16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAYIS 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER EceviTe Trona madenlepi sorusu • ANKARA (AA)-FP Konya Milletvekili Teoman Rıza Güneri, Vakıfbank'ın 1 yılhğına trona madenlerinin sahibi olduğu iddialarını Başbakan Bülent Ecevit'e sordu. Soru önergesinde, Park Teknik Şirketi'nin sahada hangı işlemleri nasıl bir anlaşmayla ve hangi şartlarda yaptığını da soran Güneri, "Park Teknik Şirketi'nin yabancı ortağı var mı" sorusunu yöneltti. Güneri. Park Teknik Şirketi'nin yabancı ortaklannın Eti Holding'in rakibi olup olmadığını da sordu. Inönü, kftaplamm imzaladı • tstanbul Haber Servisi - Prof. Dr. Erdal Inönü 'Anılar ve Düşünceler' adlı kitabının D-R Olivium'daki imza gününde yurttaşlann 'yeni oluşum içinde yer alıp almayacağı" sorulanyla karşılaştı. Basın mensuplannın "Siyasete yeniden dönecek misiniz", "Yenı oluşumda yer alacak mısınız" şeklindeki sorulannı Inönü,"Yorum yok" diyerek cevapsız bıraktı. Çağlayan, sosyal hakları hedef aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) • Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, iş güvencesinden kıdem tazminatına, prim ödemelerinden kamu işçilerinin ücret zamlanna ve esnek çalışmaya kadar uzanan açıklamalanyla sosyal haklarm kısıtlanmasını istedı. Çağlayan, yeni ekonomik program hazırlanırken reel sektörün görüşlerinin ahnmamasını eleştirdi. Kayıp trilyon' davası • ANKARA (AA)- Kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan, eski Genel Başkan yardımcılan Şevket Kazan ve Ahmet Tekdal'ın da aralannda bulunduğu 79 kişinin, "Kamu kurumunu dolandırdıkları ve bu yolla Siyasi Partiler Yasası'na aykın davrandıklan" gerekçesiyle yargılandıklan davada, bilirkişi raporunun beklenmesine karar verildi. tddianamede. Erbakan, Kazan ve Tekdal, eski Genel Muhasip Abdurrahim Bezci, 71 eski ıl başkanı ile 4 ilin eski yönetim kurulu muhasip üyelerinin, 3'eryıldan 8'er yıla kadar ağır hapis cezalanna çarptınlmalan istenıyor. Gazprom'un patronu değişti • MOSKOVA(AA)- Rusya'nın doğalgaz tekeli Gazprom firmasının başkanı Rem Vyahirev'in yerine, Rusya Enerji Bakan Yardımcısı Aleksey Miller getirildi. Devlet Başkanı Vladimır Putin'in, Gazprom üzerindeki kontrolünü arttırmak amacı ile Vyahirev'in gitmesini istediği öne sürülüyordu. Mavi Akım projesinin de Rusya tarafındaki üstlenicisi olan Gazprom, geniş ekonomik imkânlara sahip. Cumhurbaşkanı Sezer, bölgedeki ilk gezisini Van ve Hakkâri'ye gerçekleştirdi Doğu'da l>iı*lilv mesajıBAHAR TANRISEVER VAN/HAKKÂRİ - Cum- hurbaşkanı Ahmet NecdetSe- zer, 1980'liyıllardanbuyana bölücü teröre karşı sürdürü- len savaşımda büyük bir ba- şan sağlanarak terör örgütü- nün dağılma noktasına geldi- ğini bildirdi. Doğu ve Güney- doğu Anadolu bölgelerinde ekonomik ve toplumsal yaşa- mın yeniden canlandınlması- nı amaçladıklannı belirten Sezer, Hakkâri'de yurttaşlara dirlik, birlik ve dayanışma çağnsı yaptı. Sezer, Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Hüseyin Kıv- nkoğhı ve kuvvet komutan- lanyla birlikte Doğu Anado- lu'ya ilk ziyaretini Van ve Hakkâri'de incelemelerde bu- lunarak gerçekleştirdi. Sezer, Kıvnkoğlu ve Deniz Kuvvet- leri Komutanı Oramiral Üha- mi Erdü, Van'a GAP uçağıy- la geldiler. Burada daha önce kente ge- len Kara Kuvvetleri Komuta- nı Orgeneral Hilmi Özkök. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral AytaçYabnan, Jan- darma Asayış Komutanı Kor- general Kemal Yılmaz ve Van Valisi Durmuş Koç tarafindan karşılandılar. Sezer ve kuvvet komutan- Cumhurbaşkanı Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu ile gittiği Yeşilova'da çocuklar tarafindan kır çiçekleriyle karşüandı. Sezer, kendisini alkışlayan yurttaşları el sallayarak selamladı. (Fotoğraf: AA) lannın araç konvoyu kente gi- rerken yolun her iki tarafında yer alan yurttaşlar sevgi gös- terisinde bulundular. Sezer, valilik binası önünde de bü- yük bir yurttaş topluluğunca karşılandı. Sezer, kendisini alkışlarla karşılayan yurttaş- lara yaklaşarak el salladı. Vali Durmuş Koç tarafin- dan il sorunlan hakkında ve- rilen brifingin ardından Se- zer ve kuvvet komutanlan Hakkâri'ye geçtiler. YoL, su ve doktor istediler Sezer ve beraberindekiler Irak suıınna 1 kilometre me- safede olan Yeşilova sınır ka- rakolunda incelemelerde bu- lundular. Karakol önünde toplanan yurttaşlar. "Türkiye'nin en ücra köşesi olan Derecik böl- gesine hoş geldiniz", "Belde- miz 20 bin nüfustur, halkumz yol, hastane, doktor ve ilçe is- ter", "Yol, sorunumuz var", "Su istiyoruz", "Türldye Cumhuriyeti'nin bekçileri- yiz" yazılı pankartlar açtılar. Sezer burada halka, "Uzun ydlar boyunca terörden olum- suz etkilenen bu bölgemizde, banş ve huzur ortamınuı ye- niden sağlandığııu ve terör ne- deniyle sayısız acı ve sıkuınya katlanan sizlerin yüzlerindeki umudu görmek, mutluluğu- muzu bir kat daha artürdı" diye seslendi. Sezer: Demokrasiye inancınızı koruyun Sezer, "Doğu ve Güneydo- ğu .Anadolu bölgelerimizde ekonomik ve toplumsal yaşa- mın yeniden canlandınlması, yurttaşlanmızın gönenç dü- zeyinin yükseltilmesi, ulus ve devlet olarak öncelikli amaç- lanmı/dandır" dedı. Sezer, ulusal devlete ve demokrasi- ye inancın her şekilde korun- masını istedi. Sezer, daha sonra Dağ ve Komando Tu- gay Karargâhı ve Hakkâri Va- liliği'ni ziyaret ederekbrifing aldı. Sezer'e ziyaretinde, Hava Kuvvetleri Komutanı Orge- neral Ergin Celasin de eşlik etti. Yöre halkından büyük il- gi gören Cumhurbaşkanı, Hakkâri'den yurttaşlann 'Se- zer' sloganlanyla uğurlandı. Kuvvet komutanlan ile tek- rar Van'a dönerek Jandarma Asayiş ve Kolordu Komutan- lığı'nı ziyaret eden Cumhur- başkanı Sezer, akşam saat- lerinde Ankara'ya döndü. ANTAKYA 'DA VALÎ YOK Sel gitti sorunlan kaldı • Adana Valisi Oğuz Kaan Köksal'ın Antakya'daki geçici görevi önceki gün sona erdi. Felaketin izlerini taşıyan Antakya'da mülki idare boş bulvınuyor. MUTLU SERELt ANKARA - Antak- ya, yaklaşık 3 hafta ön- ce yaşanan sel felaketi- nin yarattığı ağır tahri- bat ve bunun günlük yaşam üzerindeki o lumsuz etkileriyle mü- cadele ediyor. Kentteki "görûnen hasar" bü- yük ölçüde giderilme- sine karşın, yoğun ça- murun yarattığı sorun- lar sürüyor. Çamurdan tıkanan kanalizasyon kanallan evlerin içinde ve so- kaklarda sık sık patlar- ken insan sağlığı açı- sından ciddi bir tehlike oluşturuyor. Adana Va- lisi Oğuz Kaan Köksal. Antakya'daki geçici görevinin sona ermesi nedeniyle önceki gün kentten aynldı. Felake- tin izlerini taşıyan An- takya'da mülki idare boş bulunuyor. Antakya'da yaşanan sel, kayıtlara "1 yıllık yağışın 36 saat içinde düştüğü" felaket olarak geçti. Antakya Beledı- ye Başkanı tris Şen- türk, 3 haftadır ellerin- deki olanaklarla yoğun çalışma yürüttüklerini, 250 aracın kentin dış görüntüsünü toparla- maya çahştığını anlattı. Kentteki durum Afet bölgeleri katsa- yılannın haziran ayı içinde belirleneceğini anımsatan Şentürk, en yüksek katsayının An- takya'ya verilmesinin önem taşıdığını söyle- di. Şentürk'ün, kentte- ki durumla ilgili olarak verdiği bilgiler şöyle: • Antakya'da kanal sistemi şu anda çimen- tolaşmış vaziyette. 5 bin 300 ev ve işyeri ha- sar bildirdi. • tlaçlama programı hazırladık. Burada "kuyruklu solucan" de- diğimiz bir hastalık var. • Kentin sorunlannı bakanlıklara iletecek bir vali istiyoruz. 443 25000 9100 240 890 42 2YarKap Askeri ve teknik elemanlardan oluşan kurul, 254 ayn kriteri dikkate aldı CASA tam not almıştı İstanbul Haber Servisi - Ispan- yol CASA CN-235 uçaklannın, 12 yıl önce askeri yetkililer ve tek- nik ekipler tarafindan oluşturulan kurulun 254 kriteri dikkate alarak 7 uçak arasında yaptığı inceleme- ler sonucu "en ideal uçak" seçil- diği belirlendi. CASA'lar. Türkiye'nin hafif nakliye uçağına olan gereksinimi nedeniyle deneme ve inceleme alrına ahnan 7 uçak arasından se- çildi. Askerler ve teknik eleman- lardan oluşturulan kurul, 1989 yılında Ankara Etimesgut, Di- yarbakır, Amasya/Merzifon, Er- zurum ve Sıvas'taki askeri hava- alanlannda, bu 7 ayn uçağı kont- rol ederek ve test uçuşlan yapa- rak karannı verdi. CN-235, G-222, DASH-8. OK- KER-50, AAB-340, -180 ve TM- 42R tipi uçaklan incelemeye alan asker ve teknik elemanlardan oluşturulan kurul, uçaklan, seyir sürati, paraşütçü kalkış-iniş mesa- fesi, yan hazırlanmış pistlerden hareket, kabin tazyiki, iç hacim, tavan, tek motor servis, zemin ala- nı, menzil, paraşütçü kapısı, arka rampa, uçak ömrü, ilk çalıştırma- da kendine yeterlilik, yük kapasi- tesi, FAA sertifikası ve fıyat gibi konularda karşılaştırdı. Rakiplerinden yüzde 40 ucuz 254 kritere göre değerlendiri- len 7 uçaktan en yüksek puara Is- panyol CASA CN-235 aldı. Ku- rul seçiminde, emniyet, güvenir- lilik, sağlamhk, dayanıklılık. fı- yat ve ortak üretim gibi kriterleri de dikkate aldı. Genelkurmay Başkanhğı tara- findan önceki gün yapılan açıkla- mada, CASA'nın, teknolojisi ye- ni, fıyatı düşük, teknoloji transfe- ri ve ortak üretim önerisi cazip ol- duğu için seçildiği belirtilerek "1989>Tundatanesi9.2mihondo- bıra ahndL En yakm rakibiltalyan G-222'ye göre yüzde 40 ucuzdu" denilmişti. Çakmakoğlu: Metin açık Genelkurmay Başkanhğı'mn açıklamasını değerlendiren Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çak- makoğlu da •'Metin açık, değer- tendirmekkamuoyunadüşer" de- dı. Çakmakoğlu, kazalarla ilgili incelemelerin ne zaman biteceği yönündeki soruya da "tncekme- nin önemti bir bölümûnün bitmiş olduğu açıklamadan anlaşıhyTO-" diye cevap verdi. IRMIKI AYDIN ENGtN [email protected] Akşamdan beri kendi kendi- me söyleniyor, kendime kızıyo- rum. Nasıl kızmayayım. Bu kez ış- ten eve dönüş gece yansını bul- mamış; ikı lokma tıkınıp tumba yatak yapmaktan başka bir şey düşünülmeyen o "ot akşam- /ar"dan birinde değilim. Oturup keyifle kitap okumak için koşul- lar elvenşli. Ne güzel değil mi? Güzel de, okunacak onca gü- zel kitap varken ben tuttum bir rapor okudum. Hem de Sayış- tay'ın "2000 Yılı Malı Rapo- ru'nu... Akıl ışte... • • • Izin verin sizin de canınızı sı- kayım... Devletin dizginlerini elindetu- tan hükümetler, kendi siyasi meşreplerine, oy tabanlanna, binbir türlü ve kirli hesaplanna göre bazen çrftçiye, bazen işçi- ye, çoğu zaman rantçıya, vur- guncuya, soyguncuya, hatta mafyacıya kamu kaynağından kıyak çekip para aktarmak iste- diklerinde, epeydir tamtakır ku- rubakır "Hazine "den aktarma olanağı bulamadıklanndan ka- mu bankalanna yükleniyorlar. Bir Rapor Okudum, Halt Ettim! Buna kamu bankalannın °gö- revzara/7"deniyor. Dıyelım seçım zamanı ve hü- kümet, diyeJım pamuk ureticisi çiftçilere iyi fiyat verip siyasal ya- tınm yapmaya karar veriyor. A- ma Hazine'de para yok. Dert değil. Hükümet, kamu bankasının yönetimine dönüp "Sen şu pamuklan şu fiyattan al, paralannı öde, ben sonra sa- na Hazine'den ş'apanm" diyor. Kamu bankasının başındaki adamcağız devlet memuru. Ge- leceğı ikı dudağının arasındakı hükümete, bakana dönüp "Yok ağam, yıllardırböyle diyorsun a- ma sonra Hazine'den ş'apmı- yorsun. Zaten bende de o kadar para yok" yanrtını verecek hali mi var? "Başüstüne sayın baka- nım, emredin sayın başbaka- nım"\ bastınyor. Ama bankada o kadar para yok. N'apsın? Piyasaya avuç açıyor. Para ile para kazanmayı iş bellemiş vurguncu-tefeci takı- mına dönüp "Piyasada normal faiz şu kadar. Ben size iki katını veriyorum. Haydi verin bakalım paralan" diyor. Tefeci faiziyle pi- yasadan borç toplayıp -örnegin- pamuk üretıcisine dağıtıyor. Hükümet memnun: Oy musluklannı kapatmadı. Pamuk ureticisi memnun: Ürününü dünya fıyatlan ne olur- sa olsun, iyi bir paraya elden çı- kardı. Bankacı memnun: Emrı ye- rine getirdi, koltuğunu sağlama aldı. Biz de memnunuz: Çünkü yediğimiz okkalı kazığı daha fark etmedik. Giren kazığın ürkütücü ölçüleri henüz canımızı acrtma- dı. Peki olan ne? Kamu bankası piyasadan yüksek faizli borç buldu; yani borçlandı. Hazine bu parayı kamu bankasına ödeme- di. Siyasetçi, hükümet değişirse zaten paçayı sıyırdı. Benden sonrası tufan deyip kulağının üs- tüne yattı. Borçlu kamu banka- sı borcu ödemeyince faiz yükü bındıkçe bindi. Ama bir gün devlet bu kamu bankasını denetler ve sorumlu- lan ensesınden yakalar.. dediniz değil mi? Hah haaaa!.. Yanıldınız. Devletin resmi belgelerinde boyle borçlargösterilmiyor. Ka- mu bankası bunu çatır çatır öduyor, faizi katlandıkça katla- nıyor, ama devletin resmı he- saplannda böyle bir borç gö- runmüyor. Siyasetçi de görün- meyen borçtan dolayı yakayı ele vermıyor. Inanmadınız!.. Devlette de böyle bilanço oyunlan, kâğrt üstü hileler olur mu dediniz? Olur. Ben değil, Sayıştay söy- lüyor. Buyrun Sayıştay'ın 2000 yılı Malı Rapor'unun 126. sayfa- sından tek cümlelik bir alıntı: "Kamu kesıminin görevzara- nndan kaynaklanan ve kâğıda bağlanmayan borçlan gösteril- memektedır..." Ve yine aynı rapordan duru- mun ürkütücülüğünü, yediğimiz kazığın inanılmaz sivriliğini ve uzunluğunu gösteren bir ömek. Raporun 130. sayfasından bel- geli, kanıtlı bir ömek: 1993 ve 1994 yıllarında hü- kümet, pamuk üreticilerinden 315 milyon dolartutanndades- tekleme alımı yapma karan al- dı. İyi fiyattı. Kütlu pamuklannı bu fiyattan satan pamuk üreti- cileri çok hoşnut kaldılar. Se- çimlerde hükümette bu parayı verdırten koalisyon ortağını desteklediler. Hazine'de para olmadığından bu "görev", Ziraat Bankası'na verildi. Ziraat Bankası'nda da para olmadığından, banka piya- sadan yüksek, çok yüksek faiz- le borç aldı. Hazine, görev verdiği Ziraat Bankası'na borcunu ödemedi. Ziraat Bankası da borç aldığı pi- yasaya ödeme yapamadı. Faiz faizin üstüne bindi ve... ...Ve sonra ne oldu dersiniz? 1993 yılında 315 milyon dolar- lık borç 7.4 milyar (dikkat ilk alın- dığında borç "milyon"du, 1998'deki ise milyar) dolara yük- seldi. Bu yılın sonunda (yani 2002'de) ise 34 milyar dolara yükselecek. Bu borç bizim (benim, senin, bizim) borcumuz. Çatır çatır ödetecekler bize. Bu borcu ya- pan siyasetçiler ise hâlâ Mec- lis'te siyaset yapmakta... Çok mu kızdınız? Peki bu kadar çok kızınca ne yapacaksınız? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Van'dan Hakkâri'ye... Güneydoğu bugünlerde ilkyazı yaşıyor... Umutlann bittiği, anıların yıkıldığı karlı dağlann yamaçlannda, Van'dan Hakkâri'ye doğru uzanan yollarda karanlık geçlere kalmak belki eskisi gibi terılikeli değil, ama yine de önlem alınıyor... Ahmed Arif'in dizelerinde "yokluğun cehenne- min öbüradıdır" diye tanımladığı filızlenen tutkular, zamansız haykınşlan ilkyaz sabahında Güneydo- ğu'da Fırat'ın, Dicle'nin kıyılannda, Harran Ova- sı'nda, Cudi Dağı eteklerinde yüreğımize ıner... Dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğ- lu ve bazı komutanlar yoksulluğun giderek ıvme kazandığı Güneydoğu'daydılar... Van yoğun göç alan kentlerimizden birisiydi... 1995-1998 yıllarında terör ve güvenlik nedeniy- ie Hakkâri yöresinden başlayan göç, Van'daçarpık kentleşmeyi de başlatmıştı... Bugün Van'ın nüfusu sanınm 700 bini aşmış, iş- sizlik oranı yüzde 70'lere ulaşmış... Van'da 12 bin gezgin satıcı var... Yani tablacı!.. Antmatesisi 150 bin nüfusa göre yapıldığından, kanalizasyon atıklan doğrudan Van Gölü'ne akı- yor... Van Gölü kirlenmiş!.. Su, yol sorunu henüz çözümlenmemiş Van'ın... * • • Van caddelerinde sayılan giderek artan genç iş- sizler görürsünüz... Onlar ilkyaz şafağt söktüğünde uyanıp, mavi bir güneş altında dolaşmaya başlarlar... Cumhurbaşkanı Sezer ve Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu dün oradaydılar... Peki bu gezide neden hükümetten bir bakan yok? Güneydoğu'nun en büyük sorunu ışsızlik... Güneydoğu'da özellikle kız çocukları okula gön- derilmiyor, Türkçe konuşamıyor... Turgut Özal'dan Süleyman Demirel'e; Tansu Çiller'den Necmettin Erbakan a: Mesut Yıl- maz'dan Bülent Ecevit'e dek tüm başbakanlar, cumhurbaşkanlan hep söz verdiler: "Güneydoğu insanı işsizliğe, açlığa tutsak kalma- yacak, her türlü sorunu çözümlenecek..." Yirmi yıldır, otuz yıldır hep aynı masalı dinledik, sonuçyok!.. Asker, Güneydoğu'da PKK'nin kökünü kazıdı sa- yılır!.. Güneydoğu'da asker, savcı, yargıç, polis görevi- nin başında!.. Ama doktor, ebe, hemşire, öğretmen yeterince yok!.. Asker PKK'nin kökünü kazırken siyasal erk, sosyal ve ekonomik çözümlerı neden yaşama ge- çirmiyor? . ^ Hakkâri'de hayvancılıköldü!.. ** - * T > Çünkü, köylerin boşaltılmasından sonra 'mera yasağı' konuldu!.. Eğitimegelince!.. Yatılı ilköğretim okullan ve 24 derslikli okullara 8 trilyon gerekirken 1.8 trilyon ayrıldı... Dirimli Barajı bitırilmedi... Hakkâri'de 16 uzman doktor kadrosu bulunan devlet hastanesinde (100 yataklı) sadece 4 uzman doktor çalışıyor... Hakkâri yöresinde insanlartedavi için iran'a gidi- yor... ••• Hakkârili yurttaşlar devletten umudunu kesmiş!.. 17 yıl teröıie iç içe yaşayan Hakkârililer, bunun bedelini yaşamın her alanında odüyorlar... Hakkârililer artık terörü değil, dört mevsimi bir arada yaşamak ıstıyorlar... Ama Hakkâri hâlâ bir sürgün yöresi!.. Hakkârili yurttaşlar yanna umutla bakmak istiyoıi Bir Hakkârili yurttaşın sözlenne kulak verır mi- siniz: "llkokuldaki çocuklanmız bugün bile serbest re- sim çalışmalannda çiçek yerine Kalaşnikof, asker ve dağdaki milıtanlan çiziyor..." İlkyaz sürgün veriyor Güneydoğu'da... Kulp'tan Lice'ye; Hani'den Batman'a kuş uçuşu kaç dakikadır söyler misiniz? Bilmem bu şiir bugün için de geçerli midir "Görüyorsun bir acıyı gidiyoruz seninle, I Örse- lenmiş söz yığınlan bırakarak I Kınk tekerlekler gi- bi ardımızda. I Ve üstümüzde dönenıyor çaylak sü- rüsü, I Doyabilmekiçin yaralı biraşkla. I Konup gö- çüyoruz böylece acıyla birlikte. I Bir ımgeye dönü- şen rüzgânn önünde I Savrulan ve toza boğulan, I Soluk ve üzgün bir mendilin peşinde I Üstünde bir- kaç damla gözyaşı olan, I Koşuyoruz her şeyin si- lindiği bir yere." hikmet.cetinkaya« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Demirel: Güven bunalımı var • ERZURUM (Cumhuriyet) - 9 Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ekonomik krizin bugün var olduğunu. ancak yann olmayacağını belırterek "Nerede görülmüş krizin daimı olduğu? Ülkede esas, güven bunalımı var. Vatandaş kime güvenmiyorsa, onlar güven tazeleyecek ya da yönetim değişecek" dedı. Demirel, Erzurum'daki temaslan sırasında hububat taban fıyatlan ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede de. "Çiftçiler sızlandığına göre. fıyat yetersiz" deu. % de siyaset yapacağc1 • ANKARA (AA) - Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Şanlıurifa'ya giden FP içind«i yenilikçilerin lideri Recep Tayyip Erdoğan, br Türk vatandaşının siyasete girebileceğini belirterek Kemal Derviş ile rakip olmadıklannı söyledi. Erdoğan, "Benim seçilme hakkım kesintiye uğramıştı. Hukukçulanmız konuyu incelediler ve bu kısıtlamanın sona erdiği karanna vardılar. Zamanı geldiğinde biz de siyasetimizı yapacağız" diye konuştu. TESK: Siyasilen duyarsn • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiy« Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESF Başkanlar Kurulu, Türkiye'nin yaşadığı bunalımın 'siyasi çıkar' hesaplanyla daha da derinleştinldiğini belırterek 'siyaset sınıfınr son kez uyardığını açıkladı. TESK, günü geldiğinde siyasetin en güçlü aktörü olmakta kaçınmayacaklannı da bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle