Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2001 PAZARTESİ
HABERLER
İşık Mahzuni'mn
«lupumu iyi
• Istanbul Haber Servisi
- Aşık Mahzuni Şerif in
«durumunun iyiye gıttiği
İKİirtildi. Cuma gecesi
Jcalp yetmezliği, akciğer
ödemi ve akut solunum
yetersizliği nedeniyle
Bahçelievler JFK
Mospital'a kaldınlan
Mahzuni'nin şuurunun
açık olduğu ve espriler
yaptığı kaydedildi.
Dayanışma
secesi
• Istanbul Haber Servisi
- Karacaahmet Sultan
Kültür Derneği'nin
geleneksel dostluk ve
dayanışma gecesi, Mavi
Marmara Et
Lokantasf nda yapıldı.
Eski Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı
Nurettin Sözen,
Hacıbektaş Belediye
Başkanı Mustafa
Ozcivan, Sangazi
Belediye Başkanı Fikret
Şahın, halk müziği
sanatçısı Anf Sağ ıle
Alevi kuruluşlan
temsilcilerinin de
katıldığı gecede
türküleriyle, Sebahat
Akkiraz, Metin Karataş,
Zeynel Aba, Sibel
Pamuk, coşkulu anlar
yaşattı.
Yazaplardan
açıklama
• tstanbul Haber Servisi
- Türkiye Yazarlar
Sendikası'nca yapılan
yazılı açıklamada.
kapitalist kesıme kaynak
aktarma çabalan
nedeniyle. emeğiyle
yaşayan üreticı sınıf ve
tabakalann son yirmi
yılda acımasızca
yoksullaştınldığı
belirtildi. Açıklamada,
'Ülkeyi yönetenler,
bugün de askeri
anayasayı ve o dönemden
kalma yasaları özenle
korumaktadır' denildi.
Ecevît İspanya'ya
tfdiyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit,
Ispanya Başbakanı Jose
Maria Aznar'ın davetlisi
olarak perşembe günü
Madrid'e gidiyor.
Ecevit'in ziyaretinde
Türkiye'nin AB üyeliği
süreci, demokrasi ve
insan hakları alanındaki
reformlann yanı sıra
ekonomik ilişkiler önemli
gündem maddelerini
oluşturacak.
eteştiri
ILONDRA(AA)-
Ingiltere'nin başkenti
Londra'da l Mayıs Salı
günü yapılacak 'anti-
kapitalist gösteriler' için
6 bin polisten oluşan
gücün bütün
'hazırlıklarını'
tamamladığı açıklandı.
Dünyanın her yerinden
binlerce kişinin katılması
beklenen gösteriler için
aylardır çeşitli hazırlıklar
sürdüren güvenlik
güçlerine, olaya abartıh
yaklaştığı eleştirileri
yöneltiliyor.
Çin heyeti
İstanbul'u gezdi
• tstanbul Haber Servisi
-TBMM Başkanı Ömer
Izgi'nin davetlisi olarak
Türkiye'de bulunan Çin
Halk Cumhuriyeti Çin
Halkı Siyasi Danışmanı
Konferansı Başkanı Li
Ruihuan ve beraberindeki
heyet, îstanbul'un tarihi
ve turistik yerlerini gezdi.
'Yantonlar —
dağıtılmıyop'
• ANKARA (ANKA)-
ANAP Bursa Milletvekili
Ertuğrul Yalçınbayır, son
beş yılda Hazine'den 35-
40 trilyon lira yardım alan
siyasi partilerin genel
merkezlerinin, ıl ve ilçe
örgütlerine mali yönden
destek vermediklerini,
yerel örgütlerin de
varlıklannı ya zengin
işadamlanndan ya da
ihalelerden pay alarak
sürdürdüklerini söyledi.
Olüm oruçlannda Adalet Bakanlığı'nm sessizliği ailelerin tepkisini çekiyor
aı*sızlıl* sunıyorİSTANBUL / ANKARA
(Cumhuriyet)-F tipi cezaev-
lerindeki tecrituygulamalan-
na karşın Adalet Bakanlı-
ğı'nın sessizliğini koruması
sivil toplum örgütleri, insan
haklan savunuculan ve aile-
lerin tepkisini çekiyor. Tam
193 gündür süren ve bugüne
dek 52 can alan ölüm orucu
eylemi nedeniyle 100 tutuklu
ve hükümlünün durumunun
ağırlaştığı, 400 kişinin de
ölüm sınınna yaklaştığı belir-
tiliyor.
F tipi cezaevlerine ve tecri-
de karşı Ankara Eğıtim ve
Araştırma Hastanesi'nde,
Ankara Numune Hastane-
si'nde, Bayrampaşa Cezaevi
Hastanesi'nde, tzmir'deki
hastanelerde, Kandıra, Edir-
ne, Sincan ve Tekirdağ F tipi
cezaevlerinde, Izmir Buca,
• F tipi cezaevlerine ve tecride karşı başlatılan ve tam 193 gündür
süren, bugüne dek 52 can alan ölüm orucu eylemi nedeniyle 100
tutuklu ve hükümlünün durumunun ağırlaştığı, 400 kişinin de ölüm
sınınna yaklaştığı belirtiliyor.
Gebze ve Niğde E tipi ceza-
evlerinde ve Bakırköy Kadın
ve Çocuk Tutukevi'nde sür-
dürülen ölüm orucu ve süre-
siz açlık grevi nedeniyle du-
rumu ağırlaşanlann arasına
her gün yenileri ekleniyor.
Ankara Tabipler Odası Baş-
kanı Ümit Erkol, Ankara
Hastanesi'nde ölüm orucu
eyleminde bulunan 20, Nu-
mune Hastanesi'nde 32 tu-
tuklu ve hükümlü ile görüş-
tüklennı, bunlann 8'inin du-
rumunun kritik olduğunu
vurguladı.
Tutuklu ve hükümlü yakın-
lannın, doktorlann zorla mü-
dahalede bulunduğuna ilişkin
iddialan olduğunu belirten
Erkol, böyle bir şeyin söz ko-
nusu olmadığını vurguladı.
Erkol, doktorlann, tutuklu ve
hükümlülerin refakatçilerine
de kısıtlama istediğini bildi-
rirken bunun tamamen tıbbi
kaygılardan kaynaklandığını
söyledi.
Adalet Bakanlığı'nm ortak
alanlann kullanımını koşula
bağlamak istemesıni, "güven-
sizük yaratan faktör" olarak
yorumlayan Erkol, bu tutu-
mun hemen terk edilmesı ge-
rektiğini söyledi.
Aralannda Belçika
Partisi Parlamenter Grup
Başkanı Leen Laenens'in de
bulunduğu 6 sivil toplum ku-
ruluşu üyesi dün Küçükar-
mutlu'da ölüm orucunu sür-
düren Reşit San ve Hüha
Şimşek'i ziyaret etti. Le-
anens. kendilerini bu konuda
sorumlu hissettikleri için Tür-
kiye'ye geldiğini belirterek
"Devlet ve ölüm orucunu sür-
dürenkrin en kısa sürede di-
yalog kurmasj gerekir" dedi.
Sultanahmet Meydanı'nda
bir araya gelen HADEP Istan-
bul tl Başkanı Doğan Erbaş
ve 7 il yöneticisi, kalabalık bir
grupla Istanbul Adliyesi'ne
gelerek Adalet Bakanı Hik-
met Sami Türk hakkında suç
duyurusunda bulundular.
Eyiemcüere gazete vasağı
Ankara Numune Hastane-
si'nde dün eylemcüere, iste-
dikleri Cumhuriyet, Radikal
ve Evrensel gazeteleri veril-
medi.
Uygulama için Alay Ko-
mutanı'nın 'sözlü genelgesi'
gerekçe gösterildi. Tutuklu ve
hükümlülerin ailelen ve avu-
katlan, uygulamanın hukuki
bir yönünün olmadığını ve ta-
mamen keyfi olduğunu söy-
lediler.
Bu arada Numune Hasta-
nesi'nde ölüm orucunu sür-
düren Ahmet Yıknaz adlı ey-
lemcinin dün kendi iradesiy-
le eyleme son vererek tedavi-
yi kabul ettiği öğrenildi.
Diyarbakır
Ailesinin gözü
onunde olduruldu
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bû-
rosu)- Diyarbakır'da maskeli 6 kişi ta-
rafindan evinden alınan Mehmet Ka-
ya isimli yurttaş, evinin önünde
kurşunlanarak öldürüldü.
Diyarbakır'a yaklaşık bir hafta ön-
ce Istanbul'dan geldiği belirtilen
Mehmet Kaya adlı bir kişi, dün ak-
şam, Sakarya Caddesi Ay Sokak'ta-
ki evine gelen maskeli 6 kişi tarafın-
dan dışan çıkanldıktan sonra evinin
önünde silahlı saldınya uğradı. Başı-
na ve vücuduna isabet eden kurşun-
larla ağır yaralanan Kaya, kaldınldığı
hastanede yaşamını yitirdi.
Saldınyı gerçekleştirenlerden üçü-
nün elinde satır olduğu öğrenilirken
diğerlerinin Takarov marka silah kul-
landıklan bildirildi. Olay yerinde de
Takarov marka bir silah bulundu. Sal-
dınnın ardından geniş güvenlik ön-
lemleri alan polis, Mehmet Eren ad-
lı bir kişiyi gözaltına aldı. Eren'in
üzerinde yapılan aramada bir silah ve
30 adet mermi ele geçirildiği belirtil-
di. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, te-
rör örgütü Hizbullah'ın bir iç hesap-
laşmasının söz konusu olabileceğini,
soruşrurmanm bu yönde sürdürül-
düğünü bildirdiler.
m / r / ı / f Kamuoyunun dikkatini TBMM Adalet Komisyonu'nda
f tllftU görüşülmekte olan 'Medeni Kanun Tasansı'na çekmek is-
te>en bir grup kadın, dün Antaha'daBakırirtepe'yeçıkmak
istedL Tırmanıs için Antafya V'aKliği'nden iziıı almayan kadınlan jandarma engelIedL Yüriiyüşlerine izin verümeyen ka-
duılar bu kez basın açıklaması yapmak istedfler. Bu davranışlarma da, jandarma tarafindân, 'Belirlenen gösteri ve gü-
zergâh alanı dişında ctkinlik yapmak' gerekçesiv le izin \erilmedi. ()ku\ amadıklan basın açıklamasmı gazetecilere dağı-
tan kadınlar. TBMM Adalet Komisvonu'nda Medeni Kanun Tasansı görüşühırken kadınlar için yaşamsal önem taşı-
ysn evliökte edinflen mallann paylaşînu 0e ilgilı maddelere geh'ndiğinde 'ortahğm kanşöğmı' ifade ettüer. (Fotoğraf: AA)
Emekçilerin birlik ve mücadele günü 1 Mayıs yann mitinglerle kutl^nacak
Taksmı'de öldürülenler anddıHaber Merkezi - Emekçilerin birlik,
mücadele ve dayanışma günü olan 1
Mayıs, yann yurt genelinde mitingler-
le kutlanacak. 1 Mayıs Düzenleme Ko-
mitesi, "yolsuzlukveyoksulluğa karşı"
bütün emekçileri 1 Mayıs alanlanna ça-
ğırdı. Kutlamalara Diyarbakır'da ve
Mardin'de izin verilmezken 1 Mayıs.
1977"de Taksim'deki kutlamalar sıra-
smda açılan ateş sonucu öldürülen 37
kişi ve Kadıköy Söğütlüçeşme'de 1 Ma-
yıs 1996'da öldürülen 3 kişi, dün karan-
fillerle anıldı.
1 Mayıs Işçi Bayramı. Istanbul'da ya-
nn DISK, Türk-Iş, Hak-Iş ve KESK'in
düzenlediği yürüyüş ve mitingle kutla-
nacak. Işçi ve memur sendikalan, işçi
sınıfının uluslararası birlik-mücadele
ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ı de-
mokrasi, özgürlük ve banş talepleriyle
kutlayacak. Hükümetin IMF güdümlü
ekonomik programlannın kınanacağı
mitingde, Ankara'ya "Yobuzluğa ve
yoksuUuğa karşı" çalışanlann sesi du-
yurulacak.
Istanbul'da 1 Mayıs 1977'de gerçek-
leştirilen kutlamalarda açılan ateş sonu-
cu yaşamını yitiren 37 kişi dün karan-
fıllerle anıldı. Gümüşsuyu'nda bulunan
Türk-Iş 1. Bölge Temsilciliği'nde top-
lanan ve aralannda Türk-Iş 1. Bölge
Temsilci Faruk Büyükkucak, ÖDP Ge-
nel Başkanı Ufiık Uras'ın da bulundu-
ğu yaklaşık 100 kişilik topluluk Tak-
sim'e doğru yürüyüşe geçti. "Kahrol-
sun IMF, bağınısız Türkiye", "1 Mayıs
şehitleriöliunsüzdür" sloganlannı atan
topluluk, 37 kişinin öldürüldüğü Ka-
zancı Yokuşu başında toplandı. DlSK
Genel Sekreteri Murat Tokmak,
1977'deki kutlamalarda yaklaşık 500
bin kişinin bugün olduğu gibi sosyal, si-
yasal ve ekonomik nedenlerle alanlar-
da bulunduğunu. ancak karanlık ellerin
37 insanı katlettiğini anımsattı. Tok-
mak, "Onları hiçbir zaman unurmaya-
cağa" dedi. Yaşamını yitirenler için
saygı duruşunda bulunan ve karanfil
bırakan topluluk daha sonra yurttaşla-
ra "1 Mayıs'açağn" bildirisi dağıttı.
Kadıköy Söğütlüçeşme'de, 1 Mayıs
1996'da yapılan kutlamada açılan ateş
sonucu yaşamını yitiren 3 kişi, DlSK ve
Türk-Iş'e bağlı sendika temsilcileri ve
üyelerinden oluşan yaklaşık 150 kişinin
katıldığı bir törenle anıldı. Törende ko-
nuşan DlSK Genel Sekreteri ve 1 Ma-
yıs Tertip Komitesi Başkanı Murat Tok-
mak, demokratik taleplerini dile getir-
meye çalışan insanlann öldürülmesini
kabul edemediklerini belirttı Tokmak,
"1 Mayıs'larda öldürülenlerin katilleri
hâlâ bulunanıadı. EUerini kollannı sal-
layarak aramızda dolaşıyoriar" dedi.
Tören, 1 Mayıs 1996'da katledilen
emekçiler için yapılan saygı duruşu ve
olay yerine karanfiller bırakılmasıyla
sona erdi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Evet, Türkiye'de bir şeyler
değişiyor. Ahmet Necdet Se-
zer'in, Süleyman Demirel'in
yerine Cumhurbaşkanı olma-
sıyla başlayan süreç devam
ediyor. Cavit Çağlar, daha
düne kadarzamanın Cumhur-
başkanı'nın manevi oğluydu.
Cumhurbaşkanı'nın yeğeni
Murat Demirel, bu ülkenin en
etkili işadamlanndan birisiydi.
Ekonomıden sorumlu bakan
koltuğunda bürokrat nitelikli
bir bakan otururken bugün o-
nun yerinde Kemal Derviş
bulunuyor.
Işe bu açılardan baktığımız-
da, Türkiye'de bir şeylerın ol-
duğunu söyleyebiliriz.Bu deği-
şikliği toplumsal alana taşırsak
da bırtakım değişiklikler oldu-
ğunu öne sürebiliriz. Güneydo-
ğu'da silahların susmasıyla
başlayan gelişmeler, o bölge-
deki gergin ve bunalımlı ortamı
büyük ölçüde hafifletti. HA-
DEP'li belediyeler, hâlâ birçok
sorun yaşamalarına rağmen,
eskisinden daha rahat hareket
Türkiye'de Bir Şeyler Değişiyor mu?
edebiliyorlar.
Soruna siyasi Islam açısın-
dan baktığımızda da bazı deği-
şikliklerden söz edebiliriz. Bu
siyasi akım içinde, Türkiye'nin
içinde bulunduğu çağdaş ge-
lişmeye uygun siyaset yapmak
isteyenlerin sayısı artıyor. Tür-
kiye gerçeğini göz önüne ala-
rak makul, hayalci olmayan,
uzlaşmacı bir kesim, Islamcılar
arasında da taraftar buluyor.
CHP içindeki gelişmeler ve
Yeni Oluşum adı verilen yapı-
lanma çabalan da sol içinde bir
arayış olduğunun ve gelenek-
sel devletçi ve otoriter siyase-
tin, sol içinde de eskisi kadar
itibar görmeyeceğinin işaretle-
rini veriyor. Solun yeniden si-
yasi arenada etkili olması için
bir olanak doğabilir.
Bir değişim yaşandığına iliş-
kin başka örnekler de buluna-
bilir. AB ile müzakerelere baş-
lamak için hazırlanan Ulusal
Program da bu açıdan bir adım
sayılabilir.
•••
Ancak bütün bu saydığımız
gelişmelere rağmen, Türki-
ye'de geleneksel siyasetlerde
ciddi bir değişiklik yaşandığını
söyleyemeyiz. Bu ülke hâlâ so-
ğuk savaş döneminden arta
kalan bir anlayışla yönetilmeye
devam ediyor. Hâlâ, devleti
yönlendiren mantık, 12 Eylül
döneminden kalma bir temele
dayanıyor. 12 Eylül darbecile-
rinin, her şeyin önüne geçirdik-
leri "milligüvenlik devleti" kav-
ramı, hâlâ bu ülkenin temel si-
yaseti olmaya devam ediyor.
Bu kavram, 12 Eylül darbesinin
lideri Kenan Evren'in ağzın-
dan "... öncelikle devletin ülke-
si ve milletiyle bölünmez bü-
tünlüğü, bilahare iktisadi, siya-
si, sosyal yönlerini(n) dü-
şün(ül)mesi" şeklinde ifadesini
bulmuştu.
Bugün de esasta bir değişik-
lik yok. Ülkenin esas enerjisi ve
bırikimleri hâlâ, 12 Eylülcü bir
anlayışla, "otorite ve güvenlik"
temelinde kullanılıyor. Devletin
yetki ve etki alanı büyürken si-
vil siyaset giderek etkisini yiti-
riyor. Dar alanda paslaşan ve
iktidar içindeki payı giderek kü-
çülen yozlaşmış bir siyasetçi
kitlesi, otoriteye daha fazla bo-
yun eğecek şekilde köşeye sı-
kışıyor. Siyaset köşeye sıkıştık-
ça, demokratik çözümler üret-
mek de zorlaşıyor.
Avrupa Birliği'nin kapısında-
ki Türkiye, bir ikilem içinde çır-
pınıyor. Bu ülkeyi, var olan po-
tansiyeli, uluslararası ilişkilerin
ulaştığı düzey ve içinde yer al-
dığı çağdaş dünya açısından
bakıldığında bu şekilde yönet-
mek mumkün görünmüyor.
Despotizmde ve bu despotiz-
min neden olduğu yolsuzluk ve
çürümede ısrar, iflasa neden ol-
du. Çıkış yolu kalmadı.
Ancak bir başka yönden ba-
kınca, Kürt sorunu, siyasi Is-
lamla olan gerginlik Türkiye'de
otortter, milliyetçi ve devletçi bir
birikime neden oldu. Böyle bir
yapılanma kendi çevresinde bir
taraftarçemberi de yarattı. Her
ne kadar bu savunma çembe-
ri, toplumsal destekleri ve ulus-
lararası ilişkileri açısından güç-
lü olmasa da sivil siyasetin köV
şeye sıkışması nedeniyle psi-
kolojik üstünlüğünü sürdürü-
yor. Bu üstünlük de değişimin
önünde büyük bir engel olarak
duruyor.
Türkiye değişiyor mu, soru-
suda verilecek cevap bu ne-
denle çok kanşık. Türkiye, yine
kendi ritmi içinde ve çok san-
cılı bir şekilde ileriye grtmeye
zorlanıyor, değişıme zorlanıyor.
Yine de bir şeylenn değıştiğini
ve önümüzdeki donemde sü-
recin, önemli engellere rağmen
daha da hızlanabileceğini bir
iyimser yorum olarak söyleye-
biliriz.
2000TİYILLARDA
ERDAL ATABEK
Sayısal Cehalet
Yapmamız gereken bir işi zamanlamayı becere-
miyoruz...
Toplantılarımız zamanında başlamıyor.
Bir program yapamıyoruz.
Yapsak da programı uygulamayı başaramıyoruz.
Bir işin ardını önünü hesap etmeyi bilmiyoruz.
Önümüzdeki bir ayı, üç ayı, altı ayı, biryılı hesap-
lamadan yaşıyoruz.
Her şey için, her zaman hazjr bir mazeretimiz var-
dır.
Bu, 'sayısal cehalet'tir.
•••
Cehaletin birçok türü var. 'Okuryazar olmamak'
en çok bilinen cehalet türüdür. Okumayazmayı bil-
meyen insanlann bir toplumdaki oranı 'uygarolup
olmama ölçütleri'nden birisidir. Onun için de top-
lumlar, insanlarına okuma yazma öğreterek bu ce-
haleti azaltmayı, sonra da ortadan kaldırmayı
amaçlarlar. Ama aslına bakarsak, okuma yazma-
yı bilmek de cehaleti ortadan kaldırmıyor.
'Okumaz-yazmazlık' da okuma yazmayla ilgili
bir cehalet türü değil mi? Okumayı da yazmayı da
bilen, amaokumayan yazmayan birisi de 'okumaz
yazmaz cahili' olmuyor mu? Nice eğitimli insan var
ki gazete okumuyor, kitap okumuyor, kendisine
bilgi iletecek herhangi bir şeyi okumuyor, işinin zo-
runlu yazıları dışında hiçbir şey yazmıyor. Bu insan-
lar hangi düzeyde eğitim görmüş olursa olsun
'okumaz yazmaz cahili' olmuyor mu? Bu, bence
'okur yazar olmamak'tan daha da önemli bir ce-
halet türü.
'Saymaz hesaplamaz cahili' de son derece
önemli bir cehalet türü sayılmalı.
Saymayı bılmeyen, hayatında kullanamayan bi-
rısı hayatını düzene sokmayı da elbette başarama-
yacaktır. Hesaplama yetisinden yoksun birisinin,
başına gelenleri anlamaktan aciz olmasının şaşı-
lacak yanı var mı?
'Saymaz hesaplamaz cahilleri', çevrelerinde
olup bitenleri anlayamadığı gibi, hayatlanna ege-
men olmayı da bilemeyeceklerinden, başansızlık-
ları için kendilerini eleştirmeyen mantık dışı gerek-
çeler bulmak zorundadırlar.
'Sayısal cahıl', her zaman başına gelenlerden
başkalarını suçlar.
Kendınden başka herkesten her şeyi bekler. An-
nesı, babası, kardeşleri, okulu, talihı, kaderi, şan-
sı, devleti, bir başka devletin göçmen programı,
yüce Tanrısı, yerde ve gökte somut ya da soyut ne
varsa herkes ve her şey 'onun için her zaman ne
gerekiyorsa yapmalıdır'. Onun kendisi için yap-
ması gereken hiçbir şey yoktur ve olmayacaktır. O
sadece bekleyecek, gelen nimetleri almakla uğra-
şacaktır.
'Sayısal cehalet', mantıksal bozukluğu da içerir.
Hovvard Gardner ın 'DeğişikAlanlarZekâsı'nda
da yedı zekâ türünden birisi 'mantıksal-matema-
tikselzekâ' olarak belirlenmiştir. Bu bakımdan da
'sayısal cehalet', 'mantıksal işlevde bozukluk' ol-
gusunu da içerir.
Neden 'sayısal cehalet"}.. İnsan neden 'saymaz
hesaplamaz' bir hayat sürer?..
Bunun nedeni 'gerçeklerden kaçmak', 'kendi
yanlışını kabul etmemek' ve 'sorumluluk almaktan
kaçınmak'hr.
Çünkü, 'sayılar ve hesaplar', insanlara gerçek-
leri açıklar, kendi yanlışlannı gösterir ve sorumlu-
luklarını önlerine koyar.
'Sayılar ve hesaplar' bunun için yaşamsal önem-
dedir.
Cep telefonunun faturasını öderken 'önemli ne
konuştuğunu' düşünmek.
Kredi kartı ödemelerine birde 'hangisızorunluy-
du' diye bakmak.
'Geçen yılın 12 ayında başanlı ve başansız ol-
duğum konular nelerdi?' dıye düşünebilmek.
'önümüzdeki yaz ne yapmalıyım ve maliyeti ne
olur?' diye hesaplamak.
'önümdeki zamana uygun bir program yapabi-
lir miyim?' dıye sormak.
'Kaç dostumu nasıl kazanmıştım?', 'kaç dostu-
mu neden kaybetmıştim?'\ akletmek.
'2005 yılına kadar neleryapmayı planlamalıyım?'
diye bir proje yapmak.
'Kendim için ben neleryapabilirim?'\ sayısal bir
programa dökebilmek.
'Matematik, fizik, kimya, biyoloji nelerden söz
ediyormuş?" diye merak edebilmek.
Üfaman, çok sıkıcı konular, hiç hoşlanmıyorum'
kolaycılığını aşabilmek. 'Sayısal cehalet' çok ko-
lay, ama başarı çok zor değil mi?
Belki de başarı çok kolaydır da 'sayısal cehalet'
çok zordur.
Ey benım insanım, daha çok yolun var.
e-mail: erdalatakc superonline.com
faks:0212-513 85 95
2 bin 700 kisi CHP'den istifa etti
Evrensel değerler
reddedildi
ANKARA/İSTAN-
BUL (Cumhuriyet) -
Ankara ve Istanbul'da
dün 2 bin 700 kişi
CHP'den istifa etti. eski
CHP Gaziosmanpaşa
Ilçe Başkanı Mehmet
Pblat, CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal'ın
parti içi demokrasiyi ve
parti hukukunu yok et-
tiğini, solun evrensel
değerlerini reddettiğini
sa\-unarak "CHP'ye en
büyük kötülüğü Ba>kal
yapmışnr" dedi.
CHP Gaziosmanpaşa
İlçe Teşkilatı'ndan isti-
fa eden ve aralannda es-
ki CHP Gaziosmanpaşa
İlçe Başkanı Sebahattin
Meriç, 17 yönetim ku-
rulu üyesi ile üç dönem
ilçe başkanlığı yapmış
olan Mehmet Polat'ın
da bulunduğu grup, dün
Gözde Düğün Salo-
nu'nda toplantı düzen-
ledi. Mehmet Polat, il-
çe teşkilatından 1200
kişinin istifa ettiğini be-
lirterek. "Partiyi ele ge-
çiren hizbin demokratik
yanş kanallannı tahrip
ermesi yüzünden
CHP'de kalmanın arük
bir yaran olmadığuu
düşünerek istifa ediyo-
ruz" dedi. CHP'liler da-
ha sonra parti rozetleri-
ni, parti bayrağını bıra-
karak salonu terk ettiler.
CHP Keçiören İlçe
Teşkilatrndan istifa
edenler adına açıklama
yapan Celalettin Koç ise
ilçe teşkilatından "1500
kişinin aynldığuu" söy-
ledi. Celalettin Koç,
"mevcut yönetimin 18
Nisan 1999 seçimlerinde
halk nezdinde cezalan-
dırüdığuu, ancak bu ye-
nilgi hiç olmamış gibi
parti ideolojisinin hiçe
sajıküğuu" savundu.