19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2001 CUMARTESİ HABERLER İP: İddiaların gereği yapılsm • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ÎP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın, Beyaz Enerji iddianamesinde ANAP' ın yabancı bir fırmadan 50 milyon dolar aldığına ilişkin ifadeler bulunduğumı belirterek "Bu ifadeler hakkında hiçbir şey yapılmadığını" söyledi. Yalçın, Siyasi Partiler Yasası'nın yabancılardan para alan partüerin kapatılmasını öngören ılgili maddesine göre Anayasa Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulunulması gerektiğini söyledi. Esenyurfta seçımtstanbul Haber Servisi -Esenyurt Belediye Başkanvekilliği seçimi 7 Mayıs Pazartesi gününe ertelendi. Belediye meclisinin dünkü toplantısında başkanvekilliği için CHP'den bir süre önce istifa eden, bağunsız meclis üyesi Ali Aksu aday ofdu. Aksu, bağunsız 14 meclis üyesi ve bir HADEP'li meclis üyesinin oyunu aldı. Ancak yasa gereği adayın vekil seçilebilmesi için 30 meclis üyesinden 16'sınm oyunu alması gerektiği için seçim 7 Mayıs Pazartesi gününe ertelendi. Köşk'e rekor başvuru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanhğı Sözcüsü ve Basın Başdanışmanı Metin Yalman, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev yaptığı 11 ayda Çankaya Köşkü'ne rekor düzeyde. toplam 66 bin 700 başvuru geldiğini bildirdi. Yalman, kişisel başvurulann eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin dönemine oranla yüzde 70 arttığını belirtti Erdinç Sarıalp tutuklandı • KOCAELİ/ İSTANBUL (Cumhuriyet) - Merkeze alınan eski Kocaeli Emniyet Müdürü Erdinç Sanalp, akaryakıt kaçakçılığı ve usulsüz kimyevi madde ithaline ilişkin jandarmanın yürüttüğü 'Beyaz Benzin" operasyonunda 'çete oluşturmak' ve 'rüşvet almak' suçlanndan tutuklandı. Aynı soruşturma kapsamında daha önce tutuklanan Nurettin Kutlu'nun, ifadesinde galerici Burhan Alemdar aracıhğıyla eski Kocaeli Emniyet Müdürü Sanalp'a her ay 15 bin dolar rüşvet verdiğini söylediği öğrenildi. programları • Haber Merkezi- Istanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Proje Yönetim Merkezi, inşaat sözleşmelerinin yönetimi ve ihtilaflann çözümünde altematif yöntemler alanında 9-12 Mayıs tarihleri arasında iki sertifıka programı düzenledi. Sertifıka programlanna katılmak isteyenler, kayıtlannı, internetteki 'www.pym.itu.edu.tr' adresinden yaptırabiliyor. Inönü'nün yanıtını bekleyen yeni oluşum ve Kemalist bir parti hazırlığı solu hareketlendirdi Merkez solda sıcak yaz BARIŞDOSTER • CHP'den istifalar, Derviş'in 20-25 gürnçinde DSP'ye üye olacağı söylentileri, hazırlıklan süren ve Erdal Inönü'nün yanıtını bekleyen yeni oluşum ve Kemalist çizgideki yeni parti hazırlıklan, solu oldukça sıcak bir yazın beklediğini gösteriyor. gideki yeni partinin hazırlık- lan, solu oldukça sıcak bir ya- zın beklediğini gösteriyor. îstifalann sürdüğü CHP'de, hem soldaki yeni oluşum ve bu bağlamda Prof. Dr. Erdal Inönü'nün vereceği yanıt, hem de Kemal Derviş'in ak- tif siyasete nasıl bir giriş ya- pacağı düşünülüyor. Geçmiş- te bakanlık, milletvekilliği, Türkiye'de merkez solu sı- cak günler bekliyor. CHP'den istifalar, Devlet Bakanı Ke- mal Derviş'in 20-25 gün için- de DSP'ye üye olacağı yö- nündeki söylentiler, hazırlık- lan süren ve Prof. Dr. Erdal tnönü'nün yanıtım bekleyen yeni oluşum ve Kemalist çiz- belediye başkanlığı, parti yö- neticiligi yapmış, örgütte ça- lışmış binlerce üyesi istifa e- den CHP yönetimi, solda ha- zırlıklan süren ulusal sol par- tiyi de yakından izliyor. Par- tiyi sağa kaydırdığı, devrimci. ulusalcı, cumhuriyetçi kökle- rinden kopardığı, parti içi de- mokrasiyi yok ettiği yönünde eleştiriler alan CHP Genel Merkezi ise parti tabamnın genişlediğini. bundan böyle CHP'de etnik. dinsel, bölgesel ve çıkar amaçlı politika ya- panlara göz yumulmayacağı- nı söylüyor. Kemal Derviş'in 20-25 gün içinde partiye kay- dının yapılacağı öne sürülür- ken DSP'li muhalifler, kong- renin iptali için yargıya baş- vuracaklannı, kongrede oy kullanan pek çok delegenin "fason", "naykm* delege ol- duğunu ifade ediyorlar. Yeni oluşumda ise herkes Inönü'nün yanıtını bekliyor. Inönü'nün, önümüzdeki haf- ta içinde Ankara'da eski il başkanlannın temsilcileriyle görüşeceği ve karannı açıkla- yabileceği vurgularuyor. Inö- nü'nün. partinin örgütlenme yapısı ve programı üzerinde çahştığı, yeni yüzleri görmek istediği, kendi konumu hak- kında ise düşünmeyi sürdür- düğü anlatıhyor. Yeni partiye kurumsal ve kuramsal düzey- de destek verme karan alan Sosyal Demokrasi Vak- fı'ndan Ercan Karakaş ve Ay- dın Cmgı da yeni partinin programı ve örgütlenme mo- deli için yaptıklan çahşmala- n sürdürüyorlar. Prof. Dr. Mümtaz Soysal ve Prof. Dr. Sina Akşin gibi isim- lerin de içinde yer alacağı ulu- salcı sol partide ise hazırlıklar hızla ilerliyor. CHP LİDERİ BAYKAL Demokraside intikam yoktur tstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TB- MM kulislerine gazetecilerin alın- maması karannı eleştirerek "De- mokraside intikam diye bir olay yoktur" dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret ederek bir süre önce baş- kanlığa seçilen, gazetemız yazan Orhan Erinç'e başanlar dileyen Baykal, basının sorunlan hakkında kendilerine yardımcı olmaya hazır olduklannı kayderti. TBMM kulis- lerine gazetecilerin alınmaması ka- ranna değinen Baykal, ıktidann ya- pay önlemlerle eleştinlerden, top- İumun gözlemlennden ve takibin- den kendini kaçırmaya çahştığını ileri sürdü. TGC Başkanı Orhan Erinç de hem Cemıyet, hem de ga- zeteciler olarak Meclıs'e gerçek değerini verdiklerinı belirterek "tdari kararla basının önünün ke- silmesi doğnı değiT dedi. Aksine basının önünün daha fazla açılma- sını beklediklerini de kaydeden Er- inç, "AB'ye girme niyetintiz oldu- ğunu göre, oradaki normlan bura- yaaktarmakdurumundayız" dedi. 25gecekonduyüaldı Gaziosmanpaşa Boğazköy Beldesi'nde MiDi Emlak'a ait arazi üze- rinde yapılan ve Kayabaşı Barajı su havzasmda boiunan 65 gece- kondudan 29'u hakkındaki vıkım karannı uygulamaya giden bele- diye ve jandarma ekipleri, gecekondu sahiplerinin direnişi ile karşıiaştı. İl Jandarma Komando Tabunı ile Gaziosmanpa- şa fiçe Botük Komutânhğfna bağlıjandarmalann desteğmdeki tstanbul Büyükşehir Betediyesi'ne bağkyıkrnı ekipterine taş ve sopalarfirtatangecekondu sahipleri, iş makinelerinin önüne çıkarak yıknnı engeUemek istedikr. Bu kargaşa sra- smda Cemile ve İpek Demir hafif şekilde yaralanırken gecekondusunun çateına benzin dökerek ateş yakan 20 yaşmdaki Kadir Efe, daha sonra kendini de turuşturdu. Efe. jandarmalar tarafindan yanlannda taşıdıkları yangın söndürücü kıü- lanüarak kurtankfa. Gecekondu sahipkrinln direnişine karşın 29 gecekondudan25'i\ıkımekipleritaranndanyıkıklı.(AA) Ankara Barosu'na bağlı avukatlar, idam cezasını veyaşama hakkını tartıştı: îdam törenle adam öldürmektir• Ankara Barosu tarafindan düzenlenen konferansın açılış konuşmasını yapanBaro Başkanı Erdoğan, cezanın ıslah edici olması gerektiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara Barosu avukatla- n, idamın hukuki değil siyasi bir yaptınm olduğunu vurgulayarak suç işleyenin değil suçu yaratan nedenlerin ortadan kaldınlması gerektiğini belirttiler. Ankara Barosu tarafindan dün "Yaşama Hakkı ve İdam Ceza- sT konulu konferans gerçekleş- tirildi. Konferansın açılış konuş- masını yapan Ankara Barosu Başkanı Sadık Erdoğan, ceza- nın ıslah edici yönüne dikkat çe- kerek "Bir insanı ortadan kaldı- nrsanız bu ceza olmaz. Ceza ıs- lah edici olmakdır" dedi. Başkanlığını Güner Akya- n'nın yaptığı konferansa konuş- macı olarak katılan eski millet- vekili ve avukat Kâmil Ateşoğul- lan, suç işleyeni ortadan kaldır- mak yerine suçun nedenlerinin ortadan kaldınlması gerektiğini vurguladı. TBMM'de halen 79 kişinin idam dosyasının bekledi- ğini kaydeden Ateşoğullan, "tdam uzun süredir uygulanma- makla beraber mahkemeler ha- len ölüm cezası veriyor. Yasalan- mızdaki 41 madde ölüm cezası- nı öngörmektedir*" dedi. Avukat Mehdi Bektaş da ida- mın siyasi yönüne değinerek "tdammTBMM'de onaylanma- SL, yargının dışlanması anlamına gelirvebudaidarnın siyasi yönü- nü gösteriyor" dedi. idamın, su- çu ne olursa olsun kişiyi yok et- me anlamına geldiğine işaret e- den Bektaş, insanlann emirle ve talimatla dünyaya gelmediğini, bu nedenle emirle ve talimatla öldürülemeyeceğini söyledi. 12 Eylül döneminde müvekkıli Necdet Adalı'nın ıdamını ızledi- ğini kaydeden Bektaş,"tdamtö- renle adam öldürmektir" dedi. Başkanlık Divanı'nın yasağını protesto ederek Meclis faaliyetlerini izlememe karan aldılar Parlamento mıüıabirleri haber yazmıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanlık Divanı'nın, "gazetecflere Mec- lis kulisine girme yasağT geti- ren karan 3. gününü doldurur- ken parlamento muhabirleri. karan protesto için Meclis içindeki etkinlikleri izlememe karan aldı. Parlamento Muha- birleri Derneği'nin (PMD), görüşme talebine 3 gündür ya- nıt vermeyen TBMM Başka- nı Ömer tzgi de dün sabah ka- bul ettiği dernek yöneticileri- ne, "Karanyenidendeğerlen- direceğiz" açıklamasını yap- makla yetindi. PMD Başkanı Kemal Saydamer, alınan ya- sak karannın, parlamento mu- habirlerinin, millet ile vekili arasındaki köprü görevini üst- lendiğine işaret ederek "Par- lamento muhabirlerinin nasıl çabşacağı ictüzük hükümkri- ne göre düzenlenmiştir. Yasak karan kaldınlarak millet ile vekili arasındaki köprü yeni- den kurulmahdır" dedi. Gazetecilere Meclis kulis- lerini kaparma yasağma dö- nük tepkiler artarak sürüyor. Parlamento muhabirleri dün- den itibaren, Meclis'teki ba- sın toplantılan, komisyon ça- lışmalan. grup toplantılannı izlememe, yapılan her türlü yazılı açıklamayı haberleştir- meme karannı uygulamaya koydular. Bu karardan ilk et- kilenen ise FP'li SuatPamuk- çu oldu. Basın toplantısı dü- zenlemek için TBMM Basın Bürosu'na gelen Pamukçu, gazetecilerin toplantı salonu- na girmemesi üzerine basın toplantısı düzenlemekten vaz- geçerek eyleme destek verdi. TBMM Başkanı Ömer Izgi demek yöneticilerini dün sa- bah kabul ederek bir süre gö- rüştü. Izgi, gazetecilerin tepki- lerine saygı duyduğunu, Baş- kanlık Divanı'nın karan "ye- niden değerlendireceklerini" söyledi. îsveçli gazetecilerden gazetemizi ziyaret DışHaberlerSer- visi-tsveç'te etkinlik gösteren Ileri Gaze- tecilik Eğitim Ensti- tüsü'nü temsil eden Fojo adlı kurumdan bir heyet, dün gaze- temizi ziyaret ede- rek Türkiye'deki ga- zetecilerin durumu ve eğitim olanaklan konusunda görüş alışverişinde bulun- du. îsveçli ve Türk ga- zeteciler arasında deneyim paylaşımı ve işbirliğini başlat- mak üzere Türki- ye'de bir proje geliştirme- nin olanaklannı araştırmak amacıyla Istanbul'a gelen delegasyonda Johan Ro- mare, Ami Lönnroth ve tsveçli gazeteciler, deneyimlerlmizden yararlanmak istediklerini söylediler. Anders Zeijlon adlı gazete- ciler bulunuyor. Fojo, 1972'den beri îs- veçli gazetecilere ileri mes- leki eğitimler veriyor. Bü- yıl yaklaşık 3 bin ki- şinin başvuru yaptı- ğı, ancak 700 katı- lımcının kabul edil- diği belirtiliyor. lsveç Uluslararası Kalkınma ve Işbirli- ği Ajansı'nın (SI- DA) desteğiyle doğu ve güneyde temasla- nnı yoğunlaştıran Fojo, 1991'den itiba- ren uluslararası se- minerlerine başladı. Bu tarihten beri her yıl Asya, Afrika ve Latin Amerika'dan 80'den fazla gazete- cinin katıldığı Gaze- yük ölçüde eğitim bakanlı- tecilik ve Demokrasi, Ga- ğı tarafindan finanse edilen kurumun ülke içindeki eği- timleri ücretsiz. 40 başlık- ta verilen kurslar için her zetecilikte Kadm, Çevre Gazeteciliği ve Eğitimcile- rin Eğitimi başlıklt konular- da seminerler yapıhyor. Eyleme destek Kapılar, halka kapatilmıştir ANKARA(CumhuriyetBüro- su)-Meclis kulislerinin gazeteci- lere kapatilması karanna dönük parlamento muhabirlerinin baş- lattığı eyleme, yazılı basının An- kara temsilcileri de destek verdi. Gazetelerin Ankara temsilcileri ile Anadolu Ajansı Haber Yayın Daire Başkam Ender Ertekin, dün Parlamento Muhabirleri Der- neği Başkanı Kemal Saydamer'i ziyaret ederekeyleme sonuna ka- dar destek verdiklerirü bildirdi- ler. PMD yönerimini ziyaret eden gazete temsilcileri, yasak karan- nın, parlamentonun kapılannm Türk halkına kapaühnası anlamı- na geldiğini vurguladılar. CUMARTESİ YAZELARI ATAOL BEHRAMOĞLU • Tiıpgut Uyar Turgut Uyar adı benim için, iki kuşak öncenin us- ta bir ozanı, çağdaş şiirimize yeni temalar ve biçim- ler kazandırmış bir öncü, ya da her zaman karşılıklı bir saygı ve sevgi ilişkisi içinde olduğumuz bir ağa- bey olmasının ötesinde anlamlar taştr. Onu hep dar alanlara, dar zamanlara sığmaya zor- lanmış ve bu yüzden hep daralan bir büyük yürek, bu- nalan bir büyük akıl, sevmek ve yaratrnak olanakla- nna elverişli alanlan bulamamış ve bu yüzden sınırla- nnı zortayıp duran ve kimi kez acısını kendi içine akı- tan, "uzanıp kendi yanaklanndan öpen" bir büyük enerji olarak düşünürüm. İlk büyük şiiri sayılabilecek "Uzak Kaderier lçin"\ yazdığında yirmili yaşlanndadır: "Bir gün, biryağmurta garip garip -Çoluğu çocuğu terk edeceğım- Birsevgiyle doymayacak kalbim, anladım Alıp başımı gideceğim Bir gün, birparkta otururken, biliyorum Bir el yağmuriarta dokunacak omuzuma Bir çift göz, bir davet, bir kalp Çoluğu çocuğu terk edeceğim Yapraklar dökülecek çiçekler solacak Bir sonbahar, bir sabah ve biryağmur olacak Toprak ve ınsan kokulanyla Ugultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için Başımı alıp gideceğim" Benim 1960'lıyıllann başlanndatanıdıgım Turgut U- yar, Seka'nın Kızılay'daki (Ankara) binasında, birkaç kişinin paylaştığt odalardan birindeki bir masada otu- ran küçük bir memurdu. Kuşağımdan arkadaşlaria, kutsal biryeri ziyaret edercesine o odaya sessızce sü- zülür, her zaman şık ve yakışıklı oturdugu masanın ya- kınlanndakı bir yeriere ilişirdik. O dar, sıkıa, bürokra- tik ortamda konuşabildiklerimiz nelerdi, anımsamı- yorum. Bir süre sonra, yine geldigimiz gibt, sessızce, saygıyla çıkıp giderdik... Kişiliğiyle ve şiiriyle bizleri bü- yülemiş olduğu için, dar zamanlara, dar alanlara sı- kıştınlmışlığını, şiirienndeki karamsarlığın nedenlerini tam olarak anlayabilmiş değildik o sırada. Bir gece geç bir saatte, Kızılay' ın arka ve tenha so- kaklanndan binnde karşılaştık. O yalnızdı. Biz, sanı- yorum Veysel Öngören'leydik. Her zamanki gibi öl- çülü, saygılı ve kıbar, ama çok, kibrit çakılsa tutuşur deniiecek kertede çok ıçkiliydi. "Kanayan birbeyinim ben" dedi bizi gördüğünde. "Ben kanayan birbeyi- nim... " Ve belki üzerinde çahştığı bir şiirden birkaç di- ze daha... Alkolle ve kederle ddu, uzaklaşıp gitti... Onun dar zamanlara, dar alanlara sığmaya zorlan- mtşlığı gibi, alkolle (ve şiirde de olsa) kosnü'yle ken- dini yatıştırmaya çalışmasını da sanıyorum ki o sıra- larda tam olarak anlayabilmiş değildik... Bir gün ona, yine o yıllarda, Buhara meyhanesinde bir şiirimi okudum. Dikkatle dinledi ve şöyle dedi: "Güzel ama tosa." Bence bu "fesa" sözcüğündeki eleştiride onun şiir anlayışı gizlidir. Turgut Uyar bir destan şairidir. Geniş göğüslü, ge- niş ufuklu, geniş soluklu bir şiirdir onun şiiri. Evren- sel, kozmik boyutlan olan bir şiirdir. Bu şiirde, "uzak kaderier/ç/n'yote çıkmak hasretiyle doluptasan, fa- kat "neonlar" ve "teoriler" içinde boğulan çağdaş in- sanın trajedisi vardır "Halbuki korkvlacak hiçbir şey yoktu ortalıkta Her şey naylondandı o kadar Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı..." Çıkışsızlık duygusu çok üşümeye dönüşür "çofc üşürdük hep üşûrdûk ûşümekti bütûn yaşa- dığımız üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallanmız" Onu çağdaş dünya ozanlanndan belki bir tek T. S. Eliof a yakın bulabilinz. "Yavaşça Oluyor Berime'nin kahramanı, onun kendi yaşantılanndan, kendi bo- ğuntulanndan damrtılmış bir Mr. Proofrock gibidir. "Bir denizin yanında nedir ki bıyıklı ve saçlan dö- külmüş bir adam Kötü bir alışkanlıktan başka nedir biradam..." En son görüşmemiz 1980 sonrasında, benim ce- zaevinden ya da bir gözaltından çıkışımdan sonra, bir akşamüstü, Bebek Oteli'nın banndadır. Edip Canse- ver ve Cemal Süreya da oradalardı. Sanıyorum ki Edip Cansever'le de son karşılaşmamızdı bu. Içten sıcak bir ortamda bir sure söyleştığımızı ve orada on- lara söylediğim bir sözü anımsıyorum: "Aynı anda üçünüzü birden kucaklamak istıyorum..." Ölüm haberi Paris'tekı sürgünümde ulaştı. En sev- diğim şiirierinden birinin ilk dizesiyle başlayan bir ağrt yazmak istedim: "Ay ölür şimdi..." Uzakta, çaresiz- likte, içimde katılıp kalan gözyaşlanm gibi, böyle bir şiirdeyazılamadı. Sonra, Zerdûşt'ü bir kez daha okur- ken "BüyükSaat" kavramıyla karşılaşıp irkitdim... Dar zamanlara, dar alanlara sığmaya zortanmış bu büyük yüreğın; Nietzsche'nin başkatdıran çığiığında kendi- ne bir yazgı yoldaşı aradığını sezinledim... Dar za- manlarda, dar alanlarda, kıraç topraklarda "kayayı delen incir" gibi fışkınp geniş ufuklara yönelen Tur- gut Uyar şiiri, hayatın ve şiinn "bûyûk saatlerinde hep gündemde olacaktır... ataol [email protected] YÖK-ÇANKAYA GERİLÎMİ Canoruç'un görevden abnması istendi EBRUTOKTAR ANKARA-Yükse- köğretim Kurulu Baş- kanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, Cumhurbaşka- nı AhmetNecdet Sezer tarafindan atanan Dic- le Üniversitesi Rektö- rü Prof. Dr. Fikri Ca- nonıç'un görevden alınmasmı istedi. YÖK ile Cumhur- başkanı Sezer arasın- daki gerilim tırmana- rak sürüyor. Geçen hafta yapılan YÖK Genel Kurulu'nun ol- dukça tartışmalı bir or- tamda geçtiği ortaya çıktı. YÖK Başkanı Gürüz, toplantıda gün- demde yer almayan bir konuyubirinci sıradan tartışmaya açtı. Dicle Üniversitesi Rektörü Canonıç hakkında ciddi iddialar olduğu- nu söyleyen Gürüz, devletin yüksek nokta- lanndan da bu yönde aldıklan duyumlann iddialar ile örtüştüğü- nü savundu. Ancak, bu iddialara ilişkin somut belge gösterilemedi. Gürüz, Canoruç'un "ülke bütünlüp" ile örtüşmeyen eylemler içinde olduğu yönün- de iddialar olduğunu belirtti. Ancak 22 ge- - nel kurul üyesi arasın- da yapılan oylama so- nucunda, Dicle Üni- versitesi Rektörü Prof. • Dr. Fikri Canoruç'un • görevinden alınması - gerektiğine karar ve- rildi. :
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle