Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»"»TEMMUZ2001CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
nönu
»CZ8CIİ9Pİ8
I ANKARA (ANKA)-
ürk Eczacılan Birliği,
ıııgûn Van'da
iüzenlenecek bölgeler
rası toplantısına konuk
ılarak, solda yeni parti
;urma faaliyetleri
nerakla beklenen Erdal
nönü'yü davet etti.
nönü'nün toplantı
erçevesinde
lüzenlenen konferansta
rürkiye'deki ve
lünyadaki ekonomik,
iyasi ve sosyal
;elişmelerle ilgili bir
leğerlendirmede
>ulunacağı, partı kurma
;alışmalanyla ilgili
memli mesajlar
• ereceği kaydedıldi.
Sezer, Ecevifi
kabul etti
• ANKARA
Cumhuriyet Bürosu) -
rumhurbaşkanı Ahmet
^ecdet Sezer, Başbakan
3ülent Ecevit ile
laftalık olağan
>örüşmesini dün yaptı.
y ankaya Köşkü'nde
lerçekleşen görüşme
/aklaşık yanm saat
>ürdü. Görüşmeye
ılişkin herhangi bir
jçıklama yapmayan
Başbakan Ecevit, daha
sonra Oran'daki çahşma
Dfisine gitti.
Bakanlıkta
görev dağılımı
• ANKARA (AA)-
Ulaştırma
Bakanlığı'ndayeni
görev dağılımı yapıldı.
Bakanlığın ilgili
kuruluşu Türk Telekom,
Bakanlık Müsteşan
Münir Kutluata'ya
bağlandı. Enformasyon
Müşavirliği ve Eğitim
Dairesi Başkanhğı
Müsteşar Yardımcısı
Ahmet Balcı'ya, Sivil
Havacılık Genel
Müdürlüğü, Kara
Ulaştırması Genel
Müdürlüğü, Haberleşme
Genel Müdürlüğü,
Bütçe Dairesi
Başkanlığı. Merkez
Saymanhk Müdürlüğü,
DLH Genel Müdürlüğü
ve PTT Genel
Müdürlüğü Müsteşar
Yardımcısı Mustafa
Turhan'a bağlandı.
İktitiara Hazırlık
Programı
• ANKARA
'Cumhuriyet Bürosu) -
'Türkıye'yi Türkiye'den
yönetme" savıyla, solda
yeni bir oluşum için
larekete geçen Prof.
Mümtaz Soysal
âncülüğündeki
Bağımsız Cumhuriyet
Hareketi, "Iktidara
Hazırlık Programı" için
larekeıe geçti. 9 ilde
aluşum komitelerini
amamlayan Bağımsız
rumhuriyet Hareketi,
;alışnu komisyonlan
sluştuacak.
Işıktniversftesi
meanlan
| İsunbul Haber
5ervİ9-Işık
Jniveısitesi, geçen
laftaMaslak'taki
toiversite kampusunda
iüzerienen törenle,
kinc lönem
nezırlannı uğurladı.
[i>rex, Işık
Ir»i\rsitesi Rektörü
tof.Dr. Sıddık
ûrnaı'ın yanı sıra
\BE lin önde gelen
iaivssitelerinden
)rex. Üniversitesi
\lütf.elli Heyeti
3aşbıı ve Rektörü de
atıte.
Anayasa Mahkemesi, 4 oya karşılık 7 oyla YDP'nin uyanlmamasına karar verdi
Erdoğan'a siyaset yohıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahkeme-
si, Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Sabih Kanadogjunun
Yeniden Doğuş Partısi'nin
Hasan Celal Güzel'i parti üye-
liğinden çıkarmadığı için uya-
nlması istemini reddederek
aynı durumda olan Recep Tay-
yip Erdoğan için de siyaset yo-
lunu açtı. Güzel ve Erdoğan
hakkında hukuki açıdan siya-
set yasağı engeli kalmadı.
Anayasa Mahkemesi, dün-
kü toplantısında Başsavcı Ka-
nadoğlu'nun, Güzel'in parti
üyeliği nedeniyle YDP'nin
uyanlması istemini değerlen-
dirdi.
Karan açıklayan Anayasa
Mahkemesi Başkanvekili Ha-
tNCELEME SÜKÜYOR
AVbayrcMar
dosyası
DGM'de
ECEVtTKIUÇ
Albayrak Şirketler Gru-
bu'nun Recep Tayyip Erdo-
ğao ve Ali Müflt Gürtuna
dönemlerinde Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi ve bazı
FP'li ilçe belediyelerinden
aldığı ihalelerde yolsuzluk
yapıldığı iddialan üzerine
başlatılan soruştunna geniş-
letildi.
lddialar üzerine tçişleri
Bakanlığı Mülkiye Başmü-
fettişi Candan Eren, Albay-
rak Grubu'na ait 20 şirket
ile bu şirketlerle iş yapan Is-
tanbul Büyükşehir Beledi-
yesi'ne ait bazı şirketleri in-
celemeye aldı. Başmüfettiş
Eren, incelemeler sonucu
saptadığı usulsüzlüklerle il-
gili bir rapor hazırlayarak
Içişleri Bakanlığı'na sundu.
Eren tarafından hazırla-
nan dosya daha sonra Istan-
bul DGM Başsavcıhğı'na
gönderildi. Albayraklar
hakkında çetelerle mücade-
le amacıyla çıkanlan 4422
sayılı kanun kapsamında so-
ruşturma başlatılması bek-
leniyor.
Türk: 312.
maddeden
ceza alan
siyaset
yapamaz
ADANA(CumhuriyetGûneyfr-
leri Bürosu)-Adanave Mersin'de-
ki incelemelerde bulunan Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk, 312.
maddenin 2. fikrasına göre hüküm
giyen bir kişinin siyasi parti kuru-
cusu veya üyesi olamayacağını,
milletvekili seçimi kanununa gö-
re de bu durumda olan kişinin mil-
letvekili seçilemeyeceğini hatır-
lattı. Türk, bu sonuçlann ortadan
kalkmasının ancak, cezanın infa-
zından itibaren 3 yılın iyi halle ge-
çirümesi ve mahkemenin bunun
üzerine yasak haklann iadesine
karar vermesiyle mümkün olaca-
ğını ifade ederek "Anayasa Mah-
kemesi bu durumda olan bir kim-
senin bir siyasi partiye üye olma-
suıaa bir sakmca görmediguje gö-
re, bunun gerekçesini incelemek
gereldr'' diye konuştu.
şim Kıbç. Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcılığı'nın 23 Mart
2001 'de yaptığı başvuru sonu-
cunda YDP'ye. eski genel baş-
kan Güzel'in üyeliğinin dü-
şürülmesiyle ilgili ihtarbaşvu-
rusunun göriişüldüğünü bil-
dirdi. Kılıç sonuçta. YDP'ye
ihtar verilmesine "yerolmadı-
ğma karar veriJdiğinr kaydet-
ti. Karar, üyeler Fulya Kantar-
cıoğlu, Ahmet Akyalçtn, Er-
ruğrul Ersoy ve Tülay Tuğ-
cu'nun karşı oylanna karşı,
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Mustafa Bumin, başkanvekili
Haşim Kıhç, Samia Akbulut,
Yalçın Acargün, Sacit Adah,
Ali Hüner, Rüşrü Sönmez'in
oylanyla ahndı.
Yüksek mahkemenin bu ka-
ranyla, hukuki durumu Güzel
ile aynı olan, parti kurma ha-
zırlığındaki Erdoğan'a da si-
yaset yolu açılmış oldu.
Ankara 1 No'lu DGM, yap-
tığı bir konuşmada "din fark-
hhğıgözeterek haUa Idn ve düş-
manhğa açıkça tahrik ettiği"
gerekçesiyle Güzel'i 1 yılha-
pis cezasına mahkûm etmişti.
Güzel, aftan yararlandığını
öne sürerek YDP'ye üye oldu.
Bunun üzerine Yargıtay Baş-
savcısı Kanadoğlu, SPY'nin
"siyasi partilere üye okmT ko-
şulunu belirleyen 11. maddesi
uyannca, Güzel'in parti üyeli-
ğinin düşürülmesini istedi. Y-
DP ise Güzel'in parti üyeliği-
nin silinmeyeceğini bildirdi.
Kanadoğlu da Anayasa Mah-
kemesi'ne başvurarak partinin
uyanlması istemiyle Anayasa
Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Recep Tayyip
Erdoğan
Anayasa
Mahkemesi'nin
karannuun
açıklamasının
ardmdan L skü-
dar'daki
ofisinin önünde
bir basın açıkla-
ması yapb.
Erdoğan
konuşma&ında
siyasetin uzun
birmaraton
otduğunu
soyledL
(Fotograf: AA)
Erdoğan'dan seçmene mesaj
Istanbul Haber Servisi - 'MUK Görüş' hare-
ketinden aynlan 'yenilikçi' kanadın lideri Recep
Tayyip Erdoğan. Anayasa Mahkemesi'nin Ha-
san Cdal Güzd hakkında verdiği ve kendisinin
de siyasi yasağınm kalkması anlamına gelen
karan değerlendirirken seçmene yönelik mesaj-
lar verdi.
Tayyip Erdoğan, karann açıklanmasının ar-
dmdan Usküdar Emniyet Mahallesi'ndeki ofî-
sinin önünde bir basın açıklaması yaptı. Türk
batkının güzel gelişmelere hasret bulunduğunu
ifade eden Erdoğan, "Anayasa Mahketnesi'nin
bugün (dün) verdiği karar, umannı şahsım için
oktuğu kadar ülkemiz için de hayıriara vesile
ohır. Siyaset, bitmeyen bir hizmetaşkıoMuğu ka-
dar aynı zamanda, her zaman söyiediğim gibi
uzunca bir maratondur. Hep bûiikte ülkemize
nke hizmeder ^receğimize dair üıancımı befir-
tirken aydınkk yannlann Türkiye'sini hep bir-
fikte >eniden kuraiım diyorum" diye konuştu.
Erdoğan, evinin önünde toplanan ve konuş-
masını "Başbakan Tayyip" sloganlanyla kesen
gruptan. sakin bir şekilde dağıbnalarını isteye-
rek "Artık gönülkrimiz hep biriikte bu hizmet
aşknia gekceğe vürüyecektir. Bilink ki bu kar-
deşiniz, bu evladınızsize hizmetyoiunda dağ taş
demeden koşacak ve hep biriikte arzuiadığınıa
vannlan hazuiayacağz" şekMnde konuştu.
Milli Görüş siyasetindeki beşinci partinin kuruluş dilekçesi bugün veriliyor
One çıkan isnn ^S
BÜLENT SARIOĞLU
ANKARA - Türkiye siyase-
tindeki beşinci 'Milli Görüş'
partisi bugün kuruluyor. FP
sonrası yürütülen hazırlıklar,
yine Necmettin Erbakan'ın
Balgat'taki konutunda nokta-
landı. Kurucular. onlarca parti
adı arasında 'Saadet' veya 'Hu-
zur' üzerinde yoğunlaştı.
FP'nin kapatılmasının ardın-
dan aynşma sürecinde Erba-
kan'a bağlılıklannı sürdürerek
'gdenekçi' kanatta yer alan kad-
ro. yeni partinin kurucular ku-
rulu olarak bugün toplanıyor.
Partinin kuruluş dilekçesi saat
15.00'te Içişleri Bakanlığı'na
verilecek. Altuıoluk'tanönceki
gün dönen Erbakan, eski
FP'nin Başkanhk divanı üyele-
riyle son hazırlıklan yürüttü.
Butoplantıya, eski RP'nin siya-
si yasaklı yöneticileri Şoitet
Kazan ile Ahmet Tekdal da ka-
tıldı.
Erbakan, yeni oluşumcuların
"her kesunle kucaklaşma" söy-
lemine, "Onların dininden ol-
madığuuz müddetçe sizi kendi-
lerinden saymazlar" ayetiyle
vanıt verdi.
Yeni partinin başkanlık diva-
nmda Ankara Milletvekili Oya
Akgönenç'in de yer alması ka-
rarlaştınldı. Böylece, 32 yılhk
Milli Görüş siyasetinde ilk kez
bir kadın partili, üst karar orga-
nında yönetici olacak. Erba-
kan'ın "manevievladıın" dedi-
ği eski Istanbul II Başkanı Nu-
man Kurtubnuş da parti yöne-
timinde yer alacak.
Merkez sağ
Taşlar
oynayacak
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi'nin Recep
Tayyip Erdoğan'a siya-
set yolunu açan kararı
yeni oluşum cephesinde
sevinçle karşılandı. Mil-
li Görüş'ten kopan kad-
ronun Erdoğan liderli-
ğinde partileşmesinde
engel kalmazkan Kayse-
ri Milletvekili Abdullah
GüL, "Bu hareketin önü-
nü kesmek bundan son-
ra zor olacaktır" dedi.
Yüksek mahkemenin
karan, Milli Görüş taba-
nını ortadan bölen Er-
doğan'ın elini güçlen-
dirdi. Siyaset yasaklı
Necmettin Erbakan'ın,
eski FP milletvekilleri
ile eski il başkanları ve
belediyebaşkanlannı ik-
na etmesi zorlaştı. Erdo-
ğan merkezli oluşumun,
merkez sağ siyasette taş-
lan yerinden oynatması-
na ve siyasi yapılanma-
da sürpriz gelişmeleri
beraberinde getirmesine
kesin gözüyle bakılıyor.
Gelenekçı kanada imza
veren Şanlıurfa Millet-
vekili Yahya Akman,
mahkeme karan üzerine
dün imzasını geri çekti.
Gül, mahkeme kara-
rından büyük sevinç
duyduklarını belirterek
"Tersi olsaydı, Türkiye
zorlanıyor manzarası çı-
kacakü" dedi. Hareket-
lerini önlemeye dönük
girişimlerin sonuçsuz
kaldığını savunan Gül,
"Lüzumsuz zoriamalar
yapümazsa, her şeyin
normal se>Tİnde devam
edeceği kanaatindeyim.
Artık hepimiz sahaya
ineceğimiz için yürüyü-
şümüz güçlenerek gide-
cek." dedi.
TlRMIK IAYDIN ENGİN aengin(â doruk.net.tr
Dünyanın haracını yiyen ül-
kelerin devlet başkanları bu
gün Cenova'da bir araya geli-
yoriar.
Kendilerini G-8'ler olarak
adlandınyorlar. Aslında ve as-
lı G-7. Yani Grup-7. Yedi ülke-
den oluşuyor ABD, Almanya,
Fransa, Italya, Kanada, Ingil-
tere, Japonya.
Başlangıçta G-7'ler olarak
var oldular. Sonra ekonomik
değil siyasal nedenlerle Rus-
ya'yı da aralarına aldılar ve yi-
ne siyasal nedenlerle Çin'i al-
madılar ve G-8'ler diye anıl-
maya başladılar.
Her biri resmen birer ulusal
devletin temsilcisi. Ama aslın-
da ulusal devletleri temsil et-
miyorlar. G-8, küreselleşme
çağının bir örgütlenmesi.
Birleşmiş Milletler, ulusal
devletlerin gevşek ve yaptınm
gücücıhzörgütlenmesiydi. G-
8'ler küreselleşen dünyada
ulusal sınırlan yok sayan ve
yok etmeye çabalayan ulus-
larötesi sermayenin ekono-
mik-siyasal örgütlenmesi.
Bugün Cenova'da başlayan
toplantılannın resmi günde-
minde: Yoksulluğa karşı küre-
sel düzlemde önlemler almak,
küresel ısınma, ABD'nin ulusal
füze kalkanı projesi, AIDS,
Balkanlar, Ortadoğu ve Kaf-
Direnişi Küreselleştirmek
kaslar'daki etnik ve dinsel te-
melli çatışmalar var.
Bu resmi gündem. Ya da
gündemin resmi ifadesi. Gö-
rüşüp karara bağlayacakları
ise küreselleşmenin önünde-
ki siyasal, hukuksal engelleri
ayıklamak, milliyetçi, etnik ve
dinsel dirençleri etkisizleştir-
mek.
Cenova Doruğu'nu yukan-
daki paragraftaki gibi değer-
lendirmek kimileri için yanlış.
Kimileri için eksik. Böylesi
farklı değerlendirmeler küre-
selleşmeyi tanımlamaktaki
farklılıklardan kaynaklanıyor.
Kimileri için küreselleşme,
milliyetçi önyargıları yıkan,
dünya yurttaşlığına giden bir
sürecin taşlannı döşeyen, bit-
ginin sınırsız ve engelsiz do-
laştığı bir dünyanın günümüz-
deki adı.
Kimileri içinse emperyaliz-
min, 21. yüzyıla geçerken dö-
nüşüp evrimleşmiş biçimi.
• • •
Galiba yukandaki iki farklı ve
uç küreselleşme tanımından
birini seçmek zorunda değiliz.
Kanımızca küreselleşme "ne
o, ne o" ve o yüzden "rıem o,
hem o".
Şu kanşık paragrafı kısaca
açalım:
Küreselleşme, bugün için
uluslarötesi sermayenin küre-
sel düzlemde sınırsız, kısıtsız,
engelsiz dolaşabilmesi, "en
çok kâr" getiren alanlara yö-
nelip, daha çok getiren yeni
bir alan bulunca da olduğu ye-
ri hemen terk edip kaldığı sü-
rece kasasına attıklartnı hiçbîr
hukuksal engele takılmadan
biriikte götürüp yeni avlak'a
yönelmesi.
20. yüzyıl sanayileşmiş, çok
zenginleşmiş, emperyalistleş-
miş devletlerin yüzyılıydı. 21.
yüzyıl her türlü milliyet bağın-
dan annmış "uluslarötesi şir-
ketlerin yüzyılı"'.
Sermayeye, özellikle finans
sermayesine sınırsız özgürlük.
Buna karşılık işgücüne pasa-
port, çalışma izni, göç yasağı,
sınır kapısı engeli.
Bu, küreselleşmenin biryü-
zü ve elbette bugün için başat
yüzü.
Ama 19 ve 20. yüzyıllarda
önlerine "proletaryaentemas-
yonalizmi" gibi çok soylu, çok
şanlı hedefler koyan ama so-
mutlanmasında göstermelik
birkaç adım dışında bir sonuç
alamayanlann düşlerinde bile
göremeyecekleri olanaklar şu
küreselleşme çağinda insanlı-
ğın önüne serilmekte.
Internet üzerinden kurula-
cak iletişimin yerküreyi sahi-
den tek bir köye dönüştürme-
ye başlaması; bilgiyi üreten ve
ürettiği bilgiden kâr değil, in-
sanlığın yararlanmasını iste-
yenlerin bu olanağa kavuşabi-
lecekleri teknolojik koşullann
olgunlaşmakta oluşu; kapalı
kapılar ardında dümen dön-
dürmenin gitgide zoriaşması;
iletışim ve bilişim teknolojileri-
nin insanlığın önünde açtığı
yeni ufuklar da küreselleşme-
nin öteki yüzü.
Kuşkusuz bugün için emek-
leme aşamasında. Henüz be-
bek. Acemi.
Ama unutmayalım bebek
yaşarsa büyür.
Seattle'da, Prag'da, Nice'te
küreselleşme "karşıtlan" diye
adlandınlanlann eylemleri işte
bu bebeklik hastalıklarının,
acemiliklerin, emekleme dö-
nemi cılızlıklannın bütün gös-
tergelerini taşıyordu. Bomba-
lı mektuplar, McDonald's'ın
köfteci dükkânlannın kırılıp
dökülmesi, vandalizme yakın
duran eylem yöntemleri bu-
nun birkaç örneği.
Ama yineleyelim: Bebek ya-
şarsa büyür.
•••
Eğer "Sen de bu köşeyi
pehlivan tefrikasına çevirdin"
diye azartamazsanız şu Ceno-
va Doruğu üstünde yann da
duralım.
Bu arada, köşede kalan bir-
kaç satırlık yeri de Cenova
Doruğu'na karşı direnen güç-
lere Türkiye'den omuz veren-
lerin etkinliklerini duyurmaya
ayıralım: Bir kere, bugün saat
16'da Istanbul Göztepe'de,
Özgürlük Parkı'nda "Cenova
2001 Girişimi"n\n düzenlediği
şenlik var. Şarkı, türkü, şiir, ko-
nuşma, dans hepsi gırla. G-
8'lerin somurtuk suratlanna i-
nat, insana yaraşır bir coşku
ve sevinçle Örülecek bir şen-
lik. Aynca 22 Temmuz Pazar
günü, Kadıköy Evlendirme
Dairesi salonlarında ilki saat
16'da başlayıp birbirini izleye-
cek üç panel var. Orada küre-
selleşme karşıtlannın görüşle-
ri tartışılacak ve neoliberaliz-
min ipliği pazara çıkanlacak.
Şu hafta sonu yapacak da-
ha iyi bir işiniz olduğunu san-
mıyorum. Şenlikte eylenin, pa-
nellerde bilgilenin. Hafta so-
nunuz zengin geçsin...
POLTltKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Yıkılmış Düşlen...
Tülay Toprakçı. kocası tarafından terk edilen
beş çocuk annesı genç bir kadın...
iki böbreğinden birini satıyor Tülay...
Gözlerinde ince bir yağmur btılutu geçip gider-
ken öyküsünü anlatıyor genç kadın...
Diyor ki:
"Beş çocuğumla ortada kaldım. Eşim bizi terk
edip gitti..."
Tülay bir ara duruyor...
Yan külrengi bir uykudan uyanmış gibi bakıyor
insanın yüzüne...
Akşamın alacakaranlığında tarifsiz kederler için-
de...
Tülay Toprakçı, öyküsünü aktanrken beş çocu-
ğunun gözlerinde durgun akan ırmağın hüznü-
nü yakalıyor...
Bir sigara yakıyor sonra...
Kesik kesik konuşuyor:
"Yaklaşık yedi ay önce eşim beni döverek beş
çocuğumla birlikte sokağa bıraktı. Çocuklanmla
biriikte Nevşehir'in Incik köyüne döndüm."
Tülay yerel gazetecilerden öyküsünü yazması-
nı istiyor...
Sağırbirgününsonunda, dilsizbirgeceninbaş-
langıcında kanın ve soluğun sesi kayboluyor...
Sadece bakıyor Tülay!..
Sonra yerinden kalkıp pencereye yöneliyor...
Güneş kaybolmuş!..
• • •
Gökyüzüne bırakılmış, yıkılmış, inanılmaz düş-
ler umudu yaşatabilir mi?
Tülay çaresiz...
On üç yaşındakı oğlu Emre'yi çobanlık yapma-
sı için bir başka köye göndermiş...
Tülay, "En büyükoğlum askerde" deyip ekliyor
"Ne benim aılem ne de eşimin ailesi bize sahip
çıktı..."
Tülay'a soruyorlar:
"Eşin nerede şimdi?"
Yanıt veriyor:
"Manisa da kaldı..."
Bir başka fotoğrafa bakıyorum uzun uzun...
Kış güneşinden kalma guzel bir çocuk, polis ka-
rakolunun bahçesinde koşuşturuyor...
Gözleri mavi, saçları sarı...
Yaşamın masalını kuran solgun kamelyalar için-
de karlı dağlara ve buzul tutmuş ovalara dog-
ru akıyoruzsanki...
Onur beşyaşında...
Bir sabah uyandığında anne ve babasını bula-
mamış o tek gözlü odada...
Anne ve baba pencere kenanna bir mektup bı-
rakıp kaçıp gitmişler...
"Kusura bakma Onur seni bırakıp kaçtığımız
için!"
Onur günlerce ağlamış!..
Mahalle halkı sahiplenmiş Onur'u...
Sonunda semt karakoluna almışlar Onur'u...
Onur'un gözlerinin içi dalgalı bir deniz sanki...
Kanı tutuşmuş çocuklar güneşin her zaman
ekinleri büyüttüğünü bilir. Kanı tutuşmuş çocuklar
güz yıldızlannda büyüyen zamanı görür...
Kederli alacasındayım sabahın...
Gazete sayfalanna ilişmiş minnacık haberier
gökyüzüne açılan giz perdesine benziyor, toplu-
mu kuşatan acımasızlığın simgesi oluyor...
Tülay Toprakçı ve beş çocuğu...
Ne diyordu Tülay:
"Beş çocuğuma bakmakiçin tek böbreğimi sa-
tıyorum... Çünkü dayanacakgücüm giderekaza-
Iryor..."
Onur'u ise annesi ve babası terk edip kaçmış-
lar...
İki olay beni bir hayli düşündürdü...
Tükenmez bir yorgunluğun içinde, sevginin bağ-
larını alacakaranlığa teslim etmiştik...
• • •
Günlerdir Türkiye'yi anlatırken kendi öyküleri-
mizi unutmuş, yaşamın derinliğinde olanlan gör-
mez olmuştuk!..
Umudun, umutsuzluğun; acının, sevincin yeşer-
diği bahçeler bize insan olmanın bilincini vermiyor-
du!..
Peki neyimiz eksikti bizim?
Haydi söyleyin bakalım, nasıl düşünür, niçin acı
çeker insan? Gece nereden gelir, insan adını na-
sıl bilmiştir güneş?
Beş çocuk anası Tülay, beş yaşındaki Onur!..
Ruhun gizli tapınağından yükselen sesleri duyu-
yor musunuz?
Yaşamın salt borsa, döviz, faiz üçgeninde yü-
rüdüğüne, insan onurunun, insan yüreğinin man-
da gönünden olduğuna inanıyor musunuz?
hikmet.cetinkayafy cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
PEŞİN FİYATINA
10TAKSİT!
FERROLI
"ISITMA ve KLİMA SİSTEMLEftl
Istanbul (0216)573 38 41
Ankara (0312)384 56 44
Izmır (0232)449 71 84
İLAN
TC
FATte 4. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 2001519
Mahkememizden verilen 11.7.2001 tarih ve
2001/519-609 esas-karar sayılı ilamı ile Afyon, Şu-
hut, Zafer, Balçıkhisar Mah. veya köyü. Cilt: 17,
Hane: 9'da nüfusa kayıtlı Hasan ve Cemile kızı
2.9.1971 d.lu Eşe Şen'e aynı yerde nüfusa kayıtlı
kayınpeden Yakup Şen \ası tayin edilmiştir. İlan
olunur. 12.7.2001
Basın: 42229