Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2» EYLÜL2001CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Epdal İnönü,
Hatay'da
• AINTAKYA(AA)-
Prof. Dr. Erdal İnönü,
Hatay Barosu'nun
davetlisi olarak eşi
Sevinç Inönü ile geldiği
Antakya'da, Beledıye
Başkaru Iris Şentürk'ü
ziyaret etti. İnönü,
zıyarette, Türkiye'de
demokrasinin olduğunu,
ancak eksiklerinın
bulunduğunu, bunlann
bir an önce giderilmesi
gerektiğinı söyledı.
AKFnin çözüm
önerîsi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
AKP Genel Başkan
Yardımcısı Ali Coşkun,
ekonomik bunaluna
çözüm olarak kayıt dışı
kaynakJann harekete
geçirılmesıni önerdi.
lsteyen yurttaşlann
döviz alım ve satım
belgelenne ısim
yazmadan ışlem
yapabilmelerine olanak
tanınmasını öneren
Coşkun, Merkez
Bankası'nın da halkla
işlem yapmasmı, bundan
yüzde 1 komısyon
alınmasını gündeme
getirdı. Alı Coşkun,
paranın bır süre Merkez
Bankasf nda tutulması
koşuluyla
"Euro Dönüşüm Primi"
venlmesini ve bunun her
türlü vergiden rnuaf
tutulmasını önerdi.
Çakmakoğlu'nun
kabulleri
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Mılli Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğlu,
IDEF20015.
Uluslararası Savunma
Sanayi Havacılık ve
Denizcilik Fuan
çerçevesinde Türkiye'de
bulunan Romanya
Savunma Bakanı Ioan
Mırcea Paşcu,
Bulgaristan Savunma
Bakanı Mehmet Ali
Cafer, Hırvatistan
Savunma Bakanı Jozo
Rados ve Fılipinler
Savunma Bakanı Angelo
Reyes ıle dün ayn ayn
görüştü. Çakmakoğlu
aynca. Çin Halk Kurtuluş
Ordusu Genel Donanım
Başkan Yardımcısı
Korgeneral Hu
Shınıxian'ı da
makamında kabul ederek
bir süre görüştü.
Mesaî saatleri
değişiyor
• İstanbul Haber Servisi
- Istanbul'daki devlet
daiıelerinin mesai
saatleri, ileri saat
uygulaması dolayısıyla
yenıden düzenlendi.
Istanbul Valiliğı'nce
yaplan yazah açıklamaya
gÖB.26Mart2001
taruınden bu yana il
gerelınde 08.30-12.30 ve
13.KM 7.00 olarak
uyfulanan mesai saatleri,
iler saat uygulamasının
basayacağı 1 Ekim
Paartesi gününden
geerlı olmak üzere
08 K>-12.00 ve 12.30-
1630 olarak
uyiulanacak.
TıranDupsun
oıdu
• jtanbul Haber
Sevisi - Turan Dursun
tneleme ve Araştırma
Ödlü'nü, Alp
Haıuroğlu "Alman
Isjnı" adlı esenyle
lcsandı. Ödül töreni
Î
'znBeyoğlu'ndaki
t/an Opera
Sonu'nda
gçekleştirilecek.
Meclis, uluslararası sözleşmelerin yasadan üstün olmasını kabul etmedi
Egemenlikten ödün yokANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Genel Kuru-
lu'nda, 37 maddelık anayasa
değişikliği paketinin ilk tur gö-
rüşmeleri tamamlandı. Cum-
hurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'm paketten çıkanlmasını
istedıği uluslararası antlaşma-
lann yasalardan üstün tutulma-
sını öngören öneriye TBMM
de geçıt vermedi. 221 kabul ve
149 ret oyu kullanılan madde,
anayasarun öngördüğü 330 oy
çoğunluğuna ulaşamadı.
TBMM Genel Kurulu'nda
dün 8 maddesi daha kabul edi-
len anayasa değişıklik paketi-
nin ilk tur görüşmeleri tamam-
landı. Paketın 330 oy çoğunlu-
• Uluslararası antlaşmalarla ilgili 90. maddeye "Kanunlarla
milletlararası antlaşmalann çatışması durumunda milletlerarası
anlaşmalar esas alınır" fıkrasının eklenmesi 330 oyu bulmadı.
ğunu sağlayamayan tek mad-
desi, Cumhurbaşkanı Sezer'in
paketten çıkanlması yönünde
görüş bildirdiği uluslararası
antlaşmalann yasalardan üstün
turulmasını öngören düzenle-
me oldu. Anayasarun "Uhısla-
rarası andaşmalan uygun but-
nuT başlıklı 90. maddesine
"Kanunlarla milletlararası
antlaşmalann çaûşması duru-
munda miUederarası antias-
malar esas alınır" fıkrasının
eklenmesine ilişkin öneri, ikti-
dar milletvekillerinin destek
vermemesi üzerine kabul edil-
medi. Ikınci turda da 330 oyu
alamaması durumunda paket-
ten düşecek olan düzenleme 1
yıl süreyle yeniden gündeme
getirilemeyecek.
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz, maddenin kabul
edilmemesinin AB ile ilişkiler-
de bir sorun yararıp yaratmaya-
cağına ılışkın soruya, "Sorun
yaratmaz. Tam üyetiksafhasm-
da böyle bir değişıklik günde-
me gelecek. Ama şu anda acil
bir durum söz konusu değfl"
diye konuştu.
AKP Grup Başkanı Bulent
Annç ise "Pakete gölge düş-
müştür" dedi.
Genel kurulda, dün kabul
edilen düzenlemeler şöyle:
• Cumhurbaşkanı, yasalan
kısmen veto edebilecek.
• TBMM Başkanı'nın seçi-
minde adaylar için başvuru sü-
resı 5 güne indırilecek.
•Başbakan ve bakanlarla il-
gili soruşturma komısyonu ra-
porlannın oylaması genel ku-
rulda gizli yapılacak.
• Milli Güvenlik Kurulu'na
başbakan yardımcılan ve
Adalet Bakanı da üye olacak.
MGK'nin kararlannın Bakan-
lar Kurulu'nda "öncetilde dik-
kate alınmasr hükmü kal-
dınlacak.
• Anayasa Mahkemesi, par-
tilerin kapatılmasına beşte üç
çoğunlukla karar verebilecek.
• 12 Eylül yasalanna yargı
yolu açılacak.
• Terör suçlanna çıkanlacak
af, geriye işletilemeyecek.
Buna göre, Abdullah Ocalan,
aftan yararlanamayacak.
ÇİZMEDEN YUKARI m.kart@superonline.com.tr MUSAKART
Berlusconi: Halklan fethederek Batılılaştırmak Batı için bir kader
Siyasete yerıi bir anlayış
**"*-:v
Ercan Karakaş, "Solda sadeceyeni birparti kurulmuyor, yeni
bir siyaset anlayışı, yeni bir kültür de oluşturuluyor " dedi
tPEKYEZTMNİ
Erdal Inönü'nün de içinde bulun-
duğu solda
u
Yeni Oluşum"un öncü-
lerinden, Sosyal Demokrasi Vakfi
(SODEV) Başkanı, eski
CHP PM üyesi Ercan
Karakaş, yeni oluşu-
mun kurulmasmdan
sonra "Arnk hiçbir şe-
yin eskisi gibi oJmaya-
cağmT söyledi.
Mevcut siyasi par-
tılerin sadece bir lı-
der parrisi görünü-
münde olduğunu ve
kamu ünkânlanm
yandaşlanna dağıt-
makla meşgul ol-
duklannı ıfade eden
Karakaş, "Solda sa-
dece yeni bir parti
kurulmuyor, yeni
bir siyaset
anlayı-
yeni bir kültür de oluşturuluyor'' de-
di. Karakaş, solda yeni oluşumla il-
gili sorulanmızı yanıtladı:
- Yeni oluşum soklaki boşhığu dol-
duracakmı?
Yeni oluşum bize göre kaçınılmaz-
dı çünkü solda büyük bır boşluk var.
Tabii yeni oluşumla bırlıkte yem bır
siyasi kültürün ortaya çıkması da ge-
rekli. Maalesef bugün siyasi partiler
işlevlerini yerine geriremiyor. Ilkeler
yerine liderler hâkim, programlann
yerini liderler almış durumda. Bütün
bunlardan annmış, çağdaş bir parti-
nin oluşması gerekiyor. Kendi için-
de demokratik, üretken, başta toplu-
mun çalışan kesimleri olmak üzere
toplumla çok iyi bir diyaloğu, etkile-
şimi olan bir parti ortaya çıkacak.
- Yeni partide kimler yer alacak?
Yeni parti yalnız CHP'den aynlan-
lann partisi olmayacak, herkesin par-
tisi oîacak. Bu partiye çeşitli kesim-
lerden çok sayıda insan da katılmah-
dır. Siyasetin içinde bulunduğu
olumsuz durumdan ötürü siyasete
katılamayan insanlara açık bir parti
olacak.
- DSP'den kanhm olacak mı?
DSP'lilerden de katılanlar olacak.
Bırçok insanla bağlantı halindeyiz,
ömeğın sayın İnönü, Zekeriya Temi-
zel'le konuştu, onun dışında da
DSP'den birçok arkadaşımızla konu-
şuyoruz..
- Yeni oluşum kitielerin gekceğe da-
ir umutiarma cevap verebilecek mi?
Bu parti, ınsanlann beklentılerine
yanıt verecek bir oluşum olacaktır ve
sorunlann çözümünü sorun sahiple-
riyle, yani sivıl toplum kuruluşlany-
la, meslek örgütleriyle birlikte üret-
meye çalışacaktır.
- Yeni partinin, soklaki işbirtiğine
katkısı olacak mı?
Bence bu yeni partinin diğerlerin-
den bir farkı da, solun ilkelerini ve
demokrasiyi benimseyen bütün ke-
simlerle, örgütlenmelerle iyi bir diya-
log kurması olacaktır. Sol arasında-
kı işbirliğinin güçlenmesine katkıda
bulunacaktır.
Ciller:
Hükümet
milli
felaket
SEKTAÇ EŞ
NİHATTIGLI
GİRESUN-DYP
Genel Başkanı Tansu
ÇiDer, hükümetin, IMF
ve Dünya
Bankası'ndan gelen
paralan bankalara
paylaştırdığını öne
sürdü. Hükümeti "milB
felakef, Devlet Bakanı
KemalDerviş'ide
"tahsilatçı ithal bakan"
olarak nıtelendiren
Çiller, "Biz çiftçiye
verdik. Siz hortumcuya
verdiniz'' dıye konuştu.
DYP lideri Çiller,
Giresun'da partisınce
düzenlenen Fmdık
Mitingi'nde hükümet
ve uygulamalannı
eleştirdi. Kendi
dönemlerinde fındık
alım fiyatının 2 dolar
20 sent olduğunu
belirten Çiller, şu anda
fındığa venlen fıyatın
80 sent olduğunu
kaydetti. Çiller, "2
dolar nere, 80 sent nere.
Yine kırat gelir, yine
size sahip çıkar, yine
fındığa hakkını verir"
dıye konuştu.
Hükümetin Giresun'un
sorunlanyla
ılgilenmediğini
savunan Çiller, şöyle
konuştu: "Ekonominin
bu durumundan onlara
göre çiftçi
sorumluymuş, esnaf
sorumluvmuş. Siz eğer
suçüstü yakalanan
bakanlara onurhı
diyorsanız bunu
kendinizde arayın. Ben
de diyorum ki biz
çiftçiye verdik, siz
hortumcuya verdnuz."
Çiller, ekonomik
bunalım nedeniyle
milyarlarca dolar borç
alındığını, bu borcun
halka yaran ohnadığım
belirtti.
IRMIKIAYDEV ENGtN aengin(« doruk.net.tr
Cumhuriyet'in dünkü marı-
şeti, Italyan medya baronu, bü-
yük işadamı, Milan Kulübü
Başkanı, haaa, bir de Italya
Başbakanı Silvio Berlusco-
ni'nin kirli bilinçaltının su yüzü-
ne çıktığı sözlerine aynlmıştı.
Arkadaşımız Nilgün Cerra-
hoğlu, biryandan "Çizme"den
yapılacak gazeteciliğin Fatih
Terim, Hakan Şükür, Emre
üstüne futbol geyiklerinden,
sade suya tirit Milan ya da In-
ter dedikodulanndan ibaret ol-
madığını meslektaşlanmıza
gösterdi, ama bir yandan da
bizlere sıradan, çok sıradan bir
"Avrupairnm nasıl düşündü-
ğünü otanca açıklığı ile sergile-
di.
Haberi anımsayın:
Beriusconi önce "ABD'ye
yapılan saldırı aynı zamanda
uygartığa karşı yapılmıştır" de-
di. Bu masum göninüşlü cüm-
lede "insanlık" yerine "uygar-
lık" teriminin yeglenmesi, bu
"çok sıradan Avrupalı"n\n bi-
linçaltını zaten yeterince setgi-
liyordu.
Ama o "çok sıradan Avrupa-
//"devametti:
"...Ancak biz kendiuygarlığı-
Çok Sıradan Bir Avrupalı
mızın üstün olduğunu bilmeli-
yiz. Batı uygartığını kucaklayan
ülkelerde Islam ülkelerinde ol-
mayan refah, insan haklan, din,
vicdan özgûrlükleri var... Islam
dünyası hoşgörülü Batı uygar-
lığının karşıtı. Tek boyutlu dü-
şünceâlemindeyaşıyor. Ikiuy-
garlıkaynı düzlemde değerien-
dirilemez... Halklan fethede-
rek Batılılaştırmak Batı için
bir kader. Şimdiye dek komü-
nizm ve Islam dünyasının bir
bölümünü fethettik. Ancak Is-
lam dünyasında hâlâ 1400 yıl
öncesinde kalan ülkeler var..."
Biliyor musunuz, Avrupa, in-
sanın tanımaktan, tanışmaktan
onur duyacağı seçkin aydınlar-
la dolu.
Ama aynı Avrupa'nın bütün
sokakları, meyhaneleri, ayakçı
meyhaneleri, "cafe'leri Berlus-
coni'lerle de dolu.
Berlusconi'ler, buaınlannın
ucundan ötesini görmeyecek
kadar bencil, benmerkezci.
Kültürleri Avaıpa dışında kalan
ülkeleri yalnızca bir rurizm ülke-
si olarak görecek kadar yalın-
kat ve sığ. Uygarlığı Avrupa ve
büyük patron ABD ile sınıriı sa-
nacak kadar da cahiller.
Cehaletleri, ağızlarını açıp
konuştuklannda "danga/aklık"
mertebesine yükseliyor.
Uygarlığın dininin Hıristiyan-
lık olduğundan kuşkulan yok.
Aynı mitolojik ve teolojik kök-
lerden ve aynı toprakJardan do-
ğan Müslümanlık ve Musevili-
ğe karşı Hıristiyanlığın felsefi ve
tarihi bağlamda ne gibi bir üs-
tünlüğü olduğunu sorduğunuz-
da ya saçmalayacaklardır ya
aptal aptal suratınıza bakacak-
lardır. Brahman ya da Buda di-
ni gibi daha farklı felsefi boyırt-
larla donanmış dınlen anlama-
ları ise entelektüel düzeylerini
aşırı zorlayacağından turistik
broşürlerdekı sade suya tirit bil-
gileri yinelemekle yetinirier.
"Italyan" Berlusconi için Eti-
yopya, geri kalmış, uygarlık dı-
şı bir ülkedir. Oysa bu zengin-
liğiyle kibirli Italyan, servetinin
ve yaşadığı refahın harcının
"Italyan sömürgesi" Etıyop-
ya'nın acılarıyla, talan edilmiş-
liğiyle kanldığını domuzuna bi-
lir ve bunu becerebildiğinde bi-
linçaltının ve belleğinin derin-
liklerine itip "domuzJann mut-
luluğu"ndan pek az farklı ya-
şamına devam eder.
Tıpkı "uygarAvrupalı" Ingili-
zin, eski sömürgeleri Hindis-
tan'ı, Pakistan'ı, Afganistan'ı
geri, uygarlık dışı bulduğu gibi.
Tıpkı "uygaMwupa//"Belçika-
lının, kara Afrika'nın Kon-
go'sundayaşayan kara derilile-
ri "vahşi, geri ve uygarlık dışı"
bulduğu gibi...
Tıpkı "uygarAvrupalı" \span-
yollann, Güney Amerika'nın
Peru'sunda, Paraguay'ında,
Uruguay'ında, Şili'sinde yaşa-
yan halklan, uygarlık basamak-
lannın aşağılanna yerieştirme-
leri gibi.
Tıpkı...
Ah, sıkıldım.
• • •
Sıradan Avrupalının, kendi-
leri fve büyük patron ABD) dı-
şında kalan ülkelere bakışlan
"Sanayi mallanmızı alsın, pet-
rol ve doğalgazını ve madenle-
rini bana versin ve benden
uzak dursun. Mallanmızı al-
mazsa, petrolü, doğalgazı kes-
meye kalkarsa dövelim. Ben-
den uzakduracakyerde, bura-
lara göç etmeye kalkarlarsa yi-
ne dövelim" diye özetlenebilir
ve bu özet ciddiye alınacak bir
yanlış içermez.
Çoksıradandır. Birey olama-
dan bireyci olmuştur. Teknolo-
jik üstünlüğü, tüyü bitmemiş
yetim hakkı yenerek biriktiril-
mişservetlerinsağladığı "refah
toplumu" koşullarını uygarlık
sanır.
Tüketim toplumunu uygaıiık-
la eşdeğer bulan cehaleti sade-
ce can sıkar; "Avrupalılık kibri"
mide bulandınr.
• • •
Bilinenleri yineledim.
Öfkeden mi?
Yok canım. Şu Türkiye'de
Avrupa'yı tıpkı Berlusconi'ler
gibi, yani "çok çok sıradan Av-
rupalılar" gibi kavrayan "ayran
budalası"ndan beter Avrupa
budalalan kol geziyor ya...
Işte, Berlusconi bahanesiy-
le "bizim çok sıradan Avrupa-
lılan" tırmıklamak istedim.
Hepsi bu.
POLİTİKA GÜINLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Kâbil'in Kadınları...
Yerkürenin gizemi bir bulut oluyor ansızın. llk-
yazı karşıladığımız elma kokulu bir mayıs saba-
hında değiliz. Eylülün son günlerinde hüzün top-
luyoruz...
Bense yitik bir seferi izliyor gibiyim...
Bizi kırbaçlayan kara kanatlı savaş Kâbil üze-
rinde değil, dünyanın tüm yoksul ülkelerinde ken-
dini gösteriyor...
Yaz geçip gitti!..
Şimdi sonbahar yağmurlarıyla avunuyoruz...
Bedeninden kan fışkıran çocuk bir gece vardi-
yasından dönuyor Gazze'de...
Ramallah'tapatlayan bombaları, Kâbil'deki or-
taçağın karanlığında işkenceden geçen kadınla-
rı görüyor musunuz bilmiyorum...
Peki sonsuzluğun adı nedir, anlatır mısınız?
Gelincikler sonbaharda açmaz!..
Zamanlann bilinmeyen diîiminde Adonis'in e-
sir pazarlarında dolaşırken, Belgrad'da bir akşa-
müstü dolaşıyordum sanki. Prag'da bir sabah
düşler bahçesinde geleceğin fotoğrafına bakı-
yordum...
Aşk ve düş parantezleri arasına bedenini koyan
kadınlar, silah tacirlerının kana susamış bakışla-
rında yıkanıyorlardı...
• • •
Franz Kafka köprüsünden geçtim, puslu bir
günde Havel'i dinledim, Kâbil'de tek bacaklı ço-
cuklarta konuştum...
Çekoslovakya neden ikiye bölünmüştü?
Bir sonbahar esintisinde savaşlann zalim örtü-
sünü kaldıramayan dünya, bugün George
Bush'un 'sonsuz özgühük' aldatmacasında Ar-
jantin'i, Şili'yi görebiliyor muydu?
Bir eylül sabahında gözlerimi kapatıp Prag ba-
harını anımsamaya çalıştım...
Sonbahar yağmuru odamın penceresine vurur-
ken Julis Fucik'in dizelerinde geçmiş zaman acı-
larına tanık oldum...
"Erkeklermezarianndan kalkıyor/ Kanlı ölümü-
ne yorgun I Ve arkalannda duruyor savaş.
Ruhlan parça parça, I Gövdeleri yaşlı. I Her
şey soğuk I Hâlâ çepeçevre I Ama banş!"
Gökyüzünün gri yalnızlığı hüznün içinde sak-
h...
Karşı tepelerde köhnemiş ağaçlar eski bir şar-
kıyla buluşuyor...
Tüm zamanlarda akan o kederli ırmaklar çocuk
çığlıklanyla birleşiyor; hüznün keyfl olan yalnızlık
düşlerin yağmurlu bir serin akşamında buluşu-
yor...
Kendi kendime soruyorum:
Yüreklerin tahta evciklerle donandığı bir günün
kapalı kapılarını açabilir miyiz? Çiçekleri, kokula-
n, ışığı, özgüriüğü, banşı tüm evrene yayabilir mi-
yiz?
Susuyorum...
Sessizliğin orta yerindeyim ve Eduardo Gale-
ano'nun bir yazısını okuyorum:
"KissingerVn suç dosyası Bin Ladin ya da
dünyadakı herhangi bir teröristten çok daha ka-
bank. Üstelik bu suçlar, dünyanın birçok ülkesin-
de işlendi. Endonezya, Kamboçya, Iran, Güney
Afrika, Bangladeş veAkbaba Planı'nın (Plan Con-
dor) kirli savaşından çok çekmiş bütün Güney
Amehka ülkelennde devlet terörüne 'destek, fi-
nans ve ilham' sağladı Kissinger.
11 Eylül 1973'te, öncekı haftaki felaketten ta-
mı tamına 28 yıl önce, Şili Başkanlık Sarayı'na hü-
cum edilmişti. Kissinger, Allende ve Şili demok-
rasisinin mezarkitabesini, Şili'deki seçim sonuç-
lannı yorumlamadan çok daha önce yazmıştı: Bir
ülkenin, kendi halkmın sorumsuzluğu yüzünden
komünist olmasına neden göz yummamız ve ta-
hammül etmemiz gerektiğinı anlamıyorum."
• • •
Pencereden dışarıya bakıyorum...
Zifiri bir karanlık...
Sadece aç martılann çığlıkları duyuluyor...
Ne diyor Eduardo Galeano:
"Her ne kadar Uygar Dünya 'nın liderleri yeni bir
Haçlı Seferi için bastırsalar da Allah, kendi adına
işlenen suçlardan sorumlu değil. 'Günün sonun-
da' ne Tanrı Yahova 'nın izleyicilehne karşı bir
soykınm yapılmasını, ne Yahova, Şabra ve Şati-
la katliamlannın yapılmasını emretti ve ne de
Filistinlilerin topraklanndan sürülmesini. Her şey
bir yana, Allah, Tann ve Yahova aynı kutsallığın
üç farklı adı değil mi ki?"
Ey bizi kırbaçlayan kara kanatlı savaş! Ey,
aşklanmızı yok eden, özgurluklerimizi çalan şid-
det sarmalı! Ey acı, korku, nefret, çılgınlık!..
Sesimizi duyuyor musun?
hikmetcetinkaya@ cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
TROYA'dan İYONYA'ya
Mitolojik Aşklar Cografyası
Bir ayda 2. Basım
oe,
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72