10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AYFA CUMHURİYET 28 HA2İRAN 2001 PERŞEMBE S HABERLER Suçlu korunamaz Bürokratlarm yargılanmasını zorlaştıran ve TBMM'den dün geçen yasaya tepki gösteren Kanadoğlu, "Yolsuzlukla mücadeleden vazgeçilmiştir" dedi ANKARA (Cumhurivet Bü- vosu) - Yargıtay Cumhunyet Baş- savcısı Sabih Kanadoğlu, hükü- metin bajsavcılığın soruşturma izni isterr.e yetkısıni kaldırması- nın "yolsuzlukla mücadeleden vazgeçildği'" izlenimı uyandır- dığını vurguladı. Kanadoğlu. baş- savcılığın yetkısinın daraltılma- sı ve itirez hakkının sınırlandı- nlmasının. suçluların cezai so- rumluluktan kurtarılmalan so- tıucunu doğuracağının altını çi- zerken temelsiz olarak nıteledı- Şi "büroklann im/adan kaçınma- •" gerekçesinin "göreviihmar suçunu oluşturduğuna ışaret et- i. Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cısı Sabih Kanadoğlu, yargı mu- habirlenyle bir araya gelerek dün TBMM'den geçen memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargı- lanması hakkındaki 4483 sayılı yasada değişiklik yapılmasına Ilişkin düzenlemeleri değerlen- dirdi. Yolsuzluk ulusal ftfbarı kaybettirdi Türk halkmın ekonomik kriz- lerin, sosyal adaletsizliğin, ulu- sal ıtibar kaybının en büyük ne- deninın yolsuzluklar olduğunu gördüğünü vurgulayan Başsav- cı. "Yolsuzhıklanamücadeieedi- leceği söylemine destek verilme- sinin arkasında bu bilinç vardır. Vblsuzluklarla mücadelenin ko- şullan, bu yönde sürekli bir siya- si irade, yasal düzenlemeler ve güçlü yargıdan oluşur" şeklinde konuştu. Kanadoğlu, Partilerarası Uzlaş- ma Komısyonu"nun düzenledı- ği anayasa değişiklığı taslağın- da yer alan milletv ekilliği doku- nulmazlığuıa ilişkin 83. madde- nin dokunulmazlıkları sınırla- madığı için yetersiz olduğunu bildirdi. Başbakan ve bakanlann görevlen ile ılgili suçlarından dolayı haklannda Meclıs soruş- turması açılmasını düzenleyen 100. maddenın. mevcut kuşku- lan giderecek güveni vermek- Kelepçeli olarak Şişli Adliyesi'ne getiriJen Garipoğlu ve Balkaner savcıbğa ifade verdiler. Naylonfaturasorgusu İSTANBUL (AA) - Şışli Cum- huriyet Savcılığf nca viirütülen "naykra fatura ve hay ali ihracat" soruşturması kapsamında, Ta- sarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Sümer- bank'ıneski sahibi HayyamGa- ripoğhı ile 2 kardeşi. Yurtbank'ın eski sahibi Ali Avni Balkaner ve Egebank'ın 2 eski yöneticisınin ifadeleri alındı. TMSF'ye devredilen Sümer- bank davası kapsamında tutuk- lubulunanbankanın eski sahibi Hayyam Garipoğlu. bankanın eski yönetim kurulu üyeleri Ni- zam ve Nida Garipoğlu, Yurt- bank'ın eski sahibi Ali Avni Bal- kaner, Egebank'ın eski yöneti- cileri Gökalp Baştürk ve Şaban Ayhan Tatlıgü cezaevi aracıyla Şişli Adliyesi'ne getirildi. Garipoğlu ile kardeşleri, "nay- ktn fatura ve hayali ihracat" so- ruşturmasını yürüten Cumhuri- yet Savcısı Mecit Ceylan'a, ha- len gıyabi tutuklu olarak aranan Orhan Aslıtürk ile bu soruştur- ma kapsamında tutuklanan Mu- hammet Ciğer'ın ortağı olduğu ASCOR firmasından, Garipoğ- lu grubunda bulunan 4 şirket adına 88 milyon 969 bin dolar- lık naylon fatura aldıklan iddi- asına ilişkin ifade verdiler. Ali Avni Balkaner'in de sahibi oldu- ğu Derby şirketine verilen 5 mil- yon 818 bin dolarlık naylon fa- tura nedeniyle ifadesi alındı. Ege- bank'ın eski yöneticileri Baş- türk ile Tathgil in de YahyaMu- rat Demirel grubuna ait 2 şirke- te, yine ASCOR'dan verilen 103 milyon 856 bin dolarlık naylon fatura olayıyla ilgili ifadesine başvuruldu. Garipoğlu ile 2 kardeşi, Bal- kaner, Baştürk ve Tathgil' in sav- cıya verdilderi ifadelerde, hak- lanndaki iddialan reddettikleri öğrenildi. ten uzak olduğunu \urgulayan Kanadoğiu. "Çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadelenin uy um- lu, etkin ve süratle sonuçlandırri- ması için 4422 sayılı kanunda ge- rekli düzenlemeler yapılmamış, kara paramn aklanmasının ön- lenmesi hakkındaki kanun uy- gulanamaz hale gdmiştir" dedi. Bürokratlar cezadan kurtarılıyor Memurlar ve diğer kamu gö- revlilerinin yargılanması hakkın- daki 4483 sayılı yasada değişik- lik yapılmasına ilişkin düzenle- melerde gelinen noktayı "hazüı" olarak nitelendiren Kanadoğlu, şöyle devam ettı: "Mevcut kanunla me- murlar ve kamu görevli- leri hakkında var olan bir türdokunulmazlıkzırhı- nın kısmen kaldınlarak yolsu/Juklaria nıücadele edilnıesi amaçlanmış iken bundan va/geçildiği ka- nısuu uyandıracak biçim- de, bu düzenlemev ie cum- huriyet başsav cılannın so- ruşturma İ7ni isteme yet- Idsinin kaldınlması v e iti- raz hakkının kısıtlanma- sı suretiyle, adı geçenlerin cezai sorumluluktan kur- tarılmalan sonucunu do- ğuracak bir değişiklik Medis gündemine getirfl- miştir. Yüksek bürokrat- lann imzadan kaçuımala- n bu değişikliğe gerekçe olamaz. Bu kaçınma, gö- revi ihmal suçunu oluştu- rur. Suç işleyenin korun- ması kabul edilemez." Hesabını verebilen bürokrat gerekli Sabih Kanadoğlu, Tür- kiye'ye gerekli olanın im- zasını atan ve bu inıza- nın hesabını her zeminde verebilen bürokrat oldu- ğunu vurgulayarak "Özri- likle tasannm zamanla- ması. 4483 sayüı kanunun uyguianmasında gelinen aşamalar nedeniyledikkat çekmektedir" dedi. Ka- nadoğlu, "Cumhuriyetin başsavcısı olarak şu inan- cunı da aynca belirtmek isterim Idyolsuzluk, Tür- kiye'nin kaderi değildir ve Türk halkı yolsuzluk- lartabirlikteyasamayada layık değUdir" dedi. Kanadoğlu, duruma sessiz kalamayacağım vurgulayarak "Sessiz kal- mam görevi yapmamak olurdu" dedi. Başsavcı, savcılann yeni yasaya gö- re "havale memuru" ko- numuna geldığini belirt- ti. Anayasal reformlar, ölüm cezası ve ifade özgürlüğü alanmda adım atılması isteniyor AK'nin gündemi Türkiye raporu STRASBOURG(AA) - Avrupa Konseyi Parla- menterler Meclisi (AKPM), bugün yapıla- cak genel oturumunda, Türkiye üzerinde izleme sürecinin devam etmesi- ni savunan bir raporu tar- tışarak oylayacak. Macar Sosyal ist Parla- menter Andreas Barsony ve Alman Hınstiyan De- mokrat Parlamenter Benn Zierertarafından hazırla- nan raporda, Türkiye'de insan haklan alanındaki ilerlemelerin yeterli ol- madığı belirtiliyor. Ra- porda, Türkiye'den ana- yasal reformlar, ölüm ce- zası, cezaevleri reformu. ifade özgürlüğü ve örgüt- lenme hakkı konulann- da gerekli adımlann atıl- ması isteniyor. AKPM ra- porunda, Türkiye'nın AB'ye tam üyeliği süre- cinde hazırladığı Ulusal Program'a da (UP) atıf- ta bulunuluyor ve gerçek- te bu programda öngörü- len hedeflerin yerıne ge- tirilmesinın, Avrupa Kon- seyi'nin bütün endişele- rini karşılayacağı belirti- liyor. FP için önerge Bazı parlamenterlerin, FP'nin kapatılması ko- nusunda değişiklik öner- gesi sunduklan bildirildi. AKPM üyesı bazı sosya- list ve komünist parla- menterler tarafından su- nulan ve Türkiye rapo- runa eklenmesi istenen önergede. FP'nin kapa- tılmasının çoğulcu de- mokratik sistemin pren- siplerine aykırı olduğu ileri sürülüyor. Schwimmer'den eleştiri Bu arada, Avrupa Kon- seyi Genel Sekreteri Wal- ter Schvvimmer, Avrupa İnsan Haklan Mahkeme- sı'nın (AİHM) kararlan- na uyulmasının zorunlu olduğunu belırterek Tür- kiye"nın Rum Trtiana Lo- izidou'ya maddı tazmi- nat ödemeyi reddetmesı- ni eleştirdı. Soykmm iddiasımı kitaplıyamt Ernıeni so\kınmı iddialarına karşı TBMM'nin desteğijle hazuianan, tarihçi ve uzmanlann çahşmalannı içerejı "Osmanh'nın Son Döneminde Ermeniler" adh kitap kamuovuna tanınldı. TBMM Başkanı Ömer İzgl bazı çevrelerin tarihi çarpıtarak, yalan ve iftira> la yürüttükleri kampanyalardan hukuki sonuçlar çıkarmak istediklerini ka> dederek "Bunlar hayal peşüıde koşuyorlar" dedi. Hazırladıklan kitabın soykırun iddialan konusunda pek çok soruya yamt verdiğine işaret eden tzgi, eserde bilimsel doğrulara gölge düşürecek hiçbir izin bulunmadığını, sovkınm konusunda ciddi anJamda araşürma yapma ve sonuçlan ne olursa olsun dünya kamuoyuna açıklama amacuıdaki uzmanlann titiz çalışmasuıın ühinü olduğunu anlatn. (Fotograf: AA) Mavi üeyeşüin koyun koyunayatUğı şehir, 'doğa katliamı' ile boğuşuyor Giresunlu başkaldınyor: Sahil yolu istemiyoruz • 55. hükümet döneminde karar verilen sahil yolu projesi Giresun halkının tüm direnişine karşın sürdürülüyor. Karadeniz'i bir canavar gibi sanp çirkinleştiren ve deniz şehri Giresun'u denizinden ayıran yol. deniz kenanndaki balıkçılan. ça> r bahçelerini, doğal plajlan. balıklan, iskeleleri silip süpürerek ilerliyor. • Sahil yolundan vazgeçilmesi için üretilen alternatif projeler ise yetkilileri vazgeçirmeye yetmemiş. Oysaki projelere göre doğayı katletme pahasına yapılan bu yol. masrafın üçte birine şehrin arkasından geçirilebiliyor. Peki ama daha akılcı projeler varken halkın parasını birilerine peşkeş çekmek niye? DUYGUASENA O ne ormanlar, o ne yaylalar, o ne vahşi çiçekler, o ne güzel pideler. hamsi börekleri, dibleler... O ne şaşırtıcı bir hava, on dakıka içinde insanı kavuran ve üşüten ve saniyelik, ürkütücü fırtınalar yaşatan... MO sekizinci yüzyıldan beri, Milet, Pontus, Roma, Osmanlı ile yaşayan ve "öpüşür sevişir mavi Ûe yeşil Giresun'da koyun koyuna" diye şiirler yazılan, kirazın anayurdu olduğu için Yunancada kiraz anlamına gelen Kerasus adım alan, fındığın ekonomik olarak yetiştirildiği ilk yer olan şehir, şimdi bir "doğa kadiamı" ile boğuşur durumda. Giresun Milletvekili Rasim Zaimoğhı, şehrine turist çekmek için didinedursun, Karadeniz'i bir canavar gibi sanp çirkinleştiren ve deniz şehn Giresun'u denizinden ayıran yol, iki yandan ilerleyerek geliyor... Öyle bir geliyor ki bu uluslararası yol, deniz kenanndaki balıkçılan, çay bahçelerini, doğal plajlan, balıklan, iskeleleri silıp süpürüyor. Yani 55. hükümet döneminde alınan sahil yolu karan, tüm karşı koyuşlara rağmen sürüyor ve Giresun'u Giresunluğundan ediyor. Giresun'un dağlanndan, ovalanndan alınan taşlar denizin içine dökülüyor, koca bir yol, kara bir duvar olarak insanlannı denizden ayınyor. Giresun Aydın gazetesi yazan Saliha Yaj la, "*Kara ile denizi birbirinden ajTnyorlar" diyor ve şunlan yazıyor: "Giresun TEMA Gönüllü Temsikisi Hakan Adanır. 'ÇevTeden geçtik, bari şehri kurtaralım' diye bir panel yapb. Doç. Dr. Ilyas Yılmazer ve Doç Dr. Fazıl Çelik, alternatif yol projelerini bilimsel \erilere dayandırarak açıkladılar. Doğayı katletme pahasına yapdan bu yol, meğer masrafın üçte birine şehrin arkasından geçebiüyormuşr 'sahil yolu değil. kıyı dolgu yolu, bu yolu savunmak ise mühendı.slığın yüz karası..." Düşünüyorum da daha akılcı, doğaya uygun projeler varken birilerinin cebi dolsun diye halkın parasını birilerine peşkeş çekmek, doğav i bu denli katletmek nive? Karadeniz sahil yolu katliamına hayır, hızlı tren ve kuşaklama yoluna evet." Trabzon'dan çıkar çıkmaz, Eynesil ilçesi halkı volumuzu kesiyor, güzelim sahılı göstererek yalvanrcasına "Hiç olmazsa Giresun bölgesi kurrulsnn, sahil yolu buradan geçmesin''dıyorlar Bulancak'ı gezerken yok olmuş plajları, mahvolmus iskelelen görünce • Giresun Valisi Ali Haydar Öner'i herkes çok seviyor. Bir umutlan var; belki sevdikleri çahşkan valileri, Giresun'u şu yoldan kurtanr diye... Vali Öner, yayla turizmi için hazırladığı projeleri anlatıyor, ama yol konusunda bir umut vermiyor. Öner'e göre "Türkiye'nin en geri on kenti arasmda yer alan Giresun, bugüne dek, doğuda savaş var diye hep susmuş..." Ama artık başkaldınyor. Giresun, yolunu istemiyor... Yol cinayettir "Yılmazer ve ÇeKk yolun bu halini bir cinayet olarak yorumluyor ve failler ortada diyorlar. Çelik'e göre bu yol, gerçekten insanın ıçi sızlıyor. Katlıam ve yanlışlık açıkça görünüyor. Fatoğlu Şırketler Grubu'ndan Fatma Fat, "Taşlan kırmak için dinamit patlaüldığında. sarsıntı kaynak sulannm ana damarlannı kılcala dönüştürüyor ve sulan yok ediyor. Artık çoğu köy susuz kaldı" dı>or Bu sahil yolu. denizi. doğayı. suyu mahvederken tanhı de yıkıp geçiyor. Tirebolu Kalesı'nin kentle bağlantısını kopanp atıyor... Giresun Valisi Ali Haydar Oner'i herkes çok seviyor, bir umutlan var. belki sevdikleri çahşkan valilen, Giresun'u şu yoldan kurtanr diye... Valı Öner, yayla turizmi için hazırladığı projelen anlatıyor, ama yol konusunda bir umut vermiyor. Vali Öner, Karadenız'in yol eksikliğine değınerek "Çok geç kalman konularda aceleci davramyoruz'' diyor ve yeterli seçeneğın yetkili makamlara ulaşmadığını eleştiriyor. Öner'e göre "Türldye'nin en geri on kenti arasmda yer alan Giresun, bugüne dek, doğuda savaş var diye hep susmus-." Ama artık başkaldınyor Giresun, yolunu istemiyor... Asıl Kuşadası Ciresun'da Çok ama çok sevimli bir yer Giresun... Karadenız'in üzerinde insan yaşayabilecek tek adası da orada... 15 Nisan - 15 Hazıran arası bu adaya ayak basamıyorsunuz, çünkü martılann üreme zamanı... Dünya güzeli çocuklanyla Başer ailesi yaşıyor bu adada... Yüzlerce martıdan arta kalan yerde oruruyorlar... Belki de anne Başer'in oturduğu bu kerevette, savaş tannsı Ares adına tapuıak yaptıran Amazon kialiçesi oturuyordu, şu denizi gözetleyen koltuğun yerindeyse, adadaki manastınn piskoposu Agias duruyordu... 40 bin metrekarelik ada şimdi bir martı cenneti... Acababu ada Venedik ve Cenevizlilerin bannağı iken de bu martılann dedeleri orada mıydı? Minicik, tombul martı yavrulan arasından, yavrulannı kollamak için başımzın üzerinden pike yapan ebev eyn martılann çığlıklan altında heyecanla geziyorsunuz bu tarihi Amazonlar adasını... Martılar yavrulan uçmaya başlayınca gidecekler, yerlerini Trakya kargalan. san sandallar, bıldırcınlar, balıkçıllar alacak... Biz de gidip piknik yapacağız, aslında kuşlara mı bizlere mi ait olduğunu bilemediğimiz bu minicik adada... Giresun, şimdilerde bu güzelliklerini unutmuş durumda. Denizini, çay bahçelerini, minicik plajlannı, bahklannı geri istiyor... Sanki martılann çığlıkJarğında bile yalvanş var... Ne olur yolu sahilden geçirmeyin, güzel kentimizi mahvetmeyin. Sesimizi dinleyin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle