Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 AĞltSTOS 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA?
J. LJ1\ kultur@cumhuriyet.com.tr
ALLECRO EVtN ÎLYASOĞLU
IstanbuTda bir Verdi söleni29. Istanbul Festivali"nde bir Ver-
di operasının sahnelenmediğinden
yakûırnıştık. Konsertantbıle olsabir
Verdi operası icra edilmeliydi. de-
miştik. Oysa geçen hafta izlediğimız
Ricardo Mutiyönetimindeki La Sca-
la Filarmoni Orkestra ve Korosu'nun
dinletisi nıce opera temsiline yeğ tu-
tulacak bir etkinlikti.
Italya'nın en ünlü festivali olan
Ravenna Festivali'nin kapanışı aynı
zamanda îstanbul Festivali'nın de
kapanışı oldu. Dolayısıyla Lütfi Kır-
dar Salonu'nda iki töreni birleştiren
bir şölen yaşandı. Sanatçılara ve yo-
rumun niteliğine geçmeden önce or-
ganizasyona değinmek istiyorum.
Bu yılki festivalin açılışmdan bir sü-
re önce dinlediğimiz Berlin Filarmo-
ni Orkestrası ve kapanışta yer alan
La Scala Filarmoni Orkestrası kon-
serlerindeki 'mega' organızasyonlar
son derece başanlıydı. Istanbul Kül-
tür ve Sanat Vakfi'nın Müzik Festi-
vali, otuz yıl içinde uluslararası dü-
zeyde kazandığı saygınlık ve güven-
le bu konserlerin işbirliğinı gerçek-
leştirdi. Festivalin düzenleme kadro-
sundakiler bunca yılın deneyımiyle
her zamanki özverili çabalannı bir-
leştirdiler.
La Scala konserinde îtalyan Pirel-
li firmasının zarif sponsorluğuna da
hayran olmamak elde değildı. Ne
konser salonuna girdiğimızde boyu-
muzdan büyük şırket bayraklan ası-
lıydı ne sahne üstünde şırketin amb-
lemlerini taşıyan tablolar ne de per-
deye yansıtılmış ve müziğin iistün-
den bağıran logolar! Hatta çıkarken
hiç kimse yakamıza bir rozet takıp
elimize bir kupa bile tutuşturmadı.
Binanın hiçbir köşesinde sponsorun
kimliği gözümüze sokulmamıştı.
Yalnız progam kitapçıklannın sağ alt
köşesinde küçücük bir logo yer alı-
yordu. Sponsorlar her zaman "veü-
nhnetimiz", uysa da uymasa da her
istediklerini yerine getiriyoruz. Oy-
sa bu kez hem çok yüksek rakamlar
ödemiş hem de tarihi bir olaya imza
atmış bu şirket. alçakgönüllü davra-
/a Scala Filarmoni Orkestra ve Korosu'nun dinletisi nice opera temsiline yeğ
tutulacak bir etkinlikti. Maestro Ricardo Muti'nin inanılmaz karizması,
Verdi'ye özgü aynntılara gösterdiği özen -ki dinamiklerde incecik pianissimo'dan en
gür haykmşlar arasında sağladığı denge- korosu, orkestrası ve solosuyla birimlerin
tümünü tek soluk içinde işleyişi. Onu izlerken çağın müzik tarihine katkıda bulunan
dakikalara tanık olmanın mutluluğundaydık. - ,
nışı ile daha çok dikkatleri çekti.
Maestro Ricardo Muti'nin inanıl-
maz karizması. Verdi'ye özgü aynn-
tılara gösterdiği özen -ki dinamik-
lerde incecik pianissimo'dan en gür
haykmşlar arasında sağladığı den-
ge- korosu, orkestrası ve solosuyla
birimlerin tümünü tek soluk içinde
işleyişi. Onu izlerken çağın müzik
tarihine katkıda bulunan dakikalara
tanık olmanın mutîuluğundaydık.
RobertoGabbianigibı yıllanndene-
yimini kazanmış birkoro şefinin ça-
lıştırdığı La Scala Filarmoni Deme-
ği Korosu da tertemiz seslerle ülke-
sine özgü şarkı söyleme geleneğini
koruyordu. La Scala'mn gerek or-
kestra üyeleri gerekse koro üyeleri
kim bilir ne tarihi temsiller yaşamış-
lar, ne seçkin operacılara eşlik etmiş-
lerdir. Gökçen Koray'ın çahştırdığı
TRT Istanbul Gençlik Korosu'nun
lstiklal Marşı'nda ve bis olarak söy-
lenen Esirler Korosu'ndaki katılımı,
kardeşlik ve banş adına çok anlam-
lıydı.
Soprano Barbara FritoUL ipeksi
sesinin yanı sıra belli bir biçem sa-
hibi. Pace, pace. mio Dio'yu seslen-
dirişi tüyler ürpertici ölçüde doku-
naklıydı. Bas Ferruccio Furlanetto
dramatik yorumu ve sonoritesi ıle
dikkatı çekti.
Konsenn ilk yansı Verdi'nin po-
püler yönünü sunarken ikinci yansı
onun derin düşüncesini ortaya koy-
du. Te Deum'un gizemselliği kadar
insanı sürükleyen gerilimi kat kat
göklere vardı.
Ne denli özlemişiz böylesi korolu
orkestralı yapıtlan. Geçen hafta BBC
•Filarmoni Orkestrası'nın bir konsen
canlı olarak yayımlanıyordu. Berli-
oz'un solo, koro ve büyük orkestrayı
içeren dev yapıtı "Faust'un Lanet-
lenmesT yorumlanıyordu. Son dere-
ce etkileyici idi. Üstelik bizler içın de
çok gurur verici. Çünkü kamera dö-
nüp dolaşıp şefin önünde yer alan
baş viyolacıda odaklanıyordu. O da
Ruşen Güneş'ti. Yıllannı bu orkest-
raya vermiş, nice ünlü şefle çalmış,
sayısım bile bilmediği nice CD kay-
dında yer almıştı.
Bu tür korolu ve büyük orkestrayı
içeren yapıtlar müzik tarihinin en
görkemli döneminde doruğa tırma-
nır. Aslında Barok çağdan başlaya-
rak Handel'in Mesih Oratoryosu,
Haydn'ın Yaratılış Oratoryosu, Mo-
zart'ın Requıem'i, Beethoven'ın
Missa Solemnis'i ve 9. Senfonisı gi-
derek Romantik çağda özellikle Ber-
lioz'un verdiğı bırçok ömekle dev-
leşmiştir. Aynca Giuseppe Verdi gi-
bi opera bestecileri de Oratoryo. Re-
quiem, Te Deum ve Stabat Mater gi-
bi dinsel içerikli koro-orkestra ya-
pıtlanyla dağarcıklarını zenginleş-
tirmişlerdir. Verdi'nin kiliseye sıkı
sıkı bağlı, dindar bir besteci olmadı-
ğı bilinir. Son döneminde yazdığı
dinsel içerikli şarkılar. geçen akşam
dinlediğimiz Stabat Mater ve Te De-
um'da somut bir dinsellikten çok so-
yut bir gizemi sergiler. Yine insan
doğasmı çok iyi tanıyan bestecinin
tutkulu haykınşlandır.
Ricardo Muti'nin seçtiği program
besteciyi tanıtacak en güzel yapıtlar-
dan oluşmuştu. tlk ünlenen operası
Nabucco'daki Esirler Korosu. beste-
cinin bir halk kahramanı olmasına
yol açan sesidir. İkinci döneminden
Talıhin Kudreti operasında orkestra-
nın görkemi doruklardadır. Ve
1901'de ölen bestecinin son döne-
minden. 1897 ürünü Stabat Mater ile
Te Deum onun olgunluk dönemini
örnekler. Bu programın yerini tuta-
cak tek bir şey isteyebilirdik. O da
Verdi'nin Requıem'inin baştan sona
çalmması olabilırdi... Bir başka ba-
hara dıyelım!
RAI ve TRT bu konserin ortak
kaydını yaptı. Yıne Berlin Filarmo-
ni konserindeki gibi RAI'nın kame-
ramanlan da partisyon izliyorlardı.
"Bu kayrt acaba hangi tarihte yayım-
lanacak" sorusunu şimdi soran so-
rana...
evini@boun.edu.tr
Kemancı Tuncay Yılmaz, yeni CD çalışmasım 'ilk uluslararası çıkışı' olarak nitelendiriyor
Ylüzüjiıı gizli reıdderinin peşinde
• "Eserlerin ortak
özelliği, derin bir
romantizmin izlerini
taşımalan. Elgar'ın
bugüne kadar çok az
seslendirilen mi minör
sonatı Ingiliz
romantizminin izlerini
taşıyor, puslu ve çok
etkileyici. Franck'ın
sonatı ise çok romantik,
düşündürücü, müthiş
bir eser."
SERHANYEDtG
Kemancı Tuncay Yümaz,
"Ük uluslararası çılaşım ola-
cak" dediğı yeni CD'sınde
Cesar Franck ve Edward El-
gar'ın iki sonatındaki gizli
renkleri keşfetmeye çahşıyor.
Sanatçı. Ingiliz piyanist Ro-
bertMarkham eşliğinde kay-
dettiği albümde aynca Bre-
zilyalı besteci Vieira'nın ken-
disine ithaf ettiği eseri seslen-
dirivor.
- ikinci albümünüz için po-
püler müziğeyakın bir reper-
tuvar düşünüyordunuz. Oy-
sa derin, ağn~, iddiab eserler-
den oluşan resital CD'si ha-
zniamışsuuz. Neden fikrinizi
değiştirdiniz?
TUNCAY YILMAZ - Al-
büm daha önce ABD'de kü-
çük ve bağımsız çalışan bir
plak firması tarafından ya-
yımlanmıştı. Universal ise bir
dünya devi. Türkiye birimi
CD'yi yayımladıktan sonra
firmanın Kanada'daki merke-
zine gönderecek. Eğer onay
almırsa CD tüm dünyada sa-
tışa çıkacak. Bu benim gerçek
anlamda ilk uluslararası çıkı-
şım olacak. Albümün ıçeriği-
nin bu çıkışa uygun olması.
25 yıllık bilgi bırikimi ve tec-
rübeyı yansıtması gerekiyor-
du.
- Repertuvarın kişisel müzik
serüveninizle örtüşen bir öy-
küsü var mı; yoksa sadece vir-
tfiözite sergilenebilecek eser-
lerden oluşan bir seçki mi?
arust
RafeertMarkham'ia
Rio ve Sao Paulo'da
reskalkr verecek.
İlkbaharda tzmir
Devlet Senfoni
Orkestrasfyla Erkin'in
keman konçertosunu
çalacak.
Yedi yıl Almanya'da okudu
Gertler
ekolündenTuncay Yümaz. Izmir doğumlu.
Ankara Devlet Konservatuvan'ndaki
öğreniminden sonra Alman hükümetinin
DAAD bursuyla yedi yıl Freiburg ve
Saarland konservatuvarlannda okudu.
Sonraki yıllarda Perlman ve
Ashkenazy'den master dersleri aldı.
Müzikal yaklaşımı Andre Gertier
ekolünce şekillenen Yılmaz katıldığı
Louis Spohr Keman Yanşması'nda
"En 1yi Schumann Yorumcusu" ve
Saarland Oniversitesi'nın ünlü
bestecinin 200'üncü ölüm
yıldönümü içın düzenlediğı
yanşmada "Mozart Onursal ÖdülüT>
nü
kazandı. Avrupa ve Amerika'da
birçok büyük orkestrayla konser veren
kemancının Bartok ve
Ravei yorumlanndan oluşan
ilk albümü 1996 yılında yayımlandı.
YILMAZ - Eserlerin ortak
özelliği derin bir romantiz-
min izlerini taşımalan. El-
gar'ın bugüne kadar çok az
seslendirilen mi minör sona-
tı 1990'lannbaşmdadikkati-
mi çekti. O günlerde harika
bir kıza âşıktım. Trajik bir
aşktı. Bu eseri dinliyordum
sürekli, bir de senaryo yaz-
mıştrm kafamda. 1995'te ese-
ri çalışmaya başladım. İlk kez
1996'da çaldım. Sonat, Ingi-
liz romantizminin izlerini ta-
şıyor, puslu ve çok etkileyici.
Hayatımda gerçekten özel bir
yeri var. Franck'ın sonatını
ise çocukluğumdan ben din-
lerim. çok popüler olduğu
için repertuvara almak iste-
memiştim başlangıçta. Sonra
fikrimi değıştirdim. İki bü-
yük eserin birlikte çok hoş
olacağını düşündüm.
- Franck'ın sonatı sizin CD
repertuvan gibi sürpriz dolu.
Ysaye'ye düğün armağanı
olarakyazümış; fakat pür ne-
şe değil. Derin ve solisti zorla-
yan bir eser, değil mi?
YILMAZ - Çok romantik,
düşündürücü, müthiş bir eser.
ikinci bölümde kemana çok
güzel sololar yazılmış. Bu ka-
dar yumuşak, gösterişli bir
eserin aynı zamanda çok
farklı renkler taşıması beni
çok etkiliyor. ruhuma çok de-
rinden dokunuyor. CD'nin
girişine iki kısa ve çok hoş
eser koyduk. Kreisler ve
Massanet'nin eserleri bunlar.
Kapanışta da bana ithaf edi-
len ilk eseri seslendirdim.
Brezilyah besteci Vkira'nm
Novelette'si bu eser.
- Brezilyalı besteci Vıei-
ra'yla yoüarınız nasıi kesişti?
YILMAZ-New York'ta bir
konsenme gelmiş. Çok etkı-
lendığini ve kısa bir eser yaz-
makistediğini söyledi. Nove-
lette'i yazmış. CD yayımlan-
dıktan sonra kendisine gön-
derdim. Çok sevmiş. Bu sefer
"İzin verir misiniz, sizin için
bir konçerto yazmak istiyo-
rum" dedi. Seref duyacağı-
mı, çok mutlu olacağımı söy-
ledim. AğustostaBrezilya'ya
gideceğim ve eserin son hali
üzerinde birlikte çalışacağız.
20O2'de eserin dünya prömi-
yeri New York'ta yapılacak.
Ardından Japonya'da çalın-
ması düşünülüyor.
Beş yühk çahşma
- Kayıttan önce CD repertu-
vannı kaç konserde çaldınız?
YILMAZ-New York. Chi-
cago, New Jersey, Londra.
Kuveyt ve Istanbul'da yakla-
şık 20 konserde çaldık. Tam
beş yıllık çalışmanm sonu-
cunda repertuvar olgunlaştı.
Kayda gırmeden bir kez da-
ha ateş sınavmdan geçti.
- Kayıt ne kadar sürdü?
YILMAZ-New York'ta iyi
bir stüdyodayaptık kaydı. Uç
gün saat 11.00'den akşam
18.00'e kadar çahştık. Müm-
kün olduğunca konser kaydı
gibi olsun istedik. Sanıyorum
her esen en az yedi kez çal-
dım. Sonra en iyi yorumlan
seçip CD'ye koyduk. Benim
için virtüözite kadar müzikte
renkler de çok önemli. Bu yo-
rumlarda renk zengınliğine
önem verdim.
- Franck'ın la minör sona-
tnun en iji yorumlanndan bi-
rinin Arthur Grumiaux'nun-
ki olduğu söylenir. Fakat eleş-
tirmenler piyanistin azizliği
yüzünden yorumun mükem-
mel olamadığuu düşünüyor.
Siz bu riske karşı nasıl önlem
aldınız; ne kadar zamandır
Robert Vlarkham'la birlikte
çahşıyorsunuz?
YILMAZ - Markham gıbı
bir piyanistle çalmak büyük
şans. Moskova'da Çaykovski
yanşmasını, ttalya'da Bellini
ve New York'ta Awerbuch
yanşmalannı kazanmış, par-
lak bir konser piyanisti. Da-
ha ilk provada birlikte çok
uyumlu çalışacağımızı anla-
dık. Mükemmeliyetçiyim.
Bu yüzden beş yılda birbiri-
mizi çok üzdüğümüz anlar
oldu. Çok çalışarak istediği-
miz uyum düzeyinı yakala-
dık. Çok mutlu anlanmız da
oldu. O Londra'da, ben Istan-
bul'da yaşadığım halde yılda
en az üç-dört konser veriyo-
ruz birlikte.
- Ortak repertuvannızda
kaç eser var?
YILMAZ - Baroktan mo-
dern müziğe hemen bütün
bestecilerin eserlen var. Beet-
hoven, Bach. Brahms, Mo-
zart, Schubeat, Ravel ilk ak-
hma gelen eserler.
Yeni Bond filmi 2002de çekrlecek
• NEVVYORK
(VARIETY)-Yeni
Zellandalı yönermenâ
Lee Tamahori. y
2002'de çekilecek .
yeni James Bond ,4|
filminin
yönetmenliğini -,js-
yapacak. Filmin _
başrolünde, Michael
Apte'nin yönettiği ^
1999 tarihli James ^
Bond filmi 'The
World Is Not
Enough'da da rol alan Pierce Brosnan
oynayacak. Ian Flemming'ın romanlanndan J f n
hareketle çekılen Bond serilennın 40. j i ?
yıldönümüne rastlayan sonuncusunun 2O02'de ;3\
bitırilmesi planlanıyor. ''^
Quinn'e Yaşam Boyu Başarı ÖdüHi
• LOS ANGELES (AP) - Hazıran ayında Jj
solunum yetersizliğinden yaşama veda eden
Oscarlı tanınmış oyuncu Anthony Quinn, 28 .•
Temmuz Cumartesı günü. 5. Uluslararası Los
Angeles Latino Film Festıvali'nde 'Gabriel
Figueroa Yaşam Boyu Başan Ödülü'yle
onurlandırıldı. 1952'de 'VivaZapata' ve
1956'da 'Yaşama Arzusu" (Lust for Life) ile
Oscar kazanan Quinn. Hz. Ebubekir'ı
canlandırdığı 'Çağn' filmınde de unutulmaz
bir portre çizmıştı.
Maymunlar Gezegeni'nden rekoı*î
• LOS ANGELES (AP) - Yönetmen Tim u a
Burton'ın 'Maymunlar Gezegeni" isimli filmi ."^
geçen hafta gösterime gırdiği Amerika'da gişe'
rekoru kınyor. İlk haftasında gişede 68.5 'J1
milyon dolar bırakan film. mayısta vizyona " n
giren 'Mumya Dönüyor'un 68.1 milyon ü S
dolarlık rekorunu egale ettı. Filmde başlıca •n i
rollerı Mark Wahlberg, Helena Bonham CarteriJ
'
ve Tim Roth paylaşıyorlar. v>
fin.
'ÜÎ
.-31
dsi
" ı
I
1
Scorpions, Matezya yasağmı deMi
• Kültür Servisi - Tanınmış Alman rock grubu c :
Scorpions. genç kuşağı olumsuz yönde
etkılediği içın yabancı grupların çalışmasım .
yasaklayan Malezya hükümetinden konser iznf'
almayı zor olsa da başardı. Ülkedeki , '^
görevlilerin konser izni konusunda yabancı , ,
gruplan zorlamasının asıl sebebinin dallannda'?
kült olmuş rock, rap ya da benzeri grupların
gençleri ve sıstemi olumsuz etkilemesinden
korkmaları olduğu belirtiliyor. • "
Matsui'den ilik bağışına destek'
• LOS ANGELES (AP) - Caz pıyanıstı Keiko,
Matsui, Ulusal tlik Bağış Programı içın bir
dünya turnesine çıkıyor. Yaptığı basın ,
toplantısında bu organizasyona müziğıyle
katkıda bulunabıleceğini belirten Matsui,
müziğin insanlara mutluluk, umut ve huzur
verdiğini söyledi. Son albümü 'Deep Blue'yu
17 Temmuz'da çıkaran sanatçı, kaydettiği dört
parçalık 'Gıft of Lıfe' CD'sinin gelirini
programa bağışlayacağını açıkladı.
Angelina Jolıe Kamboçya'da
• KAMBOÇYA
(AP) - Angelina
Jolıe, geçen hafta
Birleşmış Milletler
Mültecıler Yüksek
Komiserliği'nin
davetlisi olarak
Kamboçya'yı
ziyaret ettı. Bazı
sahneleri
Kamboçya'daki
dünyanın en büyük
dini anıtı Angkor
Wat'ta çekilen
'Lara Croft: Tomb
Raıder' filminde
maceracı bir kahramanı canlandıran Jolıe,
geçen yıl çekimler için bir süre ülkede T1
bulunmuşru. Birleşmiş Milletler birliklerinin r,
kontrolündeki, mültecilerin bulunduğu Khmeq
Rouge bölgesinı gezen ve onlann sorunlannı ^
dinleyen 26 yaşındaki oyuncunun filmi
Angkor'da yaşayan yerlilere Vietnam şapkalarij
giydirilmesinden dolayı Kamboçyalı yetkililer.',
tarafından. gerçeklikten uzak ve kurgusal
olmakla eleştirilmişti.
-,§
DÜZELTME: 29 Temmuz 2001 Pazar ^
sayfamızda Aü Poyrazoğlu ile yapılan röportajrria
bir bölümünde "'Bugün tamamen üstyapı kururoj^
lannın da. özellikle kültürün. yanı insanlann hâ'-
kim kültürden kurtanp koparabildikleri k a d *
kendılerıne kalmış yaşama biçimlerinin de e k o ^
nomının yönlendirdiğini artık dikkate almalıyız^^
biçımınde yayımlanan cümlenin doğrusu ".
nomiyi yönlendirdiğini artık dikkate
olacaktır. düzeltır özür dileriz. :
^?
An
BLGUN 'an
• BEYOGLU SİISEMASI'nda saat 12.00. " n
15.00, 18.00, 21.00'de OnatKutlaranısına J
^
DaAİd Lynch'ın Kayıp Otoban adlı filmi
izlenebiîır (251 32 40) ^
• HARBİYE CEMİL TOPUZLU AÇIKHAVA,o
TİYATROSU'nda saat 21. 00'de Erkan Oğur tirl
vc Djivan Gasparyan konseri gerçekleşecek. ( O
(296 36 10) "ÎOÎ