Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2001 CUMARTI
8
Özocak
topraga verildi
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - F ripi
cezaevı uygulamasını
protesto amacı> la
başlatılan Ölüm orucu
eyleminde İzmir'de
hayatını kaybeden
Mahmut Gökhan
Özocak'ın cenazesi diin
toprağa \erildı. Yeni Buca
Mezarlığı'nda toplanan
bir grup. ellerindeki
parücartlarla sloganJar
atarak yürümek isteyince
güvenlık güçlerinin
müdahalesiyle karşılaştı.
Ftipi'nde
14 tahliye daha
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı. lstanbul
Adli Tıp Kurumu
Başkanlığı 3. Ihtisas
Kurulu'nun F tipi
cezaevlennden Ankara
Numune Hastanesi'ne
sevk edilen 14 mahkûma
ilişkin düzenlediği rapora
dayanarak. bu kişilerin
cezalannı 6 ay süreyle
erteledı. Tahliyesine karar
verilen mahkûmlar şunlar:
Ali Osman Çöpel. Ali
Ekber Doğan. Havva
Doğan. Mahmut Mete.
Yaşar Demircan. Mehmet
Şahın. Doğan Karataştan.
Atilla Selçuk. Ramazan
Çiçek. Sinan Gül. Erdal
Doğan. ilhan Demirel.
Siyafı sessiz
tepki eylemi
• İsfanbul Haher Servisi
-Insan Haklan Dernefi
(fHD) lstanbul Şubesi.F
tıpi cezae\ lenni protesto
etmek amacıyla "siyah
sessiz tepkı" eylemi
düzenledi. İHD lstanbul
Şubesi öniinde diin
gerçekleştirilen eylemde
IHD yöneticıleri. ölüm
orucunda her geçen gün
yeni canlann yitirildiğine
dikkat çekerek
cezaev lerinde uygulanan
tecrite son \erilene dek
eylemlerini
sürdüreceklerini bildirdi.
Göçer'in
yapgılanması
• KONYA (Cumhuriyet)
- Marmara deprenıınde
müteahhitlığını ve satışıru
yaptığı bazı binaların
yıkılması sonucu 168
kişinin ölümiinden
sorumlu tutulan Veli
Göçer \e ortaklarının
yargılanmalanna de\ am
edildi. Yıkılan binalann
müteahhiti değil satıcısı
olduğunu yineleyen
Göçer. müteahhıt
sözleşmelerinin
hiçbinnde ımzasının
bulunmadığını ıleri sürdü.
Mahkeme heyeri
dosyadaki eksiklenn
tamamlanması için
erteledi.
Hıbar mektubu
bilirkişide
• KONYA (Cumhuriyet)
- Konya'nın Karapınar
ilçesı yakınlannda 49
kişinin yanarak ölümflyle
sonuçlanan trafık
kazasıyla ilgılı 17"sı
Mercedes Benz Türk AŞ
yönetıcısı 19 kişinin
Karapınar Aslıye Ceza
Mahkemesi'nde
yargılanmasma dev am
edildi. Mahkeme heyeti,
Mercedes fırmasında
çalışan hir işçinin
gönderdiği ve Av rupa ile
Türkiye'de üretılen
otobüslerin yakıt tankı
tasanmında farklılıklar
olduğu yolunda iddialann
yer aldığı ihbar
mektubundaki bilgilerin
kontrolü için. mektubun
bilirkişi heyetine
gönderilmesine karar
verdi.
Başkan tutuklandı
• ORDU (Cumhuriyet) -
Ordu"nun Kabataş ilçesi
Alankent beldesinin
ANAP'h Belediye
Başkanı Ali Keınal Yaşar,
Iller Bankası 'ndan
yatınmlar için aldığı 30
milyar liranın. 20 milyar
500 milyon lirasını kendi
işlerinde kullandığı
iddiasıyla^gözaltına alındı.
Sorgusunun ardından
Yaşar, "zimınet"
;uçundan turuklandı.
HABERLER
Tahliye edilenler, lüks otel gibi denilen hücrelerin gerçek yüzünü Cumhuriyet'e anlattı
yıldızlı F tipi hücre!ALPERTURGIT
F tipi "hücrelerin" ve 22 cezaevine yö-
nelik "Hayata Dönüş" operasyonunun per-
de arkasında yaşananlar, tahliyelerle gözler
önüne serilıyor. Ölüm orucuna girmenin ve
dört mevsim sürdürmenin örgütsel bir tavır
olarak görülmemesini, insan gibi yaşamak
ısteği nedeniyle kayıplar ve sakatlar ver-
dilderini vurgulayan taruklar, "Bana işken-
ceyapanın ekmeğini zatenyıyemezdün" dı-
ye konuşuyorlar.
Tahliye edildikten tam 10 saat sonra gö-
rüştüğümüz, ölüm orucunun 4. ekibindeki
GamzeTuran. eylemini 85. gününde Küçü-
karmutlu'da sürdürüyor. Ümraniye Cezaevi
operasyonu sırasuıda henüz 1.5 aylık tutuk-
lu olduğunu vurgulayan Turan, o anlan göz-
leri yaşararak anlatıyor: "Üzerimizeincecik
bir avı sıkülar. Bir süre sonra sıvının değdi-
ği yerier vanmaya başladı. Sonra tazyikli su,
sonra vine aynı snx_ Bu bir süre böyte de-
vam etti. Ardından ateş etmeye ve gaz bom-
baları yağdırmava başladılar. Çok yakjcı,
kasgerflmesiyaratan birdunıan arasında ka^-
dık, bir an kalbimin parçaJandığını hisset-
tim. Ölüm orucundakileri ve yarahlannuzı
ayırdık. Asker kurşunu ile ölenler oldu. Er-
can'ı o cehennemden çekip aJdığunızda öl-
müştü, Rjza için ise çok uğraşnk."
Kartal Özel Tip Cezaevi 'nden geçen gün-
lerde tahliye edilen ve ölüm orucu eylemi-
ni tahliye nedeniyle sonlandıran TKPTV1L
davası hükümlüsü Nezahat Turan Gündo-
ğan (33 ), tedavı içm yaklaşık bir haftadır has-
tanede bulunuyor. Tahlilden tahlıle koşar-
ken hasta yatağında Ü'mraniye Cezaev i ope-
rasyonunu anlatan Gündoğan, "Silah sesle-
rive'Saldın var' haykmşlanyla uyandık. Dört
gün bovıınca taciz ateşi ve helikopteri üzeri-
mizde gezdirerek. su ve elektrikJeri keserek
psikolojik savaş... Ateş ettiler. Önce plastik
kurşunlar. ardından da gerçek kurşunJar sı-
küdı üzerimize. Gaz bombalan vağnordu dört
bir yandan. Sinir gazlaru içeride durulama-
yacak kadar çok yoğunlaşmışu. Vucutian-
mızda kontrol dışı hareketler ve kasılmalar
başladı. Bu sırada bombanın isabet etmesi
nedeniyle kardeşimin eüparyalandT diye ko-
nuşuyor.
Silahlannın olmadığını \e operasyona
karşı sadece plastik pet şışelerle yaptıklan
gaz maskeleriyle "direndiklerini" belirten
Gündoğan şöyle konuştu:
"Saldınya uğrayan bir hayvan bile kendi-
sini sa\Tinur. Bizler düşünen birer insan ola-
rak meşru müdafada bulunduk. bu da bi-
zun cn doğaJ hakkımızdı. Kendini yakarak
koridoraçıkan Ahmet tbili. karşılıku olarak
siper alanjandarmalann yaj lım ateşiyie >a-
şamınıyitirdi Oysaonu kurtarabflirlerdL Jaı
darma eri de işte bu karşüıkn ateş nedeni;
ie öldü."
Kandıra F Tipi Cezaevi 'nden 169. mac
deye_göre tahlıye edilen İlhan Pirgaip ve Ss
lim Özdemir. F tıpı cezaevini ve tecridi an
latıyorlar. "Kelepçe işkencesiyle başladı he
şey" diyerek konuşmalannı şöyle sürdürü
yorlar:
"Sevksırasında yaklaşık 12 saateUerimi
kelepçeli olarak kaldı. Kolumuzu kesseleı
de kurtulsak diye düşünüyorduk. Ring ara
cından indirildikten sonra sakün başladı
Bazı arkadaşlanmızın copla tecavüze uğra-
dığını duvduk daha sonralan. Evlere şenlik
, birdoktormuayenesinden
sonra yaralı yarau, int'iu
koruma memuıiaruun da-
>ağı altuıda hücrelereatıl-
dık çuval gibi. Üç kişilik
hücrelerdekaldık. Ziyaref
saaderinde 'Ayakkabı ara-
ması var" diyerek bizesal-
dımortardı. Diğer koğuş-
taküerin birbirini görme-
mesi için ziyaredere farklı
saatlerde çıkabiliyorduk"
Direnenler tek
kişilik hücreye
şıya. Ölüm oruççulan operasvonu hatırlatacak gökgürüitüsü, yüksek sesli bir konuşma durumunda bile paniğe kapılıyor-
lar. Hatta hiçbir şe> hatırlama\an Korsakoflu hastalar bile ses ve ışıklardan etkilenerek operasyonu anınısayabilhorlar.
aflarmı ödeyemiyorlar
SAADETUSLU
Adalet Bakanhğı'nın cezalannı 6
ay ertelediği ölüm orucu eylemcile-
ri. tedavi masraflannı karşılayamadık-
lan için yaşam boyu sakatlıkla karşı
karşıyalar. Hafiza kaybı, görme kay-
bı. sindirim sistemi bozukluğu, kas
hastalıklan görülen ölüm oruççula-
nnı bazı hastaneler kabul etmek is-
temiyor. Bugüne kadar yaklaşık 150
kışi tahliye edilirken bunlardan 45-
50'si Istanbul'a getırildi. Türkiye in-
san Haklan Vakfı îstanbul Temsilci-
liği 'nden Dr. ÖnderOzkahpçt bu ki-
şilerin sadece fizikı tedavilerinin 3-
7 bın dolar arasında değişeceğine,
devletinse hıçbir katkısının olmadı-
ğına dikkatçekti. Nöroloji Uzmanı Dr.
Emel Gökmen ise Wernicke-Korsa-
kof hastalığının geçen yıllardaki ey-
lemlere oranla daha çok görüldüğü-
nü vurguladı.
"Havata Dönüş" operasyonu son-
rasında artan ölüm oruçlan ve B1 vi-
taminin bırakılması. hastalann ve has-
tahkJann derecesini arttırdı. Ölüm
onıççulannı tedav i ettiği için sürgün
edilen Emel Gökmen bugüne kadar
en korktuklan durum olan Wernicke-
Korsakof un bu kişilerde 1996'dan da-
ha ağır düzeyde görüldüğünü söyle-
di. Hastalığın dengesizlik, çift görme,
unutkanhk, zihin bularuklığı gibi be-
lirtilerle kendini gösterdiğini belir-
ten Gökmen şu bilgileri verdi:
"Bl vitamininin \ücutta eksümesi
hastahğuı görülmesinin en önemli et-
keni. Aynca Bl içenneden şeker içe-
ren snıianndirektdamardan verilme-
si hastalığa neden oluvor. Sinir siste-
mi içinde kişinin yaşanuıu. üretkenli-
ğini etkiliyor. Hastalık, kişikri adeta
çoculdaştımor. Çocuktan dahaçok ba-
kıma muhtaç hale geliyor. Yeni bilgi-
ler hanzada daha çok yer alıyor."
'Okumak bile soruıT
"Hasta bir paragraflık yazıyı bile
okuyanuyor, çünkü sonuna gelene ka-
darbaşmı unutuyor. Korsakofta duy-
gu ve düşüncelerin olduğu litnbik sis-
tem de etkilendiği için ikriki dönem-
lerde de çeşitli sorunlar ortaya çıka-
biliyor. Hastalıkta vatkınlık önemli.
Bazı kişilerde 30. günde görülebuu-."
Dr. Emel Gökmen. isyanını "Benar-
nk genç ve Korsakoflu hasta görmek
istemntnTim" diye dile getirdi. Dr.
Gökmen, ölüm orucu direnışçilerin-
de görülen diğer hastalıklan ise şöy-
le sıraladı: "Ciddi kas kaybı olan nö-
romüsküJer hastalık ortaya çıkıyor.
Bu kez %'daJdnden daha ağır \aka-
larla karşüaştık. Aynca ciddi psiki-
yatrik sorunlar var. Ölüm oruççula-
n. operas)onu hatırlatacak gökgürül-
tüsü, yüksek sesli bir konuşma duru-
munda bile panik oluyorlar. Hatta
hiçbir şey haürlamayan Korsakoflu
hastalar bile ses ve ışıklardan etkile-
nerek operasyonu anımsayabiliyor-
lar. Görme kaybu koku sinirieri kay-
bolabiliyor, ama zamanla geri dönü-
>or. Baş dönmesi ve çınlama ise kalı-
cı olabiüyor. Operasyondan kalan şa-
rapnelkr \v enfeksiyonlar da bu kişi-
lerde görülen hastalıklardan." Dr. Ön-
der Ozkaüpçı ise şımdıye kadar ken-
dilenne 40'm üstünde kişinin baş-
vurduğunu. bunlardan 10'ununhas-
tanelerde yatarak tedavı gördüğünü
belirtti. Bir kişinin sadece fiziki te-
davi masrafının 3-7 bin dolar arasın-
da değiştığini vurgulayan Özkalıpçı.
"Ama teda\i bu kadaria bitmiyor. Bu
insanlar uzun yülar bakıma muhtaç
yaşayacaklar. Sosval rehabilitasyon
da şart. İmkânianmızı zoriayarak
hastalann bir kısmına da merkezde
bakmaya çahşıyonız. Hastaneler ka-
bul etmek istemi\or" dedi.
Ölüm oruççulannın 6 ay süre ile tah-
liye edildiklerinı anımsatan Özkalıp-
Çi, bu süre sonrasında hâlâ tedaviye
ihtiyacı olanlann yeniden bir 6 aylık
süre ile tahliyesinin söz konusu ola-
bileceğini kaydetti. Dr. Gökmen ise
nörolojik açıdan bir kişinin en az 1
yıl boyunca takipedilmesi gerektiği-
ni vurguladı.
Adalet Bakanı Türk'ten Hayata Dönüş operasyonu değerlendirmesi
Operasyonu tartışmak örgüte yardımANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Adalet Bakanı Hikmet Sami
Tfirk, "HayataDönöş" operasyo-
nunutartışüırhalegetirmeninya-
ran olmadığını öne sürerek "ftı,
yasadişıörgütlereyardıınaobnak-
tan başka bir anlam taşunaz" de-
di. Türk, operasyonu hâlâ Hayata
Dönüş olarak değerlendirdiğini
söyledi.
Adalet Bakanı, gazetecilerin so-
rulan üzerine, Hayata Dönüş ope-
rasyonunun gerekli ve zamanında
yapılmış bir müdahale olduğunu
belirtti. Operasyon öncesindeki ge-
lişmeleri anlatan Türk, bugün 30
tutuklu ve hükümlünün açlık gre-
vinde bulunduğunu, J80'ininölüm
orucuna devam ettiğini bildirdi.
BunJardan 72'sinin hastanelerdeki
teda\isinin sürdüğüniL 33 'ünün te-
daviyi kabul.ettiğini, 39'unun red-
dettiğini söyleyen Türk, 87 kişi-
nin de cezalannın infazmın ertele-
nerek tahliye edildiğini söyledi.
Ölüm oruçlannın halen sürme-
sinin örgütlerin onlar ve aileleri
üzerindeki korku verici baskıyı
uygulamaya devam ettiğini öne
süren Türk, "Güvenlik güçleri-
mizin gerçekJeştirdiği operasyo-
nu, şimdi tartışılır hale getirmek-
te yarar yoktur. Bu. ancak yasa-
dışı örgütlere yardınıcı olmaktan
başka bir anlam taşunaz. Şüphe-
siz, herhangi bir ihlal varsa bu ce-
zasını bulur. Nitekim olayia ilgih'
olarak adh' \v klari soruşturma ya-
pdmışaııKonuyargınıne&ıdedir"
diye konuştu.
Basının, insan hakJan ihlalleri
konusunda duyarü olmasının ye-
rinde olduğunu belirten Türk, şun-
lan söyledi:
"Ama bunun doğru haberierle
yapdması gerekk Gmenlikku\'vet-
İerini gereksiz yere töhnıet altuıda
bırakacakyayınlardan kaçınmak
gereldr. AdH Tıp Kurumu'nun ra-
poru da mahkecnece değeriendiri-
lccektir. Ama bu olayia UgiH delil-
krden sadece bir tanesidir."
"Yönetid olarak gördük-
lerini ve kendilerine dire-
nenleri ise tek kişilik hüc-
relere koyuyorlardı. Şadı
Özbolat, Kartal Özel Pıp
Cezaevi'nden getirilen çe-
tecilerin arasındaki hücre-
de tutuluyordu. Detişim ku-
ramaması için daha sonra-
ki 14 hücre ise boş bırakıl-
nuştC Pirgaip ve Özde-
mir, ilk günlerde ayağa kal-
kamıyorlar dıye ölüm oru-
cu eylemcılerinin dövül-
düğünü söyleyerek "lyi ni-
\edi infaz korumamemur-
larudiğer arkadaşlan gibi
davranmakzorunda bıra-
küıyordu.Çünkü onlarda
Edeniyordu. Hastanedezor-
la müdahale edUmiş. hao-
zalannı ka> bettikleri için
annesi ve babasını tanıya-
ma>an tutuklular bir ara-
da tutuluyorlardı. Hatır-
lavan birini ko>mayalım
ki, diğerlerine \ arduncı ol-
masın mantığını \üriitü-
yoıianu. Korsako£Ta \aka-
İanan Uğur Karademır'in
ağabeyi, kardeşüıin bala-
mını üstlenmek için ceza-
e\i yönetimine dilekçe ver-
mesine karşın reddedildl
F tipi cezaevi Nazi kamp-
lanndan daha kötüydü.
Adalet Bakanı cezaevinin
5 vıldızlı otel gibi olduğu-
nu söylerken bir bakıma
hakhydı.Çünkü hücremiz-
deki göğe bakan küçücük
pencereden sadeceyanya-
na 5 vıldız görülebiliyor-
du." "
k
A> nı ranzada yatük
ama beni tanımıyor'
Ejlemıni dışanda sür-
düren ölüm orucu eylem-
cisi Reşit San ise "Geçen
gün ziyaretimize getirilen
32 yaşındaki Serdar Sal-
man. zorta müdahalesonu-
cu KorsakoflTa vakalandı.
Kendisiyle Ümraniye Ce-
zae\i'nde aynı ranzada vat-
tığımız halde beni tanıma-
dı" diye konuşuyor.
2000'li yıflarda cezaevlerinde reformMELDA TÜRKER i'luslaramsı
Cezaevi'lnfaz L'zman Müşaviri
Küresel standartlann her ülkenin
bünyesıne uygun çalışmasına imkân
vermiş olmak için BM standart yazı-
cılan, bu standartlarla çok esnek ce-
zaevi prensıpleri getırmek suretiyle,
bir yandan cezaevınde güvenlik un-
surunu gerçekieştırmek, diğer yan-
dan, tutuklu ve mahkûmlann hürriye-
tı bağlayıcüık durumundan kaynakla-
nan sorunlannın giderilmesı için ku-
rallar koymuşlardır.
Türkiye'de iç hukuka mal olmayan
bu prensiplere uymak için, hiçbir yap-
tınm gücüne sahip olmavan bu küre-
sel standartlara, zaman zaman deği-
niliyor; infaz teşkilatı. bazı ahvaüer-
de gönülü olarak bu standartlara uyum
sağladığını ve hatta standartlann öte-
sinde uygulamadan bahsediyor. Oy-
sa ki her bir maddesı genış çaplı yo-
ruma açık olan ve bunun da ülke şart-
lannda yorumlanması gereken, bu
elastıkı kurallara uyulmasında ülke-
lerarası mukayese dahi yapılamaz. Ül-
keye ıç hukuk yolu ile mal edilmeden
küresel standartlara, seçenekli olarak
uyum sağalmak gayreti, bu standart-
lann getirmek ıstediği sistemin çatı-
sını oluşturmaz. Örneğın, BM ve Av-
rupa standartlaruun fiziki şartlarla il-
gili çok az sayıda standartlan, altya-
pıya değinen maddeler \ ardır.
BM standartlan
nasıl yaşama geçer?
- Şayet mahkûmlar geceleri oda-
iarda yatacaklarsa, bunun tek kişilik
odalar olması gereklidir: acıl kalaba-
lık durumlarda, geçıcı olarak iki kişi
yatınlabilır.
- Yaşam yerlennin şartlan; hava
miktan, yüzölçümü, ışıklandırma. ısıt-
ma, soğutma ve hava sırkülasyonu ge-
rektiği gibi olmalıdır.
- Camlardan ışık ve hava gelmeli.
Bu standartlann tayin ettiği geniş çer-
çevede Türkiye'de yatılan yerlerin yü-
zölçümü, odalann diğer yaşam yerle-
ri ile ilışkisi, odalann havasının ve ısı-
sının kaç derece olacağı konusu, Türk
Adalet Bakanlığı, Ceza ve TevkifEv-
leri Genel Müdürlüğü tarafından, Tür-
kiye şartlanna göre düzenlenmeli ve
yazılı bir döküm halınde tespıt edilip
uygulama ve denetleme mercileri ta-
rafindan gözetilmelidir. tşte ancak o za-
man BM standartlan hayata geçirilmiş
olur. Yaşam şartlan deyince dikkate
ahnacak hususlar şunlardır:
- Yatılacak alaa yüzölçümü.
- Tek kışılık odalar,
- Ortak yaşam yerieri,
- Banyo duş imkânı ve çamaşu" yı-
kanması imkânlan.
infaz mercıinin bu yaşam şartlan-
nın düzenJenmesinde, Türkiye şartla-
nna uygun bir dizi standartlar getir-
mesi lazımdır. Bunu yaparken bir ta-
raftan Türkiye'nin şartlan gözetılirken
diğertaraftan da başka ülkelerin bu ko-
nuda çıtayı nerede tuttuklan göz önü-
ne alınmalıdır. Nereden bakılırsa çı-
ta, şu anda Türkiye şartlannda çok al-
çakta tutuhnaktadır: ömeğin yüzölçü-
mü 2.5 metrekare. 1 metrekare. bazen
de bir yatak ölçüsündedır.
Sağhk servisi standartlan
- Bağımstz doktor ve ekip.
- Günfök vizite,
- Acil sağhk serv isi bulunması,
- Sağhk dosyalanrun tutulması,
- Dosyalann gizliliği.
Mahkûmlann kontrolüne
ilişkin standartlar
- Bilimsel sınıflandırma volu ile su-
çun türüne göre değil de birlikte uyu-
şum sağJayacak fiziki vepsıkolojık ya-
pıda olan kışılenn bazı kriterlere gö-
re gruplara aynlması,
- Mahkûmlaruı toplu yaşadıklan
yerlenn yalın gözle gözetlenmesi.
- Sayım yapılması,
- Mahkûmlann mekanık aygıtlarla
personele ulaşabılmesi.
Özet olarak anlatılan bu şartlann,
bütün Türkiye çapında 540 cezaevin-
de bir gecede düzenlenmesi, çıtanın
mevcut düzej'den kurtanlması, bütçe
sorunu yaratacağı gibi pratik olarak da
adeta imkânsızdır. Bu nedenle, ya-
şam şartlan standartlannın düzenien-
mesınin akabınde, bunlardan olmaz-
sa olmazları tespit edip bir master
planlama çerçevesinde, bütçe gerek-
lerine göre uygulamalara başlamak
gerekır. Türkiye Cumhuriyetı Dev le-
tı, Avrupa însan Haklan Komisyonu
ve Dıvanı'nm cezaevleri konusunda
aldığı kararlarla bağımlıdır. Bütün bu
enstrümanlar bir araya getirilerek \ e
ıç hukukun gereklen doğrultusunda da
yaşam haklannı etkileyen standratla-
nn ıvedılikJe düzenlenmesi gerekır
Türk infaz sısteminın altyapı so-
runlan bugüne kadar aşılamamıştır. sis-
temin bugün kaos içinde bulunması-
nın bürtin nedenieri, altyapı sorunla-
n ile örtüştürülemez. Doğru olan bir
hakikat, bu altyapı, sorunlan, çağdaş
infaz sıstemleri, temel hukuk ve stan-
dartlannın ve cezaevi ıdaresı tatbika-
tında genel işlerlığı ıspat edıhniş ilke-
lerin uvgulanmasına engeldir; ancak
diğer bir gerçek de bu altyapının dü-
zeltilmesı içinde gereldi araştırmalar.
Batı'ya dönük arayışlar ve neticede
muvaffak olmuş bir modeli gerçekleş-
tirerek bu sorunun bugüne kadar hal-
ledilmemış olması.
Prototiplerin başanlı
olmamasuun nedenieri
- Türkiye'nin ıdari ve fiziki ceza-
evleri standartlan geliştinlmedı.
- Gerekli araştırmalar yapılmadan.
ev ürünü prototıpler gelıştirildi.
- Köktencı katılımcı bir reform plan-
lama programı uygulanmadı.
Cezaevlen lyileştirme 1990 Mas-
ter Planlama Tasansı 'nda görüldüğü
gibi, Türk infaz sistemınin altyapısı-
nın yeniden düzenlenmesi. Türkı-
ye'ye uygun prototip cezaevi mima-
ri tasanmının geliştirilmesi gerek-
mektedir. Ancak bövlebirmimari ta-
sannın gerçekleştirilmesi için elzem
olan "knowhow" ve teknolojinın mut-
lak surette Batı'dan transfer olması ge-
reklidır. Son 25 yıla yeni dünyada
keşfedilen bir munari tasanm infaz
idaresıne büyük kolaylıklar sağlayan,
mahpuslann birbınnden korunması-
na dönük ve onlann insanı bir çevre-
de yatuıhnalannı amaçlayan ve çağ-
daş inafazın öngördüğü güvenlik pren-
sıplenne uygun bir cezevi modelidir.
Buna yeni jenerasyon podular mı-
mari tasanm denır ki. "flk jenerasyon/
linearmimari tasarundan çok farkb-
dır."
Ünite sistemindekı odalar. lineer
sistemdekı odalarla, aynı maksada dö-
nük olarak planlanmıştır. Lineer mi-
man tasanmda odalar tecrit için dü-
zenlenmiştir, oysa ki üniter sistemde
tecrit söz konusu değildır.
Ünıte modeli, mimari tasanmın
Türki)e'ye uygulanması halinde bun-
dan infaz sistemimize birçok yararlar
sağlanacaktır. Bu mimari tasanma da-
yanarak yapılan cezaevlerinin idare-
si. bu tasanmda zorunlu olarak şekil-
lenir: bu da o cezaevinde çağdaş ce-
zaevi işletmeciliğini, çağdaş bir yaşam
çevTesıni zorunlu kılar.