25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYTA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2001 PERŞEMBE HABERLER DUN1ADA BUGUN ALt SİRMEN • •• •• Yıldonumu 3O, daha doğrusu 26 Ağustos ile ilgili anılar için- de bana en ilginç geleni, Ismet Inönü'nün o ge- ceyi anlatan sözleridir. "... O gece uyuduk mu, uyurnadık mı bilmiyorum... Sabah erkenden kalk- tım tıraş oldum..." İkinci Adam"\n tıraş olması, bana garibin öte- sinde, öncü kadronun savaş ötesi kimi hedefleri- nin bilinçaltlarına kadar sinmiş bulunması gibi ge- liyor. Öyle ya! Mustafa Kemal Paşa da, Yunan top- lannınseslerinin duyulduğu, kimilerinin boşaltma- ya çalıştığı, Ankara'da nice güçlüklerte elde ettiği, olağanüstü yetkilerte donatılmış, başkomutanlık feıfatını alıp da Sakarya'daki savaş alanına doğru yola çıkmadan önce, dayanabilip dayanamayaca- ğı belli olmayan başkentte, öğretmenleri topluyor ve sanki ölüm kalım savaşı ikincil bir sorunmuş gi- bi, onlarla eğitimin sorunlannı konuşuyor, temsil- ciler arasında hanım öğretmenlerin bulunmama- sırvdan dolayı üzüntüsünü bildiriyordu. 26 Ağustos'ta başlayan ve 30 Ağustos'ta artık kesin zafere dönüştüğü kesinleşmiş bulunan ve Türk askerinin, Izmir'e doğru hızlı yürüyüşle 10 günde Kordon'a girmeyi başardığı Başkomutan- lık Meydan Muhaberesi'nin, askeri yönü üzerinde duracak değilim. Yanlış anlaşılmasın, Kurtuluş Savaşımızın 1. ve 2. Inönü gibi kimi muharebelerinin çete savaşı dü- zeyinde kaldığını söyleyenlerin etkisinde değilim. Bir savaşın önemi, bir ulusun tarihinde oynadı- ğı rolle belirienir, kullanılan asker, silah sayısı veya taktik ile strajenin olağanüstülüğüyle değil. • • • 26-30 Ağustos savaşı asken alanda, sonucun alındığı asamadır. Ondan sonraki hareketler, ki bir kez Ingilizler ile çatışmanın eşiğine bile gelinmiş- tir, yine de politik manevralarta çözülmüştür, as- keri operasyonlar ile değil. 30 Ağustos'u Kurtuluş Savaşı'nın askeri zaferi olarak görürseniz eğer, bugün onu yine gönül ra- hatlığıyla kutlayabilirsiniz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bu 81 yıl içinde ba- ğımsız bir devlet olarak kendi toprak bütünlüğü- nü korumayı başardığını, bundan sonra da başa- racağını gösteımiştir. Ve kabul etmemiz gerekir ki, bağımsızlık ile top- rak bütünlüğü konusunda, bu 81 yıl içinde, 2. Dün- ya Savaşı'nda ve hemen sonrasında dıştan gelen, son yıllarda ise içten gelen tehditlerin oluşturdu- ğu badireler, olaylara zaman perspektifi içinde ba- kınca, ağır bedeller ödenmekle birlikte, büyük ba- şanyla atlatılmıştır. Bu gerçeği göımezden gelmek, yanlış olur. öyle tee "30 Ağustos Zafer Bayramt" hepimize kutluolsun! • • • Ama eğer 30 Ağustos'u, Müdafaa-i Hukuk ile başlayan, askeri, politik bağımsızlığı olduğu kadar, ekonomik bağımsızlığı ve gelişmeyi, sosyal yük- selişi, çağdaşlaşmayı da içeren, yüzyılın en büyük meydan okumalanndan bırinin kılometre taşların- dan biri olarak algılıyorsanız, kutlamanız ile sevin- cinizin, sınırlı kalması doğaldır. Yalnız bir zafer bayramı olarak, kutlanması ana- mızın ak sütü kadar helal olan 30 Ağustos, başka bir çerçeve içinde ele alınınca, karşımıza askeri- nin ötesinde, büyük bir. zaferin görüntüsü çıkmı- yor. Hiç kuşku yok, AB 'ye üye olmaya hazıriandığı- nı iddia eden Türkiye'nin her alandaki bağımsızlı- ğı, 1920'lerin durumları ve kurumlan ile karşılaştı- nlamaz; bu gerçek bizim için olduğu kadar, AB'nin üyesi ülkeler için de geçerli. Kimse, bizleri geçmişte kalmakla suçlamasın! Ama 30 Ağustos'un 81. yılında vasıl olduğumuz netice, herhalde pek göğüs kabartacak nitelikte değil. Yine de biz bozgunculuk etmeyelim, olayın as- keri yönüyle övünelim, eksık çalışma ve yanlış gü- venden doğan sorunlan da sonra düşünürüz. Velioğlu'nun yeğeni yakalandı • Istanbul Haber Servisi - tstanbul'da dûzenlenen operasyonda yakalanan ve önceki gün çıkanldıklan Istanbul DGM'de tutuklanan 3 kişiden 1 'inin. terör örgütü Hizbullah'ın ölü ele geçirilen elebaşısı Hüseyin Velioğlu'nun yeğeni olduğu öğrenildi. Yeğen Abdülkahar Velioğlu ve ötekı 2 kişinin, terör örgütûne yeni üye kazandırmak amacıyla faaliyetlerde bulunduklan belirlendi. 'Silahlanmaya karşı mücadele' • tstanbul Haber Servisi - Umut Vakfı ile Istanbul Barosu Bireysel Silahlanmaya Karşı Mücadele Komisyonu, Physicians for Social Responsibility ve Intemational Physicians for The Preventıon of Nuclear War adlı sivil toplum kuruluşlannın 28 Eylül'de Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de düzenleyeceği toplantıya katılacak. Vakıf ve komisyon, konferans tarihinin "Dünyada ve Türkiye'de bireysel silahlanmaya karşı mücadele günü" olarak kutlanmasını teklif edecek." İşkenceci polislerin davası • MANİSA (Cumhuriyet) - Manisa'da 16 gence işkence yapan 10 polisin yargılanmasına devam edildi. Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklardan Başkomiser Halil Emir ve polis memuru Ramazan Kolak ile sanık avukatlan katıldı. Yargıtay 8. Ceza Dairesı'nin bozma ilamının okunduğu duruşmada, hâkimin isteği üzerine savunma yapan sanıklar, ilama uyulmasını talep ettiklerini, daha sonraki duruşmalarda aynntılı savunma yapacaklannı belirttiler. Mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan sanık polisler hakkjnda çıkanlan celplerin mahkemeye ulaşmasının beklenmesi için duruşmayı 10 Ekim'e erteledi. Gözaltında ölen Özgür'ün babası oğlunun cebindeki paralann kendisine verilmek istenmediğini ileri sürdü: Potisten paralaıi zoıia akhtnOZANYAYMAN İZMİR - Edremit Karakolu'nda gözaltında Ölen 16 yaşındaki Öz- gür Cnal'ın cebindeki 236 milyon liranın babasına teslim edilmek is- tenmediği öne sürüldü. Oğlunun eşyalanru almak üzere karakola ge- len Osman Ünal, kendisine sadece 4 milyon lira verildiğini belirterek "İtiraz ettiın, 'bilmiyoruz' dediler. Daha sonra Balıkesir Emniyet Mü- dürü'ne başvurdum. Paranın geri kalan bölümünü zoria alabildim** diye konuştu. Karakolda şüpheli bir şekilde ölen Özgür Ünal'ın ölüm nedenı Içişlen Bakanhğı'nın görevlendirdiği mü- fettişler tarafından incelenirken ka- rakol polislen konuyla ilgili başka bir olumsuzlukla suçlandı. Gözaltında tutulduğu on altıncı • Edremit Karakolu'nda kuşkulu bir şekilde ölen 16 yaşındaki Özgür Ünal'ın babası Osman Ünal, oğlunun eşyalannı almak için gittiği karakolda kendisine sadece 4 milyon lira verildiğini belirterek "Itiraz ettim, 'bilmiyoruz' dediler ve parayı ambulans şoförünün almış olabileceğini iddia ettiler. Daha sonra Balıkesir Emniyet Müdürü'ne başvurdum. Paranın geri kalan bölümünü zorla alabildim" dedi. saatin sonunda ailesine, "Oğjunuz kendini asarak takdiri ilahi oldu" diyen polisler, yaşamını yıtiren oğ- lunun eşyalannı almak üzere kara- kola giden babaya karşı tutumla- nyla da dikkat çektiler. Sadece 4 milyon teslim ettiler Baba Osman Ünal'ın iddialanna göre, oğlu gözaltına alındığında üzerinden çıkan 236 milyon lirayı teslim alan polisler, babaya 4 mil- yon lira iade ettiler. Babanın, oğlu- nun üzennde bulunan parayı bildi- ğini ve 236 milyon lirayı alması ge- rektiğini bildirmesi üzerine polis- ler, "Acaba ne oldu. Kim almış ola- biür?" diye konuştular, ardından da dikkatleri Özgür'ü morga götüren ambulans şoförüne yönelttiler. Konuyu Balıkesir Emniyet Mü- dürü'ne götüren Osman Ünal yenı- den Edremit Karakolu'na geldi. Burada Emniyet Amiri AK Rıza Topçu'nun polıslere yönelik. "Bu parayı yanna kadar temin edecek- siniz** demesi üzerine görevliler kendı aralarında topladıklan 230 milyon lirayı Osman Cnal'a teslim ettiler. •Suçu şöfore attılar* Baba Osman Ünal, bu saatten sonra kendisi için paranın hiçbir önemı olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Dükkâıumın alışverişini oğlunı yapryordu. Bu yüzden üzerinde o miktarda para bulunmordu. 22 Ağustos gecesi karakola götürüldü- ğünde üzerindeki para 236 milyon liraydı. Oğlumun eşyalannı almak için ğittiğimde, çıkarıp 4 mihon li- ra verdiler ve geri kalan miktarı ki- min almış olabileceğini bilmedikle- rini söylediler. Son olarak suçu am- bulans şoförüne attılar ve onun al- mış olabileceğini söv lediler. Bunu kabuletmedim ve paranın tamamı- nı almak için ısrarcı oldum. Balıke- sir Emniyet Müdürü'ne çıktım. O da tutanakta 236 milyon lira teslim ahndığuu kabul ettL Ardından ve- niden Edremit*e gitrinı. İlçe Emni- yet Amiri, polislerine parayı temin etmeleri talimatını verdi. Panikle- diler ve kendi aralarında topladık- lan 230 mihon liravı bana verdiler.** Kuşadası 'Polislerdövüp dereyeattı' iddkısı LATtFSANSÜR KUŞADASI - Gözaltına alı- nan Ismail Bahar (57), polıs ta- rafından dö vülerek "dereye aül- dtğmT iddia ettı. Bahar'ın ıddı- alanyla ilgili cumhuriyet savcı- lığı yerine Kuşadası Kayma- kamlığı soruşturma başlattı. Geçen çarşamba günü mey- dana gelen olay, Ismaıl Bahar'ın anlahmına göre şöyle gelişti: "Bahkçüar kahvesinde otu- rup maç izledim ve alkol aldım. Daha sonra ikinci maçı izlemek için buradanaynlarak beledhe mecBsi üyesi Ümit Özenmış'e ait kafeye gjttim. Alkollü olduğum içinbeniburaya kabuletmediler. Küçükbir tarüşma yaşadık Po- lis çağırdüar ve 3 polis getip be- ni aldı. emniyet müdürlfiğüne gotürdü. tçerigirergirmezbana vurmayabaşladüar. Daha sonra da beni poKsaracına bindirerek şehir dışına çıkardüar. Burada da dövdüktensonra yol kenann- daki derenin içine atülar. Saba- hın ilk ışıklanna kadar burada kakhm." tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN utmmoıenmm m HADEP'in, karann iptali için mahkemeye yaptığı başvuru da sonuç vermedi Banş mitingine yasağa tepLdtSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet)-HADEP'in 1 Ey- lül Banş Günü nedeniyle Anka- ra'da yapmak istediği mıtinge, valilikten sonra Ankara 4. Idare Mahkemesi de izin vermedi. Mi- tingin yasaklanmasına sivil top- lum kuruluşlan ve sendikalar tepki gösterdi. HADEP, 1 Eylül Dünya Banş Günü nedeniyle Ankara'da yap- mak istediği miting için Ankara Valiliği'nden olumsuz yanıt alın- ca, yürütmeyi durdurma istemiy- le Ankara 4. Bölge Idare Mahke- mesi'ne başvurdu. HADEP An- kara il başkanlığının başvurusu mahkeme tarafından reddedildi. Valilik mitinge izın verilmemesi- ne gerekçe olarak, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Hipod- rom alanında konuşlanan askeri birliklerin teçhizat ve malzeme- lerini 1 Eylül'e kadar toplaması- nın güç olacağını göstermişti. KESK Genel Başkanı Sami Evren. 2000'li yıllarda hâlâ sa- vaşlann kışkırtıldığını, farklı kimliklere-inançlara düşmanhk tohumlan ekildiğine dikkat çe- kerek 1 Eylül'ün çok önemli ol- duğunubelirtti. Evren. "Banşta- lepü eylem ve etkinliklerden kor- kan bir zihniyet, demokratikkş- me yolunda en büyük engeldir" diye konuştu. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma dernekleri de yaptıkları yazılı açıklamada. Ankara mitingine izin verilmemesinı protesto etti- ler. Kadın Dayanışma Grubu da Dünya Banş Günü nedeniyle ka- dın buluşması gerçekleştiriyor. Bugün saat 12.00'de Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde ka- dın buluşması sergisinin açılışt yapılacak. ÖDP Genel Başkan Yardımcı- sı Yıkünm Kava, HADEP'in An- kara'da düzenlemek istediği mi- tinge izın verilmemesinin ardın- dan partısinin aynı konudaki afı- şinin de Diyarbakır ve OHAL bölgesinde yasaklandığını bildir- di. Yıldınm Kaya yaptığı açıkla- mada. HADEP'in mitingine izin verilmemesıni. "Sudan gerekçe- lerle banşa indirikn bir darbe" şeklinde nitelendirdi. Bonşve Karikıttür Setnpozyumu Savaşlar ve etnik mücadekkrin yoğ^ın olaraksürdüğü Balkan üBtekrinin karikatür sanatçüan, 1 Eylül Dünya Banş GÜBÜ ne- demyte tstanbul'da boluşuyor. Karikatürcûler Derneş tarafin- dan 1-6 Eylül 2001 tarihieri arasmda Düova Banş Günüae- dearytedüzenlenenetkinliktere9 fifteden çizerler kaübcak. Bul- garistan'dan Krastk) Krastev, Ro- manv^'dan Ftorian Doru Cri- hana, HırvTStistan'dan Srecko Puntaric, Makedonya'daB Jor- dan Pop Ilev, Yugoslavya'dan Borislav Stankoviç, Sto\ema'dan Alojz Zorman Fojz, ArnavBÖuk'tan Medi Betortaja, \^uanistan'dan Giannis Gerou- ias ve Bosaa-Hersekten Sakk Ziyad*uı katılacağı etkinlikkrde 'Banş' konulu karikatür sergisi, tstanbul Büvükşehir Betediyesi Karikatür ve Mizah Müzesi'nde açdacakKonukçizerlerin kanla- cağı 'Banş ve Karikatür' konulu sempozyum ise 3 Eylül 2001 Pazartesigûnü gerçekleştirilecek. DHKP/C ÖRGÜTÛNE YÖNELtK Avcılar ve Esenyurt'ta operasyon: 10 gözaltı ISTANBUL (AA) - Istanbul'da, DHKP/C örgütûne üye olduklan öne sürülen 8 kişı ile bunlara yardım ve yataklık ettikleri bildırilen 2 kişi yakalandı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklama>a göre, DHKP/C örgütünün Avcılar ve Esenyurt örgütlenmesine yönelik olarak son 4 gün ıçerisınde operasyonlar düzenlendi. Bölge sorumlulan da var Bu operasyonlar sonucu, örgütün bölge sorumlulannın da aralannda bulunduğu 8 örgüt üyesi ile bunlara yardım ve yataklık ettikleri belirlenen 2 kişı gözaltına alındı. Bu kişilerin, son dönemlerde gerçekleştınlen operasyonlar nedeniyle kadro zafiyeti çeken örgütün yapısını güçlendirmek amacıyla örgütlenme ve yeni kadrolar bulma çabası içinde olduklan anlaşıldı. Yakalanan kişılenn ajrıca. örgüt üyelerinin 'F tipi' cezaevi modelini protesto etmek amacıyla halen sürdürülen ölüm oruçlanna destek olmak için faaliyet yürüttükleri. propaganda yaparak da bu doğrultuda eylem hazırlığı ıçerisınde bulunduklan belirlendi. Yakalanan kişılenn üzerlerinde ve gösterilen yerlerde yapılan aramalarda da, bilgisayar disketlen ile bol miktarda örgütsel doküman ele geçirildi. Eylem 315. gününde Babasına destek amacıylaölüm onıcunayuttı • Türkiye cezaevlerindeki 11 ayrı örgüt davasından yargılanan tutuklu ve hükümlü 198 kişinin katıldığı ölüm orucu eylemi 315. gününe girdi. Trabzon'da tutuklu yakını Tuncay Sönmez, Sincan F Tipi Cezaevi'ndeki babasına destek amacıyla ölüm orucunu sürdürüyor. .\LPERTURGUT F tipi cezaevlerine ve tecride karşı içerde ve dışarda toplam 198 kişinin ölüm orucu eylemi 315. gününe girdi. Kördüğüm haline gelen eylemde, 4. ölüm orucu ekibi eylemcilerinin durumunun ağırlaştığı belirtiliyor. Küçüka rmutlu'dan sonra Alibeyköy'de de eylem evi açılırken Trabzon'da tutuklu yakını Tuncay Sönmez, Sincan F Tipi Cezaevi'nde eylemde bulunan babası Nihat Sönmez'e destek için ölüm orucu eylemini sürdürüyor. 8 bin 754 siyasi tutuklunun bulunduğu Türkiye'deki cezaevlerinde, bugün 11 ayn örgüt davası tutuklu ve hükümlüleri altı ayn ekip halinde F ttpi cezaevilerine karşı ölüm orucu eylemine devanı ediyor. Hayata Dönüş operasyonu ile birlikte eylemde bugüne dek ikisi asker tam 63 kişi yaşamını yitirirken yaklaşık 250 kişi tahliye edildi. Armutiu'dan sonra Alibeyköy Küçükarmutlu'daki eylem evlerinde bugüne dek ikisi tahliye edilen hükümlü, dördü de tutuklu yakını altı kişi yaşamını yitirdi. Yoğun güvenlik önlemleri altında tutulan mahallede, beşini Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Demeğı (TAYAD) üyelerinin, 13'ünü de sağlık nedeniyle tahliye edildikten sonra tekrar ölüm orucuna başlayan tutuklu ve hükümlülerin oluşturduğu 18 kişilik ekip eyleme devam ediyor. Mahalledeki eyleme iler, önceki gün ölüm orucuna "özgür iradeleriyle de\am ettUderini" içeren dilekçe yazıp imzaladılar. Dilekçede, eylemcilerin. "biünçleri kapansa dahi tıbbi müdahale istemedikleri ve Armutlu üzerindeki polis baskısımn kalkmasını talep ettikleri'" yer aldı Küçükamıutlu'dan sonra Alibeyköy'de de eylem evi açıldı. Cezaevinden çıktıktan sonra Güneşli, Yenibosna ve Bağcılar'da eylemlerini ayn ayn sürdüren tutuklular, artık aynı e\ de kalıyorlar. Baba oğul eylemde Sincan F Tipi Cezaevi'nde kalan 5. ekip ölüm orucu eylemcisi Nihat Sönmez'in oğlu Tuncay Sönmez, babasına destek olmak için dışarda ölüm orucu eylemine başladı. Trabzon'da 28 Temmuz 2001 tarihinde süresiz açlık grevi olarak başlattığı eylemini 4 Ağustos 2001 günü ölüm orucuna çeviren Tuncay Sönmez. "Babanı içerde hücre hücre erirken ben dışarda hiçbir şey olmamış gibi duramazdun** diye konuşuyor. Eyleminin 34. günündeki Tuncay Sönmez, refakatçilerine ve ziyaretçilerine yönelik baskıdan yakmıyor. Baba Nihat Sönmez ise oğlunun eylemiyle ilgili olarak "Baba oğul artık birlikte koşuyoruz. Etim, kanım. canım benimle tecride karşı ölünıe yattı. Eyleme başladığı haberini ilk duyduğuntda tepeden tırnağa onura diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle