Katalog

2 T-EMMUZ 2001 PAZARTESİ**** CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Devlet hastaneleri komada• Baştarafı I. Sayfada lerde olması da hastalan zor durum- da bırakan bir başka etken. Yaşanan ekonomik kriz ise kamu hastaneleri- nin yükünü bir kat daha arttırdı. Hastanelerden eczanelere, klinik- lerden sağlık ocaklanna kadar geniş bir yelpazeye yayılan sağlık kuruluş- lan, dar gelırli yurttaş için bazen ezi- yet halini alıyor. Muayene olabilmek için güne sıra olmakla ya da randevu almakla başlayan hastalar, gün içinde ilaç kuyruğu, imzalar, heyet raporla- n derken bürokratik evraklar arasın- da boğuluyor. Geçen aylarda randevulu sisteme geçen SSK'de muayene kuyruklan büyük oranda azalsa da diğer kısım- lardaki zorluklar aynen devam ediyor. 2-5 ay bekleyeblllrslnlz Randevunuzu alıp muayene olduk- tan sonra hekim ilaç vermişse, ilaç kuyruğuna girmeniz gerekiyor. Kan. idrar gibi bir tahlil istendıyse aynı has- tanede yaptırmak miimkün, ancak is- tenen MR ya da bilgısayarü tomogra- fıyse durumunuza göre ya 2-3 ay bek- lemeniz gerekiyor ya da dışanya sevk ediliyorsunuz. Örneğin, SSK hasta- nesinde kanser teşhisi konan bir has- tanın karşılaştıklan şöyle: "- Kasıklanndaki ağn nedeniyle hastaneye, SSKSamatya Hastanesi'ne giden hasta üroloji servisine yönlendi- riliyor. - Hastalığuun kesin tanısımn kon- ması için tahlil isteniyor. Tahlil Sanıat- ya'da yapdamadığı için hasta. Okmey- danı'na gönderiliyor. - Hastaya burada tahlil sonuçlan- nın 11 gün sonra verilebileceği söyle- niyor. Aynı tahlilin sonucu dışanda 1- 2 günde veribyor. - Durumun aciliveti nedenivle İstan- SSK hastanelerinde eczanelerin önündeki bitip tükenmek bilmeyen bu kuyruklar olağan görüntülerden. İlaç hcmran ayı z/cun şampiyonu İSTANBUL (ANKA) - İlaç, bir önceki aya oranla ortalama yüzde 42.3'lük fiyat artışıyla hazıran ayırun zam şampiyonu oldu. Istanbul Ticaret Odası'nm (ÎTO) belirlemele- rrne göre, haziranda fiyat artış oranında ilacı yüzde33.3'leBoğaz Köprüsügeçişücreti,yüz- de 27 ile elektrik süpürgesi, yüzde 26.9'la buz- dolabı, yüzde 25'le gaz finnı izledi. Yıhn ilk altı aylık döneminde ortalama pera- kende fiyatı en çok artış gösteren ürün ise yüz- de 218.2'yle armut oldu. Geçen yılın aralık ayında kilosu 560 bin lira olan armut, hazıran ayında 1 milyon 738 bin liraya ulaştı. Ancak mevsimsel nedenlerle fiyatı değişkenlik göste- ren ve zorunlu birtüketim maddesi olmayan ar- mut dikkate ahnmazsa, fiyat artışlanyla tüke- ticinin canını en fazla yakan ürün tüpgaz oldu. Bu dönemde Boğaz Köprüsü geçış ücretındeki kümülatif artış da yüzde 100'übuldu. bul Tıp Fakültesi'nden 2 gün sonraya gün verilen hastanın Samatya'dan sevk ahnası gerekiyor. - Samarya'dan ahnması gereken sevk için önce işyerinden imza sirkü- leıi bordro. vizite kâğıdını alryor. - Sigorta müdürlüğünden ise prim- lerinin ödendiğine dair belgeyi birkaç imzadan sonra alıyor. - Samatya'da Sağhk Sigorta Servi- si'nden sevk birkaç saat içinde ahna- büiyor. Sevkler uzun süreli hastalık- larda 3 ay geçerli b\ -pass gibi operas- yonlarda ise tek ameliyat için sevk ya- pılıyor. - Hastahğuı kronik olması ve ilaç- lann sürekB kullambnası gerektiğin- den hastanm ilaç parası için heyete ginnesi gerekiyor. Heyet için yine sevk gibi belgeler gerekiyor. Heyet raporunun geçertiliği 6 ay. - Hasta, gereken ilaçlan kendisini sevk eden hastanenin eczanesinden alabiliyor. - İlaç o anda SSK'nin eczanesinde yoksa > a da durum acilse dışandan al- dığı ilaçlann parasını daha sonra ku- rumdan tahsil ediyor. Hasta aldığı ilaç- lann kupüıierini ve faturalannı kay- bederse parasını tahsil etmesi müm- kün değil. Bu paranın tahsili ise hem aylar sonra hem de çoğu kez eksik ola- rak alınabiliyor." SSK"den ünıversite hastanelenne ya da özel hastanelere sevk edılen has- taların tüm masraflannm normalde sevk edildikleri hastane tarafından karşılanması, faturanın daha sonra kurumdan tahsil edilmesi gerekirken pratikte hastaneler bu işe hastalan koşturup parayı kendilerınin alması- nı istıyorlar. SSK'de denetim meka- nizmasının yetersiz olması nedeniyle sıkıştınlan ve mağdur olan hasta olu- yor. Devlet hastanelerinden yararla- nan Bağ-Kur'lu hastalan da oldukça yoğun birbürokrasi bekliyor. Örneğin baş ağnsı nedeniyle devlet hastanesi- ne başvuran bir kişi ilk olarak (öde- mesi gereken çalışıyorsa yüzde 20, emekliyse yüzde 10) para kuyruğuna giriyor. Daha sonra başvurduğu kişi- den nörolojiye gideceğini söyleyerek bir kâğıt alıyor Bununla nöroloji sı- rasına giren kişi muayenesini olduk- tan sonra istenen kan tahlilinin sonu- cunu ertesi gün alabiliyor. Kan tahli- liyle birlikte hekime giden hasta aynı para ve sıra kuyruğundan geçmek zo- runda. Hekimin bu kez tomografi is- tediği hasta, bunu bölüm şefine imza- latıyor. Tomografi için 2 ay sonraya gün alabilen hastamn, bu arada alma- sı gereken ilaçlar için reçeteyi 3 yere imzalatması gerekiyor. Tomografi so- nuçlan için ise en az 1 hafta beklen- mesi gerekiyor. Sonuçlann hekime gösterilmesi sırasında hastayı yeniden para ve sıra kuyruklan bekliyor. Me- murlann faydalandığı Emekli Sandı- ğı'nda durum biraz daha iyi. Sabah 08.30 sıralannda sıraya girmesi ye- terli olan hasta, ilk kez gelmişse dos- ya açtınyor. tlaç yazılmışsa bu baş- hekimliğe mühürletiliyor. Tahlil is- tendiyse kan 1 gün. idrar ise 3 gün sonra sonuçlandınlıyor. îstenen rönt- gen, kemik ölçümü gibi bir tahlilse ayn bir yere gidilip gün alınması ge- rekiyor. Bülent Ecevit'in IMF 'politikası' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM'ye IMF yasala- nnın çıkanlması için yazıh ola- rak dayatmada bulunmaktan çe- kinmeyen Başbakan Bülent Ece- vit, Cumhurbaşkanı AhmetNec- detSezer'ebirmesaj göndererek yeni bir pürüz çıkmaması için söz konusu yasalan 3 Temmuz'a kadar onaylaması telkininde bu- lundu. Ecevit, yasalann çıkanlması nedeniyle "sevinebileceğr dü- şüncesiyle IMF Başkanı Horst Kohkr'le görüştügünü doğrula- dı. Önceki gün "Türkiye'ye borç veren IMF, Dünya Bankası w G- 7'lerin bütün beklentüerinin karşılandığınr belırten Ecevit. Emlakbank yasasının çıkmama- sı ve Telekom'la ilgili düzenle- me nedeniyle IMF'nin tatmin olmadığı yönündeki haberlerin arumsanlması üzerine, "Zanne- derim IMF ile iüşki kurmuş hiç- birülke.Tüıidyekadar vaatleri- ne bağh hareketetmemiştir. Em- lakbank'la ilgili olarak da yasa çıkmış. Sayın Cumhurbaşka- nının yetkisi var. o da inceleye- cek. Türkrve. demokratik bir ül- ke, IMF istiyor diye, bircakım kurallar çiğnenemez. Tabii on- lar da bizden böyle bir şey bek- lemezler. O bakundan hep endi- şeliolabihriz, kaygılıolabinrizso- run çıkacak mı drve. Çünkü LMF ile iUşküer bütün ülkeler kin zorohnuştur" diye konuştu. Ecevit. TRT-1 'de yayımlanan "PazarPanorama" programın- da yöneltilen sorulara anahatla- nyla şu yanıtlan verdi: Hükümetin2yıli:Busü- re içinde tarihinde görülmedik hızla çahşmalar yaptı. 312 yasa çıktı. Önemli bir bölümü, yapı- sal reform niteliğinde yasalar. Özellikle Türkiye'nin geleceği- ni kurtaracak olan yasalar. Bun- Iardan birçoğu, ekonomik yapı- daki aksakhklan giderecek ya- salar. Yolsuzluklara karşı yaygın mücadele verildi. Uzun yıllar Türkiye'ye acı çektiren terör, tehdit olmaktan çıktı. Eğitiin zlanında laiklik karşırı akımlar gerileme sürecine girdi. Yoksulla$manın nede- ll: Bu noktaya 20 yılın ihmal- leri, popülizmi, sorumsuzlukla- n nedeniyle gelindi. Üst üste bi- nktı sorunlar, genel patlama noktasına geldi. Köklü tedbirler başlattık. Ancak bunlar hemen sonuç vermiyor. MCK'de İltlca: Irtıca ko- nusu toplantının rapor bölümün- de vardı, ancak taruşma bölü- münde yoktu. Öğrenci yurtla- nnda azalma, Kuran kurslannın denetimi, ilköğretimin sağladı- ğı olanaklarTürkiye'de gelişme- yi destekler nitelikte. FP'nin farkl: Necmettin Erbakan'ın genel başkanlığı yaptığı dönemden farklı bir par- ti yapısı ortaya çıktı. Gündeme gerirdikleri sorunlar daha geniş perspektif içindeydi. Fakat laik- lik konusunda sıkınnlan ortadan kalkmış değildi. iMF'yi sevindlrdim: IMF beni aramadı, ben IMF'yi aradım. Aramamın nedeni, Meclis'te çok yoğun çalışma yaptık. Bir kısmı IMF ile ilişki- lerimizi ilgilendiren yasalardı. IMF Başkanı Horst Kohler'i arayarak onun da sevineceğini düşünerek bilgi verdim. "IMF'nin üzerinde dunhığu. bi- zinı de benimsediğinuz yasala- nn tümü çıkö" dedim. Sezer'e telkin: Dün (cu- martesı) Cumhurbaşkanlıgı Ge- nel Sekreterliği'ne mesaj yolla- dım. Önümüzdeki hafta başında yasalar çıkarsa çok iyi olur. Böy- lelikle IMF ile ilişkilerimizde bir pürüz, zamanında ortadan kalk- mış olur dedim. Seçim zamani: Sandığm erken gelmemesı gerekir. Tür- kiye'de önerrdi konularda atılım- lann sonuçlan alınmadan seçi- me gidiliyorse Türkiye'ye kötü- lük olur. Erken seçimden söz et- mek, piyasalan kanştıracağı için yanhş olur. Makedonya kaygı ve- IİCİ: Son derece kaygüıyım ge- leceğinden. NATO konuyu ele aldı. Siyasal nitelikli anlaşma ol- madıkça asker göndermez. Bi- zim durumumuz Makedonya'da anlaşma sağlanırsa, süahlann toplanması içinkuvvet gönderil- mesi gerekirse Türkiye'den de is- tendiğinde birhk gidebilecektir. GÜöğrencilerinden müzik ûyafeti Galatasaray Üniversitesi Gösteri Sanadan ve Müzikal Dranıa Kulübü, kuruluşumm beşiiKİ yihnda Rumeühisan'nda "VNorld Around" kosseri düzenledL Hbar'da önceki gece sabne alan 30 kişflik müzik ve dans grubu, müziksev erlere çeşiUi Broadway müzikallerinden ve dünya müzikkrmden seçmeler sundu. Gend koordinatörtüğünü Hürya Bıyıkh. müzik direktörtüğünü Çelik Kasapoğlu ik Doğan Kospançah'nın > aptığı gösteride, kulüp büny«ândeki koreograflann hazırladığj dans gösterUeri de yer akü. Gosterhi aralarmda Galatasara> f nhersitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Teaç, Türkiye'nin Beriin Bü>ükelçisi Asım TemizligU ve GÜ öğrerim üyeİerinin de buhınduğu kaiabahk bir seyird topluluğu iztedL (Fotoğraf: ÎPEK YEZDANf) Kutan Eskişehir 'de konuştu: Birkaç hafta içinde yenipartikuracağız CAN HACIOGLU ESKİŞEHİR - Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan FP Genel Başkanı Recai Kutan, birkaç hafta içinde yeni bir parti kuracaklannı açıkladı. Kutan, "Biz örs üzerinde ısıûlan çelik gibi- \1z. Dö\üldükçe daha güç- kniyonız. Kapaülmamızen az 3 misli büyümemize ne- den olacak" diye konuştu. Recai Kutan, dün Eskişe- hir II Örgütü'nce merkeze bağlı Karapazar Köyü Ka- yacık mevkiinde düzenle- nen pikniğe katıldı. Limu- zin'le alana giren Kutan. "Başbakan Kutan" slogan- lanyla karşılandı. Kutan ile birlikte bağımsız milletve- killeri Yasin Hatipoğlu, Mustafa Geçer, Rıza l lu- cak. Lürfü Esengül, Latif Özlek, FethuUah Erbaş, Ya- kup Budak. Ali Oğuz. Hü- seyin Karagöz, Şükrü Ünal, Ahmet Karalar, Suat Pa- mukçu, Sabri Tekir, Yaşar Canbay, Yabya Akan, Tur- han Akçeük de pikniğe ka- tıldılar. Kutan ve milletvekilleri için kıl çadırlann kuruldu- ğu piknikte yurttaşlara ha- tim etmeleri için Kuran cüzleri dağıtıldı. Bazı par- tililer de üzerinde Necmet- tin Erbakan'ın fotoğrafı bulunan ve "Seni öziedik n yazılan olan uçurtmalar uçurdu. Aynca öğle namazınm kılınması sırasmda kanşık- lık yaşandı. Namazın 1-2 saat içinde toplu olarak kı- lınacağı anonsu yapılması- na karşın Kutan'ın namaza durması programı aksattı. Namaz sonrası bir konuş- ma yapan Kutan, Nazfa Ih- cak'ın modern bir kişi ol- duğunu savundu. Sezer, IMF yasalanm inceKyor AMCAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, IMF'nin 1.5 milyar dolarlık kaynağı için koşul ola- rak öne sürdüğü Tütün. Uluslararası Tah- kim ve Emlak Bankası'nın tasfiyesine iliş- kin yasalar üzerindeki incelemesini sürdü- rüyor. Inceleme süresi bu hafta içinde so- na eren Sezer'in. yasalar hakkındaki kara- nnı IMF'nin 3 Temmuz'da yapacağı top- lantıya kadar verip vermeyeceği konusu hükümeti ve IMF'yi tedirgin etti. Başbakan Bülent Ecevit'in Cumhurbaş- kanlıgı Genel Sekreterliği'ne mesaj gön- dererek "yasalann hafta başında çıkması- nıniyiolacağını" ıletmesi. gözlerin Sezer'e çevrilmesine neden oldu. Özellikle IMF'nin 1.5 milyar dolarlık kaynağın ko- şulu olarak öne sürdüğü Tütün, Uluslara- rası Tahkim ve Emlak Bankası'nın tasfi- yesine ilişkin yasalar için hükümetin Köşk'e baskı yapması dikkat çekti. Se- zer'in incelemesini sürdürdüğü yasalarla ilgili son durum şöyle: • Tütünde desteklemeleri kaldıran, Te- kel'in özelleştirilmesine zemin hazırlayan Tütün Yasası. 21 Haziran'da Çankaya Köş- kü'ne gönderildi. Sezer'in inceleme süre- si 6 Temmuz Cuma günü sona eriyor. • Emlak Bankası'nın tasfiyesini düzen- leyen, bazı fonlan kapatan ve \ ergi teşvik- leri getiren bazı yasa ve kararnamelerde değişiklik yapan yasa, 21 Haziran'da Köşk'e gönderildi. İnceleme süresi 6 Tem- muz Cuma günü tamamlanıyor. • Uluslararası tahkimin işleyişine ilişkin yasa, 22 Haziran'da Köşk'e gönderildi. İn- celeme süresi 7 Temmuz Cumartesi günü sona eriyor. TBMM'de 25-29 Haziran tarihleri ara- sında kabul edilerek Çankaya Köşkü'ne gönderilen diğer yasalar şöyle: "Kamu Göreviileri Sendika Yasasu Yük- sek Oğretim Yasası, Vakdlar Yasası, Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışan- lar Sos\al Sigortalar Kurumu Yasası, Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yasası, Elektrik Piyasası Yasasu ODTÜ'nün KK- TC'de Kampus Kurmasına İlişkin Proto- kol Hakkında Yasa, Memurlar ve Diğer Kamu Göre\1ilerinin Yargılanması Hak- kında Yasa, bireysel emeküliğe vergi muafı- yeti getiren yasa. Konut Müsteşaruğı Yasa- sı, TSK Personel Yasası, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Yasası, EkVergi Yasası. Ha- zine ArazUerinin Sanşma İlişkin Yasa, Ürün Mevzuan Yasası, Kaçakçıhğın Men ve Ta- kibine İlişkin Yasa, Yapı Denetimi Yasası." Öksüz'den TL değil, dolar çıktı Yarkadaş, ÇGD Istanbul Şube Başkanı Istanbul Haber Servisi-Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Istanbul Şubesi Olağanüstü Genel Kurulu dün yapıldı. Genel oırulda ÇGD Istanbul Şube Başkanlığı 'na Banş Yarkadaş ge- irildi. Istanbul Mali Müşavirler Odası'nda dün tek listeyle lerçekleştirilen genel kurul, gizli oy-açık sandık sistemiyle /apıldı. Genel kurulda, yönetim kurulu asil üyeliğine Banş Yarkadaş. Esin Gedik, Murat Aydın, AH Osman Alayoğhı ve Hakan Deniz. denetleme kuruluna CengizÇmar, NazmiBelge, Kenan Şanlı. onur kuruluna ise Oral Çahşlar, Ertuğrul Vlavioğlu ve Hakan Gülseven oybırlığiyle seçildi. HACER BOYAQOĞLU ÇORUM«UNGIJRLU - MHP'li Ulaş nrma Bakanı Enis Öksuz. Sungurlu Oto- masyon Merkezi'nin açıhşını para havale ederek gerçekleştirmek istedi, ancak cüz- danından Türk Lirası yerine dolar çıktı. Yanındaki bürokratlardân Türk Lirası borç alarak havaleyi yapan Öksüz, "Türk Lira- sı kuflanmryor musunuz" sorusuna "Bu ül- keyi ben bu hak getirmedim" yanıtını ve- rerek kendisini savundu. Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz ile Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Vüsuf Gökalp. dün Sungurlu PTT Otomasyon Merke- zi'nin açılış törenine katıldılar. Gazeteci- lerin IMF ile ilgili sorulannı yanıtlayan Öksüz, Telekom'da genel müdürlük ve yö- netim kurulu başkanlığının aynı kişide ol- masından IMF'nin rahatsız olduğu haber- lerini değerlendirdi. Öksüz, "Türkiye'dei- ki başh sistem denendi, başarüı olmadığı için benim tavsiyemle bu sisteme geçildi" dedi. IMF'nin bu konuyla ilgili bir uyan- da bulunacağını düşünmediğini belirten Öksüz, "IMF ile Türkiye'nin arasını boz- maya çahşan münafiklar var. Clkede behr- li kesimler bu konulan gündeme getirerek IMF düşmanlığı yaratmaya çalışryor* diye konuştu. Öksüz ^öyle devam etti: "Miisa- ade etsinler de Ulaşnrma Bakanhğı'nı da ben\apayım. Neyapacaklar.İyiyönetemi- yor diye, Başbakan'ı da mı değiştirecekler? Bu ülkeyi, Türkiye Cumhuriy^ti'nin seçfl- miş ve atanmışlan yönetir." Öksüz, cep telefonu şirketlerinden tah- sil edilemeyen l katrilyon 139 trilyon lira ile ilgili mahkeme sürecinin devam ettiği- ni kayderti. Açılışta da bir konuşma yapan Öksüz. Kemal Derviş'i halka şikâyet etti. tşi bilen kişilenn yönetime getirilmesiyle PTT'nin 57 trilyon lira kâra geçtiğini vur- gulayan Öksüz, "Başkalan bizim seçtikie- rimizi beğenmeyebilir. Onlar, çevresindeki- kri tanjmıyorlar ki" dedi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafı 1. Sayfada 1- Ortada kazanılmış bir şey yok. 18 Nisan 1999 seçimlerinden sonra Baykal istifa etti. 22 Mayıs ku- rultayında Baykal'ın delegeleri Öymen'e oy verdi. öymen, yansını Baykalcıların oluşturduğu parti mec- lisi (PM) ile çalışamadı. 30 Eylül 2000'deki tüzük ku- rultayının seçimli hale gelmesiyie Baykal yeniden kol- tuğa oturdu. Dün de bu işlem bir kez daha yenilen- miş oldu. Baykal'tn yapacaklannı görmek için sonbahara ka- dar kredi vermek uygun düşer. 2- Son kurultayın sönük geçmesinin başlıca ne- deni, parti kanatlannın kopması ve parti kadrolannın iktidar heyecanı taşımamasıydı. Günay'ın yarattığı heyecan da "değişim" diyenlerin ona sanlmasından- dı. Kimi CHP'liler, partiden kopup kopmamaya karar vermek için kurultayı bekleme karan almıştı. Görü- nen o ki, partiden bir halka daha kopacak. Baykal hem bunu durdurmak hem gidenlerin dönmesini sağlamak niyetinde olduğunu söyledi ama, söylemin eyleme ne kadar yansıyacağını yaşayarak görece- ğiz- 3- 30 Eylül'den sonra parti parti partiden kopan- lann da ciddi bir heyecan yaratamayacağı görülüyor. Onlann da ortak özelliği "yeni bir oluşum " yaratmak. Tümüyie tanıdık isimlerden nasıl bir yeni oluşum ya- ratılabilir? Bunun gerçek adı, SHP nostaljili yeniden oluşum! önceki gün CHP kurultayı sürerken, sosyal de- mokrat atölyelerinin miman, Erdal Inönü'den so- rumlu siyaset adamı Murat Karayalçın Istanbul'da şu açıklamayı yaptı: "Sonbahara parti hazır!" Bugünkü kamplaşmalann ayn örgütlenmelere dö- nüşümüyle, yani Inönü, Baykal ve Soysal'ın başın- da olduğu partilerte seçime gidiiirse solun oylan 7- 5-4 olur, kendi aralannda maç yapariar! Yeniden altını çizelim; bugün görünüm böyle. Zi- ra, gündemde olmayan senaryolar yaşama geçebi- Ih-. Sollama 4- Baykal, 30 Eylül'den sonra Anadolu degerleri- ne ayn bir önem vermiş, bunlann sadece sağa ait ol- madığını söylemişti. Kurultayda sağcılan da kucak- lama mesajıyla, attığı adımın parçalannı tamamlamış oldu. Baykal, daha önce sağda siyaset yapmış bazı ki- şilere de parti vitrininde yer verecek. Bir sol parti elbette sağdan oy isteyebilir. Tersi de geçerli. Zaten son 1 -2 seçimdir bizde yaşanan da bu. Ancak arada küçük bir fark var, sağ partiler soldan oy alırken bunu vitrinlerine sol kökenli koyarak yap- madıiar. Bu noktada yeni CHP üst yönetimine bir soru yö- nettelim: - Sağdan da oy almak için onlara şirin görünüp yö- netime sağcı da mı almalı, yoksa tüm topluma artık sağ politikalann değil, sol politikalann uygulanması gerektiğini mi anlatmalı? 5- DSP'nin içinde 30 kadar "rahatsız" milletvekili var. DSP'de parti içi muhalefet tanımı olmadığı için, durumu bu sözcükle anlatabiliyoruz. Ecevit, buna ilişkin sorulara şu karşılığı veriyor "Saz; bildiklerim var ama, bir şey söylemeyece- ğim. Siyasette böyle şeyler olur!" Sanınz Ecevit'in söylemek istediği şu: - Bu arkadaşlanmızın bir başka sol partiye geçme- si için çeşitli çalışmalar yapıldığını biliyorum. Bu tür şeyleri geçmişte de yaşadım... Yeni bir yol kazasıyla şaşkına dönmezsek sandık 2002 sonbahanndan önce görünmüyor. Bu süreçte DSP'nin gidişi de soldaki oluşumlan, ağırlıklan etki- leyecek. Türkiye'nin önündeki engelleri aşması için gerçek- ten sollama yapması gerekiyor ama... Şimdilik elde var, bir dizi hatalı sollama! ankcum@ttnet.net.tr Dünyayı şaşırtan rekor • Baştarafı 1. Sayfada başlatmış oldu. Eskı dünya rekoru 1:00.29'luk derecesiy- le ABD'li yüzücü Ed Moses'a aitti. 2000 Sydney Olimpiyatla- n'nda yine 100 metre kurbağalamada Italyan Domenico Fioravanti ve Ed Moses'ın ardın- dan bronz madalya sa- hibi olan genç yüzücü. Rusya'daki şampiyo- nanın yanfinalinde 1:00.26 ile kırdığı re- korla bu derecesinin sinyallerini verdi. Uluslararası Yüzme Federasyonu'nun (FI- NA) dünya 'sıralama- sında kurbağalamada 1. su^da bulunan Rus yüzücü, rekor için yüz- düğünü belirterek, "Antrenörüm ve ben rekoru bektiyorduk ve bu yönde hazuiannuş- ük. Rusy a şampiyonası- nın bu sezon için çok önemli bir başlangıç olacağına karar ver- dik"dedi. Sludnov 16- 21 Temmuz'da Japon- ya'da yapılacak dünya şampiyonasında 50 ve 100 metre kurbağala- mada yanşacak. tlgi çeken bir nokta ise Sludnov ile Moses arasındaki büyük çekiş- me. Sludnov'un 15 Ha- zıran 2000'deki 1:00.36'hk rekoru. ge- çen mart ayında 1:00.29 ile Moses tarafindan kı- nhnıştı. Sludnov bu kez rekoru 1 dakikanın altı- na düşürerek yanşı sür- dürdü. Şimdi sıra Mo- ses'da. ama işi oldukça zor olacağa benziyor... tstanbuVda denizsefası Deniz ufka kadar uzanmış, kendine çağınyor. Güne- şin ışınlan sular üzerinde kıpır kıpır dans ettikçe çağ- nya karşı koymak imkânsızlaşıyor. Denize girmekiçin uzaklara gitmek de öyle kolay değil. Önce ayaklar ıs- latüıvor denizin köpüğünde. Ailece deniz sefası başh- yor. fstanbul'un kıvilan dün boğazdan Sara> burnuna, Yedikule'den Flona'\a kadar nklım tıklımdı. Mar- mara Denizi'nin sulan kirliymiş. koli basili varmış, ki- min umurunda! Dar gelirii \urttaşlar, >az güneşinin kavıırucu sıcağında Marmara Denizi'nin sularuıda serinledUer, piknik yaptılar. (KAAN SAĞANAK)