Katalog

Cumhuriyel İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: İbrahim Yüdız • Yaaışleri Müdünr Saünı Alpaslan # Sorumlu Mudür Fikret İlkiz • Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı Öziem Yiizak 0 Kultur Handan Şenköken # Spor Abdülkadir V ûcelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Bılgı- Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerı Mehmet Faraç 0 Avrupa Temsılcısı Güraj Öz Yayın Kurulu İlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yİldız,Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı MusCafa Balba> Atatürk Bulvan No: 125. Kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7 hat). Faks 4195027 0 İznur Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Bl\ 1352S.23Tel 4411220, Faks 441<)117 0AdanaTemsücısı Çetin Yiğenoğlu. tnönû Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut 0 fCoordınatör Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bülent Yener0 Idare Hüseyin Giirer 0 Satış- Fazilet Kuza MEDYA C: • Yonetını Kurulu Ba>kanı - Genel Müdür Gülbia Erduran # Koordınator Rcha Işıtman ft Genel MudurYanhmCKi: StNdaÇoban Tel 514 07 53 - 5l3Q58O-513S46O-61.l-aks 5138463 ^ a\ımla>an \e Basan: \ enı Gun Haber ^ıansı. Basın \e > a\ıncıltk A ^ TuAı>caû'ı t a d }<> 41 Cagaloglu 34334 Isıanbul PK 246 - Sırkeıi 34435 Ktanbul lU212l5l2O5O5(2Ohat) Faks, (0212)51385 °5 .cumhurıvet comtr 21 AĞUSTOS2001 Imsak: 4.35 Güneş:6.13 Ögle: 13.14 tkindi: 16.59 Akşam: 20.04 Yatsı: 21.33 Kalp ilacı onaylandı • CHICAGO (AA) - Amerika'da 14yıldan beri ilk kez yeni bir kalp ilacı onaylandı. Natrecor adlı ilaç, bu hafta başından beri ABD'deki hastanelere verilmeye başlandı. tlacın, nitroglycerin'den daha çabuk etki ettiği ve daha güvenli olduğu belirtildi. "Natriuretic peptide" adlı insan hormonunun sentetik bir versiyonu olan Natrecor. damarlann ve kalp damarlannın genişlemesini sağlıyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesı (FDA), daha önce Natrecor'u tansiyonu tehlikeli orana düşürdüğü (hipotansiyon) gerekçesiyle onaylamadı. Daha sonra ilacın imalatçı firması Scios. tekrar FDA'ya başvurarak, ilacın tansiyonu tehlikeli oranda düşürmediğini. geniş bir araştırma sonucuyla kanıtladı \e ilacın onaylanmasını sağladı. Erciyas'a zafer tırmamşı • K\YSERİ(AA)- Hacılar Dağcılık ve Kış Sporları Merkezi (HADAK)üyesi 10 dağcı. 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Erciyas Dağı'nın zirvesine tırmanacak. HADAK Başkanı Ismaıl Yılmaz, Mahmut Yılmaz başkanlığındaki 10 kışilık dağcı grubunun, 29 Ağustos'ta 2200 metre > ükseklığindeki Tekir Yaylası'nda kamp kuracağını, 30 Ağustos günü de Şeytan Deresi kulvannı izleyerek 3916 metre yüksekliğindeki Erciyas Dağı'nın zirvesine tırmaruşa geçeceklerinı söyledi. Nazilerin gizli operasyonu • CHICAGO (AA)- Nazilerin. soykınm (holocaust) sırasında, Avrupa'nın en iyi cnstrümanlarını ele geçırmek üzere gızli operasyonlar yaptıkları ve nadir kemanlan hedef aldıklan belirtildi. Chicago Tribune'de yer alan habere göre. A\rupa'daki Stradhari, Guarneri ve Amati gibi paha biçilmez onlarca keman vediğer enstrümana, savaş sırasında Naziler tarafından el konuldu. Amerikan askeri savaş kayıtlan, ele geçirilen Alman belgeleri gibi çok sayıda belgeden elde edilen bilgiye göre. Adolf Hitler'inbaş ideoloğu Alfred Rosenberg. en iyi enstrümanlann toplanması için 1940'ta '"Ozel Müzik Müdahale Gücü" (Sonderstab Music) oluşturdu ve bu çalışma 5 yıl sürdü. Kuş sayısı azaldı • GAZİANTEP (AA) - Kahramannıaraş' ın Türkoğlu tlçesi'nde bulunan ve önemli bölümü kurutulan Gavur Gölü'nün. Afrika'daki Viktorya Gölü'ne kadar uzanan kuş göç yolunun kuzey ucunu oluşturduğu belirtildi. Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdürlüğü verilerine göre. kurutulmadan önce çok miktarda su kuşu banndıran Gavur Gölü'ndeOcak 1968'de sayılan ve 900 bin olarak saptanan kuş sayısının, Ocak 1969'dab'iryılda 101 bine gerilediği ortaya çıktı. Gavur Gölü, çevresi genış sazlık ve bataklıklarla kaplı. . büyük ve küçük 2 gölden oluşuyor ve 7 bin 125 hektaralanı kaplıyordu.* Uluslararası Çalışma Örgütü raporuna göre her 10 işçiden birisi depresyon geçiriyor eri stresilıasta ediyortZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Psikiyatrlar, ışyerlerın- deki stresin çahşanlar üzerinde önemli bir ruh sağlığı sorunu yarattığını vurguluyor. ILO'nun 2000 yılındaki bir raporuna gö- re. 10 işçiden biri depresyon ge- çiriyor. Bazı gelişmiş ülkelerde. işyerindeki stres. tazminatı . gerektiren bir durum olarak \ \ kabul ediliyor. Ege Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesı Prof. Dr. Ahmet Çelikkol. işye- rinde yaşanan sıkıntıların depresyon. ardından da \ e- rimliliğin düşmesi, ış kay- bı ve hastaneye yatırılma gibi sonuçlarının görüldü- ğünü belirterek ILO'nun raporuna göre bu sonuçla- • ILO raporuna göre, işçilerin ruh sağlığını etkileyen nedenlerin başında iş güvenliği eksikliği, çalışma yaşamındaki belirsizlik ve istikrafsızhk geliyor. rın. "alarma geçilmesini gerekti- recek vahimlikte" olduğunu bıl- dırdi. Işyerlerindeki en önemli stres faktörlerinden birinin "yönetici- ler" olduğunu belirten Prof. Dr. Çelikkol, sözlerinı şö\ le sürdürdü: "\ öneticL, işinin ehli ve yöneticilik bilgi ve yeteneğine sahip olnıadığu yöneticilik makanıını hakki) la de- ğil. entrikalaria elde ettiği durum- larda. >önettiği kişiler için bir fe- laket durunıuna gelir. Artık diğer çahşanlar. sabahlevin işe değil. sa- vaşa gidiyor psikolojisindedirler. Kişiler arası ilişkilerin bozulması yüzünden. çattşanlann yansı,diğer yansına düşman durumuna geür." Çalışan kişinin işinden aldığı maddi ve manevi doyumun, ruh sağlığını olumlu etkilediğini; ça- lışanın işyerindeki fiziksel olum- suzluklara "göreceli olarak" daha kolay day andığını \ urgulayan Çe- likkol, işyerinde kişiler arasi iliş- kilerin bozulması ve adaletsizliği ıse "dayanılması daha giiç bir du- rum'" olarak nitelendırdi. Bazı iş- verlerinin aşırı merkeziyetçı bir modelde örgütlendiğıni \e tüm yetkilerin tek kişide toplandığına dikkat çeken Çelikkol, şunlan söy- ledi: "Bö>le bir durum, katılımcı- lık ilkesiııi reddeden otoriter bir yönetimdir ve işyeri düzcnini en olumsuz biçimde etkiler. Çoğu du- rumda otoriter yönetim. otoriteyi sürdürmek için, birtakım çalışan- lardan gizlicc bilgi toplamaya yö- neür. Böyle bir durum da işjerle- rinde kişiler arası ilişkileri önemli ölçüde bozar. İşverenlerin, tüm ça- uşanlann sağlık ve güvenlikleriyle ilgili sonımluluklan vardır. İşye- rinde ruh sağlığını etkilevecek du- rum söz konıısu olduğunda işveren bu durumu düzeltmek zorunda- dır. Dünya uygarlaşhkça, her dü- zeyde çalışan. yöneticiden düz iş- çi\e kadar çalışma sırasındaki sağ- lık bakımı kadar işten çıkarılma- larda orta>a çıkabilecek ruhsal so- runlann sorumluluğunu da üstie- neceklerdir." Kloncu doktor iddiali: İnsan embriyolan 2 ay içinde hazjr' • CBS televizyonunda konuşan Dr. Panos Zavos, "60 gün içinde klonlanmış insan embriyolan elde etmeyi planlıyoruz. Bu embriyolardan sağlıkb hamileliğe hazır olduğunu belirlediklerimizi, gönüllü kadınlann rahimlerine yerleştireceğiz" dedi. VVASfflNGTON (AA) - ABD'de insan klonlanmasına yasak getirilmesi çabalan sürerken bu yöndeki çaltşmalan ilerleteceğini açıklayan bilim adamlan grubundan Dr. Panos Zavos, iki ay içinde klonlanmış insan embriyolan elde edeceklerini bildirdi.CBS televizyonunda konuşan Zavos, "60 gün içinde klonlanmış insan embriyolan elde etmeyi planhyoruz. Bu embriyolardan sağiıklı hamileliğe hazır olduğunu beUriediklerimizi, gönüllü kadınlann rahimlerine yerleştireceğiz'' dedi.ABD'de insan klonlanmasına getirilmesi planlanan yasağı da eleştiren Kıbnslı Rum asülı Zavos, "Bu konudaki çalışmalar, ABD izin versin veya vermesnı dünyanın ceşitii bölgelerinde nasıl oba sürdürülecek. ABD, bu geiişmeye engel olamaz" diye konuştu. az Konserleri Türk-Yunan şarkılanyla bittitstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ'nin Harbiye Açıkhava Tiyat- rosuııda düzcnlediği" Yaz Konserleri"; Yeni Türkü, Yunan sanatçı Peny Xenaki ve ritm grubu Harem'le sona erdi. Gecede Yeni Türkü " V ira Vi- ra", "Yeşilmişik", "Fırtına" gibi sevilen şarkılanyla İstanbullu müzik- severleri coştururken Xenaki de Yunanca söylediği şarkılarla büyük al- kış aldı. Bir şarkıyı depremlcrde yaşamını yitirenler için söyleyen Xena- ki,"Olmasa Mektubun" ve "Telli Telli"de de Yeni Türkü'ye kendi dilin- de düet yaptı. Ege'nin iki yakasından seslendirilen ezgiler, dinleyicilerin eşlik etmesiyle her zamankinden daha gür Açıkha\a Tiyatrosu'nu çev- releyen duvarların dışına taştı. (Fotoğraf: CANER ÖZTÜRK) e-posta : tan (5 prizma. net. tr ama iki kişi de kronik ANK.\RA (ANKA) - Bir çeşıt hastalık sayılan horlamanın. bilinenden de yaygın olduğu belirlendi. ABD'li bilim" adamlanna göre yaklaşık her iki kişiden birinde kronik vaka niteliğinde horlama görülüyor. ABD'li Doktor Dennis Harris, 50 yaş üzerindeki kadınlann yüzde 40'ının. erkeklerin de \ üzde 60'ının horladığını kaydederken horiamanın yaş ilerledikçe daha sık görüldüğünü bildirdi. Horlayanlarda kalp çarpıntısı. kalp krizi. hipertansiyon risklerinin fazla olduğunu belirten Harris. yorgunluk ve aşın sinirliliğin horla>anlann en büyük sıkıntısı olduğunu vurguladı. Horlamayı kontrol altında tutmakla birçok hastalık riskjnin azaldığını savunan Harris, horlamanın artmasının sebepleri arasında gece alkol alınması ve yatmadan önce sigara içilmesini gösterdi. Prostatkanserinedomatesüçözüm CHICAGO (AA) - Ameri- ka'nın Detroit kentinde bulunan Wayne State Üniversitesi"nde kanser araştırmaları yapan Türk doktor Ömer Küçük, domates özü içeren kapsüller ile prostat kanseri tümörlerini 3 haflada kü- çültmeyi başardı. Ameliyat edilmeyi bekleyen 26 prostat kanseri hastasının bir bö- lümüne. ameliyat öncesinde her gün iki kez domateste bulunan "lycopen" maddesı içeren kap- süller verildi. Hastalar. 15 milig- ramlık kapsülleri 3 hafta boyun- ca kullandıktan sonra ameliyata alındı. Ameliyat sırasında, lyco- pen kapsülleri kullanan hastalar- da tümörlerin küçülmüş olduğu be- lirlendi. Dr. Küçük, araştırma ön- cesinde lycopen kapsüllerinin sa- dece mikroskobik moleküler özel- liği olan tümörler üzerinde etkili olabileceğini düşündükkrini. ryco- penin tümörlerin küçülmesi ve hastalığın seyn üzerinde etkili ola- bileceğini tahmin etmedıklerini açıkladı. Küçük. araştırma sonu- cunuııkendisini veekibinişaşırt- tıgını ifade etti. AL GÖZÜIVI SEYRETLE / IŞIL ÖZGENTÜRK "EySefineAçû DenizlerimePupa Yelken " Ev taşıdım ya, artık anlatırım da anlatınm. Ama övünerek söy- lüyorum. yüzlerce kitabı tozlarını tek tek alıp. mevzu ve ilgi alanla- rına göre ayırmak. üstelik bunu bir hafta gibi kısa bir zamanda yapmak her babayiğidin harcı de- ğil. Neyse son kjtabı da yerine koy- dum. En büyük güç yanı bazı ki- taplara şöyle bir bakayım derken sözcüklerin, dizelerin büyüsüne kapıhp işi ve zamanı unutmaktı. Bu nedenle EdipCansever'in artık ne- redeyse lime lime olmuş toplu şi- irkitabınabakmamaya çalıştım. Ye- ni baskısından mutlaka almahyım. Luis Bunuelin "Son Nefesim" de aynı şekilde lime lime. onun da yeni baskısını almahyım. tçimi kederle dolduran kitapalar da var- dı. silme Lenin'ler, özellikle de Gramci. Hepsini tek tek silip göz- yaşlan içinde yerlerine yerleştir- dim. Ey Tannm kimseler bir gün Lenin'in heykellerinin balyozlar- la kınlacağını bilemezdi. Korku- lu bir rüya gibi her şey. korkulu bir rüya gibi... Elimden neler geçmedi kı, Sait Faikler, Sabahattin Au'ler. Yaşar Kemal'ler. Orhan Kemal'ler ve birden bir şiir kitabı beni çekti. Adını sevdim öncelikle "Beneil ,\nsiklopedi". "Bencil Ansiklopedi", Tahsin Salnk" ın ilk şiir kitabı. 1944 doğum- luolduğunagöreoldukçasabırlı bir şair, çünkü kitap benim elune ol- dukça yeni geçmiş. bir köşeye ayır- dıklarım içınden birden karşıma çıkıverdi. Tahsin Saltık ikiye bölmüş kita- bını. Birinci bölümünü u kıla>uz- lan"naayırmış. Kıla\ uzları > ıllaı- ca yol göstermiş ona, bütün zorl u - ğuna rağmen şiiri sürdürmesine neden olmuşlar. Doğrusu bu kıla- \uzlara şapka çıkarmamak ola- naksız. içlerinde sizin de benim de onun da kıla\uzu olan pek çok söz. pek çok dize var: "Dünyanın en güzel ArabistanV Turgut Uyar". "Burada dağ geçi- dinde / \ asılsa deliyor >üreği / Ot- larda menekşeler- Matsuo Başo". "Ö\ le sarsıyoryüreğimi aşk!- Şap- ho." "Nke ağızlardan biriyim ben! - Rainer Maria Rilke". "Hepimi- zin içindeki doğal iyikştirme gücü, en güçlü i> ileştiricidir - Hippokra- tes". "Niçin gitmez Yıldızdağı du- maıun - Pir Sultan Abdal". "Her şe> şiirolabilir mi? Ama şiirher şey olabilir - Cemal Süreya". "Susan- lartn hepsi de sindirim bozukluğu çekerler - Friedrich Nietzsche". "\azgı bııdur işte: Karşı karşıya ol- mak. Başka bir şey değil: Karşı karşıya hep - Rainer Maria Rilke" "Biz değil yaşayan acılardır! -Edip Cansever". "Gözlerindeuzakdağ- lar yansıyor, Yusufçukböeeğinin - Kaboyaşi İssa" "Bakışsız bir kedi kara! - Ece Ayhan". "Ölüm ba- bamdı; yeşilse annem! - Hilmi Ya- \uz" "Bir \anılsamadır dünya. Kaybetmek. kazanmak, yaşam, ölüm yoktur. \ ar olan tek şey kos- kocaman bir boşluk! - Budidha". "Ölü bü- adam gibi unutuldum; çürümüş bir gemiyim şimdi - tn- cil". "Şiirtuzaklarladolubirvadi- dir-ŞeyhGalip". "Mısralarruhu- ma bir melek gibi girerler, oradan bir cadı gibi çıkarlar - Gerard de NervaT. Ne demişler, kılavoızu karga ola- nın, hayır hiç de öyle değil. Tah- sin Saltık kendine öyle kılavuzlar seçmiş ki. artık kötü bir dize yaz- ması mümkün değil. O. hayatın ona sunduğu bir muhteşem ceza- ya boyun eğmiş ve başlamış yaz- maya: "tntihar eden adamın elinde / Uçsuz bir hançer; ısuınuş dudak- lar / Ve öpülmemiş ruhuyla gez- mekte/ÖğlevaktL" Ve devam etmiş: "Biz tam deliyiz burada / Defi ağaçlar / Deli deniz / Deli kayalar./ Bütün delilik burada / Deli sıcak/ Deli su / Deli meyva / Doğrusu eğ- risi / Yokhığumuz gibi bir yer bu- rasL/Her şeyiyie kendine ait bir yer / Düşler içinde / İlk kez soruyonız. / Birbirimize: Yeryüzü neresi, / Biz neredeyiz?" "Bencil AnsUdopedi"yi okuduk- ça, bir şairin sabrma taiuk oldum, kendi yalnızlığım nasıl çoğalttığı- nı gördüm ve nerede olursa olsun insanoğlunun en \ azgeçilmeyecek tutkusunun şiir olduğunu bir kez daha kendi kendime tekrarladım. Ve son bir dize: "Aynı adreste- yiz hepimiz. Siz ben oİuyorsunuz; ben de siz!" (*) Tahsin Saltık'ın bir dizesi. isozS0(â hotmaiLcom