19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2001 ÇARŞAMBA HABERLER ifade verdl • ADANA(AA)- "Paraşüt Operasyonu" kapsammda tutuklanan Doğal Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Altınbaş, Nizip Cumhuriyet Savcılığı'nın talîmatıyla dün Adana Adliyesfnde ifade verdi. Adana E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Adana Adliyesi'ne getirilen Yasin Altınbaş 'ın, ifadesini Savcı Zekeriya Yücesan aldı. Nizip Savcıhğı'nın gümriikten şeker, çay ve mazot ihracında usulsüzlük yaptığı iddiası üzerine ifadesi alınan Altınbaş'ın 'Aynntıh ifadesini yazılı olarak vereceğini" söylediği öğrenildi. Bühler'ı kabıtf etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Vekili Murat Sökmenoğlu, dün BAB Geçici Güvenlik ve Savunma Asamblesi Başkanı Klaus Bühler'i kabul etti. Sökmenoğlu, NATO ve AB işbirliğinin sorunlann çözümünü kolaylaştıracağını belirterek "Öyleyse AB niçin diğer müttefiklere karşı direnç göstermektedir?" dedi. Uyarı eylemleri İANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emek Platformu'nun eylem takvımı çerçevesinde, hükümete uyan nitelığinde yapılması öngörülen iş bırakma eylemleri bugün başlıyor. Çalışanlar bugûn 11.30- 12.00 saatleri arasında iş bırakarak altematif program bildirilerini okuyacaklar. Ankara'daki eylemlerin Çankaya Belediyesi, Devlet Su Işleri ve Karayollan Genel Müdürlüğü önünde yapılacağı bildirildi. Şartla sahverme yasası • ANKARA (AA)- Anayasa Mahkemesi, 4616 sayılı Şartla Salıvermeye, ilişkin yasanın bazı madde ve hükümlerinin iptali istemiyle mahkemelerden yapılan 11 başvurunun daha ilk incelemesini yaptı. Mahkeme, 11 başvurudan 7'sinin esastan görüşülmesine karar verirken 3 başvuruyu dosyalardaki eksiklikler nedeniyle iade etti, 1 başvuruyu da kısmen esastan incelemeyi kararlaştırdı. Şekerpancan üretimi geniş yetkilerle oluşturulmuş bir kurulun gözetiminde olacak EVEPnin acı 'şeker' yasasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - IMF'nin istemi doğrultusunda, şeker yasasında yapılacak değişiklikler, şe- ker ve şekerpancan ûretiminde çalı- şan 3 milyon insanın yaşamını doğru- dan etkileyecek. Pancar ûretimini düşürme ve mısır nişastası ile üretilen sanayi şekerinin piyasadaki paymı arttırma amacına yönelik yasanın yaşama geçirilmesiy- le, özellikle doğuda 120 bin çiftçinin işsizlik ve göçle karşı karşıya kalaca- ğına dikkat çekiliyor. Tüm şeker fabrikalannın 3 yıl için- de özelleştirilecek olması, 30 bin şe- ker işçisinin geleceğini de belirsiz kı- larken yeni dönemin hayvancıuğı da bitirme noktasına getireceği vurgula- nıyor. Yasa, şekerin tûketiciye daha yüksek fiyatlardan ulaşmasını da be- raberinde getirecek. Yabancı piyasalann vereceği kredi için önkoşul olarak dayatılan duzenle- melerden birini oluşturan şeker yasa- sı, şekerpancan ûretimini geniş yetki- lerle oluşturulmuş bir "şeker kuru- lu"nun gözetimine bırakan, pancar ve şeker fiyatının piyasa tarafmdan belir- İenmesi hükümlerini içeriyor. Tasan- nın yasalaşması durumunda tanmdan hayvancılığa kadar yansımalan şöyle: Şeker ÇrftÇİSİ: Yanlış politikalar sonucu oluşan fazlayı eritebilmek için 3 yıldır uygulanan ve pancar kö- kenli şeker ûretiminin azaltılmasım amaçlayan kota uygulamasmın getir- diği olumsuzluklarla uğraşan 500 bin şekerpancan çiftçisi için yeni ya- sa işsizlik ve göç anlamına geliyor. Şeker İŞÇİSİ: Şu anda faaliyet gösteren 27 kamu şeker fabrikasının, 3 yıl içinde özelleştirilmesi IMF'ye verilen sözler arasında bulunuyor. Ma- li açıdan zararda görûnen bu fabrika- lann özel sektöre devredilmesiyle iş- ten çıkarma ve kapanmalann başla- masına kesin gözüyle bakılıyor. TÜketiCİ: Şeker satışlannda uy- gulanan tek fiyat uygulaması da ya- sayla beraber yürürlükten kalkıyor. Ye- ni düzenlemeyle tüketici, şekeri çok daha pahahya alabilecek. Dlğer alanlar: Şekerpancan po- sasının hayvan yemi olarak kullanıl- ması sonucu 30 milyon ton civann- da kaba yem açığının yaklaşık yüz- de 20'lik bölûmü karşılanıyor.Pan- car ûretim alanlannm daralması, hay- vancıhğın da zarar görmesi anlamı- na geliyor. Soysal ve ekibi calısmalarını sürdürüyor FartUeştnegjrişmi mayısayında ANKARA (Cumhumet Bürosu) -Prof. Dr. Mûm- taz Soysal ve arkadaşlannın hazırhklannı sürdürdü- ğü yeni oluşumun ilfcder metni' tamamlanma aşama- sına geldi. Parti programı olmadığı vurgulanan ve 2- 3 sayfadan oluşan ilkeler metni, redakte aşaması bi- tirildikten sonra, yeni bir oluşuma sıcak bakan tüm kesimlere; sendikalara, sivil toplum örgütlerine tartı- şılmak üzere gönderilerek bir mutabakat aranacak. Tarhşma sürecinin bu ayın sonuna kadar tamamlan- ması, mayıs ayından itibaren de partileşme sürecinin başlatılması planlanıyor. Prof. Soysal ve arkadaşlannın çalışmalannı yürüt- tüğü 'KemaBst, sol, devrimci cumhumet çizgisinde ve karmaekonomiyibenimseven' yeni oluşumun ilkeler metni tamamlanma aşamasına geldi. CHP'den bir sü- re önce istifa eden ve bu grupla birlikte hareket eden eski CHP Konya II Başkanı Hüsnü Bozkurt. kişileri değil ilkeleri öne çıkaran bir yapı öngördüklerini be- lirtti. Bozkurt, ilkeler metninin parti programı olma- dığını, Türkiye'yi ve sorunlann çözümünü nasıl gör- düklerinin bir çerçevesi olduğunu vurguladı. 'Herkes kendini sıftrlamalT Bozkurt, Türkiye'de var olan siyası yapının tama- men çöktüğünü, yeni bir siyasi anlayış ve oluşuma ge- reksinim olduğunu söyledi. Bu yeni anlayış ve oluşu- mun toplumun yüzde 80'ine hitap etmesi gerektiğini vurgulayan Bozkurt, "Bu da 'CHP'den aynlanlar, Baykal' a kızanlar, eski SHP 'liler' gibibir anlayışla (*• maz* diye konuştu. Bozkurt, eski kimliklerin. eski gö- revlerin unutulması gerektiğine ışaret ederken "Her- kes kendini smriamatT dedi. Türkiye"nin, 50 yıldır uygulanan sağ ve küresel- leşme yanhsı politikalar nedeniyle ekonomik ola- rak köşeye sıkıştmldığına dikkat çeken Boz- kurt,"Dış potitikadatesümiyetçiliği, iç politikada hal- kuı yüzde 99"unun yüzde l'i için harcandığı bir dü- zeni reddediyoruz. ıç borç sorunu çözülmeden Tür- krye'nin adım atmasının olanakh olmadığını düşünĞyoruz" diye konuştu. Kapatma davası FP'ye son savunma için ek süre verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, "laikBkkarşrtıe>1emlerinodağı*" ve "ka- paülan RP'nin devamT olduğu gerekçesiyle hakkın- da kapatma davası açılan FP'ye son savunmasını yap- ması için 15 günlük ek süre verdi. FP'nin 8 Nisan Pazartesi günü son savunma yapması gerekiyordu. Yüksek mahkemenin verdiği 15 günlük ek süre ile FP son savunmasını 24 Nisan Salı günü yapacak. Anayasa Mahkemesi heyeti, dünkü toplantısında FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın, partilerine verilen son savunma süresinin uzatılması ve esas hakkında- ki görüşte yer alan belgenin kendilerine verilmesi is- temini içeren dilekçe ile ilgili görüşmesini tamamladı. FP, kapatılması istemiyle açılan davada son savun- malaruu yapmak için 1 aylık ek süre isteminde bu- lunmuştu. Yüksek mahkeme, toplantısında, FP'ye son savunmasını yapması için 15 gün ek süre ver- ilmesine karar verdi. Anayasa Mahkemesi heyeti, son savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğtu'nun sözlü açıklamalannı, FP yetkililerinin de sözlü savunmasını dinleyecek. IĞNELt FIRÇA ZAFERTEMOÇtN DYP'li Paçacı: Bir gecede kimleri yüzde 40 zenginleştirdiniz Soruşturma önergesine ret ANKARA(Gımhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kuru- lu'nda, FP'li Veysel Candan ve arkadaşlannın "devleti zarara uğratnğT gerekçesıyle Devlet Bakanı Recep Onal hakkmda verdiği Meclis araştırma öner- gesi reddedildi. Önal, "Karala- mayadönük,siyasiçıkar amaç- hiddialan riddiyealmakmüm- kün değü* diye konuştu. TBMM Genel Kurulu'nda, dün Devlet Baka- nı Önal hakkında verilen soruştur- ma önergesi görü- şüldü. FP'li Vey- sel Candan, soruş- turmalann "te- mizleme, pakla- ma operasyo- nu"na dönüşmemesi gerektiği- ni söyledi. Murakıp raporlannın bekle- tilerek soygunun büyümesine neden olunmasının sorumlusu- nun ortaya çıkanlması gerekti- ğini kaydeden Candan, "Bizbi- rininyargdanmasmı değil, olay- lann soruşturulmasuu istiyo- ruz" dedi. Ekonomik krizin Devlet Bakanı Kemal Derviş'in gayretlerine karşın aşılamaya- cağını savunan Candan, "Bu hükümetin Deniş'e değil, de- fin işkmlerini yapması için ce~ naze tevazunatçısına ihtiyacı var" diye konuştu. DYP'li Cihan Paçao, 3 mil- yar dolann hangi kişi ve ku- rumlara ucuz kurdan satıldığı- nı ve kimlerin bir gecede yüz- de 40 zenginleştiğinin açıklan- • FP'li Veysel Candan ve arkadaşlannın Devlet Bakanı Önal hakkında 'devleti zarara uğrattığı' getekçesiyle verdikleri araştama önergesi genel kurulda reddedildi. Candan, soruşturmalfflin 'temizieme paklama operasyonu'na dönüşmemesi gerektiğini söyledi. masını istedi. Paçacı, "Hükümet bu obyı doğal afet gibi gösteriyor. Bir şey ohnanuş ^bi pişldn bir şe- kilde kottuklannda oturmaya devam ediyorlar" dedi. Devlet Bakanı Önal, bu id- dialann doğru obnadığını be- lirterek karalamaya dönük ve siyasi çıkar amaçh iddialann ciddiye alınmasırun mümkün olmadığını söyledi. Bankalar yeminli murakıp raporlannm, zamanında işleme koymadığı iddiasının gerçek dışı olduğu- nu savunan Önal, görev süre- si boyunca işleme konulma- yan ve bekletilen hiçbir rapo- run olmadığını söyledi. Önal, "Banka soygunlaruun kamu- oyuna ilk yansıması ise bizim yargıya intikal ettirdiğimiz murakıp raporla- n sayesinde mümkün olmuş- tur" diye konuş- tu. Görev süresinin sadece bir yılında bankacılık düzen- leme ve denetle- me göreviyle ilgili olan bir ba- kanın bankalann içinin boşal- tılmasına göz yummakla suç- lanmasının ne hukukla ne de vicdanla bağdaştığmı kayde- den Önal, bir yılın sonunda bankacılık denetimiyle ilgili iş- lemlerin Bankacılık Düzenle- me ve Denetleme Kurulu'na devredildiğini bildirdi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] 16 Şubat 1969, tarihin kötü gün- lerinden biridir. O gün ABD 6. Filosu aleyhine gösteri yapan gençlere Tak- sim'de bir saldın düzenlenmişti. Tak- sim Parkı'nda namaza duran ve son- ra da "Allah Allah!" diyerek gençle- re saldıran topluluk, polisin koruma- sında iki insanı bıçaklayarak öldürdü. Miting dağıtıldı. O zaman Mehmet Şevket Eygi yönetimindeki iki Islam- cı gazete; "Babıâli'de Sabah" ve "Bugün", bu miting aleyhinde, gün- ler süren kışkırtıcı yayınlar yapmıştı. Aynı gün Adana'da 6. Filo aleyh- tan bir gösteri düzenlenmişti. Baba- mın ölümü nedeniyle ben de Tar- sus'a gittiğim için bu gösteriye Tar- sus Fikir Kulübü üyeleriyle birlikte Adana'da kâtılacaktik. Miting, Ada- na Istasyon Meydam'ndayapılacak- tı. Sabah bir otobüsle miting meyda- nına geldiğimizde, ortalıkta kimse- cikter yoktu. Kısa sürede burada da benzer bir saldırı örgütlendiğini öğ- rendik. Mitingi düzenleyenler Türki- ye Işçi Partisi (TİP) binasına gitmiş- lerdi. Kutber Abla Yok Artık TlP'in il binasından içeri girdiğimiz- de can sıkıcı bir manzara vardı. TİP İl Başkanı Selahattin Uyar kanlar içindeydi. O yıllar Iktisat Fakültesi öğrencisi olan Necati Doğru (Sa- bah gazetesi yazan) gözaltına alın- mıştı. Aynı zamanda sendikacı olan Selahattin Uyar, 12 Eylül askeri dar- besinden sonra uzun yıllaryurtdışın- da yaşadı. Döndüğünde Cumhuri- yet'e uğramış ve eski günleri anmış- tık. Selahattin Uyar, geçen yıllarda ağır bir kanser hastalığının ardından yaşamını yitirdi. Onunla, 1968'li yıl- larda Çukurova'da acı tatlı mücade- le anılanmız olmuştu. TİP binasında ak saçlı bir kadını tanıdım. öfkeliydi, o da saldınya uğ- rayanlar arasındaydı. Yanında eşi du- ruyordu. Kutber Akalın'dı o ak saç- lı kadın. 40 yaşları civanndaydı. Eşi Turgut Akalın, 1951 TKP davasın- dan yargılanmış ve hüküm giymişti. Kutber Abla ve Turgut Ağabey'le sonra dost olduk. Dostluğumuz hiç bitmedi. Dün Kutber Abla'nın Diki- li'de öldüğünü öğrendiğimde, geç- mişe uzun bir yolculuk yaptım. Kutber Abla, eski TKP'li kuşağın sevilen isimlerinden Patriyot Haya- ti'nin (Tözün) de kız kardeşiydi. 196O'lı yıllann ortalanndan itibaren yükselen sosyalist hareket içinde eşi Turgut Akalın'la yer aldı. Bütün 68 kuşağının tanıdığı, sevdiği insanlar- dan biriydi. Zaman zaman kızar, biz- leri azartardı. Onun sevimli öfkelerini gülerek karşılardık. Adana'da Kanal'daki ev- leri sosyalistlerin buluşma yeri gibiy- di. Turgut Akalın, birçok eski TKP'li gibi, tutuklandığı için okulunu b'ıtire- memişti, muhasebecilik yapıyordu. TİP içindeki aynlıklarda, o da parti- den ilk ihraç edilenler arasında yer al- ch. Daha sonra Türk Solu dergisi çev- resinde toplananlar arasında Kutber ve Turgut Akalın da vardı. Onlarla Is- tanbul'da, Ankara'da sık sık karşıla- şır, dertleşirdik. 12 Mart 1971 askeri darbesi sıra- sında Kutber ve Turgut Akalın, sıkı- yönetim tarafmdan gözaltına alındı. Adana'da Demokratik Devrim Der- neği'ni kurmaklasuçlanıyoriardı. Bir süre yattıktan sonra serbest bırakıl- dılar. Turgut ve Kutber Akalın çifti da- ha sonra Izmir'in Dikili kazasına yer- leşti. Uzun yıllardır orada yaşıyorlar- dı. Dikili Şenliği'nin yapıldıgı dönem- lerde onu kısa da olsa görebiliyor- dum. Bir de telefonlar. Kutber Abla sık sık telefonla arar, neden Dikili'ye gitmediğimizi sorar ve azariar bir sesle gitmemiz gerek- tiğini söylerdi. Ben de her seferinde olur derdim. Kısmet olmadı, bir da- ha yüz yüze görüşemedik. Kutber Akalın'ın ölüm haberini duyduğum- da Adana'daki eski dostlannı ara- dım. Necati Aykaş, haberi benden aldı ve çok üzüldü. Erdoğan Gönül- ler, geçmişe ilişkin anılaranlattı. Tur- gut Akalın'a cenaze nedeniyle ulaşa- madım. Türk'ıye'yeyön veren gericilik, bas- kı rejimi, Kutber Akalın'ın kuşağını hep düşman gözüyle gördü. Her fır- satta onlan tutukladılar, baskı altına aldılar. O kuşak, inançlanyla, umut- lan ve umutsuzluklanyla bu dünya- dan göçüp gidiyor. Ancak, onlan düşman gören gericilik hâlâ bu ülke- ye hükmediyor. Komünizm ve de- mokrasi düşmanlan Kutber Abla'la- n ezerken Türkiye'yi de mahvettiler. Bu ülkeyi bir ölüm, acı ve yoksulluk ülkesi haline dönüştürdüler. Kutber Abla, bedeninin Izmir Tıp Fakültesi'ne verilmesini vasiyet et- miş. Dün onu Izmir'de morgateslim et- tiler. Patriyot Hayati'nin kız kardeşi, Turgut Akalın'ın eşi, 1951 tutuklama- lannın yakın tanığı, 1968 kuşağının ak saçlı Kutber Ablası yok artık. O, bir kuşağın simgelerinden birisiydi. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum. GLOBAI^oıJrriKLiLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU v Yeni Gerçekçilik' Clinton yönetiminin Ulusal Savunma ve Dış Politika tercihlerini 'romantik' yaklaşımlar olarak gören Bush yönetimi, 'yeni gerçekçilik' olarak tanımiamadığı yönelimlerini giderek belirginleştiri- yor. Kısaca özetlemek gerekirse, Prof. Immanuel Vtfallerstein'ın işaret ettiği gibi, Clinton yönetimi- nin uluslararası çelişkileri yumuşatma polrti- kasının aksine, Bush yönetimi uluslararası çe- lişkileri keskinleştirmeyi, kamplaşmayı teşvik etmeyi amaçlryor. ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, 21 Mart Çarşamba günü özel bir görüşmede bu yeni yaklaşımın özgün hattını (yeniliğını) Başkan Bush'a anlattıktan yaklaşık 10 gün sonra ABD ve Çin, ken- dilerini, son yıllann en ciddi askeri gerginliğine ki- litlenmiş buldular (CNN): ABD'ye ait bir EP-3 ca- sus uçağı Çin hava sahasına girdi, bir Çin avcı uça- ğıyla çarpıştı, 24 personeli, son derecede gizli ve 'high tech' donanımıyla birlikte Çin topraklarına i- nişyapmak zorundakaldı. Bu yazı hazırlanırken sa- lı günü International Herald Tribune, Çin yöneti- minin, ABD'nin tüm itirazlanna rağmen uçağa gir- diğini ve ABD yönetiminin uçak personeliyle göruş- mesine henüz izin vermediğini bildiriyordu. Şimdi en önemli düşman Çin, olası savaş alanı Pasifık Rumsfeld'in Bush'a sunduğu yeni stratejik göz- den geçirme raporu, ABD'nin uluslararası ilişkile- re yaklaşımında belirgin bir değişikliğin başladığı- na ilişkin önemli ipuçları sunuyor: Vvashington Post'un bildirdiğine göre "Çin daha güçlü hale gelirken Rusya'nın güç kaybetmesine bağlı olarak Pasrflk Okyanusu ABD askeri operas- yonlan için en olası sahne haline geliyor. 8u dunım II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da banşı sağlamak, Rusya'yı caydırmak amaçlanna göre düzenlenen savunma politikasının yeniden yönlendirilmesini gerektiriyor"... "Pasifik Okyanu- su'nun operasyon alanı olarak öne çıkmast, uzun mesafeli güç yansıtmaya vurguyu, hava kaldırma- indinne kapasitelerinin önemini arttınyor"... "Fü- zelerin ve diğer kitle tahhp silahlannın yayılması- na paralel olarak, bağlaşıklannın topraklarında ABD'ye üs vermekte giderek daha az istekli ola- cağı varsayımından hareketle, uzun mesafeli ope- rasyonlarda kendine yetehilik öne çıkıyor" (abç) (23/03). Bush yönetimi, Çin'i en önemli düşman olarak saptarken iki ülke arasında diplomatik gerginlikler tırmanmaya, Çin'in de ABD'ye karşı geleneksel tu- tumunu değiştirmeye başladığı görülüyor. ABD va- tandaşı üç Çinli araştırmacı Çin'de tutuklandı; bir Kızıl Ordu albayı ABD'ye sığındı, Çin basınında ABD'ye yönelik 'yeni hegemonyacılık' eleştirileri yoğunlaşmaya başladı. Tutum değişikliği ise, ABD casus uçağının inişe zorlanması sırasında gözlem- lendi. Haber alma kaynaklannın bildirdiğine göre, bu olaydaÇin pilotu alışılagelmiş yakın izleme pro- sedüründen sapmış, havada çarpışmaya yol açan tehlikeli bir yaklaşım benimsemişti. Pilotun kendi iradesiyle davranması, komuta yapılanmasının merkeziyetçi özelliklerinden dolayı olanaksız oldu- ğuna göre, bu bir tutum değişikliği olarak yorum- lanmalıydı (Stradfor 01/04). Yumuşatmadan keskinleştirmeye Foreign Policy in Focus dergisının Ocak 2001 sayısında, dergının Asya/Pasifik editörü John Grasham, Bush yönetiminin Çin'e yönelik yakla- şımında beş önemli değişiklik gerçekleşeceğini ile- ri sürdü: (1) Çin bir rakip olarak tarif edilecek; (2) Çin ile ikili ilişkilerin önemine vurgu azaltılacak, bu- na karşılık Soğuk Savaş dönemindeki gibi Japon- ya, Güney Kore, Avustralya ve Filipinler'le ikili iliş- kilere yapılan vurgu artacak; (3) Bush yönetiminin yeni bir ulusal füze savunma kalkanı kurma proje- si, Asya'da ilişkileri çok daha karmaşık hale geti- recek. Bu ortamda, savunma kalkanı projesine ra- dikal bir biçimde karşı olan Çin de kendi savunma kalkanı projesini inşa etmeye girişecek; (4) Bush yönetiminin çok taraflı silah denetim aniaşmalan- na karşı tutumu, füze teknolojisi, nükleer ve diğer kitle imha silahlannın yayılmasının denetimi alan- lannda bir ilerleme gerçekleştirmeyı çok zorlaştı- racak; (5) ABD, Milliyetçi Çin'e (Tayvan), gelişkin si- lahlann satımı da dahil, çok daha doğrudan des- tek verecek. Casus uçak olayı bu saptamalarla uy- gunluk halinde. Diğer taraftan, Beyaz Saray Basın Sözcüsü An Fleischer'in ifadeleriyle "ABD bu yeni gerçekçili- ği diğer ülkelehe ilgili politikalannda da benimse- meye kararlı". ABD'nin çelişkileri keskinleştimne politikası, hedef aldığı diğer ülkelerde de benzer tu- tum değişikliklerine yol açıyor. Kuzey ve Güney Kore arasında başlayan yakınlaşmanın, geçen ay ABD'nin müdahalesiyle dondurulması, arkasından Kuzey'in yeniden Çin'le yakınlaşmaya başlaması (Stradfor 22/03), 'yeni gerçekçiliğin' bir başka so- nucu. 50 Rus diplomatının casuslukla suçlanarak ABD'den çıkanlmasının da gösterdiği gibi, Bush yönetimi, Clinton'ın Rusya'yla yakın ilişkiler politi- kasını da terk ediyor, 'sınıhama politikası'na yöne- lerek daha sert bir tutum benimsiyor. (The New Y- ork Times 24/03). 'Yeni gerçekçiliğin' yansımala- nnı Ortadoğu'da da gözlemlemek mümkün. Bush yönetimi, Clinton yönetiminden farklı olarak banş görüşmelerine aracılık yapmaktan vazgeçti ve da- ha açık bir Israil yanlısı, Arafat karşıtı bir politika benimsedi. Bush yönetiminin, geçen 10 yıldaki ge- lişmeleri hiçe sayarak Kyoto Protokolü'nden (kü- resel ısınma ve iklim değişiklikleriyle ilgili anlaşma), ulusal çıkarianna uygun olmadığı için tek taraflı ola- rak çekilmesi de bu 'yeni gerçekçiliğin' bir diğer ör- neği (International Herald Tribune 02/04). Kor- kanm, bu 'yenigerçekçilik'yeni bir 'soğuksavaşa' yol açmakla kalmayacak, gezegenin eko sistemi- nin bozulmasürecinde geri dönülmesi zor bir nok- taya ulaşılmasını da çabuklaştıracak. Aile ici siddet 'Doyakyüzünden 40 kilo verdV YOZGAT (Cumhuriyet) - Yozgat'ın Esenli bel- desinde ailesiyle birlikte yaşayan Rukiye Aydo- ğan, 1 yıl önce Arif Aydoğan ile evlenerek Anka- raya yerleşti. Evlendikten kısa bir süre sonra eşi ve ailesininkendisine işkence etmeye başladığını öne süren genç kadın, buna daha fazla dayanamayarak Yozgat'ın Esenli beldesindeki ailesınin yanına dön- dü. Genç kadının babası AH Banş, kızını bitkin ve aşın derecede zayıflamış görünce Yozgat Devlet Hastanesi'ne götürdü. Hastanede tedavi altına alı- nan Rukiye Aydoğan'ın işkence nedeniyle 40 kilo verdiği öne sürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle