Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2SKAZİRAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET
HABERLER
SAYFA
5
Bahçelievler'de ağabeyi katledilen Alten, yargı karannm, acısını hafifletmediğini söylüyor
Adalet çok geç geldîBAHAR TANRISE\ ER
ANKARA - Ağabeyıni
23 yıl önce katledenler.
uzun yıllar süren çetin bır
dava îürecinden sonra
"7'şer kez ölüm cezasına
çarptınldılar. Ancak yargı
karan acısını hafifletmedi
Serhat Alten'in. I978'de
Bahçelıevlerde Abdullah
Çatlı ve Haluk Kırcı'nın
da aralarında bulunduğu
ülkücü katillerın öldürdü-
ğü Türkiye Işçı Partısi
(TlP) üyesı 7 öğrenciden
Serdar Alten in kardeşı
Serhat Alten, ailesının yok
olmasına neden olan katli-
amdan 23 yıl sonra gelen
adaletı. "Benim insanlan-
mı geri getirmez ld!" söz-
leriy le karşılıyor. Alten, ai-
lesinin mezannı üzerinden
bu kadar zaman geçtikten
sonra, lü yaşındakı kızı-
nın ısranyla son 1-2 yıldır
ziyaret edebiliyor.
Yargıta> Ceza Genel
Kurulu. l'978'de Bahçelı-
evler'de 7 TİP'lı öğrenciyı
katlettiklerı gerekçesiyle
7'şer kez ölüm cezasına çarptınlan ül-
kücü katiller Cnal Osmanağaoğlu ve
Bünyamin Adanalı hakkındaki hükmü
onayladı. Osmanağaoğlu ve Adana-
h'nın her ıdam cezası için 10 yıl hapis
cezası uygulanacak. 70 yıllık ağır ha-
pis cezası 36 yıl olarak infaz edilecek.
Aynı davada, Ankara 1. Sıkıyönetim
Mahkemesı'nde yargılanan bazı sanık-
lar beraat ederken. Haluk Kırcı da 7
TtPlı öğrencıyı öldürdüğü gerekçe-
siyle aldığı mahkûmıyet nedeniyle ha-
len cezaevinde bulunuyor.
ölümü beklemlyordulc
Bahçelievler'de katledilen öğrenci-
lerden Serdar Alten'in kardeşi Serhat
Alten, 23 yılın ardından yaşadıklannı
Cumhuriyet'e anlattı. Alten'e sorula-
nmız ve yanıtlan şöyle:
• 1978'den anımsayabildiklerinizi
anlatır mısınız?
• O dönemde yaşam zaten çok zor-
du. Ağabeyım de ben de ODTÜ'de
okuyorduk. ODTÜ'de okuyup Bahçe-
lievler'de oturmak başlıbaşına bir ezi-
Serhat Alten, geç gelen adaleti "Aikmi geri getirmez ki" sözieriyle karşüryor.
 ürkiye Işçi Partisi
üyesi 7 öğrenciden
Serdar Alten,
Bahçelievler
katliamından tek
kurtulan kişiydi. Ancak
o da 10 gün yaşayabildi.
Bu olay aileyi de yok
etti. Önce anneannesi
ardından babası kalp
krizinden, daha sonra da
annesi kanserden öldü.
i3erdar'ın kardeşi
Serhat Alten, devlete
öfkeli. Yargıtay karan
acısını hafıfletmiyor.
"Ilk dönemde 1-2 yıl
içinde bir şeyler olsaydı,
belki insanın acısını
azaltabilirdi, o dönemde
yardımcı olabilirdi
gerçekten. Devlete
güven duyulabilirdi"
diyor.
umulmadık yerlerde ol-
maya çalıştım.
• Aileniz nasıl etldlendi
olaydan?
• Sonuçta bu olayı kal-
dıramadılar. Olayın he-
men peşinden -40 gün
sonra- anneannem öldü.
Babam kalp krizinden, an-
nem kanserden öldü. Hiç-
bırisi kabullenemedi. Bu
çok doğal. Sonuçta o ola-
yın getirisi olarak şu anda
benim ailemden hiç kim-
se yaşamıyor. Bir tek ben
vanm.
23 yıl uzun bir süre
yetti. Eve gelış gidışımız her zaman
sorundu. Çünkü MHP adına kurtanl-
mış bir bölgeydi Bahçelievler.
Ağabeyimle aramızda 4 yaş vardı.
Ben hazırlıktaydım, o 2. sınıftay-
dı.Ağabeyim TÎP üyesi olduğu için -si-
lahh eylem söz konusu değildi ama-
her zaman bu olaylann içindeydi. Da-
ha önce bır kere bıçaklandı, bir kere
vuruldu. Bir bakıma hazırlıklıydık. A-
ma ölümle sonuçlanacak bir olayı kim-
se kendine kondurmuyor.
• Olay nasıl gelişti?
• Ağabeyımın o akşam o evde bu-
lunması bİT tesadüftür. Orada 7 kişinın
olması da tesadüf. Aslında evde 2 kişi
oturur: SaUh ve Faruk. Ağabeyimin ar-
kadaşlan olduğu kadar benim de arka-
daşlanmdı. Ben de sıklıkla giderdim
eve. Annem babam da giderdi onları
çocuklan gıbi gördükleri için. Evde
olan diğer 4 kişi o dönemde TÎP'in bır
toplantısına gelmiş misafirlerdi. Bu işi
yapanlar büyük olasıhkla Salih, Faruk
ve ağabeyimi hedeflemişlerdi.
Önce ağabeyim ve evde oturan 2 ki-
şıyi götürmeye karar veriyorlar. Diğer
dördünü içeride öldürüyorlar. Sonra
ağabeyimi kapının önünde vurup diğer
ikisini kaçınyorlar. Silah seslerine kar-
şıda oturan polıs çıkıyor. O polısın tb-
rahinı Çiftçi ve kullandıklan arabayı
tanımlayan tanflen var. Kaçırdıkları ı-
kı kişi de zaten Eskişehır Yolu üzerin-
de bır yerde bulundu.
On gün yasayabildi
Gece haber geldi. Olaydan hayatta
kurtulan tek kışı ağabeyimdi. Trafik
Hastanesı'ne kaldınlmıştı. 10 gün da-
ha yaşayabildi ancak. Ağabeyim kişı-
leri tanımıyordu, ısım \ermek adına
bır şey söylemedı. Yalnız çok ciddı ta-
rifler verdi. Yanlış hatırlamıyorsam
Haluk Kırcı ve Ibrahım Çiftçi o tarif
üzerıne yakalandı.
• Olay sizin yaşamınıza nasıl >ansıdı?
• Sonrasında benim hayatım bıraz
zorlaştı. "Serdar konuşmasın!" diye
çok tehdit aldık. "Serdar konuşursa
Serhat da öKir!" 10 gün boyunca An-
kara'daydım ama evde kalamadım,
mümkün olduğu kadar bilınmedık.
• Yargı kararlan, acuu-
zı biraz da olsa azalrtı mı?
• İnsanın acısını hafif-
letmi} or bu tür şeyler. Ben
zaten idam cezasına karşı-
yım. O insanlann asılma-
sı gıbi bir beklentim ya da
talebim olmadı hiçbir za-
man. Ama örneğin Haluk
Kırcı sadece bir piyondu.
Tetiği çeken eller değil,
düşünce önemli. 23 yıl o
kadar uzun bır süre kı. Davayı 5-6 se-
ne takıp ettim. Davalara girdim çıktım.
Bir müddet sonra olay külleniyor sizin
için. Annem \e babam için belkı hıç-
bir zaman küllenmedi ama genç olarak
sızın için külleniyor. Babamın hiçbir
zaman bırakmadığını gördüm. Her za-
man takıp ederdı. Ama ben bir haylı za-
man önce bıraktım.
Takıp etmedim. Sonuç alınsa ne ola-
caktı ki, bu ınsanlar 36 yıl yatacaklar
mıydı? Bir af gelecek çıkacaklar. Ay-
nca ne fark eder, onlar bana ağabeyi-
mi, babamı, annemı geri getirmeyecek
kı! Kızım ne amcasını gördü, ne de de-
desinı gördü.
• Aile ilişldleriniz nasıldı?
• Çok sıcaktı. Babamın kızımı tanı-
masını çok ısterdım. Ailemde hıç kim-
senin 60 yaşını görmemesı bana her
zaman dokundu. Babam kız çocuklan
çok severdı. Kendisının kızı olmamış-
tı. Kız torun onu inanılmaz mutlu eder-
dı diye düşünüyorum. Üzerinden bu
kadar yıl geçtikten sonra ben son 1 -2
yıldır ailemin mezanna gidebiliyorum.
O da sırf kızım ısrar ettiğı için.
F tipi gösterisine
müdahale: 50 gözalb
İstanbul Haber Servisi - F tıpı
cezaevlerine karşı sürdürülen
ölüm orucu eyleminin 250. günü-
ne gırmesı nedeniyle Taksim
Meydanı'nda açıklama yapmak
isteyen tutuklu ve hükümlü yakın-
larına polis müdahale etti. Polis,
yerlerde sürükledıği yaklaşık 50
kişiyı döverek gözaltına aldı.
Taksim Meydanı, tutuklu ve hü-
kümlü yakınlannın basın açıkla-
ması v apacağını öğrenen İstanbul
polisinin, gücünü bu bölgeye sevk
etmesi nedeniyle son dönemlerde
görülmejen bir abluka yaşadı.
The Marmara Oteli'nin terasına,
Burger Kıng ve eskı Sular Idare-
sı bınalannın çatısma "keskin ni-
şancı" özel tım üyeleri çıkartılır-
ken panzerler de meydandakı ki-
lit noktalara yerleştirildi. Saat
12.00 sıralannda meydana alkış-
larla gelen tutuklu yakınlarına
müdahale eden polis. döverek 50
kişiyi gözaltına alırken gazeteci-
leri de tartakladı.
Cezaevi müdürüne dava
Öte yandan, tutuklu Mehmet
Güneş'i döverek hastanelik et-
tikleri gerekçesiyle Sincan F Ti-
pi Cezaevi 2. Müdürü Fazlı Çift-
çi ve infaz koruma memurlan
hakkında, 3 aydan 5 yıla kadar
hapis cezası istemiyle dava açıl-
dı.Sincan Kaymakamı ŞenerSa-
nçiftçi, Güneş'in tedavisını en-
gellediği ileri sürülen subay ve
jandarmalann yargılanmaları
için izin vermedi. PoKs, göstericileri döverek, yerlerde sürükleyerekgözaltına aldı. (Fotoğraf: ALPER TURGLT)
DSP'de rahatsızlık artıyor
Kumcuoğlu: Köylünün
yüzüne bakamıyoruz
L
ANKARA (Cumhariyet Bürosu) -
DSP'de rahatsız milletvekillerinin
sayısı giderek artarken Başbakan
Bülent Eeevit in "Tatüde köyfere gi-
din, yapüklanmızı anlaan" istemıne
"Köylünün yüzüne bakacak halimiz
kalmadı" karşılığı verildi. Aydın
Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu.
"Programın yükünü
köylü çekhor. Bu hal-
de nasıl köytere gjde-
rinı. köylünün yüzü-
ne nasıl bakaran"
dedi.
Başbakan Eeevit.
eşi Rahşan Ecevit'le
birlikte evine davet
ettiği millervekillerine "Köytere gi-
din. Şikâyetkr olabilir. Ama yapdan
cıhınıhı işler de var. Bunları anlatm"
dedi. Bazı millervekilleri bu sözler
üzerine "Hangi yüzte köytere gidece-
ğiz" diye sorarken DSP'nin son grup
toplantısında söz alan Aydın Miüet-
• Başbakan Eeevit'in
"Tatilde köyiere gidin"
istemine "Programın
yükü köylüde. Nasıl
yüzlerine bakanz"
yanıtı verildi.
vekili Ertuğrul Kumcuoğlu, rahat-
sızlığını kursüdendile getirdi. Kum-
cuoğlu, şu görüşleri dile getirdi:
"Gerek programımızda, gerek se-
çim bildirgemizde taahhütkrimiz
var. DSP, kalkınmayi köyiüden baş-
iatacak, Türk köytüsünün makus ta-
Hhiyenflecek.dedik.Bizson seçimler-
de de büyük ölçüde
köyttkrden ay aldık.
Yıflardır saga tevec-
cüh göstermiş olan
Aydın gibi bir ikle bi-
rinci parti olduk. Bu
köylüye vefa borcu-
muz var. 1999'dan bu
yana bir yeniden ya-
püaoma,Istikrar programı izlryoruz.
Bu programın maliyeti köylünün sır-
tına y ükleniyor. Buğday fiy atları, şe-
ker ve tütün konusunda yaşananlar
ortada. Mecliste iktidar partUeri söz-
cükri bik, bu konularda rahatsıznk-
lannıdikgerirdüen''
Ertuğrul Cünay iddialı konustu
Seçimden önce CHP'nin
Meclis'te grubu olabilir
ANKARA(CumhurçetBürosu)-
CHP'nin bu hafta sonu gerçekleşti-
rilecek29. Olağan Kurultayı'nda ge-
nel başkan adayı olarak yanşacak
olan eski CHP genel sekreterlerin-
den Ertuğrul Gûnay, Türk soluna
ilişkin asıl büyük iddianın CHP ile
DSP'yi birleştirmek olduğunu söy-
ledi. CHP kurulta-
yından genel başkan
olarak çıkması duru-
munda bunun adım-
larını atacağınm altı-
nı çizen Günay,
"Kazanırsaın, yeni
oluşum arayışlan
büyük ölçüde bite-
cek" dedi. Günay, genel başkan ol-
ması durumunda, seçimlerden önce
CHP'nin TBMM'de grubu olabile-
ceğini söyledi ve "Bunu bir şeytere
day^naraksöyiüyorum
n
diye konus-
tu. CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal'ınhalkla problemi olduğunu be-
• CHP genel başkan
adayı Ertuğrul Günay,
en büyük idealini CHP
ile DSP'yi tek çatı
altında birleştirmek
olduğunu söyledi.
lirten Günay, "Bu halde, yüzde 2^'e
doğru gidiyonız. Korkum budur"
görüşünü aktardı.
Ertuğrul Günay, dün bir grup ga-
zeteci ile kahvaltıh basın toplantı-
suıda bir araya geldi ve 4 gün sonra
yapılacak CHP kurultayına ilişkin
degerlendirmelerde bulundu. 20 Ha-
ziran'dan bu yana
Anadolu'da çeşitli
bölge toplantılanna
katılarak delegelerle
bir araya gelen Gü-
nay'm değerlendir-
meleri şöyle:
"Yanşı, kişisel
Baykal savaşına dö-
nüştürmey e nry etim y ok.Genel baş-
kan olursam, gidenleri çağıracağım.
Akçalı işter ya da yüz lazartan ne-
denlerte ihraç editenterin değil, ama
sadece yönetimi eleştirdikleri için ih-
raç edilenlerin dönmesine sıcak ba-
layorum."
'Nazlı elimize düşseydi...'
Anayasa Mahkemesi, FP'yle ilgilı
kapatma kararını açıklamadan
önce FP'de "sine-i millet" önerisi
gündeme getirildi, hatta bir grup
milletvekili, parti yönetimine istifa
dilekçelerini de verdi. TBMM
kulislerinde bu girişimin başarılı
olup olmayacağı tartışılırken bazı
MHP ve ANAP millervekilleri
ellerini ovuşturup bekliyordu:
"Istifalann kabul edilip edilmemesi
bize bağlı, seçime yol açacak bir
girişime izin vermeyiz. Ama
hesabımızı iyi yapar, lısteye bakar,
Nazlı llıcak, Bekir Sobacı ve
Mehmet Bekaroğlu gibi isimlere
sıra gelince belki ıstıfalannı kabul
ediveririz."
MHP'lilerin "insan hakları"
konusundaki girışimlen nedeniyle
"elimize düşsün" diye beklediği
Bekaroğlu'nun adı kararda
geçmıyordu. MHP'lıler buna
hayıflanırken ener|i ıhalelerındeki
konuşmalarıyla ANAP'lıları hedef
alan Nazlı llıcak'ın milletvekilliği
düşürüldü Ama ANAP'hlar yine de
hayıflandı:
"Nazlı, keşke sine-i millete
dönseydi. Elimize düşseydi de,
oylanmızla milletvekillığıni
düşünjverseydık."
DSP'de sürpriz çıkışlar.
TBMM'de görev yapan DSP
muhabırleri, diğer partilere
bakan arkadaşları tarafından
gıptayta izlenır. Başbakan
Bülent Eeevit, grup
toplantılarının başında 5-10
dakika süren konuşmalar yapar,
çoğu kez bu konuşma metnini
de dağıttırır. Toplantıların basına
kapalı bölümünde "haber"
çıkması ıse pek alışılmış bir
durum değildir... Son birkaç
aydır DSP'de alışılmadık
gelişmeler yaşanıyor. Grup
toplantılarının basına kapalı
bölümterinde, bilinen parti ıçi
muhalefet temsılcılerinin yanı
sıra, bugüne dek pek sesi
çıkmamış mılletvekilleri de
şaşırtıcı konuşmalarla yönetimi
hedef almaya başladı. Grup
toplantısının basına kapalı
bölümünde söz isteyenlerden
konuşma metinlerini önceden
isteyen grup yönetimi, son
toplantıda faka bastı. Izmir
Milletvekili Kemal Vatan'ın.
göçmenlerin ya da seçim
bölgesinin bazı sorunları
dışında bir konuya
deginmeyecegi düşünülmüş
olmalı ki, kendisinden metin
istenmedı. Vatan kürsüye
çıktığında ağızlar açık kaldı:
"Içine sinmeyen çalışmaya.
maddeye, önergeye oy
vermemek doğrudur. Doğnı
olmayan, yöneticilerimizin ve
bazı arkadaştanmızın sitemli
tepkileridir."
Şaşkın bakışlar arasında
konuşmasını sürdüren Vatan.
Rahşan Eeevit e de sıtem etti:
"Sizin göreviniz Meclis 'te
yasama görevidir, hatırlatmalan
sonucu genel merkezimize
uğrayanlar çok sınıhı durumda.
Bunun doğnj olmadığını
yöneticılere hatirlattığımızda ise
yanıt ilginç oluyor: Herkesin işi
çok ve genel merkezimız çok
dar, onun için toplanamıyoruz.
Halbukı hepimiz biliyoruz kı,
istenirse Ankara'da toplanacak
salon bulmak mümkündür.
Diğer partiler sempozyumlar,
semineher yapmakta ve
dağıttıklan kitapçıklardan bizler
de yaraıianmaya çahşmaktayız.
Herhalde böylesi toplantılan
istenirse bizler de
gerçekleştirebiliriz Sayın
Rahşan Eeevit tarafından
geçen yıl kuruluş günümüzden
itibaren mahallelere kadar
başlayacak denen eğitim
çaltşmalanndan şu anda hiç
bahsedilmemektedır." *
Tütünün acısı ve 'intensive' ürün
Tütün Yasası'nın görüşmelerı gece
saatlertnde tamamlanma
aşamasına gelince, genel
kuruldakı gergin hava da
yumuşadı. Tasarı uzerinde son
sözü DSP Amasya Milletvekili
Gönül Saray Alphan'a veren
TBMM Başkanvekıli Murat
Sökmenoğlu öncelıkle, geçen
hafta kendısıni "Gönül Yazar" diye
anons ettiği için özür dıledi. Saray
da buna gönderme yaptı:
"Türkiye 'de sanatçı ve sanat
adına, bir Zeki Müren olmak, bır
Gönül Yazar olmak sanat adına
bironurdur, ancak TBMM'de
Gönül Saray olmak da benim
onurumdur."
Saray, ardından, tütün tarlalarını
anımsattı: "Tutun tarialarına
genelde küçük kızları ve kadınlan
göndenrler ve onlar sabahlan
tütun kırarlar. Ben, o kadınlar
adına konuşuyorum. Koku alm3yı
unutmuş, ellerindeki zift nedeniyle
tat alma duygusunu yitırmiş
kadınlar adına konuşuyoru v Ben
o kadınların oylanyla buraya
geldim, o kadınlara bir de şu sözü
verdım- Sızlerı acı tutünden
kurtaracağız, sızlerı daha ıntensıf.
daha fazla para kazanabılecğınız
urunlere geçıreceğız."
Saray'ın seçmene vaadını, başta
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller
olmak üzere çoğu milletvekili
kahkahalarla izledi. Ingılızce
"intensive (yoğun)" sözcüğüne
dayandığı tahmin edilen vaad'n,
hangı üründe nasıl bır
yoğunlaşmaya karşılık geldıği ise
bır soru ışaretı olarak kaldı..
Bir 'veto'nun öyküsü
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in, medya
patronlanna kamu ihalelerine
girme yolunu açan RTÜK
Yasası'nı TBMM'ye geri
.göndermesi siyasetçiler için
sürpriz olmadı.
Cumhurbaşkanı'nın iade
gerekçesinde, son derece
teknik bazı vurgular yapması,
örneğin "izlenme oranı" ile
"izlenme payı" arasındaki
aynma dikkat çekmesi
gözlerden kaçmadı. Sezer, belli
ki yasayla ilgili "hukuk"
danışmanlarınm yanı sıra,
"teknık" bilgiler konusunda da
işin "uzmanlanna' danışmayı
ihmai etmemişti. lade
gerekçesinde dikkat çekici bir
başka bölüm ise medya
patronlanna devlet ihalelerine
girme yolunu açan RTÜK
Yasası'nın 29. madde
değişikliğine ilişkin görüşlerdi.
Sezer, bu düzenlemenin nasıl
tekelleşme, hatta kartelleşme
yolunu açacağına dikkat
çekiyordu.
Herkesin, RTÜK tasansı ile ilgili
Çankaya'nm tavrını beklediği
günlerde, vetodan birkaç gün
önce, akşam saatlerinde
Rekabet Kurumu'nda, "dar
kapsamlı ve gayh resmi" bir
toplantı yapıldı. Rekabet
Kurumu'ndan, Sezer'in de
yakından tanıdığı bir üye.
yasanın nasıl tekelleşme yolunu
açacağını, gerek hukuki
gerekse başka ülkelerdeki
uygulamalardan örneklerle
ortaya koydu. Bir başka kurul
üyesinin son incelemelerinrlen
sonra geç saatlerde metin,
Cumhurbaşkantığt Genel
Sekreter Yardımcısı aracıhğıyla
Köşk'e iletildi. Sezer, bu metne
kendi hukuksal yorumları ve
görüşlerini de katarak yasayı
son derece ayrıntılı gerekçelerte
Meclis'e geri gönderdi...
Türey Köse. Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu.
ankcum@ttnet.net.tr