10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi GenelYavınYönetmeni: Ibrahim Y'ıldız # Yazıişleri Müdüıü: Sal- im Aipaslan # Sorumlu Müdür: Fikret tlldz • Haber Merkezı Müdürü: HakanKara İstihbarat: Cengiz Vıldıntn # Ekonomi: Özlem Yüzak 0 Kültür: Handan Şenkökeo 9 Spor: Ab- dülkadir V ücelman # MakaJeler Ssmi Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgı-Belge: Ed- ibe Buğra • Yurt Haberleri: Mebmet Faraç # Avrupa Temsılcisi: Güray ö z Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Başkan).Orhan Erinç, Hik- met Çetinkaya, Şükran Son- er, tbrahim Yıldız, Orhan Bursab, Mustafa Balbay, HakanKara. Ankara Temsılcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsılcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 • Adana Tem- sılcisi: Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1. Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut # Koordınatör: Ahmet Kornlsaa # Mu- hasebe: Bölent Vcncr* ldare: Hüseyin Giirer • Satış: Fazilet Kuza MEDYA C: • Yönetim Kuıulu Başkanı - Genel Müdür: Cülbin Erduran # Koordınatör Reha lşıtmın 9 Cenel MüdürYardıması: SevdaÇoban Tel: 514 07 53 - 513 95 80 - 5138460-61. Faks: 5138463 Yaynnlıyın ve Basaıı: Ycnı Cûn Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A.Ş. Tûrkocagı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 Isunbul. PK: 246 - SiAeci 34435 Istanbul Td:(0212)512 05 05(20haO Faksc(0/2!2)513 85 95 www.ctimhuriyet.com.tr 28HA2ÎRAN2001 Imsak: 3.24 Gûneş: 5.27 Öğle: 13.14 tkindi: 17.12 Akşam: 20.49 Yatsı: 22.41 G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ler'le ana rahminden kopmamakta direnen Gele- nekçiler üzerine çalakalem yoaımlar, haberter üre- tiliyor. Gelenekçisi de Yenilikçisi de aynı kapının eşiğin- de, aynı karnuoyundan oy bekleyen aynı yolun iki yolcusu. Prof. Sencer Ayata, yerinde bir saptama yapa- rak; "Kapatma karan ile Erbakan Yenilikçiler'den kurtulma fırsatına kavuştu. Yenilikçiler de 'bir bö- len' olmaktan kurtuldu" diyor. Işte o kadar! Bu açıdan bakıldığında taraflar kapatma karann- dan neden şikâyetçi olsunlar? Açıkça söylemedikleri, ama ortamı bulduklann- da kulaklara fısıldadıklan ortak özelliklerini bilme- yen kaldı mı: "Sisteme hoş görünmek, sistemin bir parçası olacaklanna laik cumhuriyetin sadık konıyuculan- nı inandırmak!" örneğin; Erdemliler hareketinde başı çeken Re- cep Tayyip Erdoğan ın "ideolojik birparti kurma- yacağını" sav/ayan haberler sistemle banşık ola- cağına, kimi duyarlı çevreleri inandırma çabasının kanıtı değil mi? Ama bu çabalar ne ölçüde içtendir? Yoksa Tay- yip Erdoğan, kuracağı partiyle ilk genel seçimde he- deflediği sonuca ulaşıncaya kadar bu türden al- datmacalarla bir tür takıyye oyunu mu sahneye ko- yuyor? Bu kuşkuyu canlı tutan gerçekler, Recep Tay- yip'in geçmişinde yatıyor. Erdoğan'ın, "Elhamdü- lillah şeriatçıyım... Referansımız Islam" ya da Is- tanbul'un Imamı diye tanınmasına koşut, 'Türki- ye 'de bir din devleti kuracağımıza inandırdık" söy- lemlerini bugüne değin yadsıdığına rastladınız mı? "Kubbelermiğferimiz, minarelersüngümüz, mü- minleraskerimiz" dizesini mahkemenin kabul etti- ği anlamda söylediğini bugün kabul edebilir mi Er- doğan? Necmettin Erbakan'a gelince; o, asla uslanmaz laik cumhuriyet karşıtı bir siyasal "Islam neferi!" Daha geçen pazar Istanbul'da imam-hatiplerin kapatılmasına, 16yaşından küçüklerin Kuran kurs- lanndan engellenmesine ateş püskürdü. Erdoğan'la Erbakan'ın ayn düşmeleri siyasal ge- lişmemiz açısından önemsenecek bir olgu yarattı: 1970'lerdeki Milli Nizam'la başlayan, Milli Selamet diye süren ve Refah adıyia gelişen laik cumhuriyet karşıtı siyasal akımı besleyen oylann ikiye bölüne- rek güç yitirmesine hizmet veriyorlar. Ikiyüzlülük Bu bölünme elbette iki taraf arasında yanşın olan- ca hızla sürmesine olanak sağlayacak. İki tarafın asla gözden çıkaramayacağı temel il- ke, bu yanşın başlıca itici gücü: Dini değerlere han- gisinin daha çok sahip çıkacağı, yanşta önem ka- zanıyor. Yanşbu noktayadayandığında; Islamı Türkiye'de en etkili güç olarak kabul ettirmeye çalışan kişi damgasını kim hak ederse dinci oylann, hatta "mü- tedeyyin kesimlerin" önemli bölümünün desteğini alması olası. Ayn gibi görünenler, siyasetteki ikiyüzlülüğü ken- di alanlanna taşımaya hazırianıyor. Siyasal yasağıyla ne olacağı bilinmeyen Erdo- ğan ile hâlâ siyasal yasaklı Erbakan arasındaki çe- kişmenin oya nasıl yansıyacağını, kamuoyu aras- tırmalannın güvenilir ismi Tartıan Erdem şöyie açıklıyor: "Kapatıldığı bûtün seçimlerde RP veya FP'ye oy vermiş olan seçmenlerden birkısmı, fikrini değiş- tirecek, merkez partilerden birine geçecektir. Geriye kalan 3 milyonun biraz üstündeki seçme- nin 2.5 milyonu; (ya Erbakan ya da Erdoğan önder- liğinde) mevcut partilerden 'kendine en uygununu' bulacak, bir zamanlar peşinde olduğu kişilere al- dırmadan mührünüyeni partisine basacaktır. Bu da önümüzdeki seçimler için yûzde 7 -6 ile 8 arasın- da- oy demektir. Üstü marifete bağlı... Yeni lider- leryanlış yapabilirter ama, seçmen asla!" Demek ki iki marifetJi siyaset cambazı bir ipte oy- nayacak! Aydın Doğan Karikatür Yanşması sonuçlandı ANTALYA (Cumhu- riyet) - Aydın Doğan Vakfi'nca bu yıl 18'in- cisi düzenlenen "Aydın Doğan Uluslararası Ka- rikatür Yarışması" so- nuçlandı. Birinciliği Uk- raynalı sanatçı Aleıandr Kostenko kazamrken ikinciliğe Tûrk sanatçı Sait Munzur. üçüncülü- ğe Polonyalı sanatçı Andrzej Graniak'ın eserleri değer bulundu. Antalya'da Falez Ho- tel'de toplanan seçici ku- rul, 94 ülkeden katılan çizerlerin eserlerini de- ğerlendirdi. Birinci seçi- len Kostenko, 8 bin do- larlık ödülü ve Hürriyet Gazetesi Altın Plaketi'ni kazamrken ikinci olan Munzur, 5 bin dolar ve Milliyet Gazetesi Altın Plaketi'ni kazandı. Üçüncü olan Polonya- lı sanatçı Graniak da 3 bin 500 dolar ve Radikal Gazetesi Gümüş Plake- ti'ni alacak. Seçici kurul, Türki- ye'den Dağıstan Çetin- kaya'nın da aralannda bulunduğu 10 ülkeden 12 sanatçıya "Başan Ödülü" verilmesini ka- rarlaştırdı. Eserler Falez Hotel'de sergilenirken derece alan sanatçılann ödülleri de 8 Kasım 2001 tarihinde Anka- ra'da düzenlenecek tö- renle verilecek. •; Sans Topu çekildi 5+l'i2kişibildi AJ*KARA(AA)- Milli Piyango îdaresi'nce düzenlenen Şans Topu'nun bu haftaki çekilişinde 15, 18,22, 25,29-4(5+l)bilen 2 kişi, 86 milyar 233 ınilyon 870 biner lira ikramiye almaya hak kazandı. Çekilişte 1+1 bilen 345 bin 948 kişi 475'erbin, 2+1 bilen 108 bin 54 kişi 930'ar bin, 3 bilen 149 bin 483 kişi 665'er bin, 3+1 bilen 11 bin 70 kişi 3 milyon 50'şer • bin, 4 bilen 4 bin 612 kişi 8 milyon 630 bin, 4+1 bilen 358 kişi 74 milyon 155 bin, 5 bilen 55 kişi ise 482 milyon 450'şer bin lira almaya hak kazandılar. Aziz Nesin'e 4 yasakname'• Baştarafı 1. Sayfada yan, Türkçemin harikulade olanaklanndan yararlanan, taşlama şiirlerden oluşan "Aziz- name" kitabının yurtdışına çıkışı yasakJan- dı, engellendi!.. Olayı Nesin Vakfi'nın başında gece gün- düz çalışan, Aziz Nesin'in oğlu Ali Ne- sin'den öğrendim. Aynen size aktanyorum. Nesin Vakfi'nın tüm geBri, Aziz Nesin kitap- lannın satışından. Yurtdışuıdan, özellikle Almanya'dan bu kitaplara büyük talep var. Yine koliler hazır- ianıyor, kJtaplar yollanacak... Der- ken bir haber: Kitaplar içinde bir kitap var ki yurtdışına çıkamaz. Yasak! Vakıfta şaşkınlık. Hangish- Ali Nesin: "1948'den bu yana yalnız hü- kümet değil çok şey değişti..." Polis: "Elimizde kâğıt var ama». Şimdi bunu yok sayamayız Jd..." Ali Nesin sürdürür: "1948'den bu yana Türkiye'de 3 darbe oldu, anayasa değişti, Sovyeder Birtiği batü,Avrupa Biriiği kurul- du..." "Evet ama, Türkiye'nin halini siz de bili- yorsunuz..." (Bunu söyleyen polis). miş? "Azjzname" Emniyet Müdürlüğü'nden, smır kapısına yazılı. damgah bir kâğıt yollanmış: "Hükümet karanyla, 1948 \ılında bu kitap yasaklanmış otduğundan..." Ali Nesin'le sınır kapısında gö- revli yetkili polis arasında yakla- şık şöyle bir konuşma geçer: "Elimizde emniyetten yazıh kâ- ğıt var, bu kitap yurtdışına gide- mez-." "Ama bu kitap Türkiye'de ser- best Yanılmıyorsam 10 baskı yap- nuş..." Polis düzeltir: "Hayır, tam 12 baskı yapmış, ama eiimizdeki kâ- ğıt.. 1948 hükümet karan..." DİYE DİYE Aklı olan geçmeii hep partiden partiye, Siyaset hayatında yükselmeli part diye... Demokrasi devrinde kahraman olmak kolay, Dünkü öptüğün eli ısırmalı hart diye... Dalkavukluk edeyim diye eğildim bir gün, Pantolonun arkası yırtılmaz mı cart diye... Sosyete aimaz beni, her mecfise giremem. llçe başkanlarından yok elimde kart diye... Yınminci tamirinde zavallı sol pabucum, Tramvaya koşarken çıkmasın mı fart diye... Yaşım ktrk bir diyerek, genç diyorlar eskiler, ilik gibi kızlar da begenmiyor kart diye... Hiçbir parti kaimadı, girip de çıkmadığı, Adam olmadı ama, aday oldu zart diye... Züff-ü yâre dokunma, kuyruğu sıkışmıştır, Kaba kâğrt yırtıyor bir kızdı mı cart diye... Ali Nesin: "Buolaj duyulacakohırsa,hiç hoş ohnaz..." Polis: "Sizinclinizdebukâğıdıgeçersizkı- lacak bir belge varsa onu getirin. onsuz ol- maz..." Ali Nesin dayanamaz: "Bugüne dek eve ha bire baskın yaphnız, ne buldunuzsa alıp götürdünüz, bizde belge mi kaldı!" Sonuç: "Azizname" Almanya'ya gide- mez! Evet... Ne diyorduk? Avrupa Birliği'ne entegrasyon süreci mi? Avrupa biz geliyoruz, duy sesimi- zi mi? 21. yüzyıl falan mıydı? Neydi. böyle bir şeyler mi gevele- yip duruyorduk? Durun hele şu 1948 hükümet ka- rarlannı sınır İtapılanndan bir kal- dıralım, sonra sıra başka şeylere de gelir! Yüzü aşkın kitabın yaratıcısı, ro- man. öykü, şiir, oyun, eleştiri, taş- lama, anı, deneme yazan, eleştirel mizahın büyük ustası, toplumun gözü, kulağı, sesi ve uyancısı Az- iz Nesin, hiç kuşkum yok benden bin kat daha iyi anlatırdı bu "Aziz Nesin'lik" olayı. Ben, "Azizna- me"den, "Onlara" başlıklı dört di- zeyle bitiriyorum yazıyı: "Zannetme ki daim bişekcesine Siz her anırdıkça huu çeker mil- let Alkış beklerken siz eşşekcesine Verir hakkınıa yuu çeker millet" Almanya^da türbana iziıı yok GÖNÜLKENTER ENGEMANN MANNHEIM- Almanya'da, Mannheim Eyalet Yüksek Idare Mahkemesi, Afganistanlı öğret- men Fereshta Ludin'in başörtü- lü öğretmenlik yapamayacağına karar verdi. Kabü'de doğan ve sonra Al- man vatandaşhğına geçen 28 ya- şındaki Ludin'in yükseköğreni- minden sonra, ilk ve orta derece- li okullarda öğretmenlik görevi- ne atanma başvurusu "Basörtü- sü dini bir sembol olarak si> ı asi sömürü araa edilmemeüdir ve öğretmenler hoşgörüyü öğrete- cekferindea, bizzat kendileri hoş- görü örneği oluşturmalıdıriar" gerekçesiyle 1998 senesi Tem- muz ayında Stuttgart Eğitim Da- iresi'nce reddedilmişti. CDU'lu (Hıristiyan Demokrat Parti) Eyalet Kültür Bakanı Scha- van'ın da desteğini bulan bu ka- rara karşı dava açmış ve davayı Stuttgart Idari Mahkemesi'nin verdiği kararla kaybetmişti. Baden Württemberg Eyaleti Yüksek Mahkemesi, önceki gün verdiği kararla "Başörtüsünün göze batan bir biçimde taşınma- sı ile okullardaki farklı düma gö- rüşlerinin banşçıl birlikteliğini ohımsuz etkisi alürra alabüeceğj" gerekçesini göstererek ilk mah- kemenin ret karannı onayladı. Karar Federal Yüksek Mahke- me nezdinde itiraza açık. Frankfurter Allgemeine gaze- tesi kararla ilgili şu yorumu yap- tı: Bireysel dinsel özgürlük adı- na başörtüsünün demonstratif biçimde taşınması ve devletin ta- rafsız olma ilkesi çakışmaktadır. Öğrencilerin dinsel etkilenmele- re karşı korunması öğretmenin bireysel haklanndan önce gelir. Öğretmenin bu davranışı hoş- görülü Islamı yansıtmıyor. Din- sel bir sembol olarak başörtüsü öğrencilere örnek olarak zor- lanamayacağı gibi özgürlükçü anayasal düzen de bunu tolere edemez. Abersan: Yurtdışından atık getirmeyeceğiz Yurt Haberleri Servisi- Eskişe- hir'in Sivrihisar ilçesi Aşağıke- pen Köyü'ne zehirli atık tesisi kurmaya çahşmakla suçlanan Abersan'ın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet ÇuDu, firmalan- nın yüzde 100 Türk sermayeli ol- duğunu ve hiçbir yabancı şirket- le ticari veya idari ilişkisinin bu- lunmadığını söyledi. Çullu, "Yurtdışuıdan atık ithaKnin ya- sak olduğu bilinmesinevedepro- ISIANBUL 29.ULUSLARARASI KULTUR icTnmDiıı VAKM MUZIK FESTIUALI jemizde radyoaktif aûklann ka- buledümeytceğinidevietkunım- iannaveyerd tophıma açıkça bü- dirmemize rağmen Eskişehir 'de- Id panclde bunun tersinin söz ko- nusu edUmesi üzücüdür" dedi. Çullu, gazetemizde, 7 Haziran 2001 tarihinde yayımlanan "Ze- hiritfaaledr>oruz"başlıklı haber- le ilgili bir açıklamayaptı. Aber- san'ın, iddia edildıği gibi ulusla- rarası paravan bir şirket olmadı- ğıru, yurtdışından atık getirme- yeceğini öne süren Çullu, firma- nın ilgi alanına radyoaktif atık bertarafının girmediğini söyledi. Yer seçimı konusundaki titizlik- leri nedeniyle çahşmalannın beş yılı aşkın bir süredir devam etti- ğini vurgulayan Çullu şöyle diye konuştu: "Türkiye'de ortaya çı- kan sanayi anklannın geri kaza- nım ve bertarafi için tesis kurma çahşmalan sürüyor. Tesise kesin- Festivaller bulusması FESTIVAL LA SCALA FİLARMONİ ORKESTRASI LA SCALA FİLARMONİ DERNEĞI KOROSU RICCARDO MUTI, ŞEF Roberto Gabbiani, koro şefi Barbara Frittoli, soprano Ferrucio Furlanetto, bas TRTISTANBUL GENÇÜK KOROSU / Gökçen Koray, koro şefi Verdi: Nabucco Operası'ndan Bölümler Verdi: Talihin Kudreti Operası'ndan Bölümler Verdi: Dört Kutsal Parça'dan Bölümler 24 Temmuz 2001, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, 19.30 Bilet Fiyatları: 60.000.000 TL - 40.000.000 TL - 30.000.000 TL Biletler 30 Haziran'dan itibaren Biletix'te satışa sunuluyor. Bilet Satış Çağrı Merkezi: 0 216 454 15 55 (08.30-21.00 saatleri arasında) intemette Satış: www.biletix.com Belli başlı Migros, Raksotek ve Vakkorama'larda ve diğer Biletix satış noktalarında. Konser Sponsoru Bu ilan Cumhuriyet Gazetesi'nin katkılanyla ysymlannnıştır Cum*ıurire( likle cvseLübbi ve radyoaktif aük- lar kabul ediuneyecek.Devlet kn- rumlanndan, çevTesel etki değer- lendirmesi olumlu görüş ve izin- leri ahnmadan tesis için hiçbir in- şaat işi başlanlmayacak ve kuru- lacakolan bu tesisteaükvakılma- yacaknr." Aşağıkepen köyüne 12 kilo- metre uzaklıktaki bir arazide te- sisi kurmak için politik ve bürok- ratik engelleri aşmakta zorlan- dıklannı da ifade eden Çullu, "Sanssıza2nnız,bu konuda ülkemizde ilk ve yegâne özel teşebbüs gui- şimi olmamızdu*. Ancak ülkemiz için çok önemli bu konuda gayretkrimiz devam edecektir" diye konuştu. Abersan Genel Müdürü Dr. Caner Zan- bak ise Türkiye'de yılda en az 2 milyon ton tehli- keli atık üretildiğini, bu atıkların denizlere, dere- lere ve toprağa düzensiz olarak atıldığını beürtti. Zanbak, "Ülkemizde ha- len yegâne tesis olan tZAYDAŞ'm yakma ka- pasitesmin sadecejıkla 35 bin ton olduğu göz önüne ahndığmda,çevreyi koru- yabflmek için ortaya ÇK kan ankiara yönelik geri kazanunve bertaraf tesis- lerinin kurulması için özd teşebbüs olarak yeni adımlar atmak gerektiği aşikânür" dedi. Basın Konseyi kararı • Istanbul Haber Servisi - Basın Konseyi Yüksek Kurulu, Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu'nun başvurusu üzerine, Star gazetesi yazan Taşkın Şenol'un "uyanlmasına" karar verdi. Konseyden yapılan yazılı açıklamada, yüksek kurulun, 11 Nisan2001 tarihli Star gazetesinde yayımlanan Taşkın Şenol imzalı, "Örnek Bakan" başlıklı yazıyla ilgili olarak Mirzaoğlu'nun başvurusunu değerlendirdiği belirtildi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada lığı başka. ANAP'lılara diyor ki: "Şimdi uygulanacak programı en iyi anlayacak grup siz olmalısınız. 1983 sonrasında yaptıklan nedeniyle özal'ı hayranlıkla izledim. 83'ten sonra Türkiye'de müthiş güzel işleryapıldı..." Derviş, uygulanmakta olan programı sunarken ilk şunu söylemişti: "Son on yılda uygulanan politikalar ülkeyi bu hale getirmiştir!" Son on yıla bakıyoruz, Özal döneminde başlatı- lanlann devamından başka bir şey değil. Kaldı ki, 9O'lı yıllann başına da Özal'la girilmişti. Daha son- ra iktidara gelen partilerin liderleri "özal'ın deva- mı" olduklarını sık sık yinelemişlerdi. Hatta Çilt«r, "Benim gövdem DYP, başım Özal'ın devamı" dl- yerek Demirel'i çileden, partiyi yoldan çıkarmıştı! Sayın Derviş'e, özal'ın bize bıraktığı miraslardan birkaçını anımsatalım. Derviş'in, "batak" dediği dış borcun yükselişe geçtiği süreç özal'la başladı. özal 1983'te 18 mil- yar dolar dış borç aldı, 70 milyar dolar devretti. Hayranlığınız dış borcu dörde katlamaya mı? Maliye Bakanlığı, Dışişleri ile birlikte Türkiye'nin temelleri en sağlam kurumlannın başında geliyor. özal bu yapıyı üçe böldü. Hazine'yi, Dış Ticaret'i ayırdı. Sonraki yıllarda da koalisyon ortakları bun- lan paylaşıp devlet maliyesini parçalı hale getirdi- ler. Hayranlığınız Maliye'nin temellerini sarsmaya mı? özal'ın yasalara hatta anayasaya saygısı zayıf- tı. "Bir kere delmekle bir şey olmaz" diyordu. Bir başka özelliği de seçim dönemleri öncesinde se- çim yasasını değiştirip alacağı oyla en yüksek mil- letvekili sayısına ulaşmaktı. Bu yolda hangi yasa- yı değiştirmek gerekiyorsa, anında yapardı. 1950'den bu yana yamalı bonçaya dönen seçim yasalanmızla oynama rekoru Özal'ın. Tam 14 kez değiştirdi. Hayranlığınız, iktidan yasalara değil, yasalan ik- tidara uydurmaya mı? Özal'ın Irak hediyesil Haziran başında TBMM'de soruldu: - Irak'a uygulanan ambargo nedeniyle Türki- ye'nin uğradığı zarar ne kadardır? Yanıtı Hazine'den sorumlu bakan olarak Derviş verdi: - 45 milyar dolar. Bunun karşılığında BM Türkiye'ye 1800 dolar verme karan aldı. Bir başka deyimle, 45 milyar do- lar koyduk, 1800 dolar aldık. Ambargonun miman özal. O dönemde komşu- lanmızdan Avrupa ülkelerine kadar pek çok kesim Türkiye'nin hızına hayran kalmış, "Bizekonomimi- ze ne zarar gelir, en ucuz nasıl kurtuluruz diye /je- saplan\en Türkiye Kerkük-Yumurtalık petrol vana- sını anında kapattı, ambargoya anında uydu" de- mişti. Ürdün bile ABD-lngiltere ittifakının dayat- masına karşı çıkmış, "Ambargoya uyarsam bata- nm" deyip ayncalıklar elde etmişti. 45 milyar dolar, dış borcumuzun üçte biri. Hay- ranlığınız ülkeyi zarara sokma becerisine mi? özal'ın yarattığı dönem zenginlerini okuyucu- nun belleğine bırakalım, sorulan burada keselim. Derviş'in insan unsurunu hiçe sayan davranış- lannı dikkate aldığımızda, Özal'a hayranlığının da içi boş bir duygu olmadığını görüyoruz. Toplumsal kesimlere dönük harcamalann nere- deyse tümüne karşı olan Derviş, on gündür dola- nn olağanüstü yükselişi için, "Yapay bulduğumuz bir baskı var. önümüzdeki ay başında normale dö- ner" dedi. Derviş'in yapay dediği baskının Merkez Banka- sı'na maliyeti 500 milyon dolara yaklaşıyor. Ama olsun, Derviş yapay dedi ya doğrudur. Varsın za- rar gerçek olsun... özal, her türlü çıkışın yasak olduğu tam bir de- politizasyon ortamında kafasındaki her şeyi uygu- lamaya koymuştu! Şimdi Derviş'e karşı çıkan hain ilan ediliyor. Yok- sa böyle bir döneme girdik de farkında mı değiliz! [email protected] Cinsel taciz davası • ADANA (AA) - Adana'da, küçük yaştaki 3 kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu öne sürülen Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Atilla Y, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Görevden alınan polis memuru hakkında idari soruşturmanın da sürdürüldüğü bildirildi. Keşif Harekâtı'na uzatma • ANKARA (AA) - Irak'a yönelik görev yapan Kuzeyden Keşif Harekâtı'nın görev süresi 6 ay daha uzatıldı. Uzatmaya ilişkin TBMM karan Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Almanya: Yabancı işçi almıyoruz • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya, tekrar yabancı işçi alacağı haberlerinin dogru olmadığmı bildirdi. Almanya Federal Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada. şimdiye kadar uygulanan vize kurallannda bir değişiklik bulunmadığı vurgulanırken geçersiz başvurulann büyükelçilik işlemlerinde yavaşlamaya neden olduğu kaydedildi. Kaçak gözlük opepasyonu • Istanbul Haber Servisi - tstanbul'da, yurda kaçak sokulduğu belirlenen 285 bin 420 adet gözlük ele geçirildi. Olayla ilgili olarak bir kişi gözaltma alındı. Yetkililer, piyasa değeri yaklaşık 625 milyar lira olan gözlüklerin. kullamlması halinde göz sağlığına zarar verebileceğini bildirdiler. hceayan gözaltında • tstanbul Haber Servisi - Bolu'da sürdürülen "Temiz Sayaç" operasyonu kapsamında gıyabi tutuklu olarak aranan Boluspor Kulübü Başkanı Mehmet Inceayan. yurda giriş yapmak isterken Atatürk Havalimanı'nda gözaltına almdı. Operasyon kapsamında daha önce gözaltına alınan 13 işadamından 8'i tutuklanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle