Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2001 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI RKİYE - Istanbul Edirne Smop B 10 Adana PB 13 Samsun B 12 Mersin Kocaeli Y 10 Trabzon Çanakkale PB 12 Izmir PB TE _Y 11 Diyart>akır Gıresun B 12 Şanlmrfa Ankara Y 17 Mardın Manısa PB 15 Eskışehir Y 15 Siirt Aydın Denizli PB 18 Konya PB 19 Hakkâri PB 16 Sıvas PB 15 Van Zonguldak Y 11 Antalya PB 20 Kars £ J Açık iZÜ5 Parçaİ1 bu ' utlu Marmara'nın doğusu, Iç Ege, Batı Karade- nız'ın ıç kesımlen, Iç Anadolu'nun batısı, Doğu Karadenız, Doğu ve Guneydoğu Anado- lu bölgeterı sağanak ve gok guruttulu sağanak yağışlı, dığer yerter parçalı az bulutiu ge- çecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerterde tx- raz azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y t> 10 11 20 18 15 21 18 Münih Y 18 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y B B Y PB PB PB PB 16 20 20 20 19 13 18 17 Y 22 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire PB PB Y B Y B Y PB 10 21 8 19 16 20 15 22 B 32 Buluthj k Çok bulutiu . Yağmuflu Sulu kar k Gök gürûltulû • • G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada "müsrif" devletteki olağanüstü harcamalann (ama nasıl) önleneceğini bir türlü açıklayamadılar. önlem alınmadığını ıçeren eleştirilerin önünü kes- mek için hükümetlerin (örneğin Başbakan Ecevit'in) zaman zaman tasarruf genelgeleri yayımlamalanna karşın hiçbir şey değişmedi. Her şey eski tas, eski ha- mam. Geçende Kemal Derviş devlet giderierinin (israfın) azaltılmasına çaJıştıklannı açıklarken yeni programm işleriik kazanması için "kamunun 3 milyar dolar 'ta- sarruf etmesi' gerektiğini" söyledi. Son Bakanlar Kurulu da "devlette israfa karşı" Der- viş'e destek ve tasanruf kararı aldı. Israfın hemen her gün yüzlerce ömeğini gören top- lumda; neredeyse yarım yüzyıla yakın süredir dinledi- ği bu türden masallann yaşama geçeceğine inanan varsa lütfen parmağını kaldırsın! Devlette tasararf sloganına -hiç kuşkunuz olmasın- Başbakan da, bakanlar da, hele hele bürokratlar hiç inanmryor. Üstelik devletteki israfi önlemek için birkaç kez ge- nelge yayımlayan Başbakan Ecevit; son 4 yılda kamu kesiminde 187 bin 764'ü "yeni" memur, 270 bin 313'ü "yeni" işçi olmak üzere toplam 458 bin 77 kişinin işe alındığını herhalde unutmuş olmalı. Buna karşın Türkiye Iş ve İşçi Bulma Kurumu'nun verilerine göre son yılda kayıtlı işsiz sayısı yüzde 51.9 oranında arttı. Hele şubat krızı, işsızler ordusuna da- ha binlercesini ekledi. öte yandan, madalyonun öteki yüzündeki gerçeği; son 10 yılda aylıklanndan kesilen vergilerte butçeye 60.5 katrilyon lira katkı sağlayan devlet görevlilerinin devalüasyonla birlikte maaşlannın yaklaşık 40 gün içinde dolar karşısında yüzde 36 oranında değer yitir- diğini Türk Buro-Sen açıkladı. Çarpıcı kimi örnekler, bır öğretmenin krizden önce maaşı 381 dolar iken kriz sonrası 248'e, hâkim-sav- cının 814 dolardan 530'a, büro memurlannın 309 do- lardan 201 'e indiğıni göstenyor. Ama devlet başka yönlerden "büyüyor". Devlet ken- di giderierine okkalı zamlar yapmaktan geri durmuyor Örneğin, taşıma gıderlerinde yüzde 144, akaryakrt giderlerinde yüzde 114... başka kalemlerde de ben- zeri artışlar yaparken tören giderterini yüzde 100 zam- lamaktan çekinmiyor. Bir âlemiz ki! Otomatiğe bağlanan akaryakıtın devlet araçlannda daha az kullanılarak tasarrufa gıdıleceği sanılırken Baş- bakanlık'ın, devlet şoforlerıne "daha az akaryakıt kul- lanma yollannın öğretilmesine" ilişkin genelge yayım- ladığı haberi gazetelerde yer aldı. "Böyyûk Türk Devleti'rim nasıl büyüdüğünü göste- ren istatistikleri Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Si- nan Aygün açıkladı: Devtetın elınde 110 bin taşıt aracı bulunuyor. Her 23 kişiye bir taşıt aracı düşüyor. Yansı satılsa bütçeye 240 milyon dolar gelir sağlanacak. Hükümetin bu yolda davranacagı öne surulüyor. Devletin elinde 330 bin kamu lojmanı var. Düşük üc- retli memur bu lojmanlardan yararlanamıyor. Her 9 ki- şiye 1 lojman düşuyor. Hiç değilse 200 bini memurta- ra satılabilir. Satıştan yaklaşık 6 milyar dolar gelir sağ- lanabilir. Devlette 2 milyon 700 bin kamu görevlisi çalışıyor. Yenileri alınmayarak ücret yapılan hızla iyileştirilebilir vs. vs... Devlette giderek büyüyen ve bnlenemeyen yolsuz- luklarla ilgili önemli açıklama, kamu kuruluşlannı de- netleyen devlet müfettişlerinin üyesi olduğu Devlet De- netim Elemanlan Demeğı'nden geldi. Demek Başkanı Atlay Ergüven, örnekler vererek "Hükümetin bazı teftiş kuruluşlannı kapatmasını, ida- ri ve mali konularda kısıtlayıcı düzenlemeler getirme- sini, yolsuzluklann önlenmesine engel olacak nitelik- te gelişmeler olarak görmekteyiz" dedi. Devlette tasarruf zorunluluğunu yazılı ve sözlü açık- lamalarta hükümete duyumsatan ATO Başkanı Sinan Aygün, son krize bir nokta koydu: "12 Eylül'den daha kötü dutvmdayız." 12 Eylul'ü arayacak mıydık? . Vah halimize, vay boyyük devlete! Gerçekleşeceği kuşkulu devlette tasarruf önlem- lerine... Kamudaki büyük israf • Baştarafi 1. Sayfada kısmı gerçekten de hiz- met amaçlı kullanılırken büyük bölümünün ma- kam aracı olarak kulla- nıldığı biliniyor. Toplam memur sayısı sözleşmelilerle birlikte 2 milyon 500 bin civa- nnda bulunuyor. Buna göre her 20 memura "hizmet aracı" olarak tanımlanan bir otomobil düşüyor. Amirini işin- den evine götürmek dı- şında bir işe elini sürme- yen makam aracı sürü- cülerinin kişi başına devlete yıllık maliyeti ise asgari 7 milyar lira- yı buluyor. Sürücülerin toplam yıllık maliyeti ise 1 katrilyon liraya yaklaşıyor. Benzin, ba- kım, yedek parça, sigor- ta vs. giderler de eklen- diğinde makam araçla- nnın devlete maliyeti 1.5 katrilyona ulaşıyor. (Devletin bütçesi 48 katrilyon lira.) Istanbul Büyükşehir Belediyesi, memur kad- rosundaki 7 bin perso- nelini 227 ayn güzergâ- ha servis araçlarıyla ta- şıma ihalesini 2 trilyon 775 milyar liraya Albay- rak şirketine verdi. Be- lediye. tstanbul'un her köşesindeki görevliyi bu servis araçlanyla ta- şıyabilecekken "yöneti- ci sınıfin" ulaşımı için aynı şirketten 1 trilyon lirayı aşkın maliyetle makam araçlan kirala- dı. Binek araçlarının ya- nı sıra içinde iş makine- si, kamyon ve kamyone- tin de bulundugu kıralık araçlar için toplam 1 trilyon 949 milyar lira ödendi. Istanbul Büyük- şehir Belediyesi aynca, toplam 3.3 trilyon lira bedelle, çeşitli inşaat iş- lerini yaptırmak üzere ihale açtı. Istanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı ku- ruluşlarda kendilerine makam aracı tahsis edi- len genel müdür, daire başkanı ve müdürpozis- yonundaki yöneticileri- nin sayısı 300'ü geçiyor. KESK Genel Başkanı Sami Evren, Türkiye'de yolsuzluk ve rant eko- nomisiyle birlikte israf ekonomisinin de ağırlı- ğını sürdürdüğünü, bu- nun en çarpıcı örnekle- rinden birinin deyöneti- cilere tahsis edilen 125 bin makam aracı oldu- ğunu söyledi. Hükümetin 4 kaynak fortnülü RANUSALMABt ANKARA-Hükümet, krizden çüaş için 4 kaynak formülü üze- rinde dururken yalnızca birine ağırlık vermek yerine hepsinin birden uygulamaya konulması bekleniyor. Önceükle iç kaynak- lara başvurulacağı açıklaması çerçevesinde mart ayından itiba- ren temel ürünlere yüksek oran- h zamlar başladı. Lojman ve ara- zi satışıyla gelir saglanamayaca- ğınuı görülmesi üzerine vergi ar- tışlan gündeme geldi. Ancak ye- ni verginin zorluğu, hükümeti ta- samıf arayışına yöneltti. Taşıt, telefon gibi ciddi bir tutara ulaş- mayan harcamalardaki tasarru- fiın anlam ifade etmeyecek ol- ması, askeri harcamalarda kısıt- lamayı ve 2001 yılında hiç yatı- nm yapılmamasını gündeme ge- tirdi. Özellikle bakanlıklann ya- tınm ödeneklerinin kaldınlması- nı kabul etmemeleri ve yeterli ta- sarruf sağlanamaması durumun- da vergiler yeniden ağırlık kaza- nacak. Bunlar dışında kamu ban- kalan ve fon bankalannın batık- lan için "para basmaya" başvu- nıhnası bekleniyor. IMF'den de 10-12 milyar dolar kaynak bek- lentisinin yanında Dünya Banka- sı'nın yapısal reform koşullu kre- dileri ile G-7 ülkelerinin banka- lanndan dış borç bulunması üze- rinde duruluyor. Hükümet 3 aşamalı planının, piyasalann işler hale getirilmesi- ne ilişkin ikinci aşamasuıı hâlâ geçemezken programm temelini oluşturacak makroekonomik bü- yüklükleri de oluşturamıyor. Kri- zin faturasuım nasıl karşılanaca- ğına ilişkin çalışmalar ise sürü- yor. Kamu taşınmazian saülacak "TopJumsal dayanışma içinde, iç ve dış kaynaklan en ryi şekilde kullanarak bu süantıyı aşacağız" diyen Maliye Bakanı Sümer O- ral, TBMM'de gazetecilerin so- rulan üzerine kamu taşınmazla- nnın satışmı öngören yasa çıka- Camhurbaşkanı Sezer, akşam yemeğini Hollanda Kratiçesi Beatrh ile yedi. (Fotoğraf: REUTERS) Sezer, Kraliçe'nin konuğu HALLKBAKIR AMSTERDAM - Hollanda'ya devlet başkanlığt düzeyinde ilk resmi ziyareti gerçekleştiren Ctunhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, dün akşam yemeğin- de Hollanda Kraliçesi Beatra'le bir araya geldi. Kra- liçe Beatrix, Avrupa Birliği yolunda Türkiye'ye tam destek verdiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Hollanda Kraliçesi Beatrk'in davetlisi olarak, 3 günlük ziya- ret için dün Hollanda'ya geldi. Kraliçe Beatrix ve eşi Prens Claos, Sezer'i havaalanında törenie karşdadı. Sezer, Lahey'den Ams- terdam'a geçip Prenses Margriet ve eşi ile ka- nal gezisi yaptı. Daha sonra Aldoende Ilko- kulu'nda, üniversiteli gençlerin ilkokul öğ- rencilerine rehberlik yapmasını içeren 'Ağ»- bey-Kardeş E p i m Projea'yle ilgili bilgi alan Sezer, projeye ka- tıian öğrenci sayısmuı azlığı karşısında şaş- kınhğını gizleyemedi. Amsterdam Belediye Amsterdam'dakiTüricçwuklanSezerebüyükilgigösterdL Meclisi'ne tavsiyelerde bulunan Türkler için Danış- ma Meclisi Başkanı BülentOkyay'm, Amsterdam'da dört okulda yürütülen projeye 16 Türk öğrencisinin katıldığını söylemesi üzerine Sezer, "Az değü mi? Çok daha genişletilmesilazun. Vetöeredeburadan ri- ca ederim. Çocuklannın katümagnı desteklesinler" dedi. Sezer, akşam yemeğini ise Kraliçe Beatrk ile ye- di. Kraliçe Beatrix, yaptığı konuşmada iki ülkenin 400 yüzyıl boyunca süren ilişkilerine değindi. Tür- kiye'ye, AB'ye üyelik sürecinde tam destek verdik- lerini belirten Kraliçe Beatrix, "AB üyenğine hazır- hksûreci, kapsamh ve zaman zaman acıh bir süreçtir. Tüm AB adayı ülkeltrin, yasa hâkimi- yeti, hukuk devleti, in- san haklan ve ekono- mikreibnnlaralanında ABninbeürlemişoklıı- ğu öiçütJere uynaa ge- rekmektedir. Türkiye bu yönde cesur bir baş- langtç yaptı. Hollanda bu alânda ülkenizk iş- birüği yapmaya her za- man hazırdır" diye ko- nuştu. Bakaııbklar küçülüyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Hükümetin, yeni ekonomik prog- ram için her bakanlıkta tasarrufa gi- dümesini istemesı üzerine kamuda- ki harcamalann önemli bir bölümü- nü oluşturan araç ve cep telefonu giderlerinin asgari seviyeye düşü- rülmesı amaçlanıyor. Yeniden gün- deme gelen resen emekliliğin har- camalan arttıracağı beürtilerek sa- dece özelleştirme kapsamındaki kuruluş personelinin emekliliğe özendirileceği kaydedildı. TBMM lojmanlannın rantının çok yüksek olduğuna dikkat çekilerek, bu ko- nutlann satışuıdan 650 trilyonluk bir kaynak sağlanabileceği dile ge- tirildi. Ankara Sanayi Odası Başka- nı Zafer Çağlayan. hükümetin inan- dıncı ohnası için ilkönce bakan sa- Akaryakıta rekar zam geldi • Baştarafi 1. Sayfada fiyatlan litre bazmda Istanbul'da kur- şunsuz benzin 864 bin 200 liraya, sû- per benzin 864 bin 800 liraya, normal benzin 828 bin 600 liraya, gazyağı 669 bin 100 liraya, motorin 601 bin 900 li- raya, kalorifer yakıtı 326 bin 500, 6 No'hı fueloü 223 bin 600 liraya yük- seldi. Ankara'da kurşunsuz benzin 861 bin 700 liraya, süper benzin 862 bin 300 liraya, normal benzin 826 bin 200 liraya, gazyağı 679 bin liraya, motori- n 610 bin 200 liraya, kalorifer yakıtı- nm litresi 337 bin 600 liraya. 6 no'lu fueloü 221 bin 600 liraya çıkartıldı. Izmir'de kurşunsuz benzinüı litre fî- yaü 852 bin 300 liraya, süper benzin 853 bin 300 liraya, normal benzin 817 bin 300 liraya, gazyağı 664 bin 600 li- raya, motorin 597 bin 200 liraya, ka- lorifer yakıtı 321 bin liraya, 6 no'lu fu- eloil 220 bin liraya yükseltildi. yısını azaltması gerektiğini bıldirdi. Bakanlıklann elinde toplam 88 bin 826 adet araç bulundugu bildi- rildi. Bu araçlann kuHanım alanına göre asgan düzeye indiribnesi yo- lunun araştınldığı öğrenildi. Dev- letin elinde 229 bin 888 lojman bu- lundugu, bunlann çoğunluğunun Mılli Savunma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı'nda bulundugu kaydedildi. Ankara Or- An'da 572 milletvekili loj- manı bulundugu ve bunla- nn satışından 650 trilyon gıbi yüksek bir gelirin sağ- lanabileceği vurgulandı. ASO Başkanı Çağlayan da tasarrufun ön plana çıktığı bir dönemde sadece telefon ve kırtasiye önlemlerinin yetmeyeceğini belirtti. Hü- kümetin inandmcı ohnası için önce bakan sayısının azaltılması gerektiğini söy- ledi. nlacağını açıkladı. Oral, kamu- daki taşıtlann, üçte bir oramnda azaltılacağını dile getirdi. DPT'nin yahıızca kamu ban- kalan ve fon bankalannın borç stoku ile faiz yükündeki artışı dikkate alarak hesapladığı 46 katrilyon lirayı aşkm kriz yükü hemen hemen 2001 bütçe bü- yüklüğü düzeyinde bulunuyor. Diğer faktörler de hesaplandığın- da daha da ağu- olan krizin fatu- rasuun yahıızca bir kaynak for- mülüyle karşılanması mümkün gözükmüyor. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in kapitü- lasyonlan ömek verip dış borç- lann faiz ve vade koşullanmn önemine dikkat çekerek öncelikle iç kaynaklara yönelineceğini açıklama- sı, lojman satışı ve imar affını gündeme getirdi. Ancak hisse senetlerinin büe satılamadığı ortamda taşuımaz sahşuıın müm- kün olamayacağı, lojman satışlannm kamu perso- nelindeki maaşlar açısın- dan var olan hoşnutsuz- luğun tepkiye dönüşme- sine neden olacağı ortaya çıktı. IMF ve dışandan beklediği düzeyde para- sal destek alamayacağmı gören hükümet, yeni ver- gi ve vergi artışlan talebi- ne de sıcak bakmadı. Özellikle vergi yükünün geçen yıl itibanyla yüzde 26'ya ulaştığına dikkat çekıldi. Lüks tüketime yönelik vergi artışlan da gündeme geldi. Ancak ahnan bilgiye göre yeni 1601 cc'lik otomobil fi- yatının yüzde 78'i vergi- lerden oluşuyor. Tüm bu nedenlerle yeni vergi ar- tışlannuı da çok zor oldu- ğu belirtiliyor. Koalisyon ortaklan da sürekli vergi koyan hükümet görüntü- sünden rahatsızlıklannı ortaya koydular. Ancak Akaryakıt Tüketim Ver- gisi, otomatik olarak sü- rekli artacak. Faize yöne- lik stopaj kesintisinin art- nnlabileceği belirtiliyor. 3 katrüyonluk tasarruf Vergi konusuna sıcak bakıhnaması, kamuda ta- sarruf arayışı başlattı. Bu kapsamda da zaten 2001 bütçesiyle kısıtlanmış olan kamu harcamalann- da 3 katrilyon liralık ta- sarruf yapüması öne çık- tı. Taşıtlar, yolluk gibi ca- ri harcamalarda yapıla- cak kısıtlamalarla ciddi bir tutara ulaşüamayaca- ğı belirtiliyor. Bu cerçe- vede bütçede özellikle as- keri harcamalann kısıt- lanması ve yatınmlann tamamen kaldmlması gündeme getiriliyor. "2001 yıhnda hiç yaünm yapümaması" yönünde sert bir karar alınırsa an- cak buradan 3-3.5 katril- yon liralık bir tasarruf sağlanabilecek. DPT ile ilgili bakanlıklar, yatınm- lann kısıtlanması konu- sunda çalışma yapacak. Dış borç arayışı Dış kaynak çerçevesin- de IMF'den 10-12 milyar dolar bekleniyor. Ek re- zerv olanağı kapsanunda kalan 6.2 milyar dolarlık kredi diliminin de öne çe- kihnesi, yansuıın Hazine kullanunma açılması bekleniyor. Ancak dış kaynak miktan, IMF'nin ön koşulu olan yasalann TBMM'den çıkanhnası ve taahhütlerin bir mek- tup halinde sunuhnasmın ardından nisan sonunda netleşecek. Dünya Ban- kası'nda da yahuzca ya- pısal reformlarda kulla- nıhnak üzere kredi alımı söz konusu olacak. G-7 ülkelerininbankalanndan dış borç bulunması için de çalışmalar sürdürü- lüyor. Ankara mesajıakh • Baştarafi 1. Sayfada 5-6 Nisan günlerinde Dışişleri Bakanı İsma- 3 Cem ile görüşmelerde bulunmak üzere Tür- kiye'ye gelecek olan Papandreu'nun ziyaretin- den önce Türk gazetecilerine yaptığı "banş" içerikli kapsamlı açıklamalar, Ankara'da geniş yankı yarattı. Dışişleri Bakanlığı'nda ilk yapı- lan değerlendirmeler, Papandreu'nun açıklama- lanrun "ohanhı'' olduğu, ancak aynntıh olarak tek tek incelenmelerinin gerektiğı şeklinde ol- du. Papandreu'nun açıklamalannda iki unsur ön plana çıktı: 1. Savunma harcamalarının karşılıklı olarak azaltıhnası. (Türkiye, böyle bir kesintinin uhıs- lararası koşullar kapsamında şimdilik olanakh ohnadığıru düşünüyor. Dışişleri, Türkiye'nin gü- venlik gereksinimi çerçevesüıin Yunanistan'a oranla daha geniş olduğunu, özellikle Doğu sı- narlannnı geleceği açısından böyle bir kesintinin stratejik amaçlarla örtüşmeyeceğini bildiriyor.) 2. Kıbns'm askersizleştirilmesi. (Papand- reu'nun asıl demek istediği Törkaskerinin ada- dan çekümesi ve Türk garantisinin sulandınbna- a w . Bu karann alınması ıçın şu aşamada yeterli koşul bulunmuyor. Papandreu'nun açıklamalanndaki "ABveeko- nomik bunahma"' ihşkın sözleri iki ülke arasm- daki ilişkilerin ulaştığı noktayı belirtmesi açısın- dan önemli ve olumlu olarak görüldü. Taraflar arasındaki ticaretin artünlması için gerekli olan çifte vergilendirmenin kaldmbnası Ankara'da bir kez daha ele alınacak. Turizm, çevre. kühü- rel işbirliği gibi konularda geçen sene yapılan an- laşmalara koşut somut projeler de görüşülecek. Milli Savunma Bakanı Çakmakoğlu ise Papand- reu'nun açıklamalanna daha temkinli yaklaşo. TBMM'de gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Çakmakoğlu, "Türkiv^. bu mesajlann tatbikata intikaliniarzuetmektedir.Çokgüzelsöıierveme- sajlarya>ımlanrnakta..\maneticeyebakmakb- zangeİH*''dedi. Programa Berlin desteği • Baştarafi 1. Sayfada pa Birliği ülkeleri derhal bu konudaicraata ge- çip destekte bulunmalı ve Uluslararası Para Fonu'nunda derhal yardimınısaUamah" de- di. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, hazır- lanan ekonomik programm, IMF'nin ve Dün- ya Bankası'nın yardım olasıhğının ve daha son- ra söz konusu olacak ikili ilişkiler dahihndeki federal hükümetin yardımımn ön koşullannı oluşturduğunu kaydederek şöyle konuştu: "Fakat ilk planda IMF ve Dünya Bankası fle anlaşmak önemli, zira yüklü miktarlardaki pa- ralar ancak oradan sağlanabUir ve federal hu- kumetbu fînans kuruluşlannın Türkiye'ye yar- dım sagtoması için elinden gelen her şeyi yapa- cakür. Türkiye'nin gerçekleştireceği reformlar EME, Dünya Bankası ve daha sonra ikili flişkiler çerçevesindeki yardımlar açısındanbüyük önem taşımaktadır. ikili ilişkiler dabilindeki mali des- tekiçin üicetapta uluslararası kuruhışianndes- teklemesi koşulu ve daha sonra Türkiye'de re- formlann gerçeldeştirilmesi içinyasaikoşuiann oiuşturulması şarü söz konusu," Almanya Başbakanlığı Basm Sözcüsü de Al- manya Başbakanı Gerhard Schröder'in Was- hington ziyaretinde ABD Başkanı George Bushla yaptığı görüşmede, Türkiye'ye yapüa- cak mali yardımın ele almdığını belirtti. Lamers^ten eleştiri Muhalefetteki Huistiyan Demokrat Birlik Partileri Dış Politika Sözcüsü Karl Lamers ise federal hükümetin Türkiye'ye maîi yardım ko- nusundaki tutumunu eleştirdi. Türkiye'ye acil yardımda bulunulmasmı isteyen Lamers, "Tir- khe'deki bu kriz Türk ekonomisinin krizi değü, poiitikanm zafıyetinin sonuçlandır. Türk politi- kaa gerekli reformlan gcrcekleştirmedi^ müd- detçe i^ediği kadar > ardını gelsin fark etmez. Buna rağmen Türkiye'ye hemen ve şandi mai yardımda bulunulmahdır*' dedi. uluslararası Para Fonu'nun Türkiye'ye acil yardımda bulunamayacağı yolundaki mesajla- nnı tepkiyle karşılayan Lamers şöyle konuştu: "MeksikaöraeğmdeozamanlannAmerikan Başkanı, Uluslararası Para Fonu'nun kararia- rmt beklemeden yardımda bulundu. 1995'teki Meksika krizinde okiuğu gibi şimdi de Türki- ye'ye uluslararası para kuruluşlannm kararla- n beklenilmeden acil yardımda bulunumıah. Yalnızbu,Ahnan\V\ıaşanbirkonu.DünKöh- kr ile biıiikteydim. Oğrendiğim kadanyla 30 nıilyarmarklık bir yardmı sözkonusu vebu tüm Avrupa Birliği ülkelerini kapsan'an bir konu, Av- rupa Birliği ülkeleri derhal bu konuda icraata geçip destekte bulunmah ve Uluslararası Para Fonu'nun da derhal yardımını sağlamah." Öte yandan, Deutsche Bank (Alman Banka- . sı)yetkilileri, Türkiye 'deki kuruluşlarla yardım görüşmelerinin sürdüğünü, bu nedenle basına konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılma- ması karan alındığını bildirdi.