19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎYLÜL 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Tarihten bir yappak 30 Ağustos 1980. MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 30 Ağustos kutlamala- rına katılmayınca dö- nemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Ke- nan Evren, gazeteci- lere şunlan söylüyor: "Genelkurmay Baş- kanı soruyor. Necmet- tin Erbakan 30 Ağus- tos'a karşı mı, değil mi? Bunu soruyonım." Ortalıkgeriliyor... 30 Ağustos 2001. Zafer Bayramı nedeniyle Ga- zi Orduevi'nde verilen resepsiyona, MHP Ge- nel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yanı sıra "ulusal strate//"yitartış- ma konusu yapan ANAP Genel Başkanı MesutYılmaz da katıl- mıyor. Bir askeri yetki- li, durumu değeriendi- riyor. "Mazeretbildirdi- ler. Herhalde daha önemli toplantılan var- dı." Yayla şenliklerini kaçırmayan Bahçeli'ye, Bakanlar Kurulu'ndan çıkıp maç izlemek için ta Bulgaristan'a gitme- ye zaman bulabiien Me- sut Yılmaz'a sormalr. "Ulusal zafer gününde ortamı germenin âlemi var mı?" Nlaliye göreve! Hem BayındıMık Ba- kanı, hem de bu bakan- lığın görev alanına giren işlerle ilgilenen şirketle- ri var. Kendisi de red- detmiyorzaten, "Ortak olduğum şirketlehn cı- rosu 7 trilyon tutuyor" diyor. Gazetemiz Cum- huriyet araştırdı ve bul- du. Bayındıriık Bakanı Koray Aydın'ın iki ayrı şirketi, 2000 yılı için 181 milyar lira kâr elde et- tiğini ileri sürerek, yak- laşık 54 milyar lira ver- gi tahakkuk ertirmiş. Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği (VA- VEK) Başkanı Kemal Kıtıçdaroğlu, Maliye Bakanlığı'nın derhal ha- rekete geçmesi gerek- tiğini savunuyor: "Sayın bakan, şirket- leririm 7 thlyonluk c/ro yaptığını kendisi söylü- yor. Bu ciroyla, Maliye Bakanlığı'na bildirilen vergiye konu olacak kâr arasmda orantısızlıkbu- lunuyor. Kâr marjının çok daha yüksek olma- sı gerekiyor. Konunun mutlaka denetlenmesi gerekiyor." Kılıçdaroğlu, Koray Aydın'ın bu koşullarda görevini bırakması ge- rektiği kanlsında: "Sayın bakan göre- vini bırakırsa, siyasian- lamda da bir etik kura- lın oluşmasına katkıda bulunacaktır." Bekleyıp göreceğiz. ISIK KANSU [email protected]. Üzeyir Garih cinayeti sonrası, "canlı yayın" büyüsü ile yanıp tutuşan medya, çarşafa do- lanmak ne kelime, yatağı, yorganı pisletti. "Le Monde Djplomatique'r \n Yayın Yönetme- ni Ignacio Ramonet, Medyanm Zorbalığı adlı kitabında, günümüzde habenn nasıl anlaşıldı- ğını yonımlamış: "Haber, her şeyden önce, tam anlamıyla bir ticari ma/a dönüşmüş durumda. örneğin, ger- çeğe ya da vatandaşlık bağlamındaki etkinliği- ne bağlı özgün birdeğeriyok. Malolarak da, baş- kakurallara, özellikle vatandaşlıkkurallanna, ah- lak kurallanna bağlı olmadan önce, büyük ölçü- depazarekonomisinin yasalanna, arz talep du- rumuna bağlı." Bu koşullarda izleyicinin konumunu da be- lirlemiş Ramonet: "Medya, canlı yayın, anında yayın ideolojisine kendisini bütünüyle kaptırdı- Canlı, heyecanlı ğından, o/ay/an ince/eme, olaytann üzerinde dü- şünme zamanını kısaltıyor. Prim yapan, yalnız- ca duygular. Gazeteci, sıcağı sıcağına, içgüdü- se/ olarak tepki veriyor. Mesleğinin zorunluluk- lannı ve sınıriamalannı biryana bırakıp o da ola- yın birtanığı halinegeliyor. Böytelikle, 'haberi ken- dine kendin ver' tutumunun olanaklı olduğunu doğruluyor. Alıcının konumu ile gazetecinin ko- numu aynı noktada buluşuyor. O/ay ile o/aya ta- nık olan arasındaki mesafe bütünüyle ortadan kalkıyor; vatandaş kendini o/ayın içinde buluyor. Alıcı- vatandaş orada, herşeye doğrudan tanık oluyor, o/aya katılıyor. Bu sistem, onu hem so- rumlu, hem suçlu kılıyor: Hata ya da aldatma- ca varsa, bundan o da sorumlu, evet, sorumlu olan o -yayını yapan medya değil-, çünkü ha- beri aracısız olarak alıyor." Ramonet soruyor. "Doğru olan neyanlış olan ne? Basın, radyo ya da televizyon birşeyin doğ- ru olduğunu ileri sürüyorsa, o şey bize kendini doğru olarak benimsetiyor." Neler benimsetilmiyor ki! Son bir örnek: Bir televizyon kanalında, 30 Ağustos kutlamalan ha- berleştiriliyor. Bir "gazi" konu mankeni yapılmış ve haber tümüyle "gazi" üzerinden kurgulan- mış. Habere göre gazi, Çanakkale Savaşla- n'nda çarpışmış. Yine habere göre, aynı gazi 92 yaşında. Yani gazi, 1909 doğumlu. Yani gazi, Çanakkale Savaşlan'nın 1915'te başladığını dikkate alırsak, daha henüz 6 yaşındayken Sed- dülbahir'de, Arıburnu'nda, Gelibolu'da düş- manla gögüs göğüse gelmiş... Ramonet'in de- yimiyle "anındacı, şipşakçı" medya, bacak ka- darçocuklan gün geliyor Çanakkale'de savaş- tınyor, gün geliyor eli kanlı canavar, katil ılan edi- yor. Işadamı Üzeyir Garih'in öldü- rülmesi ile ilgili soruşturma sıra- sında polisçe gözaltına alınan, yi- ne polisçe sorgulanan, kamuoyu- na "katil, deli, tinerci, esrarkeş, balici" olarak tanrtılan, yüzü açık- ça görünecek biçimde fotograf- ları ve filmteri yayınlanan, adı ve soyadı açıklanan 13 yaşındaki "masum" çocuğun düşürüldüğü durumu, ruh sağlığı uzmanları ve hukukçulara danıştık, Ruh sağlığı uzmanlanna göre; çocuk yaşadıklan ile korkuyu ya- şadı öncelikle. Ardından, yapma- dığı bir şeyle suçlandiğı için ça- resizlik, güvensizlik, kendisine inanılmaması, kendisini anlata- mama gibi duygular yüzünden Çifte cinayet ruhşaltravma ile karşı karşıya kal- dı. Önce suçlu, katil olarak görül- mesi, sonra da herkesin odak noktası olması gibi derin çelişki- ler içinde kavram karmaşasına düştü. Sıra hukuksat boyutta... Anka- ra Barosu Çocuk Haklan Komis- yonu sorumiusu Emine Ergül'e göre, çocuğa yapılanlar, ne Tür- kiye'nin onaytadığı "Çocuk Hak- lan Söz/eşmes/"ne. ne yeni im- zaladığımız "Çocuk Haklanntn Kul- lanılmasına llişkin Avrupa Sözleş- mes/"ne, ne de 1979 tarihli ''Ço- cukMahkemelerinin Kuruluşu Gö- rev ve Yargılama Usulleri Hakkın- da Kanun"a uyuyor. Yasa, "küçûklerin işlediklerisuç- larda hazırltk soruşturmasının Cumhuriyet Savcısı veya görev- lendireceği yardımcılan tarafın- dan bizzatyapılmasınr öngörüyor. Çocuk, polis tarafından gözaltına alındı, polis tarafından sorgulan- dı. Bu bir! Aynı yasanın 40. maddesine göre, "küçûklerin suçlan veya bun- lannyargılanmalan ile ilgili her tûr- lüyayınyapılması yasak." Bıraktn suçiuluğu, masum çocuk hakkın- da yapıimadık yayın kalmadı. Bu iki! 1995'te onaylanan Çocuk Hak- larına Dair Sözleşme uyarınca, hiçbir çocuk, insanlık dışı veya aşağılaytcı muameleye ve ceza- ya tâbt tutulamıyor. Çocuğa ne- ler dendiğini, neler yapıldığını tüm Türkiye biliyor. Bu da üç! Maddeleri arttırmak olası... Sonuç: Işlenen cinayetin so- ruşturulması ve o soruşturmanın kamuoyuna duyurulması sürecin- de, ailesi ile yoksulluk içinde ç\r- ptnanlann, çaresizliğin burgacın- da dönenenlerin çevresinde bir başka cinayet işlendi. Adına ne derseniz deyin: Önyargı cinayeti, hukuk cinaye- ti, uygartık cinayeti, insancıl de- ğerier cinayeti! ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL Çalışan Emeldi Işçilerin Yıllık îzin Haklan SORU: Firmamızda bir elemanımız 1999 yılında emekli- lik hakkını kazandı ve firmamızdan emekli olup, kıdenı tazminatını da alarak aynldı. Kıdem tazmi- natını alarak firmamızdan ayrılan bu işçimiz bir yıl sonra 2000 yüı Mayıs ayında işe alındı ve SSK'ye destek primi ödeyerek çahşmava başladı. Halen de çalışmaktadır. Sorunumuz, bu elemanımızın se- nelik izin hakkının ne şekilde ödeneceğidir? Şöy- le ki, kıdem tazminatını alıp aynlmadan önceki ça- lışmaları, senelik iznin hesabına datail edüecek mi- dir? V'ereceğimiz izin hakkı ne şekilde hesaplana- caktır? (M.K.) YANIT: Yıllık ücretli izin süreleri 1475 sayılı İş Yasası'nın 49. maddesi ile belirlenmiştir. Bu maddeye göre İş Yasası 'kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilerden işyerine girdiği günden başlayarak denenıc süresi de dahil olmak üzere" ve en az bir yıl çalışmış olanlara yıllık ücretli izin ve- rilir. Yıllık ücretli izinler hizmet sürelerine göre hesaplanır. "Hizmet süresi: a) Bir yıldan beş yıla kadar olanlara yılda 12 (on iki) gün, b) Beş yıldan fazla ve on beş yıldan az olanlara yılda 18 (on sekiz) gün, c) On beş yıl ve daha fazla olanlara yılda 24 (yirmi dört) gün" yıllık ücretli izin verilmektedir. "Ancak, 18 ve daha küçük yaştaki işçilere verilecek yıl- lık ücretli izin 18 günden az olamaz. Bu süreler toplu iş sözleşmeleri ve hizmet akitleri ile art- tırılabilir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez." Sorunuzun yanıtı, İş Yasası'nın "Yılhk ücretli izin hakkı- nın belirlenmesi" başhklı 50. maddesinde verilmektedir. 25 Temmuz 1972 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan "Yd- hk Ücretli İzin Yönetmeliği"nin 2. maddesinde konu aynn- tılı olarak yer almıştır. "Yıllık izin süresinin hesabında işçinin aynı işverene ait işyerlerinde çahştığı süreler birleştirilir. Aynı bakanhğa bağlı işyerleri ile aynı bakanhğa bağh tü- zelkişiliklerin işyerlerinde geçen süreler, işçinin ücretli izin hakkının hesaplanmasında birleştirilerek göz önünde bu- lundurulur. Kamu tktisadi Teşebbüsleri ile özel kanun veya özel ka- nunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulmuş banka, ku- ruluş veya müesseselerin her birinin kendine bağh işyer- lerinde geçen süreler de işçinin yılhk ücretli izin hakkının hesaplanmasında birleştirilerek göz önünde bulundurulur." Yasanın ve yönetmeliğin açık anlatımından, yıllık ücretli iz- nin hesaplanmasında aynı işverenin aynı ya da değişik işyer- lerinde geçen bütün çalışma sürelerinin toplamı göz önüne alın- maktadır. Kısaca, bir işçi emekli olduktan sonra aynı işyerinde yeni- den çalışmaya başladığında, eski çalışma sürelerine yeni ça- lışma süresi de ekİenerek, yıllık ücretli izin hakkı hesaplanır. KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behicak(ü turk.net HARBİ SEMtH POROY semihporoyCu yahoo.com TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIK\N 3 Eylül BELLINI VENEDIKTEN YOLA CIKIYOR! 1*?3'M 8UGÜN, IT^LYAM K£SS/fMI GENTİlS 8£LUUİ Bt'A V£HEt>i£'TEN İSTAf4guL.'A OOGR.U YOtA ÇlKTt- 6Ö*J£SAN NİH IİAJLÜ BİK SAUAVÇı AİLESİNDEH ygT/ÇMİ?OIAN GEAJTflS B-ELLİklı 'MiM gASASl JACOPO YE KAG&eŞİ StOVHAJA// Oe SAMDI. SANArS£V£fZ OSAAAAJU PADİŞAHl FATİHSUUAN MEH- MBT, VEUEDİK.'7EN Bİ/S RESSAM GöUD£ISlUAESlNİ İSTEA4İŞ, BU İŞ tÇİU GEUr/LE &ELLÎMI SĞÇilMİŞrİ• SYUİL SOML/U&N- OA ISTANSUL'A UL4ŞAN BELUMI, SuLmU mGAFJNOAM rÇ~ TENLİKLS /CAeÇtLAUMfŞ, ÇAUŞAAAUI&IAJ/ O/VtW YAkfN İL- GİSIYL.E SÜGDÜ/SMÜŞTİİ. FAnH'iH POR7RE{^fStn//H(&160Â) YAAJf StRA, SıCÇOK K£SİM YAPMIÇ, PESeHLEG Ç'ZMtfTİ. SBLLİMl, ££& !>ÖNelSX£N ZEH&İN RİR ADAMDt AR- ULTANlN MAOOİ iHSAfJLAÜJYLA SİKlJKrE,*TÜO( B£Yİ * PAYSSİNİ VE 8ifZ 7nt££>İ/&JAMEYİ 1>E <SÖTİJieÜ. YOfiOO . SoUa, rtsssantın &*r porfresi gâr VEFAT VE TEŞEKKÜR Çok değerli varhğımız EMİRASLAN ÇAKAR 30 AĞUSTOS 2001 günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 31 Ağustos 2001 günü Cuma namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı'na deftıedilmıştir. Cenazemize iştirak eden, çicek gönderen, eğitim kurumlanna bağışta bılunan tüm arkadaş, dost ve yakınlanmıza teşekkür ederiz. ÇAKAR AİLESİ Türkiye Gazeteciler Cemiyetı'nın yayıntadığı güniük CazeteÜlke sorunlanna ılişkın raporlanyla. araştırmalanyla, köşe yazılarıyla, tarafstz haberlenyle sıvıl toplumlann gazetesi. Düzenli okumak ıçın abone olun. Tet: 0.212.511 08 75 İZMİR 9. SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞt'NDEN DosyaNo: 2000/1550 E. 2001/738 K. Davacı Ahmet Tancuroğlu vekıli Av. Yaşar Özdemir tarafından davah Ayşe Babah aleyhine açılan ızaleyı şüyu davası nedenıyle; davah Ayşe Babalı: Gene- ral Kâzım Özalp Mah. 47/4 Sok. No: 5 tzmir'de mukim. Davacı vekilı dava di- lekçesı ile, davacı ile, davalunn tzmir Üçkuyular mevkiınde 211 La pafta, 42006 ada, 24 parselde kayrth toplam 164 m2 miktarlı taşınmazın birlikte maliki olduk- lanm dava konusu taşınmazın 138/164 m2'sı davacıya aıt olup, kalanın ise 26/164 m2'si davalıya aıt olduğımu. a>Tica gayrimenkul üzennde bulunan mev- cut binanın tamanunın da davacıya ait olduğunu, ortaklığın aynen taksimi ile iza- lesinin mûmkûn olmadığından şüyuun satış suretiyle izalesine karar verilmesini ıstemiştir. Davalı Ayşe Babah'ya General Kâzım Özalp Mah. 47 4 Sok. No: 5 îzmu adresıne çıkanlan teblığın adresmde bulunmaması nedenı ile duruşma gü- nünü bıldinr davetıyenın gazete ile ılan edılmış olması nedenı ile, Davacının da- vasuun kabulûne, dava konusu Izmır ıli, Poligon 47'4 Sokak No: 9-9;A ve 9ıB'de kâın ve tapunun tzmir ili. Konak ilçesı. Üçkuyular Mahallesi, 42006 ada, 24 par- selınde Avlulu Kargır ev cınsı üe ka>ıtlı üzerinde da\acıya aıt ıkı adet bına bu- lunan taşınmazın ortakhğımn açık arttırma sureti ile satılarak gidenlmesıne, 492 sayılı harçlar kanunu uyarınca satış bedelı üzennden bınde dokuz harç alınma- sına, satış memuru olarak lzmir 9 Sulh Hukuk Mahkemesı'nin yazıışlerı müdü- rünün tayinıne, davacı vekıli tarafından bu dava nedenıyle yapılan toplam 131 508.000 TL. harç ve yargılama gıden ile davacı vekıli yaranna dava tanhın- de vürürlükte bulunan avukathk asgan ücret tarıfelen uvannca hesap ve takdır edılen 82.500.000 TL maktu ücretı vekâletın taraflardan paylan oranında alın- masına. satış sonunda elde edılecek paranın ° o93.497"sının davacı Ahmet Tancu- roğlu'na, %6.503"ünün davah Ayşe Babalı'ya olmak üzere verilmesme daır ve- nlen 20.6.2001 Ta. ve 2OO1/738K. noTu karann da karar tebliğı yenne geçerli olmak üzere davalı Ayşe Babah'ya gazete üanı suretiyle tebhğıne, ilan olunur. 20.08.2001. Basın 48895 BURSA - YENİŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2001 050 Davacı Bursa - Yenişehir Belediye Başkanlığı vekili Av. Mehmet Akalın tarafından, davalılar Lütfiye Gökçesu (Tuncer), Türkân Ersoy, Nalan Akbay (Çetinkaya) aleyhine açılan kamulaştırma sebebiyle hükmen tescil davasında verilen ara ka- ran uyannca; Dava konusu; Bursa - Yenişehu Çayır Mahallesi ada: 14 pafta: 3 parsel: 8'de kayıtlı taşınmazın Yenişehir Beledi- ye Encümeni'nin 21.06.1972 tanh ve 159 sayılı ka- ran ile kamulaştınlmasına karar \ erildiğı ve kamu- laştırma karan uyarınca taşınmazın belediye adına tapuya kayıt ve tescilı talep edildığınden; B- Yeni- şehir Hıdırbalı Mahallesi Tahıl Sokak No. 8'de otu- rur iken tüm aramalara rağmen adreslen tespit edi- lemeyen yukarıda ısımleri yazılı davalıların duruş- ma günü olan 04 10.2001 günü saat 12 OO'de mah- kememiz salonunda bizzat hazır bulunması veya bir \ekille kendini temsıl ertırmeleri, mazeretsiz olarak gelmedikleri takdirde yargılamanın yokluk- larında yapılarak karar verileceği hususu tebligat Kanunu"nun 28, 29. 30 ve 31 maddeleri uyannca dava dılekçesi yenne geçerli olmak üzere ılanen tebliğ olunur. 28.06.2001 Basın: 41953 SAGNAK INİLGÜN CERRAHOĞLU • ••Venedik'te Intikam ROMA - Venedik Film Festivali'nin en heyecanlı randevusu, günlerdir konuşulan ancak "gösterilme- yen bir film" oldu. Pontecorvo, Salvatores, Scola dahil "ağır sıklet" 33 Italyan yönetmeninin Cenova gösterileri sırasında "ortak yapım" çektiği "G-8 do- kümanteri"; "mortiajyetişmediği" içinfestivaldegös- terilemedi. Ancak -"Başka Bir Dünya da Mümkün..." adlı- dokümantere imza atan yönetmenlerin festival organizasyonunun düzenlediği bir açık oturumda yer alması bile Roma'yı çileden çıkarmaya yetti. Görülmemiş ölçüde "siyasetgölgesinde" kaldı bu yıl Venedik. Cannes'da "Altın Palmiye" alan muha- lif yönetmen Nanni Moretti'nin festival jürisine baş- kanlık etmesinden "G-8" oturumuna dek, Venedik'e dair her şey Italyan sağını taciz ediyor. Öyle ki festivali boykot eden sağ hükiimet, açılış için -gelenek olduğu üzere- kimseyi göndermedi bu yıl Venedik'e. Kültür Bakanı Urbani ileyardımcısı Sgar- bi festival yöneticilerinin davetine "cevap vermek" nezaketi bile göstermediler. Hükümet adına konu- şan Sgarbi, Berlin ve Cannes'la Avrupa'nın bu en prestijlifilmiestivalini yaytım ateşıne tuttu üstelik: "Ve- nedikgibi bu ölü festival" dedi Sgarbi ve ekledi; "ar- tık dekadans yaşıyor. Üç beş entelektüelin seçtiği sı- kıcı filmlerin hiçbiri izlenmiyor..." "Entelektüeldüşmanlığı" sağtn alameti farikası. Kim- seyi şaşırtmıyor. Neyseki kültür düşmanı sağ ile uy- gar Itatya arasmdadenge unsuaı olmayaçalışan Cum- hurbaşkanı Ciampi sahip çıkıyor Venedik'e. Kovul- ma tehdidi altındaki festival yöneticileri, şimdi ka- panışı yapacak Cumhurbaşkanı'nın kanatlanna sı- ğınıyor. "Beriusconizm fırtınasından" etkilenen festivaide her şeye rağmen ilginç yenilikler var. "Altın As/an "lar ikiye çıktı bir defa. Yanşmada gösterilen filmlerin yanı sıra; "günümüz sıneması" bölümünden bir fıl- me de ödül verilecek bu yıl. "Yanşma bölümü" jüri- siyönetmenlerden, u günümüzs/nemas/"jürisi eleş- tirmenlerden oluşuyor. Festival yönetmeni Alberto Barbera "sinemada yeni arayışlara yol açmak" ama- cıyta bu karan aldığını söylüyor. Giuseppe Berto- lucci'nin "Belki Aşk.." adlı yapıtı yeni arayışlar ala- nında "Altın Aslan"a en güçlü aday görünüyor. Bertolucci'nin önce dijital kamerayla çekip ardın- dan film bobinlerine aktardığı yaprt -izleyici için- farklı bir sinema deneyimi sahiden. Aktörteri içerden, yakın plan izleme şansına sahip olduğunuz gibi, yö- netmenin de an an izini sürüyorsunuz. Arka planda aktörlere verdiği komutlara izleyiciyi de tanık ediyor Bertolucci. Hikâye ve filmin inşası bir arada izlen- miş oluyor böylece. "Belki Aşk.." diyor bu yüzden Bertolucci: "Sinemaya ayna tutan birfilm. Bat 'da an- latılacak özgün öyküler yok artık. Kalmadı. Etkileyi- ci öykülerperiferi ve Doğu'dan çıkıyor. Bırakalım o zaman yaşamı Üçüncü Dünya sineması anlatsın. Biz gelişmiş dünya yönetmenlerine, ancak teknik ve ko- münikasyon alanında yeni denemeler kalıyor..." Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilgi yaratan filmler Iran (Gizli Oy), Hindistan (Muson Dûğünü), Kore (Bi- linmeyen Adres), Filipinler (Yaşamdan Büyük), Çin (Terk Etmek), Hong Kong (Deniz Ürünü), Brezilya (Güneşin Arkasında) ve Meksika'dan fSen de Ana- sın)... Genç yönetmenleriyle "yeniden doğuş" yaşa- yan Italyan sineması örneklerinden söz ediliyor bir de. Bunun dışında festivalin en büyük iki "promos- yonu" Spielberg ve Woody Alten'ın. Ancak her iki film de yanşma dışı. Allen'ın fılmi "Yeşim Akrebin Laneti" çok begenil- diVenikte. Spielberg'ün "YapayZekâ "sı ise perşem- be günü gösterilecek. "P/no/cyonun bir tür modern versiyonu Spielberg'ün son fılmi. Tahta kuklanın ye- rinde bir "robotçocuk" var. "Pinokyo"da kuklaya sev- gi akıtan baba yerine, "etten kemikten anne baba- ya" aptalca bağlanan bir robot çocuğun öyküsünü anlatıyor "VapayZekâ". ABD'de gösterime giren fıl- mi görenler, ya çok beğeniyor ya nefret ediyor. Festival karargâhı Lido'ya akan yıldızlarla da gün- demde Venedik. Avrupa'da vizyona soktuğutüm film- lerini her seferinde ilk kez Venedik'te görücüye çı- karan VVoody Allen'ın -her zamankı gibi- kendisi yok ortada. Ama başrol oyunculan Helen Hunt ve Char- lize Theron Venedik'te. Fotoğrafçı ve kameraman- ların sevgilisi ne Hunt ne de Theron ne var ki. Vene- dik'in rakipsiz stan bu yıl Nicole Kidman. Tom Cru- ise'dan yeni boşanan yıldız, dramı ve ince güzelliği ile gazetecilerin en iştah açıcı avı. BULMACA SEDAT YAŞAYAIS 1 2 3 4 5 6 7 1 2 3 4 5 6 7 SOLDANSAĞA: 1/ Greyfurta -• verilen bir başka ad. II 2 Ölen kimse- 3 nin vücudu... 4 Ilgeç. 3/ So- ğanh kıyma ya da pastır- 6 maüstüneyu- 7 murta kmla- g rak yapılan yemek. 4/ ^ Toplanma, birleşim... Tümör. 5/ Şamaniz- y min din adamlanna 2 verilen ad... Zarara 3 uğrama tehlikesi. 6/ 4 Kahn bükülmüş si- 5 cim... Yunanmitolo- g jisinde içenleri ölüm- -, süzlüğe kavuşturan g tann içkisi. II Ağaç- „ tan yapılmış top... "- — Gündüz": Yazanmız. 8/ Bir göz rengi... Yur- dumuzda kurulmuş yirmi bir köy enstitüsünden biri. 9/ îtici neden, güdü... "Saçlanma ak düştü / Sana — bulamadım" (Şarkı). YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Eski çağ, özellikle eski Yunan ve Roma uy- garlığı. 2/ Bir nota... Italya'da bir kent. 3/ Genel- ge... Donuk renkli. 4/ " — Yenersu": Tiyatro oyuncumuz... Olumsuzluk belirten bir önek. 5/ Arap yazısmda kısa ünlü yerine kullanılan işa- ret. 6/ Dolaşık, kanşık... Radyum elementinin simgesi. 7/ Serbest meslek adamlannı içinde top- layan resmi birlik... Sergilerde çeşitli firmalara aynlmış yerlerin her biri. 8/ Beyaz nakış işle- mekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği. 9/ Asya'da bir çöl... Tüık müziğinde bir makam.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle