19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLÜL2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 uran hrana ^zarlık MF: Vergi iadelerine de >z koyan IMF, e m u r maaşlanna lilasyon farkı ınsıtılmamasından, juruluşlann bütçesinin [>O 1 yılı başlangıç deneği düzeyinde ıtulmasına kadar tüm arcamalarda kısıtlama »tiyor. ÎVNUSALMAN ANKARA - Uluslararası 'ara Fonu (IMF) heyetinin 'ûrkiye'de yaptığı çalışma- arda 2002 yılı bütçe görüş- neleri kıran kıranapazarhğa lönüştü. Faiz dışı fazlada âizde 6.5'lik hedefinden ge- i adım atılmasına karşı çı- ısn IMF, memur maaşlanna :nflasyon farklannın yansı- ılmamasından, vergi iadele- inin ödenmemesine kadar larcamalarda her türlü kısıt- lamaya başvurulmasını isti- yor. Görûşmelerde IMF'nin, vergi iadelerinin kaldınlma- sından, memur maaşlannda- ki enflasyon farkı üzerine 2 puanlık iyileştirme uygula- masından vazgeçilmesine kadar bir dizi kısıtlamayı gündeme getirdiği öğrenildi. Ekonomi çevrelerinde ise büyümenın önünün açılması için faizdışı fazla hedefııun geri çekilerek harcamalann daha fazla kısıtlanmaması gerektiği vurgulanıyor. Bütçede kısıtlanacak du- rum kalmadığına dikkat çe- kilirken, özellikle memur maaşlanna enflasyon farkı- nın yansıtılmaması, vergi ia- delerininödenmemesininza- ten satın alma gücü eriyen çalışan kesimlerin büyük tepkısıru çekeceğı vurgularu- yor. Rapora göre ÖÎB'nin yetküeri arttırılıyor ANKARA (AA) - Özelleş- tirme ldaresi Başkaru Uğur Bayar, başkanhğında hazrr- lanan özelleştirme yasa tasla- ğında ÖlB'nin yetkilerinin arttınlması düşûnülüyoT. Mevzuattaki değişiklikleri içeren yasa taslağı dün Ba- kanlar Kurulu'na sunuldu. Dûnyadaki özelleştirme yöntemlerine paralel hazır- landığı belirtilen yeni özel- leştirme yasa taslağında, iha- le usullerini kolaylaştıncı dü- zenlemeler yer ahyor. Raporda yer alan özelleş- tirme yasasında değişiklik içeren laslakla Özelleştirme Yüksek Kunılu ve Idare- si'nin yetki ve görevleri yeni- den belirleniyor. Taslakta Özelleştirme ldaresi'nin yet- kileri arttınlarak, yetki kar- maşasına son verilmesi ön- görûlüyoT. Taslakta aynca de- ğer tespitindeki kısıtlamalar kaldınlıyor. Nakle tabi personelin nak- linin kolaylaştıncı düzenle- meleri de içeren taslakta, iş- çileTe ödenen iş kaybı tazmi- natuun 8 aydan 24 aya çıka- nlması öngörülüyor. Kamu iktisadi kuruluşlannın mülki- yetin devri suretiyle özelleş- tirilmesinin kanuna göre ya- pılacağına ilişkin esaslar da düzenletürken, kuruluşlann menkul mallannı satabilme imkânı sağlanıyor. Bu arada özelleştirme pro- jeleri kapsamındaki Petrol Ofısi'nin ve Tüpraş'ın hisse- lerinin, yurtiçi-yurtdışı halka arz çalışmalarının devam et- tiği bildirildi. Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'nın açık- lamasına göre Tüpraş'ın, ka- lan yüzde 65.8 oranındaki hissesinin, POAŞ'ta ise kalan yüzde 42.3'lük bölümünün özelleştirme çahşmalanrun durdurulmasının söz konusu oknadığı belirtüdi. ABD'ye saldırılann ekonomide yol açtığı ilk maddi kayıp milyarlarca dolarla ifade edildi Olan yine Türldye'ye olduEkonomiServis- New York ve Washington'da yaşanan saldınlarınTürkiye ekonomi- sine verdiği zarar inanılmaz boyutlara ulaştı. Para piyasalarrnın açık ol- duğu ilk günlerde yatınmcı- nın gelişmelere verdiği tep- kiyle borsada milyarlarca do- larlık kayıp oluşurken turizm- de yaşanan iptaller ve yolcu kaybı büyük zarara yol açtı. Irak'tan sınır ticareti kapsa- mında yapılan mazot sevkı- yatınm durması da özellikle Güneydoğu Anadolu Bölge- • Sarsıntılann Türkiye ekonomisinde yol açtığı ilk maddi kayıplar ise büyük boyutlara ulaştı. Piyasalann açık olduğu ilk 4 günde borsada oluşan kayıp 7 milyar dolar. Turizmde ilk iptallerin faturası 150 milyon dolar olarak hesaplanırken THY'nin, ABD'nin hava sahasını kapatması sonucunda oluşan yolcu geliri kaybı 1.5 milyon dolar oldu. si'nin ticari yaşamınt olum- suz etkiledi. ABD'de yaşanan saldınla- rın ekonomik yaşama yansı- malanmn orta-uzun vadede çok dahaolurnsuz olmasından korkuluyor. Önde gelen ulus- lararası kredi derecelendirme kuruluşlannın değerlendirme- lerinde, Türkiye'nin yıl sonu- na kadar yapmayı planladığı 1.4 milyar dolarhk dış borç- lanmanın tehlikeye girdiği kaydediliyor. Türkiye'nin bu- lunduğu bölgede siyasi riskin arrması nedeniyle iç borçlann döndürülmesinde de sorun yaşanabileceğini belirten ku- ruluşlann dikkat çektiği bu tehlike, petrol fiyatlanndaki artış ve turizm gelirlerinde dü- şüş beklentisiyle gündeme ge- liyor. İlk maddi kayiplar ABD'deki saldınlara bağlı olarak yaşanan sarsmtılann Türkiye ekonomisinde yol aç- tığı ilk maddi kayıplar da bü- yük boyutlara ulaştı. Para pi- SÜMER ORAL. BÜTCENİN 15 KATRİLYON IİRA ACIK VERDtĞtNt AÇ1KLAD1 u Hedeflere uyuhıyor 9 ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)- Konsoli- de bütçe bu yılm ilk se- kiz ayında 15 katriryon liraya yakın açık verir- ken faiz dışı bütçe fazlası ise 10.2 katrilyon lira olarak gerçek- leşti. Maliye Bakam Sûmer OraL bütçe gerçekleşmelerinin hedeflerle tam uyumlu gittiğini ve kesinlikle bir sapmaya izin verilmeyeceğini bil- dirirken 2002 yılı bütçe büyüklük- lerinin henüz netleşmediğini, an- cak faiz yükünü bu yılkinin altma çekmeye çalıştıklarinı söyledi. Bakan Oral. düzenlediği basm toplantısında, bu yılın ocak-ağus- tos dönemine ilişkin bütçe uygu- lama sonuçlannı açıkladı. Oral'ın verdiği bilgiye göre, konsolide bütçe gelirleri geçen yılın aynı dö- nemine göre yüzde 45.6 oranında artarak 32 katrilyon 250 trilyon li- raya yükselirken, bütçe harcama- lan yüzde 45.2 artarak 47 katril- yon 163 trilyon lira düzeyinde oluştu. Böylece bütçe sekiz ayda 14kat- rilyon 912 trilyon lira açık verdi. Bütçe açığında geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan büyüme ise yüzde 44.5 olarak hesaplandı. ABD'li dev Boeing, 30 bin çalışanının işine son vereceğini açıkladı 'ÖTgürlükkuşları'nın belirsizyolculuğu • "Uçmak özgürlüğün sembolüydü... Ancak uçmanın büyüsü, kitlesel cinayetlerle bir kâbusa dönüştü..." diyen eski Ingiliz Havayollan Başkanı Ayling, hem havacılık endüstrisine hem de hükümetlere önerilerde bulundu. Ekonomi Servisi - a Uçmak özgürlüğün sembolüydü... Ancak uçmanın büyüsü, kitle- sel cinayetkrie bir kâbusa dö- nüştü..." sözleriyle havacılık endüstrisinde yaşanan olum- suzluklarla ilgili görüşlerini bu sözlerle dile getiriyor tngi- liz Havayollan'run eski Baş- kanı Robert Ayling. Bir yandan insanlar için "uçaklarm en güvenli ulaşım araçlanohıpounadığr tartış- malan yapılırken bir yandan da havacılık endüstrisinde iş- ten çıkarma haberleri arka ar- kaya geliyor. Son olarak da ABD'li dev Boeing şirketi, 2002 yıhna kadar 30 bin çalı- şanını işten çıkaracağını açık- ladı. Continental ve US Air- way'in 21 bin çahşanı işten çıkarmasından sonra uçak üreticisi olan Boeing de tica- ri havacılık departmanında çalışan işgücünün yüzde 30'unun işine son veriyor. ABD yönetiminin önceki gün havacılık sektörüne 15 milyar dolarlık bir yardım ya- pılacağı yönündeki haberlere karşın Boeing'den yapılan açıklamada. işten çıkarmala- ra neden olarak ABD'deki in- • OZ ACAK1P ABD'nin Lsame bin Ladine yönelik nüsilleme saldınsı yapacağını açıklamasuun ardından Habur Sınır Kapısı'nda uzun araç kuyruklan oluştu. (Fotoğraf.AA) tihar saldınlan sonrasında uçaksiparişlerinde gelen erte- lemeler gösterildi. Hisseleri dün yüzde 24 ora- nrnda gerileyen Boeing'in ABD'ye yapılan intihar saldı- nlardan önce 538 tane uçak siparişinin olduğunu, ancak siparişlerin 500'e düşeceği ve bu rakamın 2002'de de 400 uçağa gerileyeceği belirtili- yor. Aynca. medya ve Ameri- kalı yetkililerin ikinci bir sal- dın endişesi taşımalan da uçak yolculan korkutarak göklerden uzak tuttuğu belir- tiliyor. Ayling, Fmancial Ti- roes'da yer alan makalesinde, "hükümetlerin uçaklara çesit- Kgündelik eş>alann sokulma- sını önleyerek uçuşlann gü- venliğini saglamalannın yeter- li olmadığına" dikkat çekti. w Hükümetlerin görevi önce- likk terör tehdidini azattmak içinhareketegeçmektir. Hava- cıhk endüstrisi insanlann bir yerdenbaşka biryerehareket- lerinitakip konusunda bilgiye sahip. Bunun gibi ve benzeri biigiler, hükümerier tarafin- dan daha hi kullanılarak ha- vacılıktaki güvenlik konusun- da bir aşama ka> dedilmesi söz konusu olabilir. Aynca ben bir teknoloji uzmanı değilim. an- cak uçaklann anormal du- rumlarda bir sinyal vermesh- le yer pilotlan tarahndan kontrol edilmesi ve si\il uçak- lann silah olarak kullanüma- sını önlemek münıkün olabi- lir'' görüşünü dile getirdi. Ayling, uçak yolculannda yaşanan düşüşün havacılık sektöriinün gelirlerini azalth- ğını, ancak maliyetlere etkisi olmadığını da kaydetti. BUDAPEŞTE'DE DÜZENLENEN KONFERANSTAN İZLENİMLER Enro: Politîk bir proje LEYLA TAVŞANOĞLU AB'nin. Macaristan'ınbaşken- ti Budapeşte'de düzenlediği iki günlük Euro 2002 konferansında ilginç ve çarpıcı görüşler dile ge- tirildi. Bu görüşlerin en çarpıcıla- nndan birisi de "Euro'nun eko- nomik ya da parasal değiL, politik bir proje" olduğuydu. Budapeşte'deki Marriott Ote- li'ninkonferans salonunda düzen- lenen toplantı, ABD'deki terör fe- laketinde ölenler için tam üç daki- kalık saygı duruşuyla açıldı. Da- ha sonra ilk konuşmayı Macaris- tan Merkez Bankası Başkanı Zig- mond Jarai yaptı. Budapeşte'deki konferansa katılan uzmanlardan edindiğimiz bilgiye göre Jarai şunlan söyledi: "Euro'nun tanı- tıbnasıiçinABkendiiçinde32mO- yon, genişleme sürecindekiülkeler için de 1 milyon dolar ayuth. Biz, Macaristan olarak buyılenflasyo- nu \iizdeTye indirdik.Gekcekyü enflasyon yüzde 45, sonrakiyü da >üzde 2'ye düşecek. Biz, 20Ö6'da Euro'jBkanlacağız.'* îzleyicilerin, "Ama gelecek yA Macaristan'da seçim var. tktidara başka bir siya- sal ohısum gelirse Euro hedefî es- kisi gibi devam eder mi?" sorusu- na Jarai şu yarutı verdi: "Macaris- tan'dabütün siyasalpartikr. halk- tan her kesün bunda kararh. Enf- lasyonumdiripEuro'y-ageçeceğizr Daha sonra söz alan Avrupa Parlamentosu Ekonomik ve Para- sal Komisyon Başkanı Christa Randzio-Plath ise şunlan söyle- di: "Euro, ekonomik ya da para- sal değU, politik bir projedir." Alman Başbakanı Schröder'e yakınhğıyla bilinen ve yakın bir gelecekte Aknan Maliye Bakan- hğı'na getirilmesi beklenen Rand- zio Plath sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa tavnnı beOi etmiştir. AB tam anlamiNİa bir siyasi birüğe doğru gttmektedir." Eski tspanya Maliye Bakam olan şimdiki Ekonomi ve Euro Komisyoneri Pedro Solbes ise. "Euro nedeıüyle bu yü AB içinde- ki büyüme belki yüzde 2 dolayuv da kalacak ya da alüna düşebile- cektir. Euro'ya 12 ülkede başlaya- cağız. Genişleme sürecindeki ül- keler önce Kopenhag. sonra Ma- astrichtkriterierinegelmekzorun- dalar. Ona göre hazuiamnahlarn dedi. tzleyenlerden. u Dolarizas\on yerinegününbirinde Euroizas}t>n olursa ne olur?" sorusuna Sol- bes'ın verdiği yanıt şu oldu: "Üye ülkeler bunu zaten yapacaklar. Euroizasyona geçmek isteyenler ise AB'yle pazarhğa oturmak zo- rundalar. 2006'dan itibaren Euro'- \n dolardüzeyinegetirip dünyada tedavülünü yayguı olarak sağla- may ı hedefliyonız. Bu nedenk Pa- ra Kunılu'nu Euro'ya aday ülke- lerin benimsemesi şart Dünya ar- ök çok ciddi bir değişimden geçi- yor. Ona hazuiıklı olrnalıyız."* yasalannın açık olduğu ilk 4 günde, gelişmelere şok tepki veren yannmcının ekonomiye hasan 7 milyar dolar olarak hesaplandı. Enflasyonla mü- cadele programı için günlerce yapılan pazarlıklar sonucun- da anlaşmaya vanlan 9 milyar dolarlık IMF kredisine yakın bir tutan borsada kaybetmiş oldu. Faizlerin yüzde 80'ler- den yüzde 91 'lere fırlaması iç bûrçlanma maliyetini arttırdı, hattaborçlanma olanağını zo- ra soktu. Ekonomik programını tu- rizm ve ihracata dayandıran Türkiye, salduılann ardın- dan uçuş izni verilmemesi nedeniyle gündeme gelen tur iptalleriyle sarsılırken bunu izleyen toplantı ve kongre ertelemeleriyle de milyonlarca dolarlık kayba uğrâdı. İlk iptallerin yol aç- tığı gelir kaybı 150 milyon dolar olarak hesaplanırken Türk Hava Yollan'nın (THY) ABD'deki saldın ne- deniyle uğradığı gelir kaybı da 1.5 milyon dolara çıktı. THY'nin zaran her geçen gün gelişmelere bağlı ola- rak değişiklik gösterirken bu rakamlar, sadece Ameri- ka'nın hava sahasını dört gün kapatması nedeniyle oluşan zaran ifade ediyor. Bu arada salduılann yol açtığı ilk maddi kayıp, 1991'deki Körfez Sava- şı'nda olduğu gibi, yine Gü- neydoğu Anadolu Bölge- si'ndeki ticari yaşamın etki- lenmesiyle gerçekleşti. Bağdat yönetiminin he- nüz açıklamadığı birneden- le Kuzey rrak'a mazot satı- şmı ve Musul yakınlannda- ki Tebata, Hatifya. Hamam Ali ve Balcı yerleşim birim- lerindeki rafinerilerde pet- rol işlemeyi durdurması, kamyoncu kuyruklannın oluşmasına neden oldu. Kamyonlann Kuzey Irak'ta mazot ahnak için beklediği bildirilirken günlük kayıp yaklaşık 600 milyar lira ola- rak ifade edildi. Oıtadoğu'ya ihracat mracata bel bağlanan bu- günlerde, milyarlarca dolar- lık potansiyeliyle önem ka- zanan pazarlarda gerginli- ğin giderek tırmanması da ekonomide iyimser hesap- lann ertelenmesine neden oluyor. Savaş tehdidi. Tür- kiye'nin Ortadoğu'yabütün olumsuzluklara karşrn mil- yarlarca dolara ulaşan ihra- catını riske soktu. Komşularla ticaret strate- jisi çerçevesinde yapılan ye- ni girişimlerin ertelenmesi- ne kesin gözüyle bakıhyor. Dış Ticaret Müsteşan Kür- şad Tüzmen'in son Irak zi- yaretinde verdiği bilgilere göre. Irak ve Suriye pazan- na. bavul ticareti kapsamm- da en az 2.5 milyar dolarlık ürün satıhyor. Türkiye'nin lokomotifı tekstil sektörüne de açılması için yoğun çaba harcanan Irak'a olası bir ha- rekât bu alanda yüz milyon- larca dolarhk iş kaybına yol açacak. İŞÇİNÎN EVRENtNDEN ŞÜKRAN SONER Borsalar Savaş Istiyor Yanımda kalem yoktu. Cümlelerini olduğu gibi ya- zamayabilirim. Ama dün sabah bir borsa yupisi çok anlaşılır bir dille, borsaların bir an önce toparlanma- sı için beklenen savaşın olup bitmesi gerektiğini söy- ledi. Borsalann kolaycatopadanabilmesi için söz ko- nusu savaşın şiddetinin düşük olması gerektiğini de eklemeyi unutmadı. Amerika'nın kararsızlığının, be- lirsizliğinin uzaması halinde ise borsalardaki olumsuz gidişin, çöküşün devam edeceğini bildirdi. Dün borsa yupilerinden hiçbirinin ağzından sava- şın olmamasına ilişkin -bir dilek anlamında da olsa- söz çıkmadı. Sözünü ettiğim kişi kadar çıplaksözcük- lerle olmasa da ortak kanıda, belirsizliğin, bekleme- nin uzamasının olumsuz sonuçlannda buluştular. Üs- tüne üstük birçoğu, 11 Eylül'ün sonuçlannın değer- lendinmesini yapariarken çatışmalar, savaşlar sonra- sında ekonomilerde kesin kez bir düzelme, toparian- ma, olumlu gelişmelerin yaşandığının altını çizdiler. Uçak, sigorta başta, kimi teknoloji alanlarındaki şirketlerin hısse senetlerindeki düşmenin borsalar to- parianırken de kalıcı olacağının öngörüsünü yaptılar. Hani biz insancıklar, ABD'nin olayın şokunda öfke ile yola çıkmamasınt diliyoruz ya... Terörle mücadele adınabiryerlerinbombalanmayakalkışılmamasını.en mazlum, en yoksul ülke halklarının zaten yanmış can- lannın daha fazla yanmamasını umuyoruz ya... AB- D'nin ve küresel ideolojinin, güç ve karar odaklannın; dünya ölçeğinde yaratılmış büyük haksızlıklarda, zen- gin-yoksul uçurumlarında, bir de terörün beslenme- sinde doğrudan sommluluklannı unutmadan biraz daha sağ duyulu, uygarlığı, insanlığı gözeterek hare- ket etmelerini bekliyoruz ya... Dini imanı olmayan paranın tutsaklan hıç de bizim gibi düşünmüyorlar. Zengin kuzeyin, çıkariannı kol- layacak, bedeli onlara bulaşmayacak, düzenin bu- günkü dengelerini gözetecek, güçlendirecek bir tür savaş istiyorlar. Terörün odaklannı vurmak adına, ya- taklıkla suçlanan ülkelerin bombalanacağı, kısa sü- recek, ama ekonomilerin darboğazdan geçişinin can- lanmastnı sağlayacak bir tür savaş. Dünya devletleri, terörü yaratan bataklıklan kurut- ma, zengin-yoksul uçurumuna çözüm üretme, ger- çekten terörü yaratan bataklıklan kurutmanın derdi- ne düşmek gibi zor bir yolu seçmek istemiyorlar. AB- D'nin olayla iyice depreşen "büyük Amerika "nın gü- cünü gösterme gösterisinin peşinden gitmek, ceza- landıranlann tarafında olmak için girilen yanşta, bu iş- ten en ucuza, en az bedelle, olabilirse en çok avan- ta ile çıkma hesaplan var. ABD'nin peşinde dünya devletlerinin yer aldıklan, ABD'nin henüz aramakta olduğu düşmanlarının üs- tüne gidilecek, cepheyi büyütmekie ilgili çeşitli yap- tırımlar da gündemde. Elbette baskın olanı, yanında olunmazsa ABD'nin askeri ve parasal tehdit alanına ginme korkusu. Sık sık ABD'nin yanında yer almaya- cak, istediklerini yapmayacak ülkelere uygulanacak askeri ve parasal cezalandırmalardan söz ediliyor. Aynı sıklıkta ödüllendirilmelerin haberleri uçuaıluyor. Bu havada kımin eli kimin cebinde kalıyor, kim ne- ye, hangi çıkarlara oynuyor, genel çizgisi belii olsa da kolayca kanşıklığa gelinip pek çok gerçeklik anlaşı- lamıyor. örneğin 11 Eylül'ün ilk sıcak saatlerindekut- lama yapan Filistinliler gömntüsünün, CNN'nin bir çirkin oyunu olduğu sonradan ortaya çıksa da arada fsrail Devlet Başkanı başta olmak üzere herkes bu motifi çok başanlı olarak çıkanna kullanıyor. Kaşla göz arasında 14 Filistinlinin ölümüne yol açan Israil'in operasyonunu kimse umursamamış oluyor, vicdan- ları sızlatmıyor. Aslan Başer Kafaoğlu'nun kulaklan çınlasın, 11 Eylül'ün ekonomi cephesindekı etkileri, gelişmeleri tam da onun dediği çizgide. 11 Eylül ağır bir ekono- mik durgunluğa girmiş olan ABD ekonomisinin çok işine yarayacak gibi gözüküyor. Tabii etkilediği dün- ya ekonomileri de durumlarına göre olumlu ya da olumsuz paylarını alacaklar. Dünyayı, yaşamı borsa hareketleri olarak algılama- ya koşullandınlmış kafalar için, bombalann ineceği toprakların ınsanlan ınsan bile değil. "Eğitimsiz, aç, çıplak, umutsuz, en Hkel yaşam koşullannda, doğal olarak en ilkelgüdülerin, ınanç a/an/annın tutsağı kit- leler, yaşamış ya da yaşamamış.. Ne önemi varki? Önem/ı olan dünyanın nimetlerinden sonuna ka- daryararlanan, iyi eğitim görmüş, iyiyaşamasını bi- len, güç odaklannın çevresindekiler için, en yukar- dakiler için yaratılmış dünya cennetinin korunma- s/.." Bu türden düşünce ve yaklaşımlar birkaç borsa yupisinin abartılı, acımasız, hastalıklı dünyalan ile sı- nııiı kalsaydı, bu kadar ürkütücü olmazdı. Ne yazık ki dünyanın gidişini yönlendiren yönetim çarklannda belirleyici rol oynuyoriar. ABD, zengin kuzeyde genel yaklaşımlara dönüşebiliyorlar. Bizim gibi ülkelerde bi- le insanlann insana, dahası kendilerine, hatta uzun dönemligerçekçıkariannayabancılaşmalan ile gide- rek geçerli bir düşünce sistemi haline gelebiliyorlar. Dünya insanlığın acılarla kıvrandığı, yoksulluk ve yoksunluklann boyutlandtğı, banştan, çevre koruma- sından giderek uzaklaşan bir kulvara sürükleniyor. Paranın dini imanı olmayan kuralları için, savaş tam- tamlan çalınıyor.. sukransoner" yahoo.com AVRLPA KALtTE TEŞKİLATrNIN 45. KONGRESİ DÜN BAŞLADI Kalitenin kalbi Istanbul^da • 50 ülkeden gelen yüzlerce temsilcinin katılımıyla gercekleştirilen AvTupa Kalite Teşkilatı Kongresi, Türk reel ve mali sektörü için büyük bir firsat olarak değer- lendiriliyor. Ekonomi Servisi - Türki- ye. rekabetin ekonomiyle birlikte küreselleştiği 21. yüzyılda şirketlerin başat silahı haline gelen "kalite" konusundaki iddiasını, ev sahipliği yaptığı Avrupa Kalite Teşkilatı (EÇ)Q) 45. Kongresi ve Fuan'nda or- taya koyuyor. 50 ülkeden gelen yüzlerce temsilcinin katılımıyla îstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergı Sa- rayı'nda üç gün süreyle ya- pılacak olan kongre, Türk sanayisi için büyük bir fır- sat olarak değerlendiriliyor. Kongrenin açıhş töreninde konuşan Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoglu, "İçinde bulunduğumuz sı- kmnlardan hep birlikte ça- bşarak kaliteli mal ve hiz- met üretimini arttırağız" dedi. Kongrenin açılışına mesaj gönderen Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Se- zer de çağdaş dünyanın öl- çütlerine ulaşmayı kendine erek seçen Türkiye'nin, de- ğişen koşullara uyum sağ- lamak yönünden, doğru ve gerçekçi planlamalar yap- mak, küresel rekabeti kar- şılayabilecek kapsamlı ya- pılanmalan hızla ve karar- lıhkla yaşama geçirmek zorunda olduğunu bildirdi. Ana unsur rekabet Ana teması "Kaüte: Kü- resel rekabette köprü" olan Kongre'de bir taraftan ka- lite, işletme \e yönetim ilişkisine yönelik bilimsel yaklaşımlar sunulurken bir taraftan da bu yaklaşımla- nn sektörlere nasıl indirile- bileceği tartışılacak. Kong- renin sektörler bazındaki ana konusunu bankacılık, finans ve sigorta kurumla- nndaki kalite arayışı oluş- turacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle