17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18TEMMUZ2001 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kultur(g cumhuriyet.com.tr Bugge Wesseltoft, akustik cazla teknonun bileşiminden oluşan bir müzik yapıyor Geleceğin cazmı yaratmakOZLEMALTUNOK Albümü 'New Con- seption of Jazz'la Grammy 96 ödülünü alan ve geleceğin cazı- nı yaratmaya çalışan Norveçli Bugge VVes- sehoft ve grubu, cuma akşamı Babylon'da akustik cazla tek- no müzığin bileşiminden oluşan bir konser verdi. Istanbul 'a üçüncü kez ge- len grup, özellıkle geleneksel cazdan uzaklaştıklan son iki albümlen "Sha- ring' ve 'Moving'ten parçalar sundu. Çoğu genç olan sıkı takıpçılerıne, elektronikle cazın birleştığı dansm. ritaıın. melodinin bütünlüğünü sun- duklan repertuv arda yine Bugge Wes- seltoft'un piyanosuyla oluşturduğu saglam caz cümleleri ver alıyordu. Wesseltoft'un sürekli ayakta ve ızle- yiciyi gözlemleyerek gösterdığı per- formansa. basta Ingebrigt Flaten, da- vulda Anders Engearitimv e program- lamada Jonas Lonna eşlık etti. Son al- bümü 'Movıng'le caz standartlannı zorlayan deneysel çalışmalanyla ku- zey caz atmosferini koruyarak altya- pısı saglam girişimlerde bulunan Wes- seltoft, 'Jazzland' adlı plak şırketiy- le de alternatif ve deneysel müzık ya- panlar için önemli bir adres durumun- da. - İlk albumünüzte Grammy ödülü almanızda Kuze> cazı yapıyor olma- nızın etkisi oldu mu? BUGGE UESSELTOFT-Evet. ke- sinlikle etkisi olduğunu düşünüyo- rum. Çünkü birinci albümü hazırlama- dan önce Jan Garbarek, Terje Rp>dai JonChristensengıbılskandınav ülke- lerinin büyük caz müzisyenleriy le ça- lışma firsatı buldum. Bu ustalarla ça- lışmış olmak benim müziğımı çok et- kiledi. Saglam biraltyapı oluşturdum ve deneyim kazanmış oldum. Tüm bunlar albüme ve albümün beğenilme- sine de yansıdı. -1990 öncesi \e sonrasındaki mü- zik anlayışınızda ne gibi değişünler, eçmişim caza dayalı, ama sürekli yeni formlarla etkileşim içerisinde olmayı bir zorunluluk olarak görüyorum. Bence önemli olan, hangi sanat dalı olursa olsun o sanat dalı içerisinde bir ilerlemenin gerçekleşmesi gerekliliği. O yüzden bu eklektizmi faydalı buluyorum. açüımiar yaşadınız? WESSELTOFT- Elektronik müzi- ğin benim üzerimde etkisi oldukça büyük. Aslında elektronik müzık son otuz yıldır dünya üzerinde dolaşım- da olduğu halde, hızla etkin bir role sahip oldu. Teknolojinin gelişmesıy- le birlikte müziği de etkileyen yeni müzik türleri oluşmasını sağladı. Bu değişimi olumlu buluyorum ve elekt- ronik müziği kendi müziğıme kat- maktan zevk alıyorum. Geçmişim ca- za dayalı. ama sürekli yeni formlarla etkileşim içerisinde olmayı bir zorunluluk olarak görüyorum. Bence önemli olan, hangi sanat dalı olursa olsun, o sanat dalı içerisinde bir iler- lemenin gerçekleşmesi gerekliliği. 0 yüzden bu eklektizmi faydalı bulu- yorum. -CaaKuzey, Avrupa ve Amerika olarak kültürierparaletindeeleahrsak ülkeden iilkeye cazın sınırlan nasıl bir gelişim gösterdi? VVESSELTOFT- 1973'te elektro- nik müzik ilk çtktığında yapı olarak aslında caza ters bir oluşumdu. Zaman içerisinde cazla bir etkileşim içerisi- ne girdi ve özellikle emprovizasyona dayalı bir sanat oldugu için elektro- nik aletlerle de emprovizasyon yapı- labileceği keşfedildi. 1970'lerdeki Amerikan cazına bakacak olursak o zamanlar, enstrümanların dışında bir takım efektleri caza sokmaya baş- lamışlardı zaten. Bu anlamda Ameri- ka'daki caz müziğini gelişme göste- ren bir müzik olarak tanımlamak ba- na göre çok zor. Hâlâ 1970'lerdeki müziği yapıyorlar. Avrupa cazı ise ye- ni formlara çok daha açık. Avrupa'da müzik yapmak Amerika'da müzik yapmaktan daha kolay. Kısaca, genel olarak Amerika'daki caz müziğini kö- tü buluyorum. - 'Sharing' albümüyle başlayan de- ğişimj son albünıünüz 'Moving'de de sürdürerek deneysel ve cesur bir bire- şim oluşturdunuz. Bu arayışm ardın- da vatan çıkış noktası neydi? VVESSELTOFT- tki buçuk yıldır. dünyanın çeşitli yerlerinde konserler verdiğimiz bir grubumuz vardı. Mo- ving albümü de tamamen bu konser- lerle ortaya çıktı. Yapmak istediğimiz şey gerçekten canlı bir albüm kaydet- mek, konserde alınan tadı albüme ta- şıyabılmektı. Daha sonra stüdyoya girdik ve iyi bir tını yakalamaya ça- lıştık, yaptığımız her şeyi canlı kay- dettik. Bu anlamda çok da cesur ol- duğumuzu, bir sının aşmaya çalıştı- ğımızı sanmıyorum. Sadece değişim- den faydalanarak iyi bir müzik. iyi bir tmı yakalamaya çalışıyoruz. - Teknonun soğulduğu ve cazın de- rinliğini bir arava getirirken iki fark- h müzik dilinin yaratnğı zıtlığı nasıl dengetiyorsunuz? WESSELTOFT-Iki müzik türü de çok hoşuma gidiyor. Nasıl bir taraf- tan teknonun soğukluğunu, sertliğinı beğeniyorsam, diğer tarafta da cazın, dansm sıcaklığını ve tüm bunlardan ortaya çıkan asıl kombinasyonu sevi- yorum. Benim geçmişim caz eğiti- minden geliyor, ama farklı bir şey ya- pıyorum. Gelişen formlara açık ol- mak gerekiyor. Yenilığe pencereleri aç- mak ve ileriye doğru gitmekten kork- mamak lazun. Agatha Christie 'nin oyunları, 21. yüzyıl seyircisinegöre uyarlanmakisteniyor Poirot, modern cinayetleri çözecekKültür Servisi - Agatha Christie Ltd. şirketinde küçük bir payı olan Christie'nin torunu Matheus Prichard. şirketin sahip oldugu oyunlardan "\\ itness For The Prosecution", "Spider's Web" ve "Then There Were None" oyunlannın oynanmamasını istedi. Şirket, Christie'nin oyunlannın 21. yüzyıl seyircisine nasü uyarlanabileceğini araştınyor, Prichard da buna sıcak bakıyor. Yani suç kraliçesi Agatha Christie'nin, Hercule Poirot'un kıvrak bıyıklan. eski klasik Ingiliz evleri ve garip hizmetçileri gibi geleneksel kalite işaretleri, oyunlannın. fılmlerinin ve kitaplarının yeniden ele alınıp moderleştirilmesiyle tarihe kanşabilir. Matheus Pnchard. "Anneanemin çanşmalannda eski model arabaiardan ve klasik Fransız pencereJerinden başka çok şey var. Bunlar sadece dekor. O aslında cinayeti ve onun çözümlenmesini anlatan bir yazardı" diyor. Şirketin menajerieri olan Prichard ve Phil Clymer. bir modernleşme örneüi olarak CBS TV için çekilen "The Crime of Orient Express"in yeni versiyonunu gösteriyor. Filmde Poirot'yu AJfred MoMna oynuyor. Bu yıl çekilen filmde, tren kömürle değil, bir Diesel motoru ile çahşıyor. Ama Poırot'nun hâlâ bir bıyığı var. Clymer'a göre "Küçük bir bryık bu, eski usül gibi değiL Bugünün groiferini gjyiyor ve cinayetleri çözmek içm bir Laptop bifc kuUaıuyor." Prichard ise " Bence anncannem ovunlannın yeniden eJden geçmesini kabul ederdi. Tiyatro seyircilerine daha çok şey vermeuyiz" görüşünü dile getiriyor. Poirot'nun televizyon dizileri de tartışıhyor, ITV'de nerdeyse 10 yıldır oynayan Poirot dizisi büyük sükse yapıyor. Miss Marple'ı da bir televîzyon dizisine uyarlamayı düşünüyorlar. ITV'nin elinde bulunan iki Poırot'nun, "Murder in Mesopotamia'* ve "Evil Under The Sun", yıl sonuna doğru gösterilmesi bekleniyor. Christie'nin 23 oyunu şu anda West-Cliff-on-Sea, Essex özel bir festival kapsamında sahneleniyor. Aktör Roy Marsden "stereotip imaj"ın değişmesinin çok daha iyi olacağını düşünüyor. Fakat bu modernleşmeden tüm Christie hayranlan memnun değil. Detektif Morse'un yaratıcısı Colin Dexter, "Christie, suç konusunda gelmiş geçmiş en büyük ha> al gücüne sahip. Yaşasaydı hiçbir şeyin değişmesini istemezdL Ha>Tanlannın da istemediğini düşünüyorum. İnsanlar 1920, 1930larda geçen hikâyeleri seviyorlar. Eğer eserleıini modernleştiririerse Tann bizi korusun" diyor. Etedektif Wexford'u yaratan Ruth Rendell de aynı kaygılan taşıyor: "Agatha Christie, kendi zamanına aitrir, onun eserine dokunmak yanhşolurT Şiirleri gazetelerde, tren istasyonlarmda ve taksilerin üzerindeki yazılarda yer aldı Dünya Şiir Festivali^nde Yalvaç Ural'a büyük ilgi DEFNE GÖLGESI * TURGAY FİŞEKÇİ Dizeler' : Yunus Emre'den bu yana, okuyana durup du- rurken kolayca söylenivermiş gibi gelen dizelerin ardında hep şiire verilmiş koca bir ömür vardır. Kendi kuşağımda (Erdal) Aiova denli hayatını yal- nızca şiire vermiş, varlığını şiirle özdeşlemiş az şa- ir gördüm. Alova, yeni ve ilk kez birtoplu şiirleryapıtıyla kar- şımızda: Dizeler (2001 -1973). 28 yıllık zaman dili- minden 133 sayfalık bir bütun. Dizeler başlığı, rasgele konulmuş bir başlık de- ğil bence. Kitaptaki her bir dizeye verilen emeği, özenı, sahip çıkmayı gösteriyor. Öyle bir şiir birikimiyle karşı karşıyayız ki, boş yok. Arıta arıta ulaşılmış son bir bütünlük. Hep söylenir ya, şiir tek bir sözcüğüne dokuna- mayacağınız bir yapıdır, tek sözcüğünü değiştir- seniz bozulur o yapı. Şiirlerdeki kusursuzluğa baktıkça bu temel ya- pıyla karşılaşıp hayranlık duymamak elde değil. Yalnızca yapısal bir yoğunluk ve mükemmellik içermiyor Alova'nın şiiri; taşıdığı anlam katmanla- rıyla da çok zengin bir şiir. Bu özgün şiir dünyasına gırebilmek yalınkat bir okumayla olanaklt değil. Şiir bilmek, tarih bilmek, doğa bilmek, hayatı bilmek gerek. Gene de aşkı anlatan bir şiirle başlayabilirsiniz onu okumaya. "SevgıDönümü"nden birkaçdize size o şiirin yolunu açabilır: Omuzlann iki yunus kürekte. Patlıcan moru saçlann nasıl döverdi yastığı uçaktan atılan kâğıtlar gibi çırpmırken ayakların Bir bir açtım kapalıçarşılannı geçtim batık saraylanndan • „• balık kanı kokan geçıtlennden kayboldum sonunda cevahır bedestenınde. Şairlere yazdığı şiirier de, şiir sanatına ilgi duyu- yorsanız Alova şiirıne gıriş için açık bir kapı olabi- lir. Şiirle seslendiği şairlere bir bakalım: Sappho, Kavafıs, Lorca, Ritsos, Henri Michaux, Nâzım Hikmet, Orhan Veli, Oktay Rifat, Edip Canse- ver, Metin Eloğlu, Can Yücel, Cemal Süreya, Cevat Çapan. Bu şiirleri okurken yine çok yönlü şiir dünyala- rıyla karşılaşacaksınız. Bir yandan üzen'ne şiir ya- zılan şairin dünyası, öte yandan Alova'nın bu şa- irlere yaklaşımıyla ortaya çıkan dennlikli portreler. Bir de "Tayf" şiiri var. Alova'nın dokuz şairden olu- şan bir "Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi". Alova şiirini yoğunlaştmrken en çok doğayı kul- lanıyor. Doğadan derfediği türlü gereçlerle kuru- yor imgelerini. Hayattan ve edebiyattan uzaklaş- mış bir doğa onun şiırlenyle yepyenı söyleyişler ola- rak geri dönüyor: Sevgisizlik yiyip bitirmiş , Süngertaşı gibiyüreklerini. ... ^^ ^ j ^ ,hvf>. Dizlerin sönmüş kraterler ,_,".- Eteğine kent kurduğum Dilbalıklan gibi kayıp geçerken günler Yazarken yaz günu isteklenni Mürekkepbalıklannın tebeşiriyle • ' Mavi tahtasına denizın. Doğa, şiir, kişisel ve toplumsal tarih, binlerce aynntı.. toplayın hepsıni. Çevirip başınızı hayatın gürültüsünden, bakın, insan doğanızın gereksin- diği şeylerden söz edıyor şair. Sonra da şunu sorabilirsiniz; böyle bir şairin de- ğerlenmediği bir şiir ortamının sağlığından söz edilebilir mi? Kültür Servisi-25 yılda 37 çocuk der- gisi çıkaran \e 65 kitaba imza atan Yal- vaç Ural, yurtdışında ıkı şiir festivalin- de Türkiye'yi temsil etti. Hollanda'nın Rotterdam ve Portekiz'ın Porto şehirle- rinin Avrupa "nın kültür şehn seçilmele- ri ve 'Uluslararası Şiir Festi>ali'nin mi- lenyuma rastlayan 32. kutlamasında dün- yanın 35 şairi arasında ülkemizi Yalvaç Ural temsil etti. Yalvaç Ural. basm ve iz- leyicılerden büyük ilgi gördü 'Armoıukanın Şairi', 'Dünya Çocuk Şürinin Şampiyonu' diye adlandınlan şairin. özellıkle 'Guguklu Saat' \ e 'Nan- kör Kedi' adlı şiirlen gazetelerde, tren istasyonlarında, 'KonuşanTrafik' adlı tak- silerin üzennde yazılan yazılarda yer al- dı. Ro Tiyatrosu'nun iki gün boyunca sü- ren etkınliklerinde dünya çocuklanyla ta- mştınlan Yahaç Ural'a çocuklar kendi ülkelerinın çiçeklerinden derledikleri buketler sundular. '5. Poetry International Children's Fes- thal - 5. Uluslararası Çocuk Şiir Festi- vali'nın program hazırlayıcılannın iste- ği üzerine. Yalvaç Ural sahneve bısıklet- le çıktı. Hollandalı yayıncıların da bü- yük ilgi gösterdiğı şairimiz. önümüzde- ki aylarda kendisine çizgiierini yakın bulduğu yayıncılarla anlaşabileceğini söyledi. CuhurreelSupplementgazetesi Yalvaç Ural'm şiirini ya>ıınlarken, Rotterdams Camdan heykel kınıldı • Kültür Ser>isi - Amerikalı sanatçı Dale Chihuly'ye ait 35 bin sterlin değerinde ince camdan yapılmış bir heykel müzede çalışan bir işçi tarafından yanlışhkla kınldı. Heykel Londra'dakı \'ıctoria & Albert Müzesi'nde bulunuyordu. Müzeden bir yetkili, dünyaca ünlü sanatçı Chihuly'nin çağdaş cam heykelleri serisinden bir parça olan heykelin yerine sanatçının başka bir yapıtmın konacağını açıkladı. 18 Temmuz - 28 Ağustos 2001 Yapı Kredı Kültür Merkezi Kâzıın Taşkent Sanat Galerisi Sanatı ve Yaşamıyla 25 ydda 37 çocuk dergisi ve 65 kitaba imza atan Lrai, 5. Uluslararası Çocuk Şiir Festivali'nde çocuklarla birlikte. DagUadgazetesi de kültür sayfasında ona geniş yer verdi: Yazann fotoğrafıyla bir- likte, kendıne özgü şürinin e\Tensel ar- monika sıcaklığında bu- tadı olduğunu okurlanna duyurdu. KlenjeKunst dergisi ise festivalin du- yurusunu okurlanna Yalvaç Ural'ın fo- toğrafıyla yaptı. '32. Uluslararası Şiir Festivalf nin internettelcı sitesınde, ün- lü yazar ve eleştirmen Dick Koopman. " Vetisldn şürinin lirik şairi, çocuk edebi- yatının şampiyonu, kitaplan pek çok di- le çeMTİmis jazar" diye söz ettiği Yalvaç Ural'ın özellikle 'Mırname' adlı şiir ki- tabı yayımcıların dikkatini çekti. '32. Uluslararası ŞiirFestivali, Yalvaç Ural'ın Hollandaca, Ingilizce ve Türk- çe olmak üzere üç dılde bir dizi kitabı- nı basarak satışa sundu. Aynca '5. Ulus- lararası Çocuk Şiirleri Festivali' içinde, Hollanda'dan Joke van Leeuween, Bel- çika'dan Bart Moeyaert, Ingiltere'den Jaclde Kay. Almanya'dan VValther Pet- ri, Filistin'den Tamim al- Barghouti ve Türkiye'den Yalvaç Ural olmak üzere altı şairin şiirlerinden oluşan başka bir kitapçık hazırlanıp satışa sunuldu. ANDY WARHOL Resim-Baskı Sergisi KOOOR SANAT YAY1NCıUK htılclai C a d d c ı ı . N o . 285 $ 0 0 5 0 Beyoğlu Bu sergı, Yapı Kredı kuftur Sâaat Va>ıncJık A.Ş. tarafından bıanbul Amenkan Ba^konsotosluğu Oe ifhirtıgî ıçindb Yapt ve Krcdi Bdnkası A.Ş. d } i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle