Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA
HABERLER
415mnyarlık
kaçak sigara
ele geçirildi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Mersın'de, MSC
Atastaila adlı gemiye
yapılan operasyonda,
piyasa değeri 415 milyar
lira olan kaçak sigara ele
geçirildi. Devlet Bakanı
Mehmet Keçecıler'in
makammdan yapılan
açıklamada. 276 bin 500
paket kaçak sigara ele
geçirilen geminin
yükünün, 216 kutu
yapma çiçek olarak
beyan edildiği belirtildi.
Aramalar sırasında arka
sıralarda bulunan 553
kutu içerisinde piyasa
değeri yaklaşık415
milyar lira olan Kent
marka sigaralara el
konulduğu bildirildi.
Açıklamada, sigaralarla
birlikte değeri 439 milyar
750 milyon lirayı bulan
kaçak eşyaya el
konulduğu, olayla ilgili
kişiler ve gemi
yöneticilerinin hakkında
soruşturma açıldığı
belirtildi.
Timmer suçu da
aymlıyor
• İstanbul Haber
Servisi - İstanbul
DGM'nin Bankekspres
davasında
"dolandıncıhk" suçuyla
ilgili görevsizlik karan
vermesinin ardından,
çete oluşturarak Et-
Bahk Kurumu'nun
Zeytinburnu
Kombinası'ndan et çahp
sattıkları ileri sürülen 19
sanığın yargılandıği
davada cumhuriyet
savcısı, dosyanın "çete"
ve "zimmet" olarak
ikiye aynlmasını istedi.
Mahkeme heyeti, heyet
değişikliği nedeniyle
"zimmet" suçunun
dosyadan aynlmasına
dair talebin bir sonraki
oturumda
düşünülmesine ve
sanıklann tutukluluk
halinin devamına karar
vererek duruşmayı
erteledi.
cinnet
• İstanbul Haber
Servisi - Bağcılar'da
cinnet getiren,
psikolojik sorunlan
bulunan Kadir Aslan.
annesi Ayşe Aslan ve
Fransa'da işçi olarak
çalışan ve kısa bir süre
5nce izne gelen babası
Hüseyin Aslan'ın
boğazını bıçakla
keserek öldürdü.
Mersin Emniyet Müdürü Turgay Pamuk, polislerin uyuşturucu sattığını doğruladı
Karakolda esrar iıııalatıMERStN (Cumhuriyet) -
Mersin'in Kazanlı beldesin--
deki polis karakolunda esrar
satan polislerin gizlice ekil-
diği tespit edilen hintkene-
virlerine el koyarak karakol-
da kuruttuklan. ekenleri de
rüşvet alarak serbest bırak-
tıklan belirtildi. 20 sanıktan
11 'i tutuklanırken 9'u tutuk-
suz yargılanmak üzere ser-
best bırakıldı, 2 kişi hakkın-
da da gıyabi tutuklama kara-
n çıkanldı.
Rüşvet aldıklan belirlendi
İçel Emniyet Müdürü Tur-
gay Pamuk, yazılı açıklama-
• Pamuk yazılı açıklamasında. karakolda görevli amir ve polislerin ekilen
hintkenevirlerine el koyduktan sonra sahiplerini rüşvet alarak serbest
bıraktıklarını, daha sonra karakolda esrar imal ederek aracılar vasıtasıyla
piyasaya sattıklannı kaydetti.
sında, 23 Temmuz Pazartesi
günü kendisine ulaşan ihbar
mektubu sonrasında. konu-
nun araştırıldığını, doğrulu-
ğunun belirlendiğini. ancak
hazırlık soruşturmasının giz-
lilik içerisinde yürütülmesi
için titiz bir çalışma gerçek-
leştirdiklerini bildirdi.
İhbar mektubunda Kazan-
lı Karakolu'nda görevli bazı
personelin, gizlice ekilen ke-
nevirlen tespit etmelerine
karşın sorumlular hakkında
işlem yapmadıkları ve rüşvet
aldıklarının belirlendiğini
anlatan Pamuk, şunları söy-
ledi:
"Personelin hintkenevirle-
rini toplayarak karakolda
kurutup sattıklannın belir-
lenmesi üzerine müdürlüğü-
mûze bağlı ekipler, 3 gün sü-
reyle çalışmalar yapmıştır.
Olayın doğru olduğunun an-
laşdması üzerine 26 Temmuz
tarihinde saat 13.00 sıralann-
da daha önceden planlana-
rak seri numaraları alınan
paralarla karakolda görevli
ve bu olayda irtibatları oldu-
ğu tespit edilen personel ile
esrar maddesi alışverişi ger-
çekleştirümiş ve olaya suçüs-
tü olarak müdahale edilmiş-
tir. Bu olayda 294 gram esrar
maddesi, 14 gram hintkene-
viri tohumu, 2 kök hintkene-
viri bitkisi, 1 adet ruhsatsız
silah ele geçirilmiştir."
11 sanık tutuklandı
Aralannda 1 başkomiser, 1
komiser yardımcısı, 8 polis
memuru ve 2 bekçinin de bu-
lunduğu 20 kişinin Cumhu-
riyet Savcılığı'na sevk edil-
diğini belirten Pamuk, sanık-
lardan ll'inin tutuklandığı-
nı, 9'unun tutuksuz yargılan-
mak üzere serbest bırakıldı-
ğını ve 2 kişi hakkında da gı-
yabi tutuklama karan
çıkarıldığını bildirdi.
HKK acıkladı
CASA
dümenleri
incelendi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Hava Kuv-
vetleri Komutanlığı, CA-
SA uçaklannda uygula-
nan İstikamet Sistemi
Kontrolü'nün sık sık kul-
lanılan uçuş emniyet yön-
temlerinden biri olduğunu
acıkladı.
Hava Kuv vetleri Komu-
tanlığı Genel Sekreterli-
ği"nin yaptığı açıklama
şöyle: "Hava Kuvvetleri
envanterinde mevcut CN-
235 uçaklanndan bir tane-
sinin istikametdümeni sis-
teminde meydana gelen
arızanın nedcnlerinin in-
celenmesi neticesinde, an-
zaya neden olan teknik hu-
susun,ilgiliteknikyönetim
sorumlusu tarafindan tüm
CN-235 uçaklannda kont-
rol edilmesine karar veril-
miş ve kontroller tanıam-
lanmıştır. Bu tip kontrol-
ler, Ha\a Kuvvetleri Ko-
mutanlığı'nda sık sık kul-
lanılan uçuş emniyet yön-
temlerinden biridir."
İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Niyazi çağlar'a 10 yıl verildi
îşkenceci polise
rekor hapis cezası
TURHANNARLER
ÇANAKKALE - tşkence
iddiasıy,la iki yıldır Çanakka-
le Ağır Ceza Mahkemesi'nde
tutuklu yargılanan polis me-
muru Niyazi Çağlar'a "kasn
aşan fıîl oluşturarakadam oi-
dürmek*' suçundan 8 yıl ha-
pis cezası verildi. Böylece
Türkiye'de ilkkez işkence id-
dialı bir davada en uzun süre-
li hapis cezası verilmiş oldu.
Mahkeme aynca TCK'nin
245. maddesini gerekçe gös-
tererek polis memuru Çağ-
lar'ın cezasını 1/3 oranında
arttınp 10 yıl 8 aya çıkardı.
Cezayı daha sonra 1/4 o-
ranmda azaltan mahkeme
TCK'nin 59. maddesini ge-
rekçe gösterip takdir hakkmı
da kullanarak verilen cezayı
6 yıl 8 aya.indirdi.
Çanakkale'nin Yenice üçe-
sinde 2 yıl önce çevreye küf-
rettiği gerekçesiyle gözaltma
alınan Mustafa Koca, 3 saat
sonra fenalaşınca hastaneye
kaldınlırken ambulansta can
vermişti. Eşi DuriyeKoca, ko-
casmm karakolda gördüğü iş-
kence nedeniyle öldüğünü
ileri sürerek polis memurlan
hakkında dava açti. Bursa Ad-
li Tıp Kurumu'ndan verilen
raporda, Koca'nın vücuduna
aldığı darbeler sonucu öldüğü
tespit edilmişti. Olayın ardın-
dan gözaltma alınan polis me-
muru tutuklanarak cezaevine
konulmuştu. Duriye Koca'nın
avukatı Ililmi Baydar işken-
ce iddiasıyla yargılanan Ni-
yazi Çağlar'a verilen cezanın
Türkiye'de şimdiye kadar ve-
rilmiş en uzun süreli hapis ce-
zası olduğunu belirtti.
Cebze Belediye Başkam
Pembegüllü için
260 yıl ceza istemi
İstanbul Haber Servisi -
Gebze Belediye Başkanı Ah-
met Pembegüllü'nün siyasi
ve sosyal bir görüşten kay-
naklanan amaç ile çete oluş-
turmak suçundan 260 yıl
hapsi istendi.
İstanbul DGM Savcısı Ab-
dulaziz Özatlan tarafindan
hazırlanan iddianamede, ka-
patılan FP'li Belediye Baş-
kanı Pembegüllü. 18 villaya
kanunsuz ruhsat verme kar-
şıhğında 125 milyar lira rüş-
vet almakla suçlandı.
Başkanhk görevine gelir
gelmez, laik sistemi yıkma-
ya çahşan kişilerin nitelikle-
rine bakılmadan başkan yar-
dımcılıklan ve müdürlük
kadrolarına getirildiği kayde-
dilen iddianamede, "Sanık-
lar eski ahşkanhklannı sür-
dürerek Kıhk Kıvafet Yönet-
meliğj'ne aykınolaraksakal-
h ve türbank olarak çahşmış-
lardır. İrn'cai terör ağntkhol-
mak üzere 71 sabıkalı ve fişli
şahıs işe aünnuşnr"' denıldi.
Pembegüllü'nün de aralann-
da bulunduğu 24 sanık hak-
kında hazırlanan iddianame-
de, belediye ihalelerinin,
Hizbullah davası sanıkları-
mn da aralannda bulunduğu
kişilere \erildiği. Huzurkent
toplu konut ihalesinin Albay-
raİdar firmasma verildiği ve
karşılığında Pembegüllü'nün
seçimmasraflannın karşılan-
dığı ileri süriildü- İddianame-
de aynca Sydney'de ay yıl-
dızh forma giymeyen güreş-
çi Harun Doğan'ın Gebze
Belediyesi Güreş İhtisas Ku-
lübü güreşçisi olduğu ve bir
Mercedes otomobil bağış-
landığına dikkat çekildi.
şırnak
Köylüye
işkence
iddiası
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Şırnak'ın Beytüşşebap
ilçesine bağlı 2 köyün
boşaltıldığı, 3 köye de
giriş çıkışm
yasaklandığı ve gıda
ambargosu uygulandığı
iddia edildi. Geçen
günlerde mayın
patlaması sonucu bir
askerin yaşamını
yitirmesinden sonımlu
olduklan gerekçesiyle
gözaltma alınan
köylülere ellerine çivi
çakılarak işkence
yapıldığı ileri sürüldü.
İHD Diyarbakır Şube
Başkanı Osman
Baydemir,
Beytüşşebap'a bağlı 10
haneli korucu köyü Aşat
ve 25 haneli Ortaklı
köylerinin 20
Temmuz'da zorla
boşaltıldığını öne sürdü.
142 hanelik Ulucak,
Dağaltı ve Hisarkapı
köylerine de giriş çıkışın
yasaklandığını ve gıda
ambargosu
uygulandığını savunan
Baydemir, bu köylerin
de boşaltılma tehdidiyle
karşı karşıya olduğunu
ifade etti. Askeri
operasyon sırasında
köylerin yakınlannda
mayın patlaması sonucu
1 askerin yaşamını
yjtirmesi ve 10 askerin
de yaralanmasından
köylülerin sorumlu
tutulduğunu anlatan
Baydemir "Köylerden
toplam 33 kişi gözaltma
alınnuş, İlçe Jandarma
Komutanhğfnda
günlerce sorgulannuş ve
işkence ile gayri insani
muameleye maruz
kalmışlardır. İlk
gözaltına atuıanlardan
özelliklel978doğunüu
Cafer Aslan, 1%6
doğumlu Kerim Acar ve
1%1 doğumlu İsa Abi 10
gün boyunca copla
tecavüz. elektrik şoku,
kızgın güneşte tutma,
elkre çrvi çaküması gibi
işkencelere maruz
kalmışlardır" dedi.
STFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Bu ülkede "şeriaf'ın ciddi bir tehlike
olduğu konusu, devlete egemen olan
çevrelerin önemli tezlerinden birisi. De-
mokrasi istemeyen ve otoriter sistemin
devamını isteyen çevreler de bu tehlike-
yi sürekli bir tehdit unsuru olarak kulla-
nıyorlar. Işin komik olan tarafı, şertatın
yasaklarıyla, bu devlete egemen olan
anlayışın yasaklan arasında tam bir pa-
ralellik bulunması.
Bunun en tipik örneklerinden birisi iç-
ki yasağı. Dün Cumhuriyet gazetesinde
"Madrid Galata'ya taşındı" başlıklı bir
habervardı. Güldüm. Çünkü, Galata Ku-
lesi çevresinde içki yasağı vardı. Bu yö-
rede açılmış birçok kafe-bar içki yasa-
ğına toslamış durumda. Hatta burada
bir şarap içilmiş diyerek yapılan baskın-
lar sonucu btr çok kafe-bar günlerce ka-
palı kaldı.
Galata, Istanbul'un en önemli turistik
merkezlerinden birisi. Cenevizler döne-
minden kalma binalan, eski sokakları,
kiliseleri ve sinagoglarıylatipik bir Italyan
kentinin görünüşünü andınyor. Ancak
Galata, Madrid Olur mu?
yalnizca andınyor. Çünkü burası yasak-
lar ve pislikler bölgesi. Bazı açıkgözler
Galata Kulesi'nin bulunduğu yeri birşe-
kilde otopark olarak kullanıyorlar. Kule-
nin dibi de çeşitli gerekçeleıie trafiğe
açıldı.
Kulenin hemen yanı başında açığa atı-
lan çöplerin yaydığı kokular ve pis man-
zara, "Buraya turist istemiyoruz" diye
bağınyor. Aynca bu yörenin turistik bir
yöre olarak gelişmesi, çevresinin can-
lanması için eğlenceyerierine ihfıyaçvar.
Bu bölgeyi seven insanlar, buraya bazı
turistik kafeler açmaya giriştiler.
• • •
Şeriatla mücadele ettiğini söyleyen
devletin kurumlan, bu kafeler buralarda
görünmeye başlar başlamaz harekete
geçtiler. Hemen ruhsatlar kontrol edildi.
İçki içilip içilmedtği sürekli ve sıkı bir de-
netim altına alındı. Bu arada bazı bar-
daklarda şarap izlerine rastladığını söy-
leyen polisler, buralan birer ikişer mühür-
lemeye giriştiler.
Sorduk soruşturduk, bu uygulamanın
arkasında nasıl bir sistem olduğunu öğ-
renmeye çalıştık. Bize anlatılan şu: Her
ilçede "Içkili Yer Tespit Komisyonu" bu-
lunuyor. Bu komisyon, içkili yer krokisi
çıkanyor. Bu kroki ise eğitim yerierine ve
ibadet yerierine uzaklık ölçü alınarak ha-
zırianıyor. Içkili YerlerYönetmeliği'negö-
re açıkta içki satacak yerterin bir eğitim
kurumuna 200 metre uzaklıkta olması
gerekiyor. Ibadethaneler için ise uzaklık
hakkında daha esnek bir mesafe söz
konusu.
• • •
İstanbul gibi yerterde ne olacak? Her
yer okul ve her yer cami, kilise, sinagog.
Özellikle turistik yöreler olarak kabul edi-
len eski İstanbul bu açıdan yoğun ku-
rumlara sahip. Işte burada da eğitim ku-
rumlanna 100 metre, ibadethanelere 20
metreye kadar içkili yer izni verilebiliyor.
Bu ise komisyonun takdirine bırakılmış.
Ancak bu takdir ne kadar esnek uygu-
lanıyor bilemiyoruz. Bildiğimiz bir şey
daha var. Eskiden bira, alkollü içkiler
kapsamında sayılmıyordu. Avrupa'da
ise birçok ülkede şarap ve bira alkollü iç-
kiler arasında kabul edilmiyor. Sonuçta
bu yönetmelik, İstanbul gibi bir turistik
kentte yasakçılığa dönüşüyor. Hele Ga-
lata gibi yörelerde bir teröre dönüşüyor.
•••
Galata'nın Madrid'e dönüşmesi ha-
yaldir. Çünkü Türkiye, fikir yasaklannın
yanında, içki yasağına da sahip bir ül-
kedir. Bu nedenle, turizmin geüşmesi
mümkün değıldir. Haa! Şöyle olur, bu
yörelere Arap ülkelerinden turist çeke-
biliriz. Çevreyi şerbet satan dükkânlaria
doldururuz. Böylece sorunumuz çözül-
müş olur.
Ama o zaman İstanbul, Madrid ola-
maz, olsa olsa Tahran, Şam olabilir. Bu
dabize yeter diyorsanız, söyleneceksöz
yok.
• • •
Işin komik olan yanı 28 Şubat'la şeri-
ata karşı mücadele başlattığını söyte-
yen MGK, her konuyla ilgilendiği halde,
bu içki yasağını bir türlü gündemine al-
maz. Hükümet de almaz, Turizm Bakan-
lığı da.
Sonra kendi kendimizi kandınrve Ga-
lata'da açılan Iberiko kafenin ilk Ispan-
yol tarzı kafe olduğunu söyleriz. Gidin
bakalım orada Ispanyol içkileri bulabilir
misiniz? Bir Ispanyol şarabı içmek ister-
seniz size verebilirier mi? Galata'da ba-
zen Ispanyol turistlere rastlıyorum. On-
lar içkiyi seven bir millet. Yörede oturup
iki tek atacaklan bir yer bulmalan müm-
kün değil.
Galata, Madrid mi olacak? Bir şey mi
dediniz?..
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Egede Melankoli
Mavi deniz, tılsımlı bir ışık gökyüzünde ve ço-
rak adalar, metruk yıkıntılan bekleyen terk edilmiş
zeytin ağaçları, boş sarnıçlar... Ege'nin kendine
özgün bir melankolisi var. Artık olmayan mede-
niyetleri düşündürür... Ve Odiseus Elitis çok uy-
gundurbuortamdaokumakiçin.. "Ah! yeşil mü-
ceyher, gün doğumunda ışığı durduran I Dünya-
nın iki gözünün doğumundaki ışık I Hangi ftrtına
habercileri gördü seni daha önce..." (Ege Melan-
kolisi).
Şiiri bir kenara bırakıp, beş günden beri ilk kez
gazetelere bakınca, bu Ege melankolisi daha da
ağırlaştı. Nereden nereye gelmiştik! Gazeteler-
deki haberier, köşe yazarlarının hem kendileri hem
de birbirleriyle çelişen çözümlemeleri, hüküme-
tin politika yapma araçlarını teker teker yitirdiği-
ni gösteren işaretler, evlere şenlik garip bir "top-
lumsal patlama" tartışması... Ve nihayet IMF ka-
pısından geçerek içine girilen tünelin öbür ucun-
da belirmeye başlayan "ara rejim" karanlığı...
DDn "öteki Türkiye'nin" derdine sahip çıkarmış gi-
bi görünerek "reyting" yükselttikten sonra, şim-
di "öteki Türkiye'ye" demokrasi ve refah istiyor-
sa önce demokrasi ve refahtan vazgeçmesi ge-
rektiğini anlatan bir yazar. Hem de kahve muhab-
betlerinde bile iç bayacak "Türkiye'de tam de-
mokrasiyi (tam demokrasi dene? - E. Y.) isteme-
yen Batılı (nereli?), bilgili (hangi konuda ?), birikim-
lifnerede, nasıl birikmiş?), çıkar hesaplannın (öte-
ki Türkiye'nin mi yoksa beriki Türkiye'nin mi?)
üstüne çıkmayı bilen (burası neresi ve bana niye
1930'lu yılların Almanyası'nı hatırlatıyor?) insan-
lar..." gibi içi gereğinden fazla boş bir fıçının çı-
kardığı seslere benzeyen yankılanmalarla uzayıp
giden argümanlar...
Bu karmaşanın arkasında dünyada ve Türki-
ye'de gelinen bir dönemeç var. Ayrıntılı bir biçim-
de irdelemeyi düşünüyorduk bu dönemeci. Ama
üzerime düşen melankoliden kurtulmak için der-
dimi hemen kısaca paylaşmaya karar verdim.
Gazino ekonomisinden...
Küreselleşmenin anlamı üzerine tartışmaya de-
vam edeceğiz şüphesiz. Ama bir konuda hemen
anlaşabiliriz: Mali (faiz kazancına dayalı) serma-
yenin genişleme alanı, dolaşım hızı, 1990'lardan
bu yana ilk kez bu kadar büyük bir oranda arttı.
Merkez ülkelerde borsalar yükselirken, çevre ül-
kelerde "yükselenpiyasalar", "sıcakpara" olgu-
su doğdu. Ama bildiğiniz gibi bu süreç kendiliğin-
den gerçekleşmedi. Başta ABD olmak üzere,
merkez ülkelerin benimsediği ve çevre ülkelere
IMF / Dünya Bankası aracılığıyla dayattığı ekono-
mi politikaları (serbestleştirme, dışa açma, tah-
kim, dolarizasyon...) sayesinde malı sermaye her
ulusal ekonomiye istediği gibi girip çıkabilir, spe-
külasyon yapabilirhale geldi. Böylece dünya eko-
nomisi birçok ekonomistin işaret ettiği gibi dev bir
gazinoya dönüştü. Mali sermaye bu gazinoda
"yükselen piyasaların " ulusal servetleri ile kumar
oynadı. Mali sermaye (faiz geliri ve spekülasyon
ile yaşayan bir organizma olarak) ulusal ekono-
milerin birikimlerinin havuzlarını boşalttı, gelecek-
te üretilecek değerterin üzerine ipotek koydu.
Bu kumarhane, hep kumarhaneyi kuran ve yö-
netenlere çalıştı. En çok da kumarhanenin başın-
daki ülkeye... Başta ABD ve birkaç gelişmiş ülke,
çevre ülkelerden merkeze yapılan transferler sa-
yesinde uzun bir ekonomik toparlanma yaşadı.
ABD, teknolojik üstünlüğü yeniden ele geçirdi,
askeri teknolojisini yeniledi, hegemonyasını güç-
lendirdi.
Ancak, "busaaderz/nc/r/n/n" halkalan 1990'la-
rın ikinci yarısında kopmaya başladı. 1997-1999
döneminde Asya, Rusya, Brezilya krizleri gazino
ekonomisinin sorgulanmasına neden oldu. 2000-
2001 döneminde bir seri gelişme, gazino ekono-
misinin artık onu işletenler açısından da işlevsel-
liğini yitirmeye başladığını gösteriyordu: a) ABD
yönetimi, mali sermaye çevrelerine yakın bir kad-
ronun elinden, üretime yönelik sanayi, enerji, sa-
vunma ağırlıklı sermaye gruplarını temsil eden bir
yönetimin eline geçti. b) Dünya ekonomisi eşza-
manlı bir resesyona girmeye başladı. c) Arjantin
ve Türkiye krizleri IMF programlarının içtutarlılık-
larını kaybettiklerini ve programın her parçasının
diğer parçasına karşı işlemeye başladığını (bakı-
nız enflasyon, yüksek faiz, dalgalı kur, ekonomik
büyüme ilişkisi üzerine tartışmalar) gösterdi. Ga-
zino ekonomisi bitmişti.
Gasp ekonomisine
Çevre ülkelerin ulusal birikimlerinin havuzunu
boşaltmaya dayalı gazino ekonomisi, artık bu
havuzlar boşaldığı için yerini bu havuzları doldur-
maya yönelik yeni arayışlara bırakıyor. Ancak ga-
zino ekonomisi, gazinocuya, müşterilerinin (az-
gelişmiş ülkelerin) birikim havuzlarını doldurma
araçlarına karışma, hatta el koyma olanağını ge-
tirmişti. Bu yüzden o şimdi tahkim, toprak mülki-
yeti edinme hakkı ve benzerlerini içeren yeni bir
modele geçiyor. Bu, havuzu boşaltmanın ötesi-
ne geçen, havuzu doldurma araçlarının mülkiye-
tini gasp etmeye yönelik bir modeldir. Bu model
klasik sömürgecılige çok benziyor. Üstelik bu ara-
da baş gazinocunun (ABD) etkisi zayıfladıkça di-
ğer gazinocular da bu gasp modelini kendileri
için kullanmak istiyorlar. Şimdi gazinocular salt bu
gazino ekonomisine yeni müşteri çekmek için
yarışmakla kalmayacaklar. Şimdi az gelişmiş ül-
kelerin salt piyasaları değil "gerçek ekonomile-
ri", doğal kaynaklan, toprakları, hatta bizzat var-
lıkları tehlikededir. Tabii dünya barışı da... Büyük
güçler salt piyasalar üzerinde değil de bizzat üret-
ken alanlar üzerinde rekabet etmeye başlayınca
da... Bakınız1900-1945.
VEFAT
AVUKAT
HÜSEYİN GÜLHAN
vefat etmıştır.
Aziz meslektaşımızın cenazesı 01/08'2001 Çarşamba *ıinü
(Bugün), Bahçelıevler Yayla Camıı'nde kıhnacak ıkındi
namazmı müteakıp ebedı ıstırahatgâhına defnedılecektir.
Merhuma Tanndan rahmet, kederlı aılesıne ve
meslekiaşlannuza başsağlığı dılenz.
tSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI