23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 AĞltSTOS 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA? J. LJ1\ kultur@cumhuriyet.com.tr ALLECRO EVtN ÎLYASOĞLU IstanbuTda bir Verdi söleni29. Istanbul Festivali"nde bir Ver- di operasının sahnelenmediğinden yakûırnıştık. Konsertantbıle olsabir Verdi operası icra edilmeliydi. de- miştik. Oysa geçen hafta izlediğimız Ricardo Mutiyönetimindeki La Sca- la Filarmoni Orkestra ve Korosu'nun dinletisi nıce opera temsiline yeğ tu- tulacak bir etkinlikti. Italya'nın en ünlü festivali olan Ravenna Festivali'nin kapanışı aynı zamanda îstanbul Festivali'nın de kapanışı oldu. Dolayısıyla Lütfi Kır- dar Salonu'nda iki töreni birleştiren bir şölen yaşandı. Sanatçılara ve yo- rumun niteliğine geçmeden önce or- ganizasyona değinmek istiyorum. Bu yılki festivalin açılışmdan bir sü- re önce dinlediğimiz Berlin Filarmo- ni Orkestrası ve kapanışta yer alan La Scala Filarmoni Orkestrası kon- serlerindeki 'mega' organızasyonlar son derece başanlıydı. Istanbul Kül- tür ve Sanat Vakfi'nın Müzik Festi- vali, otuz yıl içinde uluslararası dü- zeyde kazandığı saygınlık ve güven- le bu konserlerin işbirliğinı gerçek- leştirdi. Festivalin düzenleme kadro- sundakiler bunca yılın deneyımiyle her zamanki özverili çabalannı bir- leştirdiler. La Scala konserinde îtalyan Pirel- li firmasının zarif sponsorluğuna da hayran olmamak elde değildı. Ne konser salonuna girdiğimızde boyu- muzdan büyük şırket bayraklan ası- lıydı ne sahne üstünde şırketin amb- lemlerini taşıyan tablolar ne de per- deye yansıtılmış ve müziğin iistün- den bağıran logolar! Hatta çıkarken hiç kimse yakamıza bir rozet takıp elimize bir kupa bile tutuşturmadı. Binanın hiçbir köşesinde sponsorun kimliği gözümüze sokulmamıştı. Yalnız progam kitapçıklannın sağ alt köşesinde küçücük bir logo yer alı- yordu. Sponsorlar her zaman "veü- nhnetimiz", uysa da uymasa da her istediklerini yerine getiriyoruz. Oy- sa bu kez hem çok yüksek rakamlar ödemiş hem de tarihi bir olaya imza atmış bu şirket. alçakgönüllü davra- /a Scala Filarmoni Orkestra ve Korosu'nun dinletisi nice opera temsiline yeğ tutulacak bir etkinlikti. Maestro Ricardo Muti'nin inanılmaz karizması, Verdi'ye özgü aynntılara gösterdiği özen -ki dinamiklerde incecik pianissimo'dan en gür haykmşlar arasında sağladığı denge- korosu, orkestrası ve solosuyla birimlerin tümünü tek soluk içinde işleyişi. Onu izlerken çağın müzik tarihine katkıda bulunan dakikalara tanık olmanın mutluluğundaydık. - , nışı ile daha çok dikkatleri çekti. Maestro Ricardo Muti'nin inanıl- maz karizması. Verdi'ye özgü aynn- tılara gösterdiği özen -ki dinamik- lerde incecik pianissimo'dan en gür haykmşlar arasında sağladığı den- ge- korosu, orkestrası ve solosuyla birimlerin tümünü tek soluk içinde işleyişi. Onu izlerken çağın müzik tarihine katkıda bulunan dakikalara tanık olmanın mutîuluğundaydık. RobertoGabbianigibı yıllanndene- yimini kazanmış birkoro şefinin ça- lıştırdığı La Scala Filarmoni Deme- ği Korosu da tertemiz seslerle ülke- sine özgü şarkı söyleme geleneğini koruyordu. La Scala'mn gerek or- kestra üyeleri gerekse koro üyeleri kim bilir ne tarihi temsiller yaşamış- lar, ne seçkin operacılara eşlik etmiş- lerdir. Gökçen Koray'ın çahştırdığı TRT Istanbul Gençlik Korosu'nun lstiklal Marşı'nda ve bis olarak söy- lenen Esirler Korosu'ndaki katılımı, kardeşlik ve banş adına çok anlam- lıydı. Soprano Barbara FritoUL ipeksi sesinin yanı sıra belli bir biçem sa- hibi. Pace, pace. mio Dio'yu seslen- dirişi tüyler ürpertici ölçüde doku- naklıydı. Bas Ferruccio Furlanetto dramatik yorumu ve sonoritesi ıle dikkatı çekti. Konsenn ilk yansı Verdi'nin po- püler yönünü sunarken ikinci yansı onun derin düşüncesini ortaya koy- du. Te Deum'un gizemselliği kadar insanı sürükleyen gerilimi kat kat göklere vardı. Ne denli özlemişiz böylesi korolu orkestralı yapıtlan. Geçen hafta BBC •Filarmoni Orkestrası'nın bir konsen canlı olarak yayımlanıyordu. Berli- oz'un solo, koro ve büyük orkestrayı içeren dev yapıtı "Faust'un Lanet- lenmesT yorumlanıyordu. Son dere- ce etkileyici idi. Üstelik bizler içın de çok gurur verici. Çünkü kamera dö- nüp dolaşıp şefin önünde yer alan baş viyolacıda odaklanıyordu. O da Ruşen Güneş'ti. Yıllannı bu orkest- raya vermiş, nice ünlü şefle çalmış, sayısım bile bilmediği nice CD kay- dında yer almıştı. Bu tür korolu ve büyük orkestrayı içeren yapıtlar müzik tarihinin en görkemli döneminde doruğa tırma- nır. Aslında Barok çağdan başlaya- rak Handel'in Mesih Oratoryosu, Haydn'ın Yaratılış Oratoryosu, Mo- zart'ın Requıem'i, Beethoven'ın Missa Solemnis'i ve 9. Senfonisı gi- derek Romantik çağda özellikle Ber- lioz'un verdiğı bırçok ömekle dev- leşmiştir. Aynca Giuseppe Verdi gi- bi opera bestecileri de Oratoryo. Re- quiem, Te Deum ve Stabat Mater gi- bi dinsel içerikli koro-orkestra ya- pıtlanyla dağarcıklarını zenginleş- tirmişlerdir. Verdi'nin kiliseye sıkı sıkı bağlı, dindar bir besteci olmadı- ğı bilinir. Son döneminde yazdığı dinsel içerikli şarkılar. geçen akşam dinlediğimiz Stabat Mater ve Te De- um'da somut bir dinsellikten çok so- yut bir gizemi sergiler. Yine insan doğasmı çok iyi tanıyan bestecinin tutkulu haykınşlandır. Ricardo Muti'nin seçtiği program besteciyi tanıtacak en güzel yapıtlar- dan oluşmuştu. tlk ünlenen operası Nabucco'daki Esirler Korosu. beste- cinin bir halk kahramanı olmasına yol açan sesidir. İkinci döneminden Talıhin Kudreti operasında orkestra- nın görkemi doruklardadır. Ve 1901'de ölen bestecinin son döne- minden. 1897 ürünü Stabat Mater ile Te Deum onun olgunluk dönemini örnekler. Bu programın yerini tuta- cak tek bir şey isteyebilirdik. O da Verdi'nin Requıem'inin baştan sona çalmması olabilırdi... Bir başka ba- hara dıyelım! RAI ve TRT bu konserin ortak kaydını yaptı. Yıne Berlin Filarmo- ni konserindeki gibi RAI'nın kame- ramanlan da partisyon izliyorlardı. "Bu kayrt acaba hangi tarihte yayım- lanacak" sorusunu şimdi soran so- rana... evini@boun.edu.tr Kemancı Tuncay Yılmaz, yeni CD çalışmasım 'ilk uluslararası çıkışı' olarak nitelendiriyor Ylüzüjiıı gizli reıdderinin peşinde • "Eserlerin ortak özelliği, derin bir romantizmin izlerini taşımalan. Elgar'ın bugüne kadar çok az seslendirilen mi minör sonatı Ingiliz romantizminin izlerini taşıyor, puslu ve çok etkileyici. Franck'ın sonatı ise çok romantik, düşündürücü, müthiş bir eser." SERHANYEDtG Kemancı Tuncay Yümaz, "Ük uluslararası çılaşım ola- cak" dediğı yeni CD'sınde Cesar Franck ve Edward El- gar'ın iki sonatındaki gizli renkleri keşfetmeye çahşıyor. Sanatçı. Ingiliz piyanist Ro- bertMarkham eşliğinde kay- dettiği albümde aynca Bre- zilyalı besteci Vieira'nın ken- disine ithaf ettiği eseri seslen- dirivor. - ikinci albümünüz için po- püler müziğeyakın bir reper- tuvar düşünüyordunuz. Oy- sa derin, ağn~, iddiab eserler- den oluşan resital CD'si ha- zniamışsuuz. Neden fikrinizi değiştirdiniz? TUNCAY YILMAZ - Al- büm daha önce ABD'de kü- çük ve bağımsız çalışan bir plak firması tarafından ya- yımlanmıştı. Universal ise bir dünya devi. Türkiye birimi CD'yi yayımladıktan sonra firmanın Kanada'daki merke- zine gönderecek. Eğer onay almırsa CD tüm dünyada sa- tışa çıkacak. Bu benim gerçek anlamda ilk uluslararası çıkı- şım olacak. Albümün ıçeriği- nin bu çıkışa uygun olması. 25 yıllık bilgi bırikimi ve tec- rübeyı yansıtması gerekiyor- du. - Repertuvarın kişisel müzik serüveninizle örtüşen bir öy- küsü var mı; yoksa sadece vir- tfiözite sergilenebilecek eser- lerden oluşan bir seçki mi? arust RafeertMarkham'ia Rio ve Sao Paulo'da reskalkr verecek. İlkbaharda tzmir Devlet Senfoni Orkestrasfyla Erkin'in keman konçertosunu çalacak. Yedi yıl Almanya'da okudu Gertler ekolündenTuncay Yümaz. Izmir doğumlu. Ankara Devlet Konservatuvan'ndaki öğreniminden sonra Alman hükümetinin DAAD bursuyla yedi yıl Freiburg ve Saarland konservatuvarlannda okudu. Sonraki yıllarda Perlman ve Ashkenazy'den master dersleri aldı. Müzikal yaklaşımı Andre Gertier ekolünce şekillenen Yılmaz katıldığı Louis Spohr Keman Yanşması'nda "En 1yi Schumann Yorumcusu" ve Saarland Oniversitesi'nın ünlü bestecinin 200'üncü ölüm yıldönümü içın düzenlediğı yanşmada "Mozart Onursal ÖdülüT> nü kazandı. Avrupa ve Amerika'da birçok büyük orkestrayla konser veren kemancının Bartok ve Ravei yorumlanndan oluşan ilk albümü 1996 yılında yayımlandı. YILMAZ - Eserlerin ortak özelliği derin bir romantiz- min izlerini taşımalan. El- gar'ın bugüne kadar çok az seslendirilen mi minör sona- tı 1990'lannbaşmdadikkati- mi çekti. O günlerde harika bir kıza âşıktım. Trajik bir aşktı. Bu eseri dinliyordum sürekli, bir de senaryo yaz- mıştrm kafamda. 1995'te ese- ri çalışmaya başladım. İlk kez 1996'da çaldım. Sonat, Ingi- liz romantizminin izlerini ta- şıyor, puslu ve çok etkileyici. Hayatımda gerçekten özel bir yeri var. Franck'ın sonatını ise çocukluğumdan ben din- lerim. çok popüler olduğu için repertuvara almak iste- memiştim başlangıçta. Sonra fikrimi değıştirdim. İki bü- yük eserin birlikte çok hoş olacağını düşündüm. - Franck'ın sonatı sizin CD repertuvan gibi sürpriz dolu. Ysaye'ye düğün armağanı olarakyazümış; fakat pür ne- şe değil. Derin ve solisti zorla- yan bir eser, değil mi? YILMAZ - Çok romantik, düşündürücü, müthiş bir eser. ikinci bölümde kemana çok güzel sololar yazılmış. Bu ka- dar yumuşak, gösterişli bir eserin aynı zamanda çok farklı renkler taşıması beni çok etkiliyor. ruhuma çok de- rinden dokunuyor. CD'nin girişine iki kısa ve çok hoş eser koyduk. Kreisler ve Massanet'nin eserleri bunlar. Kapanışta da bana ithaf edi- len ilk eseri seslendirdim. Brezilyah besteci Vkira'nm Novelette'si bu eser. - Brezilyalı besteci Vıei- ra'yla yoüarınız nasıi kesişti? YILMAZ-New York'ta bir konsenme gelmiş. Çok etkı- lendığini ve kısa bir eser yaz- makistediğini söyledi. Nove- lette'i yazmış. CD yayımlan- dıktan sonra kendisine gön- derdim. Çok sevmiş. Bu sefer "İzin verir misiniz, sizin için bir konçerto yazmak istiyo- rum" dedi. Seref duyacağı- mı, çok mutlu olacağımı söy- ledim. AğustostaBrezilya'ya gideceğim ve eserin son hali üzerinde birlikte çalışacağız. 20O2'de eserin dünya prömi- yeri New York'ta yapılacak. Ardından Japonya'da çalın- ması düşünülüyor. Beş yühk çahşma - Kayıttan önce CD repertu- vannı kaç konserde çaldınız? YILMAZ-New York. Chi- cago, New Jersey, Londra. Kuveyt ve Istanbul'da yakla- şık 20 konserde çaldık. Tam beş yıllık çalışmanm sonu- cunda repertuvar olgunlaştı. Kayda gırmeden bir kez da- ha ateş sınavmdan geçti. - Kayıt ne kadar sürdü? YILMAZ-New York'ta iyi bir stüdyodayaptık kaydı. Uç gün saat 11.00'den akşam 18.00'e kadar çahştık. Müm- kün olduğunca konser kaydı gibi olsun istedik. Sanıyorum her esen en az yedi kez çal- dım. Sonra en iyi yorumlan seçip CD'ye koyduk. Benim için virtüözite kadar müzikte renkler de çok önemli. Bu yo- rumlarda renk zengınliğine önem verdim. - Franck'ın la minör sona- tnun en iji yorumlanndan bi- rinin Arthur Grumiaux'nun- ki olduğu söylenir. Fakat eleş- tirmenler piyanistin azizliği yüzünden yorumun mükem- mel olamadığuu düşünüyor. Siz bu riske karşı nasıl önlem aldınız; ne kadar zamandır Robert Vlarkham'la birlikte çahşıyorsunuz? YILMAZ - Markham gıbı bir piyanistle çalmak büyük şans. Moskova'da Çaykovski yanşmasını, ttalya'da Bellini ve New York'ta Awerbuch yanşmalannı kazanmış, par- lak bir konser piyanisti. Da- ha ilk provada birlikte çok uyumlu çalışacağımızı anla- dık. Mükemmeliyetçiyim. Bu yüzden beş yılda birbiri- mizi çok üzdüğümüz anlar oldu. Çok çalışarak istediği- miz uyum düzeyinı yakala- dık. Çok mutlu anlanmız da oldu. O Londra'da, ben Istan- bul'da yaşadığım halde yılda en az üç-dört konser veriyo- ruz birlikte. - Ortak repertuvannızda kaç eser var? YILMAZ - Baroktan mo- dern müziğe hemen bütün bestecilerin eserlen var. Beet- hoven, Bach. Brahms, Mo- zart, Schubeat, Ravel ilk ak- hma gelen eserler. Yeni Bond filmi 2002de çekrlecek • NEVVYORK (VARIETY)-Yeni Zellandalı yönermenâ Lee Tamahori. y 2002'de çekilecek . yeni James Bond ,4| filminin yönetmenliğini -,js- yapacak. Filmin _ başrolünde, Michael Apte'nin yönettiği ^ 1999 tarihli James ^ Bond filmi 'The World Is Not Enough'da da rol alan Pierce Brosnan oynayacak. Ian Flemming'ın romanlanndan J f n hareketle çekılen Bond serilennın 40. j i ? yıldönümüne rastlayan sonuncusunun 2O02'de ;3\ bitırilmesi planlanıyor. ''^ Quinn'e Yaşam Boyu Başarı ÖdüHi • LOS ANGELES (AP) - Hazıran ayında Jj solunum yetersizliğinden yaşama veda eden Oscarlı tanınmış oyuncu Anthony Quinn, 28 .• Temmuz Cumartesı günü. 5. Uluslararası Los Angeles Latino Film Festıvali'nde 'Gabriel Figueroa Yaşam Boyu Başan Ödülü'yle onurlandırıldı. 1952'de 'VivaZapata' ve 1956'da 'Yaşama Arzusu" (Lust for Life) ile Oscar kazanan Quinn. Hz. Ebubekir'ı canlandırdığı 'Çağn' filmınde de unutulmaz bir portre çizmıştı. Maymunlar Gezegeni'nden rekoı*î • LOS ANGELES (AP) - Yönetmen Tim u a Burton'ın 'Maymunlar Gezegeni" isimli filmi ."^ geçen hafta gösterime gırdiği Amerika'da gişe' rekoru kınyor. İlk haftasında gişede 68.5 'J1 milyon dolar bırakan film. mayısta vizyona " n giren 'Mumya Dönüyor'un 68.1 milyon ü S dolarlık rekorunu egale ettı. Filmde başlıca •n i rollerı Mark Wahlberg, Helena Bonham CarteriJ ' ve Tim Roth paylaşıyorlar. v> fin. 'ÜÎ .-31 dsi " ı I 1 Scorpions, Matezya yasağmı deMi • Kültür Servisi - Tanınmış Alman rock grubu c : Scorpions. genç kuşağı olumsuz yönde etkılediği içın yabancı grupların çalışmasım . yasaklayan Malezya hükümetinden konser iznf' almayı zor olsa da başardı. Ülkedeki , '^ görevlilerin konser izni konusunda yabancı , , gruplan zorlamasının asıl sebebinin dallannda'? kült olmuş rock, rap ya da benzeri grupların gençleri ve sıstemi olumsuz etkilemesinden korkmaları olduğu belirtiliyor. • " Matsui'den ilik bağışına destek' • LOS ANGELES (AP) - Caz pıyanıstı Keiko, Matsui, Ulusal tlik Bağış Programı içın bir dünya turnesine çıkıyor. Yaptığı basın , toplantısında bu organizasyona müziğıyle katkıda bulunabıleceğini belirten Matsui, müziğin insanlara mutluluk, umut ve huzur verdiğini söyledi. Son albümü 'Deep Blue'yu 17 Temmuz'da çıkaran sanatçı, kaydettiği dört parçalık 'Gıft of Lıfe' CD'sinin gelirini programa bağışlayacağını açıkladı. Angelina Jolıe Kamboçya'da • KAMBOÇYA (AP) - Angelina Jolıe, geçen hafta Birleşmış Milletler Mültecıler Yüksek Komiserliği'nin davetlisi olarak Kamboçya'yı ziyaret ettı. Bazı sahneleri Kamboçya'daki dünyanın en büyük dini anıtı Angkor Wat'ta çekilen 'Lara Croft: Tomb Raıder' filminde maceracı bir kahramanı canlandıran Jolıe, geçen yıl çekimler için bir süre ülkede T1 bulunmuşru. Birleşmiş Milletler birliklerinin r, kontrolündeki, mültecilerin bulunduğu Khmeq Rouge bölgesinı gezen ve onlann sorunlannı ^ dinleyen 26 yaşındaki oyuncunun filmi Angkor'da yaşayan yerlilere Vietnam şapkalarij giydirilmesinden dolayı Kamboçyalı yetkililer.', tarafından. gerçeklikten uzak ve kurgusal olmakla eleştirilmişti. -,§ DÜZELTME: 29 Temmuz 2001 Pazar ^ sayfamızda Aü Poyrazoğlu ile yapılan röportajrria bir bölümünde "'Bugün tamamen üstyapı kururoj^ lannın da. özellikle kültürün. yanı insanlann hâ'- kim kültürden kurtanp koparabildikleri k a d * kendılerıne kalmış yaşama biçimlerinin de e k o ^ nomının yönlendirdiğini artık dikkate almalıyız^^ biçımınde yayımlanan cümlenin doğrusu ". nomiyi yönlendirdiğini artık dikkate olacaktır. düzeltır özür dileriz. : ^? An BLGUN 'an • BEYOGLU SİISEMASI'nda saat 12.00. " n 15.00, 18.00, 21.00'de OnatKutlaranısına J ^ DaAİd Lynch'ın Kayıp Otoban adlı filmi izlenebiîır (251 32 40) ^ • HARBİYE CEMİL TOPUZLU AÇIKHAVA,o TİYATROSU'nda saat 21. 00'de Erkan Oğur tirl vc Djivan Gasparyan konseri gerçekleşecek. ( O (296 36 10) "ÎOÎ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle