17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7TEMMUZ 2001 CUMAF 4 HABERLER DUNYADA BUGIIN ALl StRMEN Program Çoktu Toplumsal yaşamımızda öyle garip şeyler var ki, yapması ayıp olmuyor da, söylemesi oluyor. işte böylesine garip bir toplum olduk. Efendim ayıp da olsa söylemesi biz yine söy- leyelim: Bu ekonomik program (tabii eğer var idjy- se) çökmüştür. Kemal Dervfş'in çabalan da birsonuç verme- yecektir. IMF'nin, Telekom olayını görmezden ge- lip, yeni kredi dilimini serbest bırakması çok güç görünüyor, Dünya Bankası için de durum aynı. Zaten Telekom olayından önce de, yonetim ne faizleri, ne döviz kurunu denetleyebilmekteydi. Kemal Derviş'in bizzat kendisinin de, kapalı çevrelerde bu durumdan yakındığı ve ne yapa- caklarını bilemez bir duruma düştüklerini rtiraf et- tiği söylentileri artmıştır. IMF'nin, Telekom olayından da yararlanarak, yol yakınken yeni bir bozguna ortak olmamak için, sorumluluğu Ankara'nın sırtına yıkarak, çark etmesi büyük olasılıktır. Nitekim yabancı basında da, Türk politikacıla- nna güvenilemeyeceği ve bu işin yürümeyeceği yolundaki yazılar artmaktadır. Yabancı basında çıkan yazılara kızmamak ge- rek. Gerçekten de Türkiye'yi yönetenler güven ver- miyorlar. ••• Çöküşten sonra, dolar iki milyona doğru yol alır, işsizlik daha büyük boyutlara vanr, şirketler birbirleri ardından iflas eder, sokaklarda asayiş- sizlik kol gezerken müthiş bir vatan millet Sakar- ya edebiyatı siyaset sahnesine egemen kılınmak istenecektir. Sakın bunları yutmayalım! Telekom olayının ulu- sal çıkar ve bağımsızlıkla ilgisi olmadığını göre- lim! Şeker Yasası'nı, Tütün Yasası'nı kuzu kuzu çı- karanlar, ulusal çıkarı o zaman akıllarına getire- mediler de, şimdi Telekom'da mı anımsadılar? Şu gerçeği görmemiz gerek, IMF ve Dünya Bankası ile bu küçük kriz atlatılsa bile, asıl kriz at- latılamayacak, program tümüyle çökecektir. Gerçekte, ekonominin bir ölçüde düzelmesine elverecek veriler yok değil. Ama Türkiye'de sis- tem ile onun başoyunculan kimseye güven telkin etmiyor. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz en büyük sorun, sisteme ve yürütücülerine duyulan güvensizliktir. ••• İki haftalık, ABD gezisinden sonra yurda dön- düğümde, bir dostum sordu: - Oradan Türkiye nasıl görünüyor. Yanıtım acıydı: - Aslında görünmüyor bile. Sonra ekledim: - Görünen kadarıyla da, güvenilmez adamlann yönettikleri, sistemi ekonomisini yürütemeyen, ekonomik yapısı da, demokrasi üretmeyen çağ- dışı bir ülke imajı çıkıyor ortaya. Bu yollu lafları, biraz daha kibar biçimde söy- leyen çok kişiye rastladım orada. Doğrusu, yurtsever duygularla onlan yanrtla- mak üzere pek bir sav bulup, ileri de süremedim. Adamlar doğru söylüyorlardı. işte bu Türkiye'nin bugünküyle kıyaslanmaya- cak bunalımların içine düşmesi artık kaçınılmaz görünüyor. Bugüne kadar kendi bildiği gibi davranan Tür- kiye'nin geldiği yer burası. Bunalımların, büyük toplumsal acılann yararla- nna fazla inananlardan değilim. Ama bu kez, "belki de böylesi daha iyi olacak" dememek elde değil. Bu musibetin herkesin ak- lının başına gelmesine yol açmasını dileyelim. Çünkü artık yapacak başka bir şey kalmamış gibi görünüyor; bütün siyasilerle biıiikte rejimi de önüne katacak olan büyük bunalımdan hayırçık- masını dilemek tek çare. Çankaya Köşkii'ne 86 bin başvuru ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in göre- ve geldiği 17 Mayıs 2000 ile 4 Temmuz 2001 tarihleri arasında Çankaya Köşkü'ne re- kor sayıda, 86 bin 130 başvuru yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Metin YaJ- man. dün düzenlediği basıtı toplantısında, Cumhurbaşkanlığı Yürütme ve Koordi- nasyon Başkanlığı'na iletilen başvurularla il- gili bilgi verdi. Buna göre, 17 Mayıs 2000 ile 4 Temmuz 2001 ta- rihleri arasında Cum- hurbaşkanlığfna kişi- sel isteklerle ilgili 38 bin 798 adet, kurumsal ışlemler ya da kanıu hizmetlerine ilişkin düzenlemelerle ilgili 47 bin 332 adet olmak üzere toplam 86 bin 130 başvuru geldi. Kişisel başvurularda ış ve yardım istekleri, çalışanlar ve emeklile- rin sorunlan, yerel yö- netimler, eğitim ve kültür. yargı ve kamu- laştırmaya ilişkin is- tekler baş sıralarda yer aldı. Kurumsal başvu- rularda ise ilk sırayı doğaj afetler, eğitim ve öğretim sorunlan alır- ken bunu genel ekono- mi ve mali konular, ça- lışanlann sorunları, sağlık, orman-hayvan- cılık. arazi sorunlan, kanun- yönetmelik. özelleştirme gibi ko- nular izledi. Sezer, bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı 'na gönderilen 31 kanun hükmünde kararname- nin 24'ünü, bin 915 Bakanlar Kurulu kara- nnın bin 843'ünü, 58 Bakanlar Kurulu ata- masının 56'sını, 854 müşterek kararname- nin 789'unuve 141 ya- sanın 123'ünüonayla- dı. Sezer aynı dönemde 3 yasa, 7 kanun hük- münde kararname, 4 Bakanlar Kurulu kara- n ve 26 adet müşterek atama kararnamesini iade etti. Basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Dışişleri Başdanış- manı Tacan Ildem de, Makedonya'da bir ateşkes anlaşmasına vanlmış olmasını önemli birgelişme ola- rak değerlendirdikleri- ni belirtti. Türk Ceza Yasası Taslağı'yla ölüm cezası kalkıyor, yerine yaşam boyu hapis geliy< vtroııik prangahhapisANKARA(CumhuriyetBürosu)-TBMM'de geçen dönem kadiik olan, Türk Ceza Yasası ye- ni taslağıyla, ölüm cezası kaldınhyor, yerine ağırlaştınlmış müebbet hapis cezası getiriliyor. 2 yıl veya daha az süreli hapis cezalannın kısa süreli olarak kabul edildiği taslakla, hükümlü- lük süresi 6 ayı geçmeyen kadınlar, cezalannı, oturduklan yerden "dektronikpranga" ile çeke- cek. Taslakla, soykınm fiilleri de suç kapsamın- da değerlendirildi. Radyasyon yayıcı (baz istas- yonu gibi) maddelerin insanlann toplu bulun- duklan yerlere yerleştirilmesi suç sayıldı. Ord. Prof. Dr. Sulhi DÖnmezer'in başkanlığı- nı yaptığı komisyonca hazırlanan TCY Taslağı, dün Hâkimevi'nde Adalet Bakanı Hikmet Sa- mi Türk'e sunuldu. Türk'ün "reform" olarak nitelendirdiği TCYTaslağı'ndaki düzenlemeler şöyle: idam yerine ömür boyu ceza: Ölüm ce- zası kaldınldı. Bunun yerine sıkı güvenlik reji- mine göre çektirilecek ağırlaştınlmış müebbet hapis cezası getirildi. Ceza yerine l$te çalısma: 2 yıl veya daha az süreli hapis ve hafif hapis cezalan, kısa sü- reli kabul edildi. Elektronik pranga: Hükümlülük süresi 6 ayı geçmeyen kadınlann cezalannın. elektro- nik bir alete baglanarak oturduklan yerde çek- tirilmesine. hükümlü veya savcının istemi üze- rine mahkemece karar verilebilecek. Soykınm SUÇ: Soykınm, milli, etnik, ırki, dıni veya herhangi bir grubun tamamen veya kısmen ortadan kaldınlması kastıyla işlenen suç olarak tanımlandı. ötenazi yasağl: Acıyı dindirmek amacıyla adam öldürme suçu için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüldü. Ötenazinin, dayanıl- maz bir hastalığa yakalanmış bir kimsenin ıstı- rabına son vermek amacıyla işlenen adam öl- dürme fıîli olduğu belirtildi. İSkence Üçe bölündü: Işkence, basit, nite- likli ve ağır nitelikli olarak değerlendirildi. Su- çun memur ve görevlilerce işlenmesinin nitelik- li işkence olduğu belirtilerek suçlu için 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörüldü. insan üzerinde deney: Bilimsel ve tıbb dayanağı olmadıkça insan üzerinde deney panlar cezalandınlacak. özel hayatı koruma. Özel hayata gire başkalan tarafindan görülmesi mümkün olr yan olaylann tespit edilmesi suç sayıldı. Bili$int SUÇU: Yasaya aykın olarak kişisel rilen toplama, bilişim sistemine yerleştirr muhafaza için gerekli güvenlik önlemJerini mama, yetkili olmayanlara verme, imha etn ifşa etme, özel maksatia kullanma, ele geçirn süresinde yok etmeme fiilleri suç sayıldı. Düsûnce yine SUÇ: 312. maddenin ikir fıkrası ana hatlanyla özelliğini korurken sı için "kamu düzenini bozma obsdığr aranaca Bingöl Yargısız infaz savı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - insan Hak- lan Derneği (IHD), Bin- göl'de PKK'ye yönelik operasyonda, kimyasal silah kullanıldığmı ve yargısız infaz yapıldığmı öne sürdü. ÎHD Genel Merke- zi'nde düzenlediği basın toplantısında polislerin de bulunmasına tepki gösteren İHDGenel Baş- kanı Hûsnü Öndüi "tn- san haklan ihlalleriniıı anlatıldığı bir toplantida yine insan haklan ihlal edüjyor" dedi. Basın toplantısında ha- zırlanan raporu okuyan Genel Sekreter Osman Bsydemir, operasyonda ölen 20 kişinin muayene ve otopsi işlemlerinin yapıldığmı belirterek şöyle konuştu: "BiKrkişidoktoriarbü- tûn cesetter için kesin öhtm sebeplerini ateşti si- lah yaralanmasuıa bağn hemerolojik şok olarak tanımlanuşür." 1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN n r^a üiiSU \ HizbuHah tetikçisi Bozkır da yakalandı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyar- bakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın öldürül- meden önce adlannı açıkladığı Hızbullah'm 26 tetikçisinden Ahmet Bozkır da yakalandı. 9 ey- lemde 7 öldürme ve 5 yaralama olayına katıldığı belirlenen Bozkır'm, Okkan suikastıyla ilgisinin olmadığı açıklandı. Abdullah oğlu 1975 Diyarbakır doğumlu "Asun" kod adlı Ahmet Bozkır'ın kanştığı ey- lemlerden birinin faili meçhul, sekizinin failleri- nin ise firari olduğu açıklandı. Emniyet yetkililerinin açıklamalanna göre, Bozkır sırasıyla şu eylemlere kanşh: 1993 yılında Bafıkçılarbaşı Köprülü Sokak'ta Yalçın Yaşa'nın öldürülmesi, Yahya Yaşa'nın ya- ralanması. Aynı yıl Fatih Mahallesi Göçmenler Cadde- si'nde Setim Bayar, Aziziye Mahallesi Muhtan MehmetKaynak'ın. 1994 yılında Şehitlik'te Cev- detGündeş'in. Seyrantepe'deÖmerGüneş'in öl- dürülmesi. Kaynartepe Mahallesi'nde Abdurrahim Er- daş'ın bıçakla yaralanması. Sağlık Ocağı Caddesi'nde Aydın Ticaret'e yö- nelik bombalı saldında Ahmet Aydm'ın öldürül- mesi, Mehmet Aydın ile Abdulmeeit Çetiner'in yaralanması. 1999 yılında Emek Caddesi'nde Naciye Yol- cu"nun silahla yaralanması. Camiikebir Mahalle- si 'nde seyyar satıcı tbrahim Halil Gülen'in öldü- rülmesi. Bozkır'ın adı Diyarbakır DGM'de idam istemiyle yargılanan örgütün tetikçilerinden "Ay- han" \e"Avni''kod adlı MehmetÇiğdem'ın dos- yasında da geçiyor. Iddianameye göre, Bozkır ve Çiğdem suç or- tağı olarak yaptıklan eylemlerin talimatlannı bağ- lı olduklan askeri birim sorumlusu Naşit Ta- tar"dan alıyorlardı. Bazı eylemlerde tetikçilik ya- pan Bozkır, kimilerinde de koruma oldu. 'Hoşçakalın Gözüm' Fariste 8 a> önce yaşammı yitiren özgün müzik sanatçısı Ahmet Kaya'nın 'Seda" niteliğindeki."Hoşçakalın Gözüm" adlı son albünıü müzJksev^rierin beğenisine sunuluyor. Kaya'mn Avrupa'va giüneden tamamlanma aşamasına getirdiği albünıün Kazablanka Gaanosu'nda yapılan tanıtımı. sanatçının dostlannı bir arava getirdi. Tanıüm gecesine ODP Geoel Başkanı Lfuk L ras. ÖDP Genel Başkan Vardıracısı Saruhan OJuç, HADEP Genel Başkan Yardıması Ahmet Türk, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal. sendikaa Münir Ceyian, avukat Eşber Yâğmuntereli'nin yanı sıra sanatçılar Edip Akbayram, HaJfl Ergün, îhas Salman, Cenı Karaca, Ferhat Tunç, Suavi, Onur Akm, SÜIIKT E/gü. Mazlum Çinıen, Ali Rıza Binboğa, Banu, Grup Kızdırmak ile şairier Nevzat Çelik, Yüsuf HajaJoğlu ve Aydın Oztürk'ün de aralannda buhınduğu çok sayıda itişi katddL Hüzün doiu gecede Ahmet Kaya'nın şarkttan dinknirken sanatçının birçok seveninin gözyaşlanna hâkim olamadığı dikkat çektL TİHV raporu Alüaycfa 11 faili meçhul İstanbulHaberServisi- Türkiye insan Haklan Vakfi Dokümantasyon Merkezi'nce hazırlanan 6 ayhk insan haklan durum değerlendirmesi raporunda son altı ayda 32 kitap, gazete, derg ve yayınm toplatıldığı, 15 dergi ve gazetenin de kapatıldığı vurgulandı. Raporda düşüncelerinden ötürü 22 yazar, bilimadamı ve gazetecinin mahkûm olduğu, 4 bin medya emekçisinin işsiz kaldığı açıklandı. Vakıf Başkanı YavuzÖnen, son alt ayda kullanılmaya başlanan "yol haritası" kavramına karşın, ulusai programa bakıldığında, Türkiye'nin yeni bir yola girmeye hazır olmadığının anlaşıldığını savundu. Anayasa değişikliği konusunda tartışmalann sürdüğüni belirten Yavuz Onen, "82 Anayası'mn öziine dokunmadan bir degisiklik olacak gibi gözüküyor" dedi. Önen, gerek ulusal programın hazırlanması gerekse anayasa değişikliği çalışmalannda "sivil toplum örgütleri ve toplumla diyaJog kurulnıamasını" eleştirdi. Raporun içerlği üzücü Konuşmalann ardından, Dokümantasyon Merkezi Koordinatörü Feraj' Salman tarafindan okunan raporda, "11 fail meçhul rinayetin işlendiğü 166 kişinin işkence ve kötii muameleve maruz kaldığı ve 4 kişinin de gözaltında öldüğü" ıddia edildi. TMMOB eylem kararı aldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB) Genel Sekreteri Fikret Özbilgin, yolsuzluk ve yoksuJluk düzenini yaratanlara dur demek ve istemlerini dile getirmek için 28 Temmuz'da Ankara'da eylem yapacakJannı açıkladı. Özbilgin, 28 Temmuz'da yapılacak eylemin, Emek Platformu kapsamuıda düzenlenecek daha geniş çaph bir eylemin de habercisi olabileceğini sözlerine ekJedi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] özelleştirme idaresi Başkanı Uğur Bayar'a, "Türkiye'de şeriat tehlikesi varmı?" diye sorsanız ne der bilemi- yorum. Büyük bir olasılıkla "Var, ama o kadar abartıldığı kadaryok" diyebi- lir. Uğur Bayar, iyi eğrtim görmüş, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin parlak, genç bürokratlanndan biridir. Onun, gele- ceğin Türkiye'sinin temsilcilerinden biri olduğunu da söyleyebilirsiniz. Her şey öyle cilalı görüntüsü içinde anlaşılmıyor. O çok modem Türkiye Cumhuriyeti'nin parlak, genç bürok- ratı, bir anda ahlak zabıtası kesiliveri- yor. Kadınlann göbekleriyte, külotiany- la uğraşmaya başlıyor. Bir Türk erke- ği olarak, kadınları hizaya sokmak amacıyla harekete geçiyor. Onlara, 'devlet dairesinin ciddiyetini' hatırla- tıyor. Bayar, bu ahlak eğitimini daha önce büyüklerinden almıştı. TBMM'de de erkek milletvekilleri ka- dınlann pantolon giymesini yasakla- mışlardı. Ahlak söz konusu olduğu zaman îp Külot ve Hülya Avşar erkeklerin aklına hemen kadınlar ge- liyor. Onlan hizaya sokarak ahlakı ko- ruyacaklarını, devlet ciddiyetini öğre- teceklerini düşünüyorlar. Türban ko- nusunda da benzer bir tavır söz ko- nusuydu. Türbanı kışkırtan da, yasak- layan da erkeklerdi. Kadınlann nasıl giyineceği hep on- lann derdi oluyordu. Bütün bunlan yazdıktan sonra, aca- ba UğurBayar bunlan gerçekten yap- tı mı diye kendi kendime sormadan da edemiyorum. Çünkü Bayar'ın gaze- telere yansıyan açıklaması, bunu ya- pıp yapmadığı konusunda tereddüt etmeme neden oluyor. Ancak Uğur Bayar yapmasa bile gazetelere yansıdığına göre en azın- dan yardımcısı böyle bir işe onun adına kalkışmış. Özelleştirme Idare- si'nde kadınlann giyim kuşamı ko- nusunda bir erkek 'hassasiyeti' oldu- ğundan söz edebiliriz. ••• Ip külot ve kadın göbeği yasağının tartışıldığı günlerde gündemimize başka bir skandal daha girdi. Kaya, Hülya'yı yine aldatmıştı. Hülya, bu al- datmalan bir şekilde şimdiye kadar si- neye çekiyordu. Hatta TV programla- nnda kendisiyle alay edecek kadar Vçe sindirme' gösterileri yapıyordu. Bu kez iş biraz daha çatallaşmış gi- bi görünüyor. Kaya, medyaya yalan söyledi. Gitmedim dediği yere bir mankenle gittiği ortaya çıktı. Ancak gelen haberler, Hülya'nın bu olayı da içine sindirmek durumda kalacağı iz- lenimini veriyor. Hülya Avşar, çok pa- ra kazanan, ülkenin en etkili kadınla- nndan birisi. Bu nedenle, onun Ka- ya'yı aldatıp başka erkeklerle beraber olması daha olağan sayılabilir. Gelin görün ki Hülya Kaya'yı değil, Kaya Hülya'yı aldatıyor. Çünkü, her zaman olduğu gibi erkek, aynı zaman- da başka kadınlaria olmayı kendi do- ğal eğilimi ve isteği kabul ediyor. Bu- nu kendisi için hak görüyor. Toplum da pek yadırgamıyor. Hatta, "Çocuk var Hülya, bir hata için yuvanı yıkma" di- yenler ağırfık oluşturuyorlar. Aslında Kaya Çilingiroğlu'nun bir başka kadınla beraber olmak isteme- si, onun insani bir eğilimi sayılabilir. Çünkü evlilikler bir süre sonra dura- ğanlaşıyor, aşkın yerini evlilik kurumu- nun korunması içgüdüsü alıyor. Bu da aşkı öldürüyor. Mecburiyet aşkı öldü- rüyor. İşte bu noktada Kaya harekete geçiyor ve yeni aşklar peşinde koşu- yor. Fakat, Hülya'yı, o paralı ve etkin kadını da elden bırakmak istemiyor. işte bu ikilemin içinde çırpınıp duruyor. Olaya bir de Hülya tarafindan bak- makta yarar var. Hülya, başka erkek- lerle yaşamak, yeni aşklara yelken aç- mak istemez mi? Artık bu kangren ol- muş ilişkiyi kesip atmak istemez mi? Bilemiyoruz. Böyle bir şey istemesini, yeni aşklar peşinde koşmak isteme- sini doğal karşılar mıyız? Evli bir ka- dın böyle şeyler yapabilirmi? Kaya'ya tanınan hoşgörü Hülya'ya tanınır mı? Yoksa onu topa tutup yok etmek mi isteriz? Sorun burada. ••• Kadınlann göbeklerini, külotlannı denetlemek isteyen erkek milleti, Hül- ya'nın da 'yuvasını' yıkmamasını isti- yor. Kaya mı?.. O erkek, onun böyle kaçamaklar yapması, onun cinsinin doğal bir özelliği. Erkekterin hovarda, kadınlann ise ihanete uğrayan bircins olması sürüp gittikçe, dünyada ada- letin ve özgüriüğün olacağına inanmı- yorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle