17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
&AYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2001 CUMA 10 DUNYA VE TURKIYE Dışişleri Bakanı İsınail Cem, günübirlikyaptığı Üsküp vyaretinde taraflam mesajlar verdi Makedonya'da çözüm: Diyalog SERKANDEMtKTAŞ ÜSKÜP-Dışişleri Baka- nı İsmailCem bir günlük zi- yaret için geldiği Makedon- ya'da iç kanşıkhkia ilgili tüm taraflara önemli mesaj- lar verdi. Makedonya hükü- metinin halktan gelen bazı istemleri görmezden gelme- mesi gerektiğini be- lirten ve çözüm için geliştirilen siyasi di- nomik yardımın siyasi ön- koşullara bağlanmasını da eleştirdi. Temasları çerçevesinde ilk olarak Dışişleri Bakanı İlinka Mitreva ile görüşen Cem, daha sonra Makedon- ya Cumhurbaşkanı Boris Traykovski, Başbakan Lub- çoGeorgievski koalisyonda Türk siyasi parrileri- nin de katılmasını is- teyen Cem, Arnavut azınhğa da "istemle- rinde ök*üyü kaçırmamasr uyansında bulundu. Cem azınlıklara verilecek haklann 1974 öncesi düzen- lemeleri özendirmeyecek şekilde yapılmasını isterken AB ve ABD gibi Batı ülke- leri ve kurumlannın Make- donya'ya yapacaklan eko- • Cem, Makedon hükümetinden halkın taleplerini görmezden gelmemelerini isterken Arnavut azınhğa da "istemlerinde ölçüyü kaçırmaması" uyansında bulundu. yer alan partiler ile Make- donya'daîd Türklerin kur- duklan siyasi partilerin tem- silcileriyle bir araya geldi. Cem, Makedonya'daki te- nıaslan çerçevesinde, Üs- küp'ten Manastır'a geçti ve geçen aylarda burada çeşit- li saldınlara maruz kalan Türkler ve diğer topluluk üyeleriyle görüştû. Bu arada NATO Genel Sekreten GeorgeRobertson ve Avrupa Biriiği Ortak Sa- vunma ve Dış Politika Yük- sek Temsilcisi Javier Sola- na, Makedonya hükümeti- nin AB ve ABD destekli ba- nş planını reddetmesi üzeri- _ . ne dün yapmalan planlanan Üsküp ziyaretini askıya aldılar. Solana'nın sözcüsü Crfetina Gallach. siyasi gö- _ rüşmelenn zorluk- lardan geçüğini belirterek, Solana ile Ro- bertson'ın son çıkmazm ar- dından Makedonya'ya git- memeye karar verdiğini söyledi. _ Makedonya'nın başkenri Üsküp'te ise dün arka arkaya iki patlama meydana geldi. Patlamala- rda can kaybı olmadı. Dışişleri Bakanı bmail Cem, Makedonya Cumhurbaşkanı Boris Tray- kovski ve Başbakan Lubço Georgie\ ski ile görüşmesüîden önce Dışişle- ri Bakanı İlinka Mitreva iJe bir arava geldi. (Fotoğraf: AP) Denktaş, yalnızca Rumlann görüşünün alındığı sürece sorunun çözülemeyeceğini söyledi Kıbrıs'ta teşlıis yanbş Barış umutlarını azaltıyorlar Rumlar devekuşu gibi LEYLATAVŞANOĞLU LEFKOŞA - Bugün Kıbns Banş Harekâh'nın 27. yıldönümü kutlanıyor. Bu 27 yıl içinde ada- nın kuzey ve güneyini uzlaştırmak, daha da öte banştınnak için yapılan sayısız girişim hep başa- nsızlığa uğradı. Iki tarafta da belli noktalara saplanıp kalmalar aşılamadıkça Kıbns bu bölgede daha yıllarca çı- banbaşı olarak kalacak. Rum tarafi, 27 yıldır bir gerçek olarak göz önünde duran KKTC'yi "ya- sadış» bölge* olarak algılamakta inat ediyor. Yıllardır, günün bırinde Kıbns'ta her iki tara- fın da kabut edeceği bir banşın gerçekleştirilebi- leceği umudunuhiçbirzaman yitirmemiştik. An- cak dün yaşadığımız olay hele de Rum tarafının henüz bu olgunluğa erişmediğini bize kanıtladı. Olayşöylegelişti: KKTC'de bulunacağunızı öğrenen Rum tara- findan. eski Kıbns Rum Maliye Bakanı Fedros Ekonomides'in babası ve Başpiskopos Makari- os'un uzun yıllar danışmanhğım yapmakla tanı- nan Chris Ekonomides bize bir günlüğüne Rum tarafina geçmemizi önerdi. Bizim tereddütleri- mizi anlayınca da, "Sizi burada herkes tanır. Ko- layca izin aiınz. Gelin" dedi. Sabah saat 09.00'da Ledra Palas sınır kapısın- dan Rum sınır kapısma vardık. Giriş izinlerimiz alınmıştı. Ancak Rum polis önce bizi güler yüz- le karşılamasma karşın, "Nereden adaya gjrdi- niz w sorusuna "ErcanHavaalanı'ndan", yanıtını alınca yüzü asıldı. "Sizyasalolmaj an bir sınır ka- pısındân adaya girmişsiniz, Bu tarafa geçemezsi- niz" dedi. Zaman zaman, kendı pozısyonunda ıs- rar eden KKTC'yi eleştirmemize karşın Rum ta- rafinın 2001 yılında insana gerçekten gülünç ge- len "devekuşu politikasr işin ciddiyetten ne ka- dar uzak bırakıldığının bir göstergesi. Yaşadığımız bu deneyımden sonra BM Kıbns Banş Gücü (UNFICYP) basın sözcüsü Brian Kefly'yle konuştuk. Rum tarafinın bugünkü sta- tükonun değişmesini istemediği izlenimimızın güçlendiğini söyleyince Kelly'nin şu sözleri du- rumu bize göre dahaçarpıcıhalegetirdi: "BMBa- nşGücüsuHrlanwbanşıkorumakiagöre\1i.Eger statüko buysa biz onu konıyoruz. Ama bu soru- nun cevabmı taraflann vermesi daha doğru olur." LEFKOŞA (Cumhu- riyet) - KKTC Cumhur- başkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs'ta olası bir anlaş- manın, Türklerin hü- kümranhk temelinde ol- ması gerektiğini belirte- rek " Devlet yapunızın ta- nınmasını istiyoruz" de- di. Denktaş, "Dünya Rutnlara, 'Kıbns hükü- meti' muamelesi yaptığı sürece Kıbns sorunu çö- zülmez" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Denktaş, 20 Temmuz Banş ve Özgürlük Bay- • Cumhurbaşkanı Denktaş, 20 Temmuz Banş ve Özgürlük Bayramı kutlamalan nedeniyle KKTC'de bulunan yabancı basın mensuplan için düzenlediği basın toplantısında, "dünyanın gerçeklere gözlerini kapadığını" söyledi. ramı kutlamalan nede- niyle KKTC'de bulunan yabancı basın mensup- lan için düzenlediği ba- sın toplantısında, Kıbns konusundaki gelişmele- rianlattı. 100'ünüzerin- de basm mensubunun iz- lediği toplantıda ulusla- rarası topluluğu, Kıbns konusunu yenıden de- ğerlendirmeye ve doğru teşhis koymaya çağıran Denktaş, Kıbns'ta 38 yıldır Türklere uygula- nan haksızlığın giderile- mediğini, "dünyanın gerçeklere gözlerini ka- padığınr söyledi. Kıbns'ta sadece Rum- Denktaş, gazeteci Ergin Konuksever'in 20 Temmuz 1974 Banş Harekâü sırasında çektiği fotoğraflardan oluşan sergivi gezerken duygulandı. (Fotoğraf: AA) Rumlann AB santajı LONDRA /ANKARA (ANKA)- Gü- ney Kıbns'ın AB'ye tam üyelik müza- kerelerinin tamamlanmasına bir yıldan az bir süre kala Rumlar. Türkiye'yi AB üyeliğini bloke etmekle tehdit etti. Financial Times gazetesinde, "Avru- pa: BöJünmüş Kıbns'tan AB'nin geniş- leme sürecini veto etme tehdiriT başlığı ile yer alan haberde. "Kıbns, bölünmüş adaya si\asi birçözüm getirilmeden Kıb- ns'ın AB'ye kaülması durumunda Tür- krve'nin üyelik muzakerelerini bloke ede- ceği tehdidinde bulunarak Türkije'ye ve Brüksei'e meydan okudu" ıfadesıne y- er \ erildi. Kıbns' ın (Rum Yönetimi) AB daimi temsilcisi Theophilos Theophi- km'nun bir röportaj sırasındaki görüşle- rine yer verılen haberde. Theophi- lou'nun "Eğerbizüyeolmadananlaşma sağlanamazsa, Kıbnsh Türkler genişle- menin nimederinden \ararlanama>acak ve Türkiye, AB'de söyleyecek sözü ve ve- tosu olan bir Kıbns'la karşı karşıya ka- lacak. Buna Türkiye'nin AB'ye katuuıu- nı veto etmek de dahil" şeklindeki söz- lerine de ver \erildi. lann görüşlerinin dikka- te alınarak bir sonuca ulaşılamayacağının altı- nı çızen Denktaş, dünya- nın Rumlara. "Kıbns'uı hükümetideğilsini/** de- mesi gerektiğinı belirtti. Rumlann amacının, sah- te uman arkasına sakla- narak tüm Kıbns 'ı yö- netmek olduğuna dıkkat çeken Denktaş, KKTC'nın tanınması için Türk cumhuriyetle- ri ve Islam ülkelerine önemli görevler düştü- ğünü ifade etti. Türk heyetl Lefkoşada Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Cumhur- başkanlığı Genel Sekre- ten Kemal Nehrozoğlu, TMBB Genel Sekreteri Vahit Erdem. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar \'ardımcısı Büyükelçi Akm Alptuna ve Cum- hunyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Büyükelçi İnal Batu, kutlamalara katılmak üzere KK- TC'ye geldi. Devlet Bakanı Gürel, KKTC'ye somut yatı- rım planlannın hazır- Iandığını ve bunun ya- kında kamuoyuna açık- lanacağını bildirdi. Denktaş ayrıca KK- TC'ye gelen Türkiye Gaziler Derneği, Milli Pıyango ve Türk Hava- cılık ve Uzay Sanayii (TAI) yetkililerinden oluşan heyetleri ayn ay- n kabul etti. Öte yandan Türk Ha- va Kuvvetleri Akrobasi Timi 'Türk Yüdızlan', Kıbns Barış Harekâ- tı'nm 27'nci yıldönümü kutlamalan kapsamın- da Girne'de gösteri ya- pacak. BRIS 'A ÇIKTIK (2) / REŞAT AK4R Kıbrıs Banş Harekâtı'nm ba- şanyla sonuçlanmasının ardın- dan gerçekleşen "nüfus müba- delesi" sayesinde, Kuzey'deki Rumlar Güney'e, Güney'deki Türklerde Kuzey'e geçti... Böy- lelikle 1974'e kadar "Omorfo" olarak bilinen narenciye kenti, bu kez "Güzelyurt" adıyla Türk- lerin yerleşimine açıldı... Güney Kıbns'tan gelen ve ço- ğunluğu Baf kökenli olan Kıbns- lı Türklerin yanı sıra, Türkiye'nin güney illerinden gönderilen bir kısım Türk bu şirin kente yerleş- tirildi. O güne kadar narenciye- yi tanımayan insanlar bir anda narenciye üreticisi yapılıverdi!.. Rumun bıraktığı ekili narenci- ye alanı tam 75 bin dönümdü... llkyıltar "Altın yumurtlayan ta- vuk" diye adlandırılan narenci- yenin üretiminde büyük sorun- laria karşılaşıldı. Türkiye'nin na- Altın Yumurtlayan Tavuk da Öldü AK renciye üretiminde deneyimsiz olması yüzünden 1985 yılına ka- dar beklenen üretim ve gelir sağlanamadı. Daha sonra Asil Nadir'in Gü- zelyurt bölgesinde faaliyete ge- çen tesısle- ri, üreticıye ilaçlama ve gübre mas- raflarının peşin öden- mesi, üreti- lene ise yüksek bedel biçilmesi sayesinde 75 bin dönümlük na- renciyenin çok büyük bir kısmı kurtanlmış oldu. Üretim 210 bin tona kadar yükseldi... Asil Nadir, 1991 yı- lında zora girince, Kıbns naren- ciyesi de sorunlarla boğuşma- ya başladı... Hem üretim gerile- di hem de üretıci sefilleri oyna- dı. Kıbns Türk Narenciye Üretici- leri Biriiği Başkanı Izzet Kom- bos'a göre ekili narenciye alanı lara bağlıyor. "En yüksek girdiler bizim ül- kemizde, fakat en düşük fiyat da bizim ülkemizde" diyen Kombos, KKTC'de dönüm ba- şına 2.5 ton, Güney Kıbrıs'ta 9 ton, isra- il'de ise 11 KTC'nin toplam ihracatında yüzde 53'lük bir paya t o n u r u n e| - sahip olan narenciyenin üretiminde ve ihracatında yaşanan gerileme, ekonomiyi çok olumsuz bir şekilde etkiliyor. ye 'de kiiosu 180 bin lıra 75 bin dönümden 35 bin dönü- me gerilerken geçen yıl itibany- la elde edilen ürün miktarı da 65 bin tona düştü!.. Kombos, bunun nedeninı KKTC hükümetlerinin hatalı politikalanna ve Türkiye'ye yö- nelik ihracatta yaşanan sorun- olan Valenciya tipı portakalın, KKTC'de 70 bin TL'den gittiğı- ni söylüyor. Sattığı ürun karşılı- ğında elde edilen gelırle gubre, ilaçlama ve su parasını dahi kar- şılayamayan üreticinin, naren- ciyeden umudunu kestığinı be- lirten Kombos, bakımsız kalan ağaçların kurumaya terk edildi- ğıni sözlerine ekliyor. Kuşkusuz, KKTC'nin toplam ihracatında yüzde 53'lük bir paya sahip olan narenciyenin üretiminde ve ih- racatında yaşanan gerileme, ekonomiyi çok olumsuz bir şe- kilde etkilediği gibi, işsizliğin ve bölgeden göçün giderek artma- sına yol açıyor. Bir nokta daha!.. Barış Harekâtı sonrasında Güney Kıbns'ta kalan ekili na- renciye alanı 4 bin dönümdü... Şimdi 100 bin dönüme ulaştı... Güney Kıbns'ın 1974-1984 yıllan arasında limon ve porta- kal ihtıyacı, kaçak yollarla Ku- zey'den sağlandı... Şimdi ise Güney Kıbns yılda 220 bin ton narenciye ihraç e- den bir ülke konumunda!.. SÜRECEK MERHABA NECATt DOĞRU Vurun Oksüz'e Rahatlayın! Fakat Altta Yara Vıcık Vıcık! Gevşeyin! Umutlanın! Vurun Enis Öksüz'e... Yükleyin suçu ona... Biz iyiyiz, Öksüz kötü... Bizim program tutariı... Öksüz'ün niyeti arpalıkçı... Telekom'u MHP'lilerie doldurarak arpalık yapmak istiyor deyin. Gazete- lere manşet çekin. TV'lerde ana haber bültenlerinde; "öksüz gitti... Dolar düştü..." diye gerçeği örtme haberie- ri yapın. Çocuklara, "Bak Öksüz... Iş- te oğlum senin geleceğini karartan öcü amca..." deyin rahatlayın. Aldatın halkı, toplumu... Altta yara vıcık, vıcık... Gerçek yarayı saklayın... Evet MHP'Iİ eski bakan Enis Ök- süz'ü savunamayız. Gerçekten Tele- kom'a, partisinin eski alışkanlığından vazgeçmeyerek MHP'li militanlan dol- durmuş olabilir. Fakat biraz dürüst ola- lım. Hiç değilse bu noktada... Doğruyu, gerçeği saklamayalım. • • • "Yangın Söndürme Prograrnı" di- ye adlandıracağımız şu IMF onaylı, Kemal Derviş koordinatöriü, 17 mil- yar dolar taze parayla destekli, ABD'nin, Almanya'nın kendi halkın- dan da gızleyerek destek parası koy- duğu söylenen "Türkiye Ekonomisini Güçlendirme Programı" yürürken şu aşamada, bankalann, döviz bürolan- nın, Tahtakale'nin ve elindeki üç-beş kuruş birikimi süper hızla eridiği için paniğe düşmüş şaşkın halkın, Türk Li- rası'ndan kaçarak dolara saldırması- nın Öksüz'ün Telekom'u sahiplenme- siyle ne ilgisi var? Piyasalar kızdı... Piyasalar öfkelendi... Piyasalar köpürdü... Diyoriar ya... Gidin bu piyasalar dedikleri yerierin merkezlerine, bankalann genel mü- dürierine, döviz bürolannın sahipleri- ne, Tahtakale'nin dövizi belirieyen dip sokaklanna... Konuşun piyasa yapıcılaria... Size ne diyecekler? Türk Lirası risk gösteriyor. Türk Lirası getiri göstermiyor. Bu yüzden piyasalar, Türk Ura- sı'ndan kaçıp dolara, marka, steriine yöneliyoriar. Peki niçin risk gösteriyor? Öksüz'le ilgisi yok... Programla ilgisi var... 5 ay doldu. 5 ay önce Kemal Der- viş, Türkiye'ye davet edılip IMF'nin de desteği alınarak "Güçlendirme Prog- ramı" 3 ayak üzerine bina edildi. Faizler inecek. Faiz dışı fazla artacak. Büyüme felakete gitmeyecek. 5 ay geçti, bu 3 ayaktan sadece 1 tanesi iyi gidiyor. Faız dışı fazla GSMH'nin yüzde 5'i oranında oldu. Diğer iki ayak felçli... Reel faiz yüzde 37... Ekonomik büyüme eksi 1... Ankara'da Kemal Derviş, VVashing- ton'da IMF, piyasalara yanı bankala- ra, döviz bürolanna, Tahtakale'ye ve onlann ateşlediği dolara hücum spe- külasyonunun arkasından gitmekten başka seçeneği olmayan halka; prog- ramın iki ayağının neden felç olmak- tan kurtanlamadığını söylemiyor. Söyleyemiyor... Sadece Öksüz kötü biz iyiyiz... Program iyi Öksüz arpalıkçı... Diye yuttur gitsin yapıyor. • • • Taktılar kafalarını; "Sürdürülebilir borçlanma, çevrilebilir borçlanma" plağına... IMF bir kaset veriyor. Bunlar onu çalıyorlar. Herkes borç çevirme uzmanı oldu. Memleket borç çevirme uzmanıyla doluverdi. Sormuyorlar IMF'ye... Ve Kemal Derviş'e... Yüzde 10'a inecek dediğinizreelfa- iz 5 ay geçmesine rağmen nıye hâlâ yüzde 37 ve ekonomik daralma en fazla yüzde 3 olur dedigıniz GSMH'deki büzülme nıçın yüzde 7 gi- bi çok yüksek düzeye gıttı? Programda yanlışlık olmalı... Ya da IMF'nin seçkin ekonomistle- rinin hedeflerinde ve Kemal Derviş'in hassas hesaplannda bir tutarsızlık bu- lunmalı... Eğer tutarsızlık yoksa... 3 ayaktan 2'si niçin felç? Dürüst olalım... Vesoralım... Programın 3 ayağından 2'sinin yü- rüyemez duruma düşmesinde Enis Öksüz'ün Telekom'a yapışmasının payı milyonda bir değilse nedir? IMF ve Derviş hesap vermelı: Niçin tutmuyor program? Ülkede servet el değıştınyor. Ülke- nin en iyi fabrikalan, bankalan, işlet- meleri yabancının eline geçiyor. Bu ül- kenin parasıyta iyi eğitım almış, akıllı, dürüst, çalışkan genç insanlar umut- suzluğa kapılıp Türkiye'yi terk ediyor- lar ve ellerinde parası olanlar da gele- ceklerini yurtdışında yerieşerek ara- ma karan alıyorlar. Bu ülke büyük bedel ödüyor... Fakat program tutmuyor... öksüz'e vurup rahatlıyoriar. Altta yara vıcık vtcık... Olimpiyat stadı çürüyecek! t-n —I Bunun adı Olimpiyatlama... Spora sığınıp hortumla- ma... Ülkenin kaynaklannı harcadılar. 140 milyon dolara olimpiyat stadı yaptırdılar. Ön- ce üstü açık olarak 90 milyon dolara ihaleye çıkanlan olim- piyat stadına 50 milyon dolar daha fazla harcama yaptıra- rak üstü kapalı yaptılar. 140 milyon dolara mal ettiler. Kentin çok dışında... Hepsi halkın totosundan, piyango- sundan, at yanşından, konut fonun- dan kesilerek trilyonlara ulaşan para- laria, Hazine'den ve Istanbul Anakent Belediye Bütçesi'nden alınan fonlar- la bitirildi 80 bin kişilik kapalı stat. Olimpiyatlar Pekin'e verildi. Şimdi kent merkezinin çok uzağın- da, gidecek yolu bulunmayan, 2008 yılına kadar hiç kullanılmayacağı için muhtemelen çürüyecek olan ve 2012 Olimpiyatlan'nın da Istanbul'da oy- nanması şansı yine sıfır olduğu için 12 yıl boyunca çürümeye devam ede- cek olan bu 140 milyon dolarfık savur- ganlığın sorumlusundan hesap sorul- mayacak mı? Bakan Fikret Ünlü'ye soruyorum. Lütfen cevaplasın: KIRMETRE Soru 1:2008 Olimpiyatla- n'nın Istanbul'a verilmeyece- ği biline bıline niçin başvuru yapıldı? Soru 2: Sinan Erdem , "2008'i kaybettik ama 2012 Olimpiyatlan'na hemen baş- vuracağız" dedi. Kimin kese- sinden başvuruyor? Soru 3:2008 Olimpiyatlan için har- canan gezi masrafları, propaganda masraflan, tanıtım ve ziyaret masraf- lan kaç trilyon liraya ulaştı. Kalem, ka- lem dökümü nedir? Soru 4: Şu anda Olimpiyat Komi- tesi'nde kaç eleman çalışıyor. Maaş- lan nedir? Soru 5: Tanıtım kitapçığı kaça ba- sıldı, kim bastı? Soru 6: Hıçbir ihale kültürü ve tek- nik altyapısı olmadığı halde Olimpiyat Komitesi, 140 milyon dolariık stat iha- lesini niçin üstleniyor? Niçin bu stat yapmayı elinde tutma merakı? Soru 7: Olimpiyat Komitesi'nin he- saplannı, harcamalarını kim kontrol ediyor, kim denetliyor? Soru 8: Gençlik ve Spor Bakanlığı bu yağma derecesindeki harcamala- n seyretmeye daha ne kadar devam edecek? E-posta: necatidogru(a superonline.com Faks:0212 513 90 98 Türkiye Arastırmalar Merkezi Direktörü Şen: AB 'ningöçeihtiyacı var Istanbul Haber Servisi - Merkezi Essen'de bulunan Türkiye Arastır- malar Merkezi (TAM), Türkiye'nin bozulan ekonomisi nedeniyle Avru- pa Birliği'ne (AB) tam üyeliğinin zorlaştığını belirtti. TAM Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, "1963 Ankara Anlaşması'nada>anarak,Türkyurt- taşlanna 1 Aralık 1986 tarihinden iti- baren Avrupa'da serbesr dolaşım hakkı tanınması gereldrdi, tanınma- dı. Türkiye bu konuda atak davran- malı, hakkını aramalı. Özellikle de Dışişleri ve Çahşma bakanhklannın çaba göstermesi gerekli" dedi. TAM, Armada Otel'de düzenledi- ği toplantıda, AB'nin artan göçmen ihtiyacını ve göç tartışmalannı ele al- dı. AB'nin yeni göçmenler konusun- da rapor hazu-ladığını anımsatan Şen, yeni göçmen ahmlannda Türki- ye'nin şanslı olmadığını söyledi.Şu an için tspanya'nın 1 milyon 200 bin. Portekiz'in 550 bin, Yunanistan'ın ise 100 bin göçmen almak durumun- da oldukJarını vurgulayan Şen, "Al- manva, 2002'den itibaren her yıl res- mi olarak 50 bin göçmen alacak. A- ma er ya da geç, 500 binlik kitlcye ka- pısını açmak durumunda. Fakat unutmamak gerekir ki. başta Alman- ya olmak üzere .AB, göçmen ihti\acı- ıu, Türkiye'ye öncelik vererek karşı- lamak istenıi\or. Yeni göçmen yasaJa- n çıkuıca, bizim dışunızdaki 12 aday ülke, bize oranla öncelikli konumda olacaklar" dıye konuştu. Şen, 3 mıl- yon 400 bin ınsanımızın AB sınırla- n içinde yaşadığını, AB'nin bızden alabileceğı tek şeyın şu an ıçın insan gücü olduğunu, bu konuda da belli branşlan seçtığini anlattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle