu karar gazete ilan tari- hinden itibaren 22 gün içinde itiraz ve temyiz edihnediği takdirde kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 22.8.2001. Basın: 51156 İLAN MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1998/22 Es. 2001/314 Kr. Davacı Hazine vekili tarafından davalılar Hasan Fuat Hepişeri, Fatma Birnur Hepişeri. îhsan Özalp ve Nuri Atay aleyhine Men- deres ilçesi Ahmetbeyli köyü Maydanoz mevkijnde kain tapunun 2 pafta 1674 parselinde kayıth tapusunun iptali ile Hazine adına tescili talep edilmiş olup. yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verihniş ve karar Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, yukanda isimleri yazılı bulunan davalılara 28.5.2001 tarihli gerekçeli karar ve 25.7.2001 tarihli temyiz dilekçelerinin ilanen tebliği ilan olunur Basın: 50866 ÇUKURCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Sayı: 2000/15 Esas Hakkâri ili Çukurca ilçesi Kayalık köyü, Cilt: 0011, Sayfa: 68. Kütük sıra no: 0019, Mehmet ve Binevş kızı 1970 Çukurca doğumlu Nesibe Demir'in eşi bulunan Hakkâri ilçesi Kayalık köyü Cilt: 0011, Sayfa: 68, Kütük sıra no: 019, Osman oğlu Ay- şe'den olma 1961 Çukurca doğumlu Naif Demir'in gaipliğine karar verilmesi için mahkememizin 2000/15 esasmda gaiplik kararımn verilmesi davasım açmıştır. Gaipliğine karar verilme- si istenen Naif Demir'in hakkında malumatı olanlann, neıede olduğunu bilenlerin, adresini bilenlerin, bilgisi olanlann MK. 32 maddesi gereğince mahkememize bir ay içinde bilgi verilmesi ilan olunur. 14.8.2001. Basın: 50770 GÖRÜŞ EMİN GÜRSES Hangi 'Batf Adli yıl açılış konuşmasında Yargıtay Başkanı Sa- mi Selçuk'u dinlerken üstad Attilâ llhan'ın "Han- giBatı" uyansını hatırladım. Selçuk, birtakım alın- tılan bir araya getirerek Batısız kurtuluş yolu yok, mesajı veriyor sanki. Gelecek konusunda keha- netlerde bulunan Selçuk, kendi toplumsal dina- miklerinden umudunu kesmişcesine "AB'yegirer- sek üretken Atatürkçülükle buluşabiliriz" diyor. Açılışta söz alan TBB Başkanı Av. Ozdemir Özok ise hatırlatıyor Selçuk'a; "Cumhuriyetimiz, özgür- lüğümüz bugün AB üyesiolan ülkelere rağmen ger- çekleşmiştir". Sami Selçuk'un, Avrupa Parlamentosu'ndaki Lüksemburglu Sosyalist Milletvekiii Jacques Po- os'un Kıbns konusunda Ankara'yı suçlayan ha- berinden, o günkü gazetelere bir göz atsaydı ha- beri olurdu. Yalan söylemekten ve gerçekleri çar- pıtmaktan utanmayan bazı AB'liler için bu tür ge- leneksel Türkiye karşıtlığı normal bir davranıştır. Bu gelenek emperyal dönem hastalığından kur- tulamayan Avrupa'da var. 1922'de milli kurtuluş hareketimizin en yoğun döneminde, bugünün AB'sinin önemli bazı üyeleri Anadolu'da Hıristiyan- lann katledildiği yalanını yaymakta ve böylece Ba- tı'da bir dayanışma sağlayarak Mustafa Kemal hareketine karşı baskı oluşturmaya çalışmaktay- dılar. Poos'un raporu "Kıbns hükümetinin (Rum ke- simi hükümetinin) tüm Kıbnslılar adına üyelik mü- zakerelerini yürüttüğünü" belirtiyor. Bu yalana onay veriyor "çağcıl" (Sami Bey'in sözü) Avrupa Parlamentosu üyelerinin çoğunluğu. Poos'un ra- porunda aynca Ankara'nın Kıbns'ı ilhak etme ni- yeti olduğundan söz ediliyor. Bu şahısta da mü- neccimlik var, bizdeki bazı kişiler gibi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun Cem'le Sisam Adası'ndayken zeybekiko oynamasına bile ta- hammül edemeyip kendisini Kıbns Rurn kesimin- de protesto eden Rum gençlerinin Türklerie ade- ta bir adada yaşamalannın nasıl mümkün olabi- leceğini düşünme gereğini bile duymuyor. Gelişmiş bir hukuka kavuşmak için Türkiye AB'ye girmelidir, dıyor Selçuk. Norveç'in AB'siz gelişmiş bir hukuka nasıl kavuşmuş olduğunu Selçuk'a sor- mak lazım, Ulus-devletin anlamını yitirdiği safsa- tasını tekrarediyor. Bunun Türkiye gibi ülkelere da- yatılmaya çalışılan bir anlayış olduğundan haberi yok. Gelişmiş-merkezi ülkelerin uluslararası sistem- deki güçlerini pekiştirdiklerini, çevredeki gelişmek- te olan ülkelerin pazarlannın ulus- devlet kalkıyor safsatasıyla gelişmiş merkezinticari kurallannata- bi kılınmaya çalışıldığını görmek istemiyor Selçuk. Türkiye'de Almanya'dan daha çok parti kapatıldı- ğını anlatırken referans olarak gösterdiği "SaO'nın, Fazilet Partisi'nin kapatılmasını onaylamasının ge- rekçesini mesaj verrnek istediği gruplara nasıl açık- lıyoracaba? Gerekçeli karan okumamış herhalde. Batı'nın, özgüriük anlayışını kendi çıkarlarına gö- re yorumladığından haberi olmayanlar hâlâ var mı- dır yöneticilerimiz arasında? Adalet dağıtmaktan sorumlu bir mevkide iken kendi ülke dinamiklerinden umudunu kesen Sel- çuk, ulus-üstü hukuktan söz ederken globalleş- me sürecine direnilemeyeceği mesajını vermek- ten de geri kalmıyor. Kissinger'ın "Globalleşme, ABD hegemonyasının diğer bir adıdır" sözünden de haberi olmayabilir. Selçuk'un, globalleşmeyi adil bir uluslararası sistemin oluşmasına giden yol ola- rak sunanlann dışındaki düşüncelerden de habe- ri yok herhalde. Batı'dan, işlerin yolunda gittiği yer anlamını çı- karanlar var. Bunlar nelerin, neden ve nasıl yolun- da gittiği konusunda namuslu iktisatçı, tarihçi ve sosyologlardan bilgi alabilirler. Fakat bu zahme- te katlanma gereği duymazlar çoğunlukla. Bun- lara uygarlığın beşiği olarak sunulan Büyük Bri- tanya'nın Kuzey Irianda bölgesinde Protestan ma- hallesinden geçen ilkokul öğrencilerine, aileleri Katolik olduğu için bombalı saldında bulunulma- sının nedeni ûzerinde düşünmelerini salık veririz. AB'ye kapağı atmakta kurtuluşun olabileceği- ni savunan "çağcıl mandacılık" propagandası sür- dürülüyor. Gazi Mustafa Kemal'in 16 Mart 1920'de işgal nedeniyle "6aft"y' ('resmi Amerika ve Avru- paty) protesto ettiğinden haberi yok bunların. Kurtuluşu kendi iç dinamiklerinde arayan bir Mus- tafa Kemal geleneğiyle, bugünkü umutsuzluğa düşmüş, teslimiyetçi 'çağcıl mandacı globalleş- mecilik' anlayışı arasında süren mücadelenin da- ha bir süre gündemdeki yerini koruyacağı görü- lüyor. E-posta: [email protected] Fax:0212-513 85 95 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3SOLDANSAĞA: 1/ Böbrekûs- tübezi kabu- ğunun salgı- 2 ladığı hor- monlardanbi- ri. 2/ Rubid- yum elemen- tinin simge- si... Düzenli olarak ekim yapılan arazi. 3/Toprağıka- 9 zıp siper yapma Demirin simgesi. 4/ Elli şiniklik tahıl öl- 2 çeği... "Bu — uyku- suzluk yolumu ke- senhaydut"(C.S.Ta- rancı). 5/ Akarsuya- tağı, mecra... Geniş, engin. 6/ Hz. Mu- hammed'in halka doğru yolu göster- meye memur edilmesi. II Yoksullara yiyecek da- ğıtanhayırkurumu... "Yûzûncü—": AminMa- aloufun romanı. 8/ Ince yapılı... ödûnç alınan ya da verilen şey. 9/ Akut deri enfeksiyonu. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Hücre çekirdeğüıde küçük tanecikleT halinde bulunan ve soyaçekim olaylannı sağlayan mad- de. 2/ Huni biçiminde çukur yer... Konya ilinde bir baraj. 3/ Artvin yöresine özgû bir halk oyu- nu. 4/ Bir sanat yapıtında işlenen ana konu... Slav alfabe ve yazısı. 5/ Uyan... övme. 6/ Anlama ve kavrama becerisi. 7/ "Gûzelliğin — par'etmez / Bu bendeki aşk olmasa" (Âşık Veysel)... Leton- ya'nın para birimi... Aktinyum elementinin sim- gesi. 8/ Çok hoş... Katışıksız, saf. 9/ Kuyruğun iskeleti.