17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30TEMMUZ 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIZI ROBOTEK TURHAN SELÇUK DUÎUJSî TABİATL1 İSTANBUL EFENDİSİ ABDÜLCANBAZ' IN HARİKULÂDE MACERALARI KIS1M ÎEKMİLİ BİRDEN. Erdoğan,parti îçinde mücadeleyisürdürürken,parti dışı oluşumu dagetiştirmeyeçahşjyordu kurulanplan âsk ıJ^jjjjjjjH İiTurgut Özal'ın kardeşi Korkut ÖzaL Ozal-Tayyip işbirliği Korkut Özal ile Tay>'ip Erdoğan'ın işbirliği yeni değil. Tayyip Erdoğan, MSP zamanmda Erbakan'a karşı Korkut Özal'ı desteklemişti. 0 günlerden başlayan işbirliği, uzun yıllar sonra yeniden gerçekleşiyor. DP'nin başına Korkut Özal'ın getirilmesi, ta başından beri planlanmıştı ve plan, özellikle Fethullahçı grupile Nakşibendilerin katkısıyla yürürlüğe konuhnuştu. Önce Tayyip rüzgân estirerek Fazilet Tayyip'i istiyor havası yaygınlaştınlacak ve Tayyip Erdoğan'ın Fazilet Partisi'nin lideri olması sağlanacaktı. Siirt'te yaptığı konuşmadan mahkûmiyet alması, Tayyip Erdoğan'ı mağdur duruma düşürünce bu rüzgâr fıilen gerçekleşti. Bu rüzgâra rağmen Erdoğan FP'ye lider olamazsa aynı rüzgânn devamıyla DP'ye geçilecek ve Korkut Özal, yerini Tayyip Erdoğan'a bırakacaktı. Erdoğan'ın mahkûmiyeti onanırsa da Tayyipçiler DP'ye katılacak ve Tayyip Erdoğan'ın desteklediği DP, yeni bir oluşumla seçimlere gidecekti. Her iki halde de, cemaatlerin ve tarikatlann desteği sağlanmış olmasına rağmen bu planlar gerçekleşmedi. Alternatif gazete: Yeni Tayyip Erdoğan, liderlik mücadelesi yolunda Erbakan'a karşı bütün altematifleri oluşturmaya karar verdiğinde ilk iş olarak Milli Gazete'ye karşı Yeni Şafak gazetesini öne sürdü. Büyükşehir'den ihaleler almasıyla ünlü Tayyipçi Albayrak şirketi, Arap sermayesine dayah BİM mağâzalar zinciri, Ensar Vakfı çevresi ve Altınoluk dergisinde kümelenen Sami Efendi'ye bağh Erenköy cemaati diye tanınan Nakşibendiler vasıtasıyla Yeni Şafak gazetesini satın aldırdı. Yeni Şafak, Tayyip Erdoğan'ın operasyonundan sonra, Şafak "FazifctPartisi yönetimmi eteştiren, Tayyip Erdoğan'ı yüeelten''biryayın cizgisine yöneldi. Albayrak bugün gazetenm tamamına sahip gibi görünüyor. Nuretân Albayrak, Albayrak şirketi adına gazetenin sahibi. Daha önce sıkı bir Erbakancı olmakla tanınan Keraalettin Göktaş. şu anda Tayyipçi Yeni Şafak gazetesinin en yetkili ismi. Tayyip Erdoğan'ın danışmanlanndan Mehmet Atalay ise yazıişlerinden sorumhı etkili bir isim. Gazete Fehmi Koru, Mehmet Barias, Cengiz Çandar ile daha da güçlendirilmiş durumda. /"T7ayyip Erdoğan'ın gelece- I ğe yönelik planlan; ikin- JL ci Erbakan olmak diye özetlenebilir. Erbakan'a rağmen Erbakan olabilmek için, Erba- kan'ın siyasi yaşamında attığı her adırru atmak istiyordu. Yani Erbakan'ı kendi silahlanyla vu- racaktı. Başka bir deyişle: Erba- kan'ın bütün kurumlannın alter- natiflerini çoktandır oluşturma- ya çalışıyordu. Erbakan'ın alter- natifı elbette kendisiydi ve Erba- kan'a ait kurumlann da, parti de dahil olmak üzere, altematifleri oluşmaktaydı. "Biz beraberiz, bizi kimse bö- lemez,ayıramaz, Erbakan benim ustam" sözlerine rağmen, dik- katli gözler yaşanan mücadele- nin farkındaydı, asıl önemlisi o günlerde bütün teşkilatlanmalar- da açıkça kavgalar yapılıyordu. Küçümsemesıne, gûlüp geçme- sine rağmen Erbakan ve ekibi de işin ciddiyetini kavnyordu ger- çekte. Yeni bir parti Aslında FP ile Erdoğan bir sü- redir yol aynmındaydı. FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın "Tayyip kardeşimiz yine Büyükşehir'e başkan adayımız n sözüyle Erdo- ğan'ın liderlik mücadelesine taş koymuştu. Ama bu ihtimali bek- leyen Erdoğan, yeni mücadele için çoktan kollan sıvamıştı. Bir yandan parti içi mücadele sürerken, parti dışı oluşumu da gerçekleştirmeye çalışıyordu. Parti içinde tam hâkimiyet kura- masa da etkili olduğu milletve- killeri ve teşkilatlarla, yeni bir parti oluşturma fıkri epeydir var- dı ve bu fikir kimi cemaat ve ta- rikatlann katılımıyla hayata ge- çirilecekti. FP'ye genel başkan olabilmek için bütün şartlar zorlandıktan sonra, yeni bir partiyle yola çık- ma fikri çeşith çe\Telerde, ce- maatlerde istişare edilmiş ve ka- bul görmüştü. Çok gizli yürütü- len bu istişare edilmiş harekât uygulamaya girmişti bile. Korkut Özal'ın DP'nin başına gelmesi, bu planın bir parçasıy- dı. Tayyip ve Fethullahçılar baş- ta olmak üzere, kimi tarikat ve cemaatlerin işbirliği ile Korkut Özal DP'nin başına getirilmişti. Plana göre Tayyip Erdoğan, Fa- zilet Partisi'yle yollannı kesin ayırdıktan sonra, özellikle Kara- deniz ve Güneydoğu milletve- killeriyle birlikte DP'ye katıla- cak ve Özal, "Yerimi genç bir B- dere bırakıyonım'' diyerek Tay- yip Erdoğan'ı DP'nin başına ge- tirecekti. Bu oluşuma Fazilet'ten 60'tan fazla milletvekilinin yanı sıra ANAP ve DYP'den de mil- letvekilleri katılacaktı. Aynca BBP, YDP gibi partiler de DP ile birleşecekti. Her şeyin alternatifi var Tayyip Erdoğan ve ekibi, ye- dek partinin yanı sıra Erbakan'a ait kurumlann da alternatiflerini oluşturup yedeklemeye çalıştı. Erbakan'ın sesi Milli Gaze- te'ye karşı, Tayyip Erdoğan'ın sesi olacak gazete operasyonu Yeni Şafak gazetesiyle gerçek- leştinldi. Büyükşehir Belediye- si'ne ait her ihalede boy gösteren Albayrak fırması, Tayyip Erdo- ğan adına Yeni Şafak gazetesinin yan hissesini satın aldı. Sadece Albayrak şirketi dikkati çekece- ği için, Arap sermayeli kuruluş BlM marketler zinciri grubu da Yeni Şafak'ın ortaklanndan ol- du. Bu operasyonun ardında ay- nca Şami Efendi grubu diye bı- linen Altınoluk dergisi etrafında kümelenen Nakşiler de vardı. Bu grubun en bilinen ismi ise ünlü Topbaşlar ailesiydi. Nasıl Fazilet Partisi içinde Tayyipçi ekip varsa, Erbakancı Milli Gazete'de de Tayyipçi ya- zarlar vardı. MehmetŞevketEy- gt Siirt gezisi ve konuşmasının gerçek miman olarak Tayyip Er- doğan'ın başını yakan thsan Sü- reyya Sırma, Milli Gazete başya- zan Sadık Albayrak gibi isimler Milli Gazete'deki Tayyipçi ya- zarlardı. Cizll Tayyipçi ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ™ ( -•' Herkesin Erbakancı sandığı Sadık Albayrak, Erbakancı gö- rünüp Tayyipçilik yapıyordu, an- cak onun Tayyipçiliği, Tayyip Erdoğan'ın Hürriyet gazetesi zi- yaretinde ortaya çıktı. Daha doğ- rusu Ertuğnıl Ozkök'ün o ziya- reti değerlendıren yazısından an- laşıldı. Erdoğan, Faziletçi gençleri bünyesinde banndıran MGV'de hayli taraftan olmasına rağmen, MGV'nin alternatifi olarak En- sar Vakfı'nı güçlendirdi. Ensar Vakfı hâlâ ülkenin her tarafında örgütleniyor ve şubeler açıyor. AMCT'ye karşı çalışma Erbakan'ın en güçlü teşkilatı AMGT'ye karşı da yapılanma çahşmalan başlatıldı. Avru- pa'nm çeşitli ülkelerinde Tay- yipçi harekât gizliden gizliye oluşturuldu ve bu çalışmada RP döneminde dışlanmış olan Akın- cılar Derneği'nin eski yönetici- leri, bazı AMGT'den aynlan gruplar faaliyet gösterdi. Yalnız AMGT'ye alternatif oluşturmak, diğerlerine nazaran hayli zordu. Çünkü Avrupa'daki Fazilet Partililer Erbakan'ı bir dünya lideri gibi görüyorlardı ve Erbakan'a herkesten fazla bağ- lıydılar. Yarın: Erbakan, Deml- rel ve Cülen'e öfke! Manisa MUletveküı Bülent Annç, hem geknekçUerin hem de yenilikçilerin desteğini alan bir isim. < m . > Ortak lider adayı: ÂrınçTayyip Erdoğan ve ekibi, kendilerine göre gerek dışandan gerek içeriden bazı sinyaller alarak, 10 aylık cezanın onanmayacağı ve beraat edeceği ümidini taşıyorlardı. Bu gerçekleşirse, bir Tayyip Erdoğan rüzgân esecek ve bütün yapılan çalışmalar semeresini verecek, alternatif oluşumlann önemi asıl o zaman ortaya çıkacaktı. Bu rüzgânn ve altyapı çalışmalannın havasıyla, Tayyip Erdoğan'ın FP liderliği gerçekleştirilmeye çahşılacaktı. Bu noktaya gelindikten sonra, Tayyip Erdoğan'ın FP liderliğine garanti gözüyle bakılıyordu. Ama yine darbe gerçekleşmez, Erbakan bu planı engellerse, aynı rüzgârla FP'den kopmalar olacak, DP'ye geçilecek, kamuoyunda "Genç lidere geçit vermeyen Erbakan" yıpratılırken, "MSP zamanından beri Erbakan'a karşı birlikte mücadele eden" Korkut Özal ve Tayyip Erdoğan, yeni bir dönem başlatacaktı. Yedek parti DP'nin bekçisi Korkut Özal, Tayyip Erdoğan'ın liderliğini, Erbakan'a nazire yaparcasına "Yerimi halkın istediği genç bir lidere veriyorum" sözleriyle ilan edecekti. Bu planın diğer versiyonu ise Tayyip Erdoğan'ın mahkûm olması halinde devreye girecekti. Mahkûmiyetin kesinleşmesi yine bir rüzgâra yol açacak, ama bu rüzgâr bu sefer trajedi rüzgân olacaktı. Bu trajedi rüzgân ile Tayyip ve arkadaşlan, FP'nin kendilerine sahip çıkmadığı tezini işleyecek, FP ile yollannı ayu-acak ve DP'ye katılım gerçekleşecekti. Cönüllerin lideri: Annç DP, Tayyip Erdoğan'ı bu versiyonda genel başkan yapamayacaktı ama ya Korkut Özal'ın liderliği sürecek ya da "genç bir lidere yerini vermek" fikri hatipliğiyle meşhur FP Manisa Milletvekili Bülent Annç'la gerçekleşmiş olacaktı.Aslında Bülent Annç, FP camiasında her iki kesimde de "gönüDerin Bderi"ydi. Dahası Recai Kutan'dan sonraki dönem olacaksa, Necmettin Erbakan'ın da FP genel başkanlığı için Bülent Annç'ı düşündüğü söyleniyordu. Plan gerçekleşirse, Bülent Annç'm DP'nin başına geçmesi, Tayyip Erdoğan'ın lider olması kadar etkili olacak ve zaten gönüllerin liderinin gerçekten lider olmasıyla, Tayyip Erdoğan harekâtı yine de amacına ulaşacaktı. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ Pişkinsüfiin Savaşımı Ülkemizdeki hukuk mantığına zaman zaman şa- şınp kalmadan edemiyorsunuz. Türkiye'deki işkence olaylannı TBMM Insan Hak- lan Inceleme Komisyonu Başkanlığı'nı yürüttüğü dönemdeki ciddi yaklaşımıyla gündeme getiren Sema Pişkinsüt için hazırianan fezleke de böyle bir mantığı yansıtıyor. İşkence sanığı olması gerekenler ellerinı kolları- nı sallayarak dolaşırken, işkenceyi gündeme geti- ren Pişkinsüt'ün yasama dokunulmazlığının kaldı- rılması isteği nasıl yorumlanabilir? , . • • • Bir yıl öncesine dönelim ve Cumhuriyet'teki "Savcılar işkenceye eğilsin" başlıklı haberden bir bölümü okuyalım: "TBMM Insan Hakları Komisyonu Başkanı Se- ma Pişkinsüt, raporlannda sözü edilen işkence mağdurlannın kimliklerini isteyen cumhuriyet sav- cılanna olumsuzyanıt verdi. Pişkinsüt 'Görüştüğü- müz mahkûmlara kimtiklerinin gizli tutulacağı güvencesini verdik. Tekrar kötü muamele gör- meyeceklerının güvencesinin verilmesi lazım. Ay- nca başka bazı endişelerimiz var. İşkence yapmak- tan hüküm giyip cezaevlerinde yatan hıçbir kamu görevlisi yok. Rapoıianmızda işkence aletleri, suç mahalli tarifleri ortaya kondu. Savcılar asıl bunun üzerinde durmalı' dedi." (20 Temmuz 2000) Haberin alıntıladığım bölümünde üç önemli ko- nu ağır basıyor. Birincisi Pişkinsüt'ün devlet adına verdiği "gizli- lik" sözünün arkasında durmada direnmeye kesin kararlı olduğu. Ikincisi, kimlikleri açıklanacakların yeniden kötü muamele görmeyecekleri konusunda güvence ve- rilmesini istediği. Üçüncüsü de işkence aletleri ile suç yeri tarifle- rinin raporlarda yer almasına karşın idari soruştur- ma açıiması için bir adım atılmamış olması. Pişkinsüt'ün açıklamalarına bakarsak haksız da sayılmazlar. Diyelim ki Pişkinsüt mağdurların adlannı verdi. Hoş vermese de iddialan ciddiye alan bir yönetim şikâyetçilere ulaşabilirdi. Görüşmeler cezaevlerin- de yapıldığına göre kimlerin Pişkinsüt'le görüştü- ğü gizli bir uygulama değil, bilinen bir şeydi. Demek ki Adalet Bakanlığı işkence iddialan yay- gın biçimde ve yeniden gündeme geleceği için bu yolu izlemeye sıcak bakmaktan hoşlanmamıştı. • • • Şimdi de Pişkinsüt'ün, mağdurların adlarını ver- diğini düşünelim. Mağdurlar, eğer kendilerine işkence yapanlan tanımıyorsa (ki genellikle türlü kimlik gizleme yön- temlerinin uygulandığı, Ziverbey Köşkü'ndeki ün- lü işkenceler nedeniyle iyi biliniyor) hiçbır işlem ya- pılmayacak demektir. Çünkü 4 Aralık 1999 günlü Resmi Gazete'de ya- yımlanan "Memurlarve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Yasa"nın 4'üncü madde- sindeki kural şöyle: "6u kanuna göre memuhar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlehn soyut ve genel nitelikte olmaması, ih- bar ve şikâyetlerde kişi ve olay belirtilmesı zorun- ludur. Yukandaki fıkraya aykırı bulunan ihbar ve şikâ- yetler izin vermeye yetkili merci tarafından işleme konulmaz ve durum ihbar veya şikâyette bulunan- lara bildirilir." Mağdur kendisine işkence yapanın kimliğini açıklasa bile yargılama için bu kez yeni bir işlem ge- rekiyor. Yetkili mercinin yargılama için izin vermesi koşulunun aşılması lazım. Işte hukukumuza ve yargıya verdiğimiz değeri gösteren bir başka mantık. Ne mantık ama. oerinc(S cumhuriyet.com.tr. Yasağın sona ermesini bekliyor AİHM'nin Necmettin Erbakan karan yarın ANKARA (ANKA)- Refah Partisi'nin Ana- yasa Mahkemesi'nce kapatılmasının ardından Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne baş\'u- ran Necmettin Erbakan ve arkadaşlannın bekle- yişinin yann sona erme- si bekleniyor. AİHM, sabah 09.00'daRPileilgilika- rannı açıklayacak. Strasbourg'dan çıkacak karann lehlerine olaca- ğına inanan Necmettin Erbakan, bu durumda si- yasi yasağının da sona ereceğini düşünüyor. Böylece Erbakan'ın, RP'ninkapatıldığılöO- cak 1998'den bu yana süren sessizliğini boza- cağı yorumlan da yapı- hyor. Erbakan ve arka- daşlan, Fransız avukat- lan aracılığıyla yaptık- lan başvumda, RP'nin kapatılmasının AİHS'ye aykın olduğunu öne sür- düler. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in, başkanlığını yaptığı Anayasa Mahkemesi, 1998'de, "laiklik karşm eylemlerin odağı haline geldiği'' gerekçesiyle RP'nin kapatılması iste- miyle Yargıtay Cumhu- riyet Başsavcılığı'nca açılan da\ayı 2'ye karşı 9 oyla kabul etmişti. Şimdi başkanvekili olan Haşim Kınç ile üye Sacit Adah'nın karşı oy kullandığı kapatma ka- rannda, Necmettin Er- bakan'la birlikte Şevket Kazan, Şevki Yılmaz, Ahmet TekdaL İbrahim Halil Çelik. Hasan Hü- seyin Ceylan'ın millet- vekillikleri de, gerekçe- li karann Resmi Gaze- te'de yayımlandığı 22 Şubatl9'98'denitibaren düşmüş sayıldı. Bu milletvekilleriyle birlikte dönemin Kay- seri Büyükşehir Bele- diye Başkanı Şükrü Karatepe'ye de 5 yıl boyunca siyaset yapma yasağı getirildi. Anayasa Mahkeme- si, partinin tüm malvar- lıklannın da Hazine'ye geçmesine karar verdi, ancak birkaç parça eş- yanın dışında parti bi- nalarında kamulaştın- lâcak eşya bulunama- mıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle