Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2C EYLÜL2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYRA
SAVAŞ KORKUSU
ROBOTEK TURHAN SELÇUK
ÎABIAÎL1
İS'ÎA^L
EFEtfMSİ
HARİKULÂDl
Î1ACÎRALASI
IEKKİLİ
BİRDIN
KflRflKTERi
KRRRRTERSİZUR
oıik.i\\
ÖZLÜGÖZLÜKLÜ SfllHİ
ŞıN
YAKARûK " ,,P^MANlMI SoNA
VERECEĞTÎZ...
î>u YLA "C UM M U
!f. o56
Öğretim görevlisi AhmetKasım Han, Amerika 'nın olası harekâtını değerlendirdi
Dünyanın ateşle imtihanıAhmet Kasım Han'dan:
Süreç, Amerikan dış
politikasının ateşle
imtihanıdır. ABD'nin
uluslararası platformdaki
prestiji, yeri, bir Amerikan
stratejisi olarak algılıyorsak
küreselleşmenin geleceği,
hepsi Afganistan topraklan
üzerinde olacaklara bağlı.
Dünyanın geleceği buna bağlı.
HATtCETUNCER
Dünyanın gözü, dağlann sert iklimi-
nin kavurduğu insanlann topraklanna
çevrili bugünlerde. Çocuklann büyü-
meden ateş etmeyi öğrendığı bir ülke
Afganistan. Bilgı Ünıversıtesı Tarıh
Bölümü öğreöm görevlilermden Ab-
met Kasmı Han, ABD'nin olası bir ha-
rekâtını şöyle değerlendirdi: "Feçete-
rin arkasına hapsedilmiş olan Afgan
kadınlannın, bunca acryı çekmiş ço-
cuklann, tarafsız kalmanın imkânsız
oiduğu bir savaşta, taraf olmak zorun-
da kahnışAfgan insanının böyle bir ce-
zayı hakettiğini hangi tür mantık meş-
rulaşürabilir? Aklı başında ve uiusla-
raras hukuka saygıh bir devletin oran-
h bir güç kullanma mesuliyeti varf
Ahmet Kasım Han' a sorulanmız ve
yanıtlan şöyle:
-Amerika'nın(hşpotitikadaki''Ben
ne dersem o olur" tavn değişecek tni?
HAN- Bush yönetımi bu tür bir
uluslararası krize hazırlıklı değildi.
Bush yönetımi, Amerika'nm kendi
içine döneceği bir dış politikada, dün-
ya piyasalarının elektronik parasal kri-
terlenyle, küreselleşmenin hâkim söy-
leminin dünya siyaseti üzerinde etkın
olacağı, her tür değer ve birikimin sı-
SAVAŞ'LA YAŞAYAN HALK - \ ıllardır savaş ve Taleban yönetimi altmda baskı ve yoksulluk içinde
bir yaşam süren Afganistan halkı yine bir savaşın eşiğinde. (Fotoğraf: REUTERS)
nırlann ötesine taşındığı, ama kendi- ke var: Ingiltere, Israil ve Türkiye. Bi- nı da düşünmek zorundasrn, intihar et-
sini füze kalkanlanyla koruduğu, yük-
sek vergi fazlalanyla içerde refahı
yükselttığı bir dünya hayal ediyordu.
Dışişleri Bakanı Cotin PmveD bu tarzın
dışındaydı. Powell dünya lıderlerinin
gözünde, özellikle Körfez Savaşı'nın
muzaffer genelkurmay başkanı olarak
Ikinci Dünya Savaşı'nın meşhur Mars-
hall yardımının miman General Mars-
hall'la kıyaslanan bir statüdeydı. Ame-
rika'nm şimdi yapacağı, bölgedekı
oyunda kâğıttan kule arasında gizlen-
miş inciyi alırken hangi kâğıdın düşe-
ceğine karar vermektir. Amerika ulus-
lararası politıkaya angaje olursa o za-
man Amerika'nın dönebileceği üç ül-
zim hangi gelişme karşısında, ne he-
deflerle, kime karşı, ne gibi strateji uy-
gulayacağımıza karşı planlanmız var-
sa bu Türkiye'ye yarar.
- Küreselİeşmenin sonu geldi mi?
- Süreç, Amerikan dış politakasımn
ateşle imtihanıdır. ABD'nin uluslara-
rası platformdaki prestiji, yeri, bir
Amerikan stratejisi olarak algılıyor-
sak küreselleşmenin geleceği, hepsi
Afganistan topraklan üzerinde olacak-
lara bağlı. Dünyanın geleceği buna
bağlı. Finans sektöründe her gırdiye
çıkış stratejisi bulmak zorundasın. Sa-
vaşta da böyle. Diyelim Afganistan'a
asker yolladın, oradan nasıl çıkacağı-
meyecek. Amerika'nın Iran'da rehine-
leri kurtaracağım diye gönderdiği he-
likopterler çarpıştı, Vietnam'da bir tür-
lü strateji geliştiremediği için batağa
saplandı. Buraya öyle girerse ulusla-
rarası topluluk olarak çok ciddi sıkın-
h içinde kalacağız.
Komşun açken...
- Ortadoğu ülkelerinde, Rlistin'de
Dürrya Tkaret Merkezi'rıe saktınyı se-
vinçle karşılayanlar oldu.
- Komşun açken sen tok yatamazsın.
Amerikan halkı "Biz onlara ne yap-
ük" diyor ama özbenliği sarsılrnışsa
kendini ölüme atacak manyaklar her
zaman bulunur. Bu, Üçüncü Dün-
ya'dan kendini tatmin etme ihtiyacın-
daki grubun kullanılmasıdır. Bu eyle-
min arkasındaki aklın beklenrisı
ABD'nin kendini kepaze etmesidir.
Dünya dengelerinde yeni güç boşluk-
lan ortaya çıkacaktır. Bence bu güç
boşluklannın uzun vadede kime yara-
yacağına bakmak lazım. Hiçbir devle-
tin değil, çeşıtli devletlerin vatandaş-
lannın söz konusu olduğunu düşünü-
yorum. En tepedekine kadar gerçek
sorumluyu bulabilmek mümkün de-
ğil. ABD'nin düşünmeden girişeceğı
harekât bu işin planlayıcılannm ek-
meğine yağ sürmüş olur. Bir hatanın
intikamını alınca onun da intikam hak-
kı doğuyor. O zaman birilerinin inti-
kam hakkı askıdayken dur demek la-
zım.
- Bin Ladin Afganistan'da nasıl ta-
banbuluyor?
- Afganıstan'da okuma- yazma ora-
nı yüzde 10'un altında. 2 bin 900 in-
sana bir hastane yatağı düşüyor. 700-
800 insana bir telefon düşüyor. Ne tür
bir hikmetse 181 kişiye bir TV düşü-
yor. Afganıstan'da yıpratma savaşı sü-
rüyor. Bin Ladin, Taleban için gönül-
lü topluyor. Karizmatik, dıni arkasına
almış bir ideolojisi var.
- Afganlı kadınlann durumu nedir?
- Taleban kadınlara nefes alma fir-
satı vermediği için, kadınlann böyle
bir etkinliği yok. Ama hemen Pakıs-
tan sınınnda aydm kadınlar örgütlen-
diler. Ileri Afgan Kadm Birliği kadın-
lara eğitim, sağlık hizmeti vermek için
çabalıyor. 2 bin üyesi olan bu kuruluş-
tan kadınlar zaman zaman Afganis-
tan'a giriyor. Hatta taşlama olaylannın
görüntülenni de bu aydın kadınlar çe-
kerek Afganistan dışma çıkarmayı ba-
şardüar.
ABD, Uluslararası Ceza Mahkemesi kurulmasmı öngören Roma Sözleşmesi'ni onaylamadı
Amerika yasal süreci tıkadıGÖZDEAKGÜNGÖR
ABD'nin, salduının suçlu-
lannı. uluslararası hukuka gö-
re yatgılama seçeneğini red-
dettiği ortaya çıktı. Bosna-
Hersek însan Haklan Mahke-
mesi Uluslararası Yargıcı
Prof Dr. Rona Aybay, saldı-
nyı düzenledığı iddia edilen
UsanebinLadin'in, ABD ce-
za hıkukuna göre yargılana-
bileceğini belirterek "Daha
yetkn, uluslararası bir mah-
kenKye gereksinim var. An-
cak Amerika, BM'nin, insan-
lık a)e>hine işlenen suçlann
yargbnmasını öngören 'Ro-
ma SJzleşmesrni onaylama-
yarak vasal süreci tıkadı" de-
di.
Pnf. Aybay, ceza hukukun-
dakı •yerselBk'' ilkesi ve bir
ülke^n yıırttaşlarma karşı iş-
leneısuçlan yargılayabilme-
si ilksi gereği. saldınyı yap-
üğı ieri sürülen Usame bin
Ladn'in, ABD'de mahkeme-
ye çxabileceğini belirtti. Ay-
bay. .argılama sürecinin sağ-
lıklıslemesi için, suçun, han-
gi y-^aya göre suç sayıldığı-
nı ^e bu doğrultuda hangi
mariemenin yetki alanına
girdğini belirlemek gerekti-
Prof. Dr. Rona Aybaydan: ABD'nin eski Başkanı Bill Clinton, Roma
Sözleşmesi'ni görevi bittiği gün imzaladı. Senato ise onayını bekleyen
imzaya karşılık, Amerikan askeri kuvvetleri mensuplarının, insanlığa karşı
işlenen suçlarla ilgili olarak bu mahkemeyle işbirliği yapılmasını engelleyen
yasa üzerinde çalışmalara başladı.
ğini söyledi. Aybay, "Ladin
yargı önüne getinlebilir, ama
yargüama ciddi bir iştir, biri-
ni yargılamak için, o kişinin,
suçu işkdiğine dair kanıt bu-
lunması gerekir. Benim gör-
düğünı kadanyla burada cid-
di bir kanıt yok" dedi.
'Uluslararası yetki
gereklyor'
Prof. Aybay, Lahey'deki Es-
ki Yugoslavya ile tlgili Savaş
Suçlan Mahkemesi ve Ruan-
da Savaş Suçlan Mahkeme-
si'nin, BM'den yetki alarak
uluslararası suçlan yargılaya-
bildiğini belirterek "Bu ceza
raahkemeleri hem yetld hem
de konu bakınıından spesifîk-
tir. Öncelikle ABD'ye yapılan
saldın coğrafi yetkisini aşar,
aynca yalmzca sa>aş suçlarmı
yargdayabilir" dedi.
Aybay, ABD'nin Ladin'i
yargılayabilmesine karşın,
uluslararası bir mahkemeye
neden ihtiyaç duyulduğu ko-
nusunda da "Çagımızdaki
birçok suç ulusal sınırlan aşa-
rak işleniyor. Suç, bir devlette
başlayıp bir devlette brtmiyor.
Bu suçlann yargılanmasuıuı
ulusal mahkemede çözüme u-
laşması zordur. Bu nedenle,
insanlığa karşı işlenen suçlar
için uluslararası planda bir
mahkemeye ihtiyaç oiduğu
apaçık bir gerçek. Roma Söz-
leşmesi'ni 140 ûlkenin kabul
etmesi de ihtiyacın göstergesi-
dir" diye konuştu.
Sözlesmeye engel
Aybay, BM'nin Roma'da
düzenlediği ve iki yıl önce so-
na eren uluslararası konfe-
ransta Daimi Uluslararası Sa-
vaş SuçlanMahkemesi kurul-
masının tartışıldığına dikkat
çekti. Aybay, "Yülarca süren
bu konferans, baa ironik du-
rumlan da beraberinde getir-
dL Örneğin ABD ve Libya, bu
mahkemenin kurulmasmı is-
temeyerek aym saflarda yer
aldılar" dedi.
ABD'nin söz konusu mah-
kemeyi "pekçokülkeyedağd-
mış olan Amerikan askerleri-
nin yargılanmasını istememe-
si nedeniyfc" mahkemeye kar-
şı çıktığını vurgulan Aybay,
"ABD karşı oy kullanırken
Türk delegasyonu da çekim-
ser kaldL Çünkü Türkiye, bu
mahkemenin yetld alanına te-
rör suçlarmı da dahil etnıek
gerekt^ini sa\Tinuyordu. Ka-
rannm ne kadar doğnı oidu-
ğu da bugün ortaya çıktı" de-
di. Aybay, sözleşmenin, genel
olarak onaylanmasına karşın,
karşı oylan kullanan devlet-
lerden birinin, BM'yi finan-
sal olarak en çok destekleyen
ABD olması nedeniyle,
BM'nin de sonuca yönelik
adun atmadığuıı ifade etti.
Aybay, BM sözleşmesi
uyannca kurulacak bu mah-
kemenin, yetkisini uluslara-
rası topluma dayandırması,
sürekli olması ve spesifik ol-
maması nedeniyle diğer sa-
vaş suçlan mahkemelerinden
ayn bir statüsü olduğunu dile
getirdi.
Clintonın Jestl
ABD eski Başkanı Bill
CBnton'ın, görevden aynla-
cağı son gün sözleşmeyi im-
zaladığmı anımsatan Aybay,
şöyle konuştu:
"Clinton, siyasi bir jestle,
görevinden aynlacağı gün, 31
Arahk 2000'de sözleşmeyi im-
zalayarak Amerikan Senato-
su'na sunmuş oldu. Ancak
sözleşmenin imzalanmış ol-
ması \eterti değil, imzanın ta-
nınması için Senato'nun ona-
yı gerekir. Senato ise Başkan
Clinton'm imzasma tepki ola-
rak Amerikan askeri kuvvet-
leri mensuplarının, insanhğa
karşı işlenen suçlarla ilgili ola-
rak bu mahkemeyle işbirliği
yapılmasını engelleyen yasa
üzerinde çahşmalara başladı."
BM'nin, Roma Sözleşme-
si'yle kurulmasmı öngördü-
ğü "UlusLararası Sürekli Ce-
za Mahkemesi"nin kapsamı
M
dünyamn neresinde olursa
olsun, ldm tarafindan işlenir-
se işlensin, soylanm, insanh-
ğa karşı işlenmiş suçlar ve sa-
vaş" olarak belirlendi. Yıllar-
ca süren ve 148 ülkenin katı-
lımıyla Roma'da yapılan
uluslararası konferans, 17
Temmuz 1998'de sona erdi.
Konferans kapsammda ona-
ya sunulan Uluslararası Ceza
Mahkemesi için 120 lehte, 7
aleyhte ve 21 çekimser oy
kullanıldı.
Başta ABD ohnak üzere
Libya, Cezayir, Çin, Israil,
Katar ve Yemen, karşı oy kul-
landı. Türkiye ise mahkeme-
nin yetki alanına terör suçla-
nmn eklenmesini önerdi, bu
öneri kabul görmeyince çe-
kimser kaldı. Yaklaşık 140 ül-
kenin imzaladığı sözleşme,
bugüne dek 30 ülke tarafin-
dan, anayasal hukuka uygun
hale getirilerek onaylandı.
Sözleşmenin yaşama geçiril-
mesi için 30 ülkenin daha
onayına gerek var.
GEÇMİŞTEN j
GELECEGE j
ORHAN ERİNÇ 1
'Kaht-ı Rical' j
Bilgisayar ağırlıklı pazariamacıların kaşkarikı^
suyla bir yıl önce başlatılan üçüncü binyılın ilk a«-
lannda dünyanın düşürüldüğü duruma bakın. J
Orhan Veli'nin, Nasrettin Hoca'nın çocuğunıM
dünyaya gelişini betimlerken "Âlâ â/â heylerte o\\)r
doğum" demesine benzer bir karşılamayla gelöi
üçüncü binyıl. Küresel şenlikler düzenlendi. Tel^-
vizyonlardan yansıtıldı. l
En iddialı sloganlardan biri "Artık hiçbir şey e&-
kisi gibi olmayacak" cümlesiyle beliıienmişti. *
Çünkü iletişim çağına girilmiştı. Internet hiçbJr
şeyin gizli kalmamasını da sağlayacaktı. Teknolqi
ise insanlık yaranna yapılacak atılımların tetikleyt-
cisi olacaktı. Lİ
Acaba öyle mi oldu? 2
• • • o
Kaht-ı rical Osmanlı'nın son döneminde dilimize
yerieşmiş birdeyim. Kaht: Kıtlık, kuraklık, kurakh£-
tan dolayı ürünlerin yetişememesi; rical: Belli mey-
ki sahibi kimseler demek. (Osmanlıca-Türkçe Ar\-
siklopedik Lûgat/Ferit Devellioğlu) Tamlama ha-
linedönüşünce "Devletadamıkıtlığı" anlamınıalj-
yor. \
Biz sadece Türkiye'de olduğunu sanıyorduk.
Meğerse o da küreselleşmiş.
Bizi örnek almakta bununla yetınmeyıp "önce
konuşup sonra düşünme" gelenegimızi de döner
kebap, yoğurt, rakı, lokum gibi özelliklerimize yap-
tıklan gibi sahiplenmeye başlamışlar.
En tepedeki örnek Amerika Bırleşik Devletlen
Başkanı George W. Bush'tan. ^
Ülkesine yöneltilen aşağılık terörist saldırıya kas-
şı açtığı savaşı gerekçelendirirken "Haçlı seferi
başlatıyonız" deyiverdi. Bu sözleri, anındatelevız1
-
yonlardan kendi ülkesi de dahil dunyaya ıletilcj.
Daha sonra düzeltildi, ama ünlü deyışın Türkçesiyr
le "Basra harab olduktan sonra". Ülkesindeki fa-
natik milliyetçiler, Ortadoğulu bir Musluman oldu-
ğunu sandıklan Hintliyi öldüımuşler, Müslümanla-
n tehdit etmeye başlamışlardı biie.
Ikinci örnek Avrupa'nın liderliğine soyunan Al-
manya'dan, Dışişlen Bakanı Joschka Fischer'den
geldi. Tuttu Bay Bush'un savaşını, "Kulturlerarası
Savaş" olarak niteleyiverdi. Allahtan başbakahı
yanlışı düzeltti ve ülkesinin, zaman zaman teronsf-
lere de göz kırpmaktan kaçınmayan "kûltür" aıy-
layışında çelişkiye düşmesini de engelledi. '•
Üçüncü örnek ise Ingiltere'nin basiretsızliği. T*-
röre karşı önlem aldığını açıklamasına karşın Dev?-
let Bakanı Kemal Derviş'in toplantısını iki kez boZ-
ma olanağını sağladığı teröristlere karşı olan tutur
munu anlamak olası mı?
• • • ^
Türkiye'nin ne yaptığını henüz tam bilmiyoruz. A-
ma Almanya en ciddi girişimi yapan ülke.
J
,
Bu yazı yazılırken Federal Pariamento toplanma
aşamasındaydı.
Gündemde, ABD'ye sağlanacak desteğın vete
1
-
röre karşı alınacak önlemlerin tartışılmast olduğ»j
belirtiliyordu. '
Teröre karşı belirienecek önlemler arasında, ü|-
keye gireceklere verilecek vize belgelerine, pasa-
port sahibinin parmak izinin çıkartılması düşünce?-
si de yer alıyor. \
Düşünülen bir başka önlem de Dernekler Yasa-
sı'nda yapılacak değişiklikle cemaatlere ait deP-
neklerin ayncalıklarını kaldırmak. Almanya'daki c»
miler, dernekler tarafindan yönetiliyor. Okullarda
din dersi verme yetkisı de dınci derneklere tanırî-
mış durumda. Islamiyetle ilgili dersler de bir dizi htf-
kuk savaşımı sonunda Milli Görüş Teşkilatı tarafıry
dan verilmek isteniyor. ,
Federal Meclis toplantısından çıkacak sonucu
öğreneceğiz. ,t
Ama başlamak çözümün yansı sayılır. \
Dansı başımıza. ,
oerinc@cumhuriyet.com.tr.
VEFAT
Merhum Esat Apaydın \e merhume Şenfe Apaydın'ın
oğullan, merhume Nunye Genç \e Ne\ın Ortaç'ın ağabeylen.
çocuklanmn annesı merhume Nahıde Apaydın'ın eşı,
Neslınur ve Nurhan Apaydın'ın babası, mertıum Kemal Genç
ıle Muhterem Ortaç'ın kayınbıraderlen, Betul Apavdın'ın
kayınpeden, Zernn ve Altan Genç ıle Nev ve Erkan Ayar'ın
dayılan, merhume Nadıre Apaydın'ın se\gılı eşı.
Akay, Genç ve Ortaç aılelennın amca \e dayılan,
Burak Apaydın'uı dedesı
Şışlı Etfal Eğıtım \ e Araştırma Hastanesı
Emeklı Genel Cerrahı Klınık Şefı
Op. Dr.
NURETTİN APAYDIN
19 09 2001 gûnü Hakkın rahmetıne kavuşup
aramızdan aynlmıştır
Cenazesı 21 09 2001 Cuma gûnu saat 10 30'da Şışlı Etfal
Hastanesı'nde düzenlenecek torenden sonra Şışlı Camıı'nde f
kılınacak öğle namazını müteakıben Zıncırlıku\
r
u
Aıle KabnstanTnda toprağa venlecektır
AİLESt
VEFAT
Türkan Kurak'm sevgili eşi, Dr. Zehra Buğra \e .
Levent Kurak'm sevgili babalan,
Dr. Dursun Buğra ve Buket Kurak'm
kayrnpederleri, Cem ve Ayşegül Buğra'nın
sevgili dedeleri, Kurak ailesinin büyüğü, Buğra ;
ve Dinç ailelerinin dünürlen, Aytar ailesinin
enişteleri, emekli öğretmen, iyi insan
MUSTAFA
KURAK
19 Eylül 2001 günü vefat etmiştir. Cenazesı
20 Eylül 2001 Perşembe günü Selamıçeşme
Camii'nde kılmacak öğle namazım takiben
Ümraniye Kocatepe Mezarlığı'nda
toprağa verilecektir.
Allah'tan rahmet dileriz.
AİLESİ