10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2001 PAZARTESİ HABERLER Anayasa için karar haftası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Partılerarası Uzlaşma Komısyonu'nda kabul edilen 37 maddelik anayasa değişikliği için hükümet ortağı partilerin liderleri bu hafta son sözû söyleyecek. Geçen cumagünü>apılan toplantıda, FP davasını da dikkate alarak, "Meclis"in nabzını aidıktan sonra" karan netleştireceklerini açıklayan hükümet ortağı partilerin liderlerinin bugün bir araya gelerek takvimi kesinleştirmeleri beklenhor. Ersümep'den kitapla yanıt • ANKARA (ANKA) - Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve ANAP Çanakkale Milletvekılı Cutnhur Ersümer, bakanliktan aynlmasına yol açan Beyaz Enerji operasyonu ve davasıyla ilgili olarak bir kitap yazdı. Ersümer, "Iddialar \e Cevaplar" adını verdığı kitabında, büyük ölçüde hakkındakı soruşturma önergesi üzerinde üenel Kurul'da yaptığı konuşmaya yer verdi. Ersümer. 'Bu operasyonda bütün gizlemelere \ e maskelemelere rağmen olağandışı bir şeyler bulunduğunu'" savundıı. Menderes'ten Derviş'e eleştiri • ANKARA (AA) - DYP Istanbul Milletvekılı Aydın Menderes, DYP Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında. hükümeti ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i eleştirdı. Kemal Derviş"in geçen hafta, "Bir ara moratoryumu bile düşündük" dediğini kaydeden Menderes. bu beyanı "F.şine rastlanmami^ sorumsuzluk örneği \ e ekonomiden sorumlu bakan için bağışlanmayacak ağır bir hata" olarak niteledi. Erdoğan'dan ANAP'a kanca • ANKARA (ANKA)- Parti kurma çalı$malaruu sürdüren Yenilikçıler"in liden Tayvıp Frdoğan'ın TBMM'de hükmete yönelik sert eleştirileriyle bılınen ANAP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır ile görüştüğü, partı çalışmalannı ve çeşitli konulardaki düşüncelennı anlatarak partisine da\et ettiği öğrenıldi. ANAP içerisinde bir süredir huzursuz olan Yalçınbayır'm uzun yıllardan ben arkadaşı olan Tayyip Erdoğan" ın teklifine henüz olumlu bir yanıt \ ermediği, ancak bu davete sıcak baktığı belirtildi. Adalet Bakam'na hakaret davası • ANKARA (AA)- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Radıkal gazetesmde yayımlanan bir yazıda, Adalet Bakanı Hikrnet Sami Türk'ün kişilik haklanna hakaret edildiğı gerekçesıyle. gazetenin Sorumlu Yazıişlen Müdürü Hasan Çakkalkurt hakkında 16 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Ankara Cumhuriyet Basın Savcısı Levent Tacer tarafından hazırlanan iddianamede. müşteki Türk'ün. Radikal gazetesinin 4 Mayıs2001 tarihli sayısının 1. sayfasında. "Türk, kıvırmaya çalışıyor" başlıkh yazıda şahsına hakaret edildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğu kaydedildı. Kutan'ın toplantısına katılan gelenekçiler ve yenilikçiler arasında tartışmalar yaşandı Fazflet'te hesaplaşmaBÜLENTSAR1OĞLU ANKARA. - Kapatılan FP milletve- killerinin toplantısı. "gdenekçi" ve *ye- niiikçi" kadrolann hesaplaşmasuıa sah- ne oldu. Yeni partinin hazırlıklannı ta- mamlayan Oğuzhan Asiltürk yeni olu- şumcu milletvekillerini "Ozalizm ah- laksızlıktır" diye suçlayınca tepkiyle karşılaştı. Necmettin Erbakan'ın "bir bilen" olarak köşesine çekilmesini is- teyen milletvekilleri. yeni partinin baş- kanlık divanı için "Yönetimibizeverir- seniz, büyüklerimizi baş tacı yapanz" dediler. Eski Genel Başkan Recai Ku- tan, milletvekillerivle Bilkent Ote- • Yeni partinin hazırlıklannı tamamlayan Oğuzhan Asiltürk, yeni oluşumcu milletvekillerini "Özalizm ahlaksızhktır" diye suçlayınca tepkiyle karşılaştı. li'nde toplandı. Çok sayıda yenilikçi milletvekilinin de katıldığı toplantıda "birBk" mesajlan verilmesine karşın tartışmalar yaşandı. Asiltürk, yeni olu- şumcu milletvekillerini örtülü eleştiri- lerle hedef aldı. Nevzat Yalçıntaş'ın Ozal dönemini övmesine tepki göste- ren Asiltürk, "Ben hepinizi seviyorum, hepiniz kardeşimsiniz. Ama Türkiye'de ahlaksızlık, faiz, hortumculuk ÖzaTın eseridir. Bütün bu pislikler Ozal zama- nında başladT dedi. Salondan yükse- len tepkiler üzerine Asiltürk konuşma- sını. '"BenimmemurumişinibUiranla- yışı Özal'ın değil mi, bunu söylüyorum, niye itiraz ediyorsunuz" diye sürdürdü. Yenilikçilerın öncülerinden Abdul- lahGüL "birlik-beraberlik" mesajları- na kuşkuyla yaklaştığını belirtti. Gül, "Söylenen her şeye katılıvorum. ama el- bette benim de doğrulanm var. Bunlar da dikkate alınmalT dedi. Eski Grup Başkanvekili Büient Arınç da hazırlık- lardan habersiz olmalanndan yakındı. Annç'ın "Büyüklerimizin sözünü din- leyelim, ama bir emrivakiyle de karşı- laşmayakm Eski hatalar yapümayacak- sayenibir noktadabuluşulabilir" dedi- ği öğrenildi. Toplantıdan önce Ankara'da yenilik- çi milletvekilleriyle bir sünnet düğü- nünde buluşan Recep Tayyip Erdoğan ise Erbakan kadrosuyla iplen kopardı- ğını ortaya koydu. Kutan, gelecek hafta salı veya çar- şamba günü il başkanlan, sonraki bir günde de belediye başkanlarıyla bir araya geleceklerinibildirerek daha son- ra dar bir kadro ile yeni oluşum konu- sunda karar verileceğini belirtti. BüientAnnç emanet- çüiğe"Hayır"dedi. Arınç, emanetçi olmuyor Yenilikçiler Clinton gibi lider anyor ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - FP sonrası için partileşme çalışmalannı tamamlayan iki ayn kadro, kuruluş zamanlaması konusunda stratejik hesaplar yapıyor. Bölünmeyi dar kapsamlı tutmak için "uzlaşüncı Idşi" olarak adı ön plana çıkanlan Büient Annç, yakın çevresine "Emanetçi olmam" mesajı verdi. Bölünen grupta "bü\ükparçaolmayı" hedefleyen eski yöneticiler, "orta yol" olarak Annç'ın genel başkanlığını gündeme getirdi. Ancak Annç'ın yakın çevresinde dile getirdiği "Emanetçi olmam. Emanetçiyie yürütülen hareket güven vermez" mesajı, Erbakan kanadına iletildi. Annç sorulara. "Özel olarak bir teklif olmadı. .Ama bu bir temennidir, inşallah sonunda hayırüsı ohır" yanıtını vermekle yetindi. Yenilikçi milletvekillerinden Mehmet AB Şahin ise FP dönemrndeki "Erbakan göJgesMÜ" kastederek şunlan söyledi: "Halka güven veren, kendi göbeğini kendi kesecek bir yönetim mutiaka işbaşında olmah. Uzaktan kumandah, ild başh jönetimlerle bir yere varılamaz. Bunun acısını çok çektik 48 yaşında ikinci defa başbakan seçilen Blair'e özeniyor halkımız. 52 yaşında siyaseti bırakan. iki kez başkanlık yapan Clinton tarzuida yöneticileri görmek istiyor." Erbakan Bursa'da konustu: Yeni bir dönem başlatıyoruz BURSA (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan, "Osmanh payitahonın başkenti Bursa'da, yeryüzünde refahın. aydınhğın yeni ferahhk dönemini başlaüyoruz" dedi. Erbakan. Milli Gazete tarafından dün akşam düzenlenen etkinliğe katıldı. Atatürk Spor Salonu'na girişinde "Mücahit Erbakan " sloganlanyla karşılanan Erbakan, "Bursa'da, yepyeni devri başlatmanın sevincini yaşadığun" söyledi. Erbakan, bu coşkunun 3 manasının olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Birincisi, yanhş düşünen ey gafıllere seslenhorum: HaUayok sayıyorsunuz. Ama, hata içerisindesiniz, IkincisL, biz davasuıa inanan insanlann yeniden büyük Türkiye kurma inancı. haksızlığa uğradıkça daha da artacak ve güçlenecektir. L çüncüsü. yepyeni bir dönemin başlangıcnun sevincini yaşayın. Sizin coşkunuz sürdükçe. geçmişte başbakan olarak geldiğim Bursa'ya yıldınm olarak geleceğiz.'' Kavdkçı'yı savunmaya devametti Anayasa Mahkemesi'nce millet\ekilliği düşürülen Nazlı Uıcak. seçmenlerine Merve Kavakçı'ya 'sahip çıkma' sözü verdiğini belirterek "Sözüme ihanet etmektense şasaklı olmayı tercih ederim" dedi. Dıcak, yazan olduğu Yeni Şafak gazetesinde düzenlediği basın toplantısında. "Acaba Merve Kavakçı'yı kim aday olarak gösterdi? Merve Kavakçı Meclis'e gökten zembflle mi indi? Aday olarak gösterihnesinde Genel Başkan ve Başkanlık Divanf nın hiç mi roiü ohnadT dedi (AA) FP'NİN MECLİS'TE ŞU ANDAKİ DURUMU TARTIŞMA YARATTI TüzelkLşilik karmaşası ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Anayasa Mahkemesi'nin ka- patılmasına karar verdiği FP'nin, "karartarihinden itibaren tüzelki- şiliğinin sona ereceğine ilişkin ka- ran" bu partinin Meclis'teki tem- silini tartışmalı hale getirdi. TB- MM Başkanı Ömer İzgi ve MHP'li TBMM Başkanvekili MuratSökmenoğlu. FP'nin Mec- lis'teki varlığının Anayasa Mah- kemesi'nin kapatmaya ilişkin ge- rekçeli karannın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihte sona ereceği- ni öne sürdüler. Anayasa Mahkemeşî'nin FP hakkındakı kapatma karannda, "TüzeUdşilik kapatma ile birlikte sona erer" yönündeki ifadesi tar- tışma yarattı. ,\nayasa Mahkeme- si'nın'l 6 Ocak 1998 tarihinde RP hakkında verdiği kapatma kara- nnda böyle bir hüküm yer alma- dığı için gerekçeli karar yayımla- nana dek bu partinin tüzel kişiliği de\am etmışti. TBMM Başkanı tzgi, FP'nin tüzelkişiliğininin, an- cak gerekçeli karar Resmi Gaze- tede yayımlandıktan sonra sona ereceği yönünde görüş âçıklama- sma karşın, bugün TBMM Baş- kanlık Divanı toplanarak kesin ka- rar ahnacak. MHP'li TBMM Baş- kanvekili Sökmenoğlu da Anaya- sa'ya göre tüzelkişiliğin sona er- mediğini, gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlanana kadar FP grubunun görevini sürdüreceğini söyledi. DYP'li Anayasa Komis- yonu Cyesi Ahmet İyimaya da bu konudaki karan Meclis Başkan- lık Divanı'nın vereceğini belirtti. FP'lilerin de aralarmda yer aldığı dosyalar görüşülecek Meclis dokıınmaya ha&riantyor ANKARA (ANKA) - TBMM'de önümüzdeki hafta milletvekilleri- nin dokunulmazlıklannın kaldınl- masına ilişkin 80 dosya ele alına- rak karara bağlanacaİc. Komisyo- nun gündeminde, «>»^^___ Anayasa Mahkemesi tarafından milletvekil- liği düşürülen Nazh Dı- cak'ın da bir dosyası bulunuyor. TBMM Anayasa ve ^ ~ ^ " ~ " Adalet Karma Komisyonu, Per- şembe günü beş hazırlık komisyo- nunun 80 dokunulmazlığın kaldı- nlmasına ilişkin tezkere hakkında hazırladığı raporlan görüşecek. Bu dosyalardan çeşitli suçlardan dola- yı 58 millet\'ekilinin yasama doku- nulmazlığının kaldınlması istenir- ken bunlardan MHP Ordu Millet- vekili Cemal Enginyurt ve ANAP • TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu, çeşitli suçlamalardan dolayı 58 milletvekilinin yasama dokunulmazhğının kaldınlmasına ilişkin 80 tezkereyi bu hafta karara bağlayacak. Antalya Milletvekili Cengiz Aydo- ğan" ın 4'er, ANAP Diyarbakır Mil- letvekili SebgetuUah SeydaoğJu ile DYP Muş Milletvekili Mümtaz Ya- vuz'un üçer dosyalan bulunuyor. DSP'den istifa eden Büient Ersin Gök'ün de iki dosyası bulunuyor. Komisyonun gündeminde, çeşit- li yerlerde yaptıkları konuşmalar- dan dolayı kapatılan FP'li çok sa- _ _ _ _ _ yıda milletvekili hak- kında da yasama do- kunulmazhğının kal- dınlmasına ilişkin dosya bulunuyor. Bu milletvekilleri arasm- ~"~~"""" da Büient Annç, Ali Oğuz. Eyüp Fatsa, Fethullah Erbaş, Yasin Hatipoğlu, Ömer \ ehbi Hati- poglu. Bahri Zengin, Mir Mehmet Fırat Hüsamettin Korkutata, Zeki Ünal da yer alıyor. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Necmettin Erbakan'ı siya- sete girdiği günden beri izle- yenlerdenim. 12 Eylül askeri darbesinden sonra 10 ay birlik- te hapishanede de kaldık. O zamanki partisinin adı Milli Se- lamet Partisi'ydi (MSP). MSP'li- ler asken cezaevinde 10 ay yat- tıktan sonra tanliye oldular. Er- bakan bir kez daha cezaevine, bir bayram öncesi döndü. İkin- ci gelişinde çok üzgündü. Onceki gece Abdi Ipekçi Spor Salonu'nda Necmettin Erbakan'ı yeniden sahnede gördüm. Türkiye Odalar ve Borsalar Birlıği Genel Sekrete- ri olarak zamanın Başbakanı Süleyman Demirelle kapıştı- ğında henüz 40 yaşına gelme- miş genç bir mühendisti. Hırs- lıydı, Süleyman Demirel'in ve- tosunu yediğinde umudunu yi- tirmedi, Konya'dan 1969 se- çimlerinde bağımsız adaylığını koydu. 1965 yılından bu yana tam 36 yıl geçti. Erbakan artık 80'li yaşlara yaklaştı. Başparmağı Necmettin Erbakan Kuşağı havada konuşuyor: "Inandığı- mız yo/dan as/a vazgeçmeye- ceğiz." Erbakan'ın lideriik etti- ği dördüncü parti de kapatıldı. Herkes biliyor ki Erbakan Ho- ca beşinci partiyi de kurar. Li- derini de tayin eder ve uzaktan kumandasını da sürdürür. • • • Süleyman Demirel, Alpars- lan Türkeş, Büient Ecevit ve Necmettin Erbakan, bu dört isim, son 40 yılımıza damgası- nı vurdu. Süleyman Demirel, cumhurbaşkanlığı kavgasını yi- tirip 40 yıllık aktif siyasi yaşamı- nı noktaladı. Alparslan Türkeş, bu üçlüden biraz daha yaşlıydı ve öldüğünde hâlâ aktif siya- setin ortasındaydı ve partisinin başındaydı. Bu dörtlüden yalnızca Büient Ecevit aktif siyasette ayakta kaldı. Necmettin Erbakan ise yasaklı olmasına rağmen bir geleneğin liderliğini sürdürüyor. Hâlâ ben vanm diyor. Onceki gün Abdi Ipekçi'de "Efsane ge- ri dönüyor" sloganıyla sahne alan Erbakan'ın siyasi macera- sı, bitmeyen uzun bir yolculuk gibi. 1965 yılında ben üniversite- ye yeni başlamış genç bir öğ- renciydim. Erbakan sahnedey- di. Ben artık emekliliği gelmtş eski bir gazeteciyim. Erbakan hâlâ sahnede. Hâlâ geri dönme umudu içinde yaşıyor. Tarih kitaplanndan okuduğu- muz bir Ittihatçılar kuşağı var- dı. Bir kısmını son yıllarında ta- nıma olanağı buldum. Bunlar- dan birisı, gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın'dı. Onlardan son- ra bence en önemli kuşak, Er- bakan'ların kuşağı. Bu kuşak Türkiye'nin son 40 yıllık kade- rine hükmetti. Hâlâ da hükmet- meye devam ediyor. Erbakan, Türkeş ve Ecevit'le cezaevinde uzun uzun konuş- ma ve onlan tanıma olanağı bul- dum. Her üçü de çok farklı dün- ya görüşlerine sahip. Her üçü- nün de alışkanlıkları, yetişme bi- çımleri bırbırinden değişik. Ancak bu liderler kuşağının birbırine çok benzeyen yönleri de var. Birinci özellikleri yenil- giyi hiçbir zaman kabul etme- meleri. ikincisi, her zaman tek lider olma özellikleri. Üçüncü- sü, zaman içinde değişiyor gi- bi gözükmelerine rağmen, hiç- bir zaman değişmemeleri. ••• Erbakan hâlâ efsane olarak geri dönmeyi umuyor. 75 ya- şında böyle düşünebilen bir kı- şiyi kıskanmamak mümkün mü? Yeniliyor, hapse giriyor, partıleri kapanıyor, siyasi ola- rak yasaklanıyor. Buniann hiç- bıri kâr etmiyor ve tıpkı bir ara- besk şarkının sözleri gibi karşı- mıza dikiliyor ve şöyle diyor: "Yıkılmadım ayaktayım." Erbakan'lar önemli bir ku- şaktı. Artık onlann devri kapa- nıyor. Ancak bu kuşağın son mohikanlanndan birisi olarak, yeniden ayağa kalkmaya ve si- yaset yapmaya hazırlanıyor. Bu kez veya ilk kez partisinin için- de etkili bir isyan var. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlan, Erba- kan'ın 40 yıldır kumanda ettiği geleneği parçalamak üzere. 80 yaşın eşiğindeki Erbakan son oyununu oynuyor. Bir yan- dan elinden yitip giden partisi- ni yeniden yaratmaya uğraşır- ken biryandan daTayyip Erdo- ğan ve arkadaşlarının önünü kesmeye hazırlanıyor. Herkes bu yeni muhalif genç kuşağa şans tanıyor. Yine de Erbakan'ı küçümsememek gerek. O bir kuşağın temsilcisi. Daha neler yapabilir göreceğiz. Erbakan artık finalde. Bu kez iyice zorlu bir sınavdan geçi- yor. Kolay pes etmeyen bu si- yaset kurdunun son oyununu nasıl oynayacağını merak edi- yorum. 2000Tİ YILLARDA ERDAL ATABEK Kriz Günleri: Yükleme Testi Olarak... Lideriik ile yöneticiliğin ayn işler olduğu ne za- man anlaşılır? Bir organizasyonun nelere dayanabildiği ne za- man ortaya çıkar? Bir takımın birbirini ne kadar tamamladığı han- gi koşullarda ölçülebılır? Insanın irade gücü nasıl sınanır? Güçlüklere dayanabilme sınırını ölçen koşullar nelerdır? Bu koşullar 'kriz günleri'dir. Kriz, hiç beklenmediği zamanda bütün önlem alma, uyum gösterebilme süreçlerini altüst ede- rek koşulları değiştiriverdiğinde bütün bunlar or- taya çıkar. Kriz, kimi zaman ekonomik bir depresyondur, kımi zaman bir deprem, kimi zaman bir şirketin if- lasa sürüklenmesidir. Kriz, kimi zaman eşlerin ay- nlma noktasına geldiği bir bunalım, kimi zaman kazanılamayan bir sınav, kimi zaman beklenme- dik bir kazadır. Kriz, bir yükleme testidır. Yükleme testi, normal koşullarda hiçbir yeter- sizlik göstermeyen bir organın, bir organizmanın, birkişılığın, bırbirliktelığin, bırailenin, birgrubun, bir ulusun 'olağanüstü zorlamalar karşısında ye- tersiz kalıp kalmayacağının ö/çü/mes/'dir. Knz günleri bu ölçümlerin yapıldığı günlerdir. Lider ile yönetici arasındaki fark normal koşul- larda pek anlaşılmaz. ama kriz günlerinde yöne- tici bu durumla nasıl başa çıkacağını sıkıntıyla dü- şünürken lider, çoktan ne yapacağına karar ver- mış, kararlarını uygulamaya başlamıştır. Yönetici, bu güç günlerde yapayalnız kaldığını düşünürken lider ekibinın bütün gücünü seferber etmeyi ba- şarmıştır. Çünkü, yönetici sadece kendinin farkın- da iken lider çevresindeki bütün güçleri fark et- mış, kimın hangi koşulda ve nerede en çok yarar- lı olacağını kavramıştır. Onun ıçın de lideriik başka bir şeyleri, yönetici- lık başka şeyleri simgelemektedir. Insanlar güç günlere nasıl dayanabilir? Bunun temelde çok sade bir formülü vardır, bu- nu bılenler de güç günleri atlatırlar: Vazgeçebile- ceğın şeylerle vazgeçemeyeceğin şeyleri birbirin- den dikkatle ayırmak, vazgeçilenleri ya unutmak ya ertelemek, vazgeçilmemesi gerekenlere daha sıkı sarılmak. Aslında bilinçli ya da bilinçsiz bütün insanlann yaptığı da budur, ama aradaki fark, bu- nun doğru ya da yanlış yapılmasıdır. Insan fizyolojisi için yiyecek, hava ve su vazge- çilmez gereksınmelerdır. Ama hepsinin de gerek- sinme dereceleri farklıdır. Insan bir şey yemeden uzun süre dayanabilir, su içmeden dayanma sü- resi daha kısadır, havasız yaşamanın süresi ise bir- kaç dakikadır. Bunu bilen insan, yiyecek olmayan, ama havası olan bir yeri, içinde yiyecek olan, a- ma hava bulunmayan bir yere yeğler. Tersini de ya- par mı? Bilinçsiz ise yapar. Benzer işleri yapan çok •infianvardr..-,..,;,.;,. . . . . . . - Birden çok insanın yer aldığı kamusal yaptlar- da kriz günleri 'kurumsalyükleme testi' işlevi ya- par. Bir aileden büyük bir şirkete kadar her tipte ve ölçekte kurumsal yapı, krize girdiği zaman bir 'psiko-sosyal yükleme fesf/'nden geçer. 'Kurumsal yükleme testi' kurumu aşağıdaki özelliklerinde ölçer: • Kurumun yapısal çözümlemesi (analizi) ne so- nuç vermektedir? Kuruluşun yapısı amacına uy- gun mudur? • Kurumun işlevsel çözümlemesi ne sonuç ver- mektedir? Kuruluş, işlevlerini amaca uygun bi- çimde yerine getirebilmekte midir? • Kurumun iletişim modeli amaca ve işlevlere uygun mudur? Her türlü koşulda insanlar, bulun- dukları yer (pozisyon), yapmaları gereken iş (fonk- siyon), ulaşmaları gereken hedef (goal) bakımın- dan doğru, etkin, yeterli iletişim içinde olabilmek- te midir? • Kurumun değerleri, amacına, işlevlerine, et- kileşimine güç katacak biçimde bilinmekte ve paylaşılmakta mıdır? Kuruluşun üyeleri bu değer- lerin bir parçası olduğunu hissetmekte midir? Bu değerleri. uğruna çaba harcanacak önemde bul- makta mıdır? Bir aileden bir şirkete kadar bütün kurumları 'krizin güç günlennde' dayanıklı ya da dayanıksız kılacak olanlar bu soruların yanıtlandır. Bakalım ve görelim, ne kadar dayanıklıyız? Güç günlerde kimden yardım bekliyoruz? Kendimiz- den mi, başkalarından mı, gözümüzün gördükle- rinden mi, yoksa gözümüzün görmediklerinden mi? Bakalım ve görelim. Yükleme testinden geçi- yoruz. e-mail: erdalatak(a superonline.com Faks:0212 513 90 98 PEŞİN FİYATINA 10TAKSİT! JFERROLIİ "ISITMA ve KLİMA SİSTEMLERİ" Istanbul (0216)573 38 41 Ankara (0312)384 56 44 Izmır (0232)449 71 84 NİKSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 199&219 Karar No: 1997 388 Da\acı Hül>a Demır tarafından davalı Kerem Demir aleyhi- ne mahkememıze açılan boşanma davasının yapılan açık yargı- laması sonunda. Davanın kabulü ile Tokat ıli, Nıksar ılçesı, Yu- sufşah Mahallesı. Cılt No021 02, Sayfa No:32, Kütük Sıra No.96'da nüfusa kayıtlı Şe\kı oğlu Kerem Demır ile Durmuş kızı Hülya Demir'm şıddeth geçımsizlik nedenıyle boşanmala- nna karar verılmıştir Tüm aramalara rağmen adresı bulunama- yan da\alı Kerem Demır'e mahkeme karannın 7201 sayılı Teb- ligat Kanunu'nun 49 maddesı gereğince ılanen teblığ olunur. Basın:"3O576
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle