Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2001 CUMARTEi
GelenekçileHeyenilikçilerin mücadelesi, MNP kapattlıpMSP kurulduğunda başladı
Irbllan ayırankarar
M
NP, MSP döneminde Özal
kardeşlerin tohumunu attığı
Yenilikçi akımı oldukça
zayıf iken, RP döneminde
Tayyip Erdoğan, Melih
Gökçek gibi popüler isimler sayesinde
güçlenmeye başlamıştı. FP döneminde ise
hem parti içinde hem de parti tabanında
Gelenekçilerden daha güçlü hale
gelmişlerdi.Tabamn çoğu Yenilikçiydi ama
Yenilikçilerin esas oy tabanı kendi
partilerinin dışındaki çevrelerden geliyordu.
M
ıllı Göriiş hareketinin son partisi Fazilet Partisi, 22 Ha-
zıran 200i Cuma günü kapatıldı. Ancak bu kapatılma
olayı, Anayasa Mahkemesi'nin kapatma şekli ile de
partililerin gösterdiği tepki biçimi yönüyle de diğerlennden fark-
lıydı. Anayasa Mahkemesı, sankj çok ınce hesap etmişçesine ka-
patmıştı FP'yi. RP'nin devammdan değıl, odak olma eylemin-
den kapatma karan almakla, sanki partı kapatmamış gibı olmuş-
tu. Zira sadece iki mılletvekılinin siyasi yasağı gibi az bır hasar
almıştı FP.
Bütûn bunlan yaparken, bazı zorlamalargöze çarpıyordu.
Maksat partiyi kapatmak değil, partiyi sivri bir-iki is-
minden daha kurtarmak \e FP'yi daha sisteme
kazanma uğraşı vermek gibi bir niyet sezili-
yordu. Sonuçta parti kapatılıyordu ama bu
önemli degildi, iki kişinin haricınde di-
ğer milletvekilleri çok rahat yenı bır
veya iki parti kurma şansına sahip-
ri. Bir başka ınce hesap, sanki bır-
birlerinden aynlamayan Yenilik-
çi ve Gelenekçılenn, artık ra-
hatça aynlma ortamını hazırla-
mak gibiydi. Öyle kı özellikle ,.
Yenilikçilerin bu parti kapat-
t
ma karanyla yollannm açıl- -
dığı düşünülüyordu. Tabiı
bunun dışında bu davaya öz-
gü bazı zorlamalarda göze
batıyordu.
Sözgelimi FP'nin işine
yarayacak bir maddenin
iptal edilmesi, "Karar, •
acıklandığı gün yürürlü-
ğegirer* denılerek gerek-
çeli karan beklememe gi-
bi bir ilkin yaşanması,
"Ekononükkrizeyol aç-
masın. borsa düşme-
sn,dolarfirfamasuT
düşüncesiyle cuma
günü mesainin bi-
riminden hemen
sonra karann
açıklanması gi-
bi..
Rahatlatan
karar
Partililerin ka-
patma karanna
tepkisı yönüyle
de farkhydı bu
dava. Daha bır
önceki kapatma
davasında, bütün
RP'liler drama-
tik sahneler ser-
FAZÎLET'ÎN
ÎKÎ KOLÜ
T ü nı ay Tii renç
Necmettin Erbakan ile Recep Tayyip Erdoğan. Bir zamanlar aynı safta mücadele eden ikili şimdi ayrı oluşumlarda yer aJıyor.
gjler, gözyaşlan döker, partililer her yerde öfkelı tepkıler göste-
rirken, FP kapatıldığında bu tür sahneler yaşanmadı. FP'liler ka-
ran ögrendikten sonra rahatlamış görünüyorlardı. Çoğu yerde,
"Üzerimizden büyük bir yük kalktT yorumlan yapıldı.
Karann açıklanmasından sonra FP'lilen üzülecek, tepki gös-
terecek diye bekleyenler, onlann neredeyse sevındıklerini gör-
düler. Öyle ki sanki partileri kapatılmış gibı değil de ıktıdara gel-
miş kadar sevinçliydi kimi FP'liler.. Şüphesiz ki sevinen FP'li-
ler, FP'nin yerulikçi kanadına mensuprular. Zıra bu kapatma da-
vasıyla kendilerinin yolunun açıldığını. Tayyip Erdoğan'ın mi-
marlığını yaptığı yeni oluşumun gerçekleşme startının venldiği-
ni düşünüyorlardı. Ama Gelenekçilerden de sevinenler vardı.
Hatta çok üzülmesı gereken bu kesimin genelde fazla bir üzün-
tü göstermedığı de söylenebilir. Çünkü onlar da, 'fizerierinden
bir yük kalknuş' gibi hissediyorlardı bir bakıma.
Pemokles'ln talıcı
Başından beri kapatma davasmın 'Demokles'in kıhcı gibi" baş-
lannda sallandığından şikâyet eden FP'liler, bu sefer 'Demok-
fcs'in kıha'ndan memnun görünüyorlardı. MNP, MSP ve RP'de
bu DemokJes'in kıhcı yollanm kesmiş, engel teşkil etmişti ama
şimdi aynı kılıç FP'de yollannı açıyor, engelleri kaldınyordu. As-
lında ta MNP'den bu yana süren Gelenekçi- Yenilikçi savaşın fi-
naline gelinmişti ve artık yollann aynlma vakti gelmiş çatmıştı.
Kendiliğinden aynlamıyorlardı. zira kapatma davası varken ay-
nlmak, tabandan 'vefasız, sadakatsiz, çıkara, hain' tepkilerinin
görülmesine, Yenilikçilerin hareketini başmdan zedelemeye yol
açabilirdi. MNP. MSP döneminde Ozal kardeşlerin tohumunu at-
tığı Yenilikçi akımı oldukça zayıfiken. RP döneminde TayyipEr-
doğan, Melih Gökçek gibi popüler isimler sayesinde güçlenme-
ye başlamıştı. FP döneminde ise hem parti içinde, hem de parti
tabanında Gelenekçiierden daha güçlü hale gelmişlerdi.
ürgütlenme
Tabanın çoğu Yenilikçiydi ama Yenilikçilerin esas oy tabanı
kendi partilerinin dışındaki çevrelerden geliyordu. Bu bilinme-
sine rağmen, zamansız aynlmak tabanda çoğunluğu teşkil eden
Yenilikçilerin tekrar Gelenekçilere yönelmesi ihtimalini ortaya
çıkarabilirdı ve dışardakı oy oranı ne kadar çok olursa olsun, FP
tabanındakilerin örgütlenmedeki başanlan Yenilikçiler için her
şeyden çok gerekliydi. Yumuşak davranarak, yeni bir imaj ge-
rektiğini kabul ettırerek her partiden daha birbirine sıkıca bağlı
olan Milli Görüş tabanının çoğunluğunu yanlanna çekmişlerken.
onlan en küçük bir hata kendilerinden uzaklaşnrabılırdi \ e FP'nin
Yenilıkçileri bunu göze alamazlardı. Erbakan \ e Recai Kutan'ın
bütün tabanı şaşkına çeviren ve kazanma ihtimalı yüksek oldu-
ğu halde FP'nin seçimi kaybetmesine yol açan en büyük hatası
'Kfiskünkr harekeri' ile ikincı büyük hatalan FP kongresindeki
baskıcı tutumlan, Yenilikçilerin aynlması için en büyük kozdu.
FP'den ayrılamadılar
Ama ilkinde seçim yüzünden, ikincisinde BtiientAnnç'm ken-
dilerini de bağlayan bir sözü yüzünden Yenilikçiler çok ısteme-
lerine rağmen FP'den ayrılamadılar. Oysa partı ıçindeki taban-
dan olsun, parti dışındaki semparizanlardan olsun ısrarla FP'den
hemen aynlmalan ve bir an önce yenı parti kurmalan için yoğun
baskılar geliyordu. Yine de Yenilikçiler, zamansız aynlma kor-
kusundan cesaret edemiyorlardı. Tek çıkaryollan vardı: FP'nin
kapatılması. FP kapatıldıktan sonra gelen aynlığa hiç kimsenin
birdiyeceği olamazdı.
FP'deki iki grubun zoraki birliği. Gelenekçiler içinde sıkıntılı
geçiyordu. Çünkü Yenilikçiler, kalenin içindeydiler \e kalenın
içini ele geçirmeye çalışıyorlardı. Ne kadar kamuoyundan saklı
düşmanlık gösterileri yapılsa da, teşkilatlardan dışlansa da Yeni-
likçiler, ayru bünyenin içinde olmanın avantajıyla tabanı etkile-
yebiliyorlardı. Köylere kasabalara vanncaya İcadar kavgalar ya-
şanıyordu. Aynlık Yenilikçilen güçlendırse, Gelenekçilen zayıf-
latsa da en azından iki düşman kesimin birbiriyle yaşama zorun-
luluğunu ortadan kaldıracaktı. Bundan sonra ne olacaksa o ola-
caktı artık ve her iki tarafda kendi işine bakacaktı. Gelenekçi-
ler, en az Yenilikçiler kadar bu durumdan bıkmışlardı. Bu yüz-
den FP'nin kapatılması. onlan da seundırmişti.
0 zamana kadar şikâyet ettikleri 'Demoklesin küıcı' zorbır dü-
ğümü çözmüştü bu sefer. iki tarafda kendilerinin çözemeyece-
ğı bu zor düğümün çözülmesinden memnundu. Bu aynı zaman-
da, kılıçlann çekilmesi anlamına geliyordu. Çeşitlı nedenlerle kı-
hçlannı kınından çıkaramayan ikı taraf için, kılıçlannı çekmek
için aradıklan firsat bulunmuştu.
Sinsl savaş
Bugünlerin en belirgin ve en çok sözü edilen konusu Yenilik-
çiler ile Gelenekçilerin mücadelesi, son birkaç yılın ürünüymüş
F
azilet Partisi'ndeki iki grubun
zoraki birliği, Gelenekçiler
içinde sıkmtılı geçiyordu.
Çünkü Yenilikçiler, kalenin
içindeydiler ve kalenin içini ele
geçirmeye çalışıyorlardı. Ne kadar
kamuoyundan saklı düşmanlık gösterileri
yapılsa da teşkilatlardan dışlansa da
Yenilikçiler, aynı bünyenin içinde olmanın
avantajıyla tabanı etkileyebiliyorlardı.
Köylere, kasabalara vanncaya kadar
kavgalar yaşanıyordu.
gibı algılanıyor ama aslında bu mücadele ta eskilere dayanıyor-
du. MNP kapatılıp MSP kurulduğunda başlayan bır mücadeley-
di bu.
MNP'de başlayan mücadele
Hatta MNP döneminde bile cılız da olsa, bugünkü Yeni-
likçilen andıran bır hareket vardı.
Fakat o dönemde bu hareket Nurcular ile ilgiliydi. Nur-
cuların bütün kesımlerini kapsayan bır kucak açılması is-
teğinden ıbarettı. Fakat MNP'nın kucak açmaması kadar,
Nurculann da MNP'v ı 'sağı bölüyor, CHP'ye ve komüniz-
me karşı sağı zayıflatıyor' katılığı ve Erbakan'ı CHP'den
daha tehlikeli görmeleri söz konusu olduğu için bu ılk
kıvılcım cılız veetkısızdi. Ancak MSP'nin ikincı dö-
nemi sayılan CHP ile koalisyon sonrasında partı
ıçi muhalefet biraz sesini duyurabildi.
CHP ile koalisyon öncesıne kadar, bir iki
şahsi muhalefetin dışında Erbakan'a kar-
şı bir itiraz söz konusu değildi. Ancak
koalisyon kurulunca ve ardından ge-
nel af ilan edilince etkilı bir muha-
lefet başladı. Nurcu MSP'liler par-
tiden aynlırken, partıde kalan
muhalefet, KorkutÖzal önder-
liğınde Erbakan'a karşı örgüt-
lenmeye girdı. Korkut
Özal'ın yanında Turgut
Özal v e Tayyip Erdoğan da
vardı. Necmettin Erbakan
bu muhalefetin hakkın-
dan kolayca geldi. Ancak
Erbakan, Özal kardeşle-
ri de henüz genç bir par-
tili olan Tayyip Erdo-
ğan'ı da o günlerden bu
yana affetmedi.
Erdoğan'ın çıkışı
Fakat 12 Eylülson-
rası RP'nin kurulu-
şunda MSP'lilerin ço-
ğu Turgut Özal'ın
ANAP'ına geçince, o
dönem için çok da ta-
nınmamış bir isim
oian Tayyip Erdo-
ğan'ın lstanbul il teş-
kilatında görev alma-
sını engellemedi. Ay-
rıca Tayyip Erdoğan
bır zaman işbirliği
yaptığı Özal kardeşler
ile birlikte hareket et-
memış, Erbakan'a ta-
bi olmuş ve zor dö-
nemde RP'de görev almıştı. Üstelık RP lstanbul teşkilatı, Tayyip
Erdoğan sayesinde en iyi çalışan teşkilat haline gelmişti. Tayyip
Erdoğan ve ekibi. o zamana dek uygulanmamış bir stratejıyi yü-
rürlüğe koyarak. dışandaki insanlara yönelmiş. genelevlere, mey-
hanelere bile giderek partinin propagandasını yapmıştı.
Erdoğan'ı görevden alma çabası
Daha sonraki süreçte lstanbul II Başkanı olan Tayyip Erdoğan,
partinin Istanbul'dakı grafiğinı yükseltmeye başlamıştı. Istan-
bul'daki ilk dört beledıyenin alınmasında da Tayyip Erdoğan ve
ekıbının büyük başansı \ardı. Erbakan, öne çıkmaya başlayan
Tayyip Erdoğan'ı. lstanbul II Başkanlığı görevinden alma teşeb-
büslennde bulundu ama lstanbul teşkilatı Tayyip Erdoğan'a sa-
hip çıktığı için başaramadı.
Beyoğlu Beledıye Başkanlığı 'nı kıl payı kaçıran Tayyip Erdo-
ğan, partili tabanın çok tanıdığı, sevdiğı, benımsediği bir isim ha-
line geliyordu. Oğuzhan Asfltürk, Şevket Kazan, Ahmet Tekdal
gibı isimler, Tayyip Erdoğan'ın kendi şahsiyetıni öne çıkardığı-
na dair şikâyetlerde bulunuyorlardı Erbakan'a. Fakat o zamana
dek görülmemiş bir başarıyı sağlayan Tayyip Erdoğan'ı görev-
den almak. parti tabanında ve lstanbul teşkilatında ciddi tartış-
malara yol açacağı için Erbakan yine bır şey yapamadı. Şimdi
bu tür problemlerin sırası değildi, partinin birlik ve dirlik içinde
güçlenmesi gerekiyordu.
Erdoğan-Baş küskünlüğü
lstanbul milletvekilliğini de kıl payı kaybeden Tayyip Erdo-
ğan, Mustafa Baş'ın fedakârhk etmemesi yüzünden milletveki-
li olamamıştı. Tercıh sistemi nedeniyle ilk sırada bulunan Mus-
tafa Baş, fedakârlıkta bulunup çekilmış olsaydı, ıkinci sıradaki
Tayyip Erdoğan milleUekıli olabılecekti. Başta çok ısrar etme-
lerine rağmen, Erbakan'm ısran yüzünden çekilmeyen Mustafa
Baş, lstanbul teşkilatının baskısı ve gözdağlan neticesinde feda-
kârhk etti ama bu sefer Yüksek Seçim Kurulu kabul etmedi.
Fakat bu olayda partinin Mustafa Baş'tan yana tavır alması,
kendisini istemediğinı hıssettirmesi. Tay>'ip Erdoğan'uı yeni bir
yol çizmesine, Erbakan'a karşı mücadele karan ahnasına yol aç-
tı. AvTica Tay>ip Erdoğan, tercihle birinci seçilen Mustafa Baş'a
yıllarca dargın kaldı.
Yarın: Erdoğan'ın beklemedlği dava
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Okuma Önepileri
Yaz, sanırım çoğumuz için olduğu gibi benim içir
de roman okuma mevsimidir. Bunda, tatillerin sağ-
ladığı zaman olanağı kadar yaza özgü bir kışkırtı-
cılığın da etken olduğunu düşünüyorum... Orhan
Veli'nin küçük memurunu "mahveden" havalar,
ilkbahar havalandır... llkbahar, aşkı ve şiiri kışkırtır.
Yazın kışkırtıcılığı daha derinliğinedir. llkbahar gün-
leri bir şiirin dızelen gibi hızlı ve etkisi bir anda du-
yulur türdense; yaz günleri, tıpkı bir romanın say-
faları gibi, olay örgüsünün akışına bağlı olarak, ağır
işleyişli ve giderek kuşatıcıdır... Yaz, uzak ya üa ya-
kın geçmişimizle hesaplaştığımız, uzak ya da ya-
kın geleceğimizin planlarını yaptığımız mevsim-
dir... İyi romanlar, tıpkı yaz mevsimi gibi, hayatımız
üstüne düşünmemizi sağlayacak bir düşünce ve
duygu ortamı oluşturur... Ya da, böyle olduklan
için iyi roman nitelemesini hak ederler...
• • •
Okurlanma yaz günlerine yaraşır bir okuma için
önereceğim ilk yapıt Ahmet Altan'ın "Isyan Gün-
lerinde Aşk"ı olacak. Kahramanlannın (çogunluk-
la) inandırıcılığı, birkaç koldan ilerleyen olay örgü-
sünün düşünsel duygusal tutarlılığı ve sıkı dokun-
muşluğu, bu olaylann yerleştirildiği "tarihsel" or-
tamın olaylara ve kahramanlanna aynca kazandır-
dığı bir sahicilik, yer yer fazlaca uzun olsa da me-
kân betimlerindeki aynntı zenginliği, her yapıt gibi
eleştirilebilecek yönlerine karşın Ahmet Altan'ın
yaklaşık beş yüz sayfalık romanına bizim edebiya-
tımızda az rastlanırbirgeniş solukluluk, gerçek bir
roman tadı kazandınyor...
• • •
Ikinci önerim, Oya Baydar'ın, yazanna Orhan
Kemal Roman Ödülü'nü kazandıran, "Sıcak Kûl-
leri Kaldı" adlı romanı olacak. Yayımlandığı geçen
yıl okumadıysanız eğer, 60'lı-80'li yıllar Türkiye-
si'nden hüzünlü bir kesit sunan bu önemli yapıtı
okumayı daha fazla ertelemeyin. Oya Baydar da,
Ahmet Altan gibi, kahramanlanna elle tutulurcası-
na bir sahicilik kazandırmayı başaran, olaylann
yerleştirildiği düşünsel-duygusal-tarihsel ortamı
başanyla kurgulayan bir romancımız.
• • •
Zülfü üvaneli'nin "Bir Adam, Bir Kedi, Bir
Ölüm"û, romandan çok, Batılılann "novel" (Rus-
lann "povest") dedikleri türden bir yapıt, bir uzun
anlatı. Arkadaşlan Livaneli'nin edebiyat tutkunlu-
ğunu ilkgençlikyıllanndan bilirfer. Bu tutkunun ya-
prtlara dönüşmeye başlaması gerçekten sevindi-
rici. "Bir Kedi, BirAdam, Bir Ölüm"de yabancı bir
ülkenin (Isveç'in) betimlenişini ve başka ülkelerden
sürgün portrelerini özellikle başanlı buldum. Üva-
neli'nin kendi sürgün yaşantılanndan, öznel, oto-
biyografik bir ürün yerine, böylesine nesnel bir ya-
zınsal yapıt çıkarması aynca kutlanmaya değer.
Geniş kültür birikimi ve deneyimleriyle Zülfü Liva-
neli'nin, oylum olarak da olay örgüsü ve kahraman-
lanyla da, daha büyük soluklu yapıtlann hazıriığın-
da olduğunu tahmin etmek güç değil.. u ^<rt «i
• • •
Yaz, roman okuma mevsimidir dedim. Ama bir
şiir antolojisi de tıpkı bir romanmış gibi okunabi-
lir... Sizlereyaz okumalan için önereceğim bir baş-
ka yaprt Yılmaz Odabaşı'nın hazırfadığı "Son Çey-
rek Yüzyıl ŞiirAntolojisi" olacak. 6O'lı yıllardan gü-
nümüze çağdaş şiirimizin gökkuşağında gezin-
mek isterseniz, tatile çıkarken yanınıza Odaba-
şı'nın antolojisini de alın. Yaz mevsiminin ve ro-
manların kışkırtıcılığının, hesaplaşma ve alıp başı-
nı gitme duygularının, şiire özgü imge zenginliği ve
sözcük ekonomisiyle azalıp eksilmediğini, ama
dengelendiğini göreceksiniz...
Not: "Cumartesi Yazılan"rr\a iki hafta ara veri-
yorum. Ağustosun 3. haftasında yeniden buluş-
mak umuduyla. - •
e-posta: ataolb ı cumhuriyetcom.tr
Faks: 0212 513 85 95 / 513 90 98
Erbakan'm doktoru da ayrılıyor
Saadet Partisi'nin
halkalan kopuyor
BÜLENTSARIOĞLU
ANKARA - Siyasi
yasaklı Necmettin Er-
bakan, Milli Görüş si-
yasetinin uzantısı ola-
rak kurdurduğu Saadet
Partisi'ndeki yeni bö-
lünmeleri önleyemiyor.
Erdoğan:
Partikısa
zanıanda
kımdacak
tstanbuJ Haber
Scrvisi - Anayasa
Mahkemesi'nce
kapatılan FP'den
kopan yenilikçile-
rin lideri Recep
Tayyq> Erdoğan,
hazâriıklan süren
partinin kısa za-
man içinde kurula-
cağını söyledi.
Tayyip Erdoğan,
ANAP kongresini
bekledikleri şek-
lindeki yonımJara
karşı çıkarak
ANAP kongresiy-
le bağlantıh olma-
dıklannı, çalışma-
laruı bitmesini
faeldediklerini ifa-
deetti.
Erbakan'ın doktoru,
Adana Millervekili AB
Gören de isrifanın eşi-
ğine geldi.
Necmettin Erbakan,
SP'nin bir haftalık si-
yasi yaşamında, en ya-
kınmdaki isimlerden
darbe yedi. Aynlan son
isimlerin, MSP dava-
smdan Erbakan'm avu-
katı ve FP'nin kurulu-
şunda "emanetçisi"
Bolu Millervekili Is-
maii Alptekin ile eski
bakanı Sabri Teldr ol-
ması dikkat çekti. Geç-
miş günlerde istifa e-
den Kahramanmaraş
Millervekili Avni Do-
ğan da FP Grup Baş-
kanvekili olduğu dö-
nemde "müthiş bir be-
yin" diyerek Erbakan'a
övgüler yağdırmıştı.
Kufcuı: Akdi
bozdular
SP Genel Başkam
Recai Kutan, aynlanla-
n "Onlar akdi bozdu"
sözleriyle eleştirdi. Ku-
tan, Erbakan'm SP'yi
siyasete atlama taşı ola-
rak kullanma planını
ise doğruladı. Kutan,
Avrupa Insan Haklan
Mahkemesi'nin karan-
na göre Erbakan'm si-
yasi yasağının kalkabi-
leceğini savundu.