Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 HAZİRAN 2001 SAU CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(3 cumhuriyet.com.tr 15
30 yıllık Alban Berg Dörtlüsü, İstanbul'a gözdesi genç Artemis Dörtlüsü'yle geliyor
OdaSERHANYEDİĞ
r
\ Müzik Festivali, bu akşam 30 yıl-
hk geçmişiyle günümüzün en köklü
. yaylı çalgılar dörtlülerinden Alban
BergQuartet'i ağırlıyor. Ertesi akşam
; grubun ikı üyesi. Artemis Quartet'in
konserine katılacak. Alban Berg Qu-
.. artet'inçellistiValentinErben'i Avus-
turya'dan arayıp oda müziğinin bugü-
'niinü ve gençlerle ne tür işbirliği için-
' de olduklannı konuştuk.
; - Alban Berg Dörtlüsü oda müziği-
; nin bugünü hakkında ne düşünüyor?
; VALENTİN ERBEN - Şu bir ger-
çek: Oda müziği gruplan, özellikle de
yaylı çalgılar dörtlüleri, son yirmi, o-
tuz yılda geçmiştekinden çok daha
profesyonel hale geldi. Geçmişte ev-
de, dost toplantılannda gündeme ge-
len amatör uğraşı gibi bakılıyordu o-
da müziğine. Evlerin TV'den önceki
eğlencesiydi. Çocukluğumda bizim
evde de böyle bir grup vardı. 20. yüz-
yılın başında profesyonel dörtlüler
kurulmaya başlandı. Viyana'da Ku-
alish. Juilliard'da Bush ve Amadeus
Dörtlüleri kuruldu. Ardından büyük
bır değişim yaşandı. Şimdi yetenekli
gençlerden oluşan birçok dörtlü var.
Dinleyici de değişti. Eskiden büyük
virtüözler dinleyici toplardı. Artık o-
da müziğini seven entelektüel bir din-
leyici kitlesi var. Oda müziği çok da-
ha kişisel, özel. Dinleyip zevk almak
için analitik düşünme yeteneğine. ze-
kâya sahip olmak gerek.
- Ya besteciler, yeni besteler?
ERBEN - Oda müziği besteciler
açısmdan hep ilgi çekici oldu. Beetho-
ven gibi sonraki besteciler de en içten
duygulannı oda müziği formundaki
eserlerinde yansıtmıştır. Aynca dört-
lü için yazılan eserler besteciler için
her zaman çok zorlu bir sınav niteliği
taşır. Mozart, operada ya da diğer dal-
larda çok başanlı olduğu halde
, Haydn'a yeteneğıni göstermek için
altı tane yaylı çalgılar dörtlüsü yaz-
mıştı. Polonyalı besteci Ramati Ha-
ubenstock'la bu konuyu konuşmuş-
tuk. Bizim için iki dörtlü yazmıştı.
'
a
Ya\1ı çalgılar için yazmak benim için
en büyük sınav" demişti. Brahms'ın
ilk yaylı çalgılar dörtlüsünü yayımla-
madan önce tam 20 dörtlü yazıp çö-
pe attığını biliyoruz...
Çağdaş müziğe kota
- Çağdaş bestecilerin Alban Berg
Dörtlüsü'ne ithafettikkri eserlerin sa-
' yısı birkaç düzineyi buldu mu?
ERBEN - O kadar fazla değil. Sa-
nıyorum 10 civanndadır. Aslında re-
pertuvanmızda çağdaş bestelere çok
fazla yer vermiyoruz. Belki her kon-
serde bir tane 20. yüzyıl bestesi ses-
lendiriyoruz. Dört yıl önce Luciano
Berio'nun çağdaş bir eserini seslen-
dirmiştik. Bazı dörtlüler bu alanda
müthiş işler yapıyor. genç bestecileri
cesaretlendiriyorlar.
- Müzikçi ya da dinleyici olarak
gençlerin yaklaşımından hoşnut mu-
sunuz; yoksa ilgisizlikleri sizi kızdın-
yormu?
ERBEN - Belli bir olgunluk gerek-
tirdiği içm dinleyicinin büyük bölümü
orta ve üstü yaş gruplanndan. Genç
kuşak popüler müzikleri tercih edi-
yor. Oda müziğinin dinleyicisi küçük
bir azınlık, buna karşın tutku düze-
yinde sevgi, yaşamasmı sağlıyor.
- Konserlerinizin, CD'lerinizin yanı
sıra dördünüz de iki konservatuvarda
birden ögrermensiniz. Bir tür oda mü-
ziği misyoneriiği değil mi bu?
ERBEN - Viyana'da herkes kendi
enstrümanmın hocası. Cologne Mü-
zik Akademisi'nde oda müziği öğret-
meniyiz. Son otuz yılda ögrendikleri-
'. niz sayesinde gençlerin göremediğini
> yakalıyorsunuz. Bu bilgiyi gençlere
# aktanyorum. Söylediğiniz gibi bir tür
* misyonerlik bu. Genç dörtlülere yar-
Ç dım ediyoruz.
Konser bir meydan okumadır
- Konserier mi. yoksa kahcı ve mü-
kemmelCD kaydetmedüşüncesi mi si-
zi daha çok heyecanlandınyor?
ERBEN- Mükemmellik Önemli. A-
ma hepsı bu değil. Müzik aynı zaman-
da iletişim demek. Konser başlı başı-
na bır fenomen. Müzik o anda yaratı-
lıyor ve hiçbir zaman tekrar edilemi-
yor. Çok özel bir şey bu. Gerçek bir
meydan okuma. Müzikçi kayıt da
yapmalı, konser de vermeli.
- Beethoven, Brahms. Bartok, Berg
ve Webern'in ardından hangi besteci-
lerin tüm yaylı çalgılar dörtlülerini
kaydetmeyi düşünüyorsunuz?
ERBEN - Bir besteci üzerinde yo-
ğunlaşmayı düşünmüyoruz; bundan
pekhoşlanmıyoruz. Çeşitlilikten, bir-
biri>le anlamlı şekilde bütünleşecek
farklı eserler içeren repertuvarlardan
yanayız. Her yıl repertuvanmızı de-
giştıriyoruz. Birkaç yıl çalıyoruz ye-
ni eserleri. Bazen, on yıl önce çaldı-
ğımız eserleri yeniden repertuara alı-
misyonerleıi
yoruz. Son olarak Beethoven'm eser-
lerini seslendirdik. Her yaylı çalgılar
dörtlüsü için bir sınav bu eserler.
Üç farklı dönemin yapıtlan
- Yıllarca görmeznkten gelindikten
sonra 1990'larda Şostakoviç'in yaylı
çalgılar dörtlüleri yeniden keşfedildi.
Neredeyse her grubun repertuvannda
15 eserden biri var. Diskografinizde
biri bile yer almıyor. Borodin Dörtlü-
sü'nden sonra bu eserleri çabnak an-
lamsız mı kaçıyor?
ERBEN - Dogru. Borodin Dörtlü-
sü harika yorumlar çikardı. Sanınm
Şostakoviç pek bizim dünyamıza ya-
kın değil. Çok yakın hissetmediğimiz
müziği çalmamıza gerek yok. Bu
Şostakoviç'i hiç çalmadığımız anla-
mına gelmiyor.
- Alban Berg Dörtlüsü'nün konser
repertuvannda eserler hangi düşünce-
den yola çıkılıp bir ara\a getirildi?
ERBEN - Konser repertuvanmız üç
farkk dönemin anönemü eserlerinden
oluşuyor. Haydn birçok güzel dörtlü
yazdı. Opus 74, 3 numaralı dörtlüsü
bizim en sevdiğimız eseri. 30 yıl ön-
ce ilk albümlerimizden birinde ses-
lendirmiştik. Alban Berg'in Lirık Sü-
it'i 20. yüzyılın kapısını açan. anah-
tar olarak nitelenebilecek bır çahşma.
Daha önce hiç denenmemiş renkler
kullanılmış. Beethoven'm Opus 132
La Minör dörtlüsü bestecinin kişisel
tarihınde önemli bir yere sahip. başa-
nsını yansıtıyor.
İki rakip takım birleşiyor
- İki akşam üst üste. iki farklı dört-
lüyü farklı programlarla dinlemek
dinleyiciye neler kazandırabilir sizce?
ERBEN - Dınleyicıye keşıf ımkânı
sunduğu için ilginç iki konser olacak.
Örneğin ikı ayn kuşakta müziğe yak-
laşımın farklannı görecekler. Müzik
tarihinde çok geniş bir dönemı kapsa-
yanprogram sunulacak. Müziksever-
ler tüm bu renkleri bir arada dinleye-
bileceği için çok şanslı...
- İstanbuTdaki konserleriniz rakip i-
ki futbol takınunın birleşerek sahaya
çıkmasmı anımsanyor. İkinci gün Al-
, ban Berg Dörtlüsü'nden iki müzikçi
Artemis'e katılacak. Bu fikir nasıl
oluştu?
ERBEN - Tam söylediğiniz gibi
(gülüyor) iki rakip takım birleşip sa-
haya çıkacak. Altılı eserleri seslendi-
rebilmek için böyle bir formül geliş-
tirmiştik. Böyle iki konser verdik. Is-
tanbul'da da aynısını yapalım dedik.
-Artemis Dörtlüsü'yleyoUannız na-
sıl kesişti?
ERBEN - 1996da, Schubert'ın
yaylı sazlar dörtlüsü için yazdığı ay-
nı adlı eserinden esinlenerek yapılan
'Ölüm ve Bakire' filminın müzıkleri-
ni beraber hazırlamıştık. En iyi genç
yaylı çalgılar dörtlüsü olduklan için.
filmde beraber çalışmak için onlan
seçtık. Sonra Artemis'le çalışan viyo-
lonselcımız Thomas Kakuska. yaylı
çalgılar altılısı için yazılan bır eseri
beraber seslendirmemizi istedı. Se\ i-
nerek kabul ettım. Çünkü gerçekten
profesyonel bir dörtlüler. Aslında Ru-
men Belcea Dörtlüsü. lsrailli Aviv
Dörtlüsü'yle de yakın ılışkimız var.
lstanbul'dan sonra Tel Aviv'de Aviv
Dörtlüsü'yle konser vereceğiz. Bir
grup üzerine odaklanmak istemiyo-
ruz. Alban Berg Dörtlüsü her yıl Vi-
yana'da dört konserden oluşan oda
müziği günleri düzenler. Son konser-
de sahneyi en beğendiğimiz dörtlüye
bırakmayı gelenek haline getirdik.
- 30 yıl biriikte çaldığuuz gruptan
Alban Berg Dörtiüsü (solda) bu akşam
Aya trini'de bir konser verecek. tki
üyesi yann akşam Artemis Dörtlü-
sü'nün (üstte) konserine katılacak.
sonra .Artemis Dörtlüsü gibi genç bir
takımla konsere çıktığınızda uyum
sağlamanız zor oluyor mu?
ERBEN - Dörtlü, beşli ya da altılı.
Herhangi bir başka grupla çalmayı se-
viyorum. Bır tür hava değişikliği bu.
Son beş yıldır, her yıl beş ay Alban
Berg Dörtlüsü'nü tatil ediyoruz. Baş-
ka gruplarda çalı>oruz. Farklı prog-
ramlar yapıyoruz. Ciğerlere temiz ha-
va çekmek gibi bir şey bu. Yenilenmiş
olarak geri dönüp yeniden dörtlümüz-
le çalıyoruz sonra. Bu süreç aynı za-
manda esin veriyor. Genç kuşağı ta-
nıyorsun. Konulara farklı bakış açıla-
nndan yaklaşmayı öğreniyorsun. Cin-
cinatti'de öğrencıyken Indiana Üni-
versıtesı'ne giderdim. Ünlü viyolacı
\VUliam Primrose ders verirdi orada.
Beraber dörtlüde müzik yapardık.
Müthiş heyecan vericı bir tecrübeydi.
Biz, aynı fırsatı gençlere sağlıyoruz.
- Artemis Dörtlüsü'nün sizi çok şa-
şırtan bir özelliği \ar mı?
ERBEN - Müthiş bir iç iletişimleri
var. Herkes düşündüğünü. hissettiği-
ni öfkelenmeden söylüyor. Harika bir
iletişim yolu bulmuşlar. Herhangi bir
konuyu açıkça konuşabiliyorlar. Arte-
mis'in tüm üyeleri iyi solocu.
Şebnem Şenyener'in ilkromanı 'Bir Türk Casusunun Mektupları'yayımlandı
Aydınlanma'yı yayan mektuplar
BURCUGÜNÜŞEN
Şebnem Şenyener'in 'Bir Türk Casusunun
Mektuplan' adlı romanı İletişim Yayınlan'ndan
çıktı. Uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde New
York muhabirliği yapan Şenyener. ilk romanın-
da, üç yüz yıl önce sırra kadem basan Türk ca-
susu Arap Mahmut'a ait mektuplann, 2001 yı-
lının New York'unda aniden ortaya çıkması ve
açık artırmada saüşa sunulmasıy la gelişen olay-
lan konu alıyor. Kitap Aydınlanma'dan edebi-
yata, felsefeden siyasi tarihe değin pek çok
alanda bir yolculuğa çıkanyor okuru.
- Bu mektuplaria ilk kez ne zaman karşılaştı-
nız?
ŞEBNEM ŞENYENER-Bundan yedi yıl ka-
dar önceydi yanlış hatırlamıyorsam, New
York'ta bir arkadaşım Cumhuriyet gazetesine
yazdığım pazar mektuplarmı bir kitapta topla-
mamı önermişti. Önerirken de bana Türk Ca-
susunun Mektuplan'ndan ve Arap Mahmut'tan
söz etmişti. O zaman meraklanıp hemen kü-
tûphaneye gittim ve mektuplann 1970'lerde ya-
pılan bir derlemesini bulabildim
ancak. Derlemeyi yapan akade-
misyen. on yedirici yüzyılda yazı-
lan bu mektiıplann dilini günümü-
ze uyarlamıştı arrta sesini pek de-
ğiştirmemişti. Mektuplaria ilkkar-
şılaşmam böyle oldu. Türk Casu-
sunun Mektuplan'nın ilk Ingiliz-
ce baskısı olan 1691 tarihli sekiz
cildi ise romanı bitirdikten sonra,
yolum Londra'ya düştügünde bir
Ingiliz kütüphanesinde gördüm.
- Mektuplan okuduktan sonra
sizi, bunları kurgulayarak bir ro-
man yaznıaya iten ne oldu?
ŞENYEiNER-Mektuplan okur-
kengünümüz konulanyla, gazete-
lerde işlediğiıniz meselelerle ben-
zerlüderini görünce hayrete düş-
tüm. Üç yüz yıl öncesine ait mek-
tuplar olmasına rağmen. O zaman,
Arap Mahmut hakikaten var ol-
saydı da bu mektuplan yazmış ol-
saydı ne olurdu acaba diye hayal
kurmaya başladım. Bir de baktım
ki roman kendini yazmaya başla-
mışbile...
- GazeteciHkten gelmeniz roma-
ru nasıl etkfledi?
ŞENY'ENER - Herhalde araştır-
maya meraklı olmam, bu birinci
nokta. tkincisi ise, şöyle anlata-
yım, hatta hayli sık oldu desem
• "Gazeteciliğim
sırasında gerçek ile
hayal arasında
bazen sınınn hayli
inceldiğini
hissettiğim
zamanlaroldu...
Böyle zamanlarda
kendimi
frenlediğim hatta
sının aşmamak için özel tedbirler
aldığım da oldu. Ama bu sefer
baktım sının çoktan aşmışım."
doğruyu söylemiş olurum, hani ya bu şöyle ol-
saydı dediğiniz zamanlardan bahsediyorum, siz
de bunu iyi bilirsiniz.
- Romanın dili değişik. bazen Anadolu czgile-
rini duymak mümkün, bu dili nasıl kurdunuz?
ŞEN\"ENER - Bir Türk Casusunun Mektup-
lan'nı ilk okuduğum anda duyduğumu düşün-
düğüm sesle, ilk Türk romanınm sesini birleş-
tirerek kurdum. Bir Türk Casusunun Mektup-
lan modem Batıh romanda kendi türünün ilkiy-
di. Böyle bir ses duydum. O sesi dilde öyle duy-
dum daha doğrusu, zaten romanın bütün kur-
gusunu ve sürprizini de o sesin ya da dilin üze-
rine kurdum.
- Mektuplar edebiyat, felsefe, tarih gibi pek
çok konuya değiniyor™
ŞENYENER - Bir Türk Casusunun Mektup-
lan ilk olarak Fransa'da 1684 yılında yayımlan-
dıklan zaman bir casus romanı olarak çok po-
püler olmuş. Tarzıyla modern romana ilham
vermesi bir yana, en önemli yanı o zaman sa-
dece fakültelere, akademilere ait olan Aydınlan-
ma fıkirlerinin yayılmasında ve popülerlik ka-
zanmasmda büyük bir etkisi ohnuş. Arap Mah-
mut'un sık sık Descartes'tan bahsetmesinin,
edebiyattan, felsefeden. tarihten bahsetmesinin
sebebi bu. Din savaşlanndan yorgun bir Avru-
pa'ya toleransı anlatır Arap Mahmut mektup-
İannda.
- Romanın kahramanı başkasmm inhğııyia
geçirdiği bir ha> atı kayıp bir ha> at
olarak nitelendiriyon..
ŞENYENER-Ğazeteciliğim sı-
rasmda bu konu beni hep düşün-
dürmüştür, mahremiyetin nerede
başlayıp nerede bittiği konusu.
Meraklı biri olduğumu itiraf ede-
yim. Zaten romanın sürprizlerin-
den biri de bu tema üzerine kuru-
lu. Sorunuzu böyle cevaplayayım,
aksi takdirde romanın sürprizini
beüi etmiş olurum.
- Bir yandan tarihi hatniaorken
bir yandan günümüzde yaşanan
bir serüven. Mektuplann tarihkri
insanı şaşırtr>T)r?
ŞENYENER-Butarihlerde ro-
manın oyununun bir parçası. Oyun
oynamayı seviyorum. Biraz sak-
lambaç gibi...
- Edebiyat serüvenini de anlatan
bir roman, buna karşın poüsiye
olarak okunuyor. Poüsiye olarak
okunmasmdan memnun musu-
nuz?
ŞENYENER - Evet. çok mem-
nunum. Zaten bir casus romanı
kurgusunun sebebi, romanın ede-
bi ya da arkeolojik taıafı olan Bir
Türk Casusunun Mektuplan'nda-
ki casus romanı tarzını korumaktı.
Dolayısıyla polisiye olarak okun-
ması benim için büyük iltifattır.
Shnek' rekora koşuyor
• LOSANGELES(Reuters)- Türkiye'de
gösterimde olan DreamVVorks yapımı çizgi film
'Shrek', ABD gişelerinde rekora koşuyor.
Shrek, 2001 sezonunda ABD'de gösterime giren
filmler arasında 200 milyon dolann üzerinde
hasılat yapan ilk film oldu. Tüm zamanlann en
çok izlenen çizgi filmleri olan 'Aslan Kral'
313 milyon dolar, 'Oyuncak Hikâyesi T
246 milyon ve 'Alaaddin' 217 milyon dolarlık
gişe başarısı elde etmişti.'Shrek'in bu
rakamlann üstüne çıkarak rekor kıracağı
düşünülüyor.
10 şaipden antolojiye tepki
• Kültür Servisi - 10 şair Mehmet H. Doğan'ın
hazırladığı, Yapı Kredi Yayınlan'nda
yayımlanan 'Yüzyılın Türk Şiiri' adlı
antolojide şiirlerinin yer almasını istemedi.
Sunay Akın. Ahmet Erhan. Turgay Fişekçi.
lsmet Özel, Refik Durbaş. Oğuzhan Akay,
Ali Asker Barut ve Roni Margıılies.
Yapı Kredi Kültür ve Sanat A.Ş.'ye bir yazı
yazarak 'antolojiyi hazırlayanın öznel ve
paylaşılması olanaksız yargılannın şiir
sanatımn değerleriyle bağdaşmadığını
düşündüklerini' belirttiler. Özdemir Ince noter
kanalıyla, Süreyya Berfe de Milliyet Sanat'ta
yer alan yazısıyla antolojinin 2. basımmda
şiirlerini vermeyeceklerini açıkladılar.
Madonna Nazi kampında
BERLİN (AA)- Berlin'de verdıği konserleri
tamamladıktan sonra Fransa'nın başkenti
Paris'te vereceği konserlere hazırlanan ünlü
Amerikalı şarkıcı Madonna.
Sachsenhausen'de bulunan eski bir Nazi
toplama kampını ziyaret etti. Madonna'nın
Paris konseri öncesinde. oyuncu arkadaşı
G\vyneth Palthrovv ile biriikte Sachsenhausen
kampında Nazi vahşetinin kurbanlarının
anısına kurulan serginin bulunduğu '38
numaralı barakayı' ve ölü yakma fırınlan ve
gözetleme kulelerini ziyaret etti. Ardından da
ölenlerin anısına dua etti. Sachsenhausen
' kampında 1936-1945 arasında bulunan 200 bin
tutukludan onbinlercesi ya ölmüş ya da
öldürülmüştü. Kamptaki son tutuklular 22
Nısan 1945'te Sovyet birlikleri tarafmdan
kurtanlmıştı. 38 numaralı baraka, dönemin
Israil Başbakanı Izak Rabin'in ziyaretinden
kısa bir süre sonra, 1992'de aşın sağcılar
tarafından ateşe verilmiş ve barakanın bir
kısmı tamamen yanmıştı.
Hitit Festivali'nde klasik müzik
• Kültür Servisi -
21. Çorum
Uluslararası Hitit
Festivali "ne üçüncü
kez katılan Borusan
Orkestrası, bu yıl
Azerbaycanlı şef
Fahrettin
Kerimov'un
yönetimınde konser
verecek. 1 Temmuz
Pazar günü Devlet
Tiyatro Salonu'nda
yapılacak konserin
solisti klasik gitar
sanatçısı Ahmet
Kanneci olacak.
Borusan Oda Orkestrası konser programında
Corelli'nin Fa majör Konçerto Grosso su ve
Çaykovski'nın Yaylı Çalgılar Seranadı'nı.
solist Ahmet Kanneci de Vivaldi'nin La majör
ve Re majör Gitar Konçertosunu
seslendirecek.
Bellapais Müzik Festivali sona erdi
• KIBR1S (A.\) - Kuzey Kıbns 5. Uluslararası
Bellapais Müzik Festivali. dünyaca ünlü
sanatçılar Suna Kan ve Cana Gürmen'in
verdikleri keman resitaliyle sona erdi.
Bellapais Manastın'nın otantik ortammda
\erilen resitali Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş
ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Hayati
Güven ile diğer da\etliler izledi. Kemanda
Suna Kan ve piyanoda Cana Gürmen.
W. A. Mozart. L. V. Beethoven. M. de Falla. A.
Dvorak \e B. Bartok'un eserlerini seslendirdi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Türkiye'nin
Lefkoşa Büyükelçiliği'nin himayelerinde
düzenlenen Kuzey Kıbns 5. Uluslararası
Bellapais Müzik Festivali 21 Mayıs"ta
başlamıştı. Festival süresince, sanatseverlere.
tarihi Bellapais Manastın'nda müzik
ziyafeti sunuldu.
BLGUN
• ENKA AÇIKHAVA TİYATROSU'nda saat
21.15'te 'Enka Vakfı Sanat Etkinlikleri'
kapsamında MSÜ Devlet Konservaruvan
Tiyatro Bölümü öğrencileri 'Bakkhalar' adlı
oyunu sahneleyecek. (276 22 14)
İ8TANBUL M Ü M FESTİVALİ'NDE BUGftf ^
• AY A İRİNİ MÜZESİ'nde, saat 19.30'da
Alban Berg Dörtlüsü'nün konseri izlenebilir.
(454 14 55)