Katalog

18 MAYIS 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1 Ankara (bşmda erkekfü tutuyor' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Sekreteri Suat Pamukçu, IMF'ye sunulan niyet mektubundan habersiz olduğu için hûkümette tartışma açan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirirken "Ülkeyi satsalar haberi olmayacak. Ama Ankara dışına, Adana'ya, Samsun'a çıktığında efeliği, erkekliği tutuyOT" dedi. Pamukçu, Telekom ve Bankalar yasalan konusunda, hükümetin, Cumhuıbaşkanı'nın hukuka bağlılığını bunahmla kırmaya çahştığını söyledi. SezeKden tafvura • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, geçen günlerde onayladığı 4667 sayıb Avukatlık Yasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa'nuı. emeklilik ya da istifa gibi sebeplerle görevlerinden aynlan hâkim ve savcılann emekli olduktan sonra avukatlık yapmalannı sınırlayan maddesinin iptal edilmesi ve yüriirlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi heyeti, iptal istemıni esastan göriişmeye karar verdi. ff'de teşMtat operasyonu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP yönetimi, Anayasa Mahkemesi 'nin kapatılma davasına ilişkin karan öncesınde 'yeni oluşumcu' delegeleri ayıklamak için operasyon başlattı. Çekişmeli kongrede Kayseri Mıüetvekili Abdullah Gül'ü destekleyen Diyaıbakır, Kars, Bolu, Hakkâri, Şanhurfa ve Denizli il başkanlannın ardından, "Yeni parti kurulmazsa daıbe olur" diyen Adana tl Başkanı Abdullah Çalışkan da partiden ihraç edıldı. Johnston: F tipl lyMeştirilnieH • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi (AKPA) Başkanı Lord David Russel-Johnston, F tipi cezaevlerinde yapılan iyileştinnelerin bir an önce yaşama geçirilmesini istedi. AKPA toplantısı için Türkiye'ye gelen Johnston, dün Ankara'da bir dizı temasta bulundu. Johnston, AKPA olarak . ilgilendikleri bir diğer konunun Güneydoğu'daki durum . olduğunu belirterek bu konuda bir rapor hazırlayacaklannı anlattı. MHP'de atama kavgası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanlığı'ndaki atamalar, MHP'lileri birbirine düşürdü. MHP Kars Milletvekili Arslan Aydar, istediği atamanın yapılmaması nedeniyle Sağlık Bakam Osman ile TBMM kulisinde tartışmaya başladı. Durmuş'un üzerine yürüyen Aydar, "Bakan olmuşsun, amaadam olamamışsın, şerefsiz" diye bağırdı. Durmuş da "Terbiyesizlik etme, tüm küfürlerini sana iade ediyorum, nankör" dedi. MHPOrduMületvekili Cemal Enginyurt'un araya girmesiyle kavganın büyûmesi önlendı. Enginyurt, Aydar'ı olay yerinden uzaklaştırarak sakinleştirdi. Telefonlann dinlendiği iddiasınm araştınlması için Meclis'e önerge verdiler ANAP Tantaıri sıkıştırıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yolsuzluk operas- yonlan nedeniyle, îçişleri Ba- kam SadettinTantan hakkında "gnıp içi gensoru" vermeyi tartışan ANAP, kendi bakanı- nı köşeye sıkıştırmak için ilk adımı, telefon dinleme konu- sunda Meclis araştırma öner- gesi vererek atü. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, Mesut Yıbnaz ve 50 milletve- kilinin imzasını taşıyan öner- genin hedefınin Tantan olma- dığını ileri sürmesine karşın, Hedef Tantan: ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ın da imzasıyla hazırlanan araştırma önergesinde, Sadettin Tantan'm başında bulunduğu îçişleri Bakanhğı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, telefon, dinlemede "4422 sayılı yasanın amacına uygun davranıp davranmadığınm" incelenmesini istedi. "Yasayaaykındinlemekaran- vede, "tetefon dmlemeyi" ya- kili Sühan Ozkan'ın ilk, Yıl- nı alan ya da uygulayanlar kim olursaoisunyakalarnıayapışd- mahdır" dedi. ANAP yönetimi, Genel Baş- kan Mesut Yılmaz ile köprüle- ri atan Îçişleri Bakam Sadettin Tantan'a karşı aşamalı olarak "kuşatma" harekâtı içine gir- di. ANAP yönetimi bu çerçe- sal güvenceye alan 4422 sayı- lı yasanın çıkmasından bu ya- na Tantan'm başında bulundu- ğu Îçişleri Bakanhğı ve ilgili birimlerinin "keyfi olarak teie- fonlandinlediğr savıyla hazır- ladığı Meclis araştırma öner- gesini, dün TBMM Başkanlı- ğı'na verdi. Istanbul Milletve- maz'ın ise ikinci sırada imza verdiği önergenin gerekçesi, "mahkemelerin poüse tetefen- lan dinleme yetİdsi veren ka- rariannın Îçişleri ve Emniyet Genel Müdüriüğü teşküatmca nasıl uygulandçpnın, karaıiara ve amaca uygun davranıhp davranılmadığının, bir suiisti- mal ohıp olmadığmın saptan- masT amacına dayandınldı. Buna karşın Tantan önerge- yi imzalamadı. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, önergenin imzaya açıldığı grup toplantısında ise Tan- tan'ın îstanbul'da olduğunu vurguladı. Parti olarak 4422 sayılı yasaya karşı olmadıkla- nnı, ancak "keyfi" uygulama- lann araştınlmasım istedikle- rini belirten Aslan, burada Tantan'ı hedef alma amaçlan- nın olmadığım ileri sürdü. Cakan'ın korkusu Dikkatli konuşun dinliyorlar ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Beyaz Ener- ji operasyonu sürecinde " dmlemeye" alınan Ener- ji Bakanlığı'na atanan Ze- Id Cakan'ın, kendisini zi- yarete gelen parn'li millet- vekillerini, "konuşmala- nna dikkat etmekri" ko- nusunda uyardığı ortaya çıktı. Telefon dinleme konu- sunda kendi bakanını da hedef alacak şekilde Mec- lis araştırma önergesi ve- ren ANAP'ta, ilginç "din- leroe" öyküleri anlatılı- yor. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akar- cah, araştırma önergesin- deki imzasmın altına, "1994te Medistetefbnum dhüenmiş,amahiçkimse- denflgive destek görme- miştim" notu düşerken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakam Zeki Cakan'ın ise yakın çevresini "odası dinlendiği içnT dikkatü olmalan konusunda uyar- dığı öğrenildi. ÇtZMEDEN YUKARI [email protected] MUSA KART MHP-DYP-FP-ANAP 4 partiden türban önerisi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-MHP, ANAP, DYP ve FP'li 9 milletve- kili, üniversitelerde tûrba- nm serbest bırakılmasını öngören bir yasa önerisini TBMM Başkanhğı'na verdi. ANAP Grup Başkanve- kili Beyhan Aslan, Ertuğ- rulYalçmbayır, Ediz Hun, Yılmaz Karakoyunhı, Abdûlbaki Erdoğmuş; MHP'den Bozkurt Yaşar Öztürk; DYP'den Hüseyin ÇeKk; FP'den Grup Baş- kanvekili BülentAnnç ile Lütfi Yahnan tarafından imzalanan öneri 2547 Sa- yılı Yükseköğretim Kanu- nu'nda değişiklik öngörü- yor. Öneride, "YüksekÖğ- renim kurumlannda la- bk-kryafet serbesttir. Kıhk- kıyafetten dolayı kimsenin eğitim ve öğretim hakla engeDenemez" deniliyor ve kıyafet nedeniyle veri- len disiplin cezalannın kaldınlması ısteniyor. DGMSavcısı Yüksel, hortumculuk ve köşe dönmeci anlayışınyok edileceğini vurguladı Yüksel ve Şalk'a 'Beyaz Eller' ödülüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başlarnğı Mavi Akırn soruşturması ne- deniyle ANAP'ın şikâyetiyle hakkmda inceleme başlatılan Ankara DGM Sav- cısıNuhMeteYüksd.-Asalakkr- ola- rak nitelendirdiği hortumculann ne ka- dar korunursa konınsunlar mutlaka yaptıklannın hesabmı vereceklerini söyledi. Yüksel, hortumculuk ve köşe dönmeci anlayışın mutlaka yok edilece- ğini vurguladı. Adalet Bakam HOanet Sami Türk, Devlet Bakam Yüksel Ya- lova'nın kendisini Beyaz Enerji soruş- turması nedeniyle gereğini yapmamak- la suçladığımn ammsatılması üzerine, tarüşmaya girmek istemediğini belirt- ti. Türk, "Aynı hükümetin iki üyesi ola- rak bir sorun varsa aramızda görüşü- rüz.Basuunmündetartışmakistenûyo- runT dedi. Türk, ANAP Istanbul Mil- letvekili Cavit Kavak'ın telefonlannın Medyada tekelleşmenin önü açılıyor YasaTasansı'na serttepki göstenlL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Frekans ihalesinin medya patronlannın başvuru- su üzerine yargı karanyla dur- dunıünasının ardmdan hükü- met ani bir kararla RTÜK Ya- sa Tasansı için harekete geçti. Medya patronlannın devlet ihalelerine girme yolunu açan tasan, dün TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edıldi. Tasan ile patronlann radyo ve televizyon kuruluşlannda yûzde 50'ye kadar hisseye sa- hip olmalannın yolu açılıyor. Tasan, "hakaret,sövme,yalan haber" gerekçesiyle basın ce- zalannı yüksek miktarda arttı- nyor. Muhalefet partilerinm, bazı medya kuruluşlannm "İsteğj* ile hazırlandığım ifade ettiği tasanyı RTÜK Başkanı Nuri Kavış da sert bir dille eleştir- di. Frekans planlaması yetkisi- nin RTÜK'ten aunmasına kar- şı çıkan Kayış, "RTÜK pbn- larnayı 7 yılda hazniam. Yetiâ- nin devredfldigi TeJekomüni- kasyonKuruhı'ndadabir7yıl daha bekleyecek'" diye konuş- tu. Tasandâ yülık ızlenme ora- nı yüzde 25'ten yüksek olan yayın kuruluşlannda hisse oramnın yüzde 50 ile sınırlan- dmldığına işaret eden Kayış, ancak yüzde 25'in altında iz- lenme oranına sahip yayın ku- ruluşlanmn hisse oranlan için herhangi bir sınırlama getiril- mediğini belirterek, "tzknme oranlan dfltkate alındığmda bir Idşmin 260 televizyon ve 1200 radyoyu eie geçin eıtgdkalmayacaknr'" dedi. dinlenmesine ilişkin herhangi bir mah- keme karan bulunmadığını söyledi. Türk, "MilletvekflikimBĞİanlaşıknktan sonra hakkmda herhangi bir soruştur- matşlemiyapıhnamış, telefonlanda hâ- künĞk karanna dayanüarak hiçbir za- man dmlenumemiştir" dedi. 'MiDet soygunculara btrakılamaz' Yolsuzlukla Mücadele Derneği'nce Ankara DGM Savcısı Şalk ve Yüksel'e "Beyaz EDer 2001-Yolsuzlukla Müca- dele Edenler Ödülü" verildi. Yüksel, törende yaptığı konuşmada," TürkmO- leti, vurgunculann, soyguncularm elin- de birakuamaz" dedi. Beyaz Enerji soruşturması nedeniy- le ANAP'ın hedefi haline gelen Savcı Şalk, "Ben bir cumhuriyet savasryım. Bana verilen görevi en iyi şekilde yap- mak durumundayım. Bana layık görü- len bu ödülü, görevi iyi yapdğmun nişa- nesi olarak kabulediyorveteşekküredi- yorum" dedi. Şalk, bir gazetecinin "Adalet Bakanhğı hakkmızda inceleme başlarb" sözleri üzerine, "Bakanhğm takdirl Sorusturma yapınr tabfa" dedi. IRMIKIAYDEN ENGtN [email protected] Başlığa bakıp son günlerin kılıç çekmiş savcısı Talat Şalk'tan söz edeceğimi san- mayın. Ama bir savctdan söz edece- ğim. Hâlâ savcı olup olmadığı- nı bilmediğim, ama bir hukuk- çu olduğunu iyi bildiğim bir savcıdan, Adana Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu'dan... Savcı Kayasu'yu dikkatü ve belleği güçlü Cumhuriyet okurian da anımsayacaktır. Onunla yaptığım bir söyteşi Cumhuriyefte yayımlanmıştı. 12 Eylül darbecileri hakkmda, zamanaşımı doğmadan önce düzenlediği iddianameyle bir- kaç gün gazete haberterine ko- nu oldu ve... Ve sonra, böyte netameli ko- nulan konuşmak yerine unut- mayı yeğleyen toplumsal du- yarsızlık onu belleğin deriniikie- rineitti. Sacit Kayasu, kimileri için bir deli. Öyle ya! Sıradan bir savcı, bir zamanlar bu üikede devlet başkanlığı yapmış bir generaii, Kenan Evren'i ve suç ortakia- nnı yargıç karşısına dikmek Hukuk Yasa, Savcı da Memur Değildir üzere iddianame hazıriıyor. Akıllı adam işi mi bu? Kayasu'yu oldukça yakından tanıdım. Deli olup olmadığım bilemem. Ama gerçek bir hu- kukçu, hem de hukuk kültürü- nü iltğine kemiğine sindirmiş bir hukukçu olduğuna tanıklık edebilirim. Darbe yapmanın demokra- silerde suç olduğunu bilecek kadar hukuka bağlı; "Darbeci- lerbaşanya ulaşamazlarsa ası- lıriar, ulaşıriarsa alkışlantriar" gi- bisinden cıvık ve hukuk duygu- sundan nasipsiz bir genel ge- çer yargıyı elinin tersiyle itecek ve savcı olarak gereğini yap- mak üzere kollan sıvayacak ka- dar cesur bir hukukçu o. Gel gör ki zamanaşımının doğmasına kısa süre kâla ha- zıriadığı iddianame, hukukçular tarafından hukuk çiğnenerek hasır altı edildi. Savcı Kaya- su'nun düzenlediği, altına im- zasını atıp mührünü bastığı bir iddianame hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcıltğı'nca takipsizlik karan verildi. Kayasu ile yaptığım söyleşi- nin yayımlandığı günlerde "Bir iddianame hakkında takipsizlik karan verilebilir mi" sorusunu yönefttiğim bir hukuk bilgini te- lefonda beni fırçalamıştı: - Iddianameyi savcı hazırlar. Savcının hazıhadığı iddiana- menin bir mahkemece ele alın- masını önleyecek hiçbir kural yoktur. Savcı, sıradan bir me- mur mu ki iddialan hakkında takipsizlikkaran verilebilsin. Bu basit gerçeği bilmiyorsan git öğren. Bana da bir daha böy- le abuk sabuk sorular sorma... Fırçanın şiddetinden "Ama efendim, sözünü ettiğiniz abuk sabukluk Adana'da oldu bile" diyemedim. Meğer bu, abuk sabukluğun ilk adımı imiş. Savcı Kayasu'ya görevden el çektirildi. Ardından hakkında ceza davası açıldı. Dava so- nunda, 12 Eylül darbecilerinin Türk Ceza Yasası'nın 146. maddesi gereğince cezalandı- nlmalannı isteyen Sava Kaya- su cezalandınldı. Mahkeme onun, görevini kö- tüye kullandığı kanısına varmış; yani 12 Eylül darbecileri hak- kında dava açmaya kalkışma- nın görevin kötüye kullanımı anlamına geldiğine hükmetmiş ve 1 yıl hapis cezasına mah- kûm etmişti. Ancak "Devletin güvenlik güçlen'nin manevi şahsiyetinitahkirvetezyif" su- çunu konu edinen Türk Ceza Yasası'nın ünlü (hem de ne ün- lü) 159. maddesinden beraatı- na karar verilmişti. Geçen günlerde Yargıtay Ce- za Daireleri Genel Kurulu, Ka- yasu hakkındaki bu karan so- nuçlandırdı ve Kayasu'nun 159. maddeden de mahkûm edilmesi gereğine hükmetti. İyi mi? • • • "Kahraman savcıtar'm kol gezdiği, siyasal tartışmalann içinde at koşturduğu günü- müzde darbeciler hakkında ceza davası açmak üzere id- dianame düzenleyen bir sav- cının mahkûm edilmesi ülke- nin yürekler acısı bir paradok- su değil mi? Darbeciler serbest, hatta devlet protokolünde, el üstün- de; darbe suçunu cezalandır- mak için kollan sıvayan savcı mahkûm. Savcı Kayasu'yu mahkûm eden yerel mahkeme de, Yar- gıtay 9. Dairesi de, Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu da var olan yasalan uyguladı- lar. Yasalara uygun davrandı- lar. Ama acaba hukukun yasa- lardan ibaret olmadığım; ya- salann her zaman hukuka de- ğil, bazen hukuk dışılığa, ada- letsizliğe hizmet edebilecek- lerini göz ardı etmediler mi dersiniz? "Darbenin başanlısı suç de- ğildir" yargısının belki siyasal geçeriiği vardır. Peki hukuksal geçeriiği de var mıdır? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Kara Para... Tartışma giderek yoğunlaşıyordu... Ayağının tozuyla Romanya'dan dönen Adalet Bakam Hikmet Sami Türk, hem DGM Savcısı Talat Şalk'a hem de ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'a dokundurmuştu... Aynı saatlerde Gazprom Yönetim Kurulu üye- si Yuri Kormakov, 'Mavi Akım Projesi'y\e ilgili basın toplantısı düzenlemişti... Kormakov'un yanında, Rusya'nın Türkiye Bü- yükelçisi Alexander Lebedev oturuyordu... Rusya, Mesut Yılmaz'ı aklıyor muydu? Kormakov, 'Mavi Akım' projesinin Hazneda- roğlu ve öztaş şirketlerine ihalesız verildiğini açık- layıp ekledi: "Mesut Yılmaz'ın, 18 Eylül 1999'da Gazprom Yönetim Kurulu Başkanı Vıktor Çernomırdin'/e yaptığı görüşmenin projeyle ilgisi yoktur..." Gazeteciler sordu: "Görüşme ne ile ilgiliydi?.." Yanıt: - "Vallahi bilmiyorum..." Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Lebedev bu sı- rada söze girdi: "Bazı kesimler Mavi Akım Projesi'ni engelle- mek için harekete geçtiler. Eğer bu siyasete yan- sırsa soğuksavaş dönemine dönüş anlamına ge- lir..." Aynı gün, Avustralya'nın ulusal televizyonu ABB'nin 'Foreign Correspondent' programında ilginç bir iddia ortaya atıldı... Neydi bu iddia? Rusya'dan dışanya akan kara para tutarının, 1991-2000 yıllan arasında toplam 200 milyar dolan aştığı yolunda!.. Evet evet, yanlış okumadınız, toplam 200 mil- yar dolarL Yine iddiaya göre para çıkışı, yurtdışındaki öte- ki bankalann bünyesinde kurulan şirketler ve hesaplaria yönlendiriliyonmuş... Avustralya Televizyonu'nda yayımlanan prog- ramda kara paranın ABD ayağı da ortaya çıkanl- mış, Rus asıllı iki ABD yurttaşı tutuklanmış. Orta- da kalan paralara ilişkin Rusya hükümetine bilgi verildiği halde sahip çıkan da crfmamış... Televizyon haberine göre para aklama operas- yonunun Avustralya'daki ayağı da bulunmuş!.. • • • önceki gece Kanal 6'da Mustafa Muttu'nun tartışma programında konuşan Prof. Dr. Osman Altuğ, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi fotoğrafı- nı ortaya koyarken sordu: "Siyasi partilerin seçimlerde kaç para harca- dığını bilen varmı?" Düşlerie yaşayan birtoplum medyanın pompa- lamasıyla kendinden geçiyor, IMF'den gelecek paranın kendi cebine gireceğini sanıyordu... Halk kandınlıyordu!.. Halk pembe bir dünyada yaşatılmak isteniyor- du!.. IMF, artık Türkiye'nin 'vurguncular cenneti' olduğunu görmüş, borç musluğunu ona göre ayarlamıştı!.. Bilmem Kemal Derviş, medyanın 'pembe tab- lolar" çizmesinden umutlu muydu yalıdaki arka- daşları gibi? Türkiye'de ekonominin sağlam temellere otur- ması için 'kayrt dışı'nın denetım altına alınması, soygun düzenine son verilmesi gerektiğıni herkes biliyor... Türkiye'de organize suçlaıia mücadelede şu anda bir sonuca vanlamadı, ama önemli bir yol alındı... Türkiye'de organize suçlarla mücadelede, tıp- kı Kolombiya ve Italya'da olduğu gibi yurtiçi ve yurtdışından destek geldi... Ancak, kendilerine ulaşılmasından korkan ke- simlerden de büyük tepki geldiği bir gerçek!.. Vurgun ve soygun!.. 500 trilyon götüren kişi, bunun 1 trilyonunu 'sosyal yardım' adı altında depremevi, okul yap-- tırdığı için 'hayırsever' oluyor, yakalanıp gözaltı- na alındığmda ise "canım, bu işadamına kelep- çe takılır mı" diye eleştiriyoriar!.. Adam kamu mal ve kaynaklannı soymuş!.. Tek başına mı? HayırL Işin içinde siyasilerin olduğu bir gerçek!.. Türkiye yıllardır yolsuzluk öyküleri dinlemedi mi? Ne çabuk unuttuk hayali ihracattan köşeyi dönenleri, Hazine ve orman alanlarını yağmala- yanlan, kamu bankalannın içini boşaltanlan!.. Yolsuzlukla savaşımda yurttaşlann bilinci çok önemli!.. IMF'den gelecek dolarlaria avunan bir toplu- mun yolsuzluk karşısında nasıl bir tavır alacağı da aynca tartışma konusu!.. hikmet.cetinkaya(g cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Alevilere Diyanet'ten pay istemi Doğan: MGK'ye başvuracağız RECEPBULUT KAYSERİ-CemVak- fı Genel Başkam Prof. Dr. Izzettin Doğan. Alevi cemaatine Diyanet bütçe- sinden pay aynlması ko- nusunda yaptıklan giri- şimlerin sonuçsuz kaldı- ğım vurgulayarak Milli Güvenlik Kurulu'nun ko- nuyu ele alması için baş- vuracaklarım belirtti. Doğan, önceki gün Kayseri'de yerel bir tele- vizyon programına katıl- dı. Tüm çabalara karşın Diyanet bütçesinden Alevilere gereken payın alınamaması üzerine 800 kişilik bir katılımla An- kara'da bir toplantı yap- tıklarını anlatan Prof. Dr. Izzettin Doğan şöyle ko- nuştu " Siyasi parti lkter- lerini bir kez daha ziyaret edeceğiz. Sonuç alainaz- sak sondan bir önceki anayasai kurum olan Mil- li Gih enlik Kurulu'na gi- deceğiz. Kuruldan bir tavsiye kararmm çıkanl- masmı isteyeceğiz. Bura- dan da sonuç alamazsak, hukuk yotundan a>Tdma- yarak demokratik halda- nunkuflanıpyargıyoluna gkfcceğiz" dedi.