Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 TEMMUZ2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
TURKİYE
Istanfoul Y 27 Sinop Y 24
Edirne PB 32 Samsun Y 24
Kocselı Y 27 Trabzon Y 24
Çanakkale PB 30 Giresun
Izmit*
Y 24
PB 32 Ankara Y 27
Manisa
Aydın
PB 33 Eskışehir Y 25
Y 25PB 36 Konya
Denîzlı PB 33 Sıvas Y 25
Zonguldak Y 25 Antalya PB 34 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
B
B
B
B
PB
PB
31
29
37
38
35
36
30
27
^dt
Marnara nın doğu-
su.Karadenız, Iç Ege.
Iç Anadolu, Doğu Ana-
dolu'nun kuzey ve ba-
tısı sağanak ve gok gu-
ruttulu sağanak yağışlı.
dığer yerter az bulutlu
ve açık geçecek Hava
sıcaklığı yağış alan yer-
lerde azalacak Oığer
yerler de onemlı bır de-
ğışıkJık olmayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
27
30
28
24
25
25
25
24
Münih Y 21 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
B
Y
PB
PB
PB
B
26
31
28
32
32
26
27
30
Y 25 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
PB
Y
PB
PB
PB
Y
A
26
39
25
34
28
32
26
32
A 38
f^\ Parçalı bulutlu : Sıslı Bulutlu k
Çok bulutlu . Yağmurtu Katiı J kar > Gok gCıruttulü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Boştarafı I. Sayfada
yor)... işte onlar, kimi gazeteciler..
... Amerika'daki Türk basını önünde Kemal Der-
viş'in soğukkanlı izlenimi veren duruşunu ve sözle-
rini izJediler.
Dervişçe cümleler bekleyerek: IMF'ye, Telekom'la
ilgili dayatmalanndaki yanlışlığı anlattık, dinledi ve
1.5 milyar dolarlık vaat edilen son krediyi serbest bı-
rakacak lcra Direktörleri toplantısını gelecek hafta
yapmaya karar verdi.
Tabü böyle bir şey söylemedi ekonomi bakanımız,
böyle bir cümlenin uzağından yakınından geçen bir
ifadede de bulunmadı.
Ya ne dedi: Üst Kurul seçimınde direttiği, dayattı-
ğı öğeleri sıraladı. IMF'nin de "Telekom üst yöneti-
minin profesyonel niteliğini benimsemediğini, Tele-
kom'a ilişkin tavnndan geriadım atmadığını"söyle-
di.
Telekom Üst Kurulu'na üye olanların her birinin
profesyonel nıteliklerini IMF Başkanı Horst Köhler'e,
Hazıne Bakanı Paul O'Neill'e ve Dünya Bankası'nın
bilmem kimine anlatmasına anlatmış ekonomi baka-
nımız, ammmma adamlar Nuh diyor peygamber de-
miyoriar.
Sonuç: IMF hâlâ "kuşkulardan annamamış".
Telekom'a ek olarak bir de "uluslararası piyasala-
ra Telekom 'dakimevcut dunımu anlatarak destekal-
ma" sorunuçıktı.
Telekom olayını dallandırıp budaklandıracak bir
başka söylem daha salındı haber pıyasasına. Dün-
ya Bankası'nı peşinetakan IMF direniyor, yetmezmiş
gibi, G-7'lerden Ingiltere, Fransa gibi kodaman ülke-
lerin de (ABD gibi) Telekom Üst Kurulu'nu profesyo-
nel nitelikte görmediklerini söyledikleri yaygın.
Başvurulmadık tek bir uluslararası kurum kaldı:
Üst Kurul profesyonel midir, değil midir; Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu'ndan bir karar çıkarmak!
Buradan da hâlâ VVashington'da ufacık etkili olma-
yan anımsatmalar duyuluyor. Yabancı Sermaye Der-
negi'nin "Türkiye Cumhuriyeti'nin birşahsiyetıoldu-
ğunu" içeren söylemler...
Derviş de gerçekçı görünmeye çalışıyor. Ne ki, Tür-
kiye'yi ulusal haklannı kullanarak bır yönetime üye
atayamaz duruma getirmeye çalışan IMF ve arkasın-
da yer alanlann olası niyetlerinden hiç söz etmiyor.
Fatura yine medyaya kesiliyor. Sorunu Türk medya-
sının başlattığını -Derviş- öne sürüyor.
Madalyonun öteki yüzü
Madalyonun bır de öteki yüzüne bakmak gerekir.
Derviş, IMF'ye Türk hükümetinden Üst Kurul'a üye
7 kişinin profesyonelce davranacağını ifade eden
sözlü bir güvence verdi mi, vermedi mi bilinmiyor.
Bu olasılığı anımsatan "formül" yine VVashington
kaynaklı: "IMF'nin Telekom'un siyasetten anndınl-
masını, 'bağımsız ve profesyonel' çalışacağını içe-
ren bir güvence istediği" öne sürülüyor.
IMF ile aramızdaki sorun ve çözümü gelecek haf-
taya sarkmış gibi. Derviş'in, bir iki görüşme daha
yaptıktan sonra Cathy Yengem'le yurda dönmesi
ve... "birhaftadan kısa sürede tıkanıklığı aşacak for-
mül bulması" olası...
Hatta, Derviş'in IMF ile hükümete kabul ettirecegi
bir formül üzerinde görüşbirliğine vardığından söz
edenlere rastlanıyor.
Bir de, Hazine Bakanı O Neill'in de katılacağı G-
7'ler maliye bakanlan toplantısından bugün yann
Türkiye ile ilgili ne gibi sesler çıkacağını beklemek ge-
reğine inananlar var.
Kargalann dahi henüz kahvaltıya oturmadığı saat-
lerde; VVashington'daki gelişmeleri acaba Başbakan
dahil kaç bakan izledi?
Arpacı kumrusu gibi düşünmekte olan hükümeti
rahatlatacak, ama basından şimdilik gizlenen bilgi-
leri Derviş Ankara'ya iletti mi? Bilinmez!
Bilınen tek şey; ekranda Derviş'ten hayırlı bir cu-
ma haberi alamayanlar, şimdi kukumav kuşu gibi
otumuş, belki yanm yüzyıldırgündemden düşmeyen
malum soruya yanıt anyorlar:
"Ne olacak bu memleketin haJi?"
Fısıiüpiyasalan sarsü
• Boştarafı 1. Sayfada
na ilişkin spekülasyon-
lann yoğunlaşması üze-
nne televizyona çıkan
Ece\it. "Sağnğun sıhha-
tim ^erinde" dedi. Dev-
let Bakanı Kemal Der-
viş'h IMF ile temasla-
nndın da olumlu sonuç
çıkrraması nedeniyle
borsıda 19 Şubat krizin-
den bu yana 4. büyük
diişiş yaşandı.
Ecevit, dün NTV'de
katıliığı programda ve
projramın çıkışında
sığlğı ile ilgili sorulan
\anıladı. Ecevit, geçen
taaft Başkent Hastane-
sfrne kapsamlı bir sağ-
llc tontrolünden geçti-
ğinı belirtirken "Baş-
lemÜniversitesi'" yeri-
re fHlkent Üniversite-
s"" liyerek gaf yaptı.
Lorroller sonucunda
olumsuz bir bulguya
rastlanmadığını belirten
Ecevit. şöyle konuştu:
tt
Her türiü aksine iddi-
aya rağmen, sağhğun
sıhhafim yerinde. Geçen
gün Bilkent (Başkent)
Universitesi'ne kulak ve
göz muayenesi için git-
tim. Fakat Sayın Meh-
met Haberal beni sağhk
kontrolünden geçirmek-
te ısrar etti. Onun için sa-
atler süren uzun bir
kontrol yaptırdık. Çok
şükür her şey sağlam
çıktı." Ecevit. televiz-
yondan aynlırken gaze-
tecılerin sorulannı da
yanıtladı. Ecevit. "Sağn-
ğınız hakkmda spekülas-
yonları kimler çıkan-
yor" sorusuna. "Onlan
sizler daha iyi bilirsiniz.
Siz öğrcnin, bana da bil-
dirin" diye yanjt verdi.
3ihçeU9
den Telekom mesajı
KRIKKALE (Cum-
haret)-Başbakan Yar-
aiTJSi Devlet Bahçeli.
TCirhükümetinin bütün
Cikmlülüklerini yerine
^îıiiğini, aynntıyı tar-
tşrmın gereksiz oldu-
şLanbelirterek TeJekom
ÖEİminde değişikliğe
Laı çıktıklannı ortaya
İc2>\i. Kırıkkale'deçe-
jTtİçılış törenlerine ka-
[•-aBaşbakan Yardım-
cısı Bahçeli, gazetecile-
rin sorulannı yanıtladı.
Telekom Yönetim Kuru-
lu'nda değişikliğin söz
konusu olup olmadığına
ilişkin soru üzerine,
"Bütün yükümlülükler
yerine getirilmiştir. Ay-
rıntıya gjrip tartışmanın
gereği yokrur" diyen
Bahçeli. yönetimdeki
değişikliğe karşı olduk-
lannı ortaya koydu.
Sezer'den 'tütün'e vetoI Baştarafı 1. Sayfada
mi uygulanarak alınıp satılacağı
öngörülmüş; ancak sözleşmeye
bağlanamadığı için üreticinin
açık arttırma yöntemiyle satışa
çıkardığı tütünlerini, alıcı bulu-
namaması durumunda nasıl de-
ğerlendireceğine ilişkin bir dü-
zenlemeye yer verilmemiştir.
Böyle bir durumda, tütün üreti-
minden çekilmek zorunda kala-
cak olan üreticilerin tütün tan-
mından vazgeçmeleri olasılığı-
nın yüksek olmasına karşın yasa-
da, üretimin sürdürülmesi ve üre-
ticilerin gelir kayıplannı gider-
me yöntem ve ilkeleri gösteril-
memiştir. Yasanın belirtilen ko-
nulardaki düzenleme eksiğinin
büyük sosyal sorunlara yol aç-
ması kaçınılmazdır.
Üreticiye flyat mahkûmiyeti:
Açık arttırma yöntemiyle tütün
satışmın güçlüğü ve tütünün yur-
tiçinden alınma zorunluluğunun
bulunmaması, üreticinin, özellik-
le fiyat yönünden piyasada etkin-
lik gösteren sınırlı sayıdaki kişi ve
kuruluşlann tek yanlı saptadığı
koşullara mahkûm edilmesi so-
nucunu doğuracaktır.
Sosyal deviet dersi:Sosyal dev-
let ilkesi, sosyal sorunlar ve hu-
zursuzluklann yaşanmaması için
tütün üreticilerinin gelir kayıpla-
nnın hangi yöntemle giderilece-
ğinin ve tütün üretiminin nasıl
sürdürüleceğinin yasada düzen-
lenmesini zorunlu kılmaktadır.
Yasanın temeleksUvkri: Sosyal
devlet ilkesi ve anayasal kurallar
karşısında, tütün üretiminin dü-
zenlenmesi, tütün kalitesinin iyi-
leştirilmesi, Türk tütününün ni-
teliğinin ve türünün korunması,
tütün ekimi yapılma yöntemleri,
tütün satış sözleşmelerinden do-
ğacak uyuşmazlıklann çözüm
yollan, tütün satış merkezlerinin
kurulacağı yerleri, satılamayan
tütünün korunma yöntemleri,
yaprak tütün ticareti yapacaklar-
da aranacak koşullar, yaprak tü-
tünlerin ışlenmesi yöntemleri gi-
bi konulann yasada düzenlenme-
mesi önemli bir eksiklik olarak
değerlendirilmiştir.
Yasada, her türlü tütün ürünie-
rinin dışalım hakkı, Türkiye'de
üretim kuruluşu olan, belli tutar-
da sigara ve diğer tütün ürünleri-
nı üretenlerin yanında üretim ku-
ruluşu olmayan, dolayısıyla siga-
ra ve diğer tütün ürünlerini yur-
tiçinde üretmeyenlere de tanın-
maktadır. Bu geniş serbestinin,
üreticiler yönünden herhangi bir
önlem alınmadan kabul edilmesi.
yerli üreticilerin üretim etkinlik-
lenni tümüyle durdurmalanna
yol açabilecek niteliktedir.
Pazar yabancı tekele terk edili-
yor Sigara üretiminin temel gir-
disi olan tütünün dışalımında.
yerli üreticilerin fon ve vergiler
nedeniyle karşılaştıkJan yüksek
maliyet dikkate alınmadan siga-
rada serbest dışahma geçilmesi.
belirtilen olumsuz etmenler ne-
deniyle yabancı markalı sigara-
lann Türkiye'de üretilmesınin ge-
rekçesini ortadan kaldırmakta ve
iç pazar tümüyle yabancı sigara
tekeline açılmış olmaktadır.
Desteklerin kaldınlması: Yasa-
dan, 2002 yılından başlayarak tü-
tünde destekleme alımının kaldı-
nldığı anlaşılmaktadır. Oysa, kı-
mi AB ülkelen ile ABD'nin, işin
özellikle sosyoekonomikboyutu-
nu göz önünde tutarak ekonomik
yönden geri kalmış üreticilere ve
özellikle toprak yapısı gereken
verimlilikte olmayan bölgelerde-
ki tütün ekicilerine bütçeden öde-
me yaparak destek verdikleri bi-
linmektedir. Bu durumda, yasa
koyucunun tütün üreticilerine
ilişkin söz konusu ekonomik yak-
laşımınm, üretimin sürdürülmesi
ve rekabet gücü yönünden sosyal
bir sorun yaratacağı açıktır.
Derviş: Veto etkili olmaz
Öte yandan VVashington'daki
temaslan sırasında gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Kemal Der-
viş, Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in Tütün Yasası'nı ve-
to etmesiyle ilgili olarak "Tutûn
Vasası"\ia ilgili bir aksama ya da
taahhüdün yerine getiribnemesi
dhe bir şey yok. Tütün Yasası'nın
TBMM'den geçmesL, nivet mek-
tubunun bir parçasıydı, o kadar.
Programuı eddJenmesi söz konu-
su değiL Medis'ten geçmeshdi ko-
şuL Onu da yerine getirdi Türki-
ye'' diye konuştu.
IMF'yle krîz biiyüyor
Wk Baştarafı 1. Sayfada
ması gerektiğini dile ge-
tirdi. IMF ile ortaklaşa
alınan tedbirlere, geniş
halk kesimlerinin büyük
sıkıntı çekmesine karşın
katlandığını söyleyen
Ecevit, kredinin kesil-
mesi durumunda Türk
kamuoyunda hayal kı-
rıklığı oluşacağını bil-
dirdi. Financial Times
gazetesinde yayımlanan
haberde ise IMF'nin
Türkiye toplantısını er-
teleme gerekçesi Tele-
kom ve bankacılık siste-
miyle ilgili atılması ge-
reken adımlar olarak
açıklanırken, asıl gerek-
çesinin yüksek faizler
olduğu öne sürüldü. Ga-
zete, yüksek faizlerin
yakın zamanda düşme-
mesi durumunda IMF
kredi paketinin yeniden
gözden geçirilmesi ya da
tümüyle iptal edilmesi-
nin gerekebileceğini du-
yurdu. ABD'de bulunan
Devlet Bakanı Kemal
Derviş de yaşanan buna-
lım nedeniyle Londra
programını ileri bir tari-
he erteledi.
Başbakan Ecevit, dün
gazetecilerin sorulannı
yanıtlarken, asıl sorunun
faiz olduğunu ortaya koy-
du. Ecevit, "IMFileilişki-
lerde bir güven bunalımı
vaşandığını dûşünüyor
musunuz? Türİdye'nin
üzerine fazla mı geiiıüyor"
sorusu üzerine şunlan
söyledi: "Emlakbank'la
flgOi iddialar vann. Bun-
lann da gerçek olmadığı
anlaşıldı. Faizlerin yük-
sekliğinden şikâyet edili-
yordu. Bu IMF ile birlikte
saptadığımızpolitikaiann
sonucudur, çözümünü de
biriikte bulmamız gerekir.
Bunu da Sayın Köhler'e
beiirttim"
Ecevit, IMF'nin diplo-
matik isteklerde buluna-
bileceği yönünde bir kay-
gısı bulunup bulunmadı-
ğına ilişkin soruyu da
"Bakanlar Kurulu'nda
yapılan konuşmaJar dışa-
nya sızdmlamaz. Fakat
öyle bir durunı da söz ko-
nusu değüdT diye yanıtla-
dı. Ecevit. dün akşam
.NTV'de katıldıgı prog-
ramda, IMF bunalımı ile
ilgili soruları yanıtladı.
IMF ile henüz bir değer-
lendirme aşamasına ge-
linmediği için ihtiyatlı ko-
nuşmak istediğini belirten
Ecevit, Türkiye'ye vaat
edilen kredinin aksatılma-
sının haksız olduğunu yi-
neledi. Hükümetın bütün
görevlerin yerine getiril-
diğini anlatan Ecevit,
"Zannederim IMF'den
\ ararlanan ülkeler arasın-
da verdiği sozleri bu kadar
sadakatle yapan başka
devletgörüJmemiştir" de-
di.
IMF ile ortaklaşa alınan
tedbirlerden geniş halk
kesimlerinin büyük sıkın-
tı çekmelerine karşın kat-
landığını belirten Ecevit.
kredinin kesilmesinin
Türk kamuoyunda hayal
kınklığınaneden olacağı-
nı söyledi. IMF'nin Tele-
kom'da bürokratik aynntı-
ya girme yetkisinin olma-
dığını anlatan Ecevit, "As-
lında bu Türkiye'nin iç so-
runudur. Kaldı ki onlan
da tatmin etmesi gereken
bir sonuca vanldı" diye
konuştu.
Financial Times gaze-
tesinde dün yayımlanan
bir haberde, halen yüzde
89 düzeyındekı faizlerin
IMF programının hazır-
landığı döneme göre 3'te
1 daha yüksek olduğu be-
lirtilerek "Durumu iyi bi-
lenlere göre faiz oranlan
yakında düşmezse, LMF
ve Dünya Bankası'nın
yardım paketinin yeniden
yapüandınlınası veya beJ-
ki tümüyle iptal edilmesi
gerekebilir'' denildi. Fi-
nancial Times Deutsch-
land'ın elde ettiği bir IMF
belgesinin. Türkiye'deki
faiz oranlan ve Türk hü-
kümetinin sermaye piya-
salannda güven oluştur-
ma konusundaki başan-
sızlığı nedeniyle kaygılı
olunduğunu gösterdiği
kaydedilen haberde,
IMF'nin Türkiye toplantı-
sın ertelenmesindeki asıl
nedeni, "yüksekfaizler ve
yaünmcılann Türk hükü-
metinin Türkiye'nin maB
sorunlan ve yolsuziuklan
çözemeyeceği yolundaki
kuşkulanndan kaygıduy-
malan" olarak belirtildi.
Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in takdir edildiği,
iyi görüldüğü, ancak
Başbakan Ecevit'in li-
derlik ve uzmanlık yete-
neklerinin yeterli görül-
mediği görüşü de haber-
de yer aldı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu sorunun yanıtlanna girmeden önce, Gelenek-
çiler ve Yenilikçiler diye adlandınlan taraflara yeni un-
vanlar verelim. Kutan, her seferinde, "Yenilikçiler'le
aramızdaki farkı ben de anyorum, bulamıyonım" di-
yor. Erbakan'ın uzatmalı emanetçisi Kutan'ın bu ya-
nıtı verirken ne kadar samimi olduğunu kestirmek
olanaksız ama, gerçek payı olduğunu da vurgulaya-
lım. Bundan böyle bu köşede, Yenilikçiler için "Acil-
ciler", Gelenekçiler için de "Sabırcılar" diyeceğiz...
Bir noktanın daha altını çizelim. Hareketin FP son-
rası arayışlannın daha çok dışa dönük olduğunu, Ba-
tı'dan destekler beklendiğıni vurgulayıp, eklemiştik:
Artık, Türk-lslam sentezinin yerini, Batı-islam sen-
tezi alıyor.
Süreç bizi adım adım doğruluyor. Kutan dün sa-
bah Avrupa ülkelerinin büyükelçileriyle kahvaltılı bir
toplantı yaptı. Onlara demokrasi özlemlerini anlattı.
Kutan önümüzdeki hafta tamamlanması beklenen
Erbakan kurmalı partinin 70 kadar milletvekili olaca-
ğını söyledi. Bu söylemden anlaşılıyor ki, Erbakan'ın
45 kadar milletvekili olacak!
Cumhuriyet'in konuştuğu, kahvaltıya katılan ya-
bancı diplomatlardan biri durumu şöyle özetledi:
"Aldığımız izlenim yeni partinin sadece isminin
değişeceği yönünde..."
Demek ki Batılılar durumu anladı, sıra bizimkiler-
de! »
En gerekli, engerekli olur mu?
Acilciler cephesinde ise dun üçüncü transfer ya-
şandı. Meral Akşener ve Sadık Yakut'un ardından
dün de Van Milletvekili Hüseyin Çelik sabah
DYP'den istifa etti, öğleyin cuma namazının hemen
öncesinde Acılciler'le siyaset yapacağını açıkladı.
Sırada ANAP'tan Ertuğrul Yalçınbayır var. Bir de
DSP'linin geçebileceği söyleniyor. Bu da tamamla-
nırsa, Acilciler tüm partilerden milletvekili almış ola-
caklar. Eğer bu harekete katılmak isteyen varsa ace-
le etmeli, yerler doluyor ona göre!
ANAP'ın ağustos başında yapacağı kongreden
sonra bu partiden kopmalann olabileceği söyleniyor.
Lütfullah Kayalar ve Vehbi Dinçerier'in ardından
Eyüp Aşık da ANAP genei başkanlığına aday olu-
yor. Taktik şu:
Oylar bölünecek, ilk turda Ytlmaz seçilemeyecek.
Iş ikinci tura kalırsa Yılmaz'ın karşısına tek aday çı-
kanlacak.
Tutar mı? Çok zor. Yılmaz, kendisini seçecek de-
legeleri seçti!
Tansu Çiller de Acilciler'e başka vekil kaptırma-
mak için yeni taktikler anyor olmalı.
Tabio merkez sağ yelpazede sonbahara dek cid-
di değişikliklerin olabileceğinı gösteriyor. Arayış ha-
lindeki toplumun göre göre içgüdüsel olarak istedi-
ği iki şey var:
- Yeni yüzler öne çıkmalı.
- Yeni bir çizgi gerekli.
Toplum en gerekliyi ararken, engerekli sonuçlarda
çıkabilir. Siyasi belirsizlik böylesi durumlara da ge-
be,
Önümüzdeki günlerde biraz daha su yüzüne çıka-
cak bir konu daha var. Kamuoyu Erdoğan-Erbakan
çekişmesinin siyasi sonuçlannı anyor. Ancak işin eko-
nomik boyutu da var. islamcı akımlardan beslenen
sermaye de gidiş karşısında şaşkın. Kayseri'deki ho(-
dinglerin Erdoğan'dan, Konya'dakilenn Erbakan'dan
yana tavır koyma eğiliminde olduğu söyleniyor. En
önemli ağırlık ise Istanbul...
Siyasi hareketlerde taş yerinden oynadı mı pek
çok başı da etkiliyor, aşı da...
Bu hareketin tartışma ortamıyla tanışmasının so-
nuçlannı önümüzdeki günlerde göreceğiz...
ankcum@ttnetnettr
Derviş: Türkiye arayı iyi tutmalı Emlakbank
WASHINGTON (AA) - Eko-
nomiden sorumlu Devlet Bakanı
Kemal Derviş, Uluslararası Para
Fonu (IMF) lcra Direktörleri Ku-
rulu'nun, Türkiye'ye yeni kredi
dilimini serbest bırakması için
gelecek hafta içinde toplanması-
na çalışıldığını söyledi. Derviş,
Türkiye'nin VVashıngton Büyü-
kelçiliği'nde düzenlediği basın
toplantısmda. ancak bunun için
bazı şartlann yerine getirilmesi
gerektiğini kaydetti. Bu şartlann
sorulması üzerine Der\iş, "Nryet
mektubunda yer alan bütün şart-
lar. Bu. hükümetin programıdır.
Hepsinin gerçekleşmesi isteniyor.
Zaten başbakanuı da, programuı
eksiksiz uygulanması yönünde
önemli bir konuşması olmuştu.
Bazı konularda bügi eksikliği var.
Biraz daha çalışmalryız. Biz bazı
bügUeri daha somut vermelniz.
Onlarda analianiiyi yapmaklar"
dedi. Bir gazetecinin. Telekom
konusunda IMF'ye yazılı güven-
ce verilip verilmeyeceğine ilişkin
«orusu üzerine Derviş, "Çeşitii
a> nntılar üzerinde çahşıyoruz. Bu
aynnnlan en iyi şekilde bir araya
getirip çözmeye çahşıyoruz" de-
di. Derviş, "Şu anda LMF ile iyi
UişkUerde yarar var. Fazla a\ nn-
üya kanşmalan durumunda biz
de onlan ikaz ediyoruz" dedi.
Derviş. Başbakan BülentEce-
vit'in bilgi ve iradesi dışında bir
şey yapmasının mümkün olmadı-
ğını belirtti. Telekom konusunda
Telekom'a ara formül
EMtNEKAPLAN
BAMJSAIMAN
ANKARA-Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş'in Telekom Yönetim
Kurulu'na atanan 7 kişinin de ar-
1
kasında olduğunu, ancak sorun
varsa çözülmesi gerektiğiai söy-
lemesi, yönetimde degişiklik
beklentisini artördı. Bu konuda-
ki gelişmelerin Derviş'in Türki-
, ye'ye dönüşünün ardından bız-
1 lanması beklenirken, iki formül
gundeme geldi. Telekom Yöne-
> tün Kurulu'nda 4 MHP. 2 Derviş
ve 1 de Başbakan Ecevit'inöner-
| diğiisimlerdenoluşandengenin,
j 3+3 olarak değiştirilmesi ve İb-
rahim Hakkı Alptürk'ün Yöne-
tim Kurulu Başkanlığı'ndan isti-
j faettirilmesi,Telekom yönetuni-
r nin uluslararası piyasalann iste-
! diği biçimde çahşacağına ilişkin
j IMF'ye güvence verilmesi plan-
;' lanıyor.
Telekom Yönetim Kurulu'nun
başkanını befirlemek üzere yap-
tığı seçimlerde Derviş'in adayı
olan Nihat Özdemir'in de aday
olduğu, ancak yönetim kurulun-
da yapılan oylamada Alptürk'ün
seçildiği öğrenildi. Alptürk'ün
hem Yönetim Kurulu Başkanı
hem de genel müdür olması,
IMF'nin rahatsız olduğu nokta-
lardan birini oluşturuyor.
IMF'nin Alptürk'ün genel mü-
dür olarak kahnasına itiraz etme-
diği, ancak Yönetim Kurulu Baş-
kanlığı'm bırakmasını istediği
behrtiliyor. Genel müdürün yö-
netim kurulunun alacağı kararia-
n uygulayabilecek icracı bir bi-
rim olması nedeniyle yönetim
kurulundakı dengelerin dahaçok
önemsendiği ifade ediliyor.
Devlet Bakanı Derviş'in VVas-
hington'da yaptığı açıklamalar-
da, 4+2+1 biçiminde basına yan-
sryan haberlerin sürecezarar ver-
diğini söylemesi de bu rahatsız-
hğı ortaya koyuyor. Ancak Der-
viş'in, oluşturulan Telekom Yö-
netim Kuruiu'nun arkasında ol-
duğunubelirtirken "Böylebiryö-
netim kurulu vardır ve profesyo-
nel bir kurul olarak algüanmast
da önemlidir. Şimdi biznn üzerin-
de çahşağımız da budur" deme-
si dikkat çekti. Derviş, Telekom
konusunda IMF'yeyazılı güven-
ce verileceğini yalanlamazken,
"Çeşitli aynntılarüzerinde çalışı-
yTjruz" demekle yetindi.
Telekom'da genel müdür yar-
dımcılıklannındaAlptürk'ün ge-
nel müdür olması durumunda ic-
racı birimlerde de etkin olabil-
mek için önem taşıdığı belirtili-
yor.
HükümetmMHPkanadı.Tele-
kom'un yönetimi konusunda
IMF ile yaşanan sorunun zama-
na yayılarak çözülmesıni istiyor.
"IMF,.Telekoın Yönetim Kuru-
lu'na seçilen kimleri nereden bi-
iiyor? Başanlı olup olamayacak-
lannı nereden bifiyor?" diye so-
ran bir MHP kurmayı, IMF'nin
mantıksız isteklerde bulunduğu-
nu söyledi.
temel problemin ne olduğunun
sorulması üzerine Derviş, "Tete-
kom gibi önemli bir sektörde pi-
yasanuı da bu olayı doğru aigüa-
ması önemli. Piyasa beğendik de-
mezse başanya gjdemiyoruz" de-
di. Bir gazetecinin, Telekom üst
yönetimine yapılan atamalann,
programdan sapma anlamına ge-
lip gelmediği ve IMF'nin atama-
lara kanşmasımn, içişlerine ka-
nşma olarak algılanmasına iliş-
kin sorusu üzerine Derviş, "Bu,
niyet mektubunda var. Prog-
ranun kapsamındadır. IMF
buna kanşryor diyemeyece-
: ğjz" karşılığını verdi.
I Erken seçime ilişkin bir
soruya karşılık Derviş, "Se-
, çim olur olmaz, bilemem.
'' Programı etkilememesi la-
zun. Türkiye'nin programı
; bozacak lüksü yok. Herkes
farkında. Kamuoyu da des-
tekliyor. Programı anlatmak-
la siyaset yapmayı birbirin-
den ayırmak lazun. Ben onu
yapıyorum" dedi. Derviş ile
l IMF* Başkanı Horst Köhler
' arasında yapılan görüşmenin
ardmdan IMF tarafindan ya-
yımlanan açıklamada, Türk
hükümetinin gereken adım-
, lan kısa sürede atmasıvebu-
1
nun ardından Türkiye'ye
ikinci kredi diliminin sağlan-
ması dileği dile getirildi.
IMF sözcüsü David Haw-
ley "BİA Türk hükümeti-
nin, Köhler'üı 2 Tem-
:
muz'daki açıklamasında di-
le getirdiği ihtiyaçlan karşı-
layacak yöndeki adımlan
î entasa sürede atacağuudü-
__J şünüyoruz"dedi.
tarihe gömüldü
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme
Kurulu (BDDK), Emlak
Bankası'nın bankacılık ış-
lemleri yapma ve mevdu-
at kabul etme izninin so-
na erdiğini açıkladı. Ka-
mu bankalan ortak yöne-
tim kurulunun dün gön-
derdiği yazıyla Emlak
Bankası AŞ'nin aktif ve
pasiflerinin Ziraat Banka-
sı'na devrinin tamamlan-
dığının bildirildiğini kay-
deden kurum, Emlak
Bankası'nın bankacılık
izninin hangi kurum tara-
findan kaldınldığmı açık-
layamadı.
VuralAkışık'ın başında
olduğu kamu bankalan
ortak yönetim kurulu,
hem devreden hem devra-
lan konumundabulunarak
Emlak Bankası 'nın Ziraat
Bankası'na devTİne iüşkin
protokol imzaladılar. Pro-
tokole Bankacılık Düzen-
leme ve Denetleme Kuru-
lu 'uygun görüş' verdi. B-
DDK'den akşam saatle-
rinde yapılan açıklamada.
"kamu bankalan ortak
yönetim kurulunun dün
protokolçerçevesinde Em-
lak Bankası'nın aktif ve
pasiflerinin ZiraatBanka-
sı'na devrinin tamamlan-
dığmı" bildirdıği kaydedi-
lerek "BuMbarla,4684sa-
yın kanunun 2. maddesiile
4603 sa>ıiı kanuna ekienen
geçid 3. maddenin 3 nu-
marah fıkrasının amir
hükmügereğince,Türkh'e
Emlak Bankası AŞ'nin
bankacılık işlenıkri yap-
ma ve mevduat kabul etme
izni sonaermiştir"' denildi.
BDDK açıklamasında,
Emlak Bankası Genel
Müdürlüğü ve şubelerin
tümünün 9 Temmuz'dan
itibaren Ziraat Bankası
AŞ bünyesinde faaliyetle-
rine devam edeceği bildi-
rildi. Emlak Bankası Ge-
nel Müdürlüğü "nden ise
BDDK açıklamasından
önce şubelere gönderilen
yazıvla. nizamlann hazır-
lanması ve 9 Temmuz'dan
itibaren Ziraat Bankası
şubesi olarak işlem yap-
malan istendi.
An ile Ansen'e yeni soruşturma
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı. usulsüz kredi verdikleri
iddiasıyla eski Emlak Bankası Genel Müdürü Erdin
An ile eski Halkbank Genel Müdürü Yenal Ansen'in
de aralannda bulunduğu banka yönetıcılen hakkında
soruşturma başlattı. Soruşturmayı Ankara Cumhuriyet
Savcısı Abdullah Ayhan Şan'ın yıirüttüğü öğrenıldi.