Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 TEMMUZ 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Temmuzun Ikisi
Bugün 2 Temmuz.
Ortaçağ yalazına yenik
düşülen gün.
"Yazın gonüllüsü, iyi
însan Mustafa
Kademoğlu anımsattı:
"2 Temmuz ölümlerini
protesto edercesine 7
Temmuz 1993 günü
aramızdan aynlan Rıfat
llgaz, o günü şöyle
değeriendirmişti: Yaşam
yalama oldu."
Bugün 2 Temmuz.
Dizedeki taflanın,
kitaptaki sözün,
sözdeki gücün, sazdaki
perdenin, perdedeki
imin, temmuzdaki
susuzluğun,
insandaki yalınlığın
yakıldığı gün.
Biz, Ankara'da bugün
saat 18.30'da Ekin
Tiyatrosu'nda olacağız.
Bugün 2 Temmuz.
Yaşamın yalama
edildiği gün.
Ağlayın da yağmur yağsın
Daha birkaç ay önce,
öğretmenlerin, ilkokul
çocuklarını toplayıp
yağmur duasına
götürdüklerine tanık
olmuştuk.
llköğretim müfettişi
Abdurrahim Köylü,
başından geçen
benzer bir öyküyü
Öğretmen Dünyası
dergisine yazmış:
"Konuk öğretmen
olarak ilköğretim
okullarında sınıfları
geziyorum.
Oğrencilerle
konuşuyorum. Hangi
derslerde neler
yaptıklan soruyorum.
ögrencilerin okuma,
bilimsel düşünme ve
sanat konulanndaki
duoımlannı öğrenmeye
çalışıyonım.
Hatay'ın Altınözü
ilçesinde, bir 4.
sınıftayız. öğrencilere
sordum:
-Yağmur nasıl yağıyor?
Öğrenci kalktı, tutuk bir
sesle:
- Melekler ağlıyor,
gözyaşlan yere yağmur
olarak iniyor
öğretmenim, dedi."
Abdurrahim Köylü,
çok haklı olarak bu
şaşırtıcı yanıt
karşısında yakınıyor:
"Daha önce eşimin
anneannesinden de
aynı düşünceleri
duymuştum.
O, okula gitmemişti.
Ya Cumhuriyetimizin
bilmem kaçıncı yılında,
Cumhuriyet okulunda
bu ne?"
Bir ülkede, eğitim
gericilik üretir mi?
Bizde üretir hale
getirildi. Bugünkü
hımbıllık sürdükçe de
üretmeye devam
edecek.
ISIK KANSÜ
Telekom'un semboluTelekom için çıngarçıktı. Derviş Ame-
rika'dan görevli gelmiş, ülkenin kaynak-
lannın topyekûn elden çıkanlması için alt-
yapıyı hazırlamış, DSP'liler de, ANAP'lı-
lar da, MHP'liler de bu hazırlanan, MHP
lideri Devlet Bahçeli'nin itiraf ettiği gi-
bi kimi kez "önlerine konan metnin ne-
yi içerdiğini bile bilmeden" imzayı bas-
mışlardı. Oysa DSP'liler de, ANAP'lılar
da, MHP'liler de Derviş'in kim olduğu-
nu, çıkan yasaların, kabul edilen niyet
mektuplarının ne anlama geldiğini ta ba-
şından beri bal gibi biliyorlardı. Iş işten
geçtikten sonra "milliyetçilik" yapmala-
rı, yalnızca bir gölge oyunuydu aslında.
KİGEM Vakfı Başkan Yardımcısı llter
Ertuğrul'un vakfın yayınlan arasından çı-
kan "T'nin öyküsü" adlı kitapçığı ya-
şanmakta olanlara ışık tutuyor. Ertuğrul,
Telekom'un satışının ardındaki "sembo-
lik" gerçeği şöyle açıklıyor:
"Bütün dünyaya özelleştirmeyi öne-
renler, üç temelalanda uluslararası özel-
leştirmeye önem veriyohardı: Elektrik,
petrol ve telekçmünikasyon. Çünkü, bir
ülkede bu üç temel alanı ele geçirenler,
o ülkenin hem tüm kaynaklarını/kanını
emiyor hem de o ülkelere istedikleri ka-
rarları aldırıyohardı. Çünkü artık, bir ül-
keyi ele geçirmek için topla tüfekle, kan
dökerek işgal gerekmiyor; hisse senedi
icat olup mertlik bozulduğu için, hisse
senetlerini ele geçirmek yetiyor; üstelik
artık işgalciler, kurtarıcı gibi kırmızı halı-
lar ve törenlerle karşılanıyor; satıcılar ise
T geliri ile iç ya da dış borcu kapatabil-
me hayali kuruyorlardı.
Çünkü, elektrik, petrol ve haberleşme
sektörlerini yabancılara teslim edenler,
karanlıkta kalıyor, biryerden bir yere gi-
demiyor ve içinde bulunduğu durumu ha-
ber verip kimseden yardım isteyemiyor-
lardı.
Bu ülkeler için sembolik hal almış bir
şey vardı kuşkusuz, artık sözde kalan
bağımsızlık."
"Derviş" peşinde "öksüz" kalanın ba-
ğımsızlık olduğu çok belli.
TBMM'de sonba-
harda ele alınması
beklenen anayasa de-
ğişiklikleri ile demokratikleşe-
cekmişiz.
Bu nasıl demokratikleş-
meyse, anayasanın "Toplu iş
sözleşmesihakkı"n düzenle-
yen 53. ve "grevhakkı"n\ dü-
zenleyen 54. maddesinde
değişikliğe ilişkin bir öneri
yok.
TODAİE öğretim Üyesi
Prof. Dr. Mesut Gülmez'in
deyimiyle "insan haklansöz-
leşmeterine baştan aşağı ay-
kın olan" 53 ve 54. madde-
lere hiç dokunulmuyor:
Anayasadaki dokunulmaz maddeler
"Toplusözleşme ve grev
haklannı yalnızca işçiler için
anayasal güvenceye alan,
Uluslararası Çatışma Örgü-
tü'nün 98. ve 87. sayılı söz-
leşmelerine ve aynı örgütün
denetim organlannın yerle-
şik içtihatlanna aykın kurallar
içeren bu iki maddenin aynen
korunmasının hiçbir tutarlı,
inandıncı ve hukuksal gerek-
çesiyoktur. Grev hakkını yal-
nızca işçilere tanıyan metniy-
le bile, 54. madde, ilk fıkra-
sından son fıkrasına değin
bu sözleşmelere aykındır. Par-
lamentodaki tüm siyasalpar-
tiler, TBMM komisyonlannın
DYP'Iİ ve FP'li (şimdi bağım-
sız) ûyelerinin gündemdeki
Kamu Görevlileh Sendikala-
n Kanunu Tasanst 'na yazdık-
lan karşıoy yazılarında oldu-
ğu gibi, genellikle muhalefet
konumundayken kamu gö-
revlilerine toplusözleşmeli ve
grevli sendika hakkı tanınma-
sından yana olduklannı yine-
lemekten, bu haklann tanın-
ması için anayasa değişikliği
gerektiğini savun-
maktan geri kalmaz-
lar. Ancak, böyle bir
olanak varken de, ne denli
içten olduklarını ortaya ko-
yarcasına, gerekli adımı at-
maktan kaçınırlar."
Prof. Gülmez'e göre, Par-
tilerarası Uzlaşma Komisyo-
nu'nun anayasanın bu mad-
delerine dokunmaması bir
rastlantı değil. Çünkü:
"IMF'nin istediği yasaların
uygulanması, bu maddeler-
deki insan haklarına tümden
aykın yasak ve kısıtlamalann
sürdürülmesini gerektirmek-
tedir."
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞtPAL
Sosyal Güvenlik Destek Priıııi
Odeyerek Çalışmak
SORU: Çeşitli işlerde çalışıp, emeklilik hakkını kazanarak, 1997
yılı Ağustos ayında emekli olmak için SSK'ye başvuruda
bulundum. Başvurudan üç ay sonra bana emekli aylığım
bağlandı. Şubat 2001'e kadar emekli aylığımı aldım.
Mart 2001'de aylığımın yatırılmadığını ve kesildiğini
öğrendim. Nedenini öğrenmek için SSK Genel
Müdürlüğü'ne bir dilekçe ile başvurdum. Bana gelen
yazıda, emekliye ayrıldığım işyerinde ihtiyarlık tahsisi
yapılmadan, destek pritni odeyerek çalıştığımdan,
, aylığımın kesildiği bildirilhor ve ayrıca bu zamana kadar
' ' aldığım emekli avlığı toplamı olan 3 milyar 500 milyon
lirayı yasal faizi ile geri ödemem isteniyordu. Emekli
olurken prim ödeme gün sayım 6.300'den fazlaydı. Son
çalıştığım işyerinden kıdem tazminatımı istediğimde,
paraları olmadığından tazminatımı 8 senet yaparak
ödeyecekJerini ve mağdur olmamam için de aynı işimde
destek primi ile çalışabileceğimi söylediler. Ben de destek
primi ile çalışmanın yasal olduğunu bildiğim için işimden
ayrılmadan, çalışmaya devam ettim. Sonra da, kıdem
tazminatımın tamamını almadan işyerinden ayrıldım.
Şimdi aylığım da kesildiği için çok böyük sıkıntı içindeyim.
Yapabileceğim yasal işlem nedir?
(İ.Y.)
YANIT: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın "yaşlüık aylığından
yararlanma şartlan" başlıklı 60. maddesinde. yaşlüık aylığına
hak kazanabilmek için aranan koşullar belırlenmıştır. Bu belırlemede
yer alan koşullardan biri de " Yaşlılık aylıkJarından yararlanabilmek
için, sigortalının çalıştığı işten aynlması ve yazılı istekte bulunması
şarttır."
Yasanın 63. maddesi de "yaşlılık avlığı alanların yeniden
çalışmalan" ile ılgılidir. Bu maddeye göre "yaşlüık avlığı almakta
iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte
bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarımn ödenmesine devam
olunur."
SSK Genel Müdürlüğü'nün 27.5.1986 günlü 3529 sayılı genelgesinde
(sayfa 4) konu şöyle açıklanmıştır.
"6- BUindiği üzere, yaşlılık avlığı bağlanabilmesi için, sigortalının
işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunması gerektiği, 506
sayılı kanunun 60'ıncı maddesinin (H) fıkrasında hükme
bağlandığından, ilk defa yaşlılık avlığı bağlanacak sigortalının,
sosyal güvenlik destek primi odeyerek çalışmasını aynı işyerinde
sürdürecek olması durumunda da, tahsis talep tarihinden önce
işyerinden aynlmış olması şarttır."
Konu ile ilgıli yargı karanru aktanyonız:
(*)"ÖZET: Yaşlılık aylığından yararlanmak için diğer koşullar
yanında sigortalının çalıştığı işten ayrüma ve yazılı istekte bulunma
koşullan da bulunmaktadır. işten ayrılmayı yazılı istem tarihinde
yerine getirmeyen sigortalının, destek primi ödemek koşuluyla
yeniden işe başlaması mümkün değildir.
(...) Davacı sigortalı 29.11. 1990 tarihinde, yaşlılık aylığının
bağlanması yönünden yazılı istemde bulunmasına rağmen, işten
ayrılmayı 15.3. 1991 tarihinde gerçekleştirmiş ve sözü edilen
koşulu istem tarihinde yerine getirmemiştir. Şu duruma göre
davacıya yasal olarak yaşlılık aylığının bağlanabilme koşullan
1.4.1991 tarihinde gerçekleşmiştir. Öte yandan, yöntemince
tendisine yaşlılık avlığı bağlanmayan bir kimseye destek primi
ödemek koşuluyla yeniden işe başlama hakkı yasaca tanınmamıştır.
!...)'•
(Yargıtay 21. Hukuk Daıresı, 10.4.1995 Tarih, 1995/798 Esas,
İ995'1326 Karar)
Genelge ve yargı karannın anlatımından, işten aynlmadan, yaşlılık
ıylıjı ıstemınde bulunup, çalışmasını sosyal güvenlik destek primi
jdejerek sürdüren sigortalılara bağlanan yaşlılık aylıklaruıın kesildiği
ınlajilmaktadn".
(*) lebib Yalkın Yayınlan, Cilf. AA'13, Sıra No: 451.
HAYVAINLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ igulgecid yahoo.com
KİM KlME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakCa turk.net
HARBİ SEMtH POROY semihporoyta yahoo.com
%&£&V ^,-.
KEDİ LEVO APTüüKA aptulikaelciogluohotmail.com
KÜÇÜKÇEKMECE ŞULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000/1797
Davacı thsan Ilıkçay tarafindan da\alılar Gönül Raife Yeşilyurt vs. aleyhi-
ne Davalılar adına vekâleten hareket eden Salih Memişoğlu'ndan Bakırköy
1: Noterligı'nde düzenlenen 6218 yevmiye no'lu noter satış vaadi sözleşme-
sııle lstanbul ıh Küçükçekmece ılçesı Şamlar Köyü 127 ada 1 parselde kâın
taınmazın 221 m2'sinı satın aldığını. bedelının tamamını odedığını, davalı-
laa hıçbır borcu kalmadıgını. bu nedenlerle da\alılara veraseten uıtıkal eden
tsınmazın tapusunun ıptaluıe ve adına tescılıne karar venlmesuıı talep ve da-
vı etmış, tüm aramalara rağmen davalının adresı tespıt edilıp kendisıne da\a
diekçesı ve dunışma günü teblığ edılemedığınden ılanen teblıgat yapılması-
n. karar \enlmış olmakla davalı Gönül Raıfe Yeşılyurt'un duruşmanuı yapı-
leagı 21.09 2001 günü saat 10.30"da Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkeme-
s duruşma salonunda hazır bulunması v eya kendısuu bir vekılle temsıl ettır-
nssı, duruşmaya gelmeyıp mazeret de bildırmedığı takdırde bundan boyle
dıruşmalann yokluğunda yapılarak karar \enleceğı da\a dilekçesi ve duruş-
ta günü yenne kaım olmak üzere ilanen teblig olunur. 26.06.2001
hsın. 37720
TÜAK8AHK BiZtMDtK
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 5 Mayıs
KAD/NP/LOTUN KÖTÛ KADERL
193fDE BÜGÜN,UMLÜ AMZRİKALI KAOW P/t-OT
AMELIA EABMART, UÇAĞlYlA DÜUYA TURU YAP-
MAIC İSTEHX£M SÛYÛK OtcyAfJUS'TA
1923'De, B'£ P/U)TUA1
HAVADAH AŞAN EARHAR.T, DAHA SONISA BU M£S-
L£ĞE BAŞLAMIŞTI'• İ9S2.'DE, yALNIZ uÇARAK. AT-
O/cyAHUSU'MU İLK. ASAAI KAOIN PİLOr OCAAUÇ,
BUfJU, 19SS'TE HAtoAH'bEKS ABD'YS GEÇiŞi İZ-
L£MİÇTİ. İKİ YIU SOAJGA,C>CMJY/1 TUSU
YBfJİ Giue'beN HAVALAUMIŞ',
£>£U BİR OAMA HA86G. AUNAttfMlŞTT!
IS/iFINDAM EL£
TÜ...
SAGANAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Yeniden Merhaba!..
"Sağanak" bir yelkenli adı. Kimin bilmiyorum.
Ama onu gördüğüm günü, yeri, anı hatırlıyorum.
28 Şubat 2001. Öğleden sonra saat 3 suları ol-
malıydı. Boğaz'da yürüyordum. Hafif şaşkın, bir
hayli kızgın, biraz kırgın, biraz çaresiz. Hani böy-
le içinizin çekildiği, şiştiği; durup durup boşaldı-
ğı anlar vardır ya. Öyle. Tam olarak ne hissettiği-
nizi bilemezsiniz. Adını koyamazsınız. Düşünme-
ye katlanamazsınız. Veya gücünüz kalmamıştır.
Yaşamınızı altüst eden bü/ük hoyratlık anlarında
üstünüze çöken bir ruh halidir bu. Akıntıya kapı-
lıp gidercesine bırakıp koyarsınız kendinizi.
"Sağanak" böyle bir anda geçip gitti yanımdan.
Dingin, ağır; süzüle süzüle. Denizi gördüğümü, de-
nize baktığımı o zaman fark ettim. Kâbus orta-
sında bir rüya gibiydi. En beklenmedik anda işte
kışı devirmiş, bahara yelken açmış bir yelkenli! "Ta-
mam" dedim: "Bir daha sütunum olursa adı 'Sa-
ğanak' olmalı!"
"Kalemi kınldı", "kalemi elinden alındı..." Işini
yitiren gazeteciler için çok söylenen bir laftır bu.
Dışarıdan bakanlar için fazla anlam taşımayabi-
lir. Aşırı dramatik, romantik, duygusal, abartılmış
ve hatta -maalesef sık yaşandığı ve çok kullanıl-
dığı için- aşınmış gelebilır. Ama aynen böyle bir
duygu bu. inanın.
Kalem, daktilo, bilgisayar-elinizden alınan her
neyse- arkasından bir "bakakalma" durumu...
içerdıği nüansları ben de yaşayana dek doğrusu
tam fark edememişim. Yaşadığım için sevindiği-
mi söyleyemeyeceğim. Ama "anlamakiçin"böy-
le bir tecrübeden de geçmek gerek belki... Türk
basın tarihi neticede elinden kalemi alınan gaze-
teci/yazar dolu...
Bu tür krizlerin bir artı değeri daha var: Kim dost,
kim değil; kim candan, kim sahtekâr; kim arka-
nızda, kim yanınızda; kim sahiden üzgün, kim
timsah gözyaşlarına boğuluyor... "Işsiz birgaze-
teci" (avukat, hâkim, doktor, reklamcı, yönetici,
eczacı, mühendis...) karşısında bir çırpıda ayrı-
şıyorlar.
Turnusol kâğıdı testi gibi bir şey bu. Keyif ve-
rici biryanıda var... Başka hiçbir vesileyle kurtu-
lamayacağınızı düşündüğünüz kişilerden kurtul-
muşoluyorsunuz. Kiler, dolap, kütüphanetemiz-
liği yapar gibi bir dizi lüzumsuz insanı paketleyip
çıkarıyorsunuz yaşamınızdan.
Halen işsiz olan, işsiz kalan çok sayıda mes-
lektaşımın yaşadığına ve paylaştığına inandığım
duygular bunlar. Aralarında yazılarını özlediğim,
Türk basınında eksikliğini duyduğum çok kıymet-
li arkadaşlar var. Yazının başına oturduğumda
kalemi elinden alınan tüm diğer değerli meslek-
taşlarımı hatıriamadan, hatırlatmadan geçemedim.
Yazıdan uzak kaldığım günleri ve "Sağnağın" bu
kısa öyküsünü satırbaşlarıyla da olsa kayda geç-
mek istedim.
Telefonla arayıp bu arada "hoşgeldin" diyen, e-
posta ile tebrik mesajları yollayan; bu "gel-gitli"
günlerde arayan soran tüm ilgili okurlara teşek-
kür ederim. Diğer röportajlar ve yazılann yanı sı-
ra haftada bir gün, her pazartesi buluşacağız
"Sağanak"ta. "Cumhuriyet" okurlarıyla tanışıklı-
ğımız -çok eskilere- yirmi yıl öncesine dayanıyor.
"Yeniden merhaba"\
nil.gun < superonline.com
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS
1 2 3 4SOLDANSAĞA:
1/ XIX. yüz-
yıl müzığinde
genellikle pi-
yano için ya- 3
zılan ve bir 4
ruh durumu-
nu ya da bir
düşünceyian- 6
latan serbest 7
yapılı müzik o
parçası.2/Yo-
ğurt. pekmez 9
gibi koyu şeyleri suy-
la inceltmek... Sulak
yer. 3/ " — olmak": 2
Sarsılmak. şaşır- 3
mak... Bir öğretim 4
kurumu. 4/ Sinop'un
birilçesi.5/Hayatar- g
kadaşı... Balık yu- -,
murtasıyla yapılan „
birtürmeze. 6/Fas'ın
başkenti... Eylemle-
n olumsuz yapmakta kullanılan ek. II Uluslara-
rası Çalışma Örgütü'nün simgesi... Akıl... Bir
soru sözü. 8/ Bir kimseyi özürlü gösteren durum
ya da olay. 9/ Aydın ilindeki Dilek Yanmadası Ulu-
sal Parkı'nın bir başka adı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Tuzsuz taze peynirle yapılan bir tür helva. 2/
Yunan rakısı... Büyümemiş karpuz. 3/ Konya'nın
Karapınar ilçesinde küçük bir göl... Hamurun
ekşitilmesiyle yapılan mayhoş içecek. 4/ Mafya
örgütününsuskunlukyasası... Yabancı. 5/Birno-
ta... Satıcının alıcıya verdiği hesap pusulası. 6/
Içi kremayla doldurulan bir cins pasta... Zehir. II
Mahkeme sonucunu gösteren resmi belge... Uzak-
lık işareti. 8/ Sürünün önünden giderek ona kı-
la\uzluk eden koç ya da teke. 9/ Insanın düşün-
me ve akıl yürütme yeteneklerinin tümü... Ana-
dolu'da kurulmuş eski uygarhk.
ADANA SULH HUKUK MAHKEMELERİ SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN İLANEN
KIYMET TAKDİRİ RAPORU ÖZETİ TEBLİĞ1
DosvaNo. 2001 18
Adana'nın Kurttepe kö\ünde tapunun sayfa 11611. cılt 13.
ada 8198, parsel l'de kayıtlı 2553 m2"lik taşınmaz taraflar ara-
sında devam olunan ızalei şüyu davası sonunda mahkemece ta-
şınmazın satışına karar venlrriış olmakla. taştnmazın yennde ya-
pılan kıymet takdınnde taşınmazın halen boş. arsa durumunda ol-
duğu. Kurttepe köyüne yakın göl manzaralı çevresinde bırçok lo-
kantanın bulunduğu. > ıne taşınmazın çe\ resındekı boş alanlarda
buğda) ekılı olduğu, taşınmazın bugünkü mahallı ravıçlere \e
alım sahm fiyatlanna göre 1 m2'sının 20 000.000 lıra değennde
olduğu. taşınmazın tamamı 51.060.000.000 lıra muhammen be-
del üzennden satılacağı. taşınmazda hıssedar olup da adresı tes-
pıt edıleme>en hıssedarlardan Cengız Göksel. Nazıfe Baykızı.
Mahmut Doğan. Mürşıde Yılmaz'a ışbu kıymet takdın raporu
adı geçenlere ılanen teblığ olunur 5 6 2001 Imar durumu Gü-
nübırlık tesıs alaru Büyukşehır beledıyesının 8.6.1998 ve 467 sa-
>ılı karan ile "5 Yıl Orman Alanı olmuştur. Basın 38582