Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 TEMMUZ 2001 ÇARŞAMBA***^ CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
S U N C E L CÜNEYT AKCAYÜREK
| Baştarafı 1. Sayfada
Pekâlâ, pek güzel! Velakin, ortalığı kanştırmak is-
syenler kimler, hangi grup meslek erbabı? Bunu
a açıMıyor Başbakan:
"Ekonomik göstergeler olumlu olmasına karşın,
lumlu tepkiler gelmeyişinin nedeni büyük ölçüde
ıkanlan siyasisöylentiler, gerçekçi olmayan birta-
ım tartışma ve öneriler."
Başt>akan'a göre, "gerçekçiolmayan önerilerin"
aşında piyasaya yıllar sonra yeniden sürülen tek-
okratlar hükümeti geliyor.
Baştoakanımızın bu değerli anımsatmasıyla do-
ırın neden füze hızıyla yükseldiğini öğrenmiş bu-
jnuyoruz. Sağ olsun!
Fakat Başbakan ve yardımcılan, bürokratlar hü-
ümetine söylemediklerini bırakmıyorlar.
Örneğin Ecevit'e göre; bu kampanyayı açanlar
demokrasinin temellerini sarstıklannın farkında
eğil".
Birinci yardımcı Bahçeli'ye göre iki yılı aşkın sü-
îdir "istikrar ve uyum içinde devam eden bir hû-
ümetten rahatsız olanlar var".
Ikinci yardımcı Mesut Yılmaz'a bakılırsa; tek-
okratlar hükümeti önerileri "çoksaçma ve sağlık-
ız".
Ne var ki; Ecevit'le yardımcılannın bu açıklama-
ın bir soruyu ve yanıtını gündemden çıkarmıyor.
Soru şu: Teknokratlar hükümeti önerisi hangi ne-
enden kaynaklanıyor?
Sorunun yanıtı: Bu hükümetten!
Yürüyüşündeki (bedensel) aksaklık ile zaman za-
ıan (zihinsel) ciddi unutkanlık krizleri geçiren bir
iaşbakan'ın yönetimindeki hükümetin kimliğine
rtaklar arası çatışmalardan kaynaklanan siyasal
afiyet ekleniyor.
Oysa gerçek şu: "Demokrasinin temellerini" bu
ükümetin topluma sindirdiği olumsuz izlenim sar-
lyor.
Krizlere sürüklediği ya da sürüklenmesine seyir-
i kaldığı bu ülkede; ne çare Ecevit, tarihe adı ya-
3tan değil batıran Başbakan diye yazılacağı kor-
usuyla görevden ayrılmayı aklının ucundan geçir-
ıiyor.
'a hıyann adı?
Bahçeli'nin; Derviş'i kabineden at, yerine bir
'SP'liyi getir, önerisine önceki günler Ecevit'ten tık
ok. Ne zaman ki Bahçeli, Ecevit'in arabuluculuğa
•yunma arzusuna karşı çıktı, Başbakanımız bir
îlaş haberi yalanladı.
Çelişkilerden vazgeçmeyen bir hükümet karşı-
ıızda. Başbakan haberdeki arabuluculuk öğesine
u denli duyarlı ise, yalanlamak için 96 saat neden
ekledi acaba?
Ekonominin bugünkü tablosundan, kasım ve şu-
at krizlerinden sorumlu olduğunu kabul etmek is-
îmeyen Ecevit; Dünya Bankası'nda yıllarca baş-
anvekilliği yapan Attila Karaosmanoğlu'nun söy-
riiklerini bir kenara çekilip dıkkatle okumalı!
Karaosmanoğlu; dalgalı dövız kuruna geçmemiz
:in VVashington'dan baskı üstüne baskı gelirken,
ükümetin, bu uygulama ile ortaya çıkacak yeni
urumla ilgili hesaplar yapıp yapmadığını IMF'ye
eden sormadığını yazıyor.
Ecevit; Bahçeli-Derviş çekişmesini uyumsuzlu-
a örnek almazken, ikinci yardımcı Yılmaz, "bu ola-
n hükümetin iç işi" olduğunu söyleyerek bünye-
eki derin çelişkileri doğruluyor.
Öyle uyumlu bir hükümet ki; bakanlar arasında-
ı bırakınız itişmeyi çekişmeyi, kimileri her ay ka-
luoyu ile terse düşen bir "icraat" ile ünlerine ün
atıyorlar.
Sonuncu örnekler: (1)- (Sağlık Bakanı Dur-
ıuş'un) yalanladığı bekâret araştırması. (2)- (Tanm
akanı Gökalp'in) kimi bitki tohumlannafuran, Kır-
ız, Orhangazi, Fırat, Alparslan gibi tarihsel isimler
îrilmesinieleştirenleri "Ya hangi adlan verecektik"
iye terslemesi.
Yann öbür gün gelmiş geçmiş hangi Türk büyü-
ünün adı hıyara verilecek, merak etmiyor musu-
ÜZ?
SÖYLEŞİ ATTlUlLHAN
Kemalist' Başka,
Atatürkçü' Başka!..
I Baştarafi Arka Sayfada
'Kemalizm' ve 'Kemalist' kavramlan üzerinde, spe-
jlasyona kalkışan acemi takımı kimseyi kandıramaz:
temalist', aynen Mustafa Kemal Paşa gibi, 'Türkçü',
ınti/emperyalist' ve 'solcudur'. 'Atatürkçü', Batı'cı,
omprador Kapitalist ve Liberaldir. (Yoksa kestirmeden,
ınzimatçı mı demeliydim?) 'Anadolu Ihtilâli'ni yaşa-
ıış olanlar, 'Kemalistler' idi; onu ilkel ve tek yönlü bir
:ica Düşmanı Lâikliğe indirgeyenler, 'Atatürkçü'lerdir;
ini Gâzi'nin söylemini de, eylemini de, sürekli 'tahrif e-
9n', unutturan ve yozlaştıranlar. Örnek mi, istediğiniz
-nek olsun, o kolay.
Köylüler için, 'memleketin sahibi ve efendisi köy-
ıdür' dıyen, elbette Mustafa Kemal Paşa idi ama,
:aba bu sözü o böyle mi söylemişti. Yanılmıyorsam,
ia metni ilk defa, 1957 kışında, Erzincan'da askerli-
mi yaparken okumuştum; uğradığım şaşkınlığı, bugün
le hatırtıyorum; otelin camlanndan, lapa lapayağan ka-
ı bakakaldığımı unutamam; ufuklar, bütün sis; dağlar
jman! Çünkü Gâzi Mustafa Kemal, o önemli 'tesbi-
ii' tamamıyle 'soldan' yapmıştı; 1922 Martı'nda, tam
mına ne demiş olduğuna bir bakar mıydınız?
"...Türkiye'n/n sahibi ve efendisi kimdir? Bunun ce-
ibını. derhal birlikte verelim: Türkiye'nin sahib-i ha-
kisi. hakiki müstahsil olan köylüdür. O halde, her-
isten oaha çok refah, saadet ve servete müstahak ve
yak olan köylüdür. Binaenaleyh Tûrkiye Büyük Millet
'eclısıHükümeti'nin, siyaseti, iktisadiyesi, bugaye-ias-
•eyiısttısala mâtuftur..." (EnverZıya Karal, 'Atatürk'ten
üşünceler', s.102, Iş Bankası Yayınlan, 1956).
'eçeteler1
ve havlular'...
) ikkat isterim, Mustafa Kemal Paşa, 'hakiki müs-
tahsil olan' köyjüden söz ediyor; 'hakiki müstah-
I' deyimi, 'sahici üretici' anlamına kullanılmış, yâ-
emeğiyle üretim yapan emekçi anlamına; şu hal-
Î Gâzi, daha o zaman, 'Ağa'yı (mütegallibe'yi) ger-
;k çrftçiden ayırmış, onu ülkenin 'sahib-i hakikisi'
lymamıştır. 'Toprak Reformu'nda işin ta başından be-
o ksûar ısrarlı olmasının sebebi de budur! 'Kemalist'
vn, şte bu! Bir bakıma, 'Toprak Reformu'nu asla ger-
iklestmneyen, sonraki 'Atatürkçü' kesiminin, kolay
>la> -oelkı de niçbir zaman- kabul edemeyeceği bir ra-
kal^
Bir<s^ daha geldik mi, Fransızların o çok sevdiğim
•deşişne 'Peçetelerle havlulan kanştırmayalım'. Cum-
jriyetTürkiye'sinde, Gâzi'nin ufûlünden bu tarafa, ne
>k "reçete'yi 'havlu' diye 'yutturduklannın' farkında mı-
'Bekâret' mahkemelîkANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Kız öğrencilerde bekâret
kontrolüne zemin hazırlayan,
cinsel ilişkiye giren öğrencilerin
örgün eğitimden atılmasını ön-
gören Sağlık Meslek Liselerin-
de Ödül ve Disiplin Yönetme-
liği, Sağlık ve Milli Eğitim ba-
kanlıklannı birbirine düşürdü.
Sağlık Bakanlığı, yönetmelı-
ğin Talim ve Terbiye Kuru-
lu'nda onaylandığını belirtir-
ken; Milli Eğitim Bakanlığı, yö-
netmeliğin fiıhuşla ilgili mad-
desinin Talim ve Terbiye Kuru-
lu'nca onaylanan şekliyle Res-
mi Gazete'de yer almadığını öne
sürerek tartışmalann dışında
kalmaya çalıştı. Milli Eğitim
Bakanlığı 'nın bu açıklamasına
tepki gösteren Sağlık Bakanlığı,
Talim ve Terbiye Kurulu'nu
mahkemeye vereceklerini bil-
dirdi.
Sabah bir açıklama yaparak
Sağlık Bakanlığı'nı suçlayan
Mîlli Eğitim Bakanlığı, akşam
saatlerinde ise çark etti. Sağlık
Bakanı Osman Durmuş, Milli
Eğitim Bakanlığı'nın isteğiyle
"fiıhuşve cinsel UişkF' ıbareleri-
nin kullanıldığını savunarak
"Biz bu öğrencilerin, budurum-
lannın kanteraiarveya poiis bas-
kmı sonunda tespit edildikten
sonra bir senetik uzaklaşürma
cezasuun ardından örgün eğjti-
me devam efmesi taraftanydık,
ama Milli Eğitim Bakanlığı bu-
na itirazetti'' dedi. Durmuş, yö-
netmeliğin Milli Eğitim Bakan-
lığı'nın göriişü ve olurunun.
Başbakanlık'ın da onayının
alındıktan sonra Resmı Gaze-
te'de yayımlanarak yürürlüğe
girdiğini vurguladı. Durmuş da-
ha sonra gazetecilere Talim ve
Terbiye Kumlu'nun mührü olan
yönetmeliği dağıtarak Milli
Eğitim Bakanlığı'nı yalanladı.
Bu açıklamalar üzerine ses-
siz kalan Milli Eğitim Bakanlı-
ğı ise taslaklar arasındaki fark-
hlığın bir yanlışhktan kaynak-
lanmış olabileceğini, konunun
araştınldığını öne sürerek öğle
saatlerinde yapılan açıklama-
dan çark etti.
Durmuş hemşire azarladı
Hemşireler Derneği Başkanı
Buyan Doğan ve yönetim ku-
rulu üyeleri, dün Sağlık Ba-
kanlığı önünde basın açıkla-
ması yaptı. Heyet daha sonra
Sağlık Bakanı Durmuş tarafın-
dan bakanlığa davet edildi.
Görüşmede, hemşireler tara-
fından yapılan açıklamanın suç
teşkil edeceğinı savunan Dur-
muş ile dernek başkanı Doğan
arasında tartışma yaşandı.
Yönetmelikle ifade edilen ile
basın açıklamasındaki ifadele-
rin farklı olduğunu kaydeden
Sağlık Bakanı Osman Dur-
muş, "Fuhuş ve cinsel ilişkiyi
Türk hukukuna göre tarif
ederseniz, yatakta çınlçıplak
yatarken se\işmek suç değildir.
Siz ne\i saMinuv'orsunuz? Be-
kâret sorgulamasını nereden
çıkardınız" dedi.
Okurlara yeniden merhaba
CKK salonunun açıhşına Kültür Bakanı Talay da katıJdı.
I Baştarafi 1. Sayfada
llhan Selçuk da Cumhu-
riyet "in kültür ve sanat
hızmetlerinin gazetenin
kimliğini oluşturduğunu
söyledi.
Kültür Bakanı Istemi-
han Talay, Cumhuriyet
Kitap Kulübü'nün açılı-
şında yaptığı konuşma-
da, "Kitap Kulübü bugü-
ne kadarki kültürel katkı-
lannı, halkın her an ya-
rarlanabileceği bir konu-
ma getirmiştir
T>
dedi.
Gazetemız yazan llhan
Selçuk da konuşmasında,
Cumhuriyet'in kültür ve
sanat hizmetlerinin, ga-
zetenin kimliğini oluştur-
duğunu belirterek bunun
büyük Atatürk'ün de mi-
rası olduğunu anımsaftı.
Selçuk. Cumhuriyet Ki-
tap Kulübü'nün öteden
beri bu alanda çalışmalar
yaptığını ıfade ederek
"Yeni düzenlemesi ve de-
koruyla bu güzel yeri, bu
kültür merkezini tekrar
açtığımız için mutluvuz"
dedi.
Restore edilen
CKK'nin açıhşına Cum-
huriyet Gazetesi Yöne-
tim Kurulu Başkanı Alev
Coşkun, Müessese Mü-
dürü Erol Erkut ile çok
sayıda sanatçı ve yazar
katıldı.
Çakmakoğlu: Askerlik kısalmayacak
BANDIRMA/ANKARA
(Cumhuriyet) - Milli Savunma
Bakanı Sabahattin Çakmakoğ-
lu. askerlik süresinin kısaltıla-
mayacağını, ancak zaman için-
de asker sayısında azaltmaya
gidilebileceğini söyledi.
Balıkesir'in Erdek ilçesinde
hafta sonu tatilini geçiren Çak-
makoğlu, Ankara'ya dönüşü
öncesi MHP Bandırma llçe
Başkanhğı'nı ziyaret etti. Bura-
da gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlayan Çakmakoğlu. başka ül-
kelerde askerlik süresinin kısa
ve asker sayısının da daha az
olabileceğini, ancak bu duru-
mun Türkiye için emsal oluştu-
ramayacağını bildirdi. Türki-
ye'nin dünyada 13 komşusu bu-
lunan ender ülkelerden biri ol-
duğunu vurgulayan Çakmakoğ-
lu. "Böylc bir ortanu dikkate al-
dığuuzda, sizin bütün bunlaria
başedebinneniz için silahh kuv-
vetlerinizin caydıncı bir güç ol-
nıası lazım. Biz savaşmak için
değU, savunma için ordumuzu
yetiştiriyonız. Cesaret edeme-
sinler df>e hazuiryonız. Asker-
lik süresi kısaltılamaz. Zaman
içinde asker sayısında azabnaya
gjdilebilir" dedi. Çakmakoğlu.
Ankara'ya dönüşünde ise Ingil-
tere Kara Kuvvetlen Komutanı
Orgeneral \lichael VValker'ı ka-
bul etti. Çakmakoğlu, bedelli
askerlik konusundaki bir soru-
yu, "Türk Silahh Kuvvede-
ri'nin hem sayısal hem de uz-
manlık iste>en bakunından dü-
şündüğümüz takdirde bedeUi
askertik gündemimizde değü"
şeklinde yanıtladı.
Siyanürle altm
üretimine yasak
OZANYAYMAN
İZMİR - Çevre Bakanlı-
ğı'nın yargı kararlan gere-
ğı, Bergama'daki altm ma-
deninin kapatılması için Iz-
mir Valiliği'ne yazı yazdı-
ğı öğrenildi. Danıştay'ın
ardından, Izmir 1. Idare
Mahkemesi'nin de, Berga-
ma'da siyanürlü yöntemle
altm madenciliği yapıla-
mayacağı yönünde karar
vermesinin ardından, Çev-
re Bakanlığı'nın, anayasa
gereği, mahkeme karannın
uygulanması için harakete
geçtiği kaydedildi.
Başbakanlık'ın, Danış-
tay'ın karanna karşın TÜ-
BÎTAK'tan bazı bilim
adamlanna hazırlattığı ra-
pora dayanarak Berga-
ma'daki altm madeninin iş-
letilmesi yönünde genelge
yayımlamasıyla beraber,
köylülerin genelgenin
esastan bozulması için aç-
tığı davayı kazanmasıyla
beklemeye başlanan 25
Temmuz tarihine kısa bir
süre kala söz konusu geliş-
me sağlandı. Mahkeme ka-
rannı esas alan Çevre Ba-
kanlığı'nın, madenin kapa-
tılması için tzmir Valili-
ği'ne yazı yazdığı bildiril-
di. 30 gün içinde uygulan-
ması gereken Lzmir 1. Ida-
re Mahkemesi'nin karan
sürenin bitimine bir hafta
kala yaşama geçiyor.
Wy
ni İstanbul konsoloslan
gazetemizi ziyaret etti. İstanbul'daki üç yılhk göre\' süresini tamamla-
yan Konsolos Thomas Schultze (solda), bu göreve atanan Otto GraFla
(sağda) birlikte dün Cumhuriyet gazetesini ziyaret ederek yöneticiler-
le bir süre görüştüler. Konsoloslar görüşmede, yöneticilerirnizle birtik-
te Türkiy e'deki ekonomik ve siyasi gelişmeleri değeriendirdiler. Schult-
ze ve Graf, daha sonra Cumhuriyet'in servislerini gezdiler.
Rıısya krizinden bu yana en kaygan durmıı
• Baştarafi 1. Sayfada
1998 global krizinin tekrarlan-
ması kaygısını doğurduğunu
kaydetti.
Financial Times gazetesinde
yer alan bir başka haberde ise
Türk Lirası'ndaki değer kaybı
değerlendirildi.
Faizlerdeki artışın döviz ku-
rundaki yükselişe bir fayda sağ-
lamayacağmı, yalnızca borç
ödemesininmaliyetini yükselte-
ceğini belirten gazete, "Yükse-
len faiz oranlan yahuzca fayda-
sız değildir, aynı zamanda üreti-
mi ters etküer" yorumunu yap-
tı. Gazetede ekonomistlerin gö-
rüşlerine de başvurularak "Faiz
yükselişleri, mali açıdan daya-
nıklı görülmedikleri takdirde
beldenensonucuvermezler. Tür-
kiye'de ofauı da budur. Arjan-
tin'in yarattiğı endişe tüm dün-
ya pryasasında olduğu gMTür-
kiye'de de Kranın dengelenmesi-
ni güçkştirmiştir" denildi.
Washington Post gazetesi ise
dünkü sayısında Arjantin ve
Türkiye'nin durumunun giderek
kötüleştiğini belirterek "Arjan-
tin ve Türkiye yumruk yedF
başlığını kullandı.
Gazete, hükümetlerin güven
sağlama çabasına rağmen yatı-
nmcılann her iki ülkeyi de terk
etmeye devam ettiğini belirtti.
Yaşanan olaylan 1997 Güney
Kore ve 1998 Rusya krizlerine
benzeten gazete, bu krizlerin
sıçrama hızı göz önüne alındı-
ğmda global düzeyde endışele-
rin ortaya çıktığını ve zaten ya-
vaşlama içerisinde olan dünya
ekonomisinın olumsuz etkilen-
diğıni kaydetti.
Gazete. bu olumsuz gelişme-
lerin IMF'yı de endişelendirdi-
ğinı, önceki gün programını ya-
nda kesen IMF Başkanı Köh-
ler'in VVashington'a dönmesi-
nin ani bir karar olduğunu iddia
etti.
Philip Morris: Sigara ekonomiye katkı sağlıyor
• Baştarafi 1. Sayfada
kurtararak devlete "147 mih/on dolar ka-
zanç" sağladı.
Sigara endüstrisi karşıtlan, devletlerin
tiryakilerin ölümünden kazanç sağladığı
şeklinde bir mantığa dayanan rapora sert
tepkı gösterdiler. Tütün Ürünleri Projesı
Başkanı Richard Daynard "Bu iğrenç bir
fildr'' sözleriyle sıgaramn bu yolla "yarar
sağlamasr fıkrini kınadı. Daynard, "Baş-
ka şirketler bunu yapmıyor. tnsanlann ya-
şamlan hakkında böyle düşünceler geUşti-
remezsiniz" diye konuştu.
Sigara endüstrisi karşıtı gruplar aynca,
"Sigara saö$ı durunca, tirj akfler paralan-
nı başka ürünlere harcamay acak mı" so-
rusuyla raporun güvenilırlığını de sorgu-
ladı.
Raporu yayımlayan firma Philip Mor-
ris'ten yapılan açıklamada ise sigaradan
ekonomiye bu yolla yarar sağlama öneri-
sinden cıddı üzüntü duyulduğu bildirildi.
Şirketin sözcüsü, araştırmanın, Çek
Cumhuriyetfnde sigara içenlerden vergi
alma politikasf üzerine bir süredir devam
eden tartışmanın bir parçası olduğunu ifa-
de etti.
Yine şırketten Parti Lynn de "Sonuçlar
doğnı bile olsa, bu korkunç mantığa daya-
narak politika üretileınez" dedi.
i ders yılı
cep yakacak
ANKARA (AA) -
Velilerin, gelecek öğ-
retim yılmda çocukla-
nnın okul ihtiyaçları
için, en düşük fiyatlar-
dan yapılan hesapla-
malara göre. 120 mil-
yon lira ile 250 milyon
İira arasında masraf
yapacağı bildirildi.
Eğitim Bilim ve
Kültür Emekçileri
Sendikası'nca (Eği-
tim-Sen), velilerin ge-
lecek öğretim yılmda
yapacaklan okul mas-
raflan ve "ders kitapla-
n piyasası" konusunda
rapor hazırlandı.
Raporda, öğrencile-
rin kırtasiye, giyecek.
kitap ve diğer araç-ge-
reç masraflan, sımflar
baz alınarak en düşük
fiyatlardan hesaplandı.
Buna göre veliler.
sadece bir çocukları
için 120 milyon lira ile
250 milyon İira arasın-
da masraf yapacaklar.
Lise öğrencilerinin
masrafi, ilköğretim öğ-
rencilerinden daha faz-
la olacak.
Raporda. bu miktar-
lann okullar açılana
kadar değişebileceği
de kaydedildi.
Derskitaplan
Ders kıtaplanna da
değinilen raporda, bir
ilköğretim öğrencisi-
nin 3-5 adet, ortaöğre-
tim öğrencisinin de 8-
9 adet ders kitabı kul-
lanacağı belirtildi.
Raporda, öğrencile-
rin geçmiş yıllardan
kalmış ve okutulma
süresi dolmamışkitap-
ları kuüanmalan, bir
üst sınıfa geçen öğren-
cilerin ders kitaplannı
okullara bırakmalan
önerildi. Raporda ayn-
ca, Milli Eğitim Ba-
kanlığı'nın, yoksul öğ-
rencilere ücretsiz kitap
dağıtması istendi.
Ozel okullar
yine boş
Eğitim Servisi - Ro-
bert Lisesi ve Üsküdar
Amerikan Lisesi dı-
şındaki özel okullar,
ikinci ön kayıt döne-
mi sonunda da kon-
tenjanlannı doldura-
madı. Alman Lise-
si'nde 14, Saint Beno-
it Fransız Lisesi'nde
149, St. Michel Lise-
si *nde 70 açık konten-
jan bulunuyor. Özel
okullara ön kayıt dö-
nemi, 31 Ağustos tari-
hinde sona erecek.
Son kayıtlar ise 4 Ey-
lül2001tarihindeniti-
baren yapılacak. Özel
okullann yeni taban
puanlan ve kontenjan
durumlan şöyle:
Okulun adı
Alman Lisesi (FCız)
Alman Lisesi (Erk)
.Amenkan Robert L (Kız)
Amenkan Robert L (Erk )
ltalyan Lisesi
Beyoglu ltalyan Lisesi
VKVKoçÛzel Lisesi (Kız)
VKVKoç Özel Lisesi (Erk)
Notre Dame de Sıon L'ıs.
St Benoıt Fransız Lisesi
St Georg A\iıst. Lıs (Kız)
St.GeoiiAvust Lıs. (Erk.)
St Joseph Fransız Lisesi
St Michel Fransız Lisesi
St Pulchene Fransız Lisesi
Ûskûdar Amenkan Lıs (Kız)
Üsküdar Amenkan Lıs (Erk)
tzmır Amenkan Lisesi
tzmir St Joseph Fransız Lisesi
Tarsus Amerikan Lisesi
Açık
Kontenjanı
12
14
Yok
Yok
45
. 35
13
2
1
149
4
7
1
70
38
Yok
Yok
18
15
8
Taban
Puanı
"30 160
737.075
650.019
665.028
721.052
729.066
650.019
675 029
710042
720090
695 033
675
630020
.
575 998
500
520
TUS başvupırianı 23 Temmuz'da
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tıpta
Uzmanhk Sınavı'na başvurular 23 Temmuz-3
Ağustos 2001 tarihleri arasında yapıîacak.
Adaylar. smav için toplam 24 milyon 500 bin
lira ödeyecek. Sınav, 15-16 Eylül tarihlerinde
Ankara'da gerçekleştirilecek. Sınavı
düzenleyen Öğrenci Seçme ve Yerleştirme
Merkezi'nden (ÖSY*M) yapılan açıklamaya
göre başvurmak isteyen adaylar. Sağlık
Bakanlığı il müdüriüklerinden smav
kılavuzunu ve başvurma belgelerini 2 milyon
lira karşılığında alabilecekler.
Öğretmenler yer değiştjpdi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Öğretmenlenn 2001 yılı isteğe bağlı yer
değiştirme işlemleri tamamlandı. 4 bin 220
öğretmen kura ile yer değiştirdi. Bulunduklan
illerden başka illere nakil yaptınnak için 18 bin
368 öğretmen başvuruda bulundu. Bunlann 3
bin 637'si tercihlerine göre yer değiştirdi. 583
öğretmen de eşleri ile aynı ile atandı. Yer
değiştirme sonuçları bakanhğın
'www.meb.gov.tr" internet adresinden
açıklanıyor.
Siyah Lale operasyonu
• ANKAR4 (AA) - Emnıyet Genel Müdürlüğü'nün
Hollanda polisiyle işbirliği yaparak yürüttüğü 'Siyah
Lale' operasyonu çerçevesinde, Hollanda'da 466
kilogram eroin ele geçirildiği bildirildi. Operasyon
kapsamında Hollanda"da 19, Türkiye'de de 3 olmak
üzere toplam 22 kişi yakalandı. Organizasyonun diğer
üyelerinin de yakalanabilmesi için tahkikat ve
operasyon çerçevesindeki çalışmalann Türkiye ve
Hollanda'da sürdürüldüğü bildirildi.
Alam'ın iadesi istendi
• Haber Merkezi - Türkı>e. Matador Operasyonu -
kapsamında Ispanya'da tutuklu bulunan Iranlı
uyuşturucu kaçakçısı Lokman Gudsi Mahbud
Alam'ın iadesi için Ispanya'ya başvurdu.
Uyuşturucudan elde edilen kara parayı akladığı iddia
edilen bir şebekenin elebaşısı olduğu ileri sürülen
Alam'ın iadesi halinde Hurşit Han'dan 'kurye kız'
Dilek Örnek'e, Urfi Çetinkaya'dan Susurluk'a kadar
pek çok olaym çözülebileceği bildirildi.