23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
. 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ / ekonomi@cumhuriyet.com.tr FNYA EKONOMİSİNE B A K I Ş /ERGIN YILDIZOĞLU LONDRA .r9in.ymfe09iu@btmt.rMt.com /a ekonomisinde eşzamanlı bir resesyo- jli^şmesine dikkat çekiyoruz bir süredir, je<le. Geçen hafta dünyanın dörtbir ya- •\ geten veriler, öngörülerimizi beklediği- sn daha güçlü bir biçimde doğruluyor, \ yıla kıyasla, artık çok farklt bir iklimde iığ>tmızı söyiüyordu. idi nerede olmadığımızı bıliyoruz. "Yeni orni'nin "harikalar ülkesi" geride kaldı. de olduğumuzudabiliyoruz. Burası, "ço- \lkedir", kap'ıtalist ekonominin en az 250 yasalannın soğukrüzgârlan eser burada. nereye gidiyoruz? Işte bunu bilmiyoruz. cta birikmeye devam eden kara bulutlann ısımda ne var, henüz belli değil. tû ftaberler haftası 'az, beklenen iyi haberieri getiremeden bit-: ED yılbaşından buyanafaizlen 7 kez indir- ama VVall Street Borsası yaz aylarında bek- \en toparianmayı gerçekleştirmedi. Aksıne, >w Jones Sanayi Indeksı geçen hafta l.OOO'inattına düştü, haftayı dayüzde 4.5'lik r gerilemeyle kapattı. Nasdaq Teknoloji In- îksi de yazın bu son haftasında yüzde 5.8 düştü. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi, Ja- ponya'da Nikkei Indeksı de 1984'ten bu yana ilk kez 11.000'in attına indi ve yoluna deyam etti. Avrupa'da da borsalar haftanın ikinci ya- nsında aynı şiddette olmasa bile aşağı doğru dalgalandılar. Ekonomik haber kunjluşu Blo- omberg'e göre ağustos ayı b'ıttiğinde Avrupa borsalanndaki kâğrtlann toplam degerinden 368 milyar dolar silinmişti (01/09). Mali piyasalardaki bu haberierin arkasında "reel ekonomiye" ilişkingelişmeler var. Geçen hafta IMF'nin eylül raporu basına sızdı. VVall Street Journal ve Financial Tımes'ın "neden- se" gazetelerinin arka sayfalanna attıklan bu habere göre IMF, dünya ekonomisine ilişkin büyüme projeksiyonunu bu yıl îç'tn yüzde 3.2'den yüzde 2.8'e, resmi resesyon sının sa- yılan yüzde 2.5'in çok yakınına çekiyor, 2002 projeksiyonlarını da aynı yönde düzeltmeyi planlıyordu. IMF'yegöre, gelecekyıl ABDeko- nomisindeyavaşlama daha da derinleşecekti (30/08). Işte borsalardan gelen haberierin ar- kasında, dünyaekonomisindekibu "neredey- BufiidîşNereyese resesyon"{}) durumu vardı. tcarlar ve ge»r\er iyi de dünya ekonomisinin lokomotifi ABD'de FED'infaizlen düşürmeye başlayınca borsalannda, beklendiği gibi, toparianmaya başlaması gerekmez miydi?Yoksayerîıbir du- rum mu var? VVellsCap'ttal Mangement'in baş yattnm görevlisi James Paulsen'e göre "pi- yasalar kâriardaki düşmenin durmaya başla- dığını gösteren bir işaret bekiiyor. Henüz bu işaret yok." Merrill Lynch'in baş analizcisi Bemstein'e görede "Bugün borsalariçin kâr oranlan faiz oranlanndan çok daha önemli" (VVashington Post, 31/08). The York Times'ın ekonomik yorumcusu Gretchen Morgan'ın "Faiz indirimleri, borç- tan boğulmuşekonomiyicanlandıramaz" sap- taması, madalyonun bu yüzündeki resmi ta- mamlıyor Şirket borçlan ABD'de GSMH'nin MArkasıSo. 8'de TL'YE İTIBAR, EKONOMİYE ISTIKRAR! TÜRK LIRASIYLA OGUN TÜRK LIRASIYLA ÇALIŞ TÜRKLİRASINA GÜVEN Ülkemizin 120 milyar Dolar dış borcu var. Dolar kurundaki her yüzbin lîralık artış, bu borcun 12 katrüyon TL (8.5 milyar Dolar) artmasma neden oluyor. Dolar kurundaki her yüzbin liralık artış, Marmara Depremi'nin Türkiye'ye verdiği zararın dört mislini veriyor. Sekiz ay önce dış borcumuz 78.5 katrüyon TL'ydi. Dolardaki artış nedeniyle bu borç bugün 178.5 katrüyon TL'ye ulaşmış durumda. Sekiz ay önce borcumuzu iki yıl çalışıp ödeyeceğimiz vergilerle kapatabilecekken, bugün, beş yüda ödeyeceğimiz vergilerin toplamıyla ancak kapatacak hale gelmiş bulunuyoruz. Bugün "Ne olacak bu memleketin hali?" diye sızlanmayı bir tarafa bırak. "Ülkem için ne yapabilirim?" diye sor. Artık başkasından medet ummayı bırakıp kendimize güvenmeyi öğrenmeüyiz. Tüm sivil toplum örgütleri, odalar, meslek örgütleriyle ortakbir tavır içinde olmahyız. ATO'nun başlattığı ve kısa zamanda 450 sivil toplum örgütü ile halkımızm büyük desteğini alan TL'ye İtibar Kampanyası'na sen de katü. Alışverişinde TL kullan, kira sözleşmeni TL üzerinden yap, Türk Malı ürünleri tercüı et. Dolara, Marka ve yabancı paralara en büyük tokatı sen vuracaksınl Yeter ki kendine inan! ANKARA TİCARET ODASI TL'YE Vr\8AR KAMPANYAS1 Destek Hattr. 0.312.287 21 03 e-mail'. info@atonet.com ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Paramparça Bubaşlıkaltındane BedriRahmi Eyuboğlu'nun ünlüşiirinden söz edilecektir ne de songünlerin bir filminden. Paramparça olan ekonominin yöneti- mkfır Ekonomi yönetiminin birbirine eklemlenmiş iki düzlemi var, siyaset ve burokrasi. Programın ba- şansı için bu ikilinin dişlileri uyumlu dönmelidir; bu bir olmazsa olmaz koşuldur. Program yürürlü- ğe konulduğundasiyasetdüzlemi oldukçaparça- lıydr, sonuçta iki bakanın uzaklaştırılmasıyla, bu alanda görünürde de olsa bir bütünlük sağlandı, siyasetin parçalarının birbirterine tutunduğu bir noktayavanldı. Siyasetin iç uyumu, IMF'nindayat- masıyla sağlandı. Bu sırada burokrasi ilehükümet arasındabirsorunyaşanmadı. Ekonominin üst dü- zey bürokrasisi de siyasetle uyumlu olarak büyük ölçüde yenilendi. Ancak, songünlerde, ekonomibürokrasisi, özel- likle de Güçlü Ekonomiye Geçış Programı'nı uy- gulayan iki önemli ayağı, Merkez Bankası ve Ha- zine Müsteşartığı yönetimleri, oldukça ağır eleşti- riler alıyor. Kuşkusuz, ekonomi bürokrasisi eleşti- rilebilir. Ancak, bu eleştirilerin niteliği değişik ve bu ne- denle de önemle ırdelenmelen gerekiyor. Hazineve Merkez Bankası'na ağır eteştirileryö- nettenler, ekonomiden sorumlu DevletBakanı Ke- malDenriş'e, düşünsel ve/ veyafizıksel yakınlık- lanyia tanınıyor. Derviş, geldiği günden bu yana, son günlerde kendi burokrasisini yerden yere vu- ranlariabirliktedir. Sözkonusu köşeyazarlan, öğ- retim üyesı kimlikleriyle, eleştirilerini kimı zaman teknik noktalara dayandırabiliyor. Ek olarak aynı kişiler, başta bankacıiık olmakuzere, ıç ve dtş ser- maye çevreleriyle çok içli-dışlıdıriar. Hazine ve Merkez Bankası'na yöneltilen eteşti- riter, bu veriier ışığında düşünülmelidir. önce, bu eleştiriler karşısında Derviş'in, günler- dir, suskun kaldığı görülüyor, bu noktanın altı önemle çizilmelidir. Çünkü, suskunluk, Derviş'in, yakın düşünce arkadaşlannın eleştirilerine ka- tldığı, onlan onayladığı anlamınagelir. Eğer Der- viş arkadaşlannın eleştinlerinı onayltyorsa, du- rum, yürürlükteki programın geleceği açısından çok daha olumsuz ve yıkıcıdır Sonra, gerek Hazine, gerekse Merkez Banka- sı'nın işlevlerinin bir teknik içeriği var. Bu teknik içeriğin Kemal Derviş'in kendı görüşleri ya da IM- F'ye sunduğu niyet mektuplanndaki önermelerie uyumlu olması beklenir. Kemal Derviş'in Türki- ye'ye, teknik donanımı nedeniyle gönderildiğini, Dünya Bankası yetkiüleri açıklamış bulunuyor. Ya- niteknik açıdan Kemal Derviş ileekonomi bürok- rasisinin uyuşmadığı söylenemez. Bu durumda, Hazine ve Merkez Bankası yöne- timlerinesaldınlannikinedeniolabilir. Birincisi, Ha- zine ve Merkez Bankası'nın uygulamalan bu kö- şe yazariannın, programa ilişkin kişisel öngörü ve beklentilerine uymuyor olabilir ya da uygula- malar, kımı Ö2elsermaye çevrelenninçıkannaters düşebilir. Eleştinler bu noktalardan kaynaklanabi- \\r. Bir başka olasılıkda şudur. Ekonomi bürokrasi- si, uygulanmakta olan ist'ıkrar programının olası başansızlığının sorumlusu olarak, daha şimdiden suçlu ilan edilıyor. Bu durumda, kamuoyu, Kemal Derviş'in programın başansız olacağını öngörüp çalışmaarkadaşlannısuçlu saydığı sonucunava- nrsa, haksız mıdır? Nedenleri ne olursa olsun, ekonomi yönetimi- nin siyasetve burokrasi ayaklan arasındauyum kalmamıştır. öbür noktalar bir yana, bu parçalan- mış yapısıyla ekonomiyönetimi, programın başa- nsı için gerekli önkoşul olan ğüveni veremez. So- nuçta, programın, esasen az olan başan olasılı- ğı iyice azalır, giderek yok olur. Halk da çektiği bunca sıkıntının karşılığını alamaz, çilesiyîe baş başa kalır. Kimse suçu başkalanna, bu arada bürokrasiye ve IMF'ye atmasın. Programın başansında ya da başarısızlığında siyasal sorumluluk esastır ve tek sorumlu, Kemal Derviş ve üyesı olduğu hü- kümettir. e-posta: yakupCa metu.edu.tr 42 milyar 208 milyon dolar katkı Yurtdışmdaki Türkler döviz deposu gibi ANKARA(AA)-Yurt- dışında çalışan Türkler, 1990 yıhndan bugüne kadar ekonomiye, 42 nülyar 208 milyon dolar katkı sağladı. Yurtdışmda çahşanlar, Tûrkiye'ye geçen yıl 4 milyar 603 milyon dolar gönderirken bu yılın ocak-hazirandöneminde gönderilenpara 1 milyaT 526 milyon dolar oldu. Merkez Bankası veri- lerinden yapılan hesap- lamaya göre, yurtdışmda çalı- şanişçüerinTür- kiye'ye gönder- diği döviz,**^ 1990-2000yılla- / n arasında 40 milyar 682 milyon do- lar, bu yılın ilk 6 ayvnda da 1 milyar 526 milyon dolar oldu. Söz konusu kesimin 1990 yıluıdan bu yılvn ocak-haziran dönemine kadar Türkiye'ye gön- derdiği toplam döviz miktanise42milyar 208 milyon dolan buldu. Yurtdışında çalışan iş- çiler Türkiye'ye 1990 yılında 3 milyar 325 milyon dolar, 1991 yı- lmda 2 milyar 901 mil- yon dolar, 1992 yılmda 3 milyar 74 milyon do- lardöviz gönderirkenbu rakam 1993 yılmda 2 milyar 963 milyon do- lar, 1994 yılmda 2 mil- yar 664 milyon dolar, 1995 yılmda 3 milyar 360 milyon dolar, 1996 yılında 3 milyar 590 milyondolarolarak ger- çekleşti. Yurtdışmdaki Türklerin Türkiye eko- nomisine kat- kısı 1997 yı- lmda 4 mil- yar 229 mil- yon dolaı olurkenbura kaml998yılınd 5 milyar 397 milyon dc lar, 1999 yılında 4 mi yar 576 milyon dok 2000yılında ise 4roily 603 milyon dolar oldu Yurtdışında çalışan çilergeçenyüocak-ha ran döneminde Tüı ye'ye 2 nülyar 232 r yon dolartutarındad< gönderirken bu yıl; dönemde 1 milyar milyon dolar göndei
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle