Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2001 CUMA
10 DUNYA VE TURKIYE
Dışişleri Bakanı İsınail Cem, günübirlikyaptığı Üsküp vyaretinde taraflam mesajlar verdi
Makedonya'da çözüm: Diyalog
SERKANDEMtKTAŞ
ÜSKÜP-Dışişleri Baka-
nı İsmailCem bir günlük zi-
yaret için geldiği Makedon-
ya'da iç kanşıkhkia ilgili
tüm taraflara önemli mesaj-
lar verdi. Makedonya hükü-
metinin halktan gelen bazı
istemleri görmezden gelme-
mesi gerektiğini be-
lirten ve çözüm için
geliştirilen siyasi di-
nomik yardımın siyasi ön-
koşullara bağlanmasını da
eleştirdi.
Temasları çerçevesinde
ilk olarak Dışişleri Bakanı
İlinka Mitreva ile görüşen
Cem, daha sonra Makedon-
ya Cumhurbaşkanı Boris
Traykovski, Başbakan Lub-
çoGeorgievski koalisyonda
Türk siyasi parrileri-
nin de katılmasını is-
teyen Cem, Arnavut
azınhğa da "istemle-
rinde ök*üyü kaçırmamasr
uyansında bulundu.
Cem azınlıklara verilecek
haklann 1974 öncesi düzen-
lemeleri özendirmeyecek
şekilde yapılmasını isterken
AB ve ABD gibi Batı ülke-
leri ve kurumlannın Make-
donya'ya yapacaklan eko-
• Cem, Makedon hükümetinden
halkın taleplerini görmezden
gelmemelerini isterken Arnavut
azınhğa da "istemlerinde ölçüyü
kaçırmaması" uyansında bulundu.
yer alan partiler ile Make-
donya'daîd Türklerin kur-
duklan siyasi partilerin tem-
silcileriyle bir araya geldi.
Cem, Makedonya'daki te-
nıaslan çerçevesinde, Üs-
küp'ten Manastır'a geçti ve
geçen aylarda burada çeşit-
li saldınlara maruz kalan
Türkler ve diğer topluluk
üyeleriyle görüştû.
Bu arada NATO Genel
Sekreten GeorgeRobertson
ve Avrupa Biriiği Ortak Sa-
vunma ve Dış Politika Yük-
sek Temsilcisi Javier Sola-
na, Makedonya hükümeti-
nin AB ve ABD destekli ba-
nş planını reddetmesi üzeri-
_ . ne dün yapmalan
planlanan Üsküp
ziyaretini askıya
aldılar. Solana'nın
sözcüsü Crfetina
Gallach. siyasi gö-
_ rüşmelenn zorluk-
lardan geçüğini
belirterek, Solana ile Ro-
bertson'ın son çıkmazm ar-
dından Makedonya'ya git-
memeye karar verdiğini
söyledi. _ Makedonya'nın
başkenri Üsküp'te ise dün
arka arkaya iki patlama
meydana geldi. Patlamala-
rda can kaybı olmadı.
Dışişleri Bakanı bmail Cem, Makedonya Cumhurbaşkanı Boris Tray-
kovski ve Başbakan Lubço Georgie\ ski ile görüşmesüîden önce Dışişle-
ri Bakanı İlinka Mitreva iJe bir arava geldi. (Fotoğraf: AP)
Denktaş, yalnızca Rumlann görüşünün alındığı sürece sorunun çözülemeyeceğini söyledi
Kıbrıs'ta teşlıis yanbş
Barış umutlarını azaltıyorlar
Rumlar
devekuşu gibi
LEYLATAVŞANOĞLU
LEFKOŞA - Bugün Kıbns Banş Harekâh'nın
27. yıldönümü kutlanıyor. Bu 27 yıl içinde ada-
nın kuzey ve güneyini uzlaştırmak, daha da öte
banştınnak için yapılan sayısız girişim hep başa-
nsızlığa uğradı.
Iki tarafta da belli noktalara saplanıp kalmalar
aşılamadıkça Kıbns bu bölgede daha yıllarca çı-
banbaşı olarak kalacak. Rum tarafi, 27 yıldır bir
gerçek olarak göz önünde duran KKTC'yi "ya-
sadış» bölge* olarak algılamakta inat ediyor.
Yıllardır, günün bırinde Kıbns'ta her iki tara-
fın da kabut edeceği bir banşın gerçekleştirilebi-
leceği umudunuhiçbirzaman yitirmemiştik. An-
cak dün yaşadığımız olay hele de Rum tarafının
henüz bu olgunluğa erişmediğini bize kanıtladı.
Olayşöylegelişti:
KKTC'de bulunacağunızı öğrenen Rum tara-
findan. eski Kıbns Rum Maliye Bakanı Fedros
Ekonomides'in babası ve Başpiskopos Makari-
os'un uzun yıllar danışmanhğım yapmakla tanı-
nan Chris Ekonomides bize bir günlüğüne Rum
tarafina geçmemizi önerdi. Bizim tereddütleri-
mizi anlayınca da, "Sizi burada herkes tanır. Ko-
layca izin aiınz. Gelin" dedi.
Sabah saat 09.00'da Ledra Palas sınır kapısın-
dan Rum sınır kapısma vardık. Giriş izinlerimiz
alınmıştı. Ancak Rum polis önce bizi güler yüz-
le karşılamasma karşın, "Nereden adaya gjrdi-
niz
w
sorusuna "ErcanHavaalanı'ndan", yanıtını
alınca yüzü asıldı. "Sizyasalolmaj an bir sınır ka-
pısındân adaya girmişsiniz, Bu tarafa geçemezsi-
niz" dedi. Zaman zaman, kendı pozısyonunda ıs-
rar eden KKTC'yi eleştirmemize karşın Rum ta-
rafinın 2001 yılında insana gerçekten gülünç ge-
len "devekuşu politikasr işin ciddiyetten ne ka-
dar uzak bırakıldığının bir göstergesi.
Yaşadığımız bu deneyımden sonra BM Kıbns
Banş Gücü (UNFICYP) basın sözcüsü Brian
Kefly'yle konuştuk. Rum tarafinın bugünkü sta-
tükonun değişmesini istemediği izlenimimızın
güçlendiğini söyleyince Kelly'nin şu sözleri du-
rumu bize göre dahaçarpıcıhalegetirdi: "BMBa-
nşGücüsuHrlanwbanşıkorumakiagöre\1i.Eger
statüko buysa biz onu konıyoruz. Ama bu soru-
nun cevabmı taraflann vermesi daha doğru olur."
LEFKOŞA (Cumhu-
riyet) - KKTC Cumhur-
başkanı Rauf Denktaş,
Kıbrıs'ta olası bir anlaş-
manın, Türklerin hü-
kümranhk temelinde ol-
ması gerektiğini belirte-
rek " Devlet yapunızın ta-
nınmasını istiyoruz" de-
di. Denktaş, "Dünya
Rutnlara, 'Kıbns hükü-
meti' muamelesi yaptığı
sürece Kıbns sorunu çö-
zülmez" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı
Denktaş, 20 Temmuz
Banş ve Özgürlük Bay-
• Cumhurbaşkanı Denktaş, 20 Temmuz
Banş ve Özgürlük Bayramı kutlamalan
nedeniyle KKTC'de bulunan yabancı basın
mensuplan için düzenlediği basın
toplantısında, "dünyanın gerçeklere
gözlerini kapadığını" söyledi.
ramı kutlamalan nede-
niyle KKTC'de bulunan
yabancı basın mensup-
lan için düzenlediği ba-
sın toplantısında, Kıbns
konusundaki gelişmele-
rianlattı. 100'ünüzerin-
de basm mensubunun iz-
lediği toplantıda ulusla-
rarası topluluğu, Kıbns
konusunu yenıden de-
ğerlendirmeye ve doğru
teşhis koymaya çağıran
Denktaş, Kıbns'ta 38
yıldır Türklere uygula-
nan haksızlığın giderile-
mediğini, "dünyanın
gerçeklere gözlerini ka-
padığınr söyledi.
Kıbns'ta sadece Rum-
Denktaş,
gazeteci Ergin
Konuksever'in
20 Temmuz
1974 Banş
Harekâü
sırasında
çektiği
fotoğraflardan
oluşan sergivi
gezerken
duygulandı.
(Fotoğraf:
AA)
Rumlann AB santajı
LONDRA /ANKARA (ANKA)- Gü-
ney Kıbns'ın AB'ye tam üyelik müza-
kerelerinin tamamlanmasına bir yıldan
az bir süre kala Rumlar. Türkiye'yi AB
üyeliğini bloke etmekle tehdit etti.
Financial Times gazetesinde, "Avru-
pa: BöJünmüş Kıbns'tan AB'nin geniş-
leme sürecini veto etme tehdiriT başlığı
ile yer alan haberde. "Kıbns, bölünmüş
adaya si\asi birçözüm getirilmeden Kıb-
ns'ın AB'ye kaülması durumunda Tür-
krve'nin üyelik muzakerelerini bloke ede-
ceği tehdidinde bulunarak Türkije'ye ve
Brüksei'e meydan okudu" ıfadesıne y-
er \ erildi. Kıbns' ın (Rum Yönetimi) AB
daimi temsilcisi Theophilos Theophi-
km'nun bir röportaj sırasındaki görüşle-
rine yer verılen haberde. Theophi-
lou'nun "Eğerbizüyeolmadananlaşma
sağlanamazsa, Kıbnsh Türkler genişle-
menin nimederinden \ararlanama>acak
ve Türkiye, AB'de söyleyecek sözü ve ve-
tosu olan bir Kıbns'la karşı karşıya ka-
lacak. Buna Türkiye'nin AB'ye katuuıu-
nı veto etmek de dahil" şeklindeki söz-
lerine de ver \erildi.
lann görüşlerinin dikka-
te alınarak bir sonuca
ulaşılamayacağının altı-
nı çızen Denktaş, dünya-
nın Rumlara. "Kıbns'uı
hükümetideğilsini/** de-
mesi gerektiğinı belirtti.
Rumlann amacının, sah-
te uman arkasına sakla-
narak tüm Kıbns 'ı yö-
netmek olduğuna dıkkat
çeken Denktaş,
KKTC'nın tanınması
için Türk cumhuriyetle-
ri ve Islam ülkelerine
önemli görevler düştü-
ğünü ifade etti.
Türk heyetl
Lefkoşada
Devlet Bakanı Şükrü
Sina Gürel, Cumhur-
başkanlığı Genel Sekre-
ten Kemal Nehrozoğlu,
TMBB Genel Sekreteri
Vahit Erdem. Dışişleri
Bakanlığı Müsteşar
\'ardımcısı Büyükelçi
Akm Alptuna ve Cum-
hunyet Halk Partisi
(CHP) Genel Başkan
Yardımcısı Büyükelçi
İnal Batu, kutlamalara
katılmak üzere KK-
TC'ye geldi.
Devlet Bakanı Gürel,
KKTC'ye somut yatı-
rım planlannın hazır-
Iandığını ve bunun ya-
kında kamuoyuna açık-
lanacağını bildirdi.
Denktaş ayrıca KK-
TC'ye gelen Türkiye
Gaziler Derneği, Milli
Pıyango ve Türk Hava-
cılık ve Uzay Sanayii
(TAI) yetkililerinden
oluşan heyetleri ayn ay-
n kabul etti.
Öte yandan Türk Ha-
va Kuvvetleri Akrobasi
Timi 'Türk Yüdızlan',
Kıbns Barış Harekâ-
tı'nm 27'nci yıldönümü
kutlamalan kapsamın-
da Girne'de gösteri ya-
pacak.
BRIS 'A ÇIKTIK (2) / REŞAT AK4R
Kıbrıs Banş Harekâtı'nm ba-
şanyla sonuçlanmasının ardın-
dan gerçekleşen "nüfus müba-
delesi" sayesinde, Kuzey'deki
Rumlar Güney'e, Güney'deki
Türklerde Kuzey'e geçti... Böy-
lelikle 1974'e kadar "Omorfo"
olarak bilinen narenciye kenti,
bu kez "Güzelyurt" adıyla Türk-
lerin yerleşimine açıldı...
Güney Kıbns'tan gelen ve ço-
ğunluğu Baf kökenli olan Kıbns-
lı Türklerin yanı sıra, Türkiye'nin
güney illerinden gönderilen bir
kısım Türk bu şirin kente yerleş-
tirildi. O güne kadar narenciye-
yi tanımayan insanlar bir anda
narenciye üreticisi yapılıverdi!..
Rumun bıraktığı ekili narenci-
ye alanı tam 75 bin dönümdü...
llkyıltar "Altın yumurtlayan ta-
vuk" diye adlandırılan narenci-
yenin üretiminde büyük sorun-
laria karşılaşıldı. Türkiye'nin na-
Altın Yumurtlayan Tavuk da Öldü
AK
renciye üretiminde deneyimsiz
olması yüzünden 1985 yılına ka-
dar beklenen üretim ve gelir
sağlanamadı.
Daha sonra Asil Nadir'in Gü-
zelyurt bölgesinde faaliyete ge-
çen tesısle-
ri, üreticıye
ilaçlama ve
gübre mas-
raflarının
peşin öden-
mesi, üreti-
lene ise yüksek bedel biçilmesi
sayesinde 75 bin dönümlük na-
renciyenin çok büyük bir kısmı
kurtanlmış oldu.
Üretim 210 bin tona kadar
yükseldi... Asil Nadir, 1991 yı-
lında zora girince, Kıbns naren-
ciyesi de sorunlarla boğuşma-
ya başladı... Hem üretim gerile-
di hem de üretıci sefilleri oyna-
dı.
Kıbns Türk Narenciye Üretici-
leri Biriiği Başkanı Izzet Kom-
bos'a göre ekili narenciye alanı
lara bağlıyor.
"En yüksek girdiler bizim ül-
kemizde, fakat en düşük fiyat
da bizim ülkemizde" diyen
Kombos, KKTC'de dönüm ba-
şına 2.5 ton, Güney Kıbrıs'ta 9
ton, isra-
il'de ise 11
KTC'nin toplam ihracatında yüzde 53'lük bir paya
t o n u r u n e|
-
sahip olan narenciyenin üretiminde ve ihracatında yaşanan
gerileme, ekonomiyi çok olumsuz bir şekilde etkiliyor. ye
'de kiiosu
180 bin lıra
75 bin dönümden 35 bin dönü-
me gerilerken geçen yıl itibany-
la elde edilen ürün miktarı da 65
bin tona düştü!..
Kombos, bunun nedeninı
KKTC hükümetlerinin hatalı
politikalanna ve Türkiye'ye yö-
nelik ihracatta yaşanan sorun-
olan Valenciya tipı portakalın,
KKTC'de 70 bin TL'den gittiğı-
ni söylüyor. Sattığı ürun karşılı-
ğında elde edilen gelırle gubre,
ilaçlama ve su parasını dahi kar-
şılayamayan üreticinin, naren-
ciyeden umudunu kestığinı be-
lirten Kombos, bakımsız kalan
ağaçların kurumaya terk edildi-
ğıni sözlerine ekliyor. Kuşkusuz,
KKTC'nin toplam ihracatında
yüzde 53'lük bir paya sahip olan
narenciyenin üretiminde ve ih-
racatında yaşanan gerileme,
ekonomiyi çok olumsuz bir şe-
kilde etkilediği gibi, işsizliğin ve
bölgeden göçün giderek artma-
sına yol açıyor.
Bir nokta daha!..
Barış Harekâtı sonrasında
Güney Kıbns'ta kalan ekili na-
renciye alanı 4 bin dönümdü...
Şimdi 100 bin dönüme ulaştı...
Güney Kıbns'ın 1974-1984
yıllan arasında limon ve porta-
kal ihtıyacı, kaçak yollarla Ku-
zey'den sağlandı...
Şimdi ise Güney Kıbns yılda
220 bin ton narenciye ihraç e-
den bir ülke konumunda!..
SÜRECEK
MERHABA
NECATt DOĞRU
Vurun Oksüz'e Rahatlayın!
Fakat Altta Yara Vıcık Vıcık!
Gevşeyin! Umutlanın!
Vurun Enis Öksüz'e...
Yükleyin suçu ona...
Biz iyiyiz, Öksüz kötü...
Bizim program tutariı...
Öksüz'ün niyeti arpalıkçı...
Telekom'u MHP'lilerie doldurarak
arpalık yapmak istiyor deyin. Gazete-
lere manşet çekin. TV'lerde ana haber
bültenlerinde; "öksüz gitti... Dolar
düştü..." diye gerçeği örtme haberie-
ri yapın. Çocuklara, "Bak Öksüz... Iş-
te oğlum senin geleceğini karartan
öcü amca..." deyin rahatlayın.
Aldatın halkı, toplumu...
Altta yara vıcık, vıcık...
Gerçek yarayı saklayın...
Evet MHP'Iİ eski bakan Enis Ök-
süz'ü savunamayız. Gerçekten Tele-
kom'a, partisinin eski alışkanlığından
vazgeçmeyerek MHP'li militanlan dol-
durmuş olabilir. Fakat biraz dürüst ola-
lım.
Hiç değilse bu noktada...
Doğruyu, gerçeği saklamayalım.
• • •
"Yangın Söndürme Prograrnı" di-
ye adlandıracağımız şu IMF onaylı,
Kemal Derviş koordinatöriü, 17 mil-
yar dolar taze parayla destekli,
ABD'nin, Almanya'nın kendi halkın-
dan da gızleyerek destek parası koy-
duğu söylenen "Türkiye Ekonomisini
Güçlendirme Programı" yürürken şu
aşamada, bankalann, döviz bürolan-
nın, Tahtakale'nin ve elindeki üç-beş
kuruş birikimi süper hızla eridiği için
paniğe düşmüş şaşkın halkın, Türk Li-
rası'ndan kaçarak dolara saldırması-
nın Öksüz'ün Telekom'u sahiplenme-
siyle ne ilgisi var?
Piyasalar kızdı...
Piyasalar öfkelendi...
Piyasalar köpürdü...
Diyoriar ya...
Gidin bu piyasalar dedikleri yerierin
merkezlerine, bankalann genel mü-
dürierine, döviz bürolannın sahipleri-
ne, Tahtakale'nin dövizi belirieyen dip
sokaklanna...
Konuşun piyasa yapıcılaria...
Size ne diyecekler?
Türk Lirası risk gösteriyor.
Türk Lirası getiri göstermiyor.
Bu yüzden piyasalar, Türk Ura-
sı'ndan kaçıp dolara, marka, steriine
yöneliyoriar.
Peki niçin risk gösteriyor?
Öksüz'le ilgisi yok...
Programla ilgisi var...
5 ay doldu. 5 ay önce Kemal Der-
viş, Türkiye'ye davet edılip IMF'nin de
desteği alınarak "Güçlendirme Prog-
ramı" 3 ayak üzerine bina edildi.
Faizler inecek.
Faiz dışı fazla artacak.
Büyüme felakete gitmeyecek.
5 ay geçti, bu 3 ayaktan sadece 1
tanesi iyi gidiyor. Faız dışı fazla
GSMH'nin yüzde 5'i oranında oldu.
Diğer iki ayak felçli...
Reel faiz yüzde 37...
Ekonomik büyüme eksi 1...
Ankara'da Kemal Derviş, VVashing-
ton'da IMF, piyasalara yanı bankala-
ra, döviz bürolanna, Tahtakale'ye ve
onlann ateşlediği dolara hücum spe-
külasyonunun arkasından gitmekten
başka seçeneği olmayan halka; prog-
ramın iki ayağının neden felç olmak-
tan kurtanlamadığını söylemiyor.
Söyleyemiyor...
Sadece Öksüz kötü biz iyiyiz...
Program iyi Öksüz arpalıkçı...
Diye yuttur gitsin yapıyor.
• • •
Taktılar kafalarını; "Sürdürülebilir
borçlanma, çevrilebilir borçlanma"
plağına...
IMF bir kaset veriyor.
Bunlar onu çalıyorlar.
Herkes borç çevirme uzmanı oldu.
Memleket borç çevirme uzmanıyla
doluverdi.
Sormuyorlar IMF'ye...
Ve Kemal Derviş'e...
Yüzde 10'a inecek dediğinizreelfa-
iz 5 ay geçmesine rağmen nıye hâlâ
yüzde 37 ve ekonomik daralma en
fazla yüzde 3 olur dedigıniz
GSMH'deki büzülme nıçın yüzde 7 gi-
bi çok yüksek düzeye gıttı?
Programda yanlışlık olmalı...
Ya da IMF'nin seçkin ekonomistle-
rinin hedeflerinde ve Kemal Derviş'in
hassas hesaplannda bir tutarsızlık bu-
lunmalı...
Eğer tutarsızlık yoksa...
3 ayaktan 2'si niçin felç?
Dürüst olalım...
Vesoralım...
Programın 3 ayağından 2'sinin yü-
rüyemez duruma düşmesinde Enis
Öksüz'ün Telekom'a yapışmasının
payı milyonda bir değilse nedir?
IMF ve Derviş hesap vermelı:
Niçin tutmuyor program?
Ülkede servet el değıştınyor. Ülke-
nin en iyi fabrikalan, bankalan, işlet-
meleri yabancının eline geçiyor. Bu ül-
kenin parasıyta iyi eğitım almış, akıllı,
dürüst, çalışkan genç insanlar umut-
suzluğa kapılıp Türkiye'yi terk ediyor-
lar ve ellerinde parası olanlar da gele-
ceklerini yurtdışında yerieşerek ara-
ma karan alıyorlar.
Bu ülke büyük bedel ödüyor...
Fakat program tutmuyor...
öksüz'e vurup rahatlıyoriar.
Altta yara vıcık vtcık...
Olimpiyat stadı çürüyecek!
t-n —I
Bunun adı Olimpiyatlama...
Spora sığınıp hortumla-
ma... Ülkenin kaynaklannı
harcadılar. 140 milyon dolara
olimpiyat stadı yaptırdılar. Ön-
ce üstü açık olarak 90 milyon
dolara ihaleye çıkanlan olim-
piyat stadına 50 milyon dolar
daha fazla harcama yaptıra-
rak üstü kapalı yaptılar. 140 milyon
dolara mal ettiler.
Kentin çok dışında...
Hepsi halkın totosundan, piyango-
sundan, at yanşından, konut fonun-
dan kesilerek trilyonlara ulaşan para-
laria, Hazine'den ve Istanbul Anakent
Belediye Bütçesi'nden alınan fonlar-
la bitirildi 80 bin kişilik kapalı stat.
Olimpiyatlar Pekin'e verildi.
Şimdi kent merkezinin çok uzağın-
da, gidecek yolu bulunmayan, 2008
yılına kadar hiç kullanılmayacağı için
muhtemelen çürüyecek olan ve 2012
Olimpiyatlan'nın da Istanbul'da oy-
nanması şansı yine sıfır olduğu için
12 yıl boyunca çürümeye devam ede-
cek olan bu 140 milyon dolarfık savur-
ganlığın sorumlusundan hesap sorul-
mayacak mı?
Bakan Fikret Ünlü'ye soruyorum.
Lütfen cevaplasın:
KIRMETRE Soru 1:2008 Olimpiyatla-
n'nın Istanbul'a verilmeyece-
ği biline bıline niçin başvuru
yapıldı?
Soru 2: Sinan Erdem ,
"2008'i kaybettik ama 2012
Olimpiyatlan'na hemen baş-
vuracağız" dedi. Kimin kese-
sinden başvuruyor?
Soru 3:2008 Olimpiyatlan için har-
canan gezi masrafları, propaganda
masraflan, tanıtım ve ziyaret masraf-
lan kaç trilyon liraya ulaştı. Kalem, ka-
lem dökümü nedir?
Soru 4: Şu anda Olimpiyat Komi-
tesi'nde kaç eleman çalışıyor. Maaş-
lan nedir?
Soru 5: Tanıtım kitapçığı kaça ba-
sıldı, kim bastı?
Soru 6: Hıçbir ihale kültürü ve tek-
nik altyapısı olmadığı halde Olimpiyat
Komitesi, 140 milyon dolariık stat iha-
lesini niçin üstleniyor? Niçin bu stat
yapmayı elinde tutma merakı?
Soru 7: Olimpiyat Komitesi'nin he-
saplannı, harcamalarını kim kontrol
ediyor, kim denetliyor?
Soru 8: Gençlik ve Spor Bakanlığı
bu yağma derecesindeki harcamala-
n seyretmeye daha ne kadar devam
edecek?
E-posta: necatidogru(a superonline.com
Faks:0212 513 90 98
Türkiye Arastırmalar Merkezi Direktörü Şen:
AB 'ningöçeihtiyacı var
Istanbul Haber Servisi - Merkezi
Essen'de bulunan Türkiye Arastır-
malar Merkezi (TAM), Türkiye'nin
bozulan ekonomisi nedeniyle Avru-
pa Birliği'ne (AB) tam üyeliğinin
zorlaştığını belirtti. TAM Direktörü
Prof. Dr. Faruk Şen, "1963 Ankara
Anlaşması'nada>anarak,Türkyurt-
taşlanna 1 Aralık 1986 tarihinden iti-
baren Avrupa'da serbesr dolaşım
hakkı tanınması gereldrdi, tanınma-
dı. Türkiye bu konuda atak davran-
malı, hakkını aramalı. Özellikle de
Dışişleri ve Çahşma bakanhklannın
çaba göstermesi gerekli" dedi.
TAM, Armada Otel'de düzenledi-
ği toplantıda, AB'nin artan göçmen
ihtiyacını ve göç tartışmalannı ele al-
dı. AB'nin yeni göçmenler konusun-
da rapor hazu-ladığını anımsatan Şen,
yeni göçmen ahmlannda Türki-
ye'nin şanslı olmadığını söyledi.Şu
an için tspanya'nın 1 milyon 200 bin.
Portekiz'in 550 bin, Yunanistan'ın
ise 100 bin göçmen almak durumun-
da oldukJarını vurgulayan Şen, "Al-
manva, 2002'den itibaren her yıl res-
mi olarak 50 bin göçmen alacak. A-
ma er ya da geç, 500 binlik kitlcye ka-
pısını açmak durumunda. Fakat
unutmamak gerekir ki. başta Alman-
ya olmak üzere .AB, göçmen ihti\acı-
ıu, Türkiye'ye öncelik vererek karşı-
lamak istenıi\or. Yeni göçmen yasaJa-
n çıkuıca, bizim dışunızdaki 12 aday
ülke, bize oranla öncelikli konumda
olacaklar" dıye konuştu. Şen, 3 mıl-
yon 400 bin ınsanımızın AB sınırla-
n içinde yaşadığını, AB'nin bızden
alabileceğı tek şeyın şu an ıçın insan
gücü olduğunu, bu konuda da belli
branşlan seçtığini anlattı.