19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SCTFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2001 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN %Lt SİRMEN Inayasa Tartışması "argıtay Başkanı Sami Selçuk'un çoğu ıtişüncelerine katılmayabilirsiniz, üstelik ko- uşma biçemini ve adli yılın açılış törenlerin- te. yüksek yargının sözcülüğünü yapmak enne egosunu öne çıkanp herkesin önün- üesergilemesini de bir yüksek yargıç için ya- kşıksız bülabilirsiniz. Amadoğrusunu isterseniz, Oktay Ekşi'ye ocrıderdiği, dünkü Hürriyet'te yayımlanan nektubundaki kimi görüşlere katılmamak danaksızdır. 1982 Anayasası'nın, anayasa düşüncesi- re aykırı olduğu bir gerçek. Çünkü anaya- salar, bireye karşı devletin gücünü sınırla- yan metinlerdir, 1982 Anayasası ise tam ter- s. 1982 Anayasası sureta hak ve özgürlük- leri sıralar, ancak, her madde bir "ama" ile o czgürlüğün özünü de sınırlayıverir. Bu yüz- cfendir ki 1982 Anayasası bir anayasa degil, • "ama yasadır". Sayın Selçuk'un, bu parlamentonun yap- tıjı anayasa değişikliğini hafrfsemesi, üslup apısından eleştiriye neden olsa da bir ger- çegin de altını çiziyor. Hepimiz açıkça görmeliyiz ki bu anayasa degişikliğinin gerçek mimarları şu anda hu- kuken onu gerçekleştirenler değil, Türki- ye'ye AB havucunu gösterip sonra da "Bak, şımdi cici ol, anayasanı çağdaş ölçütlere uydur, yoksa karışmam haaa!.." diyenlerdir. • • • Üstelik, kabul etmek zorundayız ki deği- şikliğin hukuki mimarları, çağdaş ölçütlere uyma ve Türkiye'nin çıkarlarına yanıt verme konusunda da çok başarılı olamamışlar, ölüm cezası ile ilgili olarak çağdışı ve gerici bir tabanın sızlanmalarına kulak verip "suç ve cezalara ilişkin esaslan" düzenleyen 38. maddedeki değişiklikte, ölüm cezasını, sa- vaş hali dışında tümden ortadan kaldırmak yerine, terör suçlarında yine saklı tutmayı yeğlemişlerdir. Bunu yaparken 11 Eylül 2001 olayını ba- hane etme kurnazlıklarının tutmayıp ters te- peceğini de bir türlü görememişlerdir. Türkiye'nin, teröristlerin iadesi yolundaki birçok talebinin geri çevrilmesindeki hukuki neden, hep bizde ölüm cezasının varlığı ol- muştu. 11 Eylül olayının bu gerekçeyi ortadan kal- dıracağını, bundan böyle teröristlerin ölüm cezasına rağmen bize kuzu kuzu iade edi- leceklerini düşünmek için ise oldukça saf ol- mak gerekir ki... ••• 38. madde ile ilgili bu saptamayı yaptıktan sonra, biz tartışmanın özüne dönelim yine. Yargıtay Başkanı söz konusu mektubun- da, Türkiye'nin "komünizmden demokrasi- yeyenigeçen ülkelerin" (deyim kendisinin- dir) demokratikleşme hızlannın bizden kat kat fazla olduğunu söyledikten sonra soru- yor: , "...Biz neden bu denli geciktik? Neden hep çalarsaatle uyanıyoruz? Bunlann üzerine eğilmek gerekmez mi?" Soru çok yerinde. . Doğrusu, bu soruyu soracakcesareti olan, yanıtını, gevelemeden arama yürekliliğini de göstermek zorundadır. Bu yanıtı ararken de, bir tek dönem hariç, rbütün demokratikleşme adımlarının dışarı- dan gelen baskılarla atıldığını göz önünde bulundurmakta yarar vardır. Iç dinamiğin üstün geldiği tek dönemde de itici gücün tabandan yukarıya doğru mu, yoksa yukarıdan aşağıya doğru mu çahştı- ğının üzerinde durmak da zorunludur sanı- nm. • Türkiye'nin son elli yılda yaptığı, zamanı- nın ileri ölçütlerini yansıtan tek anayasası olan 1961 Anayasası'nın oluşmasında da toplumun dinamik kesimlerini ateşleyenlerin, onların ardında duranların kimler olduğunu da şöyle bir düşünürsek ve bu toplumun gerçekten kendi sivil inisiyatifiyle hiçbir ana- yasa yapmadığını, son yıîlardaki en büyük si- vil inisiyatifinin de kerizmatik liderin, kefili ol- duğu 1982 metnini, yüzde 90 küsur ile onay- lamak olduğunu da saptarsak, sorunun yanıtını bulma yolunda ilerlemeye başlanz. İHD acıkladi: MköylüPKK'ti diyeöldürüldü DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Güvenlik güçlerinin sürdürdüğü operasyon- larda terörist diye sıra- dan yurttaşlann öldü- rülmesi savlanna yenı- leri eklendi. IHD, Şır- nak'ın Beytüşşebap il- çesinde öldürülen \e PKK'li olduklan açık- lanan 2 kişinin köylü- ler olduğunu iddia etti. Van'da da sağır bir ço- cuğun askerlerin kur- şunlanna hedef olarak yaşarmnı yitirdiği öne sûrüldü. Beytüşşe- bap'ta 7 Eylül günü Öl- dürülen 62 yaşındaki HaKt Aslan ve 47 ya- şındaki Ebuzeyt Aslan ile ilgili olarak OHAL Valiliği'nden 14 Eylül •günü yapılan açıkla- Şırnak kırsalın- da gerçekleştirilen operasyonda 2 PKK'li- nin öldürüldüğü, biri- nin de yaralı olarak ya- kalandiğı belirtildi. Ancak Halit ve Ebu- zeyt Aslan'ın PKK'li olmadığı ve ürünlerini toplamak için Van'dan Beytüşşebap'a gittikle- ri belirlendi. İHD Böl- ge Temsilcisi Hanefı Işık yaptığı açıklama- da, kayıplann ailesine, 15 Eylül günü kimliği- ni açıklamayan bir kişi- nin telefon ederek "Ağabeyleri Halit ve Ebuzeyt Aslan'ın Yeşi- löz Köyü Geçitü Mez- rası Dereyatağı Mevki- si'nde korucu ve asker- lerin kaüldığı bir ope- rasyonda öldürüktüğü- nü" aktardığını söyle- di. Hükümet, F tiplerinin kaldıı ılması için başlatılan eylemde diyalog adımı atmadı Ölümoruçlannda 72kayıpANKARA/tSTANBLX (Cumhuri- yet) - Sıyasi tutuklu ve hiikümlülerın F tıpi cezaevlerındekı "tecridin" kal- dınlması istemıyle başlattıklan ölüm oruçlanna destek için Ankara'da ey- lemlerinı sürdüren ölüm orucu 1. ekıp direnışçisı AyşeBaştimur(30) ve TA- YAD'h Özlem Durakcan (23) ıkı sa- at arayla yaşarmnı yıtırdi. Barikatların sağlamlaştınldığı, polislerin avukat- larla yapılan görüşmeler sonucu ma- halleyi terk ettığı Küçükarmutlu'da önceki gün yaşamını yıtiren Ali Rıza Demir için dün tören düzenlendı. De- mir'in cenazesi, törenin ardmdan Adı- yaman'a gönderildi. Tutuklu ve hü- kümlülerle ailelerinın, ölüm orucu ey- lemınde 1. yıla yaklaşılırken her ge- çen gün ölümler artıyor. 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştınlen "Ha- yata Dönüş" operasyonu ile bırlıkte yaşamlannı yitirenlerin sayısı 72'ye yükseldı. Hükümet ölüm oruçlarını görmezden gelirken ölümlenn sona erdirilmesi amacıyla hiçbir kesim di- yalog ıçın adım atmıyor. Ankara Tuz- luçayır'daki Şahintepe Mahallesı'nde bulunan bir evde "cezaevindekievlem- cilere destek" amacıyla sürdürülen ölüm orucunda, sağlık durumu nede- nıyle tahliye edılen hükümlü Ayşe Baştımur ve TAYAD 'lı Özlem Durak- can, hayatlannı kaybetti. Baştımur'un. eylemının 341. gü- nünde, Durakcan'ın ise eylemının 74. gününde yaşamlannı yıtırdıkleri belir- tildi. *HayataDönüş<1 operasyonunun ardından Çanakkale Cezaevfnden Kütahya Cezaevfne sevk edılen Baş- tımur. tedavı amacıyla Ankara Numu- ne Hastanesı'ne kaldınldıktan sonra CMUK'mn 399. maddesine göre tah- liye edıldı. Özlem Durakcan ise ceza- evınde akrabası olmamasına karşın tutuklu ve hükümlülenn taleplennin kabul edilmesi isteğiyle ölüm orucu- na başlamıştı. Ölüm orucu eyleminin sürdüğü evın bulunduğu sokağı panzerlerle araç ve yaya trafiğine kapatan polis, yaklaşık 10 kişiyi gözaltına aldı. Po- lis, cenazelerin evden çıkanlması sı- rasında evde bulunan ve slogan atan 4 kışıyi dahagözaltınaaldı. Ayşe Baştimur ile Özlem Durak- can'ın cenazeleri, Mamak Belediye- si'ne ait cenaze aracıyla Adli Tıp Ku- rumu'nun morguna kaldınldı. Yapı- lan otopsilenn ardından Özlem Du- rakcan memleketi Çorum'da, Ayşe Baştimur ise Ankara'da toprağa veril- di. Küçükarmutlu'daki Sanyer Boğa- ziçi Cemevi'nden saat 13.00 sırala- nnda çıkartılan Ali Rıza Demir'in ce- nazesi, karanfillerle süslü katafalka konuldu. "Ali Rıza Demir ölümsüz- dür", "Bedel ödedik, bedel ödetece- ğiz" ve "Kahramanlar ölmez, halk yenflmez" sloganlanyla yürüyen top- luluk, Demir'in cenazesini Adli Tıp Kurumn'un morguna götürecek olan ambulansa yerleştirdiler. Morgda ya- pılan otopsinin ardmdan cenaze, top- rağa verilmek üzere Adıyaman'a gön- derildi. Bakanlık tasarı hazırladı Tedaviyi kabul etmeyenden belge istenecek ANKARA (ANKA) - Sağlık Bakanlı- ğrnınhazırladığı 'Tıbbi Hizmetlerin Kö- tü Uygulamasından Doğan Sorumluluk Yasa Tasansı'na (Malpraktis) göre hasta. bilınci yerindeyken tıbbi müdahaleye ızın vermediği halde hayatı tehlikesı söz ko- nusu ise doktora ızin vermediğıne dair ya- zılı beyanda bulunacak. Doktor. hastanın izin veremediği du- rumlarda en az bir şahitle birlikte düzen- lenecek bir tutanak ile durum tespıti ya- parak hasta dosyasına işleyecek ve hasta- nın izin vermediği müdahale dışındaki öbbi hizmetlere devam edecek. Heldme karar yetldsi Açlık grevi yapan veya ölüm orucu tu- tan kişinin, sağhklı karar veremeyecek duruma gelmesi veya komaya girmesi du- rumlannda ise hekım, hastasının menfa- atine olduğuna inandıgı tıbbi hizmeti ver- mek yetkisine sahip olacak. Bakanlık, yasa tasansıyla bekâret kont- rolünü kısıtlayıcı önlemler de alıyor. Ta- sanya göre sağlık personeli, Cumhuriyet savcılıklan veya mahkemelerin bekâret kontrolüne ilişkin karannın dışındaki is- temleri yerine getirmeyecek. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN m \ isurM Ptüvynsovpri FEnm^ İNSANHAKL İSTANBUL r / j r P ı ' - 4/rnlri ^ *"P* cezaevlerine ve tecride karşı sürdürülen ölûm orucu eylemi 345. gününe girerken tnsan Haklan SİsbblZ lCuKl DeıWği(tHD)üyeleıtfc siyahsessiztepki"eylenıiyleAdaktBakanhğı'mbü-kezdahadhaloğaçağn^ •* Yaklaşık 50 kişinin ÎHD önünde 5 dakika kadar sessizce oturmasıvla gerçekleştirilen eylem sonunda açıklama yapan tHD tstanbul Şube Başkanı Eren keskin. de\ letin cezaevlerine sistematik haskı u> guladığını öne sürdü. "'Sistematik baskının göstergesi, geçmişte yapılaa Diyarbakır ve L lucanlar katiiamlandır" dh en Keskin, 19 Aralık operasyonundan bu yana 72 kişinin öunesine kar- şm devletin çözüm bulma yönünde somut bir adım atmadığuu söyledi. Toplumu, hücretipicezaevlerine karşı yürütülen mücadeleye duyarta ot- maya çağu*an Keskin, "F tipi cezaevlerinin işkence olduğunu kabul etmek için solcu olmak gerekmez" diye konuştu. (Fotoğraf: ALPER LZBUL) Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi TMûye UOdmuhı mohkûmANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)- Türkiye, Avrupa Birliği'ne (AB) adayhğı sürecinde Ulu- sal Program'da kurul- masını taahhüt ettiği in- san haklan danışma kurulu ve insan haklan ihlali inceleme ve araş- tnma heyetlerinin olu- şumunu tamamlama aşamasına geldi. Dev- let Bakanı Nejat Arse- ven," İnsan Haklannın Korunması" başlıklı bir genelge yayımlaya- rak, insan haklanna yö- nelik uygulamalarda teftiş ve denetim meka- nizmalannm eksiksiz işletibnesini istedi. Arseven, Avrupa İn- san Haklan Mahkeme- si 'nde (AİHM) bugüne kadar Türkiye aleyhine açılan davalardan 140'ının kaybedildiği- ne işaret ederken insan haklannda uygar de- mokratik toplumlann standartlannın yaşama geçirilmesini istedi. VaBler uyankh Arseven, önceki gün yayımladığı genelge ile valileri uyardı. Adalet, Içişleri ve Dışişleri Ba- kanlığı'na da gönderi- len genelgede "insan haklanmn korunması- nın* Türkıye'nın Ulu- sal Program'da taahhüt ettiği konular arasında olduğuna dikkat çekil- di. Avrupa tnsan Hakla- n Sözleşmesi ve Işken- cenin ve Gayri Insani ya da Küçültücü Ceza ve Muamelenin Önlen- mesine Dair Avrupa Sözleşmesi'nin uygu- lanmasının önemine dikkat çeken Arseven, AİHM'de Türkiye aleyhine sonuçlanan kararlann da yaptınm olarak kamuoyuna açıklandığını belirtti. Arseven, Türki- ye'nin anayasada da ifade edıldiğı gıbi insan haklanna saygı temeli üzerine kurulu laik ve sosyal bir hukuk devle- ti olduğunu vurguladı- ğı genelgesinde; bu kapsamda TBMM in- san Haklannı inceleme Komisyonu, Başba- kanlık'ın eşgüdümün- de İnsan Haklan Koor- dinatör Üst Kurulu ve Başbakanhk İnsan Haklan Başkanlığı'nın kurulduğunu anrnısat- tı. Uç ayda bir rapor Arseven; yakalama, gözaltına alma ve ifade alma yönetmeliğinin uygulanması, işkence ve kötü muamele iddi- alan hakkında süratle işlem yapılması için Adalet Bakanlığı ve Içişleri Bakanlığı'ndan 3 ayda bir alınan rapor- lann, başkanı olduğu tnsan Haklan Üst Ku- rulu'nda değerlendiril- diğini söyledi. insan haklan eğiti- minin önemine de işa- ret eden Arseven, bu konuda seminerlerin düzenlenmesi gerekti- ğini, insan haklan ki- taplığı oluşturulması- mn önemini vurguladı. Arseven, toplumda en zayıf gruplar olarak ta- nımladığı "çocuklar, özürlüler ve kadınlar- la" ilgili sorunlann ön- celikli olduğunu belirt- ti. Çocuk işçiliğinin ön- lenmesi ve sokak ço- cuklannın eğitimine ağırlık verilmesi gerek- tiğini anlatan Arseven, Türkiye'de insan hakla- nmn uygar demokratik toplumlann standartla- nnda yaşama geçiril- mesini istedi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Uruguay'ın ünlü muhalif yazan Eduardo Galeano, Cumhuriyet ga- zetesinde dün yayımlanan makale- sinde Henry Kissinger'in "Her kim ki destek sağlar, finanse eder yahut teröristlere ilham verir, bunlar en az teröristler kadar suçludur" sözünü aktanyor ve bu sözler üzerine şu yo- rumu yapıyor "Eğer durum buysa, şimdiki acil görev, Kissinger'i bom- balamak olur. Kissinger'in suç dos- yası Bin Ladin ya da dünyadaki her- hangibir teröristten çok daha kaba- nktır. Üstelik bu suçlar, dünyanın çok daha fazla sayıda ülkesinde işlenmiş- tir. Endonezya, Kamboçya, fran, Gü- ney Afrika, Bangladeş ve Akbaba Pfanı'nın (Plan Condor) kirli savaşın- dan çok çekmiş bütün Gûney Ame- rika ülkelerinde devlet terörûne 'des- tek, finans ve ilham' sağlamıştır." Galeano, terorizm konusunda da farklı ve başka bir boyuta dikkat çe- kiyor "Düşük teknolojili terorizm ile yüksek teknolojili terorizm arasında, dinsel fanatiklen'n terorizmi ile piya- Düşük Teknolojili ve Yüksek Teknolojili Terorizm sa fanatiklerinin terorizmi arasında, umutsuzlann terorizmi ile güçlülerin terorizmi arasında ve zincirinden bo- şalmışpsikopatın terorizmiile soğuk- kanlı, üniformalı profesyonelin tero- rizmi arasında epey bir ortak nokta vardır. Hepsi, insan hayatını hiçe say- ma noktasında buluşuyor." • • • Galeano'nun sözleri, bizi derin bir uykudan uyandınyor gibi. Günlerdir, tekyanlı bir "terorizm" bombardıma- nı altındayız. New York'ta, VVashing- ton'da binlerce insanın canına kıyan "terörist" de, 11 Eylül 1973'te Şili Başkanlık Sarayı'nı bombalayıp Baş- kan Allende'yi ve binlerce insanı kat- leden CIA darbesini yapanlar "terö- rist" değil mi? Batı dünyasının çifte standardını, son olaylardan sonra daha açık bir şekilde yaşıyoruz. Sovyet yanlısı Babrak Karmal ile Batı arasında sı- kışıp kalan ve giderek acımasızlaşan Afganistan'ın radikal Islamcı yöneti- cileri, ne zamandan beri "terörist" sa- yrimaya başladılar? • • • Günler geçtikçe, "Haydi yürüye- lim" diyen hava dağılıyor. Ilk günler- de hemen "terorizmi"yok etmek üze- re harekete geçeceğini söyleyen ve ülkemizde de belli çevrelerde heye- can yaratan hava, şimdi yerini daha dikkatli sözlere ve daha derin tartış- malara bırakıyor. Galeano, Wallers- tein, Chomsky gibi ünlü muhalifle- rin sesi daha fazla çikıyor. Oniarın ABD'ye yönelik eleştirici yaklaşımla- rı dikkat çekiyor. ABD'de gelişen intikam ve kısas mantığının, dünyayı daha da yaşan- maz bir hale getireceği artık yüksek sesledilegetiriliyor. Dünyadaki büyük dengesizlik, şimdı teröre kaynaklıke- den bir durum olarak tartışılıyor. ABD'nin on yıllardır yaptığı insanlık dışı suçlar gündeme geliyor. Filistin sorunu şimdi daha ciddi bir sorun olarak düşünülüyor. Afganistan'daki, Pakistan'daki yoksulluk ve bu ülke- lerin kötü kaderi, şimdi daha büyük bir dikkatle masaya yatınlıyor. • • • Şimdi geriye dönerek her şeyi ye- niden gözden geçirelim. Sovyetler, Arap ve Islam dünyasında laikliğe yatkın Baas rejimlerini desteklerken ABD ve Batı, Islam dünyasının des- pofk ve muhafazakâr yönetimlerini tercih etti. Oralardaki şeriatçı bağ- nazlığa arica çıktı. Sovyetlerin dağıl- masıyla birlikte önce Baas rejiminin artıklanylahesaplaşmayaşandı. Irak, Suriye, Libya gibi ülkeler Batı dünya- sıyla dolaylı ya da doğrudan çatış- malara girdiler. Mısır, Enver Sedat'ia birlikte saf değiştirdi. Pakistan, Afga- nistan gibi ülkeler Batı'nın Sovyetle- re karşı desteklediği şeriatçı yöne- timlere sahiptiler. Şimdi ne oluyor? "Yeşilkuşak" pro- jesinin sona erdiği yeni bir döneme girdiğimiz anlaşılıyor. ABD, kendi bahçesindeki terslikleri temizlemeye girişiyor. Bunu da nasıl yapabileceği- ni henüz anlamış değiliz. Bin Ladin gi- bi arkasında kaç kışi olduğu bilinme- yen bir kişinin yakalanması için dün- ya ayağa kaldınlıyor. Diyelim ki, Bin Ladin yakalandı, sonra ne olacak? "Terör ûreten bataklık" nasıl kurutu- lacak? Bunun bir formülü var mı? Daha doğrusu, kendisi birçok terör eyleminin örgütleyicisi veya sorumlu- su olan ABD bunu nasıl başarabile- cek? Galeano, Ahmet bin Beila'nın bu yılın başında yaptığı bir konuşmada- ki şu sözlerie durumu özetliyon "Da- nayı bile delirten bu sistem insanlan da delirtiyor." Dünyanın bu delirme- yi tartışması gerekiyor. Danalan bile delirten acımasız ve aç gözlü sistemi tartışması gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle