Katalog

2 TEMMUZ 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA CHP KURULTAYI 5 CHP'nin 29. olağan kurultaymda rakibi Ertuğrul Günay 380 oy aldı Baykal 732 oyla seçildiMUTLU SERELİ ANKARA - CHP'nin önce- ki gün başlayan 29. olağan ku- rultayında Deniz Baykal yenı- den genel başkanlığa seçildi. tlk turda seçilen Baykal 732 oy alırken rakipleri Ertuğrul Gü- nay 380, Birol Başaran da 6 oy aldılar. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, yeniden ge- nel başkan seçilmesi dolayı- sıyla Baykal' a bir kutlama me- sajı gönderirken Başbakan Bü- lent Ecevit de sonuçlann açık- lanmasından sonra Baykal'ı telefonla kutladı. Baykal'ın PM ile Bilim. Yönetim ve Kül- tür Platformu listelerinde öner- diği pek çok isim, il başkanla- n tarafından uygun görülmedi. CHP'nin olağan kurultaym- da dün. genel başkan, partı meclısi (PM) ve yüksek disıp- lin kurulu (YDK) seçımleri gerçekleştırildi. Baykal. genel başkanlık seçimınin ilk turu sonucunda rakiplerini kolay- lıkla geride bırakırken müca- dele PM lıstesi için yürütül- dü. Günay ekıbi, Baykal'ın listesinı delmek için mücade- le ettı. Ertuğrul Günay. sabah se- çimlere geçilmeden önce, PM'nin sayısımn 60'tan 72'ye çıkanlması ve bu 12 kişinin Bilim, Yönetim ve Kültür Plat- formu'nun genel başkan tara- fından belirlenecek 18 kişi ara- sından seçilmesine ilişkin ola- rak öncekı gün kabul edilen tü- zük değışıkliği maddesi ile ge- nel başkanlık ve PM seçimle- rinin ayn yapılmasına itiraz et- ti. Günay, öncekı gün gerçek- leştirilen tüzük değışikliğınde usul eksikliğı olduğunu, Bilim, Yönetim ve Kültür Platfor- mu'nun tüzükte yeri olmadığı halde. buna dayanarak seçim yapılmasının kararlaştınldığı- nı, bunun sakat bir uygulama olduğunu söyledi. Genel baş- kan ve PM seçımlerinin ayn yapılması telaşı ıçınde olma- dığını vurgulayan Günay. se- çimlerin ayn yapılmasının sı- kıntılar yaratacağını söyledi. Günay. "Biz CHP'yi kurtar- maya çalışıyoruz, arkadaşlan- mız ete geçirmeye çalışıyorlar. Aramızdaki farkburada" diye konuştu. PM yarışı Yüksek seçim kurulu, Gü- nay'm itirazını reddetti ve PM'den ayn yapılmak üzere genel başkanlık seçimlenne geçildi. Baykal, oyunu kullan- dıktan sonra salondan aynldı. • Baykal, genel başkanlık seçiminin ilk tur sonucunda kolaylıkla rakiplerini geride bırakırken mücadele PM listesi için yürütüldü. Günay ekibi, Baykal'ın listesini delmek için mücadele etti. Ba> kaL etkin muhalefete karşın ilk turda genel başkan seçilmeyi başank (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) Oylama yaklaşık 2 saat sürdü. Sayım sonuçlan saat 14.00 sı- ralannda açıklandı. 1175 ka- yıtlı delegeden 1142'si oy kul- landı. 33 kişi boş oy kullanır- ken 1118 oy geçerli, 24 oy da geçersiz sayıldı. Deniz Baykal 732, Ertuğrul Günay 380. Bi- rol Başaran da 6 oy aldılar. Gü- nay'ın aldığı 380 oy, 200'den fazla oy alamayacağını ileri sü- ren Baykalcılar arasında, PM mücadelesinin daha çekişmeli geçeceğinin işaretlerini verme- si açısından rahatsızhk yarattı. Genel başkanlık seçiminin ardından divan, PM ve YDK listelerinin hazırlanabilmesi için saat 16.30'a kadar oturu- ma ara verdi. Bu arada genel merkeze giden Baykal, ıl baş- kanlanyla yaklaşık 3 saat sü- ren bir toplantı yaptı. Bu top- lantıda il başkanlanna 80 kişi- lik bir liste sunulduğu ve bura- dan 60 kişilik bir PM listesi oluşturmalan istendiği, aynca Bilim, Yönetim ve Kültür Plat- formu'ndan seçilecek grup için de 18 kişinin önerildiği, bunlann içinden 12 kişinin be- lirlenmesinin istendiği öğre- nildi. Il başkanlannın hazırla- dığı listede ilginç sonuçlar or- taya çıktı. Yıllarca Baykal ile birlikte çahşan Ahmet Küçük, Fatih Atav ve tsmet Atalay'a hiçbir il başkanının oy verme- diği, PM üyelerinden Eşref Er- dem, Bülent Tanla, Mehmet Sevigen gibi isimlere de ancak il başkanlannın yüzde 10- 15'lik bölümünün destek ver- diği belirtildi. îl başkanlan toplantısı görüş aynlıklan nedeniyle uzadığı için PM seçimlerine öngörü- len saatte başlanamadı. Mat- baada basılması da zaman alan listeler. salona ancak akşam saat 20.00 sıralannda ulaştı. Listelerin gelmesinden sonra seçimlere geçildi. Baykal eklblnl korudu Baykal'ın hazırladığı 60 ki- şilik PM Iıstesinın44'ünü, son PM'dekı isimler oluşturdu. Listeye ilk kez girenler arasın- da Hürnyet gazetesi yazan Tu- fan Türenç, Büyükelçı Şükrü Elekdağ dıkkat çekti. Asıl ilgi odağını, bu kurultayda ilk kez gündeme getirilen ve büyük tepkı toplamasına karşın uy- gulanması kabul edilen, Bılım, Yönetim ve Kültür Platfor- mu "ndan oluşturulan 18 kişilik "özel liste" oluşturdu. 12'si PM'ye seçilecek olan bu liste- ye Baykal'ın, eski ANAP Mil- letvekıli FeridunPehBvan'ı al- ması tepki topladı. Günay'ın listesinde en dik- kat çeken isim ise Baykal'ın eski genel sekreteri Adnan Kesltin oldu. Günay'ın, muha- liflerden pek çok isme listesin- de yer vermesi dikkat çekti. Muhaliflerden MustafaGazal- a, Aykut Oray. Berhan Şimşek ve Fatma Çakır, Ertuğrul Gü- nay'ın listesinde yer aldılar. Demet Işık ise her iki listede de yer alan tek PM adayı oldu. Oylama sürerken Günaycı- lann kendi listelerine blok oy atmasına karşın Baykalcılann, listelerindeki isimleri "çiz- meleri" dikkat çekti. ORTRE / DENİZ BAYKAL Sandıkta yenildi, kurultayda yenilmedi A ntalya'da 1938 yılında doğan Deniz Baykal, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. 1973 yıhnda CHP'den Antalya Millervekili olarak parlamentoya giren Baykal, 12 Eylül 1980 darbesine dek kartvizitine "Maliye BakanlığT, "Enerji BakanlığT, "Parti Meclisi ve MYK üyelikleri", "genel sekreter yardımcıhğıT ' sıfatlannı yazdırdı. Darbeden sonra Ankara Dil Okulu'nda gözetim altında tutuldu. 5 yıllık siyaset yasağı kapsamma giren politikacılar arasında yer aldı. 1987 yılında SHP Antalya Milletyekili olarak yeniden parlarnentoya girdi. ŞHP'deki siyasal yaşamı Erdal İnönü'ye karşı mücadelelerle geçti. Inönü karşısında 3 kez yanş kaybeden Baykal, kapatılan partilerin açılmasına izin verilmesinden sonra 9 Eylül 1992'detoplananCHP kurultayında genel başkanlığa seçildi. SHP-CHP bütünleşme kurultayında aday olmayarak genel başkanlıktan çekildi. 9 Eylül 1995'tebirleşmeden sonra yapılan ilk olağan kurultayda yeniden CHP'nin başına geldi. 53. hükümette Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardnncısı olarak görev yaptı. Baykal, CHP'de partinin tek hâkimi oldu. Ancak, bu hâkimiyet, partisini barajın altında kalmaktan kurtarmasına yetmedi. 18 Nisan 1999 seçimlerindeki ağır yenilgi üzerine 22 Nisan günü genel başkanlıktan istifa etmek zorunda kaldı. Baykal, 17 ay aradan sonra, 30 Eylül 2000 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü kurultayda yeniden genel başkan seçildi ve bu sürede Genel Başkan olan Altan Öymen'den görevi devraldı. Baykal yönetimi, yaklaşık 9 aydır çahşmalannı bu hafta sonu gerçekleştirilen olağan kurultayda herhangi bir rakibe ya da muhalefete en küçük bir şans bırakmayacak biçimde yürüttü. Il ve ilçe kongreleri sürecini kontrol altına almak amacıyla, 22 il ve 38 ilçe yönetimi görevden düşmüş sayıldı. C°k sayıda partili ihraç edildi. 18 bin 415 kişi, tüzüğün özel durumlar için kullanılan 13. maddesi uyannca doğrudan üye kaydedildi. Bu rakamın, yansından fazlasını Istanbul'da yapılan kayıtlar oluşturdu. Bu işlemler tamamlanınca, il ve ilçelerde kongre süreci başlatıldı. Bu işlemlere muhalefet gruplannın gösterdiği tepkiler genel merkez yönetimi tarafından ciddiye alınmayınca, partiden ciddi bir kopuş süreci başladı. Onursal Başkan Erdal Inönü 16 Mart 2001 günü, Baykal yönetimini "hizipçilikle" suçlayarak partiden istifa etti. Inönü'nün, "bu gidişin er ya da geç bir ya da daha çok yeni partiler" doğuracağnıı söyleyerek aynlması, yoğun bir istifa sürecini beraberinde getirdi. Murat Karayalçın, Mehmet Moğultay, Ercan Karakaş, Tarhan Erdem, Nihat Matkap, Antakya Belediye Başkanı tris Şentürk gibi isimler partiden istifa ettiler. Baykal "Biz işimize bakahm" diyerek istifalan dikkate almadı. Daha sonra ise, SHP dönemini ve SHP'nin icraatını dışlayan bir söylem başlattı. CHP'nin 12 Eylül sonrasında sadece 54 gün hükümette bulunduğunu söyleyen Baykal, CHP'nin ve kendisinin bu süreçte yaşananlarda hiçbir sorumluluğu olmadığını savundu. ttZİAC Ali Okut, Oylat MeclisT... FP kapatılınca, iktidar için TBMM "gü Hük gülistanlık" oldu. Ana muhalefet partisinin kapatılması, DY'P'nin de aktif bir muhalefet yürütmetTiesi nedeniyle geçen hafta "muha lefetsiz" bir TBMM'nin nasıl olacağını gördük... DYP Tunceli Millervekili Kamer Genç'in çıkışları dışında, ciddi bir muhalefet yürütülmedi. Zaman zaman engelleme yapmak isteyen DYP'lıler, yoklama istemeleri için gerekli olan 20 milletvekilini bile bulamadılar. Son günde de, "halka ıstırap verilmesine daha fazla dayanamıyoruz" deyip çekilme şovu yaptılar. "Muhalefetsiz" TBMM'den bir hafta içinde 21 yasa geçti. En şanslı bakan da Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu idi. Diğer bakanlar, yasalannı çıkarmak için hem hükümet hem de TBMM içinde çaba gösterirken Çakmakoğlu'nun yasalan tıkır tıkır geçti. Perşembe günü TSK'nin toplam 34 maddelik 3 yasa tasansı bir saat içinde çıkarıldı. TBMM'nin son gününde parlamento tarihine geçecek rekorlar kınldı. Ek vergi tasansı 5, Hazine arazilerinın satışıyla ılgili tasarı da 10 dakıka içinde yasalaştı. Hafta boyunca, DSP'lı TBMM Başkanvekilı Ali llıksoy kürsüdeydı. Tasanların Metin BOSTANCIOCLU Mıllî Ejılım Batjn, AU Jr maddeleleri okundu, hıç kımse söz almadığından hemen oylandı. Yasaların geçış süresı, okunma ve oylanma süresıne eşıt oldu... TBMM'nin geçen haftakı görüntüsü, DYP'lı Fevzi Şıhanlıoğlu'nun ölümuyle sonuçlanan ıçtüzük görüşmelerı sırasında bırieşımı yöneten Ali llıksoy'a, Mıllı Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun gönderdığı bir notu akıllara getirdi: "Ali, devam et, okut, oylat." 'Banâ ne, ben yürütücem' Çevre Komisyonu'nda, geçen hafta Çevre Yasası'nda değişiklik öngören yasa tasarısı kabul edildi. Kabul edilmesine edildi, ancak tasannın Bakanlar Kurulu'nca mı yoksa Çevre Bakanlığı'nca mı yürütülecegi tartışma konusu oldu. "Bu kanun hûkümlerini Bakanlar Kurulu yürütür" hükmünü içeren madde okunduğu zaman Aytekin. yanında oturan hukuk müşavirine döndü: "Bunun Bakanlar Kurulu ile ne ilgisi va? Niye Bakanlar Kurulu yürûtüyor?" Hukuk müşavirinin "Ama efendim, hukuk tekniği açısından bunun böyle olması gerekiyor. Bütün yasalan Bakanlar Kurvlu yürütür" açıklaması da Aytekin'e yetmedi: "Bana ne canım, bu benim yasam, ben yürütmeliyim" Sonunda bakan ikna oldu ve tasannın son maddesi "Bu kanun hûkümlerini Bakanlar Kurulu yürütür" diye geçti... Erbakan'ın D-8'leri ve 'kare ceketli hayalet' Haftaya damgasını vuran gelişme FP'nin kapatılması olunca, kulisler de bu merkezde yogunlaştı. FP Başkanlık Divanı dağıldıktan sonra eski defterter de açılmaya başlandı. Yenılikçi milletvekillen, başkanlık divanından sık sık tartıştıkları "Erbakancı" 8 yönetıcıye ilginç bir isim bulmuşlardı. Erbakan'ın, başbakanlığı döneminde "gelişmekte olan 8 ülke projesi" için kullandığı "D-8" adı, "gelenekçı" yöneticiler için uygun görülmüş. Milletvekilleri, kendi aralarında bir bir yönetici adı saymak yerine, "D-8" kısaltmasıyla kurtuluyoımuş. D-8 içinde yer almayıp "Erbakan 'ın sureti" olarak yönetim üstü bir konumda bulunan Oğuzhan Asiftürk, kapatılma dönemlennde ortadan kaybolmasıyla ünlüdür. RP davası döneminde Asiltürk 10 gün kaybolmuş ve döner dönmez eski RP'liler FP'ye geçmeye başlamıştı. Son olayda da milletvekillen toplantısına kadar Asiltürk 15 gün ortalarda görünmedi. FP kökenliler, bu duruma uygun bir unvan bulmuş: "Kare ceketli hayalet!" Şımdinin bağımsız milletvekilleri, "Biz kulisin uzaklanndan bir kare ceketli görünce hemen ayağa kalkar, önümüzü ilikleriz. Gelen büyük olasılıkla Asiltürk'tür" diyortar. Söz kapatma davasından açılınca, "ana muhalefet" soruna geliyor. FP'nin başta "Derviş yasalan" olmak üzere pek çok yasayla ilgilı Anayasa Mahkemesı'ne gitme hazırlığı havada kaldı. Telekom, Şeker, Tütün, Uluslararası Tahkım, kamu bankalarının satışı, fonların tasfiyesi gibi pek çok toplumsal yasayı iptal ettirme konusunda "zoraki ana muhalefet" DYP'de pek istek görünmüyor. Eski FP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan da davayı, buna dayalı bir espriyle yorumluyor: "Daha çok hazırlığımız vardı, Anayasa Mahkemesi iş yükünden sıkıldı anlaşılan." FP kulisi "yenilikçisiz" olmaz. Şimdiden ayn partı gıbı hareket etmeye başlayan yenilikçilerden Mehmet Ali Şahin. her köşe başında "Partı ne zaman kuruluyor" sorusuyla karşılaşınca "£// kulağında" dedi. Gazetecı üsteledi: "Elı kulağında ne demek?", "Yani" dedi Şahin; "imam aptes almış, mınareye çıkmış; eli kulağında, ezan her an okunabilir." Dokunulmazlık zırhı bazen bunaltıyor... MiHetvekillerinin "dokunulmazlık zırhı" her zaman koruyucu bir zırtı olmuyor... Bazj durumlarda, miltetvekHterinin aklanmasını önteyen gereksiz bir engel olarak caniannı sıkıyor. Hakkında TBMM'ye 4 dosya gönderilen ANAP Antalya Milletvekili Cengiz Aydoğan. bir "zjrh mağduru"... Aydoğan, Alanya belediye başkanlığı yaptığı dönemden kalma dosyalar nedeniyie TBMM'ye gönderilen dosyalar üzerine adı geçince çok rahatsız olmuş: "Sahili halk plajına dönüştürdüm, şezlonglan kaldırdım. Çıkartanna dokunduğum kişiler hakktmda dava açtı. Arkadaşlanm takılıyor, sen onlann şezlongunu kaldırdın, onlar da senin dokunulmazlığını kaldıracak diye. Aynı olay nedeniyle betediyedeki bürokratlanmın yargılanmasına gerek bile görülmedi. Ben sıkıntıdayım. Milletvekili olmasam, hakkımda belki de lüzumu muhakeme bile istenmeyecek. Ama dokunulmazlık nedeniyle bu yol açılmıyor." Aydoğan, "istemeyenler için bir şey demiyor" ama, isteyenler için dokunulmazlığın kaldınlması yolunu açacak bir yol bulunması için uğraşıyor... Alphan'dan açıklama Köşemizde geçen hafta Tütun Yasası görüşmeleri sırasında "intensive" tarımdan söz eden DSP Amasya Milletvekili Gönül Saray Alphan'dan söz etmiştik. Alphan arayarak bir açıklama yaptı: "Ben ziraat yüksek mühendisiyim. İntensive tanm, emek yoğun sistemden teknolojı yoğun sisteme geçiş demektir. Teknik bir terim, o nedenle yabancı dilde bir sözcük kullandım. Tansu Hanım 'ın gülüşü, bilmemesinden kaynaklanıyor" Okurlara not: TBMM'yle birlikte Parlamento Kulisi de tatıle gıriyor. Yeni yasama döneminde buluşmak üzere... Türey Köse, Ayşe Sa>ın. Emine Kaplan. Bülent Sanoğlu. ankcum@ttnet.net.tr