Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎYLÜL 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Tarihten bir yappak
30 Ağustos 1980.
MSP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan,
30 Ağustos kutlamala-
rına katılmayınca dö-
nemin Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Ke-
nan Evren, gazeteci-
lere şunlan söylüyor:
"Genelkurmay Baş-
kanı soruyor. Necmet-
tin Erbakan 30 Ağus-
tos'a karşı mı, değil mi?
Bunu soruyonım."
Ortalıkgeriliyor... 30
Ağustos 2001. Zafer
Bayramı nedeniyle Ga-
zi Orduevi'nde verilen
resepsiyona, MHP Ge-
nel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin yanı sıra
"ulusal strate//"yitartış-
ma konusu yapan
ANAP Genel Başkanı
MesutYılmaz da katıl-
mıyor. Bir askeri yetki-
li, durumu değeriendi-
riyor. "Mazeretbildirdi-
ler. Herhalde daha
önemli toplantılan var-
dı." Yayla şenliklerini
kaçırmayan Bahçeli'ye,
Bakanlar Kurulu'ndan
çıkıp maç izlemek için
ta Bulgaristan'a gitme-
ye zaman bulabiien Me-
sut Yılmaz'a sormalr.
"Ulusal zafer gününde
ortamı germenin âlemi
var mı?"
Nlaliye göreve!
Hem BayındıMık Ba-
kanı, hem de bu bakan-
lığın görev alanına giren
işlerle ilgilenen şirketle-
ri var. Kendisi de red-
detmiyorzaten, "Ortak
olduğum şirketlehn cı-
rosu 7 trilyon tutuyor"
diyor. Gazetemiz Cum-
huriyet araştırdı ve bul-
du. Bayındıriık Bakanı
Koray Aydın'ın iki ayrı
şirketi, 2000 yılı için 181
milyar lira kâr elde et-
tiğini ileri sürerek, yak-
laşık 54 milyar lira ver-
gi tahakkuk ertirmiş.
Vatandaşın Vergisini
Koruma Derneği (VA-
VEK) Başkanı Kemal
Kıtıçdaroğlu, Maliye
Bakanlığı'nın derhal ha-
rekete geçmesi gerek-
tiğini savunuyor:
"Sayın bakan, şirket-
leririm 7 thlyonluk c/ro
yaptığını kendisi söylü-
yor. Bu ciroyla, Maliye
Bakanlığı'na bildirilen
vergiye konu olacak kâr
arasmda orantısızlıkbu-
lunuyor. Kâr marjının
çok daha yüksek olma-
sı gerekiyor. Konunun
mutlaka denetlenmesi
gerekiyor."
Kılıçdaroğlu, Koray
Aydın'ın bu koşullarda
görevini bırakması ge-
rektiği kanlsında:
"Sayın bakan göre-
vini bırakırsa, siyasian-
lamda da bir etik kura-
lın oluşmasına katkıda
bulunacaktır."
Bekleyıp göreceğiz.
ISIK KANSU
ankcum@ttnetnet.tr.
Üzeyir Garih cinayeti sonrası, "canlı yayın"
büyüsü ile yanıp tutuşan medya, çarşafa do-
lanmak ne kelime, yatağı, yorganı pisletti.
"Le Monde Djplomatique'r
\n Yayın Yönetme-
ni Ignacio Ramonet, Medyanm Zorbalığı adlı
kitabında, günümüzde habenn nasıl anlaşıldı-
ğını yonımlamış:
"Haber, her şeyden önce, tam anlamıyla bir
ticari ma/a dönüşmüş durumda. örneğin, ger-
çeğe ya da vatandaşlık bağlamındaki etkinliği-
ne bağlı özgün birdeğeriyok. Malolarak da, baş-
kakurallara, özellikle vatandaşlıkkurallanna, ah-
lak kurallanna bağlı olmadan önce, büyük ölçü-
depazarekonomisinin yasalanna, arz talep du-
rumuna bağlı."
Bu koşullarda izleyicinin konumunu da be-
lirlemiş Ramonet: "Medya, canlı yayın, anında
yayın ideolojisine kendisini bütünüyle kaptırdı-
Canlı, heyecanlı
ğından, o/ay/an ince/eme, olaytann üzerinde dü-
şünme zamanını kısaltıyor. Prim yapan, yalnız-
ca duygular. Gazeteci, sıcağı sıcağına, içgüdü-
se/ olarak tepki veriyor. Mesleğinin zorunluluk-
lannı ve sınıriamalannı biryana bırakıp o da ola-
yın birtanığı halinegeliyor. Böytelikle, 'haberi ken-
dine kendin ver' tutumunun olanaklı olduğunu
doğruluyor. Alıcının konumu ile gazetecinin ko-
numu aynı noktada buluşuyor. O/ay ile o/aya ta-
nık olan arasındaki mesafe bütünüyle ortadan
kalkıyor; vatandaş kendini o/ayın içinde buluyor.
Alıcı- vatandaş orada, herşeye doğrudan tanık
oluyor, o/aya katılıyor. Bu sistem, onu hem so-
rumlu, hem suçlu kılıyor: Hata ya da aldatma-
ca varsa, bundan o da sorumlu, evet, sorumlu
olan o -yayını yapan medya değil-, çünkü ha-
beri aracısız olarak alıyor."
Ramonet soruyor. "Doğru olan neyanlış olan
ne? Basın, radyo ya da televizyon birşeyin doğ-
ru olduğunu ileri sürüyorsa, o şey bize kendini
doğru olarak benimsetiyor."
Neler benimsetilmiyor ki! Son bir örnek: Bir
televizyon kanalında, 30 Ağustos kutlamalan ha-
berleştiriliyor. Bir "gazi" konu mankeni yapılmış
ve haber tümüyle "gazi" üzerinden kurgulan-
mış. Habere göre gazi, Çanakkale Savaşla-
n'nda çarpışmış. Yine habere göre, aynı gazi 92
yaşında. Yani gazi, 1909 doğumlu. Yani gazi,
Çanakkale Savaşlan'nın 1915'te başladığını
dikkate alırsak, daha henüz 6 yaşındayken Sed-
dülbahir'de, Arıburnu'nda, Gelibolu'da düş-
manla gögüs göğüse gelmiş... Ramonet'in de-
yimiyle "anındacı, şipşakçı" medya, bacak ka-
darçocuklan gün geliyor Çanakkale'de savaş-
tınyor, gün geliyor eli kanlı canavar, katil ılan edi-
yor.
Işadamı Üzeyir Garih'in öldü-
rülmesi ile ilgili soruşturma sıra-
sında polisçe gözaltına alınan, yi-
ne polisçe sorgulanan, kamuoyu-
na "katil, deli, tinerci, esrarkeş,
balici" olarak tanrtılan, yüzü açık-
ça görünecek biçimde fotograf-
ları ve filmteri yayınlanan, adı ve
soyadı açıklanan 13 yaşındaki
"masum" çocuğun düşürüldüğü
durumu, ruh sağlığı uzmanları ve
hukukçulara danıştık,
Ruh sağlığı uzmanlanna göre;
çocuk yaşadıklan ile korkuyu ya-
şadı öncelikle. Ardından, yapma-
dığı bir şeyle suçlandiğı için ça-
resizlik, güvensizlik, kendisine
inanılmaması, kendisini anlata-
mama gibi duygular yüzünden
Çifte cinayet
ruhşaltravma ile karşı karşıya kal-
dı. Önce suçlu, katil olarak görül-
mesi, sonra da herkesin odak
noktası olması gibi derin çelişki-
ler içinde kavram karmaşasına
düştü.
Sıra hukuksat boyutta... Anka-
ra Barosu Çocuk Haklan Komis-
yonu sorumiusu Emine Ergül'e
göre, çocuğa yapılanlar, ne Tür-
kiye'nin onaytadığı "Çocuk Hak-
lan Söz/eşmes/"ne. ne yeni im-
zaladığımız "Çocuk Haklanntn Kul-
lanılmasına llişkin Avrupa Sözleş-
mes/"ne, ne de 1979 tarihli ''Ço-
cukMahkemelerinin Kuruluşu Gö-
rev ve Yargılama Usulleri Hakkın-
da Kanun"a uyuyor.
Yasa, "küçûklerin işlediklerisuç-
larda hazırltk soruşturmasının
Cumhuriyet Savcısı veya görev-
lendireceği yardımcılan tarafın-
dan bizzatyapılmasınr öngörüyor.
Çocuk, polis tarafından gözaltına
alındı, polis tarafından sorgulan-
dı. Bu bir!
Aynı yasanın 40. maddesine
göre, "küçûklerin suçlan veya bun-
lannyargılanmalan ile ilgili her tûr-
lüyayınyapılması yasak." Bıraktn
suçiuluğu, masum çocuk hakkın-
da yapıimadık yayın kalmadı. Bu
iki! 1995'te onaylanan Çocuk Hak-
larına Dair Sözleşme uyarınca,
hiçbir çocuk, insanlık dışı veya
aşağılaytcı muameleye ve ceza-
ya tâbt tutulamıyor. Çocuğa ne-
ler dendiğini, neler yapıldığını tüm
Türkiye biliyor. Bu da üç!
Maddeleri arttırmak olası...
Sonuç: Işlenen cinayetin so-
ruşturulması ve o soruşturmanın
kamuoyuna duyurulması sürecin-
de, ailesi ile yoksulluk içinde ç\r-
ptnanlann, çaresizliğin burgacın-
da dönenenlerin çevresinde bir
başka cinayet işlendi. Adına ne
derseniz deyin:
Önyargı cinayeti, hukuk cinaye-
ti, uygartık cinayeti, insancıl de-
ğerier cinayeti!
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞtPAL
Çalışan Emeldi Işçilerin
Yıllık îzin Haklan
SORU: Firmamızda bir elemanımız 1999 yılında emekli-
lik hakkını kazandı ve firmamızdan emekli olup,
kıdenı tazminatını da alarak aynldı. Kıdem tazmi-
natını alarak firmamızdan ayrılan bu işçimiz bir
yıl sonra 2000 yüı Mayıs ayında işe alındı ve SSK'ye
destek primi ödeyerek çahşmava başladı. Halen
de çalışmaktadır. Sorunumuz, bu elemanımızın se-
nelik izin hakkının ne şekilde ödeneceğidir? Şöy-
le ki, kıdem tazminatını alıp aynlmadan önceki ça-
lışmaları, senelik iznin hesabına datail edüecek mi-
dir? V'ereceğimiz izin hakkı ne şekilde hesaplana-
caktır?
(M.K.)
YANIT: Yıllık ücretli izin süreleri 1475 sayılı İş Yasası'nın
49. maddesi ile belirlenmiştir. Bu maddeye göre İş Yasası
'kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilerden işyerine
girdiği günden başlayarak denenıc süresi de dahil olmak
üzere" ve en az bir yıl çalışmış olanlara yıllık ücretli izin ve-
rilir. Yıllık ücretli izinler hizmet sürelerine göre hesaplanır.
"Hizmet süresi:
a) Bir yıldan beş yıla kadar olanlara yılda 12 (on iki) gün,
b) Beş yıldan fazla ve on beş yıldan az olanlara yılda 18
(on sekiz) gün,
c) On beş yıl ve daha fazla olanlara yılda 24 (yirmi dört)
gün" yıllık ücretli izin verilmektedir.
"Ancak, 18 ve daha küçük yaştaki işçilere verilecek yıl-
lık ücretli izin 18 günden az olamaz.
Bu süreler toplu iş sözleşmeleri ve hizmet akitleri ile art-
tırılabilir.
Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez."
Sorunuzun yanıtı, İş Yasası'nın "Yılhk ücretli izin hakkı-
nın belirlenmesi" başhklı 50. maddesinde verilmektedir.
25 Temmuz 1972 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan "Yd-
hk Ücretli İzin Yönetmeliği"nin 2. maddesinde konu aynn-
tılı olarak yer almıştır.
"Yıllık izin süresinin hesabında işçinin aynı işverene ait
işyerlerinde çahştığı süreler birleştirilir.
Aynı bakanhğa bağlı işyerleri ile aynı bakanhğa bağh tü-
zelkişiliklerin işyerlerinde geçen süreler, işçinin ücretli izin
hakkının hesaplanmasında birleştirilerek göz önünde bu-
lundurulur.
Kamu tktisadi Teşebbüsleri ile özel kanun veya özel ka-
nunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulmuş banka, ku-
ruluş veya müesseselerin her birinin kendine bağh işyer-
lerinde geçen süreler de işçinin yılhk ücretli izin hakkının
hesaplanmasında birleştirilerek göz önünde bulundurulur."
Yasanın ve yönetmeliğin açık anlatımından, yıllık ücretli iz-
nin hesaplanmasında aynı işverenin aynı ya da değişik işyer-
lerinde geçen bütün çalışma sürelerinin toplamı göz önüne alın-
maktadır.
Kısaca, bir işçi emekli olduktan sonra aynı işyerinde yeni-
den çalışmaya başladığında, eski çalışma sürelerine yeni ça-
lışma süresi de ekİenerek, yıllık ücretli izin hakkı hesaplanır.
KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behicak(ü turk.net
HARBİ SEMtH POROY semihporoyCu yahoo.com
TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIK\N 3 Eylül
BELLINI VENEDIKTEN YOLA CIKIYOR!
1*?3'M 8UGÜN, IT^LYAM K£SS/fMI GENTİlS 8£LUUİ Bt'A
V£HEt>i£'TEN İSTAf4guL.'A OOGR.U YOtA ÇlKTt- 6Ö*J£SAN
NİH IİAJLÜ BİK SAUAVÇı AİLESİNDEH ygT/ÇMİ?OIAN GEAJTflS
B-ELLİklı 'MiM gASASl JACOPO YE KAG&eŞİ StOVHAJA// Oe
SAMDI. SANArS£V£fZ OSAAAAJU PADİŞAHl FATİHSUUAN MEH-
MBT, VEUEDİK.'7EN Bİ/S RESSAM GöUD£ISlUAESlNİ İSTEA4İŞ,
BU İŞ tÇİU GEUr/LE &ELLÎMI SĞÇilMİŞrİ• SYUİL SOML/U&N-
OA ISTANSUL'A UL4ŞAN BELUMI, SuLmU mGAFJNOAM rÇ~
TENLİKLS /CAeÇtLAUMfŞ, ÇAUŞAAAUI&IAJ/ O/VtW YAkfN İL-
GİSIYL.E SÜGDÜ/SMÜŞTİİ. FAnH'iH POR7RE{^fStn//H(&160Â)
YAAJf StRA, SıCÇOK K£SİM YAPMIÇ, PESeHLEG Ç'ZMtfTİ.
SBLLİMl, ££& !>ÖNelSX£N ZEH&İN RİR ADAMDt AR-
ULTANlN MAOOİ iHSAfJLAÜJYLA SİKlJKrE,*TÜO(
B£Yİ * PAYSSİNİ VE 8ifZ 7nt££>İ/&JAMEYİ 1>E <SÖTİJieÜ.
YOfiOO . SoUa, rtsssantın &*r porfresi gâr
VEFAT VE TEŞEKKÜR
Çok değerli varhğımız
EMİRASLAN ÇAKAR
30 AĞUSTOS 2001 günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 31 Ağustos 2001 günü Cuma namazını müteakip
Karacaahmet Mezarlığı'na deftıedilmıştir. Cenazemize
iştirak eden, çicek gönderen, eğitim kurumlanna bağışta
bılunan tüm arkadaş, dost ve yakınlanmıza teşekkür ederiz.
ÇAKAR AİLESİ
Türkiye Gazeteciler Cemiyetı'nın yayıntadığı güniük
CazeteÜlke sorunlanna ılişkın raporlanyla. araştırmalanyla,
köşe yazılarıyla, tarafstz haberlenyle sıvıl toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak ıçın abone olun. Tet: 0.212.511 08 75
İZMİR 9. SULH HUKUK MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞt'NDEN
DosyaNo: 2000/1550 E. 2001/738 K.
Davacı Ahmet Tancuroğlu vekıli Av. Yaşar Özdemir tarafından davah Ayşe
Babah aleyhine açılan ızaleyı şüyu davası nedenıyle; davah Ayşe Babalı: Gene-
ral Kâzım Özalp Mah. 47/4 Sok. No: 5 tzmir'de mukim. Davacı vekilı dava di-
lekçesı ile, davacı ile, davalunn tzmir Üçkuyular mevkiınde 211 La pafta, 42006
ada, 24 parselde kayrth toplam 164 m2 miktarlı taşınmazın birlikte maliki olduk-
lanm dava konusu taşınmazın 138/164 m2'sı davacıya aıt olup, kalanın ise
26/164 m2'si davalıya aıt olduğımu. a>Tica gayrimenkul üzennde bulunan mev-
cut binanın tamanunın da davacıya ait olduğunu, ortaklığın aynen taksimi ile iza-
lesinin mûmkûn olmadığından şüyuun satış suretiyle izalesine karar verilmesini
ıstemiştir. Davalı Ayşe Babah'ya General Kâzım Özalp Mah. 47 4 Sok. No: 5
îzmu adresıne çıkanlan teblığın adresmde bulunmaması nedenı ile duruşma gü-
nünü bıldinr davetıyenın gazete ile ılan edılmış olması nedenı ile, Davacının da-
vasuun kabulûne, dava konusu Izmır ıli, Poligon 47'4 Sokak No: 9-9;A ve 9ıB'de
kâın ve tapunun tzmir ili. Konak ilçesı. Üçkuyular Mahallesi, 42006 ada, 24 par-
selınde Avlulu Kargır ev cınsı üe ka>ıtlı üzerinde da\acıya aıt ıkı adet bına bu-
lunan taşınmazın ortakhğımn açık arttırma sureti ile satılarak gidenlmesıne, 492
sayılı harçlar kanunu uyarınca satış bedelı üzennden bınde dokuz harç alınma-
sına, satış memuru olarak lzmir 9 Sulh Hukuk Mahkemesı'nin yazıışlerı müdü-
rünün tayinıne, davacı vekıli tarafından bu dava nedenıyle yapılan toplam
131 508.000 TL. harç ve yargılama gıden ile davacı vekıli yaranna dava tanhın-
de vürürlükte bulunan avukathk asgan ücret tarıfelen uvannca hesap ve takdır
edılen 82.500.000 TL maktu ücretı vekâletın taraflardan paylan oranında alın-
masına. satış sonunda elde edılecek paranın ° o93.497"sının davacı Ahmet Tancu-
roğlu'na, %6.503"ünün davah Ayşe Babalı'ya olmak üzere verilmesme daır ve-
nlen 20.6.2001 Ta. ve 2OO1/738K. noTu karann da karar tebliğı yenne geçerli
olmak üzere davalı Ayşe Babah'ya gazete üanı suretiyle tebhğıne, ilan olunur.
20.08.2001. Basın 48895
BURSA - YENİŞEHİR
ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2001 050
Davacı Bursa - Yenişehir Belediye Başkanlığı
vekili Av. Mehmet Akalın tarafından, davalılar
Lütfiye Gökçesu (Tuncer), Türkân Ersoy, Nalan
Akbay (Çetinkaya) aleyhine açılan kamulaştırma
sebebiyle hükmen tescil davasında verilen ara ka-
ran uyannca;
Dava konusu;
Bursa - Yenişehu Çayır Mahallesi ada: 14 pafta:
3 parsel: 8'de kayıtlı taşınmazın Yenişehir Beledi-
ye Encümeni'nin 21.06.1972 tanh ve 159 sayılı ka-
ran ile kamulaştınlmasına karar \ erildiğı ve kamu-
laştırma karan uyarınca taşınmazın belediye adına
tapuya kayıt ve tescilı talep edildığınden; B- Yeni-
şehir Hıdırbalı Mahallesi Tahıl Sokak No. 8'de otu-
rur iken tüm aramalara rağmen adreslen tespit edi-
lemeyen yukarıda ısımleri yazılı davalıların duruş-
ma günü olan 04 10.2001 günü saat 12 OO'de mah-
kememiz salonunda bizzat hazır bulunması veya
bir \ekille kendini temsıl ertırmeleri, mazeretsiz
olarak gelmedikleri takdirde yargılamanın yokluk-
larında yapılarak karar verileceği hususu tebligat
Kanunu"nun 28, 29. 30 ve 31 maddeleri uyannca
dava dılekçesi yenne geçerli olmak üzere ılanen
tebliğ olunur. 28.06.2001 Basın: 41953
SAGNAK
INİLGÜN CERRAHOĞLU
• ••Venedik'te Intikam
ROMA - Venedik Film Festivali'nin en heyecanlı
randevusu, günlerdir konuşulan ancak "gösterilme-
yen bir film" oldu. Pontecorvo, Salvatores, Scola
dahil "ağır sıklet" 33 Italyan yönetmeninin Cenova
gösterileri sırasında "ortak yapım" çektiği "G-8 do-
kümanteri"; "mortiajyetişmediği" içinfestivaldegös-
terilemedi. Ancak -"Başka Bir Dünya da Mümkün..."
adlı- dokümantere imza atan yönetmenlerin festival
organizasyonunun düzenlediği bir açık oturumda
yer alması bile Roma'yı çileden çıkarmaya yetti.
Görülmemiş ölçüde "siyasetgölgesinde" kaldı bu
yıl Venedik. Cannes'da "Altın Palmiye" alan muha-
lif yönetmen Nanni Moretti'nin festival jürisine baş-
kanlık etmesinden "G-8" oturumuna dek, Venedik'e
dair her şey Italyan sağını taciz ediyor.
Öyle ki festivali boykot eden sağ hükiimet, açılış
için -gelenek olduğu üzere- kimseyi göndermedi bu
yıl Venedik'e. Kültür Bakanı Urbani ileyardımcısı Sgar-
bi festival yöneticilerinin davetine "cevap vermek"
nezaketi bile göstermediler. Hükümet adına konu-
şan Sgarbi, Berlin ve Cannes'la Avrupa'nın bu en
prestijlifilmiestivalini yaytım ateşıne tuttu üstelik: "Ve-
nedikgibi bu ölü festival" dedi Sgarbi ve ekledi; "ar-
tık dekadans yaşıyor. Üç beş entelektüelin seçtiği sı-
kıcı filmlerin hiçbiri izlenmiyor..."
"Entelektüeldüşmanlığı" sağtn alameti farikası. Kim-
seyi şaşırtmıyor. Neyseki kültür düşmanı sağ ile uy-
gar Itatya arasmdadenge unsuaı olmayaçalışan Cum-
hurbaşkanı Ciampi sahip çıkıyor Venedik'e. Kovul-
ma tehdidi altındaki festival yöneticileri, şimdi ka-
panışı yapacak Cumhurbaşkanı'nın kanatlanna sı-
ğınıyor.
"Beriusconizm fırtınasından" etkilenen festivaide
her şeye rağmen ilginç yenilikler var. "Altın As/an "lar
ikiye çıktı bir defa. Yanşmada gösterilen filmlerin
yanı sıra; "günümüz sıneması" bölümünden bir fıl-
me de ödül verilecek bu yıl. "Yanşma bölümü" jüri-
siyönetmenlerden,
u
günümüzs/nemas/"jürisi eleş-
tirmenlerden oluşuyor. Festival yönetmeni Alberto
Barbera "sinemada yeni arayışlara yol açmak" ama-
cıyta bu karan aldığını söylüyor. Giuseppe Berto-
lucci'nin "Belki Aşk.." adlı yapıtı yeni arayışlar ala-
nında "Altın Aslan"a en güçlü aday görünüyor.
Bertolucci'nin önce dijital kamerayla çekip ardın-
dan film bobinlerine aktardığı yaprt -izleyici için-
farklı bir sinema deneyimi sahiden. Aktörteri içerden,
yakın plan izleme şansına sahip olduğunuz gibi, yö-
netmenin de an an izini sürüyorsunuz. Arka planda
aktörlere verdiği komutlara izleyiciyi de tanık ediyor
Bertolucci. Hikâye ve filmin inşası bir arada izlen-
miş oluyor böylece. "Belki Aşk.." diyor bu yüzden
Bertolucci: "Sinemaya ayna tutan birfilm. Bat 'da an-
latılacak özgün öyküler yok artık. Kalmadı. Etkileyi-
ci öykülerperiferi ve Doğu'dan çıkıyor. Bırakalım o
zaman yaşamı Üçüncü Dünya sineması anlatsın. Biz
gelişmiş dünya yönetmenlerine, ancak teknik ve ko-
münikasyon alanında yeni denemeler kalıyor..."
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilgi yaratan filmler
Iran (Gizli Oy), Hindistan (Muson Dûğünü), Kore (Bi-
linmeyen Adres), Filipinler (Yaşamdan Büyük), Çin
(Terk Etmek), Hong Kong (Deniz Ürünü), Brezilya
(Güneşin Arkasında) ve Meksika'dan fSen de Ana-
sın)... Genç yönetmenleriyle "yeniden doğuş" yaşa-
yan Italyan sineması örneklerinden söz ediliyor bir
de. Bunun dışında festivalin en büyük iki "promos-
yonu" Spielberg ve Woody Alten'ın. Ancak her iki
film de yanşma dışı.
Allen'ın fılmi "Yeşim Akrebin Laneti" çok begenil-
diVenikte. Spielberg'ün "YapayZekâ "sı ise perşem-
be günü gösterilecek. "P/no/cyonun bir tür modern
versiyonu Spielberg'ün son fılmi. Tahta kuklanın ye-
rinde bir "robotçocuk" var. "Pinokyo"da kuklaya sev-
gi akıtan baba yerine, "etten kemikten anne baba-
ya" aptalca bağlanan bir robot çocuğun öyküsünü
anlatıyor "VapayZekâ". ABD'de gösterime giren fıl-
mi görenler, ya çok beğeniyor ya nefret ediyor.
Festival karargâhı Lido'ya akan yıldızlarla da gün-
demde Venedik. Avrupa'da vizyona soktuğutüm film-
lerini her seferinde ilk kez Venedik'te görücüye çı-
karan VVoody Allen'ın -her zamankı gibi- kendisi yok
ortada. Ama başrol oyunculan Helen Hunt ve Char-
lize Theron Venedik'te. Fotoğrafçı ve kameraman-
ların sevgilisi ne Hunt ne de Theron ne var ki. Vene-
dik'in rakipsiz stan bu yıl Nicole Kidman. Tom Cru-
ise'dan yeni boşanan yıldız, dramı ve ince güzelliği
ile gazetecilerin en iştah açıcı avı.
BULMACA SEDAT YAŞAYAIS
1 2 3 4 5 6 7
1 2 3 4 5 6 7
SOLDANSAĞA:
1/ Greyfurta -•
verilen bir
başka ad. II 2
Ölen kimse- 3
nin vücudu... 4
Ilgeç. 3/ So-
ğanh kıyma
ya da pastır- 6
maüstüneyu- 7
murta kmla- g
rak yapılan
yemek. 4/ ^
Toplanma, birleşim...
Tümör. 5/ Şamaniz- y
min din adamlanna 2
verilen ad... Zarara 3
uğrama tehlikesi. 6/ 4
Kahn bükülmüş si- 5
cim... Yunanmitolo- g
jisinde içenleri ölüm- -,
süzlüğe kavuşturan g
tann içkisi. II Ağaç- „
tan yapılmış top... "-
— Gündüz": Yazanmız. 8/ Bir göz rengi... Yur-
dumuzda kurulmuş yirmi bir köy enstitüsünden
biri. 9/ îtici neden, güdü... "Saçlanma ak düştü
/ Sana — bulamadım" (Şarkı).
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Eski çağ, özellikle eski Yunan ve Roma uy-
garlığı. 2/ Bir nota... Italya'da bir kent. 3/ Genel-
ge... Donuk renkli. 4/ " — Yenersu": Tiyatro
oyuncumuz... Olumsuzluk belirten bir önek. 5/
Arap yazısmda kısa ünlü yerine kullanılan işa-
ret. 6/ Dolaşık, kanşık... Radyum elementinin
simgesi. 7/ Serbest meslek adamlannı içinde top-
layan resmi birlik... Sergilerde çeşitli firmalara
aynlmış yerlerin her biri. 8/ Beyaz nakış işle-
mekte kullanılan bir çeşit parlak pamuk ipliği. 9/
Asya'da bir çöl... Tüık müziğinde bir makam.