17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 TEMMUZ2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TURKİYE Istanfoul Y 27 Sinop Y 24 Edirne PB 32 Samsun Y 24 Kocselı Y 27 Trabzon Y 24 Çanakkale PB 30 Giresun Izmit* Y 24 PB 32 Ankara Y 27 Manisa Aydın PB 33 Eskışehir Y 25 Y 25PB 36 Konya Denîzlı PB 33 Sıvas Y 25 Zonguldak Y 25 Antalya PB 34 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB PB B B B B PB PB 31 29 37 38 35 36 30 27 ^dt Marnara nın doğu- su.Karadenız, Iç Ege. Iç Anadolu, Doğu Ana- dolu'nun kuzey ve ba- tısı sağanak ve gok gu- ruttulu sağanak yağışlı. dığer yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı yağış alan yer- lerde azalacak Oığer yerler de onemlı bır de- ğışıkJık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB Y Y Y Y Y 27 30 28 24 25 25 25 24 Münih Y 21 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y B Y PB PB PB B 26 31 28 32 32 26 27 30 Y 25 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y PB Y PB PB PB Y A 26 39 25 34 28 32 26 32 A 38 f^\ Parçalı bulutlu : Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu . Yağmurtu Katiı J kar > Gok gCıruttulü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Boştarafı I. Sayfada yor)... işte onlar, kimi gazeteciler.. ... Amerika'daki Türk basını önünde Kemal Der- viş'in soğukkanlı izlenimi veren duruşunu ve sözle- rini izJediler. Dervişçe cümleler bekleyerek: IMF'ye, Telekom'la ilgili dayatmalanndaki yanlışlığı anlattık, dinledi ve 1.5 milyar dolarlık vaat edilen son krediyi serbest bı- rakacak lcra Direktörleri toplantısını gelecek hafta yapmaya karar verdi. Tabü böyle bir şey söylemedi ekonomi bakanımız, böyle bir cümlenin uzağından yakınından geçen bir ifadede de bulunmadı. Ya ne dedi: Üst Kurul seçimınde direttiği, dayattı- ğı öğeleri sıraladı. IMF'nin de "Telekom üst yöneti- minin profesyonel niteliğini benimsemediğini, Tele- kom'a ilişkin tavnndan geriadım atmadığını"söyle- di. Telekom Üst Kurulu'na üye olanların her birinin profesyonel nıteliklerini IMF Başkanı Horst Köhler'e, Hazıne Bakanı Paul O'Neill'e ve Dünya Bankası'nın bilmem kimine anlatmasına anlatmış ekonomi baka- nımız, ammmma adamlar Nuh diyor peygamber de- miyoriar. Sonuç: IMF hâlâ "kuşkulardan annamamış". Telekom'a ek olarak bir de "uluslararası piyasala- ra Telekom 'dakimevcut dunımu anlatarak destekal- ma" sorunuçıktı. Telekom olayını dallandırıp budaklandıracak bir başka söylem daha salındı haber pıyasasına. Dün- ya Bankası'nı peşinetakan IMF direniyor, yetmezmiş gibi, G-7'lerden Ingiltere, Fransa gibi kodaman ülke- lerin de (ABD gibi) Telekom Üst Kurulu'nu profesyo- nel nitelikte görmediklerini söyledikleri yaygın. Başvurulmadık tek bir uluslararası kurum kaldı: Üst Kurul profesyonel midir, değil midir; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndan bir karar çıkarmak! Buradan da hâlâ VVashington'da ufacık etkili olma- yan anımsatmalar duyuluyor. Yabancı Sermaye Der- negi'nin "Türkiye Cumhuriyeti'nin birşahsiyetıoldu- ğunu" içeren söylemler... Derviş de gerçekçı görünmeye çalışıyor. Ne ki, Tür- kiye'yi ulusal haklannı kullanarak bır yönetime üye atayamaz duruma getirmeye çalışan IMF ve arkasın- da yer alanlann olası niyetlerinden hiç söz etmiyor. Fatura yine medyaya kesiliyor. Sorunu Türk medya- sının başlattığını -Derviş- öne sürüyor. Madalyonun öteki yüzü Madalyonun bır de öteki yüzüne bakmak gerekir. Derviş, IMF'ye Türk hükümetinden Üst Kurul'a üye 7 kişinin profesyonelce davranacağını ifade eden sözlü bir güvence verdi mi, vermedi mi bilinmiyor. Bu olasılığı anımsatan "formül" yine VVashington kaynaklı: "IMF'nin Telekom'un siyasetten anndınl- masını, 'bağımsız ve profesyonel' çalışacağını içe- ren bir güvence istediği" öne sürülüyor. IMF ile aramızdaki sorun ve çözümü gelecek haf- taya sarkmış gibi. Derviş'in, bir iki görüşme daha yaptıktan sonra Cathy Yengem'le yurda dönmesi ve... "birhaftadan kısa sürede tıkanıklığı aşacak for- mül bulması" olası... Hatta, Derviş'in IMF ile hükümete kabul ettirecegi bir formül üzerinde görüşbirliğine vardığından söz edenlere rastlanıyor. Bir de, Hazine Bakanı O Neill'in de katılacağı G- 7'ler maliye bakanlan toplantısından bugün yann Türkiye ile ilgili ne gibi sesler çıkacağını beklemek ge- reğine inananlar var. Kargalann dahi henüz kahvaltıya oturmadığı saat- lerde; VVashington'daki gelişmeleri acaba Başbakan dahil kaç bakan izledi? Arpacı kumrusu gibi düşünmekte olan hükümeti rahatlatacak, ama basından şimdilik gizlenen bilgi- leri Derviş Ankara'ya iletti mi? Bilinmez! Bilınen tek şey; ekranda Derviş'ten hayırlı bir cu- ma haberi alamayanlar, şimdi kukumav kuşu gibi otumuş, belki yanm yüzyıldırgündemden düşmeyen malum soruya yanıt anyorlar: "Ne olacak bu memleketin haJi?" Fısıiüpiyasalan sarsü • Boştarafı 1. Sayfada na ilişkin spekülasyon- lann yoğunlaşması üze- nne televizyona çıkan Ece\it. "Sağnğun sıhha- tim ^erinde" dedi. Dev- let Bakanı Kemal Der- viş'h IMF ile temasla- nndın da olumlu sonuç çıkrraması nedeniyle borsıda 19 Şubat krizin- den bu yana 4. büyük diişiş yaşandı. Ecevit, dün NTV'de katıliığı programda ve projramın çıkışında sığlğı ile ilgili sorulan \anıladı. Ecevit, geçen taaft Başkent Hastane- sfrne kapsamlı bir sağ- llc tontrolünden geçti- ğinı belirtirken "Baş- lemÜniversitesi'" yeri- re fHlkent Üniversite- s"" liyerek gaf yaptı. Lorroller sonucunda olumsuz bir bulguya rastlanmadığını belirten Ecevit. şöyle konuştu: tt Her türiü aksine iddi- aya rağmen, sağhğun sıhhafim yerinde. Geçen gün Bilkent (Başkent) Universitesi'ne kulak ve göz muayenesi için git- tim. Fakat Sayın Meh- met Haberal beni sağhk kontrolünden geçirmek- te ısrar etti. Onun için sa- atler süren uzun bir kontrol yaptırdık. Çok şükür her şey sağlam çıktı." Ecevit. televiz- yondan aynlırken gaze- tecılerin sorulannı da yanıtladı. Ecevit. "Sağn- ğınız hakkmda spekülas- yonları kimler çıkan- yor" sorusuna. "Onlan sizler daha iyi bilirsiniz. Siz öğrcnin, bana da bil- dirin" diye yanjt verdi. 3ihçeU9 den Telekom mesajı KRIKKALE (Cum- haret)-Başbakan Yar- aiTJSi Devlet Bahçeli. TCirhükümetinin bütün Cikmlülüklerini yerine ^îıiiğini, aynntıyı tar- tşrmın gereksiz oldu- şLanbelirterek TeJekom ÖEİminde değişikliğe Laı çıktıklannı ortaya İc2>\i. Kırıkkale'deçe- jTtİçılış törenlerine ka- [•-aBaşbakan Yardım- cısı Bahçeli, gazetecile- rin sorulannı yanıtladı. Telekom Yönetim Kuru- lu'nda değişikliğin söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine, "Bütün yükümlülükler yerine getirilmiştir. Ay- rıntıya gjrip tartışmanın gereği yokrur" diyen Bahçeli. yönetimdeki değişikliğe karşı olduk- lannı ortaya koydu. Sezer'den 'tütün'e vetoI Baştarafı 1. Sayfada mi uygulanarak alınıp satılacağı öngörülmüş; ancak sözleşmeye bağlanamadığı için üreticinin açık arttırma yöntemiyle satışa çıkardığı tütünlerini, alıcı bulu- namaması durumunda nasıl de- ğerlendireceğine ilişkin bir dü- zenlemeye yer verilmemiştir. Böyle bir durumda, tütün üreti- minden çekilmek zorunda kala- cak olan üreticilerin tütün tan- mından vazgeçmeleri olasılığı- nın yüksek olmasına karşın yasa- da, üretimin sürdürülmesi ve üre- ticilerin gelir kayıplannı gider- me yöntem ve ilkeleri gösteril- memiştir. Yasanın belirtilen ko- nulardaki düzenleme eksiğinin büyük sosyal sorunlara yol aç- ması kaçınılmazdır. Üreticiye flyat mahkûmiyeti: Açık arttırma yöntemiyle tütün satışmın güçlüğü ve tütünün yur- tiçinden alınma zorunluluğunun bulunmaması, üreticinin, özellik- le fiyat yönünden piyasada etkin- lik gösteren sınırlı sayıdaki kişi ve kuruluşlann tek yanlı saptadığı koşullara mahkûm edilmesi so- nucunu doğuracaktır. Sosyal deviet dersi:Sosyal dev- let ilkesi, sosyal sorunlar ve hu- zursuzluklann yaşanmaması için tütün üreticilerinin gelir kayıpla- nnın hangi yöntemle giderilece- ğinin ve tütün üretiminin nasıl sürdürüleceğinin yasada düzen- lenmesini zorunlu kılmaktadır. Yasanın temeleksUvkri: Sosyal devlet ilkesi ve anayasal kurallar karşısında, tütün üretiminin dü- zenlenmesi, tütün kalitesinin iyi- leştirilmesi, Türk tütününün ni- teliğinin ve türünün korunması, tütün ekimi yapılma yöntemleri, tütün satış sözleşmelerinden do- ğacak uyuşmazlıklann çözüm yollan, tütün satış merkezlerinin kurulacağı yerleri, satılamayan tütünün korunma yöntemleri, yaprak tütün ticareti yapacaklar- da aranacak koşullar, yaprak tü- tünlerin ışlenmesi yöntemleri gi- bi konulann yasada düzenlenme- mesi önemli bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir. Yasada, her türlü tütün ürünie- rinin dışalım hakkı, Türkiye'de üretim kuruluşu olan, belli tutar- da sigara ve diğer tütün ürünleri- nı üretenlerin yanında üretim ku- ruluşu olmayan, dolayısıyla siga- ra ve diğer tütün ürünlerini yur- tiçinde üretmeyenlere de tanın- maktadır. Bu geniş serbestinin, üreticiler yönünden herhangi bir önlem alınmadan kabul edilmesi. yerli üreticilerin üretim etkinlik- lenni tümüyle durdurmalanna yol açabilecek niteliktedir. Pazar yabancı tekele terk edili- yor Sigara üretiminin temel gir- disi olan tütünün dışalımında. yerli üreticilerin fon ve vergiler nedeniyle karşılaştıkJan yüksek maliyet dikkate alınmadan siga- rada serbest dışahma geçilmesi. belirtilen olumsuz etmenler ne- deniyle yabancı markalı sigara- lann Türkiye'de üretilmesınin ge- rekçesini ortadan kaldırmakta ve iç pazar tümüyle yabancı sigara tekeline açılmış olmaktadır. Desteklerin kaldınlması: Yasa- dan, 2002 yılından başlayarak tü- tünde destekleme alımının kaldı- nldığı anlaşılmaktadır. Oysa, kı- mi AB ülkelen ile ABD'nin, işin özellikle sosyoekonomikboyutu- nu göz önünde tutarak ekonomik yönden geri kalmış üreticilere ve özellikle toprak yapısı gereken verimlilikte olmayan bölgelerde- ki tütün ekicilerine bütçeden öde- me yaparak destek verdikleri bi- linmektedir. Bu durumda, yasa koyucunun tütün üreticilerine ilişkin söz konusu ekonomik yak- laşımınm, üretimin sürdürülmesi ve rekabet gücü yönünden sosyal bir sorun yaratacağı açıktır. Derviş: Veto etkili olmaz Öte yandan VVashington'daki temaslan sırasında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Kemal Der- viş, Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'in Tütün Yasası'nı ve- to etmesiyle ilgili olarak "Tutûn Vasası"\ia ilgili bir aksama ya da taahhüdün yerine getiribnemesi dhe bir şey yok. Tütün Yasası'nın TBMM'den geçmesL, nivet mek- tubunun bir parçasıydı, o kadar. Programuı eddJenmesi söz konu- su değiL Medis'ten geçmeshdi ko- şuL Onu da yerine getirdi Türki- ye'' diye konuştu. IMF'yle krîz biiyüyor Wk Baştarafı 1. Sayfada ması gerektiğini dile ge- tirdi. IMF ile ortaklaşa alınan tedbirlere, geniş halk kesimlerinin büyük sıkıntı çekmesine karşın katlandığını söyleyen Ecevit, kredinin kesil- mesi durumunda Türk kamuoyunda hayal kı- rıklığı oluşacağını bil- dirdi. Financial Times gazetesinde yayımlanan haberde ise IMF'nin Türkiye toplantısını er- teleme gerekçesi Tele- kom ve bankacılık siste- miyle ilgili atılması ge- reken adımlar olarak açıklanırken, asıl gerek- çesinin yüksek faizler olduğu öne sürüldü. Ga- zete, yüksek faizlerin yakın zamanda düşme- mesi durumunda IMF kredi paketinin yeniden gözden geçirilmesi ya da tümüyle iptal edilmesi- nin gerekebileceğini du- yurdu. ABD'de bulunan Devlet Bakanı Kemal Derviş de yaşanan buna- lım nedeniyle Londra programını ileri bir tari- he erteledi. Başbakan Ecevit, dün gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, asıl sorunun faiz olduğunu ortaya koy- du. Ecevit, "IMFileilişki- lerde bir güven bunalımı vaşandığını dûşünüyor musunuz? Türİdye'nin üzerine fazla mı geiiıüyor" sorusu üzerine şunlan söyledi: "Emlakbank'la flgOi iddialar vann. Bun- lann da gerçek olmadığı anlaşıldı. Faizlerin yük- sekliğinden şikâyet edili- yordu. Bu IMF ile birlikte saptadığımızpolitikaiann sonucudur, çözümünü de biriikte bulmamız gerekir. Bunu da Sayın Köhler'e beiirttim" Ecevit, IMF'nin diplo- matik isteklerde buluna- bileceği yönünde bir kay- gısı bulunup bulunmadı- ğına ilişkin soruyu da "Bakanlar Kurulu'nda yapılan konuşmaJar dışa- nya sızdmlamaz. Fakat öyle bir durunı da söz ko- nusu değüdT diye yanıtla- dı. Ecevit. dün akşam .NTV'de katıldıgı prog- ramda, IMF bunalımı ile ilgili soruları yanıtladı. IMF ile henüz bir değer- lendirme aşamasına ge- linmediği için ihtiyatlı ko- nuşmak istediğini belirten Ecevit, Türkiye'ye vaat edilen kredinin aksatılma- sının haksız olduğunu yi- neledi. Hükümetın bütün görevlerin yerine getiril- diğini anlatan Ecevit, "Zannederim IMF'den \ ararlanan ülkeler arasın- da verdiği sozleri bu kadar sadakatle yapan başka devletgörüJmemiştir" de- di. IMF ile ortaklaşa alınan tedbirlerden geniş halk kesimlerinin büyük sıkın- tı çekmelerine karşın kat- landığını belirten Ecevit. kredinin kesilmesinin Türk kamuoyunda hayal kınklığınaneden olacağı- nı söyledi. IMF'nin Tele- kom'da bürokratik aynntı- ya girme yetkisinin olma- dığını anlatan Ecevit, "As- lında bu Türkiye'nin iç so- runudur. Kaldı ki onlan da tatmin etmesi gereken bir sonuca vanldı" diye konuştu. Financial Times gaze- tesinde dün yayımlanan bir haberde, halen yüzde 89 düzeyındekı faizlerin IMF programının hazır- landığı döneme göre 3'te 1 daha yüksek olduğu be- lirtilerek "Durumu iyi bi- lenlere göre faiz oranlan yakında düşmezse, LMF ve Dünya Bankası'nın yardım paketinin yeniden yapüandınlınası veya beJ- ki tümüyle iptal edilmesi gerekebilir'' denildi. Fi- nancial Times Deutsch- land'ın elde ettiği bir IMF belgesinin. Türkiye'deki faiz oranlan ve Türk hü- kümetinin sermaye piya- salannda güven oluştur- ma konusundaki başan- sızlığı nedeniyle kaygılı olunduğunu gösterdiği kaydedilen haberde, IMF'nin Türkiye toplantı- sın ertelenmesindeki asıl nedeni, "yüksekfaizler ve yaünmcılann Türk hükü- metinin Türkiye'nin maB sorunlan ve yolsuziuklan çözemeyeceği yolundaki kuşkulanndan kaygıduy- malan" olarak belirtildi. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in takdir edildiği, iyi görüldüğü, ancak Başbakan Ecevit'in li- derlik ve uzmanlık yete- neklerinin yeterli görül- mediği görüşü de haber- de yer aldı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bu sorunun yanıtlanna girmeden önce, Gelenek- çiler ve Yenilikçiler diye adlandınlan taraflara yeni un- vanlar verelim. Kutan, her seferinde, "Yenilikçiler'le aramızdaki farkı ben de anyorum, bulamıyonım" di- yor. Erbakan'ın uzatmalı emanetçisi Kutan'ın bu ya- nıtı verirken ne kadar samimi olduğunu kestirmek olanaksız ama, gerçek payı olduğunu da vurgulaya- lım. Bundan böyle bu köşede, Yenilikçiler için "Acil- ciler", Gelenekçiler için de "Sabırcılar" diyeceğiz... Bir noktanın daha altını çizelim. Hareketin FP son- rası arayışlannın daha çok dışa dönük olduğunu, Ba- tı'dan destekler beklendiğıni vurgulayıp, eklemiştik: Artık, Türk-lslam sentezinin yerini, Batı-islam sen- tezi alıyor. Süreç bizi adım adım doğruluyor. Kutan dün sa- bah Avrupa ülkelerinin büyükelçileriyle kahvaltılı bir toplantı yaptı. Onlara demokrasi özlemlerini anlattı. Kutan önümüzdeki hafta tamamlanması beklenen Erbakan kurmalı partinin 70 kadar milletvekili olaca- ğını söyledi. Bu söylemden anlaşılıyor ki, Erbakan'ın 45 kadar milletvekili olacak! Cumhuriyet'in konuştuğu, kahvaltıya katılan ya- bancı diplomatlardan biri durumu şöyle özetledi: "Aldığımız izlenim yeni partinin sadece isminin değişeceği yönünde..." Demek ki Batılılar durumu anladı, sıra bizimkiler- de! » En gerekli, engerekli olur mu? Acilciler cephesinde ise dun üçüncü transfer ya- şandı. Meral Akşener ve Sadık Yakut'un ardından dün de Van Milletvekili Hüseyin Çelik sabah DYP'den istifa etti, öğleyin cuma namazının hemen öncesinde Acılciler'le siyaset yapacağını açıkladı. Sırada ANAP'tan Ertuğrul Yalçınbayır var. Bir de DSP'linin geçebileceği söyleniyor. Bu da tamamla- nırsa, Acilciler tüm partilerden milletvekili almış ola- caklar. Eğer bu harekete katılmak isteyen varsa ace- le etmeli, yerler doluyor ona göre! ANAP'ın ağustos başında yapacağı kongreden sonra bu partiden kopmalann olabileceği söyleniyor. Lütfullah Kayalar ve Vehbi Dinçerier'in ardından Eyüp Aşık da ANAP genei başkanlığına aday olu- yor. Taktik şu: Oylar bölünecek, ilk turda Ytlmaz seçilemeyecek. Iş ikinci tura kalırsa Yılmaz'ın karşısına tek aday çı- kanlacak. Tutar mı? Çok zor. Yılmaz, kendisini seçecek de- legeleri seçti! Tansu Çiller de Acilciler'e başka vekil kaptırma- mak için yeni taktikler anyor olmalı. Tabio merkez sağ yelpazede sonbahara dek cid- di değişikliklerin olabileceğinı gösteriyor. Arayış ha- lindeki toplumun göre göre içgüdüsel olarak istedi- ği iki şey var: - Yeni yüzler öne çıkmalı. - Yeni bir çizgi gerekli. Toplum en gerekliyi ararken, engerekli sonuçlarda çıkabilir. Siyasi belirsizlik böylesi durumlara da ge- be, Önümüzdeki günlerde biraz daha su yüzüne çıka- cak bir konu daha var. Kamuoyu Erdoğan-Erbakan çekişmesinin siyasi sonuçlannı anyor. Ancak işin eko- nomik boyutu da var. islamcı akımlardan beslenen sermaye de gidiş karşısında şaşkın. Kayseri'deki ho(- dinglerin Erdoğan'dan, Konya'dakilenn Erbakan'dan yana tavır koyma eğiliminde olduğu söyleniyor. En önemli ağırlık ise Istanbul... Siyasi hareketlerde taş yerinden oynadı mı pek çok başı da etkiliyor, aşı da... Bu hareketin tartışma ortamıyla tanışmasının so- nuçlannı önümüzdeki günlerde göreceğiz... ankcum@ttnetnettr Derviş: Türkiye arayı iyi tutmalı Emlakbank WASHINGTON (AA) - Eko- nomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Uluslararası Para Fonu (IMF) lcra Direktörleri Ku- rulu'nun, Türkiye'ye yeni kredi dilimini serbest bırakması için gelecek hafta içinde toplanması- na çalışıldığını söyledi. Derviş, Türkiye'nin VVashıngton Büyü- kelçiliği'nde düzenlediği basın toplantısmda. ancak bunun için bazı şartlann yerine getirilmesi gerektiğini kaydetti. Bu şartlann sorulması üzerine Der\iş, "Nryet mektubunda yer alan bütün şart- lar. Bu. hükümetin programıdır. Hepsinin gerçekleşmesi isteniyor. Zaten başbakanuı da, programuı eksiksiz uygulanması yönünde önemli bir konuşması olmuştu. Bazı konularda bügi eksikliği var. Biraz daha çalışmalryız. Biz bazı bügUeri daha somut vermelniz. Onlarda analianiiyi yapmaklar" dedi. Bir gazetecinin. Telekom konusunda IMF'ye yazılı güven- ce verilip verilmeyeceğine ilişkin «orusu üzerine Derviş, "Çeşitii a> nntılar üzerinde çahşıyoruz. Bu aynnnlan en iyi şekilde bir araya getirip çözmeye çahşıyoruz" de- di. Derviş, "Şu anda LMF ile iyi UişkUerde yarar var. Fazla a\ nn- üya kanşmalan durumunda biz de onlan ikaz ediyoruz" dedi. Derviş. Başbakan BülentEce- vit'in bilgi ve iradesi dışında bir şey yapmasının mümkün olmadı- ğını belirtti. Telekom konusunda Telekom'a ara formül EMtNEKAPLAN BAMJSAIMAN ANKARA-Devlet Bakanı Ke- mal Derviş'in Telekom Yönetim Kurulu'na atanan 7 kişinin de ar- 1 kasında olduğunu, ancak sorun varsa çözülmesi gerektiğiai söy- lemesi, yönetimde degişiklik beklentisini artördı. Bu konuda- ki gelişmelerin Derviş'in Türki- , ye'ye dönüşünün ardından bız- 1 lanması beklenirken, iki formül gundeme geldi. Telekom Yöne- > tün Kurulu'nda 4 MHP. 2 Derviş ve 1 de Başbakan Ecevit'inöner- | diğiisimlerdenoluşandengenin, j 3+3 olarak değiştirilmesi ve İb- rahim Hakkı Alptürk'ün Yöne- tim Kurulu Başkanlığı'ndan isti- j faettirilmesi,Telekom yönetuni- r nin uluslararası piyasalann iste- ! diği biçimde çahşacağına ilişkin j IMF'ye güvence verilmesi plan- ;' lanıyor. Telekom Yönetim Kurulu'nun başkanını befirlemek üzere yap- tığı seçimlerde Derviş'in adayı olan Nihat Özdemir'in de aday olduğu, ancak yönetim kurulun- da yapılan oylamada Alptürk'ün seçildiği öğrenildi. Alptürk'ün hem Yönetim Kurulu Başkanı hem de genel müdür olması, IMF'nin rahatsız olduğu nokta- lardan birini oluşturuyor. IMF'nin Alptürk'ün genel mü- dür olarak kahnasına itiraz etme- diği, ancak Yönetim Kurulu Baş- kanlığı'm bırakmasını istediği behrtiliyor. Genel müdürün yö- netim kurulunun alacağı kararia- n uygulayabilecek icracı bir bi- rim olması nedeniyle yönetim kurulundakı dengelerin dahaçok önemsendiği ifade ediliyor. Devlet Bakanı Derviş'in VVas- hington'da yaptığı açıklamalar- da, 4+2+1 biçiminde basına yan- sryan haberlerin sürecezarar ver- diğini söylemesi de bu rahatsız- hğı ortaya koyuyor. Ancak Der- viş'in, oluşturulan Telekom Yö- netim Kuruiu'nun arkasında ol- duğunubelirtirken "Böylebiryö- netim kurulu vardır ve profesyo- nel bir kurul olarak algüanmast da önemlidir. Şimdi biznn üzerin- de çahşağımız da budur" deme- si dikkat çekti. Derviş, Telekom konusunda IMF'yeyazılı güven- ce verileceğini yalanlamazken, "Çeşitli aynntılarüzerinde çalışı- yTjruz" demekle yetindi. Telekom'da genel müdür yar- dımcılıklannındaAlptürk'ün ge- nel müdür olması durumunda ic- racı birimlerde de etkin olabil- mek için önem taşıdığı belirtili- yor. HükümetmMHPkanadı.Tele- kom'un yönetimi konusunda IMF ile yaşanan sorunun zama- na yayılarak çözülmesıni istiyor. "IMF,.Telekoın Yönetim Kuru- lu'na seçilen kimleri nereden bi- iiyor? Başanlı olup olamayacak- lannı nereden bifiyor?" diye so- ran bir MHP kurmayı, IMF'nin mantıksız isteklerde bulunduğu- nu söyledi. temel problemin ne olduğunun sorulması üzerine Derviş, "Tete- kom gibi önemli bir sektörde pi- yasanuı da bu olayı doğru aigüa- ması önemli. Piyasa beğendik de- mezse başanya gjdemiyoruz" de- di. Bir gazetecinin, Telekom üst yönetimine yapılan atamalann, programdan sapma anlamına ge- lip gelmediği ve IMF'nin atama- lara kanşmasımn, içişlerine ka- nşma olarak algılanmasına iliş- kin sorusu üzerine Derviş, "Bu, niyet mektubunda var. Prog- ranun kapsamındadır. IMF buna kanşryor diyemeyece- : ğjz" karşılığını verdi. I Erken seçime ilişkin bir soruya karşılık Derviş, "Se- , çim olur olmaz, bilemem. '' Programı etkilememesi la- zun. Türkiye'nin programı ; bozacak lüksü yok. Herkes farkında. Kamuoyu da des- tekliyor. Programı anlatmak- la siyaset yapmayı birbirin- den ayırmak lazun. Ben onu yapıyorum" dedi. Derviş ile l IMF* Başkanı Horst Köhler ' arasında yapılan görüşmenin ardmdan IMF tarafindan ya- yımlanan açıklamada, Türk hükümetinin gereken adım- , lan kısa sürede atmasıvebu- 1 nun ardından Türkiye'ye ikinci kredi diliminin sağlan- ması dileği dile getirildi. IMF sözcüsü David Haw- ley "BİA Türk hükümeti- nin, Köhler'üı 2 Tem- : muz'daki açıklamasında di- le getirdiği ihtiyaçlan karşı- layacak yöndeki adımlan î entasa sürede atacağuudü- __J şünüyoruz"dedi. tarihe gömüldü ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), Emlak Bankası'nın bankacılık ış- lemleri yapma ve mevdu- at kabul etme izninin so- na erdiğini açıkladı. Ka- mu bankalan ortak yöne- tim kurulunun dün gön- derdiği yazıyla Emlak Bankası AŞ'nin aktif ve pasiflerinin Ziraat Banka- sı'na devrinin tamamlan- dığının bildirildiğini kay- deden kurum, Emlak Bankası'nın bankacılık izninin hangi kurum tara- findan kaldınldığmı açık- layamadı. VuralAkışık'ın başında olduğu kamu bankalan ortak yönetim kurulu, hem devreden hem devra- lan konumundabulunarak Emlak Bankası 'nın Ziraat Bankası'na devTİne iüşkin protokol imzaladılar. Pro- tokole Bankacılık Düzen- leme ve Denetleme Kuru- lu 'uygun görüş' verdi. B- DDK'den akşam saatle- rinde yapılan açıklamada. "kamu bankalan ortak yönetim kurulunun dün protokolçerçevesinde Em- lak Bankası'nın aktif ve pasiflerinin ZiraatBanka- sı'na devrinin tamamlan- dığmı" bildirdıği kaydedi- lerek "BuMbarla,4684sa- yın kanunun 2. maddesiile 4603 sa>ıiı kanuna ekienen geçid 3. maddenin 3 nu- marah fıkrasının amir hükmügereğince,Türkh'e Emlak Bankası AŞ'nin bankacılık işlenıkri yap- ma ve mevduat kabul etme izni sonaermiştir"' denildi. BDDK açıklamasında, Emlak Bankası Genel Müdürlüğü ve şubelerin tümünün 9 Temmuz'dan itibaren Ziraat Bankası AŞ bünyesinde faaliyetle- rine devam edeceği bildi- rildi. Emlak Bankası Ge- nel Müdürlüğü "nden ise BDDK açıklamasından önce şubelere gönderilen yazıvla. nizamlann hazır- lanması ve 9 Temmuz'dan itibaren Ziraat Bankası şubesi olarak işlem yap- malan istendi. An ile Ansen'e yeni soruşturma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. usulsüz kredi verdikleri iddiasıyla eski Emlak Bankası Genel Müdürü Erdin An ile eski Halkbank Genel Müdürü Yenal Ansen'in de aralannda bulunduğu banka yönetıcılen hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmayı Ankara Cumhuriyet Savcısı Abdullah Ayhan Şan'ın yıirüttüğü öğrenıldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle