22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLÜL 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER JNAP'h Kocaoğjlu Kocaoğlu üdgageçti - "En büyük oltuğu bana verin. ien olursam nflasyon düşer, vde kalmışlar ısmet bulur." JSKARA (Cumhuriyet tûrosu) - ANAP lstanbul lilletvekili Emre Cocaoğlu, "En hakfld ve z deklarasyon budur" iyerek deklarasyon ırtışmasına esprili bir netinle katıldı. )eklarasyon ANAP çinde espri malzemesi >ldu. Kocaoğlu, "En lakUdveöz" leklarasyonda özetle şu fadeleri kullandı: 4 Son günlerde ,ayımlanan ieklarasyonlar benim tıakkımı yedi Asü ieklarasyon yayımlaması gereken benim. Çünkii benim hiç krymetim bilinmiyor, hep hakkun yeniyor. Oysa ben Cenab-ıHakk'ınTürk miUetine bir lütfiryum. Ben olmasam denizler kunırdu, güne$ batıdan doğanh. Ben olursam enflasyon düşer, istihdam artar, evde kalmışlar lasmet bulur, iki gün sonra AB'ye gjreriz, gekcek hafta BM Genel Sekreteri bizden seçilir. Zaten Istanbul'u da ben almıştım, Dumlupınar'ı dabenkazannnşam, Lozan'ı da ben haUetrniştim." Hasan Ekınci: DYP'den immyok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci Işm Çelebi tarafvndan hazırlanan deklarasyona kendi partilerinden imza çıkmayacağım savundu. DYPli kurmaylann önümüzdeki dönemde ANAP'ta beklenen çözûlmeden milletvekili transferiyle \ararlanmayi planladıklan öne sürüldü. DYP'nin dûnkügrup toplantısında, Adıyaman Milletvekili Vlahmut Bozkurt'un partıye katılımı nedemyle bir tören dûzetılendi. Toplaıtıda konuşan Gene Başkan Tansu ÇiBer. Başbakan Büknt Ecevk'i Yeltsın'e benzrtti. Çiller, "Eğer tarihönünde Ecevit adını düşünüyorsanız, gelectk nesilleri, Tûrkye'nin tarihi sorunhuuğunu düşvaüyorsamz en onuıiı şeyi yapm ve istifaeduT diye konıştu. DY^F Genel Başkan Yardmcısi Ekinci, ANAP'II Çelebi taratndan hazırlanan dekirasyona bazı DYriilerin de imza atacğı yönündeki habîleri yalanladı. Ek±ci,*Bizcazibe nreıteriyiz" diye konıştu. Ekinci. parJerine yeni katılım o\\x olmayacağı yÖTİndeki soruya. "^*aş yavaş. Fakirin tanığu teker teker ymıurtlar'" diye koaştu. Mesut Yılmaz, deklarasyonu çok zamansız bir çıkış olarak değerlendirdi ANAP'tahuzursuzlukANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP İzmir Mil- letvekili Işm Çelebi'nin kale- me aldığı, hükümetı hedef alan deklarasyona ANAP'lı muhalifler dışındaki siyasi partilerden sahip çıkan olma- dı. Çelebi, imza sayısının 80'e ulaştığını ileri sürerken, milletvekilleri bu savı doğ- rulamadı. Genel Başkan Me- sut Yılmaz ise bu tür düşün- celerin parti organlarında dı- le getirilmesi gerektiğini be- lirterek "Bu çüuşı çok za- mansız buluyorum" dedi. Işın Çelebi'nin kaleme al- dığı deklarasyon, hem ANAP'ı hem de siyasi kulis- leri kanştırdı. Çelebi, dekla- • Işın Çelebi'nin kaleme aldığı deklarasyonu sahiplenen çıkmadı. 10 dolayındaki milletvekili ile ANAP'tan istifa edeceği söylenen Akbulut, "gelişmelere göre tavır alacaklannı" söyledi. Yılmaz ise erken seçimin 'hükümetin kendi kendini sabote etmesi' anlamına geleceğini belirtti. rasyonu anayasa değişikli- ğinden sonra 1 Ekim'de ka- muoyuna açıklamayı planla- dıklannı, ancak basına erken sızdığını belirterek "Bu hal- km vicdani hareketinin, Mecllis'e yansımasıdır. Bizim amacuruz, anayasa değişikü- ğinden sonra yapılması gere- kenyasaldüzenlemeler konu- sunda uyan görevi yapmak- u" dedi. Çok sayıda milletve- kilinin deklarasyonu destek- lediğini savunan Çelebi, "si- yasiyaşammı noktalama" pa- hasına bu hareketi sonuna kadar götüreceklerini söyle- di. Çelebi'nin hareketin ama- cının hükümet olmadığını ileri sürmesine karşın, dek- larasyonun hazırlanmasına katkıda bulunan ve adı partı- den istifa edecekler arasında geçen Yıldınm Akbulut, hü- kümeti sert bir dılle eleştırdi. Konuya ilişkin gazetecilerin sorulanru yanıtlayan Akbu- lut, hükümet icraatının onay- lanacak bir yönünün olmadı- ğını belirtti.Hükümetin isti- fasmı isteyip istemeyecekle- rinin sorulması üzerine Ak- bulut, "tcraatiannıbeğenme- diğûniz bir hükümetin işba- şuıda kahnasmı destekkmek söylcdiklerimizlc bağdaş- maz" dedi. Yılmaz, dün gazetecilerin sorulan üzerine, ekonomik programın uygulandığı bir dönemde erken seçime gidil- mesının hükümetin kendi kendini sabote etmesi oldu- ğunu, böyle bir olasıhğın ol- madığını söyledi. Yılmaz, "Bu çıkışı çok zamansız bu- luyonım" diyerek tepkisini ortaya koydu. ANAP, parti içi muhalefet hareketlerini gelecek hafta başmda yapacağı Merkez Karar Yürütme Kurulu top- lantısında değerlendirme ka- ran aldı. DSP'li muhalifler, dekla- rasyonun içeriğine katılmak- la birlikte, imza vermedikle- rini söylediler. MHP içinde- ki muhaliflere deklarasyon metni gönderildi. Bazı MHP'li milletvekillerinin deklarasyonun içeriğinin bü- yük bölümüne katılmadıklan için imza vermedikleri kay- dedildi. Deklarasyona tepkiler Kitle örgütleri değişim istiyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ANAP tz- mir Milletvekili IşmÇete- bi'nin hazırladığı dekla- rasyona demokratik kitle örgütlerinden destek gel- di. Türk-lş siyasetin, de- mokrasi ve emeği kapsa- ması için yasalarda deği- şiklik yapılması gerekti- ğini belirtti. Sendika ve meslek odalannın, milletvekille- rinin mevcut siyasi yapı- yı eleştıren açıklamalan- na ilişkin görüşleri şöyle: Türk-tş Genel Başkanı Bayram Meral: Türkı- ye'de siyasete ve siyaset- çiye güven sağlamanın yolu, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası'mn köklü bir değişiklikle demokra- tikleştinlmesinden geçer. TMMOB Genel Baş- kanıKayaGüvenç: Siya- setçi yüzünü halka dön- mediği sürece bu tür kar- şı çıkışlarla bir ilerleme sağlanamaz. Siyasi Parti- ler ve Seçim Yasası'mn değişmesı gereklidir. an- cak yeterlı değildir. Esas olan, emeği ve emekçıyi kapsayacakbiçimde siya- setin yeniden yapılandı- nlmasıdır. KESK Genel Başkanı SamiEvren: Seçim Yasa- sı, Siyasi Partiler Yasası gibi unsurlann da katkı- sıyla demokratikleşme çahşmalan Türkiye'de ta- mamlanamadı. Bu süre- cin tamamlanması için özgürlükçü ve demokra- tik bir anayasa gereklidir. Hak-tş Genel Başkanı Salim Uslu: Bu karşı çı- kışlar, demokratik adım- lar için bir başlangıç ola- bilir. Şu anda toplumsal merkezde ciddi bir boş- luk var. Halk, oy verdıği siyasetçi ile ciddi bir gü- ven bunalımı yaşıyor. Ankara Tkaret Odası Başkanı Sinan Aygün: Söylenenler, bizim gö- rüşlerimizle paralellik arz ediyor. Siyasetin halktan kopuk olması nedeniyle, devletle millet karşı kar- şıya geldi. tstanbul Tıcaret Odaa Başkanı Mehmet Yıldı- nm: 57. hükümetin yö- netimi boyunca ne de- mokraside ne de ekono- mik politikalarda bir yer- lere gelınemediğ. Millet- vekillerinin çıkışını, mev- cut hükümete başkaldın olarak değerlendiriyorum tktisadiKaUanmaVak- fi Başkanı (İKV) Meral GezginEriş: Türkiye'nin daha iyi yönetilmesi her- kes tarafindan paylaşılan birözlemdir. Milletvekil- lerinin bu konuda kararb- lık göstermeleri çok önemli. tSOMeclisİJyesiOkan Oğuz: BazımiUetvekille- rinın böyle bir adım at- malan toplumdan gelen baskının bir sonucudur. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Tt«2Uf?KEM PO54- m.kart(o superonline.com.tr DSP'den istifa ederken, transfer objesi olmayacağını söyledi Pişkinsüt: Gereldrse parti kurarım Pişkinsüt-istifa etti AMCARA (Cumhuriyet Büro- su)-DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt,"Tepkim demokratiksol düşüncenin uğradığı ihanetedir. Halka karşı işlenen suçlara ortak olmam mümkün değödir.Partiyö- netimininsiyaameşruiyeti ortadan kalku" diyerek partisinden istifa ettı. Pişkinsüt. "transfer objesi ol- mayacağırm tabiyet ve tesümiyet üişkilerineginneyeceğini'' vurgula- yarak, "gereldrse parti kuracağt- m" büdirdi. Pişkinsüt'ünistıfasıy- la DSP'nin sandahye sayısı 131'e indi. Pişkinsüt, dün düzenlediği ba- sın toplantısında. "halka hizmet edebilmeheyecanrylakaOldığı*' D- SP'den istifa ettiğrni açıkladı. Piş- kinsüt. "Demokratik sol düşünce- ye ve ona oy verenlere yabancuaş- nuş, bugünkü DSP'de göre\- yap- manın, bizzat kendisinin yazdığı parti progranunı Ecevh'e karşı sa- Muımanın artık sonuç alamadığı bir aşamaya geldiğini'' kaydetti. "Parti yönetiminin bugüne kadar halkm tepkisinden çekindikleriiçin bana kâtlanmaya çahşnklanna kuşku yoktur" diyen Pişkinsüt. "Onuniçinpekçokpartiliarkada- şunıza uygulanan hukuk ve de- mokrasi dışı ihraç mekanizması bana uygulanmadı. Ancak bütün söylenenlere duyarsız kahna, hiç- bir yanıt vermeme bir yöntem ha- line getirildi. Bu \öntenı onlann yahuz halka karşı işledikleri suçla- n ağırlaştırmadı siyasi meşruiyet- lerini de ortadan kaldmh" dedi. Pişkinsüt, "tçinde bulunduğu- muz koşuflarda bence asü erdem; işkvi kahnadtğmı algdayıp bakan- hkkottuğunayapışmamak, sol bir partide demokrasiyi içseOeştinne- den dış poütika, eğithn ya da kül- tür hizmetiyapmamak, özelkakm müdürügîbibirbaşbakan yardım- cısıolmamak, Başbakannk görevi- ni yerine getirememe durumunda kendini Türkiye'den daha önemli görmemektir. Gerçek demokratik sohın doğnüarmm izkyicisi ohna yolunda zamanınıve enerjimi kay- betmeden, yıhnadan ama verhnli kuDanabiunekiçinDSP'den aynb- yorum" diye konuştu. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(a doruk.net.tr Ola ki gözünuzden kaçmış- tır. Ben anımsatayım: Avrupa Insan Hakiarı Mah- kemesi (AİHM),Türkiye'yi "in- san hakiannı çiğnediği" ge- rekçesiyle bir kez daha ve bu kez toplam 18 davada 920 milyar lira para cezasına mah- kûm etti. Kimi gazeteler buna haber degeri bile biçmediler, doğoı- dan çöp sepetine attılar; kimi- leri iç sayfalarda ufacık bir yer verip "ayıp"\ halının altına sü- pürmeyi yeğledi. Televizyon- lar ise zaten böyle haberleri haberden saymıyor. Abarrtığımı, AlHM'nin Tür- kiye'yi zaten sık sık mahkûm ettiğini, önemsenecek ve öz- gün bir durum olmadığını söy- leyebilirsiniz. Bunu ben de biliyorum. A- ma artık canıma "tak" dedi. Kendimi enayi yerine konmuş hissediyorum ve artık buna iti- raz etmek istiyorum. AİHM bizı mahkûm ediyor ya da "dostane çözüm" de- nen uzlaşma yolunu benimsi- yoruz; dava açan tarafla dev- Ben Bu Parayı Ödemeyeceğim... let, AİHM aracılıgıytapazariığa oturup, belli bir tazminat kar- şılığı davanın düşmesini sağ- lıyoruz. Yani meteliğe kurşun atan devlet, yine devletin yediği haltlardan dolayı kucak dolu- su para ödüyor ve bu paralar bal gibi devlet kadar, hatta devletten de çok meteliğe kur- şun atan benim (de) cebim- den çıkıyor. Yani devlet insan hakiannı bile bile çiğniyor, sonra da be- nim cebimden suçunun diye- tini ödüyor. Hani atalanmızın, gerdek gecesi elalemin hav- lusu ile yüzünü kurulayan da- matlar üstüne bir deyişi vardır ya (yoksa o deyişteki sözcük "havlu" değil miydi? Neyse...), işte tam öylesi bir durum. Adamı gözaltına alıp işken- ce yapacaksın, askeri yargıcın karşısına dikeceksin, yargıç bağımsızlığı yerine "sicil ami- ri bağımlılığı" altında kıvranan yargıca cezayı bastırtacaksın; köyünü yakacaksın, bok ye- direceksin, sonra da AİHM ce- za kesince elini benim cebime daldınp diyetini ödeyeceksin. Ödemiyorum. Kim işkence ettiyse, kim bokyedirdiyse, kim "bağımstz yargı" dışınida bir organda ha- pis cezası kestirdiyse o öde- sin. örneğin yazının başındaak- tardığım 18 davanın 13'ünde AİHM ceza kesti, 5'inde dos- tane çözüm yoluna gidildi. Ya- ni hepsinde çatır çatır tazmi- nat ödendi. Davalann tümü de 12 Eylül döneminde işlenen "resmi" suçlardan kaynakla- nıyor. Peki, şu 12 Eylül generalle- rine, bu ülkenin aklı eren, vic- dani kararmamış, "solmeme- sinin altındaki cevahirsönme- miş", hukukdevletini savunan insanlan her şeyi göze alıp "Yapmayın, etmeyin, ayıptır, suçtur" demedi mi"? Dedikleri için bir çoğu hapislerde sürün- medi mi? Bunu yazan gazete- ler haftalarca kapatılmadı mı? 12 Eylül'den bu güne, ülke- deki insan hakkı ihlallerine karşı çıkanlar "hukuk devleti- ne bağlı uygaryurttaş" olarak ödüllendirilmekyerine 159. ya da 312. maddenin tehdidi al- tında kalem oynatmaktan, ağız açmaktan bunalmadılar mı? 12 Eylül generalleri, o gün- lerin ve daha sonraki dönemin polis şefleri, OHAL elebaşıla- n, JlTEM'cileri, "bin operas- yon yapm;ş"bakanlan, "kur- şun atanı da kurşun sıkanı da " kutsayan başbakanları yine de kös dinleyip bildiklerini okumadılar mı? Eee? Şimdi onlann haltının diye- tini niye ben ödüyorum? Örneğin Mamnaris'teki yet- meyince Bodrum'da da villa diktiren, bütün bunlan "müte- vazı" maaşı ile yaptığını göz- lerimizin içine baka baka söy- leyen emekli general refahın tadını çıkaracak, biz Cumhu- riyet ameleleri AİHM üstünden tıkırtıkırcezaödeyeceğiz. Üs- telik bizim maaşlar sahiden de fazla "mütevazı." (Neyse bu konu netameli. Son cümleyi ben yazmamış, siz de oKuma- mış olun.) ••• Buraya kadannı okuyup da "uçuk içerikli - ucuz polemik- li" bir yazı yazdığımı düşünü- yorsanız yanılıyorsunuz. Eyleme geçmeye karar ver- dim ve bu Tırmık'\ da eylem karanmı cümle âleme ilan et- mek için yazdım. Avrupa İnsan Haklan Mah- kemesi'ne başvuracağım. Türkiye Cumhuriyeti devleti- nin bugüne dek ödediği ceza- lann toplamından benim payı- ma düşeni, yani 65 milyonda 1'inigeri istiyorum. Davayı kazanır mıyım bile- mem. Ama en azından beni enayi yerine koymalanna izin vermediğimi kanıtlamış olu- rum. Eh bu şan da bana yeter. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Daldan Dala... Günlerdir New York ve Washington'a yapı- lan saldmlan tartışıyoruz... Peki bu arada Türkiye'de neler oluyor!.. TBMM Genel Kurulu'nda otuz yedi maddelik anayasa paketinde on sekiz madde değişti... Dün sabah da DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt partisinden istifa etti!.. Acaba, DSP'den istifalar çoğalır mı? Bir DSP milletvekiti şöyle dedi: "Doğru düriıst birsolparti olsa en azyirmi beş milletvekili DSP'den istifa eder!" ANAP için ise muhalefetin ayağa kalkacağı söyleniyor... ANAP'lılarla konuşuyorum... Diyorlar ki: "Eyüp Aşık istifa edebilir. Ancak bu sayı ba- sının yazdığı gibi on dokuza ulaşmaz..." Tüm bunlar olup biterken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ilginç gelişmeler gözleniyor... Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Meh- met Ali Talat, Türkiye ve KKTC Cumhurbaşka- nı Raui Denktaş'ı suçluyor... Diyor ki: "Ankara herşeye kanşırsa nasıl demokrasi ola- bilir. Her konuda Türkiye karar venyor!.." Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Mus- taıfa Akıncı'nın daTürkiye'ye bakış açısı aynı: "KKTC'de demokrasi yok, Türkiye adada ge- reğinden fazla kaldı..." • • • Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal ve eko- nomik sorunlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni deetkiliyor... Aslında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki muhalıf partilerin sözcüleri daha açık konuş- malılar ve düşüncelerinı açıklamalılar!.. Acaba Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nın sos- yal ve ekonomik olarak gelişmemesinin nedeni Türk askerinin adadan çekilmemesi yüzün- den midir, yoksa onlan yöneten polıtikacıların yü- zünden midir? Bilmem Yunan basınını izliyor musunuz? Yunan basınında ilginç yorumlar çıkıyor... Onlann sorunlan hâlâ Türkiye... Türkiye'nin ABD'yi desteklediğini yazan Yu- nan gazeteleri yorumlannda şöyle diyor: "Ecevit hükümetinin Incirlik Üssü ve diğer her türlü yardımı tahsis ederek, teröre karşı haçlı se- feri başlatan VVashington'un safmda tereddüt- süz yer alması sürpriz değil. Başbakan Bülent Ecevit, Kore'de Adnan Menderes'/n, Körfez Sa- vaşı 'nda da Turgut Özal 'ın yaptığını yapmak zo- rundaydı..." Yunan basınına göre Türkiye, bu işbırliğıni ge- lir sağlamak, Asyalılığın geri kalmışlığından kur- tulup, kalkınmış Batılı ülkeler arasında yer alıp bi- rinci kümede oynamak istiyor!.. Yorumlann çoğundaTürkiye'ye yönelik bir kıs- kançlıkegemen!.. Yunan basınının tek sorunu Türkiye'nin Ege, Kıbns ve Balkanlar'dan elini çekip çekmemesi... Diyorlar ki: TaM ki iyimser birbakış açısı herzaman mev- cut. Türkiye'nin köktendinci ıslamcılığa karşı se- ferbehiği, bu ülkeyi Batı 'ya daha çok yakınlaştı- racak ve İslamcılann tehdit edici boyutları bu- lunan etkinliğini sınıriandıracak. Bazı çevrelere göre ise Ankara'nın Batı ile Or- ta Asya 'daki eski Sovyetler Bihiği cumhuriyetle- ri arasında köprü rolü oynaması durumunda Tür~ kiye'nin dikkati Ege, Kıbrıs, Balkanlar, yani ba- tı yerine doğuya yönelecek. Bu da yeni Türk-Yu- nan karşılıklarının yaşanması tehlikesini önemli ölçüde azaltacak." • • • Yunan basını, bu yorumu yaparken "Iş o kadar basit değil" deyip ekliyor: "Türkiye'de siyasal Islam hâlâ tehlike unsuru sayılıyor. Türk LJrası'nın çöküşünü getiren eko- nomik kn'z, sosyal açıdan Türkiye'yi gerçek bir may/n tahasma dönüştürdü. Nahoş kemer sık- ma bedeli Ecevtl'in solcu KemalizmineyüWe- nirken ve sosyalist-komünist sol 1980'lerden iti- baren marjinalleşirken, Islamcılar özellikle bü- yük sanayi merkezlerinde yoksul halkm en önem- li güçbirliği haline geldi." Yunan basını aynca Türkiye'nin Islamcı rejim- lere karşı, Hıristiyan Batı'yla birlikte hareket et- mesini şöyle değerlendiriyor. "Bu durum radikal Islamın güçlenmesine yol açar!" Gördünüz mü siz işi? Yunanlılar her zaman Türkiye'nin laik ve de- mokratik bir ülke olduğunu unutuyorlar. hikmetcetinkayaâ cumhurtyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hikmet ÇETİNKAYA TROYA'dan İYONYA'ya Mitolojik Aşklar Cografyası Bir ayda 2. Basım ve G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212-512 42 19 FakS: 512 11 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle