16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 MAY1S 2001 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected] 19 Mayıs'ın Türk Devrimindeki Yeri. Dr. Handan DİKER Yıldız "Yaşayan her şey bazı izler bırahr. Biz onlardan bir anlam çıkarubilecek kadarzekiisekbu izlerin bizim için bir anlamı olur." MJt Atatürk 1 9 Mayıs 1919 Gençlik ve Spor Bayramı. Atatürk'ün Türk gençliğiııe armağan et- tiği bu önemli günün aslın- da Türk Devnmı içinde ay- n bir yen ve önemi vardır. Çünkü bu tarihte devTimimizin ihtilal yönü başlamıştır. Devrim iki evreden oluşan bir eylemdır. Öncelikle düşün- ce sonra da aksiyon. Devrimin gerçekleşmesi için eski- miş, yıpranmış olan devlet ve toplum yapısının değiştirilmesi, modernleş- tirilmesi düşüncesinin ortaya atılma- sı gerekır. Bu düşünce halk tarafından benimsenınce de ihtilal yapılacak, es- ki düzen yıkılarak yerine çağdaş bir düzen gelecektir. Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Işte Türk Devrimi dendiğinde 19 Mayıs 1919 tarihinin, bu Anadohı Ih- tilali'nin başlangıç tarihi olması açı- sından ayn bir önem taşıdığını görü- rüz. Yani 19 Mayıs kurtuluşa, bağım- sızlığa ve çağdaşlığa atılan ilk adım- dır. M. Kemal, 16 Mayıs 1919 akşamı arkadaşlan ile birlikte Bandırma Va- puru'na binmeden, RaufOrbay, gemi- lerinin batınlacağına ılişkin bir haber aldığını söyler. Haber M. Kemal'e ulaş- tığında o şöyle demıştır: "Yüdınmla vurulmusa döndüm. Bir an yalmz kal- dım ve düşündüm: Bu dakikada düş- manlann elindeydim. Bana her iste- dUderini yapamazlar mıydı? Beyniro- de bir şimşek çakn; tutabifirler, süre- biBrJer, ama öktfirmek? Bunun için be- ni Karadeniz'in coşkun daigalan ara- sında yakalamakgerekirdi. Bu oiaahk manüğa uygundur. Ancak, benim için artık yakafauınıak, tutuklanmak, sü- riirmek, düşündüklerimi yapmaktan ahkonulmak hepsi ölümle eşitti. He- men karar verdim, arabaya atiayıp Ga- lata nhümına geldim. 27 yühk yaşlı kaptana ürkûtücü olasılıklan anlat- üm. Ne ters rasnann, dedL Bu denizi deiyitanımam, pusulamız da biraz bo- zuk. El verdiğince layüan izlemesini söyledhn.Çünkü bundan sonra benim tek istediğim, Anadolu'nun bir kara parçasınâ ayak basmaktı. Sinop'ta, Samsun'a koiayukla gidüebüecek yol olup obnadığınısoruşturdum,yazıkki yokmuş. Bilmem neden, Samsun'a bir an önce ayak basmak için öyle acele ediyordum ki, zaman yrtirmektense tehlikeiere göğüs germeyi yeğfedim. Ye- ni baştan Bandırma Vapuru'na bin- dik, sonunda Samsun'a vanük." "Sonunda Samsun'a vardık".. bu sözler bize kurtuluşa, bağımsızlığa, yeni bir devlete doğru adım atmayı muştuluyor. Gerçekten de Samsun'da çağdaş ve laik bırTürkiye Cumhuri- yeti'ne gidişin temelleri atılmıştır. Tür- kiye Cumhuriyeti iki temel ilkeye da- yalıdır. Bir yandan "Yaşamdaen doğ- ru yol gösterici büimdir" ılkesıne öte yandan da "Egemenük kayrtsız şartsız ulusundur" ılkesine. Atatürk, Türkıye Cumhunyeti'nin temelınde bılım olması gerektığını vur- gulamıştır. Ona göre bir ülke ancak bilimle yönetilebilir. Bilimdemek doğ- ru yöntem demektir. Doğru araştırma. gözlem yapma, doğru akıl yürütme ve sonuç çıkarma yöntemi demektir. 0nun bilime ılişkin görüşleri söyledir. "Gözterimizi kapatm her şeyden so- yutianmış olarakyaşadığınuzı sanama- yız. Ülkemizi bir çember içine ahp dünya ile iöşkisiz yaşayamayız. Tersi- ne ilerlemiş. uygar bir ulus olarak uy- garhk alanının üstünde \aşayacağrz. Ve bunu ulusun her bir bireyinin kafası- na koyacağız." Atatürk, bilimin ülke yönetımınde temel alınması gereken en önemli ko- şul olduğunu söyler. Onun geleceğe ilişkin tüm umutlan ise gençliktedir. Gençliğe öğütlen onun birçok konuş- masının ana konusunu oluşturur. On- lara hep güven ve cesaret vermiş, on- lan yüreklendirmış ve neler yapma- lan gerektığını söylemıştir. Bunlan yaparken onlara karşı sonsuz bir gü- ven duygusu beslemektedir. Hepsin- den önemlisi de onlara ınanmaktadır. Onlann zorluklan başarabilecekleri- ne inanmıştır. O şöyle dıyor: "Gençler, yaşam savaşundan iba- rettir. Bundan dolayı yaşamda yalnız ikişey vardır. Yenmekveyenilmek.Si- ze, Türk gençBğine terk edip bırakn- ğnmz vicdani emanet, yalnız ve da- ima yenmektir ve cnıinim daima ye- neceksiniz. Ulusun yüksekne gerek ve koşullan için yapılacak şeylerde anla- cak adımlarda kesinlikle duraksama- yın. Ulusu o yüksehne aşamasına gö- türnıek için dikilccck engellere hep büiikte mâni olacağız. Bunun için â- hinlerinize, irfantannıza, bilginize, ge- rekirse bileklerinize. pazılannıza, ba- caklannıza başAiıracak fakat sonuç- ta muflaka ve mutlaka o amaca vara- cağız. Bu ulus, sizin gibi eviatlanyla layık olduğu olgunluk derecesini bulacaktir." Köprülülü Hamdi Bey... Yüksel SIĞRI Tarih Öğretmeni T arihini bilmeyen, kim olduğunu da nereden gelip nereye gittiğini de bilemez. Herhalde, yakm tari- himızı ıyi bilmediğimiz, geçmiş- tekı olaylardan ders almadığımız için olsa gerek, içte ve dışta başımız bir türlü dertten kurtulmuyor. Milli Mücadele döneminin yurtsever Edre- mıt Kaymakamı Köprülülü Hamdi Bey'i aca- ba bugün kaç kişı tanıyor ve O'nu çocuklan- na anlatıyor?.. Geçen yıl ölümünün 80. yılı olan 17 Şu- bat'ta Hamdi Bey'ı Edremit'te törenle anmış- tık. Sayın Biga Kaymakamı ve mülki amirle- ri, Hamdibey Beledıye Başkanı başta olmak üzere Bıga ve Hamdıbey'den gelen konukla- n Körfez ADD Şubeleri olarak ağırlamış ve Köprülülü Hamdi Bey'i tüm yönleriyle in- sanlanmıza tanırmaya çalışmıştık. Köprülülü Hamdi Bey, Milli Mücadele ta- rihimizın çok sayıdakı yurtsever Kuvay-ı Mil- liyeciler'inden sadece bir tanesidir. Demırköy, Malkara ve Sındırgı'dan sonra Temmuz 1917de atandığı Edremit Kayma- kamlığı görevınde başanlı hızmetlerde bulu- nan Hamdi Bey, şehit çocuklan için bir yurt açmış, gençlerle ilgilenerek bugünkü Edre- mit Spor'un temellerinı atmıştır. Savaşıan sonra Ittihatçı olduğu için görevi- ne son verilen Hamdi Bey, bu duruma üzüle- rek bir süre Burhaniye'ye giderek eniştesinin yanmda inzivaya çekilmiştir. Hamdi Bey, Yunanlılann Ayvalık'ı işgal et- mesi üzerine bu küskünlüğünü bırakarak kör- fezdekt Kuvay-ı Milliye örgütlenmesini ger- çekleştirip, 172. Alay Komutanı Ali Çetuıka- ya'nm yanmda Milli Mücadele'deki yerıni al- mıştır. Edremitli tarihçi Gıyas Yetkm'e göre Ku- vay-ı Milliye'nin çıkışı Edremit'tir ve ad ba- bası da Köprülülü Hamdi Bey'dir. Ali Çetinkaya ile aralannda başgösteren cephe komutanı, Milis Kuvvetleri Komutanı anlaşmazhğı üzerine körfezden aynlarak ça- lışmalannı Balıkesır'de hemşerisi 61. Tümen Komutanı Kazım (Ozalp)Bey'in yanında sür- düren Köprülülü Hamdi Bey, daha sonra da- va ve kader arkadaşlan Drarnalı Rıza Bey ve Bandırmalı Kâni Bey'le Biga'ya geçmiştir. Bıga'da önce kasabayı haraca bağlayan Ka- ra Hasan ve çetesinın işini bitirip huzur ve gü- ven ortamını sağlayan Hamdi Bey, daha son- ra Biga ve çevresindekı Kuvay-ı Mılhye ör- gütlenmesini gerçekleştirme çabasına girmiş- tir. Belediye binasında toplanan halka hita- ben yaptığı bir konuşmada: u Arkadaşlan ilk işimiz Yunanhlan toprak- lanmızdan atmak olmahdır. Ordunun başına Mustafa Kemal geçccektir. Paşa'yı tüm im- kânlanmızla desteklemehyiz. Ben buraya düş- mana karşı koyacak örgütü kurmak için gel- dim. Sizlerin de yardımmı bekliyorum»" dı- yerek Mustafa Kemal'e olan güven ve deste- ğini de ortaya koymuştur. Bu arada Gelibolu yakınlanndakı Fransız- lara ait Akbaş Cephaneliği'ne arkadaşlanyla birlikte düzenlediği baskınla önemli miktar- da silahı ele geçırip Yenice'ye getirmesı lngı- lizlerin ve Istanbul Hükümetı'nın tepkısıne neden oldu. Istanbul Hükümetı tarafından Kuvay-ı Mıl- liye'yi bastırmak için bölgeye gönderilen In- giliz uşağı Ahmet Anzavur ve gavur lmam'ın adamlannın Biga'yı basması üzerine zor du- ruma düşen ve Yenice'ye doğru kaçmak ıste- yen Hamdi Bey, Eminoba Köyü yakınlannda yakalandı ve 17 Şubat 1920 günü şehit edil- di. Öldürülmeden önce söylediği, "Memleket ekten gküyor, siz benimle uğraşıyorsunuz. Ku- vay-ı Milhye yalnız ben dcğilim, Kuvay-ı Mil- liye tüm mUlettir. Yann bunun hesabını sizden sorarlar._" sözlen bugün de bırtakım dersler çıkanlması gereken sözlerdir. Hamdi Bey'ın Biga'ya getırilen parçalanmış cesedi beş gün sokak ortasında bırakıldı. Kor- kudan kimse ona sahıp çıkamadı. Durumu öğ- renen 14. Kolordu Komutanı Yusuf tzzettin Paşa, Biga'ya gelerek onun azız naaşmı Kül- lük Mezarlığı'nda toprağa verdı. Oradakı Ko- yuneli Köyü ve yöresinde daha sonralan na- hiye Cbucak) teşkılatı kurulduğunda, çevrede bulunan 36 köy halkının istegı ve vefa duy- gusu ile nahıyenın adı "Hamdibey Nahiyesi'' olarak adlandınlmıştır. Böylece Koyuneli Kö- yü ve çevresı halkı, çok sevdiklerı Hamdi Bey'in adını nahıyelenne vererek O'nu ölüm- süzleştirmiş oldular. 1886 yılında Makedonya'nın Köprülü ka- sabasında başlayan Edremit Kaymakamı Hamdi Bey'in yaşamına, bu şekilde ömrü- nün en verimli çağında, 34 yaşında, ne ya- zık ki düşman kurşunu değil, kurtuluşu için mücadele verdiği kendi insanlan tarafından son verilmiş oldu. Geçmişteki ve günümüz- deki Anzavurlan lanetliyor, tüm Köprülülü Hamdi Bey'ler önünde saygı ile eğiliyoruz, 19 Mayıs günlerinde. PENCERE Ne Dersiniz?.. Askerimizi Diyarbakır'dan AnkaraVa taşıyan uçak Malatya'nın Akçadağ ilçesi yakınlannda bir tarla- ya saplanınca 34 şehit verdik. Şehit acısı yurda yayıldı. Ey keder, gel yüzleşelim!.. Bir anda koskoca bir ülkeyi nasıl da pençene ala- biliyorsun?.. Nedir bunun anlamı?.. Anlamı tek sözcük: Ulus!.. Yaşayan gerçektir ulus.. Ortaklaşa var oluştur.. Toplumsal olgudur. Yoksa köy kahvesinden kent marketine değin her yerde insanlann yüreklerine işleyen acıyı ve tasa- yı nasıl açıklayabiliriz?.. • Acı haberi veren medyanın çok satışlı gazetete- ri birinci sayfalannı baştan sona donatmışlardı: "Ne büyük acı!.." "Seçme bihiğin 34 aslanı gittiL " "Onlara karada ölüm yoktul.." "Acımız büyük!.." "Türkıye yine şehit acısıyla sarsıldı!.." "Acımız çok büyük!.." Sanki haber vermiyor, ağrt yakıyorlardı çok sa- tışlı gazetelerimiz... • Peki, dinciyle mandacı işbiriiğl nicedir bu ga- zetelerin sayfalannda "ulus devlet bitti" diye kı- na yakmryor muydu?.. Neydi bu çelişki?.. Herkesin bilincine yazılması gereken "okju" ga- zetelerin birinci sayfalanna yansıdı: Anadolu'da bir ulus yaşıyor!.. Tasada ve kıvançta ortak!.. Laf değil bu, toplumbilimcinin ilk elde görebi- leceği bılimsel birgerçek!.. • Ne var ki toplumsal gerçekler de zamanla de- ğişir, dönüşür... Tarih laboratuvarı bunun kanıtlanyla dolu!.. Gelecekte öyle bir gün gelir ki, insanlık eşrt ko- şullarda kaynaşabileceği bir aşamaya erişir, hiç- biraynm tanımadan bireylere özgürtükleri sunan uygar bir dünya devleti gezegenimizde kurulur. Ne güzel olur!.. Ama isterseniz bizim medyadaki uçuklan mem- nun etmek için ulus devletimizi, "modası geçti" diye daha bugünden lağvedelim... Bayraklarla, ordularla, sınırlarla, devtetlerte do- nanmış bir dünyada Türkiye'nin bunlardan ann- ması eğlenceli olmaz mı?.. Parlak yaz günleri Bu yaz tüm Bellona'lar peşin fiyatına 10 taki>u«e 10 taksitle (peşin fiyatına) 20nakit ödeme indirimi 15aya varan vadeler CÛcretsiz Tüfcetfci Hatb 080036! 8986 2505 1994 la» »e 219« sajılı tebiğ 140S-20G1 tanhnfetsasömşor BOYTAŞ B O N U S CARDlopsuoardüijünaztün. www.bellona.com.tr bnjşOrteomaae*! fiyMU %1S KOV ücretsiz eve teslim ve montaj
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle