17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10TEMMUZ2001 SALI CUMHURİYET SAYFA IX I JI j | U J \ [email protected] 15 Ekibin primadonnası Portuondo ile usta basçı Cachaito'nun gecesi 20.30'da başlıyor Buena VistaAçıkhava'daJUMHtJR CANBAZOĞLU Müzik dünyasında Küba riizgân di- ıecek gibi gözükmüyor; adeta bir mü- ik adası haline gelen ülkeden dünya- 'a yayılan ezgilerin bu derece kabul ;örmesinde VVim VVenders'ın, yaşlan ;eçküı mûzisyenlerin yaşamiannı an- attığı yan belgesel filmi Buena Vista iocial Club'ın payı büyük. Filmin dünyanın dört bır yanında jösterilmesinden sonra yaşananlar her- ;esçe malum. Kübalı sokak şarkıcıla- ından oluşan Buena Vista Social Club >e Compay Segundo orkestralan dün- 'anın dört bir yanında çaldı. Türkıye'de le geçen yıl ekibm konserleri caz fes- ivalinin en çok kabul gören etkınlik- eri oldu; basın en çok onlara yer lyırdı ve müzikal anlamda çok güç- ü işler çıkaramasalar da sempatile- i ve karizmalan sayesinde albümle- i kapış kapış satıldı... Bu yıl ekipten, Buena Vista'nın ( primadonna"sı, Omara Portuon- lo ile sahnede arkalarda kalmasına :arşın kontrbasıyla büyük işler gö- en, ustalar ustası Orlando Cachaito _x>pez festivale misafir oluyor. Dok- anlann ortasında Küba'da yerel bir sa- ıatçıyken kaderi bir anda değişen. 'ilmden sonra adeta ikinci bahannı ya- ayan, sahnede kendine özgü danslany- a müziğini zenginleştirmeyi bilen, nıçlü ve kıvrak stiliyle sevilen 71 ya- .ındaki Portuondo şu anda Avrupa'da ılbümleri en fazla satılan \vorld müzik /ıldızlanndan biri. Caya Hueso'da doğan Omara Portu- mdo, tam yanm yüzyıldır profesyonel ınlamda şarkı söylüyor ve Küba'da bü- yük saygı görüyor. Nedeni, her tür mü- ziğe giden sesinin getirdiği geniş re- pertuvan ve müthiş deneyimi. Anıla- nnda anlattığma göre bu yeteneği ma- hallesindeki ustalar Sindo Garoy'dan ve EluiseoGranet'den almış, yıllar geç- tikçe her fürlü işi kabul ederek pratiği- ni geliştirmiş; geleneksel tartaki parça- lara fazla dokunmadan yorumlayarak özellikle bolerolarda en iyi olmayı he- deflemiş. Zamanla caza eğilmiş ve rumbaya, salsaya da geçerek sahne şo- vunu renklendirmiş. Gelelim Orlando Cachito Lopez'e; geçen yıl bir televizyon söyleşisinde, Buena Vistacılann dünyaya tanıtılma- smda önayak olan isım Ray Cooder'a şöyle bir sonı yöneltilmişti: "Diger ül- keierde de yaşlı Buena VTstacılar gibi önemli müzisyenler bulunup uluslarası müzik sahnesinc kazandınlabilir mi?" Cevap çok kısaydı: "Olabilir ama.. Cachaito gibi bir bas sihirbazı arama- >in, çıkmaz." Ray Cooder'm o kadar usta arasın- dan çıkanp vıtrinin önüne koyduğu Or- lando Cachaito Lopez ya da kısa adıy- la Cachaito, bu gece Açıkhava'nın ilk sanatçısı olacak. Buena Vista projesinin başlangıcın- dan bugüne geçen beş yıl içinde, hem çekingen yapısı hem de enstrümanının genelde arkalara atılmasıyla kendini pek gösteremeyen Orlando Lopez, ar- tık Cachaito adını verdiği ilk solo albü- müyle büyük oynamaya başladı... Biz- de de geçen hafta yayımlanan 12 par- çalık album Batı'da listelerin üst sıra- lannda görülmeye başlandı bile. 68 yaşındaki Cachaito, 40'h yıllarda, "danzon mambo"yu icat eden Ores- tes'in oğlu ve Israel Lopez'in yeğeni. Lopezlerin müzikteki hegemonyası bu- gün otuz basçı akrabayla sürüyor; kısa- cası Küba müziğinde bas, Lopez ai- lesinden soruluyor... Cachaito bugüne dek türlü dalları denemiş, Orquestra Riverside'da caz yapmış, Sinfonica Nacional'da klasik çalmış, Zafıros ve Irakere bünyesin- de bulunmuş. Sonunda deneysel ya- nı bol, her türe açık bir çizgide karar kılmış. Bu geceki repertuvannda da ilk al- bümünden örneklere yer verecek us- tanın bu yapıtıyla ilgili de bir iki bil- gi aktaralım; usta, Cachaito in Labora- tory adlı denemede Fransız DJ Dee Nasty ile, Pee Wee Eliis'le (sax), Hugh Masekela(Hammond org), sadece Wa- hira'da söyleyen İbrahim Ferrer'le, Miss Dos Pequenas adlı parçayı yaz- mış; kansı, Anais'le ve bu gece sahne- de yer alacak genç vurmalılar ustası, büyük yetenek Migud 'Anga' Diaz'la işbirliği yapmış. Aynca ikinci albüm ıçin sözleşmeyi de yapıp cebine koy- muş bile... • • * # 71 yaşındaki Omara Portuondo Avrupa'da en çok dinlenenleri arasında. Karabuda'nın zaman bahçesinden portrelerKültür Servisi - Gazeteci-fotoğraf- ;ı Güneş Karabuda, zaman bahçe- ;indeki gezintisini 'portreler'le sür- iürüyor. Karabuda, Yapı Kredı Ya- »ınlan'ndan çıkan 'Zaman Bahçesin- ien Portrekr'de yaşamının son elli /ılında tanıdığı otuz bir ünlü insanı ınlatıyor. Kimler yok ki içlerinde: 3aşbakan, kabile reisi, işadamı, kral, •essam, sinema oyuncusu, tarikat li- ieri... Yazar "Bize şair diyoriar eksik ol- nasınlar, asıl gerçek şair Nâzım Hık- net' ti. Yaak, siz onun kıymetini bile- nediniz"diyen PabioNeruda'yla bir- ikte Şili'nin köylerini dolaşıyor; do- ;al, çocuksu, masum, Amerikan ba- ıınının 'duru, güzeL akıflı bir orkide' liye göklere çıkardığı Ingrid Berg- nan'la otelinde yaşamı üzerine soh- >et ediyor. Kıvrak zekâlı. banton ses- i, gevrek kahkahah Onat Kutiar'ın ^enç kuşaklara sinema zevkinı aşıla- lığı, gerçek sinemayı Türkiye'ye ta- uttığını anlatıyor. "Sanat, insanuı bi- inmeyene doğru çıkûğı bir macera- hr" dıyen Ohan Koman'ı bir kaptan- derya olarak nitelendirirken eksant- ik ve uçuk kaçık sanatçıların 'piri' Salvador DaK'yle nasıl belgesel yapa- madığını yazıyor. Ardından Kırgızlann "AksakaTı Cengiz Aytmatov'u, makbul ve mak- tul Başbakan OlofPalme'yi, fotoğraf sanatının "guru"su Romeo Marti- nez' i, "Önemli olan resim değil, onun arkasuıdaki insandır" diyen Giaco- metti inceliğındeki cömert ve arkadaş canlısı Mübin'i, hep dünya banşı ve insan haklan konusunda yazan 'Hi- roşima'nın beysa çiçeği' Edita Mor- ris'i, adab-ı muaşeret bilinci Ingiliz- lerden, gurmeliği Fransızlardan, cö- mertliği de Türklerden miras New Y- ork Paşası Ahmet Ertegün'ü, çağı- mızın tartışmasız en renkli ve en il- ginç politik liderlennden Fidel Cast- ro'yu, Fransa'nın "en Parisli" şairi Jacques Prevert'ı. 'doğru zamanda doğru wrde olma'yı bilen, işine çıl- gınca tutkun Sipa Press'in patronu Gökşin Sipahioğlu'nu. özgürlüğün parolasına dönüşen. Kara Afrika'nın yüz akı Nelson Mandela'yı yalın ve içten anlatımıyla aktanyor okura. Ağa Han. Aung San Suu K>i Jean Rostand, Harald Edelstam. Âra Gü- ler, Wifredo Lam. YaşarKemaL Han Suyin. Salvador Allende, Kral Hüse- yin, Münevver Andaç, Kiphng Jire- gari, Kosta Daponte, Deüa Dd Car- riL RolfBlomberg ve Elisabetfa& Fer- nando, Güneş Karabuda'nın 'Zaman Bahçesi'ndeki öteki portreler. 'Tevd- lüt 1 tanhi uyuşmadığından, zamanı ve mekânı elvermediğinden yazama- dıkJan arasında ise Hemingvvay, Er- nesto 'Che' Guevara. Nâzım Hikmet var. Şuh ve fettan Marilyn Mon- roe'yu kaçırdığına ise hâlâ yanıyor! Renkli ve mücadeleci kişilikleri, yaratıcılıklan ve ortaya koyduklan bilimde, sanatta, siyasette dalgalar yaratan bu insanlann çoğu Karabu- da'nın yakın dostu, kimisi de mesle- ği gereği buluşup görüştüğü kişiler... Tümü geride bıraktığımız 20. yüz- yılın son yansında yaşamış, bir kıs- mı 21. yüzyılı da karşılamış. Ortak yanlan ise sağduyulu ve kişilik sahi- bi olmalan, ödün vermemeleri... Güneş Karabuda, kendini objektif oknaya zorlamadan, onlan gördüğü, tanıdığı, hatırladığı gibi yazmaya ça- lıştığını belirterek " Yaşadığunız ça- ğın onlarsız çok daha gri, anlamsız ve tatsız oiacağma inanı>orum" dıyor. - Jaqu«s Prevert, 2- Nelson Mandela, 3- Ingrid Bergman, 4- Salvador Dali, 5- PaMo Neruda, 6- Mübin, 7- İlhan Koman. Pekineller objektif analizin kişisellikten uzak olması gerektiğini düşünüyor. 'Aflegro... Ma Non Troppo Pesante!' GÜHER / SÜHER PEKİNEL Sayın E\in İljasoğlu'nun. gaze- tenizin 04.07.2001 tanhlı "Kültür" sayfasmda yayımlanmış "Aflegro" başlıklı yazısı ile ilgili görüşlerimi- zi okurlarınızla paylaşmanın bir görev olduğu inancındayız. Anılan yazı. Istanbul Kültür Fes- tivali kapsamında, 24-25 Haziran 2001 tarihlerinde, Lütfi Kırdar Sa- lonu'nda vermiş olduğumuz iki konseri ele almakta ve çaldığımız parçalann müzikal aynntılannı in- celeme yerine, eleştiriyi, sadece, salonun akustik yetersizliği nede- niyle koymuş olduğumuz mikro- fonlara odaklamaktadır. Bu konu- da kendisine önceden yapmış ol- duğumuz açıklamalann göz ardı edilmesi bizleri şaşırtmış \e ama- cın bambaşka bir yönde olduğunu ortaya koymuştur. Isminden de anlaşıldığı gibi, Lütfi Kırdar Salonu, esas itiban ile bir "kongre" salonu olduğundan, "konser" salonunun gerektirdiği optimal akustik özelliklere sahip değildir. Teknik açıdan bizim için sorun, bu kez, çok iyi durumdaki piyano- lann (Almanya'dan festival için özel olarak gelen akortçu sayesin- de de) tını kalitesinden değil; Sa- yın Ilyasoğlu'nun da geçmişte za- man zaman bizlere işaret etmiş ol- duğu gibi. sesin, akustik denge ek- sikliği nedeniyle salonun muhtelif yerlerinde çok boğuk ve değişik tonda yayılmasından kaynaklan- mıştır. Her dinleyiciye aynı ses ka- litesinde ulaşma gereğini duydu- ğumuzdan, mikrofon kullanımı bi- zim için zorunlu olmuştur. Söz konusu konserlerimizde, Sa- yın llyasoğlu dışmdaki tüm yazar- lar ses tonu ve kalitesi açısından bir sorun görmedikten başka. aksine, sergilediğimiz ruhsal ve yorumsal bütünlüğün derin ve yumuşak bir ses kalitesi ile de birleştiğinde hemfikir olmuşlardır. Dinleyicilerimizin de, konser es- nasında derin bir konsantrasyon ile müziğimize bağlanmalannı ve sonradan gösterdikleri bizleri çok mutlu eden coşkuyu ise; Sayın Il- yasoğlu'nun söylemi ile, "meka- nik bir tınıya boyanmış bir ses ve sert bir anlatım kazanmış yorum" ile bağdaştırmak hiçbir şekilde mümkün değildir. Kaldı ki, müzikal eleştiri tek bir yöne de odaklanamaz. Yorumun; felsefi, yapısal ve ruhsal bir bütün içinde değerlendirilmesi gerekir. Nitekim. gazetenizin 30.06.2001 tarihli sayısında yayımlanmış Sa- yuı Zeynep Oral'ın "Sanat: Yaşa- mı, yaşanır kılmak için" başlıklı yazısındaki, aynı konserimize yö- nelik felsefi yaklaşımın bütünlü- ğü ve çok boyutluluğu, kişilerin bir müzik eleştirmeni olmadan da ne kadar derin inceliklere duyarlı ol- duklannı sergiliyor. Demek ki is- teyen, sunulanı olduğu gibi algıla- yabiliyor! Her türlü profesyonel eleştiride objektif analizin kişisel duygular- dan arınmış olması gerektiği gö- rüşündeyiz. Aksi takdirde. müzığı de kişisel takıntılara alet etmiş olu- ruz. Nick Cave çok değişti Kültür Servisi - Avusturyalı şarkıcı Nick Cave, grubu 'The Bad Seeds'le birlıkte 8. Uluslararası Istanbul Caz Festival i'nde verdığı konserden önce The Marmara Oteli'nde bir basın toplantısı yaptı. Şarkıcı, ilk albümü 'From Her To Eternity'nin üzerinden yirmi yıl geçtiğini. bu sırada 4 çocuk sahıbi bir 'yetişkin' olduğunu ve artık eski Nick Cave olmadığını söyledi. Nick : Cave ve grubu The Bad Seeds dün gece, son albümleri 'And No More Shall VVe Part'ın ' dünya turnesi kapsamında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu' nda bir konser verdi. < Radiohead Londra'yı büyüledi • Kültür Servisi - Radiohead, tngiltere'de bu yıl verdığı tek konserle 42.000'den fazla hayranını coşturdu. Beş yıldan bu yana Londra'da ilk kez konser veren grup, lazer şovlarıyla da izleyenleri büyüledi. Telev izyonlardaki 'South Park' dizisinin yaratıcısı olan Trey Parker da ı grubun daveti üzerine konsere geldi. Amnesiac Veteran jazz yıldızı Humphrey Lyttelton, <• Radıohead'e bazı parçalannda sahnede eşlik etti. Beatles üyesi Harrison kanser • LONDRA (REUTERS) - Efsanevi müzik İ grubu Beatles'ın üyelennden George « Harnson. beyin timörü teşhisiyle Isviçre'nin güneyindeki San Giovanni Hastanesi'nin Kanser • Kliniği'nde tedavi altına ahndı. YakJaşık 18 ay önce yine aynı teşhisle bıçak altına yatan 58 yaşındaki gitarist / şarkıcının hastalığının tekrarladığı belırtildi. Mayıs ve haziran aylarında Isviçre'de radyoterapi gören Harrison . 1998 ve 1999 yıllannda da radyoterapi tedavisi ' görmüştü. • ; » Kmlok, İstanbul'a gönderiliyop ! • BODRUM (AA) - Bodrum'da kalbmden rahatsızlanarak hastaneye kaldınlan besteci ve müzik yorumcusu Fikret Kızılok, tedavisine Alman Hastanesi 'nde devam edilmek üzere ailesinin isteğiyle, uçakla 9 Temmuz Pazartesi günü İstanbul'a gönderildi. 8 Temmuz Pazar ! günü kaldınldığı Bodrum Özel Universal ı Hastanesi'nde tıp dilinde 'vertikal taşikardi' '>' denilen, kalbindeki ritim bozukluğu teşhisi i konulan sanatçının 1993 yılında Alman Hastanesi'nde kalbine takılan pilm yine aynı hastanede daha gelişmiş bir türle değiştirileceği açıklandı. Karlovy Vary Festivali başladı • Kültür Servisi - Çek Cumhuriyeti'nde bu yıl 36.'sı düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali, Eva Gardos'un yönettiği, I Nastassja Kinski'nin | başrolünü oynadığı 'Amerikan Rapsodi'nin gösterimi ile başladı. | AvTupa sinemasının önemli buluşmalanndan biri olan festival 14 Temmuz'da son bulacak. Festıvalin yanşmalı bölümünde bu yıl 17 film büyük ödül için mücadele ediyor. Bunlar arasında. Iran'dan Maziar Miri'nin 'Unfinished Song'. Ispanya'dan Monica Laguna'nın 'Luna's Game', Fransız yönermen Jean Pierre Jeunet'nin 'Amelie From Montmartre' ve Çek Cumhuriyeti'nden Vladimir Michalek'in 'Angel Exit' filmleri de yer alıyor. Etkinliğin yanşma dışı bölümünde en çok dikkat çeken yapım, Ingiliz yazar Fielding'in aynı adlı eserinden uyarlanan Bridget Jones'un Günlüğü. Festivalin özel gösterim bölümleri sinema ustalan Otakar Vavra. Kryzystof Zanussi, Jafar Panahı'ye ve Emir Kusturica'ya aynldı. BUGUN • ENKA VAKFI'nda saat 21.30'da Bülent Ortaçgil'ın konseri izlenebilir. ^276 22 14) • AKSANAT'ta saat 12.30 Bach ve 18.30"da Beethoven'ın laser disc'ten konserleri yer alacak. (252 35 00) İSTANBÜL CflZ FESTİVALİ'NDE BUfiÜN • CEMİL TOPUZLU AÇIKHAVA SAHNESt'nde saat 20.30'da Buena Vista Social Club / VV'orld Circuit Presents Cachaito Lopez feat Anga Diaz Omara Portuondo'nun konseri yer alacak. (454 15 55) • BABYLON'da saat 23.00'te Iaje Sisters in Jazz Collegiate Sextet'ın konseri izlenebilir. (454 15 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle