Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
O MSAM 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
Turîst Tîto^nun nzay gezintisi• Baştamfi 1. Sayfada
I>ğer yandan Rus Uzay Ajansı yet-
cililerinin ikinci bir uzay turisti için
jağlantılar kurduklan bıldirildi. In-
&riix tarafindan aynntı verilmeden
yapılan açıklamada. ikinci amatör
ıcozmonotun da Rus olmayacağı be-
lirtildi.
Bilindigi gibi, ilk uzay turistinin se-
yahati NA.SA tarafindan protesto edı-
liyor. NA.SA turistin ABD, Rusya,
Kanada, Japonya ve Avrupa ülkele-
rinin ortak mûlkıyetindeki ISS'ye git-
mesınin y anlış olduğunu savunuyor.
Rusya ise Tito'nun güvenli bir şekil-
de bu yolculuğu gerçekleştirebüece-
ğini iddia ediyor.
Rusya, amatörlerinuzayseyahatle-
riyle ilgili ihtiyaç listesi ve yapılma-
sı gerekenler konusunda kirni metin-
ler hazırlamayı planlıyor. Bunlann
sonbahara kadar tamamlanması bek-
leniyor.
Amatörlerin uzay yolculuğunu,
uzay programı için ihtiyaç duyulan
parayı karşılamak üzere gündeme ge-
tirdiğini açıklayan Rusya, en önemli
yüksek teknoloji endüstrisinin çöküp
gıtmesine razı olmayacağıru bildiri-
yor.
Bu arada Uluslararası Uzay lstas-
yonu'nda (UUİ) kurulu Kanada ya-
pımı Canadann2 isimli mekanik İco-
lun, uzay mekiği Endeavour'un me-
kanik koluna bir palet vermesiyle
uzayda bir ilk daha başanldı.
UUİ'nin Destiny laboratuvanndaki
Amerikalı astronot Susan Helms ta-
rafindan yönetilen Canadarm2 isim-
li robot kol, dünyadan istasyona nak-
linde kullanılan paleti, Kanadah
Chris Hadfîekl'in yönettiği mekiğin
mekanik koluna başanyla teslim et-
ti. Mekiğin robot kolu daha sonra pa-
leti Endeavour'un yük bölûmüne ba-
şanlı bir şekilde yerleştirdi. Uzay turizminin öncüsü Ruslar oMu.
Uzayda Sovyet-ABD savaşı
Sovyetler Birllğl
Dünya etrafindaki ök uydu:
Sputnik 1 - 4 Ekim 1957. Uzay-
da ük canb: Laika adlı köpek - 3
Kasım 1957. Güneşetraftndailk
nydu: Luna 1 - 2 Ocak 1959.
Uzayda ök insan: Yuri Gagarin -
4 Aralık 1961. Uzayda ilk kadm:
Valentina Tereşkova -16 Haziran
1963. Uzayda ilkyürûyüş: Alek-
sey Leonov - 18 Maıt 1965. \fe-
nüs'e ulaşan ilk araç: 1 Mart
1966. Ay'a &k insansrz araç: Lu-
na 9 - 2 Mart 1966. Ay'ın etrafin-
da ilk uydu: Luna 10 - Mart 1966.
Ay'ın etrafinda dolaşıp geri dö-
nenflkuydu: 15 Eyiül 1968
ABD
İlk meteoroioji uydasu: Tiros 1
-1 Nisan 1960. Venûs'ü geçip gö-
neş sfcteminegiren ilk araç: Mari-
ner 2 - 14 Araîık 1962. Ay'm ya-
kmdan ilk fctoğraflan: Ranger 7 -
31 Temmuz 1964. Ay'ıncanaTV
yaymında ilk görüntüieri: Ranger
9 - 24 Mart 1965. Mars'tan ilkfo-
toğraflar: Mariner 4-14 Temmuz
1965. İki araç arasında ilk buhış-
ma: Gemini 6 ve 7 - 15 Aralık
1965. Dünyaıun Ay'dan ilk fotoğ-
rafi: Lunar Orbiter 1 -14 Ağustos
1966. Ay'ın etrafinda insanh ük
uçuş: Apollo 8-21 Aralık 1968.
Ay'da Bk insan: 20 Temmuz 1969
Ege'nini
yakası bîrleşiyor
LEYLA TAVŞANOĞLU
Türkiye "yle Yunanıs-
tan arasındakı ekonomik
ve ticari ilişkiler hızla ge-
lişiyor. Son olarak 26-27
Nisan'da tstanbul'da dü-
zenlenen Tûrk-Yunan Iş
Konseyi toplantısında
Tûrkiye-Yunanistan Ti-
caret Odası kurulması ka-
ran alındı. Bu karan kut-
lamak için de önceki ak-
şam Istanbul Limanı'na
gelen Yunan bandıralı
Olympic Countess adlı
yolcu gemisinın salonun-
da bir resepsiyon verildi.
Resepsiyona Tûrk-Yunan
tş Konseyi eşbaşkanlan
PuıayotisKntsikosveŞ»-
nkTara, Yunanıstan Kûl-
türBakanı EvangdosVe-
nizelos, Fener Rum Patri-
ği BartokHneos ile çok sa-
yıda davetlı katıldı.
Gemideki resepsiyon
Yunanistan'ın tstanbul
Başkonsolosu Panos Ka-
logeropulos'un açış ko-
nuşmasıyla başladı. Ka-
logeropulos, Türkiye ve
Yunanistan arasındaki
ekonomik ve ticari işbir-
liginin giderek gelişme-
sinden duyulan memnun-
lugu dile getırdi. Yuna-
nistan'ın Ankara Büyü-
kelçisi toannis Koran-
tfa'in de aralanndabulun-
duğu davetlilerin konuş-
tuklan konulann ağırlık
noktasını Yunanistan'ın
Türkiye'de yaptığı yatı-
nmlar ve ortak girişimler
ohışturuyordu.
Örneğın, şu anda Tür-
kiye'de resmi kayıtlı 51
Yunan şirketi faaliyet
gösteriyor. Bunlar esas
olarak telekomünikas-
yon, iletişim, bilgısayar
vehizmet sektörlerindeki
şiıketler. Aynca Yunanlı
işadamı Sokratis Kokalis
de Türk Gantek şirketiy-
leortaklaşa Suriye'de bir
slektrik santralı inşaatı
işme girmiş durumda.
Ortak yatinm
öte yandan Yunan
LTusal Bankası (National
Sank of Greece) da 2000
fiı ekim ayında imzala-
nn anlaşmanın ardından
[sanbul'da 2001 yılı ba-
pnda şube açtı. Banka,
jaranrı Bankası'yla KO-
îl'lere finansman sağ-
jnması amacıyla ortak
/ıtınmagırdi.
Resepsiyonda konuştu-
jumuz Yunanlı işadam-
n iki ülke arasındaki ti-
ıretin dökümünü de
ayle verdiler
2000 yılı 846.4 milyon
Dİar
1999 yılı 709.8 milyon
olar
2000 yılında Tûrki-
e'nin Yunanistan'a ihra-
ın 430.3 mifyon dolar,
iıalatı 416.1 milyon do-
rolrnuş.
Bu arada, Yunan Kül-
ı Bakanı Evangetos Ve-
izelos'un Türkiye'dekı
maslanyla ilgili bılgıler
alağımıza geliyor. Veni-
:las nafta ıçınde spor-
m scrumlu Devlet Ba-
ffli Fikret Ünlu, Kültür
alcan İstemihan Talay,
orizm Bakanı Erkan
Mumcu ve Türkiye Milli
Olimpiyat Komitesi Baş-
kanı Sinan Erdem'le gö-
rüştü. Venizelos'un Ta-
lay'la görüşmesinde, iki
ülkedeki karşılıklı kültür
mirasırun korunması ça-
lışmalannda ilerleme
sağlandığı kaydedildi.
Venizelos'un spordan
sorumlu Devlet Bakanı
Ünlü ve Sinan Erdem'le
görüşmelerinde 2008
olimpiyatlannda Istan-
bul'un adaylığı gündeme
geldi. Turizm Bakanı Er-
kan Mumcu'yla da ortak
turizm projelerinin geliş-
tirilmesı ele alındı.
Türkiye'deki yolsuz-
luklar, çete operasyonla-
n gibi iltihaplı konulara
girmekten kesinlikle ka-
çınan Yunanlı yetkililerin
ağırlıkla üzerinde dur-
duklan nokta şuydu:
"Türkiye bu bölgede
çok önemli ülke. Türld-
ye'nin istikran Yunanis-
tan'ın istikran demektir.
O nedenle buradald de-
mokratikleşme ve istikrar
kazanma çahşmalannı
bütün gücümüzle destek-
Kyoruz. Aksi hakk bizim
de başınuz yanar"
Çetelerin söndürdüğii mıııü
• Baştarafi 1. Sayfada
mez" dedı. Koluna girdi-
ler, ara bir sokağa götür-
düler ve Berker ölüm tu-
tanağında da yazıldığı gi-
bi sopa, bıçak ve tornavi-
da darbeleriyle can verdi.
Berker'in ablası heykelü-
raş Tülay Kaynarpmar,
mahallelerinde bir süre-
dir ortaya çıkan 20-30 ki-
şilik çetenin okul çıkışın-
da öğrencileri, gençleri
haraca bağladığını, kızla-
ra taciz girişiminde bu-
lunduğunu anlatarak
"Kardeşimi kendilerine
karşı çıkan herkese göz-
dağı vermek için öktûrdü-
k r " dedi. Cinayeti üstle-
nen ve "Radar Kadir" dı-
ye anılan Kadir Kahra-
man'ın 7 ay önce af yasasıyla
çıktığını belirten Tülay Kay-
narpınar, "Olaya adı kanşan
Kerem adb şahıs yakalanmadı-
ğı gibi soyadı da tespit edUeme-
dL Biz tifcsi ve mahalle halkı,
olaya kanşan berkesin yargı
önüne çıkantanaam istiyoruz"
dedi.
Berker'in bir tanıdıklanmn
yanında satış elemanı olarak
çalıştığuu ve liseyi dışandan
bitirmek için smavlara hazu--
landığmı söyleyen abla Kay-
narpınar kardeşını şöyle anlat-
tı: "O.sanatiailgilenirdiBirtik-
te resim sergilerine, tiyatroya,
sinemava giderdik, Pink Floyd
dinlerdik. Heykel atöKemde
biriBOeçanşırdık. liseyi bitir-
dikten sonra Güzel Sanatiar
Fakültesfne hazırlanmayı dü-
şünüyordu.
'Yûreksiz insanlar'
En son Björk'ün 'Karanlık-
ta Dans
1
filmine girmistik.
Umuüu insandı. Hayata dair
planian vann. Bir insanı tavuk
gibi öldürebikcek yûreksiz in-
sanlar tarafindan katiedildi."
Abla Tülay. "Kardeşim terte-
miz, se\0 doiu bir insandı. Her-
hangi birinin başma gelebilir.
Sokak çetelerine karşı önlem
ahnmasını istiyoruz" diye ko-
nuştu.
Berker Kaynarpınar'ın ya-
kınlan ve dostlan, Berker adı-
na bir kütüphane açmaya ka-
rar vermişler.
Dıvriği Çakmakdüzü Yar-
Tüla> Kaynarpmar,
(Üstte) kardeşi Ber-
ker'in (büyük re-
sünde en sağda) di-
ğergençlere gözdağı
vermek için öklürül-
düğünü söylüyor.
dımlaşma ve Dayanışma Der-
neği'nin Aksaray'daki bina-
sında oluşturulan kütüphane
için kıtap ahmlan başladı.
Kardeş Sokak sakinleri bu-
gün Kartal 2. Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde görülecek davaya
"Sokaklarda çeteleri değiL
devietin adaletini isriyoruz",
"Bu dava bir başlangıç olsun,
Sokaklardaki terör son bıd-
sun
1
", "Adalete güvenmek isti-
yoruz" yazılı pankartlar taşı-
yacaklar.
edflen bir aileııiıı isyanı
• Baştarafi I. Sayfada
yer aldı. Gazi davası mûdavimleri ara-
sındaydı. Televizyon konuşmasındaım,
birköşeyazısındamı "Medbtekstikr
var" diyerek hükumeti eleştirdikten
sonra olan oldu, sürgün yollan görün-
dü. Hükümetı eleştiren memur Şinasi
Haznedar'a bir gün bir zarf içinde
"Van'm kendisinden hizmet beklediği-
bildirildi. MHP'ninentanınmışmillet-
vekillennden Orban Bıçakçıoğtu, bir
yerel televızyonda açıkladı sürgünun
gerekçesini: "Ben sûrdurdüm. 'Mec-
lis'te katiller var' dedi Başbakan'a ha-
karetettl'-
Aradan geçen iki-üç hafta içinde Şi-
nasi'nin mimar-memure, Karayollan
10. Bölge Müdürlüğû'nde tesisler so-
rumlusu olarak çahşaneşi TnrkozHaz-
nedar'ada
u
Samsan'angörevbekkdi-
ği" bildirildi. 20 yılhk mimar Türköz
Haznedar, eşi kadar 'hırçın' değü. Sa-
dece Mimarlar Odası, Atatürkçü Dü-
şünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Dtes-
tekleme Derneği ve KESK üyesi. Ne-
rede bir kamu emekçilerinin eylemi
var, sessiz-sedasızorada. Mesaidışı za-
manlannda en büyük zevki bir yerel
radyoda çalışmalara yardımcı olmak.
Bu öyküde bff Haznedar daha var. O
da memur Şinasi Haznedar'm kardeşi,
aynı bakanlık bünyesinde Trabzon'un
Ş i a ^ hasBedar,eşi Türköz Haznedar ve oglu Oaur si>asUeria kurbanı otduiar.
Yomra ilçesi tapu kadastro müdürlü-
ğünde çalışan mühendis memur Ha-
kafiHazaedar. Sürgüncüler hızını ala-
mayarak Hakan Haznedar'ı da vekâle-
ten yürüttüğü müdürlük görevinden
ahp yerine henüz Ankara'da staj gören
bir aday memuru atadılar. Sürgünler-
den ders almayan memur Şinasi Haz-
nedar, açtı agzını yumdu gözünü: "Bu
ofc^, kaa» çabşanlanmn demokratik
mâcadelesini basnrma amacı tasryor.
Yrabşian tfade etmek benfan insan ola-
rak da, anayasal olarak da hakkun.
Eğpr ortada bfr soç varsa, bu yargmm
ogrenim hakkuu içeren 24. maddesi?
Nerede AdaJet Bakanmnz? Yazık ki
Türkiye bâlâ bu tür çağdışı yöntemfcr-
leuğraşıyoıf
Sürgün edildikten sonra Karayollan
Müdürlüğü'nden hiç kinîsenin eylem-
Sere katılmadıgını anlatan Türköz,"Yd-
dmna başanb oktu" dedi.
Karayollan 10. Bölge Müdürü Fera
Öztürk basma bir yemek veriyor. Me-
mur Şinasi Haznedar'm yazdığı Güne-
bakış gazetesinin Genel Yayın Yönet-
meni AHOztürk soruyor. "Mfidûr bejî
nedir bu sürgünler'' Müdür bey yanıt
ma yapıldığını söylüyor. Kendisi de
"görevtendirmc" olarak gönderümiş
Samsun'a. tnsanlann artık sürgünleri
normal karşıladığından yakınıyor.
Memur Şinasi ve memure Türköz
Haznedar'ın iki erkek çocuğu var. Bu-
rak, Yıldız Üniversitesi Mimarlık Fa-
kültesi'nde okuyor. Küçüğü ise Trab-
zon'da Yunus Emre Anadolu Lisesi bi-
rinci sınıf öğrencisi Onur.
Türköz Haznedar, eşinden ve ken-
dinden çok, tek başma kalacak 16 ya-
şındaki oğlu Onur'u düşünüyor.
Onur zoraki konuşuyor. Yaşına göre
çok oigun duruyor, ama belh kı aılesi-
ne karşı yapılan bu kötülüğü algılamak-
ta ve anlamlandırmaktazorluk çekiyor.
tt
TekkaldHn''...''KötüİJİrşey'\.. "Hak-
sEduV diye konuşuyor kesik kesik...
Sonra açüdıkça açılıyor: "Uzun sûre
yahuz vaşayamam. Befld dayımlara gi-
derim. Bunu bize yapanlann kendikri-
ni benim yerime koymalanDi bektiyo-
nan." DurmuyorOnur: "Böerek sürdü-
ler annemi, babanu. Babamın yazdığı
şeyferi büiyorum. Annemin dûşüncefe-
konusadar.Bunuyapanlaraikninpar- veriyor.
tt
Bizkimseyisürnıedik.Birtek
r. Nerede anayasanm
ailenso,tophımun temefi olduğunu s6y-
ledigi 41. madtksi? Nerede «^ocuklann
Türköz Haznedar ise Karayollan'n-
da atamalarkonusunda yoğun bir çalış-
Bkle geri geieceklerine inanıyorum."
Şimdi memur Şinasi ve memure Tür-
köz Haznedar, Trabzon Idare Mahke-
mesi'ne başvuracaklar. Onurçok umut-
lu. Üç tümceden biri "geri gekcekfer"
Yargıya güveniyor.
450 bin kamu işçisinin toplu iş sözleşmeleri için gözler Başbakan'a çevrildi
Türk-Iş, Ecevit'in lıakeıııliğiııe gidiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-îş Yönetim Kurulu, yaklaşık
450 bin kamu işçisi adına yürütülen
toplu iş sözleşmesi için devlet bakan-
lan Kfimal Derviş ve Mehmet Keçeci-
ler ile yapılan görüşmelerde olumlu
bir noktaya gelinememesi üzerine
Başbakan Bülent Ecevit ile görüşme
karan aldı.
Türk-lş Yönetim Kurulu'nun, bu
hafta gerçekleşmesi beklenen görüş-
mede, özellikle kamu toplu iş sözleş-
melerinde ücretlere birinci altı ay için
yapılacak yüzde 18 oranmdakı zam-
mın, 2002 yılının ikinci yansmda
ödenmesine ilişkin öneriden duyduğu
kaygılan Başbakan Ecevit'e ileteceği
bildirildi.
'Sendikacıhk tüketiliyor'
Türk-tş'ın bunun > anı sıra hüküme-
tin bu yılın temmuz âyından ıtibaren
•ücretlerin eşelmobil sistemine bağlan-
ması önerisine de karşı olunduğu ve
bunun sendikacılığı tüketmek anlamı-
na geldiği görüşünü de Başbakan Ece-
vit'e aktaracağı kaydedildi.
Ücretkrde yüzde 50 kayıp var
Türk-lş yönetıcilerinin, Başbakan
Ecevit'e, yaşanan ekonomik krizden
ötürü işçı ücretlerinde yüzde 50 oranın-
da kayıp olduğu ve son günlerde başta
akaryakıt ohnak üzere tüketim madde-
lerine gelen aşın zammın ışçılerin satın
alma gücünü ıyice gerilettiğı yönünde
görüş bildireceğı öğrenildi.
Başbakan Bülent Ecevit ile yapıla-
cak görüşmenin ardından olağanüstü
toplanması beklenen Türk-îş Başkan-
lar Kurulu'nda kamu toplu ış sözleş-
melerinde konfederasyon tarafindan
bundan sonra izlenecek tav ır saptana-
cak.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
ralım. Türkiye'de gelenektir, önce en olmadık yer-
de büyük bir yatırım yapılır ya da dev bloklar diki-
lir; sonra altyapı götürülür. 1. yıl çamur deryasın-
dan güç bela asfalt yola kavuşulur, 2. yıl kaldınm-
lar belirir, 3. yıl otopark sorununa el atılır...
Tabii bunlar en iyimserzamanlamatakvimleri...
Karşıyaka mezarlığının ötesine spor salonu in-
şa edilmiş; ne ulaşım ağı belli, ne ulaşınca nere-
den girilecegi ne de araçlann nereye park ede-
ceği...
DSP'liler ve kurultayı izlemekle görevli gazete-
cıler önce ASKİ Spor Salonu'na ulaşma, sonra
salona girme savaşı verdiler.
Ecevit'in 13 sayfalık konuşması, grup konuş-
masının genişletilmişiydi. Söze 1990'lann başın-
dan itibaren partinin adım adım yükselişiyle gir-
di. 1991 barajı geçiş, 1995 solun, 1999 Türki-
ye'nin birinci partisi oluş...
Ecevit, yükselme eğrisini şöyle tamamladı:
"önümüzdeki seçimde de tek başma iktidar..."
Bu yükselme çizgisinden sonra sırada böyte bir
hedef var ama, Ecevit'in konuşmasının bütünü,
bu hedefi doldurmuyordu. Daha çok gelinen nok-
tadan pay çıkarma, ıçinden geçtiğimiz krizden de
sıynlma havası vardı. Ekonomideki sorunlann te-
melinde yıllann birikimi olduğunu söytedi. Eski-
den bir önceki hükümet suçlanır, "enkaz devral-
dık" denirdi. Bundan bir ve iki önceki hükümet-
lerde de Ecevit olduğu için sorumluluk geniş bir
zaman dilimine yayılmış. Ecevit'in değerlendir-
mesinde haklılık payı olsa bile, bu hükümetin
ekonomideki başansızlıklannı örtmeye yetmiyor.
Ecevit, nasıl solun ve Türkiye'nin birinci parti-
si olduklanna ilişkin bazı ipuçlan verdi, bilmedi-
ğimiz yeni bir madde yoktu.
Tribünlerse Anadolu illerinden getirilen kadro-
lu partililerle doluydu. Yaş ortalaması 45-50 idi.
Bir başka deyişle 1970'lerde 20 yaş kuşağında
olanlar ağırlıklıydı. Tribünlerin hemen tümü, orta
ve orta alt gelir grubundan, son krizden en çok
etkilenen insanlardı. Tavanın eteklerine, "Faili
meçhulleri aydınlattık", "Mafya ve çeteleri çö-
kerttik", "Bölücü, dinci teröre darbe vurduk*afiş-
lerinden sonra şu asılmış:
"Sıra hakça düzende..." , • ,z
30 yıldır sıra gelmedi ki...
Sema Pişkinsüt ün konuşturulmaması bizim
için şaşırtıcı olmadı. Zaten DSP'nin olağan kong-
resiydi...
Alacaklısını gören kaçıyor
Tribünlerin arkası ise daha farklıydı. Ecevitler'i
alkışlayanlann önemli bir bölümü, arkadaki kori-
dorda, ya dertlenmiş sigara içiyor ya da suratını
asmış yanındakiyle durum saptayamaması yapı-
yordu.
Yer yer kolumuzdan çekip kamuoyuna aktar-
dığımız düşüncelerie ilgili görüş belirtenler oldu.
Bazılan bizi daha iyimser düşünmeye davet etti.
önemli bir çoğunluk da "ağzınızı öpeyimle" baş-
layan değerlendirmeler yapıyordu. Onlar da du-
rumdan çok rahatsızdı ama, Ecevit'in genel baş-
kanlığı tartışılamazdı.
Bir delege farklı konuştu:
"Sema Pişkinsüt ne diyecek, birdinleseydik... *
Buldan'ın Sanmahmut köyünden Fevzi Gün-
gör'le tribünlerin arkasındaki koridorda konuşu-
yoruz. "Abi be, içim açılamadı" diye girdi söze.
Doğal Hayatı Koruma Derneği üyesiymiş. "Köy-
de" dedi, "insanlar birbirinden kaçar hale geldi,
herkes birbirine borçlu... Alacaklısını gören yol
değiştihyor".
Sohbete "hasta Ecevitçi" bir yurttaş daha ka-
tıldı. Geçen seçimde DSP'ye 800 oy getirmiş.
Şimdi 30 oy getirirse öpüp başına koyarmış. Ku-
rultaya bir hafta kala hazıriık yapmaya başlamış.
Her DSP kongresine gelirmiş. Parmaklannın si-
gara tutum yerieri sapsan. Dudaklan çatlamış, i-
ki üç renk. Dişleri erozyon sansı, kınk tepe uçla-
nnı andınyor. Bütün dişlerini göstererek seslen-
di:
"İki oğlum, baba bu sefer de kunıltaya gider-
sen seni vururuz, dediler. Dinlemedim. 70'ten
beri vazgeçemiyorum..."
Bir başka yurttaş, "Ben Güdül'denim" diye sö-
ze girdi...
Allah kahretsin, bu tip şeyler de gelir beni bu-
lur. SözümüzGüdüllülerdendışan, "güdül"söz-
cüğünden başlayıp yoruma da girişilmez ki!
Olmaz ki...
ankcum@ttnetnet.tr
Memurlara bir
parmakbalI Baştarafi 1. Sayfada
memur maaşlan bir kez
daha arttınlacak.
Alman bilgiye göre
Maliye Bakanlığı, 3
Mayıs'ta çıkacak enf-
lasyon çerçevesinde
memur, emekli ve söz-
leşmelı maaşlanna yüz-
de 8 ile 9 arasında ek
zam bekliyor. Maliye-
cilerin hesaplamalanna
göre nisan ayı enflasyo-
nu yüzde 9 çıkarsa, 31
Aralık itibanyla maaş-
lara yüzde 9, 15 Ni-
san'a göre de yüzde 8
oranında zam gereke-
cek. Nisan ayı enflasyo-
nu yüzde 10 çıkarsa, bu
defa memur maaşlan
31 Arahk'taki maaşlara
göre yüzde 10, nisan
maaşlanna göre de yüz-
de 9 oranında artış gö-
recek. Artış, 15 Ma-
yıs'ta maaşlara hemen
yansıtılacak. Aym şe-
kilde 3 Haziran'da açık-
lanacak olan mayıs ayı
enflasyonunun ardın-
dan da devlet memurla-
n bu yılın üçüncü ek
zammını alacak.
Maliye Bakanlığı,
temmuzda yapılacak
genel zam öncesi me-
mur, sözleşmeli ve
emekli maaşlanndaki
toplam artışın yüzde
25'i aşacağını belirti-
yor.
Yapılan hesaplamala-
ra göre, memurlara ya-
pılacak olan ve nisan
ayma göre maaşlan
yüzde 8 ile 9 oranında
arttıracak bir ek zam, en
düşük memur maaşın-
da 13 milyon410 bin li-
ra ile 15 milyon 85 bin
lira arasında bır ıyıleş-
me sağlayacak.
Ek zam, genel müdür
maaşını ise 82 milyon
lira ile 92 milyon lira
arasında arttıracak. Bu
şekilde en düşük me-
mur maaşı 181 milyon
liraya çıkarken, genel
müdür maaşı da 1 mıl-
yar 105 milyon lirayı
aşacak.