Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 2001 SALI
HABERLER
Yeniden dikkatleri üzerine toplayan 4422 sayılı yasa, 'organize imar yağması'nı da gündeme getirdi...
Imar oyunlaır Haldp' beldîyor
OKTAY EKİNCİ
tstanbul'daki Esenyurt Belediye-
si'nde gerçekleştirilen ve "imaryol-
suzluğu" gerekçesine dayalı "orga-
nizesuç operasyonu^yla ilgili soruş-
turma ve yargılama süreci devam
ederken bu operasyonun da yasal
dayanağı yapılan "4422 sayık yasa"
yeniden dikkatleri üzerinde topla-
dı...
Kamuoyunda "Organize Suçlar
Yasası" olarak bilinen ve 1 Ağustos
1999'da yürüjrlüğe giren; "Çıkar
Amaçlı Suç Örütleri ile Mücadele
Kanunu" adındaki bu yasanın, baş-
langıçta sadece "bankalann boşai-
tılması", "usulsüz ve kayırmacılık
yapılan ihalder" vb. gibi suçlarda
etkili olabileceği sanılmıştı...
Cumhuriyet
'ammsatmıştı"...
Cumhuriyet'in kente ve çevreye
duyarlı okurları anımsayacaktır,
4422 sayılı yasanın "organize imar
suçlan" için de kullanılabileceği
yönündeki ilk yayını biz yapmış ve
"Sıra Beyaz İmar Operasyonunda"
başlıklı yazımızda şunu anımsat-
mıştık: "ÖylegöriinüyorkiyaJanda
sadece bankalan, şirketleri ya da
gümrükleri hortumlayanlar değiL,
yasadaki ifadeyte, 'kamu görevüle-
riyle' açık ya da gizli işbirtiği yapa-
rak kentlerimizi, kıvılanmLn, or-
manlanmızı. tanm alanlanmızı ve
SİT'lerimizi 'ekonomık amaçlı imar
çıkarlan ıçin' hortumlayarak tah-
rip edenler de tüm çete üyeleriyle
hirlikte adalete hesap vermeye baş-
layacaklar..." (Cumhuriyet, 7 Şubat
2Ö01,Oktay Ekinci)
Nitekim, bu "anımsatma"nın et-
kisi olup olmadığmı bılemesek bi-
le. Bursa'dan başlanarak 4422 ile i-
mar suçlarını ılişkilendiren bazı ör-
nekler. yukandaki beklentilerimize
koşut bir süreci başlattı...
Çünkü, yıne o ilk yazımızda vur-
guladığımız türden ve her yönüyle
tam da 4422'nin maddelerine ve
amaçlanna uygun düşen o denli çar-
pıcı "imar yolsuziuğu çeteleşmesi"
örnckleri var ki, bunlann sadece
Imar Yasasf yla engellenemediği de
açıkça ortada.
Dilerseniz şimdi, 4422 sayılı ya-
sa ile tanımlanabilecek "organizei-
mar suçu" kavramının neler olabi-
leceğine yönelik bazı "örnekkrle"
tartışmamızı sürdürelim:
Sorgulama bekleyen
örnekler
4422 sayılı yasanın imar yolsuz-
luklan açısından en önemli yönleri.
suç örgütünün "ekonomik amaçla"
kurulmuşolması. suçun işlenmesin-
de "kamu görevHlerhleişbirHği" ya-
pılması ve "haksız çıkar" elde et-
mek için kamu kuruluşlanyla birlik-
te "basııı yayın organlarım da etld-
leyen" tutumlarda bulunulması...
Bu "suç dayanaklannı" göz önü-
ne aldığımızda, şu örnekler hemen
öneçıkıyorve4422'yegöre "soruş-
rurulması gereken" organize suç
kapsamında dikkat çekiyor:
•Su havzalan yağması: Istanbul
Büşükşehir Belediye Meclisi,
1995'te uygun gördüğü Istanbul
Nazım Planı'nda su ha\ zalannın i-
mar koşulunu "yönetmeliğe bağla-
yarak" onayladı... Ardından ise bu
ha\zalara imar yasağı getiren "yö-
lstanbul'un Kavacık'ında viikselen bu iş mer-
kezleri. sözde imar kısıtlaması bulunan Elmah
Barajı su koruma kuşağında... Binalara •"izin"
verenJer Ue "japanlar" ise imar mozuatının
boşluklanndan ötürii "huzur" içindeler»
netmeliği değJştirdiler" ve böylece
"organize bir şekilde davrananuV
lstanbul'un içme suyu kaynaklannı
"yasalara aykın" şekilde yapılaş-
maya açtılar.
Nitekim bu yönetmelik değişikli-
ği "hukuka aylan" olduğu için de
MlmaıiarOdası'nca açılan dava so-
nucunda "iptal" edildi... Bu arada,
havzalarda aynı yönetmeliğe göre
"bekdhelerce" ve "İSKİ" tarafın-
dan verilen ruhsatlarla sayısız "hak-
sızçıkar" elde edildi, halkın yaşam
kaynaklan "elbirtiğiyle" kirletildi,
hatta "basuı" da devreye sokularak
yönetmeliğe iptal davası açanlar
katril-
yonluk haksız kazançlar elde edildi
ve doğa tahrip oldu... Bursa Baro-
su'nun ve diğer odalann açtıklan
davada, Yeşilşehir'e verilen imar
izinleri için yürütmeyi durdurma
karart verilmesine rağmen, inşaatla-
nn temelini dönemin cumhurbaşka-
nı attı.
Böylece devlet desteği de alınarak
yükselen inşaatlar hakkında kimi
yerel basın sürekli "övgü düzen" ya-
yınlar yaptı, eleştirilere ise açıkça
"saldın" düzeyinde yazılar yazıl-
dı...
Şimdi ise bu sitenin tüm ruhsat ve
"arazi spekülasyonuyla" inşa edil-
miş on binlerce daire de ulusal dü-
zeyde yayın yapan çok sayıda tele-
vizyondan "naklen" verilen göste-
rişli törenler ve siyasetçilerin de ka-
tılımıyla sahiplerine dağıtıldı...
Beylikdüzü'ndeki işte bu "orga-
nize Jet-Pa" eyleminin yine 4422
sayılı yasayı uygulayanlara "ilham
kaynağı" olabilecek en çarpıcı yanı
da belediye meclisinin aynı imar de-
ğişikliğini tam "5 kez" ve her sefe-
rinde idare mahkemesinin "iptal"
etmesine rağmen yapmasıdır. Mec-
listen iki üyenin, her plan değişikli-
ğini üşenmeden yargıya götürmele-
saa Organize Suçlar Yasası denilen 4422 sayılı yasaya bağlı
son operasyonlann "siyasi" olduğu yönündeki kaygılann giderilmesi
için, açıkça organize olarak işlenmiş ve yargının durdurmasına
rağmen uygulanmaya devam edilen büyük imar suçlannın da üzerine
gidilmesi gerekiyor...
"halka şikâyet edildi"».
Yönetmeliğin mahkemece ipta-
linden sonra da aynı "organize suç
eylemi" durmadı ve bu kez 1999 se-
çimlerinin ardından yeni bir yönet-
melik bir kez daha yüriirlüğe sokul-
du... Işte böylesine büyük çaplı ve
su havzalannda "katrOyonluk spe-
külasyona" destek veren, üstelik
idari yargının da yasadışı saydığı bir
imar yolsuziuğu, 1999'danbuyana
"4422'nin uygulanmasını" bekJi-
yor. İlgili kişileri ise sadece Büyük-
şehir ve tSKl yöneticileri ile meclis
üyeleri ve inşaatçılar değil, havza-
larda bu yönetmeliği savunan ve uy-
gulayan tüm belediyelerin sorum-
lulan oluşturuyor...
Bursa-Yeşilşehir: Bursa ovasında-
ki en bereketli tanm alanlan, "nâ-
zım plana aykın" olarak ve tanmla
ilgili yasalar da hiçe sayılarak bele-
diye meclisi karan ve belediye baş-
kanının onayıyla imara açıldı... Bu-
rada, ünlü "Yeşilşehir" uydu kenti
kurularak yine hukuk dışı yollarla
izinleri artık yüksek yargı tarafin-
dan "iptal edilmiş" durumda. He-
saplanamayacak kadar rant ve hak-
sız çıkarlar sağlanan bu "organize i-
mar yolsuziuğu" da yine 4422'nin
ne zaman devTeye gireceğini beklı-
yor... Beylikdüzü - Jet-Pa SHesi: ls-
tanbul'un "BeyHkdüzü" olarak tanı-
nan Trakya kesimindeki Gürpmar
belde belediyesi sınırlan içinde
"gökdelen bloklar" şeklinde yûkse-
len binlerce konutluk "Jet-Pa Site-
si", daha önceki imar planlannda "2
katfabahçeüevler" bölgesiydi. Çün-
kühemarazininjeolojikyapısı yük-
sek yapılaşma için riskli hem de nâ-
zım planlarda bu bölgenin "düşük
yoğunlukta kullaıumı" öngörülü-
yor. Ne \ar ki bu imar durumu, ara-
zinin mülkiyeti "Jet-Pa'yageçtikten
sonra" belediye meclisi karan ve
belediye başkanı onayıyla değiştiril-
di. Inşaat olanağı, onlarca kat arttı-
nlarak bahçeli ev düzeni "dev blok-
lara" dönüştürüldü. Böylece ger-
çekleştirilen, hesabı olanaksız bir
ri ve yine her değişiklik karan hak-
kında durdurma ve iptal kararlan
alınmasına rağmen belediye mecli-
sinin diğer üyelerinin ve başkanın
bu "ısraru" tutumlan, organize bir
imar yolsuzJuğu için yeterli kanıt
değil midir?
Diğer 'genel' örnekler:
Bunlar gibi somut ve "failkri bel-
geü" olaylann yanı sıra çok sayıda
genel ömek de 4422 sayılı yasanın
imar alanında da devreye girmesine
"öncûlük" edebilecek nitelikte...
Örneğin, "tamamı kaçak yapüa-
şan" ve hatta su havzası, orman, SİT
alanı gibi yerleri yasadışı işgal ettik-
leri için de ilgili yasalarda "hapisce-
zalan" öngörülen hukuk dışı yer-
leşmeler; bu kaçak yapıyı yapanla-
nn muhtara "bizi belediye yapın"
şeklindeki başvurusu, "muhtann"
bu başvuruyu "kaymakama" sun-
ması, kaymakamın aynı suçlan yok
sayarak ve "hiçbirişlemyapmadan"
dosyayı "vaü"ye havale etmesi, va-
linin de imar ve koruma yasalaruu
işletmeden, bu başvuruyu "olum-
lu" bulan görüşlerle Içişleri Bakan-
uğı'na konuyu iletmesi ve sonuçta
Içişleri Bakanlığı bürokrasisinin de
onaylamasıyla, Içişleri Bakam-Baş-
bakan ve Cumhurbaşkanı imzasıy-
la (yani üçlü kararnameyle) önce
"belediye" ilan edıldiler, hatta ar-
dından "üçe" bile yapıldılar...
Istanbul'daki Sultanbeyli, Ömer-
li, Ça\ıışbaşL. gibi çok sa> ıdaki bu
tür "kaçak yapılardan oluşan bele-
diyelerin" hem meclis üyeleri hem
de başkanları da o bölgeyi "yasadı-
şı yağmalayanlann" arasından se-
çildiler... Dahası, şimdi de aynı yağ-
ma alanlannı, üstelik orman-su hav -
zası-StT olduklanna da aldınnadan.
"belediye yetkileriyle" parselleyerek
satıyorlar. Böylece, yine 4422 sayı-
lı yasadaki, "çıkar amaçlı yasadışı
organizasyon" almış başını gidiyor,
lstanbul'un ne yeşili kalıyor, ne do-
ğası ne de suyu...
Benzer şekilde, birçok "gökde-
len" bile, imar planlannda aynı hu-
kuk dışı ve "organize olmuş kadro-
larca" gerçekleştirilen imardeğişik-
liğiyle gerçekleşti... Hatta. bunlann
önemli bir kesimindeki "imaroyun-
lanna" da zaman zaman valilik, za-
man zaman da Turizm Bakanlığı v e
Bayındırlık Bakanlığı "ortak" ol-
dujar...
Özellikle Bakanlar Kurulu'nca
yeni onaylanan ve ilan edilen "tu-
rizm merkezlerindeki" hemen tüm
imar suiistimalleri de "yargıdan
döndüğü" halde binalar kaçak yük-
seldiği için önlenemedi. Bunlar da
tam "4422'lik suç ortaklıklan" ile
gerçekleştirildiler...
Hele, ormanın içindeki "KoçÜni-
versitesi" gibi örneklerde ise benzer
"imar kayırmalan" daha ilk arazi
tahsislerinde ve yine Bakanlar Ku-
rulu kararlan\la başladı. Ardından
"ilgili bakanlıklar", yine imar hu-
kukuna aykın "plan onaylanyla"
hukuk dışı yapılaşmanın başlaması-
nı sağladılar. Devlet büyükleri gelip
temel atma ve hatta açılış törenleri-
ne katıldılar. Bu yasadışı imar orga-
nizasyonlanna kimi "basın" organ-
lan büyük destek verdiler.
Sonuçta yine yüksek yargı, bu gi-
bi "tüm ayncalıkü imar olanaklan-
na" ait izinleri ve onayları iptal
edince de (hatta Koç Üniversitesi
ömeğinde, bu yapılar için özel ola-
rak yapılan yasa değişikliğini de
yargı iptal etti) kamu görevlilerinin
en üstünden en altına kadar herke-
sin ortak olduğu bir organize suçun
ürünü olan binalar, ruhsatsız yapı-
lar, kimlikleriyle hizmet vermeye
bile başladılar... Bütün bunlar için
de 4422 sayılı yasadaki "açık hü-
kümler", 1999'dan bu yana devre-
ye sokulmadı...
Evet... Türkiye, böylesi bir
u
Or-
ganize Suçlar Yasası" ile birlikte, ül-
keyi "yağmavetalancennetine"dö-
nüştüren uygulamaların üzerine gi-
dilmesini elbete ki "umutla" kar-
şılıyor... Ancak yukandaki türden
ve gerçekten de toplumun ve gele-
cek kuşaklann yaşam ve çevre hak-
lannı gasp eden, açık ve hatta yar-
gı kararlanyla da hukuk dışı uygu-
lamalara yol açtıklan kanıtlanmış
organize suçlann üzerine gidilme-
diği takdirde, 4422'yle ilgili ope-
rasyonlar hem bu yasaya hem de ya-
sanın "siyasi ellerde" olduğu yönün-
deki iddialar nedeniyle demokrasi-
ye ve hukuk devletine de zarar ve-
recektir...
Sevgili Annemizi kaybettik.
Bergama eşrafından Merhum Sarraf Niyazı ve Makbule Perin'in kızlan.
Merhum Ceyhan Perin'in ablası, Yusuf Perin'in kardeşı, Balca ve Günsu'nun
canı gibi se\dıği anneanneleri, Uğraş Salman'ın kayınvalidesi ve
Bülent Özenen'ın 50 yıllık değerli eşı
Sevim Özenen-ikaybettik.
Cenazesi 26.6.2001 Salı (bugün) tarihinde ıkındi namazını müteakip
Ankara Kocatepe Camii'nden kaldınlacaktır.
Kızlan: Nurhan Özenen - Ferhan Özenen Salman
BAYINDIR ASLİYE HUKUK H A K I M L İ Ğ İ ' N D E N
EsasNo: 1996 325
Davacı Remzi Demırbağ ve arkadaşlannın davalılar Sacide Yıldız vs. aleyhine açtığı
tapu iptali ve tescıl davasımn yapılan açık yargılaması sonunda venlen 08.07.1998 tarih
\e 1996'325 esas. 1998 191 karar sayılı ilamın davalılardanNun Güneş, Sema Güneş ve
lserGüneş'e teblığ edılemedığınden halen Aydın ıli, Kuşadası ılçesi, Türkmen Mahalle-
sı, Yörükoflu Sıtesı B 3 Blok 2.4'deki adreste ikamet eden davalılara işbu ilanın kendi-
lerine tebliğinden itibaren 15 gün sonra kesinleşeceği karann bu şekilde tebliği ilan olu-
nur. Basın: 36835
KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dos\a No: 2000 981 Vası Tay.
Mahkememizce verilen 12./06.2001 tarih, 2000/981 esas, 2001/440 karar sayılı ka-
rar ile M.K. 355. maddesi gereğınce, Rıfat Erkal ve Fatma Cemile kızı 1982 d.lu Renan
Kurter'ın vesayet altına alınarak, kendısıne annesı Fatma Cemile Elşerif vasi tayın edıl-
mış olup. MK'nun 369. maddesi gereğince velayet hükümlennin tatbikine karar veril-
mıştir. Keyfı>et ilan olunur. 22.06./ 2001 Basın: 37030
BANDIRMA 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000 117 Karar No: 2001/47
Davacı Betül Kahraman vekilı tarafından davalı Cafer
Kahraman aleyhine açılan boşanma davasımn yapılan
açık yargılaması sonunda,
Mahkememizin 14.2.2001 gün ve 2000/117 esas,
2001 47 karar sayılı ılamı ile davacı vekilinin boşanma
talebının kabulü ile Konya ilı. Selçuklu ilçesi, Hocaci-
han Aşağı Mah. CiltNo:/ 011, K.S. No:0035'te nüftısa
kayıtlı Bahattin \e Ümmügülsüm'den olma, 4.8.1960
d.lu Cafer Kahraman ile aynı yer nüfusuna kayıtlı Hüse-
yin ve Fatma'dan olma 12.5.1979 d.lu Betül Kahra-
man 'ın boşanmalanna karar verilmiş olup, işbu ilanın
gazetede ilanından itibaren 7 gün sonra karann davalıya
tebliğ edilmiş sayılacağı ve bu tanhten 15 gün sonra ka-
rar temyiz edilmediği takdirde kesınleştınleceğı hususu
ilanen tebliğ olunur. 10.4.2001 Basın: 22122
ŞİŞLİ 5. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 2000'462
Davacı Cemile Tekin tarafından davalı Mustafa Tekin
aleyhine açılan boşanma davasında,
Ornektepe Cad. Gamze Sokak No:9 K:2 Kâğıthane
adresinde mukim davalı Mustafa Tekın'e çıkartılan teb-
lıgatlar bıla tebliğ iade edilmiş, yapılan zabıta tahkıka-
tmda da adresı tespit edilememış olduğundan ara karan
uyannca ilan yapılmasına karar verilmiş olmakla,
Davalı Mustafa Tekin'in duruşma günü olan 27.9./
2001 tarih saat 10.00'da mahkememiz duruşma salonun-
da hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekılle temsil et-
tirmenız, hazır bulunmadığınız veya kendinizi bir vekıl-
le temsil ettırmedığmız takdirde yokluğunuzda cereyan
eden işlemlere itıraz edemeyeceğınız. davetiye yerine
kaim olmak üzere ilan olunur. 8.6.2001 Basın: 37065
BANDIRMA 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000-117 Karar No: 2001,47
Davacı Betül Kahraman vekili tarafından davalı Cafer
Kahraman aleyhine açılan boşanma davasımn yapılan açık
yargılaması sonunda,
Mahkememizin 14.2.2001 gün ve 2000117 esas.
200L47 karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin boşanma ta-
lebinin kabulü ile Konya ili, Selçuklu ilçesi, Hocacihan
Aşağı Mah. Çilt No:/ 011, K.S. No:0035"te nüfusa kayıtlı
Bahattin ve Ümmügülsüm'den olma, 4.8.1960 d.lu Cafer
Kahraman ile aynı yer nüfusuna kayıtlı Hüseyin ve Fat-
ma'dan olma 12.5.1979 d lu Betül Kahraman'ın boşanma-
lanna karar verilmiş olup. işbu ilanın gazetede ilanından
itibaren 7 gün sonra karann davalıya tebliğ edilmiş sayıla-
cağı ve bu tarihten 15 gün sonra karar temyiz edilmediği
takdirde kesinleştinleceğı hususu ilanen tebliğ olunur.
10.4.2001 Basın: 22122
ÜSKÜDAR 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No-2000 611
Davacı Kübra Akyol vekilı tarafından davalı Necmettin Ak-
yol aleyhine açılan boşanma dav asında. Da\ acı \ ekılı % ermı^
olduğu dava dılekçesi ile 1998 vılından beri taraflann evlı ol-
duklannı, ruhen ve fikren anlaşamadıklanndan boşanmalanna.
100.000.000 lıra tedbır nafakasına karar verılmesını. boşanma
halinde 100.000.000 lıra yoksulluk nafakası olarak devamına
karar verilmesıni talcp ve dava etmıştır.
Davalı Necmettin Akvol"un (,'akmak Mah. Elif Sokak. Er-
taş Bloklan Blok 2 K.4, No:13 Ümranıye adresine çıkarılan
teblıgatın ıade edıldığı. zabıtaca da adresı tespit edılemedığın-
den davalıya ilanen teblıgat >apılmasına karar venlmıstır.
Duruşmanuı atılı bulunduğu 5 7.2001 günü saat 11 CKTdeki
duruşmasına bızzat gelmesı veya kendısını yetkılı bır vekılle
temsil ettırmeM, gelmedığı veya kendısinı yetkılı bir vekılle
temsil etnrmediğjnde duruşmanın usulün 217 ve 377. madde-
leri gereğınce yokluğunda yapılıp bıtırilecegı hususu davalı
Necmettin Akyol'a dava dılekçesi ve duruşma günü ilanen teb-
liğ olunur 4.6.2001 Basın: 37090
SALI
ORHAN BURSALI
Deprem: Ne Var
Ne Yok?
Marmara dahil, ülkemizin çeşitli bölgelerindeki
durmadan yaşadığımız irili ufaklı depremler, bilim in-
sanlarının Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğuna
ilişkin yaptıklan uyanlann gerçekliğini gösteriyor. Son
olarak, Italyan Urania gemisinin Marmara Denizi'nde
yaptığı çalışmalann ön sonuçlan açıklandı, tartışma-
lar yapıldı, aynca Istanbul Tuzla'da bir göletin kuru-
ması tektonik gelişimlere bağlandı, profesör unvan-
lı kişiler göletin önünde konuşturuldu, yine kamuoyu
yalan yanlış bır dizi zevzeklikle uğraştınldı.
Dün Marmara Araştırma Merkezi'nde deprem ça-
lışmalannın merkezinde bulunan, MAM Başkanı Na-
ci Görür'le ve bu konuda laf değil bilgi üreten diğer
ciddi araştırmacılarla görüşme fırsatım oldu.
Urania Gemisi bize ne yeni bilgiler verdi, bu bilgi-
lerin Istanbul'u tehdit eden muhtemel depremle iliş-
kili değen nedir, ne biliniyor ve henüz ne bilinmiyor,
Tuzla'daki göletin kuruması olayı nedir... gibi sorula-
ra yanrt aradım.
Işteöğrendiklerim..
•••
Tuzla'daki göletin kuruması: Tuzla bofgesinde bir
fayın bulunduğu daha önce rapor edilmişti. Orada
geçen yıl kaydedilen depremler de sözkonusu. An-
cak Gölet'in kuruması olayının oradaki tektonik et-
kinliklerle ilişkili olduğuna dair hiç bir veri yok... Gö-
leti besleyen minik derenin yönü değiştirilmiş. Gö-
let, ancak yağmurla beslenir hale gelmiş ve son iki-
üç yıl içinde gölet kurumaya yüz tutmuş ve bugün-
ku durum ortaya çıkmış. Gölete bakarak "deprem et-
kinliği burayı kuruttu!" diye hiçbir araştırma yapma-
dan demeç verenlerin kulakları çınlasın... Ancak,
MAM yıne de burada ciddi bir sısmolojik araştırma
planladı.
• • •
Urania ve Istanbul Depremi: Italyan, Amerikalı,
Türk bilim insanlannın (İTU'lü ve TÜBlTAK'lı) ve De-
niz Kuvvetleri'nin işbirliği ile yapılan 18 günlük Mar-
mara Denizi araştırmalannın önsonuçlan kamuoyu-
na açıklandı. Izmit Depremi'nin Çınarcık'a kadar
uzandığı ve 1912 Tekirdağ Ganos depreminin izleri-
nin de Tekirdağ Çukurluğuna kadar geldiği doğru-
landı. Aynca, Çınarcıkçukurluğunungüneyindeka-
lan fayın (Imralı Fayı) aktif olduğuna ilişkin kesin bul-
gular elde edildi.
Peki, Marmara'da beklenen depreme ilişkin sorun-
lar çözüldü mü?
Henüz değil.
Bu araştırmalann koordinatörü olan Naci Görür, i-
ki veya üç bilinmeze henüz yanrt bulunamadığını be-
lirtiyor.
1509, 1776 ve 1984 depremlerinin kesin olarak
hangi faylar üzerinde olduğu
Marmara'daki bilinmiyor.
Mamrama'daki fayın güney kollannda mı yoksa
kuzey kollannda mı? Bu depremler hangi faylan kır-
dı? Bu sorulara verilen yanrtlann hemen hepsi spe-
külatif / tahmini nitelikte, yani bilimsel bir bulguya
dayanmıyor.
Bilimin Marmara'yı bekleyen depremin nitelikleri
konusunda daha kesin açıklamalar yapabilmesi için
bu depremlerin yerierini kesınleştirilmesı gerek.
Işte Urania gemisi, bu kesinleştirmeyi yapacak ça-
lışmalar da gerçekleştirdi.
Ne yaptı?
Sözkonusu depremlerin tarihlemesini yapabilmek
için deniz tabanından jeolojik karot ömekleri aldı.
Bugün ve yann olabilecek depremleri, geçmişe
bakarak görüyoruz, diyorNaci Görür; "Geçmişiiyibi-
lirsek, gelecek depremler konusunda da kesinliğe
yakın bilgilere ulaşabiliriz."
Alınan örneklerin Italya ve Amerika'da yapılacak
incelemeleri sonucu, bilinmezlikler biraz daha arala-
nacak.
• • •
Ama bu konuda bilinmezlikleri daha büyük ölçü-
de yok edecek olan asıl çalışma Ağustos ayında
başlıyor.
Fransızlann Nadir gemisi geliyor. Bir aya yakın ça-
lışma programı içinde, Marmara bölgesinde dep-
remlerin olduğu 15 km derinliğe yakın ulaşılacak.
Derin sismik araştırmalar sonucu en az 10 km de-
rinliktekı faylann "fofograffan'çekilecek. Aynca, ka-
radaki bilimsel çalışmalarla eşgüdümlü olarak plan-
lanan bu çalışma, bugüne kadar yapılan çalışmala-
n bir üst düzeye yükseltecek.
Sanınm, Marmara'nın geri kalan bilinmezliklerinin
bizi ilgilendirecek diğer kısımlan da büyük ölçüde
önümüzdeki yıl tamamlanmış olacak..
O zaman Marmara'yı bekleyen tehlikenin boyut-
lan daha çarpıcı olarak ortaya çıkmış olacak.
Ancak unutmayalım, hiçbir çalışma, Marmara'da
saptanan deprem tehlikesinin boyûtlannı azaltmaya-
cak. Çınarcık Çukurluğu'ndan Tekirdağ'a kadar uza-
nan fayın kınlması, en büyük tehlike olarak ortada du-
ruyor ve bu kınlmanın da en az 7.2 büyüklüğünde
deprem üretmesi de kaçınılmaz gözüküyor.
obursali« bilimmerkezi.org.tr
ffîYEŞİL ELMA
FA
flV
•Me*R HAFTA KCSİN HAREKET
BUDAPEŞTE A1gr
BLDAPE5TE- -,.,,-
İstiklal Cad. 81/1 ^ ^İ^fc ^^H
AMERİKA
9 Gün
MIAMI-
MIAMI ORLANDO ORLANDO
7ÖS, 749, 7£&
Antonina {Turizm
30 Hazirtn. ConurtMİ: Bargı/ada. Kmaiudı
l TemniDz, Pazar: Fener. Balıt, Anansırıy
Geçmışm renklermden sjzülen damlalar sokâklarda dunıyothâli Şehır, ıştebuyûz-
den göz karaaşnncı bır gokkuşağı Bakma>ı bılen göze. renklere açık yüreğe kollan-
uı uzatan bu 151i \Tinagı Şehir, )ollannda )ürü>en ınsanlara kalbını açaı
l Temmuz Pazar gûsû. Halıç kıyiMnda çaglar bo>-unca. kiıltürier boyunca bır yolcu-
luk Fener. FJabL Ayvaıuara> sokaklannın. camılennın. kıhselennin dûnünde, bugû-
nünde. >anmnda bır kesıfgeası
16-24 Temmuz: Orta ve D«ğv Karadtniz
"Dr. Feridun &gimüşüıı şorumuyla Karadenız'm cntaa ve dojusu. Amazoniar,
Lazlar, tlhanblar Pontııslular, Gürcu manastın .Aırasva, Ordu. Trabzon, Hopa, Aıt-
Mn. Erzurum. Sıvas. Tokat, Zıle
21-28 Temmıız: V*n BölgMİ n Hıkkiri:
"Prof. Dr. Oktaj Belli rehberlığınde tur yapmanın ajncalığıyla Erken Demır Çajı,
Uramı Uygarlığı. Humler. Medler. Persler, Paıtlar. Rmalılar.Bizanslılar, KaalcoyuD-
lular. Osmanlılar "
Rezervasyoo (0212)292 2874-75)
Başka Türkiye Yok
Haydi Fidan Dikelim
ORMAN BAKANUĞI
AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ