23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OTEMMUZ2001CUMA CUMHURİYET SAYFA ARAŞTIRMA ROBOTEK TURHAN SELÇUK rpDMUST ÎABU1L1 İSTMTBUL EFEtfDİSl AEDÜLCANBA2 I» HARİKULÂTTB MACERALARI İIS1M 1EKKİLÎ lyi ZlHKİ VEuA,KlLİ_l ı^t.974 PKKveHiıbulUüt'akayıp veıfârMama220subay, 420 atâ OHAL,kanıdurduramadıMAHMUTORAL DİYARBAKIR - Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 19 Temmuz 1987'de başlayan OHAL uygulaması 14. yılını doldurdu. Uygulama halen 4 kentte devam ediyor. 15 yıllık OHAL süresince bölgede çıkan çatışmalarda yaklaşık 33 büı kişı yaşammı yitirdi. 1305 cinayetin ise faili bulunamadı. PKK ile mücadelede yaklaşık 100 milyar dolar harcandı. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından Güneydoğu Anadolu'da yaşanan çatışmalar daha da şiddetlendi. 19 Temmuz 1987tarihinde 11 kentte 285 Sayılı Kanun Hükmünde Karamame ile Olağanüstü Hal ilan edildi. Sıkıyönetimin kaldınlması nedeniyle Diyarbakır, Bingöl, Elazığ, Hakkâri, Mardin, Siirt, Tunceli ve Van OHAL kapsamına alınırken Adıyaman, Bitlis ve Muş'a da mücavir il statüsü verildi. Zaman içinde Batman ve Şırnak'ın da il statüsüne kavuşması nedeniyle OHAL uygulaması 13 kente yayıldı. OHAL uygulaması halen Diyarbakır, Hakkâri, Şımak ve Tunceli'de devam ederken Batman, Bingöl, Bitlis, Muş ve Siirt ise mücavir il statüsünde bulunuyor. 5 bln 40 güvenllk görevllsl şehit oldu Bölgede PKK'nin etkinliğini artırması üzerine gerek silahlı kuvvetlerin gereksinimlerinin karşılanması gerekse halk ile devlet arasındaki diyaloğun koordinasyonu amacıyla uygulanan OHAL, bölgede akan kanı durduramadı. Diyarbakır'da bulunan OHAL Valüiği verilerine göre 14 yıllık sürecte bölgedeki çatışmalarda 5 bin40'ı güvenlik görevlisi, 4bin470'isivü yurttaş olmak üzere toplam 32 bin 995 kişi yaşamını yitirdi. PKK ile mücadelede harcananpara 100 milyar dolann üzerinde. OHAL kayıtlanmn insani boyutu ise parasal kaygılann oldukça ötesinde acıklı bir tablo sergiliyor. Çjnkü bölgede yaşanan çatışma ottamında 220 subay, 420 astsubay, 3 bin 2i erbaş ve er, bin 117 korucu, 199 polis o'mak üzere toplam 5 bin 40 güvenlik görevlisi şehit oldu. 1027 astsubay, 7 bin 3 erbaş ve er, 517 subay, bin 825 korucu, 661 polis ornak üzere 11 bin 43 güvenlik görevlisi de yaralandı. Çatışmalarda sivil insanlar dı zarar gördü. Ölen 4 bin 4 7 0 sivilden 508'ini çocuklar, 519'unu kıdınlar ve 3 bin 443'ünü de erkekler ouşturdu. Silahlı saldın ve mayınlar ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 19 Temmuz 1987'de başlayan OHAL uygulaması 14. yılını doldurdu. OHAL süresince bölgede çıkan çatışmalarda 33 bin kişi yaşamını yitirdi. OHAL uygulaması halen Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak ve Tunceli'de devam ediyor. 14 yıllık süre içinde terör örgütieriyle mücadelede başarı sağlandı. Sadece PKK ile mücadelede 100 milyar dolar harcandı. Fakat işin insani boyutu harcanan parayı çoktan aşmış durumda. Yıllar ilerledikçe Hizbullah'a karşı yürütülen operasyonlar da yoğunlaştı. Şeriatçi örgüt Hizbullah'a karşı toplam 2 bin 395 operasyon yapıidı. diğer olaylarda 660 çocuk, 803 kadın ve 4 bin 17 de erkek yaralandı. PKK'nin ağır kaybı Çatışmalarda en ağır kaybı PKK verdi. Verilere göre temmuz ayı başına kadar geçen süre içinde 23 bin 485 terörist öldürüldü, 62l'i de yaralı olarak yakalandı. 3 bin 218 PKK'li ele geçirildi, 2 bin 388'ı de kendiliğinden güvenlik güçlerine teslinı oldu. PKK hderı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının ardından, Imralı Adası'ndan mılıtanlanna sınır dışına çıkma talımatını vermesiyle bölgede yaşanan catjşmalar giderek geriledi. Kayıtlara göre bu yılın ilk 6 ayında yalmzca 23 terör olayı meydana geldi. Olaylarda 12 terörist öldürüldü, l'i yaralı olmak üzere 17'si ele geçirildi. 6 kişinin de kendiliğinden teslim olmasıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısı 35'i buldu. 6 güvenlik görevlisinin yaralandığı çatışmalarda, sivil halk zarar gördü. 6 aylık dönemde 4 yurttaş öldü, 6'sı da yaralandı. Hİzbullah operasyonları Bölgede terör örgütlerine karşı mücadele yalmzca PKK ile sînırh olmadı. 1990 yıllann ilk yansında ağırlıklı olarak PKK ile mücadele edilirken yıllar ilerledikçe Hizbullah'a karşı yürütülen operasyonlar da yoğunlaştı. Şeriatçı örgüt Hizbullah'a karşı toplam 2 bin 395 operasyon gerçekleştirildi. 7 bin 944 kişi gözaltına alındı, 3 bin 392 kişi tutuklandı, 4 bin 541 kişi de serbest bırakıldı. Yalmzca haziran ayındaki Hİzbullah operasyonlannın bilançosu ise şöyle: 51 operasyon, 113 gözaltı, 42 tutuklama. OHAL yönetimi kırsal alandaki uygulamalan nedeniyle sivil toplum örgütlerinin eleştirilerine neden oldu. Boşalan köyler, değlşen yaşamlar Resmi verilere göre terör nedeniyle bölge kırsahndan 692'si köy olmak üzere toplam 3 bin 92 yerleşim birimi boşaltüdı. Çoğu banndıkları kentlerde sefalet içensinde yaşayan yüz binlerce yurttaştan bazılan geri dönüş için valiliklere başvurmaya başladı. Ancak bu sırada da eleştiriler devam etti. Sivil kuruluşlar köye dönmek isteyen yurttaşlara koşullu izin verildiğini, koruculuk ya da tazminat istememe gibi dayatmalarda bulunulduğunu ifade ettiler. OHAL'in sosyal politikalannın eleştirildiği bir diğer uygulaması ise kamu emekçilerine yönelik sürgünler oldu. Sendikalann verilerine göre; 1991 yılında öğretmen Musa Farisoğullan ile başlayan sürgünlerin sayısı 275'i Diyarbakır'dan olmak üzere bölge genelinde 500'ü aştı. Birçok sendika yöneticisi özellikle milliyetçilik akımm yaygın olduğu Doğu ve Orta Anadolu ile Karadeniz bölgelerinde göreve zorlandı. OHAL sistemiyle yönetilen illerde kamuoyunu en çok tartıştıran, üzerinde konuşulan konu ise faili meçhul cinayetler oldu. tnsan Haklan Derneği (IHD) verilerine göre bölgede 1989-91 yılında 62, 1992'de 119. 1993'te 193, 1994'te214, 1995'te 104, 1996'da219, 1997'de 107, 1998'de 78 ve 1999'da da '209 olmak üzere bölgede toplam 1.305 kişi faili meçhul cinayetlerde yaşamlannı yitirdi. DUZYAZI ORHAN BİRGtT 27 Yıl Öncesini Unutmak... Feridun Fazıl Tülbentçi, 6O'lı yıllarda devlet radyosunda çok beğenılen günlük bir tarih kuşa- ğında dünyamızın ve özellikle ulusumuzun 'Geç- mişte Bugün'ünü anımsatırdı. Yengileri ve yenilgi- leri ile, felaketleri ve başanları ile uzak yakın geç- mişimizin en önemli olaylan belleklerde canlandı- nlırdı. Insan bellegi öylesine unutmakla yükümlü ki, benim gibi gerçek bir dostu bile sevgili Tülbent- çi'nin ne zaman aramızdan aynldığını anımsamı- yor. 'Geçmişte Bugün' gibi öğretici kuşaklar ise yerlerini çoktan televolelere ya da Ecevit'in Çiğli Havaalanı'nda bir polis memurunun Kanas silahın- dan çıkan kurşunla yaralanma teblikesi geçirdiği zaman ana muhalefet lideri degil, başbakan oldu- ğunu söyleyebilen konuşmacılann gayri ciddi söy- leşilerine terk etmiş. Bugünkü kuşaklar, özellikle hele hele Kıbns'ta- kiler 'Geçmişte Bugün'ü biliyorlar mı? Hiç sanmı- yorum. Sanmadığımın ne kadar doğru olduğunu da haftanın başında 'Sabah'm manşetinden ver- diği bir birinci sayfa haberi, bir kez daha kanıtlıyor- du. Sayılan 6 bini bulan Kuzey Kıbnslı bir protesto- cu grup, adadaki Türk Banş Kuvvetleri'nin derhal aynlmasını istemişler. Denktaş't hainlikle suçla- mışlar. Grubun öncülüğunü Cumhuriyetçi Türk Partisi yöneticileri yapıyormuş; kimi sendikalarda bu 'Go Home 'cularla biriikteymiş. Gazete Lefkoşa kaynaklı bu haberinde, AB bay- rakları taşıyan protestoculann, Rum kesimindeki Akel Partisi ile birlikteliğinin de altını çiziyordu. Hıç saklanacak, üstü örtülecek biryanı yok. Kuzey Kıbns'ta, önemli sayıdaTürk asıllılar, ada- nın bugünkü statüsünden rahatsız olduğunu açık açık söylüyor. CTP gibi bir sıyasal parti, kendileri- ne 'sol' adını veren kimi sendikalar ve sivil toplum örgütleri, 'Avnıpa' adındaki gazete bu söylemin odaklığını ve sözcülüğünü yapıyorlar. Bu arkadaş- lara göre, Türkiye adadan elini ve özellikle askeri- ni hemen çekmeli ve Kıbnslılan, Kuzeylisi ve Gü- neylisi -yani Rum yönetimi- ile baş başa, kucak ku- cağa bırakmalıdır. lyi de, Türkiye özellikle bundan tam 27 yıl önce, yani 20 Temmuz 1974'te bir hayli de şehit verme ve özellikle bir Türk-Yunan savaşını göze alma ba- hasına Kıbns'a emperyalist etkenler nedeni ile mi çıkanma yaptı? 1974 femmuz'undan geriye doğru taa 1950'li yıllara kadar adanın guneyinde ve kuzeyinde ya- şayan Türklere yapılan saldınlar, düzenlenen kat- liamlar, bugünkü dost maskeli Akel'in büyük ba- bası Eoka-B'nin tertipleri, Akritas planları, Gri- vas'lar, Makarios'lar ve en sonunda bardağı ta- şıran Sampson'lar birer sanal korku romanı kah- ramanı mıydılar? Lefkoşa'daevlerinin banyosundaöldürülen ana ve iki çocuğun fotoğraflan tüm dünya basınında boşuna mı yer almıştı? Sandallar ve Altılar da, 20 Temmuz 1974'ten sonra ortaya çıkanlan toplu me- zarlarda öldürülmüş onlarca yaşlı ve genç, kadın erkekle bu 'Go Home 'cular arasında kan bağı da mı yoktu? • • • Tarih, dünyanın neresinde olursa olsun, bu tür olaylarda hep aynı şeyleri yazar. Kıbns'ta 'Enosis'\ gerçekleştirmek, yani adanın tümünü Yunanistan'a ılhak etmek için kilisenin ön- cülüğünde Atina'nın gönderdiği uzman silahen- dazlann yönettiği çetelerle her gün yeni mevziler kazanılırken Faiz Kaymak gibi, Fazıl Küçük gibi, Dana Efendi gibi, Raırf Denktaş gibi, Burhan NaJ- bantoğlu, Osman Örek, Nejat Konuk ve daha nicelerı gibi dıreniş önculen, "Ya istiklal ya ölüm"der\ başka bir şey düşünmüyorlardı. Ya adadaki onlarca şehit Kıbnslı Türk mücahit, niçin öldü ya da öldürüldüler? Ama, şimdi isimlerini yazmak gerekmez... Nice vartıklı Kıbnslı Türk, selameti Amerika'ya, Avust- ralya, Kanada ya da ingiltere'ye göçmekte gör- müş, vatanlan ile ilişkiyi, adaya yaptıklan mal sa- tımı ile zenginliklerine daha zenginlik katarak sür- düımeyi bir marifet saymışlardı. Şimdi, Güney Kıbns'la kucaklaşmanın hasreti ile yanıp tutuşan CTP'nin, 1974 yılındaki genel başkanı Mrthat Berberoğlu. Ecevit ile Kıbns'a git- tiğimiz zaman, partisinin Magusa'daki binasına al- tıoklu CHP bayrakları asmakla yetinmeyecek, ben- den Bülent Bey'le görüşmesi ve adada-CHP'nin temsilciliğinin kendilerine vertlmesi için destek ol- mamı isteyecekti! Böyiesine bir komediye "evet" diyebilmek elbet- te sınıf ve yurt arkadaşlığı hatırına bile olanaksız- dı. • • • Hey gidi, tarih bilincinden yoksun kuşaklann öz- gürlük ve çağdaşlık adına, Ledra Palas kapısında- ki yığınak söylemlerinde yumurtladıklan cevher- ler... 27 yıldır adada, her akşam yastıklanna baş koyarken öldürülmeme özgürlüğünün bile değe- rini özümseyememek kadar yakın geçmişlerini ya bilmemek ya da unutmak... Ve ondan sonra elbette kürsüleri yumruklayarak adadaki TSK için 'Go Home' diye bağırmak, Ra- uf Denktaş'ı 'hain' ilan edebilmek!.. Sanınm bizim anavatandaki o eskimek bilmeyen ata sözümüz, Kıbnslı soydaşlar arasında da geçer- liliğini korumaktadır: "Yüzsurat. Hacı Murat." Faks:0212-6770762 E-mail:obirgit(« e-kolay net. TEŞEKKUR Yaptığı başanlı amelıyatla beni sağhğıma kavuşturan SSK Göztepe Eğitim Hastanesı doktorlanndan; Saym Op.Dr. KADRİGÜLERve Sayrn Op. Dr. MEHMET AKAY'a, aynca 6. kat 4. Cerrahi Bölümü doktorlanna, hemşirelerine ve diğer personele sonsuz teşekkürlerimi sunanm. CAHtT ÜZEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle