22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 2001 CUMA CHP KURULTAYI HÎKMET ÇETtNKAYA CUMHURİYET SAYFA Öymen, 'Halk bizi anlamadı' demek yerine somut çözüm önerileri ortaya konması gerektiğini söyledi CHP iktidara hazırlatımah • Eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, CHP'nin başarıh olabilmesi için Türkiye'nin sorunlannı ve gereksinimlerini çok iyi incelemesi gerektiğini söyledi. Öymen, özellikle kadınlara ve gençlere yönelik çalışmaları önemsediğini belirtti. BARIŞ DOSTER Eski CHP Gcncl Başkanı Altan Öymen, ülkcnin cn önemli sorunlarının ckonomık kriz, yolsuzluklar vc demokratikleşme konusundakı gecikmclcr olduğunu vurgulayarak "CHP, müıııkünnlancn geniş güçbirliğini sağlayarak, bu üç temel soruııa köklü, tutarlı, net ve somut çözümler önermeli. Bunu başarabileceğine örgütü vc halkı inandınrsa, iktidann en biiyiik adayı olur" dedi. CHP kurultayı öncesindc partisine ve ülkemizc ilişkin gö/lemlerini gazetemize dcğcrlcndircn Öymen, CHP'nin başarıh olabilmesi için, Türkiye'nin sorunlannı ve gereksinimlerini çok iyi incelemesi gerektiğini söyledi. Ekonomide, Cumhuriyet tarihinin en olunısuz noktasında olduğumuzu ve geleceğe ilişkin bir umudun olmadığinı vurgulayan Öymen, "Hükünıetin liim çahası borç alınaya yönelik. Borçlarla da, öteki borçların faizleri ödeniyor. Bu kısır dnngünün sürmesi olanaksız. IMF'ye karşı hiç bu kadar teslimiyetçi olıınmamıştı" diye konuştu. Fkonomik krı/in temelinde kaynak sorunu olduğunu, ama hükümelin bu soruna kalıcı çö/.ünı bulma yönündc somut adımlar atmadığını ifade eden Oymcn, halk arasında "yolsu/luklan ortaya çıkaranlara karşı, yolsu/lıık lobisi oluştuğu" yönünde bir kanı ycrleştiğini belirtti. Hükümelin yolsu/lukla mücadeleyi cngcllcyicı birçaba içindc olduğunu savunan Öymen, "Yolsuzluklara karşı mücadele veren kesimlerin Meclis'egirmeleri yetme/.. tktidar olmaları gerekir. Bunun için de, sol partileri ve sivil toplum örgütlerini de içine alan bir güçbirligi şart" dedi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ 'Saydam, katılımcı demokratik' Onur Kumbaracıbaşi: ÇİZMEDEIN YIJKARI MUSA Yeni oluşumu CHP kurultayı belirleyecek ANKARA (Cumhuriyet Biinısu)! skı Bayındırlık ve Iskân bakanlanndan Onur Kıımbaracıbaşı, Erdal İnönü'nün TÜBİTAK Bilim Kurulu'ndan istifasının yeni oluşuma dönük bir adım olduğunu söyledi. Kumbaracıbaşı, yarın 29. olağan kurultayını gerçeklcştirccck olan CHP'nin, Atatürk'ün kurduğu CHP'nin ismini kullanan ama onun misyonundan uzaklaşmış "imitasyon C H P " olduğunu savundu. Prof. Dr. Onur Kuın,4)aruoıba$ı, CIIP yönetinıinin, 1980 sonrasında partının yeniden açılmasını sağlayaeak dü/enlemeyi gerçekleştiren SI IP'yi dışladığını belirterek "Böylece CHP ile biıieşmeden önceki eski küçükCHP'yedönüştü" diye konu.ştu. Partiyi "Atatürk'ün kurduğu CHP'nin imitasyonu" diye niteleyen Kumbaracıbaşı, o dönemin misyonundan, kuruluş ilkelenndcn tamamen u/aklaşıldığını savundu. Kurultayın zor bir kurultay olacağını kaydeden Onur Kumbaracıbaşı şöyle devaın etti: "Delege ciddi bir protesto gösterirse belki bu durum değişebilir. Parti gerek ayrılanların döntnesiyle gerek toplumun tcpkisinin sona ernıesiyle yeniden eski konumuna gelebilir. Delege ciddi bir tepki gösterdiği takdirde parünin yt'iıiden hayat bulma şansı olabilir. Aksi takdirde yeni oluşumlar kaçımlmaz olacaktır." Iktıdarolmak için, parti içi dcmokrasi konusunda saydam, katılımcı ve tutarlı davranmak, bu konuda halkı da inandınp, ıkna etmek gerektiğini dile getiren Öymen, özellikle kadınlara ve gençlere dönük çalışmaları çok önemsedığinin altını çizdi. "Kendi dönemimizdc yüzdc 30 oy oranuiı hedeflemiş. vc bunu ilan etmiştik. CHP buna ulaşacak güçtedir. Ama bunun için küçülmemesi, mümkün olan en geniş işbirligini yaşama geçiKART rip, daha da büyümesi gerekli. Şov izlenimi veren dav ranışlara değil, içten ve inandırıcı olan tavırlara ihtiyaçvar" dedi. CHP'nin ilk hedellcr bildirgcsi hazırlaması ve iktidara gelmesi durumunda bir kurucu mcclis gibi çalışacağını açıklaması gerektiğine dikkat çeken Öymen kurultaydaki konuşmasında, önerilerini, parti kamuoyuyla paylaşacağını söyledi. CHP'liylm. ayrılmıyorum' Öymen, 51 yıllık CHP'li olduğunu, 1950'de Demokrat Parti'nin seçim zaferinin hemen ardından CHP'ye girdiğini vurgulayarak "Partimin çeşitli kademelerinde çalıştım. 12 Eylül sonrasında, bir deniz binbaşısı partiyi, nöbetçi genel sekreter yardımcısı olmam nedeniyle benden teslim almışta. Partinıden ayrılmayı düşünmüyorum" dedi. Siyasette, "Halk bizi anlamadı" demenin çok yanlış olduğunun altını çizen Öymen, CHP yönetiminin 1950seçimlerinden sonra da benzer yakınmaları dile getirdiğini anımsatlı. "Sonuçta, 1954 seçimlerinde milletvekili sayımız daha da a/aldı. Seçim sonuçları, konjonktüre bağlanarak izah edilebilir ama bu her zaman doğru çıkmaz" diyen Öymen, SHP ve CHP'nin, CHP çatısı altında bütünleşmclcri sonucu, taraflann birbirlerini sahiplendiklerini söyledi. Bütünleşmeden yıllar sonra, buanlayışı reddetmenin doğru olmadığını anlatan Oymcn, "Değil SHP'yi, Halkçı Parti (HP) ve Sosyal Demokrasi Partisi'ni (SODEP) bile dışlamak olanaksız. Çünkü CHP'nin biıieştiği SHP, SODEPHP birleşmesi sonucu ortaya çıkmıştı. SHP'dcn gelenler, birlikte çalıştığımız kişilerdi. Aynca, CHP'nin yeniden açılmasını sağlayan yasanın çıkmasında, lirdal İnönü'nün gösterdiği çabayı unutmamakgerek" dedi. Fazilet Partisi'nin kapatılmasından sonra bir tartışma yoğunluk kazandı... Ne deniliyor? özellikle Nurcular, Recep Tayyip Erdoğan'a destek verecekler... Nurculuğun pek çok kolu var... Ama en güçlüleri Fethullahçılar... Erdoğan'ın Fethullah Gülen'le yakın ilişki içinde olduğu bilinir... Fethullah Gülen ile Necmettin Erbakan'ın iliş kileri yıllar önce kopmuştu... Tüm bunlar olurken, "Nurculuk nedir" diye soranlaraTUran Dursun'un 'Müslümanlık ve Nurculuk' kitabından alıntıyla yanıt verelim: "Saidi Nursi, çarpık görüşlerini dinimize mal etmek için durmadan çaba harcamış ve bu yolda özellikle iki zümreden yararlanmıştır. Bunlardan biri, saf ve Müslümanlığı gerçek anlamıyla bilmeyen imanlı zümre; öteki de az çok her şeyi kavrayan, bilen fakat menfaatlerini dinin de imanın da üstünde tutanlardan meydana gelen zümredir. Nurculuk akımı, işte bu iki zümre arasında yayılmış ve dinimizin de milletimizin de başına bela olan bir durum almıştır. Saidi Nursi, Nurculuğu bu ikizümrenin omuzları üstüne kurmuş ve ölünceye kadar hiçbir din ve iman kaygısı taşımadan geliştirme çabası göstermiştir. Bugün bazı saf Müslümanlar, Saidi Nursi'nin gerçek yüzünü bilmedikleri, bilemedikleri için, onun Müslümanlığa taban tabana ters düşen görüşlerinin yayılmasında farkında olmayarak rol almış bulunuyorlar. Oysa Saidi Nursi 'nin gerçek yüzünü, nasıl bir riyakâr olduğunu ve aşağılık emellerini gerçekleştiımek için kutsal dinimizi nasıl kendine alet ettiğini bilseler, onun yaydığı karanlık akıma yardımcı olmaz, tersine karşı çıkarlardı. Amacımız, Saidi Nursi'nin kim olduğunu, gerçekte neleryaymaya çalıştığını bu saf Müslümanlara anlatıp onları uyarmaktır. Saidi Nursi 'yi kısaca anlatmak gerekirse şöyle denebilir: Saidi Nursi, karanlık emellerini gerçekleştirmek için dinimizi alet eden, gerçekte dinin temel ilkelerine bile inandığı şüpheli olan riyakâr bir insan olarak yaşamış ve hayatının sonuna kadar bu tutumunu sürdürmüştür. Saidı Nursi ayetleri nasıl yorumluyor? İşte bir örnek: 'En'am Suresi'nin 161. ayetinde peygamberimize şöyle hitap edilir: 'De ki: Şüphesiz rabbim beni doğru yola iletmiştir.' Saidi Nursi bu ayetle de kendisine hitap edildiğini iddia ediyor. Ve şöyle ıspatlamaya çalışıyor: 'Buayetinsayıdeğeri 1316ederki; Risalei Nur yazarının (Saidi Nursi) Nurları hazırladığı tarihi gösterir.' Demek ki Saidi Nursi'ye göre Tanrı, bu ayetle Saidi Nursi'ye sesleniyor. Çünkü Saidi Nursi'nin nurları hazırladığı tarihle bu ayetin cifir yönünden sayı değeri aynı rakamları ifade ediyor; aynı tari he denk gelıyorrnuş!.. O zaman Saidi Nursi'ye göre ayetin anlamı şu demek oluyor: 'Ey Saidı Nursi de kı: Şüphesiz rabbim benı doğru yola iletmiştir.' Saidi Nursi, bu ayet hakkında yaptığı yorumla; bir yandan kendisine peygamber süsü vererek Hz. Muhammed'/n yerine koyuyor ve bir yandan da doğru olduğuna Allah 'ın ayetini şahit gösterıyor, daha doğrusu alet ediyor. Bakara Suresi'nin 269. ayetinin anlamı şöyledır. 'Hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse şüphesiz ona büyük iyilik edilrniştir. Bundan ancak akıl sahipleri ibret alır,' Aynı surenin 151. ayetinin anlamı da şöyledır: 'Nitekim biz size aranızdan, ayetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmekte olduklarınızı bildirecek bir peygamber gönderdik.' Saidi Nursi bu ayetleri de kendi hakkında yorumluyor ve bu ayetlerde; 'Kendisine anlatılan, hikmet verilen, kitabı hikmeti öğreten ve herkese bilmediği şeyleri bildiren' kişinin kendisi olduğunu iddia ediyor. Bu iddialarını da cifir hesaplarıyla ispatlamaya çalışıyor." ••• Evet, Saidi Nursi'nin kişiliği böyle... Şimdi onların müritlerı dolaşıyorortada. Onların müritleri din sömürüsü yapıyorlar... Yıllar önceye iniyorum... Nur kamplarında eğitilen, laik demokratik cumhuriyetin düşmanları olarak büyütülen o çocuklar şimdi neredeler? Devletin içindeler ve önemli görevlerde bulunuyorlar... . Acı, ama gerçek bu! Şimdi de umutları Recep Tayyip Erdoğan... hikmet.cetinkayaf" cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Nurcuların Umudu... • •• m.kart ("superonline.com.tr Yarın yapılacak kurultay öncesi CHP il başkanları görüş ve beklentilerini dile getirdiler: Içe dönük mücadele bitsin MUTLU SERFXİ ANKARACHP'li il başkanları, kurultaydan sonra partinin dışa dönük çalışmalarına hız verilmesi gerektiği görüşünü aktardılar. Partinin, kurultaya kadar olan süreçte içe dönük çalışmalar yüriittüğünü belirten il başkanları, bıından sonra etkin bir " I urkiye Programı" başlatılması gerekliğini ifade eltiler. İl başkanlarının, kurultaya veCI IP'ye ilişkin değerlendirmelerı şöyle: Teklrdağ Mehmet Nurl Saygun: üeçmiş dönemlerde yaşanan, kurultay sonrası parti içi mücadelenin bu kurultayla birlikte sona ereceğine, CHP'nin Türkiye'nin sorunlarına somut çözümler üreterek çıkacağına vc ülkenin geleceğine imza atacağına inanıyorum. CHP'nin gerçek anlamda iktidara yürüyeceğine inanıyorum, bu kurultaydan sonra. Deniz Baykal /orlanmadan alacaktır bu yarışı. Parti meclisinin yenilcnmesini, değişmesini, CHP'nin hedef kitlelerınin temsilcilerinin parti meclisinde yeralmasını istiyorunı. lşçi, esnaf, tarım kesimlerinden, birliklcrdcn, kadınlardan ve gençlerden, memur kökcnli kışılerden oluşan bir parti mcclisi istiyoruz. Türkiye yıllardır büyük sıkıntıCHP'ye zarar vermez. Erdal İnönü'nün yeni oluşumun başına geçeceğine de, bütünleşeceklerine de inanmıyorutn. Eskl$ehir Sevol Akmen: Türkiye sorunlarının çok yoğunlaştığı birdönem yaşıyoruz. CHP Meclis'le olmamanın sıkıntılarını yaşıyor. Hiç istemediğimiz • Büyük beklentilerle kurultaya gittiklerini söyleyen CHP il başkanlan, partinin artik içe dönük mücadeleyi bırakıp Türkiye'nin sorunlarına eğilmesini istiyor. lar yaşıyor. Yüzdc 52'lik bir kesim "Oy vermeyeceğim" dıyorsa siyaset tükenmiş demektir. Türkiye'de sosyal demokrasinin tek temsilcisi ve bunları aşacak olan CHP'dir. Kurultay sonlarında iç mücadeleler yaşadık. Solda 50 tane de parti kurulsa, yasalar arka arkaya gelıyor ama ne ya/ık ki biz etkin konumda değiliz. Bu kurultayın bize yeni bir uf'uk vermesıni diliyorum. Kurultayda PM'nin yenileceğini tahmin ediyorum. Sıyasettc yeni yüzler beklentisine CHP herkesten önce cevap vermiş bulunuyor. Yeni kadrolara, yeni yüzlere, yeni isimlerc dönük birbeklenti CHP ıçinde de var. Solda buluşmanın çatısının CHP olması gerekir. CHP sosyal demokrat anlayışıyla, sol politikaların en doğru uygulanabileceği partidir. Diğerleri fikir kulübü düzeyınde kalacaklardır. CHP'den kopardıkları parçalarla bu oluşumları örgütlcmek istiyorlar, bu doğru bir yaklaşım değil. Yeni kitleleri toparlayahilirlerse bu yeni bir oluşum olur. Kurultaydan sonra yapacağımız Türkiye programıyla, siyasi güvensizlik ortanıını aşnıa çalışmalarıyla bunun aşılması gerekir, baraj sorunu olmaması gerekir. Bu işleri bitirip dışa dönük çalışmalara hi7 kazandırılması gerek. Cümüşhane Sevil Dülgeroğlu: Bu kurultay çok önemli. Neden önemli olduğu bızde kalsın. Bazı taşlar yerine oturacak. Bunları şimdiden basınla paylaşmayı düşünmüyorum. DEMOKRATİKLEŞME, ENERJİ VE ÇEVRE RAPORU PEŞİN FİYATINA Yolsuzluklar Ata ya şikâyet edildi CHP Kadın Kollan Anıtkabir'i ziyaret ederek yolsu/luklan Ata'ya şikâyet etti. ( I I P Kadın Kollan dün Tandoğan'da toplanarak CHP'nin açtığı kampanyada toplanan 400 bin iın/anın yer aldığı kâğıdarı yola di/dilcr. Siyalı baloıılar uçuraıı CHP'lilcr "Önce cknıek, önce aş, önce banş" ve "Yolsuzluklara hayır" sloganları attılar. CHP Kadın Kollan Başkanı Cüldal Okuducu, "Kampanyayı açtığımı/ günden bugiine değişen bir şey yok. Türkiye'nin yolsu/luklarına yol açanları acıvla i/.livoru/" diye konuştu. "Şimdi CHP zaınanı" ve "fîl" baskılı tişörtleri giyen grup, akordeon eşliğinde şarkılar söyledi. Kurultay öncesi aktif siyaset ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 29. olağan kurultay öncesinde, CHP'nin demokratıkleşme, enerjı ve çevre konularındakı polıtıkaları açıklandı. CHP iktidarmda, ınsan hakları ve hukuk devleti konusunda gelişme sağlanacağı, cnerji alanının yolsuzluklardan temi/leneceği ve çevre mahkenıeleri kurulacağı belirtildi. CHP Cîencl Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, (iencl Ba.şkan Yardımcısı Eşref Erdem vc MYK üyesı Yılmaz Ateş, dün düzenlediklerı basın toplantılarıyla, CHP'nin kurultay öncesi yürüttüğü komısyon çalışmalarıyla ılgili bilgi verdiler. Demokratikleşme komisyonunun çalışmalarını anlatan Hacaloğlu, Türkiye'nin bu komıdakı cn sorunlu alanlaıının insan hakları vc hukuk dcvlcti olduğunu anlatııkcn "2000'li yıllara girerken hedefimi/ insan haklan vc çoğulcıılıık olınalıdır. Çok kültür \e kinılikli bir toplum olan ülkemi/de, çoğulcu demokrasiye hızla işlerlik kazandırmalıyız" dedi. Hacaloğlu, anayasanın özgürlükçü bakış açısıyla değıştirılmesi, yargı bağımsızlığının sağlannıası, devlet işlemlerinin yargı denetimi dışında tutulan bölümünün yargısal denetim içine alınması gerektiğini vurguladı. Eşref Erdem, enerji sektöründe yolsuzluklar yaşanmasının rastlantı olmadığını belirtti. Turgut Özal döncmıni sert dille eleştiren Erdem, enerjı sektöründe bugünc kadar akıl almaz yolsuzluklar ve yağmalar yapıldığına dikkat çektı. Yılmaz Ateş ise çevre uygulamalarında hukukun çiğnenmesinin söz konusu olamayacağını belırterek uzmanlaşmış çevre mahkemeleri kurulması gerektiğini kaydetti. Ateş. "Her gerçek sosyal demokrat bir çevreci, her gerçek çevreci de bir sosyal demokrattır" dedi. 10TAKSİT! FERROLI •ISITMA v KLİMA S/STEMLER/ Istanbul Ankara Izmır (0216)573 38 41 (0312) 384 bfe 44 (0232)449 7184 Muayene, Teşhls, Tedavi TÜRK KAI.P VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 Internet: http://www.tkv.org.tr email: gen.sekreterfu tkv.org.tr koordlnatoric tkv.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle