19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2001 PAZARTESİ HABERLER İşık Mahzuni'mn «lupumu iyi • Istanbul Haber Servisi - Aşık Mahzuni Şerif in «durumunun iyiye gıttiği İKİirtildi. Cuma gecesi Jcalp yetmezliği, akciğer ödemi ve akut solunum yetersizliği nedeniyle Bahçelievler JFK Mospital'a kaldınlan Mahzuni'nin şuurunun açık olduğu ve espriler yaptığı kaydedildi. Dayanışma secesi • Istanbul Haber Servisi - Karacaahmet Sultan Kültür Derneği'nin geleneksel dostluk ve dayanışma gecesi, Mavi Marmara Et Lokantasf nda yapıldı. Eski Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Hacıbektaş Belediye Başkanı Mustafa Ozcivan, Sangazi Belediye Başkanı Fikret Şahın, halk müziği sanatçısı Anf Sağ ıle Alevi kuruluşlan temsilcilerinin de katıldığı gecede türküleriyle, Sebahat Akkiraz, Metin Karataş, Zeynel Aba, Sibel Pamuk, coşkulu anlar yaşattı. Yazaplardan açıklama • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikası'nca yapılan yazılı açıklamada. kapitalist kesıme kaynak aktarma çabalan nedeniyle. emeğiyle yaşayan üreticı sınıf ve tabakalann son yirmi yılda acımasızca yoksullaştınldığı belirtildi. Açıklamada, 'Ülkeyi yönetenler, bugün de askeri anayasayı ve o dönemden kalma yasaları özenle korumaktadır' denildi. Ecevît İspanya'ya tfdiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, Ispanya Başbakanı Jose Maria Aznar'ın davetlisi olarak perşembe günü Madrid'e gidiyor. Ecevit'in ziyaretinde Türkiye'nin AB üyeliği süreci, demokrasi ve insan hakları alanındaki reformlann yanı sıra ekonomik ilişkiler önemli gündem maddelerini oluşturacak. eteştiri ILONDRA(AA)- Ingiltere'nin başkenti Londra'da l Mayıs Salı günü yapılacak 'anti- kapitalist gösteriler' için 6 bin polisten oluşan gücün bütün 'hazırlıklarını' tamamladığı açıklandı. Dünyanın her yerinden binlerce kişinin katılması beklenen gösteriler için aylardır çeşitli hazırlıklar sürdüren güvenlik güçlerine, olaya abartıh yaklaştığı eleştirileri yöneltiliyor. Çin heyeti İstanbul'u gezdi • tstanbul Haber Servisi -TBMM Başkanı Ömer Izgi'nin davetlisi olarak Türkiye'de bulunan Çin Halk Cumhuriyeti Çin Halkı Siyasi Danışmanı Konferansı Başkanı Li Ruihuan ve beraberindeki heyet, îstanbul'un tarihi ve turistik yerlerini gezdi. 'Yantonlar — dağıtılmıyop' • ANKARA (ANKA)- ANAP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, son beş yılda Hazine'den 35- 40 trilyon lira yardım alan siyasi partilerin genel merkezlerinin, ıl ve ilçe örgütlerine mali yönden destek vermediklerini, yerel örgütlerin de varlıklannı ya zengin işadamlanndan ya da ihalelerden pay alarak sürdürdüklerini söyledi. Olüm oruçlannda Adalet Bakanlığı'nm sessizliği ailelerin tepkisini çekiyor aı*sızlıl* sunıyorİSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet)-F tipi cezaev- lerindeki tecrituygulamalan- na karşın Adalet Bakanlı- ğı'nın sessizliğini koruması sivil toplum örgütleri, insan haklan savunuculan ve aile- lerin tepkisini çekiyor. Tam 193 gündür süren ve bugüne dek 52 can alan ölüm orucu eylemi nedeniyle 100 tutuklu ve hükümlünün durumunun ağırlaştığı, 400 kişinin de ölüm sınınna yaklaştığı belir- tiliyor. F tipi cezaevlerine ve tecri- de karşı Ankara Eğıtim ve Araştırma Hastanesi'nde, Ankara Numune Hastane- si'nde, Bayrampaşa Cezaevi Hastanesi'nde, tzmir'deki hastanelerde, Kandıra, Edir- ne, Sincan ve Tekirdağ F tipi cezaevlerinde, Izmir Buca, • F tipi cezaevlerine ve tecride karşı başlatılan ve tam 193 gündür süren, bugüne dek 52 can alan ölüm orucu eylemi nedeniyle 100 tutuklu ve hükümlünün durumunun ağırlaştığı, 400 kişinin de ölüm sınınna yaklaştığı belirtiliyor. Gebze ve Niğde E tipi ceza- evlerinde ve Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde sür- dürülen ölüm orucu ve süre- siz açlık grevi nedeniyle du- rumu ağırlaşanlann arasına her gün yenileri ekleniyor. Ankara Tabipler Odası Baş- kanı Ümit Erkol, Ankara Hastanesi'nde ölüm orucu eyleminde bulunan 20, Nu- mune Hastanesi'nde 32 tu- tuklu ve hükümlü ile görüş- tüklennı, bunlann 8'inin du- rumunun kritik olduğunu vurguladı. Tutuklu ve hükümlü yakın- lannın, doktorlann zorla mü- dahalede bulunduğuna ilişkin iddialan olduğunu belirten Erkol, böyle bir şeyin söz ko- nusu olmadığını vurguladı. Erkol, doktorlann, tutuklu ve hükümlülerin refakatçilerine de kısıtlama istediğini bildi- rirken bunun tamamen tıbbi kaygılardan kaynaklandığını söyledi. Adalet Bakanlığı'nm ortak alanlann kullanımını koşula bağlamak istemesıni, "güven- sizük yaratan faktör" olarak yorumlayan Erkol, bu tutu- mun hemen terk edilmesı ge- rektiğini söyledi. Aralannda Belçika Partisi Parlamenter Grup Başkanı Leen Laenens'in de bulunduğu 6 sivil toplum ku- ruluşu üyesi dün Küçükar- mutlu'da ölüm orucunu sür- düren Reşit San ve Hüha Şimşek'i ziyaret etti. Le- anens. kendilerini bu konuda sorumlu hissettikleri için Tür- kiye'ye geldiğini belirterek "Devlet ve ölüm orucunu sür- dürenkrin en kısa sürede di- yalog kurmasj gerekir" dedi. Sultanahmet Meydanı'nda bir araya gelen HADEP Istan- bul tl Başkanı Doğan Erbaş ve 7 il yöneticisi, kalabalık bir grupla Istanbul Adliyesi'ne gelerek Adalet Bakanı Hik- met Sami Türk hakkında suç duyurusunda bulundular. Eyiemcüere gazete vasağı Ankara Numune Hastane- si'nde dün eylemcüere, iste- dikleri Cumhuriyet, Radikal ve Evrensel gazeteleri veril- medi. Uygulama için Alay Ko- mutanı'nın 'sözlü genelgesi' gerekçe gösterildi. Tutuklu ve hükümlülerin ailelen ve avu- katlan, uygulamanın hukuki bir yönünün olmadığını ve ta- mamen keyfi olduğunu söy- lediler. Bu arada Numune Hasta- nesi'nde ölüm orucunu sür- düren Ahmet Yıknaz adlı ey- lemcinin dün kendi iradesiy- le eyleme son vererek tedavi- yi kabul ettiği öğrenildi. Diyarbakır Ailesinin gözü onunde olduruldu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bû- rosu)- Diyarbakır'da maskeli 6 kişi ta- rafindan evinden alınan Mehmet Ka- ya isimli yurttaş, evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü. Diyarbakır'a yaklaşık bir hafta ön- ce Istanbul'dan geldiği belirtilen Mehmet Kaya adlı bir kişi, dün ak- şam, Sakarya Caddesi Ay Sokak'ta- ki evine gelen maskeli 6 kişi tarafın- dan dışan çıkanldıktan sonra evinin önünde silahlı saldınya uğradı. Başı- na ve vücuduna isabet eden kurşun- larla ağır yaralanan Kaya, kaldınldığı hastanede yaşamını yitirdi. Saldınyı gerçekleştirenlerden üçü- nün elinde satır olduğu öğrenilirken diğerlerinin Takarov marka silah kul- landıklan bildirildi. Olay yerinde de Takarov marka bir silah bulundu. Sal- dınnın ardından geniş güvenlik ön- lemleri alan polis, Mehmet Eren ad- lı bir kişiyi gözaltına aldı. Eren'in üzerinde yapılan aramada bir silah ve 30 adet mermi ele geçirildiği belirtil- di. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, te- rör örgütü Hizbullah'ın bir iç hesap- laşmasının söz konusu olabileceğini, soruşrurmanm bu yönde sürdürül- düğünü bildirdiler. m / r / ı / f Kamuoyunun dikkatini TBMM Adalet Komisyonu'nda f tllftU görüşülmekte olan 'Medeni Kanun Tasansı'na çekmek is- te>en bir grup kadın, dün Antaha'daBakırirtepe'yeçıkmak istedL Tırmanıs için Antafya V'aKliği'nden iziıı almayan kadınlan jandarma engelIedL Yüriiyüşlerine izin verümeyen ka- duılar bu kez basın açıklaması yapmak istedfler. Bu davranışlarma da, jandarma tarafindân, 'Belirlenen gösteri ve gü- zergâh alanı dişında ctkinlik yapmak' gerekçesiv le izin \erilmedi. ()ku\ amadıklan basın açıklamasmı gazetecilere dağı- tan kadınlar. TBMM Adalet Komisvonu'nda Medeni Kanun Tasansı görüşühırken kadınlar için yaşamsal önem taşı- ysn evliökte edinflen mallann paylaşînu 0e ilgilı maddelere geh'ndiğinde 'ortahğm kanşöğmı' ifade ettüer. (Fotoğraf: AA) Emekçilerin birlik ve mücadele günü 1 Mayıs yann mitinglerle kutl^nacak Taksmı'de öldürülenler anddıHaber Merkezi - Emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, yann yurt genelinde mitingler- le kutlanacak. 1 Mayıs Düzenleme Ko- mitesi, "yolsuzlukveyoksulluğa karşı" bütün emekçileri 1 Mayıs alanlanna ça- ğırdı. Kutlamalara Diyarbakır'da ve Mardin'de izin verilmezken 1 Mayıs. 1977"de Taksim'deki kutlamalar sıra- smda açılan ateş sonucu öldürülen 37 kişi ve Kadıköy Söğütlüçeşme'de 1 Ma- yıs 1996'da öldürülen 3 kişi, dün karan- fillerle anıldı. 1 Mayıs Işçi Bayramı. Istanbul'da ya- nn DISK, Türk-Iş, Hak-Iş ve KESK'in düzenlediği yürüyüş ve mitingle kutla- nacak. Işçi ve memur sendikalan, işçi sınıfının uluslararası birlik-mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ı de- mokrasi, özgürlük ve banş talepleriyle kutlayacak. Hükümetin IMF güdümlü ekonomik programlannın kınanacağı mitingde, Ankara'ya "Yobuzluğa ve yoksuUuğa karşı" çalışanlann sesi du- yurulacak. Istanbul'da 1 Mayıs 1977'de gerçek- leştirilen kutlamalarda açılan ateş sonu- cu yaşamını yitiren 37 kişi dün karan- fıllerle anıldı. Gümüşsuyu'nda bulunan Türk-Iş 1. Bölge Temsilciliği'nde top- lanan ve aralannda Türk-Iş 1. Bölge Temsilci Faruk Büyükkucak, ÖDP Ge- nel Başkanı Ufiık Uras'ın da bulundu- ğu yaklaşık 100 kişilik topluluk Tak- sim'e doğru yürüyüşe geçti. "Kahrol- sun IMF, bağınısız Türkiye", "1 Mayıs şehitleriöliunsüzdür" sloganlannı atan topluluk, 37 kişinin öldürüldüğü Ka- zancı Yokuşu başında toplandı. DlSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, 1977'deki kutlamalarda yaklaşık 500 bin kişinin bugün olduğu gibi sosyal, si- yasal ve ekonomik nedenlerle alanlar- da bulunduğunu. ancak karanlık ellerin 37 insanı katlettiğini anımsattı. Tok- mak, "Onları hiçbir zaman unurmaya- cağa" dedi. Yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunan ve karanfil bırakan topluluk daha sonra yurttaşla- ra "1 Mayıs'açağn" bildirisi dağıttı. Kadıköy Söğütlüçeşme'de, 1 Mayıs 1996'da yapılan kutlamada açılan ateş sonucu yaşamını yitiren 3 kişi, DlSK ve Türk-Iş'e bağlı sendika temsilcileri ve üyelerinden oluşan yaklaşık 150 kişinin katıldığı bir törenle anıldı. Törende ko- nuşan DlSK Genel Sekreteri ve 1 Ma- yıs Tertip Komitesi Başkanı Murat Tok- mak, demokratik taleplerini dile getir- meye çalışan insanlann öldürülmesini kabul edemediklerini belirttı Tokmak, "1 Mayıs'larda öldürülenlerin katilleri hâlâ bulunanıadı. EUerini kollannı sal- layarak aramızda dolaşıyoriar" dedi. Tören, 1 Mayıs 1996'da katledilen emekçiler için yapılan saygı duruşu ve olay yerine karanfiller bırakılmasıyla sona erdi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Evet, Türkiye'de bir şeyler değişiyor. Ahmet Necdet Se- zer'in, Süleyman Demirel'in yerine Cumhurbaşkanı olma- sıyla başlayan süreç devam ediyor. Cavit Çağlar, daha düne kadarzamanın Cumhur- başkanı'nın manevi oğluydu. Cumhurbaşkanı'nın yeğeni Murat Demirel, bu ülkenin en etkili işadamlanndan birisiydi. Ekonomıden sorumlu bakan koltuğunda bürokrat nitelikli bir bakan otururken bugün o- nun yerinde Kemal Derviş bulunuyor. Işe bu açılardan baktığımız- da, Türkiye'de bir şeylerın ol- duğunu söyleyebiliriz.Bu deği- şikliği toplumsal alana taşırsak da bırtakım değişiklikler oldu- ğunu öne sürebiliriz. Güneydo- ğu'da silahların susmasıyla başlayan gelişmeler, o bölge- deki gergin ve bunalımlı ortamı büyük ölçüde hafifletti. HA- DEP'li belediyeler, hâlâ birçok sorun yaşamalarına rağmen, eskisinden daha rahat hareket Türkiye'de Bir Şeyler Değişiyor mu? edebiliyorlar. Soruna siyasi Islam açısın- dan baktığımızda da bazı deği- şikliklerden söz edebiliriz. Bu siyasi akım içinde, Türkiye'nin içinde bulunduğu çağdaş ge- lişmeye uygun siyaset yapmak isteyenlerin sayısı artıyor. Tür- kiye gerçeğini göz önüne ala- rak makul, hayalci olmayan, uzlaşmacı bir kesim, Islamcılar arasında da taraftar buluyor. CHP içindeki gelişmeler ve Yeni Oluşum adı verilen yapı- lanma çabalan da sol içinde bir arayış olduğunun ve gelenek- sel devletçi ve otoriter siyase- tin, sol içinde de eskisi kadar itibar görmeyeceğinin işaretle- rini veriyor. Solun yeniden si- yasi arenada etkili olması için bir olanak doğabilir. Bir değişim yaşandığına iliş- kin başka örnekler de buluna- bilir. AB ile müzakerelere baş- lamak için hazırlanan Ulusal Program da bu açıdan bir adım sayılabilir. ••• Ancak bütün bu saydığımız gelişmelere rağmen, Türki- ye'de geleneksel siyasetlerde ciddi bir değişiklik yaşandığını söyleyemeyiz. Bu ülke hâlâ so- ğuk savaş döneminden arta kalan bir anlayışla yönetilmeye devam ediyor. Hâlâ, devleti yönlendiren mantık, 12 Eylül döneminden kalma bir temele dayanıyor. 12 Eylül darbecile- rinin, her şeyin önüne geçirdik- leri "milligüvenlik devleti" kav- ramı, hâlâ bu ülkenin temel si- yaseti olmaya devam ediyor. Bu kavram, 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren'in ağzın- dan "... öncelikle devletin ülke- si ve milletiyle bölünmez bü- tünlüğü, bilahare iktisadi, siya- si, sosyal yönlerini(n) dü- şün(ül)mesi" şeklinde ifadesini bulmuştu. Bugün de esasta bir değişik- lik yok. Ülkenin esas enerjisi ve bırikimleri hâlâ, 12 Eylülcü bir anlayışla, "otorite ve güvenlik" temelinde kullanılıyor. Devletin yetki ve etki alanı büyürken si- vil siyaset giderek etkisini yiti- riyor. Dar alanda paslaşan ve iktidar içindeki payı giderek kü- çülen yozlaşmış bir siyasetçi kitlesi, otoriteye daha fazla bo- yun eğecek şekilde köşeye sı- kışıyor. Siyaset köşeye sıkıştık- ça, demokratik çözümler üret- mek de zorlaşıyor. Avrupa Birliği'nin kapısında- ki Türkiye, bir ikilem içinde çır- pınıyor. Bu ülkeyi, var olan po- tansiyeli, uluslararası ilişkilerin ulaştığı düzey ve içinde yer al- dığı çağdaş dünya açısından bakıldığında bu şekilde yönet- mek mumkün görünmüyor. Despotizmde ve bu despotiz- min neden olduğu yolsuzluk ve çürümede ısrar, iflasa neden ol- du. Çıkış yolu kalmadı. Ancak bir başka yönden ba- kınca, Kürt sorunu, siyasi Is- lamla olan gerginlik Türkiye'de otortter, milliyetçi ve devletçi bir birikime neden oldu. Böyle bir yapılanma kendi çevresinde bir taraftarçemberi de yarattı. Her ne kadar bu savunma çembe- ri, toplumsal destekleri ve ulus- lararası ilişkileri açısından güç- lü olmasa da sivil siyasetin köV şeye sıkışması nedeniyle psi- kolojik üstünlüğünü sürdürü- yor. Bu üstünlük de değişimin önünde büyük bir engel olarak duruyor. Türkiye değişiyor mu, soru- suda verilecek cevap bu ne- denle çok kanşık. Türkiye, yine kendi ritmi içinde ve çok san- cılı bir şekilde ileriye grtmeye zorlanıyor, değişıme zorlanıyor. Yine de bir şeylenn değıştiğini ve önümüzdeki donemde sü- recin, önemli engellere rağmen daha da hızlanabileceğini bir iyimser yorum olarak söyleye- biliriz. 2000TİYILLARDA ERDAL ATABEK Sayısal Cehalet Yapmamız gereken bir işi zamanlamayı becere- miyoruz... Toplantılarımız zamanında başlamıyor. Bir program yapamıyoruz. Yapsak da programı uygulamayı başaramıyoruz. Bir işin ardını önünü hesap etmeyi bilmiyoruz. Önümüzdeki bir ayı, üç ayı, altı ayı, biryılı hesap- lamadan yaşıyoruz. Her şey için, her zaman hazjr bir mazeretimiz var- dır. Bu, 'sayısal cehalet'tir. ••• Cehaletin birçok türü var. 'Okuryazar olmamak' en çok bilinen cehalet türüdür. Okumayazmayı bil- meyen insanlann bir toplumdaki oranı 'uygarolup olmama ölçütleri'nden birisidir. Onun için de top- lumlar, insanlarına okuma yazma öğreterek bu ce- haleti azaltmayı, sonra da ortadan kaldırmayı amaçlarlar. Ama aslına bakarsak, okuma yazma- yı bilmek de cehaleti ortadan kaldırmıyor. 'Okumaz-yazmazlık' da okuma yazmayla ilgili bir cehalet türü değil mi? Okumayı da yazmayı da bilen, amaokumayan yazmayan birisi de 'okumaz yazmaz cahili' olmuyor mu? Nice eğitimli insan var ki gazete okumuyor, kitap okumuyor, kendisine bilgi iletecek herhangi bir şeyi okumuyor, işinin zo- runlu yazıları dışında hiçbir şey yazmıyor. Bu insan- lar hangi düzeyde eğitim görmüş olursa olsun 'okumaz yazmaz cahili' olmuyor mu? Bu, bence 'okur yazar olmamak'tan daha da önemli bir ce- halet türü. 'Saymaz hesaplamaz cahili' de son derece önemli bir cehalet türü sayılmalı. Saymayı bılmeyen, hayatında kullanamayan bi- rısı hayatını düzene sokmayı da elbette başarama- yacaktır. Hesaplama yetisinden yoksun birisinin, başına gelenleri anlamaktan aciz olmasının şaşı- lacak yanı var mı? 'Saymaz hesaplamaz cahilleri', çevrelerinde olup bitenleri anlayamadığı gibi, hayatlanna ege- men olmayı da bilemeyeceklerinden, başansızlık- ları için kendilerini eleştirmeyen mantık dışı gerek- çeler bulmak zorundadırlar. 'Sayısal cahıl', her zaman başına gelenlerden başkalarını suçlar. Kendınden başka herkesten her şeyi bekler. An- nesı, babası, kardeşleri, okulu, talihı, kaderi, şan- sı, devleti, bir başka devletin göçmen programı, yüce Tanrısı, yerde ve gökte somut ya da soyut ne varsa herkes ve her şey 'onun için her zaman ne gerekiyorsa yapmalıdır'. Onun kendisi için yap- ması gereken hiçbir şey yoktur ve olmayacaktır. O sadece bekleyecek, gelen nimetleri almakla uğra- şacaktır. 'Sayısal cehalet', mantıksal bozukluğu da içerir. Hovvard Gardner ın 'DeğişikAlanlarZekâsı'nda da yedı zekâ türünden birisi 'mantıksal-matema- tikselzekâ' olarak belirlenmiştir. Bu bakımdan da 'sayısal cehalet', 'mantıksal işlevde bozukluk' ol- gusunu da içerir. Neden 'sayısal cehalet"}.. İnsan neden 'saymaz hesaplamaz' bir hayat sürer?.. Bunun nedeni 'gerçeklerden kaçmak', 'kendi yanlışını kabul etmemek' ve 'sorumluluk almaktan kaçınmak'hr. Çünkü, 'sayılar ve hesaplar', insanlara gerçek- leri açıklar, kendi yanlışlannı gösterir ve sorumlu- luklarını önlerine koyar. 'Sayılar ve hesaplar' bunun için yaşamsal önem- dedir. Cep telefonunun faturasını öderken 'önemli ne konuştuğunu' düşünmek. Kredi kartı ödemelerine birde 'hangisızorunluy- du' diye bakmak. 'Geçen yılın 12 ayında başanlı ve başansız ol- duğum konular nelerdi?' dıye düşünebilmek. 'önümüzdeki yaz ne yapmalıyım ve maliyeti ne olur?' diye hesaplamak. 'önümdeki zamana uygun bir program yapabi- lir miyim?' dıye sormak. 'Kaç dostumu nasıl kazanmıştım?', 'kaç dostu- mu neden kaybetmıştim?'\ akletmek. '2005 yılına kadar neleryapmayı planlamalıyım?' diye bir proje yapmak. 'Kendim için ben neleryapabilirim?'\ sayısal bir programa dökebilmek. 'Matematik, fizik, kimya, biyoloji nelerden söz ediyormuş?" diye merak edebilmek. Üfaman, çok sıkıcı konular, hiç hoşlanmıyorum' kolaycılığını aşabilmek. 'Sayısal cehalet' çok ko- lay, ama başarı çok zor değil mi? Belki de başarı çok kolaydır da 'sayısal cehalet' çok zordur. Ey benım insanım, daha çok yolun var. e-mail: erdalatakc superonline.com faks:0212-513 85 95 2 bin 700 kisi CHP'den istifa etti Evrensel değerler reddedildi ANKARA/İSTAN- BUL (Cumhuriyet) - Ankara ve Istanbul'da dün 2 bin 700 kişi CHP'den istifa etti. eski CHP Gaziosmanpaşa Ilçe Başkanı Mehmet Pblat, CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal'ın parti içi demokrasiyi ve parti hukukunu yok et- tiğini, solun evrensel değerlerini reddettiğini sa\-unarak "CHP'ye en büyük kötülüğü Ba>kal yapmışnr" dedi. CHP Gaziosmanpaşa İlçe Teşkilatı'ndan isti- fa eden ve aralannda es- ki CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Sebahattin Meriç, 17 yönetim ku- rulu üyesi ile üç dönem ilçe başkanlığı yapmış olan Mehmet Polat'ın da bulunduğu grup, dün Gözde Düğün Salo- nu'nda toplantı düzen- ledi. Mehmet Polat, il- çe teşkilatından 1200 kişinin istifa ettiğini be- lirterek. "Partiyi ele ge- çiren hizbin demokratik yanş kanallannı tahrip ermesi yüzünden CHP'de kalmanın arük bir yaran olmadığuu düşünerek istifa ediyo- ruz" dedi. CHP'liler da- ha sonra parti rozetleri- ni, parti bayrağını bıra- karak salonu terk ettiler. CHP Keçiören İlçe Teşkilatrndan istifa edenler adına açıklama yapan Celalettin Koç ise ilçe teşkilatından "1500 kişinin aynldığuu" söy- ledi. Celalettin Koç, "mevcut yönetimin 18 Nisan 1999 seçimlerinde halk nezdinde cezalan- dırüdığuu, ancak bu ye- nilgi hiç olmamış gibi parti ideolojisinin hiçe sajıküğuu" savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle