Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 HAZİRAN 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
H J J V \ _ l i l 1_I1VJJI / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13
Batiçeli TÜSİAD'a
sert çıktı
• A2NKAJRA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanı ve
Başb»akan Yardımcısı
Devl«t Bahçeli, Seçim
Yasası ile anayasada
değişiklik isteyen
TÜS3AD heyetine,
"Kanunlan parlamento
yapar. Siz bize tavsiye
değil ültimatom
veriyorsunuz. Buna
hakkınız yok" dedi.
Bahçeli, önceki gün
TÜSlAD Başkanı
Tuncay Özilhan
başkanlığındaki heyet
ıle görüşmesinde sert
eleştirileryöneltti.
Bahçeli. Özilhan'a,
"Basmyoluyla
hükümete mesajlar
veriyorsunuz. Buna son
vermelısiniz. Yasa ve
anayasadaki
değişiklikleri
parlamento yapar. Siz
bize tavsiye değil
ültimatom
veriyorsunuz. Buna
hakkınız yok. Bize
önerilerde
bulunabilirsiniz, ama
bazı şeyleri dikte
ettiremezsiniz" dedi.
Financial
Tımes'ta Türk
bankacılığı
• Ekonomi Servisi -
Financial Times
Gazetesi, üst üste iki
kriz geçiren Türkiye
ekonomisi içinde
"AşiPin topuğu" olan
bankacıhk sisteminin
düzelmeye başladığını
ve rehabilıtasyon
sürecinin ilerlediğini
belirtti. Yazıda, sektörde
yeniden yapılanmanın
devam ettiğine işaret
edilerek bu konuda
"umutlann yüksek"
olduğu yorumunda
bulunuldu. Yazıda, 40
milyar dolara mal
olacağı belirtilen
^bankacıhk reformunun,
ekonomik programın üç
ayağından biri olduğu
kaydedildi.
'Yeterince ders
alamıyopuz1
• Ekonomi Servisi -
Istanbul Sanayi Odası
(İSO) Yönetim Kurulu
Başkanı Hüsamettin
Kavi. "Çok eksiğimiz
var. Çok hata
yapıyoruz. Yeterince
ders alamıyoruz" dedi.
Kavi, artık yeni bir
hatanın, zamanında
çözüm üretememenin
maliyetini ödeyecek
güçlerinin kalmadığını
söyledi. Aylık Meclis
Toplantısı"nda konuşan
Kavi, "Biz sanayiciler
bu yıhn ilk yansında
çok ağır bir bedel
ödedik" dedi.
YASED 21. yilini
kutluyor
• tSTANBUL(AA)-
Yabancı Sermaye
Deracği (YASED) 21.
kuruluş yıldönümünü
kutluyor. YASED Genel
Sekreteri Abdurrahman
Anman, derneğin
önümüzdeki dönemdeki
en önemli faaliyet
alanlanndan birisinin,
Türkiye"de yabancı
yatınmlann daha iyi
benimsenmesini
sağlamak olduğunu
söyledi.
ASO: Avanta
istemiyoruz
• ANKARA(AA)-
Ankara Sanayi Odası
(ASO) Başkanı Zafer
Çağlayan, reel sektörün
hükümetten taleplerinin
yanlış anlaşıldığını ve
basında reel sektörün
taleplerinin "Reel
sektör avanta istiyor"
yorumlanna neden
olduğunu belirterek
"Hayır biz avanta
istemiyoruz... Bizi
böyle bir davranış
içinde olmakla itham
edenler, reel sektörü
anlamayan, dünyaya
sadece finans kesiminin
gözleriyle bakanlardır"
dedi.
Maliye devre dışı bırakılarak Başbakanlık'ta hazırlanan tasan, TBMM'ye sunuldu
Yurtdışma çıkışa vergi• Yurtdışına çıkışlarda
50 dolar harç, vadeli
mevduat hesaplanndan
da 1 milyon lira vergi
kesilmesi planlanıyor.
Hükümet, ilk tasanda
yer alan diğer ek
vergileri ise
kararnamelerle
arttırmayı planlıyor.
BANU SALMAN
ANKARA - Kanun hük-
münde kararnameyle bile dü-
zenlenmesi anayasaya aykın
özellikli bir alan vergiyle ilgi-
li Maliye devre dışı bırakıla-
rak Başbakanlık'ta hazırla-
nan tasan, daraltılarak TBM-
M'ye sunuldu. Tasanyla,
yurtdışma çıkışlarda 50 dolar
harç, vadeli mevduat hesapla-
nndan da her vade sonunda 1
milyon lira Özel Işlem Vergi-
si kesilmesi öngörülüyor.
Yurtdışı çıkışlardaki kesinti-
den muaf tutulacaklar konu-
Vavelc: Türkiye mali bağımsızlığını yitirdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Vatandaşm Vergisini Koruma Demeği
(VAVEK), devletin bir yılda ödeyeceği
faizin toplayacağı vergiden fazla
olduğunu bildirdi. Vavek'ten dün
yapılan açıklamada Türkiye'nin ilk
kez topladığı vergiler yetmediği için
borçlanarak borç ödeyen bir
ülke konumuna getirildiği ve
mali bağımsızlığını yitirdiği
belirtildi. 2001 yılı bütçe büyüklüklerinin,
devletin vazgeçilmez görevleri arasında
bulunan eğitim, sağlık ve adalete yeterü
kaynak aynlmaması sonucunu doğurduğu
vurgulanan açıklamada şöyle denildi:
"BizJer. yıüar yıh çahşıp ödediğiıniz
vergflerie çocuklanmıza daha gûzel bir
Türkiye bırakmayı düşûnürken
bugün maalesef yülann kötü
yönetiminin bir sonucu olarak
• çocuklanmıza ağır borç yükü
bırakıyoruz. Hükümetin alacağı
yeni verguerk, yatırım yapılmayacak,
yeni istihdam alanlan yaratılmayacak,
daha iyi sağlık ve daha iyi eğitim hizmeti
alamayacağı/. Sadece borç odeyeceğiz."
sunda Bakanlar Kurulu'na
yetki verilirken hacca giden-
lere muafiy et sağlanmaya ça-
lışılıyor.
Kapatılan FP'nin milletve-
killerinin TBMM çalışmala-
rına katılmama kararlarını bu
muafiyet için bozmalan bek-
leniyor. Vergi koyma ve mu-
afiyet getirme konulannda
Bakanlar Kurulu'na yetki ve-
rilmesinin ise Anayasa Mah-
kemesi kararlannca anayasa-
ya aykın olduğu bildirildi.
Geçiş yolu aranıyor
Başbakanlık Müsteşan Ah-
metŞağar'ın hazırladığı, ba-
kanlara imzalatıldıktan sonra
geri çekilmek zorunda kalı-
nan tasanda yer alan bazı dü-
zenlemelerin ise Bakanlar
Kurulu yetkisi dahilinde ka-
rarnameyle getirilmesi bekle-
niyor.
Toplam 6 milyon 700 bin
olan vadeli hesaplann ortala-
ma 3 aylık vade üzerinden ye-
nilendiğini öngördüğümüz-
de, buradan sağlanacak ek ge-
lir, yıhn kalan 6 aylık dönemi
itibanyla 13.5 trilyon lira dü-
zeyinde kalacak.
Yurtdışına çıkışlarda alına-
cak 50 dolar harç, hiçbir mu-
afiyet olmazsa, bir yılda 263
milyon dolar ek gelir sağlana-
bilecek. Ancak, getirilecek
muafiyetler ve 2001 yılının
yalnızca 6 aylık döneminin
kalrruş olması nedeniyle sağ-
lanacak ek gelir bu düzeye
ulaşamayacak. Hac ve maç
için yurtdışı çıkışlannda bu
vergiden muafiyet sağlanma-
ya çahşılıyor.
Yetld yasasıyla son çaba
Hükümetin, Maliye'yi dı-
şanda bırakarak yeni kaynak
arayışına girmesinin altında,
"süresi 13 Temmuz'da sona
erecekolan yetki yasası çerçe-
vesinde memur maaşlannın
düzenlenmesi ve tanm kesi-
mineyönetikiyikstirmeler ya-
pıhnası" isteğinin yattığı be-
lirtiliyor.
Sigortaşirketlerinin dörtgöde beklediği uygulamayüksek vergiteşvila ile özendirilmeyeçalısıhyor
Bireysel emeklilikiştahkabarüyor• Bireysel
emeklilik SSK,
Bağ-Kur ile Emekli
Sandığı'na bağlı
çalışanlan
hedefleyecek.
Yasaya göre, emekli
olmak için en az 10
yıl sisteme ödeme
yapmış olmak ve 56
yaşını tamamlamış
olmak gerekiyor.
FATMA KOŞAR
Çökertilen sosyal gü-
venlik sisteminin *re-
fonn" adı altında adım
adım özelleştirilmesi
çerçevesinde yürürlüğe
girmesi beklenen birey-
sel emeklilik, yüksek
vergi teşvikleriyle özen-
dirilecek.
Altı ay sonra yürürlüğe
girmek üzere nisan ayın-
da yasası çıkanlan sistem
SSK, Bağ-Kur ile Emek-
li Sandığı'na bağlı çalı-
şanlan hedefleyecek.
Piyasada faaliyet gös-
teren büyük sigorta şir-
ketlerinin "dört gözle
beklediği'' bireysel
emeklilikle ilgili vergi
teşviklerinin belirlendi-
ği tasan Meclis'te görü-
Nisanda çıkan Bireysel Etnektilik Yasası'na göre, çalışanlann birikimleri finans piyasasında değerlendirüecek.
şülürken çalışanların
aylık ücretlennin yüzde
10'una kadannı emek-
lilik primi olarak yatır-
malan durumunda Ge-
lir Vergisi'nden mahsup
etmeleri öngörülüyor.
Prim için "asgari ücre-
tin 12 kaünı geçemez"
gibi tavanlar konulduğu
bildirilirken işverene
dönük vergi teşvikleri
de planlanıyor.
Söz konusu vergi teş-
vikleriyle birlikte birey-
sel emekliliği tercih eden
çalışanlann cebinden da-
ha az para çıkacağını be-
lirten Koç Allianz Genel
Müdürü M. Kemal Ol-
gaç, "Çahşanlaryannlan
primkrin bir kısmını ver-
gi yoluyla geri alacaklar"
dedi. Işverenin de çalışan
kadar prim yatırması du-
rumunda Kurumlar Ver-
gisi matrahından indiril-
mesinin öngörüldüğünü
bildiren Kemal Olgaç.
"Yasa heniiz çıkmadı.
Ancak bunun gibi vergi
teşvikleri olacak" diye
konuştu.
Nasıl Işleyecek?
• Nisanda çıkan Bi-
reysel Emeklilik Yasa-
sı'na göre, emeklilik şir-
ketleri bu yıl sonuna doğ-
ru kurulacak. Türkiye'de
faaliyet gösteren yakla-
şık 64 sigorta şirketinden
ortalama 10'unun emek-
lilik şirketi kurması bek-
Şili örneği: ÇalışanagüvenceyokIMF'yle yapılan stand-by
anlaştnası çerçevesinde sosyal
güvenlik sistemi sermayeye
açıhrken bireysel emeklilik
sistemi de bu operasyomı ta-
mamlayan önemli adımlardan
biri oldu. Eksiklikleriyle de
eleştirilen 4632 sayılı ''Birey-
sel Emeklilik Tasarrufve Yaö-
nm Sistemi KanunıTnda, şir-
ketin iflas etmesi durumunda,
çalışanlanna bîrikimine her-
hangi bir güvence verilmiyor.
Yasada şirketin mali durumu-
nun bozulması ve bunun tes-
pit edilmesi durumunda, ilgi-
li bakan tarafından talep edi-
lebilecek tedbirler anlatılıyor.
Bu talepler arasmda sermaye-
nin arttınlması, ödenmemiş
kısmmm ödenmesi veya bu
ödemenin kâr dağıtımımn
durdurulması ile karşılanma-
sı, iştiraklerin ve sabit değer-
lerin kısmen veya tamamen
satılması gibi mali önlemler
bulunmakla birlikte, mevduat
sahiplerine tanınan devlet ga-
rantisi benzeribir güvenceden
söz edilmiyor.
Türkiye'nin sürekli mali
krizlere girdiği ve finans piya-
salannın da altüst olduğu göz
önüne alındığında sistemin
çalışanlar açısından tehlikele-
ri daha iyi ortaya çıkıyor.
Şiümodeü iflas etti
Ortalama 20 yıl önce birey-
sel emeklilik sistemini uygu-
lamaya koyan Şili'de yaşanan-
Iar da bu tehlikelere en güzel
örneği oîuşturuyor. Şili'de bi-
reysel emeklilik fonlannı de-
ğerlendiren sigorta şirketleri,
Tmanspiyasalanndayaşanan
tersHkJer" nedeniyle iflas etti
ve çalışanlann birikimleri pi-
yasalan yönlendiren, başta
Amerikalı yabancı finans ku-
ruluşlannın kasasına aktı.
Çalışanlar açısından bir di-
ğer tehlike de, aidat ya da gi-
der karşılıklan dışmda hiçbir
şey kazanmayacak gibi görü-
nen sigorta şirketlerinin biri-
kimler üzerinden rant elde et-
meye çalışması olacak. Şir-
ketler hisse ahp satarak gûn-
lük kârlar elde edebilecek.
leniyor. Şirketler için 20
trilyon lira sermaye ye-
terliliğinin yanı sıra
emeklilik şirketi için fi-
nans piyasasında faaliyet
gösteren ortaklar bulun-
ması, geçmişlerinde iflas
olmaması gibi önkoşul-
lar aranacak.
• Emeklilik şirketleri
çeşitli yabnm araçlann-
dan fonlar oluşturacak-
lar. Bu fonlann getirileri-
nin de vergiden muaf tu-
tuhnası planlanıyor.
• Çalışanlann biri-
kimleri finans piyasala-
nnda değerlendirilecek.
• KatıhmcL, bireysel
emeklilik hesabındaki bi-
rikimlerinin başka bir
emeklilik şirketine akta-
rümasuu talep edebile-
cek; ancak bu talebin ya-
püabümesi için ilk emek-
lilik sözleşmesinin yürür-
liiktarihinden itibaren en
az 1 yıhn geçmesi gereki-
yor. Yani cahşanlann ilk
şirket tercihini yapüktan
sonra pişman obna gibi
bir haklan yok.
• Yasaya göre, emekli
olmak için en az 10 yıl
sisteme ödeme yapmış
olmak ve 56 yaşını ta-
mamlamış olmak gereki-
yor. Yasada, katılımcının
birikimlerini topluca ala-
bilme ya da yapacağı "yd-
hkgelir sigortaasözleşme-
si" çerçevesinde kendisi-
ne maaş bağlanması tale-
binde bulunma haklanna
sahip olacağı ibareleri yer
alıyor. Ancak katılımcı-
nın katkı paylannı şirkete
düzenli olarak ödediği ilk
10 yıllık sürenin bitimin-
de, düzenli emeklilik ge-
liri talebi halinde yeni ve
tamamen farklı bir söz-
leşme yapılacak.
• Çalışan, şirkete çeşit-
li giderler ödeyecek. Sis-
teme ilk katüırken şirket
taranndanbir "girişaida-
ü" istenecek.Aynca yöne-
tim giderleri ik fon işletim
masrafi kesintileri şirket
taranndan yapılabüecek.
Sümerbank'ta birleştirilen bankalar ile Emlak Bankası'nın bağımsız denetim raporlan
Bankacıhğın hasar tablosu resıııileşti
Ekonomi Servisi - Tasfiye
edilmeye hazırlanılan Emlak
Bankası ile Sümerbank çatı-
sı altında birleştirilen Yaşar-
bank, Bank Kapital, Ulusal
Bank, Egebank, Yurtbank ve
Sümerbank'ın 1 Ocak-31
Aralık 2000 dönemine iliş-
kin bağımsız denetim rapor-
lan dün Resmi Gazete'de ya-
yımlandı.
• Emlak Bankası'nın bağımsız denetim raporunda, Hazine
kaynaklanna başvurmadan borçlannı ödemesinin 31 Aralık 2000
tarihi itibanyla mümkün olmadığı bildirilerek denizcilik sektörüne
kullandınlan 66 trilyon 394 milyar lira tutanndaki kredinin
65 trilyon 304 milyar lirasının 'sorunlu' olduğu belirtildi.
Yaşar Grubu
şirketlerine kullandırdığı
nakdi kredi tutannın 23.3 tril-
yon lira. gayri nakdi kredi tu-
tannın ise 21.9 trilyon lira ol-
duğu belirtildi. Raporda, kre-
dilerin geri ödenebilirliğine
ilişkin belirsizlik olduğu ifa-
de edildi.
Bank Kapital: "Bankanın
eski hissedarı Ceylan Grubu
ile ilişkili şirketlere önemli ru-
tarlarda kredi tahsis edihniş-
tir" denilerek, söz konusu
kredilerin tahsilinin şüpheli
görüldüğü belirtildi.
UlUSal Bank: Bankanın
Kasım 2000 tanhinde çıkan
mali krizden olumsuz yönde
etkilendiği, sermaye yeterlili-
ği rasyosunun sıfır olarak he-
saplandığı ifade edildi.
Egebank: "Bankanın eski
hissedarı Demirel Grubu şir-
ketlerine önemli tutariarda
nakdi ve gayrinakdi kredi tah-
sis edihnistir" denilen dene-
tim raporunda, bunun dışında
da çeşitli gruplara kullandın-
lan tahsili "şüpheli" krediler
bulunduğu ifade edildi.
Yurtbank: Bankanın eski
hissedarı Yurt Grubu şirketle-
rine ve ilişkili bulunduklan
firmalara önemli miktarda
kredi tahsis edildiği saptandı.
Sümerbank: Bankanın
faaliyetlerini devam ettirebil-
mesinin mali bünyesinin güç-
lendirilmesine bağlı olduğu
vurgulandı.
Emlakbank: Bankanın,
Hazine kaynaklanna başvur-
madan borçlannı ödemesinin
31 Aralık 2000 tarihi itibany-
la mümkün olmadığı bildiri-
len denetim raporunda, de-
nizcilik sektörüne kullandın-
lan 66 trilyon 394 milyar lira
tutanndaki kredinin 65 tril-
yon 304 milyar lirasının 'so-
runlu' olduğu belirtildi.
İŞÇİNtİŞÇİNtN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kuyruklu Yalan
Hikmet Bila dünkü köşesınde benden önce
davranmış, ama beyin yıkamanın boyutları karşı-
sında bir daha bir daha işlenmesinde hiçbir sakın-
cayok. Bu oyun bildim bileli oynanır. Bu hükümet
ve Kemal Derviş, bir kez daha medyanın da des-
teğinde kendi sorumluluklarını, günahlarını bir öl-
çüde hafifletmek üzere aynı kuyruklu yalana baş-
vurdular.
Efendim, eskiden işçi ücretlennin toplusözleş-
melerle anlamlı ölçüde iyileştırilebildiği, yükseltil-
diği yıllarda ya da taban fıyatları ile köylüler des-
teklenirken yalanın da su götünjr bir tarafı vardı.
Üçretler yüzde yüz mü zamlandı, taban fıyatları
bir yıl öncesine göre yükseldi mi, iğneden ipliğe ay-
nı oranlardazamyapılır, "Işçininücretartışı, taban
fiyatı yükselişi fiyatlara yansıdı" denirdi.
Yalandı, çünkü ücret, taban fiyatı artışının aynı
oranlarda fiyatlara yansıtılması, maliyet artışından
doğrudan kaynaklanmıyor, hem halk kazıklanıyor,
hem de kitleler işçinin, üreticinin gelir artışına düş-
man edilerek bir taşla iki kuş birden vuruluyordu.
İşçi ücretı ya da taban fiyatı yüzde yüz zamlansa,
ürüne, piyasaya elbette ki yüzde yüz olarak değil,
maliyet içindeki pay oranlarına göre yansıyacaktı.
örneğin ışçiliğin maliyet içindeki payı Türkiye'de
en yüksek olan dönemlerde de yüzde yirminin üs-
tüne çıkamamıştır. Maliyet içinde yüzde yirmi pay
olan ışçiliğin yüzde yüz artması, hiç fıyata yüzde
yüz olarak yansır mı?
Eskiden beri halkı kazıklarken, zamlarla kolay
yoldan kötü yönetimlerin, vurgunların, yağmalann
açıklan kapatılmaya çalışılırken, hesap vermek is-
temeyen sıyası iktidarlar, sermaye, en kolay yön-
tem olarak işçı-köylü düşmanlığı yaratmayı, sıkın-
tıların nedenlerini yüksek ücret, taban fiyatı alan iş-
çi ile köylüye atmayı yeğlemişierdir.
Bu işin propagandası o kadar uzun süreli, o ka-
dar geçerli kılınmıştır ki işçi, köylü bile suçluluk
psikozuna girmiş, enflasyon karşısında yenik düş-
tüğü ücret, fiyat artışlarında dahi kendini savuna-
maz olmuştur. Hak aramada örgütlülüğün, sendi-
kaların sesleri giderek daha cılız çıkar olmuştur.
Ekonomi bilimine göre işçinin, üreticinin enflas-
yon karşısında yenik düşmeyeceği, gerçek ücret-
lerinin korunduğu, üstüne çağdaş yaşama uygun
bir iyileşmenin olduğu ücret, fiyat artışı almalan
gerekmektedir. Oysa Türkiye'de özellikle 12 Eylül
sonrasında gerçek ücret artışlan, taban fiyatlan
hep enflasyona yenik düşmüştür. Yani sistemli bir
yoksullaşma, hak, gelir kaybı söz konusudur.
Işçiliğin maliyet içindeki payları çok anlamlı bo-
yutlarda düşmüştür. Işçiler sadece kayıt dışı, as-
gari ücretliler değil, sendikalılan da ağır boyutlar-
da yoksullaşmışlar, hak kaybına uğramışlardır.
Köylü akıl almaz boyutlarda yoksullaşmaktadır. Ta-
ban fiyatlan ürün maliyetinin altında kalmakta, ta-
nm girdileri akıl almaz boyutlarda yükselirken, dün-
yanın bütün kapitalist ülkelerinde geçerli olan üre-
ticiyi destekleme politikalarının hiçbiri Türkiye'de
uygulanmamaktadır. Tarım ülkesi Türkiye ithal
ürünlerle, döviz ödeyerek insanının karnını doyur-
mak gibi tehlikeli bir çizgiye gelirken, açlıkla karşı
karşıya kalan köylerden, şehirlerdeki varoşlan ya-
ratan tehlikeli hızlı bir göç yaşanmaktadır.
Hükümetin ve Kemal Derviş'in, medyanın ger-
çeği sorgulamayarak suç ortaklığı yaptığı ve ka-
muoyunu bir kez daha işçiye, köylüye düşman
yapmaya çalışan kuyruklu yalanlarına gelince...
Işçilerin toplusözleşmeleri imzalanırken öngö-
rülen artış, enflasyonun üçte biri oranında bile de-
ğildir. Enflasyon karşısında gerçek bir göçme, çö-
küş, yoksullaşma söz konusudur. Üstüne üstük
bu ücret artışlan bu yıl ödenmeyecektir. Yapılma-
yacağı söylenıp iğneden ipliğe gelen zamlar, he-
men bugünden gündeme girmiştir.
Köylüye öngörülen taban fıyatları aynı şekilde
köylünün enflasyon karşısında çok ciddi yeni yok-
sullaşmasını getırdiği gibi, yine maliyetlerin yeni
bir göç dalgasını yaratacak boyutta anlamlı altın-
da kalmaktadırlar. Taban fiyatlarında belirlenen
alımların ödemeleri de ileriye dönüktür.
Hükümet ve Derviş, kuyruklu yalanlan ile çok
haksız bir krizden çıkış reçetesini halka pazariama-
ya, tepkileri azatmaya, kitlelerin öfkelerini birazı ile
olsun işçi ve köylüye yönlendirerek bir taşla birkaç
kuş birden vurmaya çalışmaktadırlar.
Medya da bu yalanlan bizlere yedirebilmek için
elinden geleni ardına koymuyor, tabii hâlâ içimize
sindirerek yemeye hazırsak...
sukransoner(a yahoo.com
Şirketin Avrupa'daki hesaplan altüstoldu.
Türkiye'deki kriz
Ford'u vurdu
LONDRA (ANKA)
- Türkiye"deki ekono-
mik kriz, dünyanın
ıkinci büyük araba
üreticisi Ford şirketi-
nin Avrupa hesaplannı
altüst etti.
Ford'un Avrupa
Başkanı David Thurs-
field, şirketin, Avru-
pa'ya yaptığı sabit ma-
liyetlerini yüzde 30
oranında azaltma kara-
rı aldığını açıklarken
"Euro'nun zayıflığı ve
Türkiye'deki ekono-
mik belirsizlik,
Ford'un Avrupa'daki
yeniden yapılanma ça-
lışmalannı olumsuz et-
küedi" diye konuştu.
Financial Times ga-
zetesi, "Ford, Avru-
pa'dald maliyetlerini
yüzde 30 azaltmayı ta-
ahhütetti" başlıklı ha-
berinde Ford'un, aldı-
ğı bir kararla, bölgede-
ki yeniden yapılanma
çalışmalannm son aşa-
ması çerçevesinde Av-
rupa'daki maliyetlerini
önümüzdeki 4 yıl içe-
risinde yüzde 30 ora-
nında azaltacağını du-
yıırdu.