Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K> NİSAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
ÇYDD yoluna
devam ediyor
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği (ÇYDD), Istanbul
Avcılar kampusunda
200 kişilik, Marmara
Üniversitesi Göztepe
kampusunda 68 kişilik,
Kocaeli'nde 40 kişilik,
Van Çaldıran'da 80 kişilik
yurtlann yapımına
önayak olmuş. Sakarya,
Bolu, Düzce, Kocaeli,
Erzurum, Urfa, Diyarbakır,
Yalova'da 170'i aşkın sınrflı
30'a yakın ılköğretim okulunu
yaptırmış. Deprem
bölgelerinde 10 rehabılitasyon
merkezi açmış.
Binlerce üniversite
öğrencisini, üyelerinin
gönüllü katkılarıyla
okutmuş.
Başka? Gönderine,
çağdaş uygarlık ve
Cumhuriyet devrimi
ılkelerinin bayrağını
çekmiş.
Sonra? "Imzasız ve adresi
doğru olmayan ihbarlar"
sonucu ÇYDD hakkında
soruşturma açılmış.
ÇYDD Başkanı Prof. Dr.
Türkan Saylan ile derneğin
yurt çapında an gibi çalışan
ûyeleri kararlı:
'ÇYDD, hiçbir siyasal
çatışmanın içinde olmadan,
Atatürk ilke ve devrimleri
yolunda, hiçbiryıldırmadan
etkilenmeden, çağdaş
eğitimin ışığını ülkenin
heryerine taşımayı
sûrdürecektir."
ISIK KANSl
ankctuii0IttKt.nei.tr.
Siyaset ekonomi ile ilgilenmeyecekmiş...
Merkez Bankası'nda, çe-
şrtli kamusal yapılarda oluş-
turulan ve "sözüm ona siya-
set dışı sivil kurullar" aracı-
lığıyla egemenliğin ulusun
elinden alınmasının bir ara-
cı olduğunu dile getirmiştik,
anımsayacaksınız. Dünya
Bankası'ndan gelen Devlet
Bakanı Kemal Derviş, ge-
çen hafta biradım öteye git-
ti: "Siyasi alan ile ekonomik
alan arasına sınır konmalı.
Siyasetin ekonomiyi kullan-
ma süreci durmalıdır."
Iktidar ve muhalefetteki
siyasi partilerin ve siyaset-
çilerin çoğunluğunun mev-
cut çürümüşlüğü içinde bu
sözler halkın kulağına pek
hoş geliyor "Derviş doğru
söylüyor, ülkeyibatıran, yol-
suzluğa bulaşmış siyasetçi
ekonomiye dokunmamalı."
Tıpkı ülkeyi yönetme ay-
gıt ve araç/annı siyasetten
soyutlamada olduğu gibi,
Kirii siyasetçiye duyulan gü-
vensizliği kullanan çok teh-
likeli bir çarpıtmaca ile kar-
şı karşıyayız aslında.
Demokrasilerde, yurttaş-
lar yönetme yetkisini siyasi
partiler kanalıyla siyasetçi-
lere verirler. Siyasi partiler
ve siyasetçiler de, ülkenin
kalkınması, yurttaşlann mut-
lu kılınması için farklı elbet-
te 'ekonomik' politikalar üre-
tirler. Bu, demokrasinin de-
mokrasi olabilmesı için o\-
mazsa olmaz bir koşuldur.
Siyasetçi ve siyasi parti-
ler "ekonomi" ile ilgilenmez-
se kim ilgilenecek peki?
Uluslararası tekellere ser-
bestlik sağlayan "Çok Ta-
raflı Yatınm Anlaşması"n\
gündeme getiren; ulusal ya-
sama, yürütme ve yargı erk-
lerini "küreselpiyasa meka-
nizmasının yerel hık deyici-
leri" konumuna ındirgeyen
öngörüleri ile Dünya Ticaret
Örgütütabii...
Siyasetçiler, ulusal irade-
nin aynası siyasi partiler
"ekonomi alanı" üzerinde
düşünmeyecekler, kim dü-
şünecek peki?
Türkiye'ye borç servisi ya-
pıp ulusal ekonomiyi köşe-
ye sıkıştıran Uluslararas* Pa-
ra Fonu tabii...
Siyasi partiler "su"dan iş-
lerfe dahi uğraşamayacak-
lar, kim uğraşacak peki?
Kentlerde ıçme suyu iş-
letmesini bile uluslararası
tekellere devretme program-
lannı hazırlayan Dünya Ban-
kası tabii...
Oysa, yarın yurttaşlann
TBMM'ye seçeceği siyaset-
çiler, bugünkülerın tersine
DTÖ'nün, IMF'nin, Dünya
Bankası'nın hedeflerini kabul
etmeyen "ekonomik" görüş-
leri savunabilirier.
Aman dikkat, oyuna gel-
meyelim...
İ
ÇALIŞANLARIN
jgORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
JSSK'de kesilen ve geri
istenen yaşlılık aylıkları
rru: 1994 yılında SSK'den emekli oldunı. Kısa bir süre
önce Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan bir yazı aldım.
Bu yazıda, almakta olduğum yaşlılık aylığımın ke-
sildiği ve ayrıca 5 yıldan bu yana aldığım emekli ay-
r; hklanmı da geri ödemem gerektiği bildirUiyordu. Ge-
— ri istenen ayhklarımın tutarı ise 4 milyann üstün-
tf de. Aylığımın kesilmesine ve ödenenlerin de geri is-
tş tenmesine, prim ödeme günlerimde bir eksiklik ol-
o ması gerekçe gösteriliyordu.
Sorulanm: 1) Benden kaynaklanmayan bu yanhşhk için
yedi yıl sonra aylığımın kesilmesi yasal mıdır?
?I 2) Beş yıldan beri aldığım emekli aylığımın geri is-
c tenmesi doğru mudur?
* (D.S.)
>. Sosyal Sigortalar Kurumu'nca yapılan bazı yanlışlann an-
Taşılması sonucu yaşlılık aylıklannın kesildiği ve geriye dö-
nük 5 yıllık ödenen aylıklann da gen istendiği gündemdeki
bir konudur. Bu konudaki yakınmalar oldukça yaygındır.
r Sorulannızın yanıtı, Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı-
ğı Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Hukuk Müşavirliği'nin,
8 Aralık 2000 günlü, 871560 sayılı Genel Yazı'sına eklenen
yaıgj karannda verilmiştir.
j "OZET: Kamu hukuku dışından kazanılmış hak, hak-
unn doğduğu tarihte yürürlükte bulunan yasal sisteme uy-
gun olarak doğan haklar için söz konusu olabiür.
Kurumun kendi hatasına bağlı olarak bağladığı ve öde-
diği aylıkları toptan istemesi, geçimini bağlanan aylıklar-
la sağlamaya çalışan bir sigortalı için kabul edilemez. (...)
Davacının kendisine ait olmayan 222 günlük prim ödeme
gön sayısından yararlanmak suretiyle yaşlılık aylığına hak
kazandığı anlaşılmıştır. Bu sigortalının yaşlılık aylığından
yararlanma koşulları 506 sayıh yasanın 60. maddesinde se-
çenekli biçimde gösterilmiştir. Davacı Halil, yaşlılık tale-
binde bulunduğu 1990 yılında bu seçeneklerden hiçbirine
girecek biçimde gerekli yasal koşullara sahip bulunmamak-
tadır. Yasal koşulları taşjmayan bir sigortahya ise yaşlılık
aybğı bağlanması mümkün değildir. Kurumun her ne ka-
dar maddi yanılgısı var ise de bu durum davacı için kaza-
nılmış hak oluşturmaz. Kamu hukuku dışında kazınılmış
hak, hakların doğduğu tarihte, yürürlükte bulunan yasal
sisteme uygun olarak doğan haklar için söz konusu olabi-
lir. Bu nedenledir ki 1990 yılında yasal koşulların gerçek-
leşmemesi nedeniyle, mahkemenin aksinj kabulü ise temel
hukuk ilkelerine aykındır.
Buna karşıhk. kurumun kendi hatasına dayalı olarak bağ-
ladığı ve ödediği aylıkları toptan geri istemesi de geçimi-
li ancak bağlanan aylıklarla sağlamaya çalışan bir sigor-
talı açısından kabul edilemez. Aksine bir düşünce, sigor-
tahyı ayuk almaya başladığı durumdan çok kötü mali kriz
Içinen sokar, yaşamını altüst edebilir. Bu nedenle, ödenen
lybklann toptan geri alınmamasına ilişkin mahkeme ka-
arı Borçlar Kanunu'nun 63. maddesine uygun olmakla
rerindedir. (...)"
(Yargıtay Yirmi Birinci Hukuk Dairesi, 24. 04. 2000 tarih,
1000/2214 Esas, 2000/3147 Karar)
Bu yargı karanndan:
1) Yaşlılık aylığı bağlandığı tarihte, sigortalıya aylık bağ-
uıması için gereken koşullar yeterli değilse, bağlanan aylık-
unn kesilebileceği anlaşılmaktadır.
2) Kararda, SSK'den kaynaklanan bir yanlışlık nedeniyle ay-
k bağlanmışsa, ayhğın kesilebileceği ancak, ödenen aylık-
ınn geri alınmasının söz konusu olamayacağı vurgulanmak-
ıdır.
Ahmet Erhan, son kita-
bı "Resimli 'Ahmetler' Tari-
/j/'nde sızılı bir harrta açıyor
önümüze: "Türkiye, /Ayağakalk.'/ Yurdum-
sun I Hep rûzgârda eğilen I Biryaprak I De-
ğilsin I Henüz gelinlik çağında I Cumhuıi-
yetin / Onunımun I ve ınancımın I Bekâre-
tisin."
Şükrii Ertoaş da, 'Üç Nokta Beş Harfi
çıkardı çıkınından. Uzunköprüfü Kemal'den
iki dizeyle başlamış kitabına:
Şiîre sığınmak "Uslandızannetme Derviş
Kemal'i I Beş nokta üç har-
fın budalasıdır." Çıkanlacak
mı, sığınılacak mı bilinmez, "Ders"e çağın-
yor okuru Erbaş: "Bütün sözlerin sahibiydi
I Vartığından onursunarakdünyayaI Herhar-
fı bir mucize I Soluksuz konuşuyordu!..
Kalbimi uzaklara tutarak I Usulca kalktım
I Ağzım dilim hece külleri/ Kediler, garajlar,
akşam saatleri I Gidip biraz daha yalnızlık
çalıştım..."
Samranile
sanrmak istemeyen
arasmdaki fark
Ankara DGM Savcıhğı'nın "Be-
yaz Enerji Operasyonu" ile ilgili
iddianamesinm sayfalannda, suç-
lamalar üzenne istifa etmek zo-
runda kalanAMAP'lı Cumhur Er-
sûmer'in sorumluluğundaki Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı üst
düzey bürokratlannın aldıklan ile-
ri sürülen rüşvetler uçuşuyor. Id-
dianamede alındığı savlanan rüş-
vetler ne karşıiığında verilmiş?
Kamuya ait tesislerin, yap-işlet
ya da yap-işlet-devret modelleri
ile bir kamusal hizmet olan ener-
ji alanının tümüyle kâr güdüsüne
bırakılması karşıiığında...
Rüşvetlerin tutan ne kadar? Bir
değil, iki degil, üç değil: "200 bin
dolar, 190 bin dolar, 50 bin dolar,
10 bin dolar, 30 bin dolar, 28 bin
dolar, 15 bin dolar ve 50 milyon
dolar!.."
Kamu Işletmeciliğini Geliştir-
me Vakfı, yaklaşık 7 yıldır kamu
işletmelerinin satılmasını değil,
geliştirilmesini savunuyor. Kal-
kınmanın motoru sayıian halkın te-
sislerine sahip çıkıyor. Onlarca
dava açarak ulusal değerlerin abi-
dik gubidiklerle elden çıkanlma-
sına karşı direniyor. KlGEM'in en
son çıkardığı yayınlardan biri
"EnerjiKarrnaşası ve Halkın Çıkar-
lan" adını taşıyor. Ankara DGM
Savcılığı'nın iddianamesinde yer
alan kimi bulgu ve kanıtlann bir
kısmını KİGEM, bu kitapçığında
bundan bir yıl önce bir bir belge-
lemiş. KlGEM'in geçen hafta 6.
Olağan Mali Genel Kurulu yapıl-
dı. Genel kurulda vakfın kabul
edilen 2001 yılı tahmini bütçesi ne
kadar bilir misiniz?
2 milyar 444 mityon 868 bin
lira!
KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@turk.net
r
HARBf SEMÎH POROY semihporoy(« yahoo.com
KEDİ LEVO APTİJUKA
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 30Nisan
HfTLtt /NT/HAREDİYOR!
13+5'TE 8UBUM, _
YA SAVAŞlklN SON 6ÛNLERİNDE,SOVYET ASKEBLE.
Rİ BEKLİN'OE SAŞBAt&A/LIK BfNASINA YAKlAŞf-
YOBIA8&. B/t? SECE CkVCE, AAETRESİ £VA B&UN
İL£ EVLENEN HİTLER',£A&4H,OLAĞAN AS/CEJ&
TDPLAMTiSrN/ yAPUIÇ,$AA ft.OO'TE DE HA&P
BİR Ö6LE YE/UG& YEMİÇTİ. PAtiA SONRA, EVA
BRAUN'LA e/RÜKTB POSrtAKtYLA VE&U/İŞA-:
RA*. Ö2EL DAİ/&SİNE Ç£ULDİ.ÖHCBDEN,2. TAMB
WAm&t
SİUW SSSİ işlrlP İÇBRİ GİREULeR ,E</A
BKAUM'U SİYAUÜK J&fiSÛlÛ İLE Z£H/BL£%
HfTLBR'f /££ ASZINDAN ATEŞ ETMİÇ OURUM.
PA BULDULAR.C£S£TL£R BAHÇEYE ÇJKARIL-
~' VE BENZİN ÛÖKÛL£R£K YAICIL£>I..
ESKİŞEHİR 3. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
* Esas No: 2000/825
Davacı Orman Işletme Müdürlügü vekili Av. Seher Ören tarafrndan
davalı Şakir Taşkın aJeyhıne açılan idare alacağı davastnda,
Davalı Şakir Taşkın bütün aramalara rağmen bulunamamış ve ken-
disine tebligat yapılamamış olup, işbu ıiaıun tebliğ yerine geçmek
üzere yapılmasına karar verilmiştir.
Işbu ılanın davalıya tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olu-
nur.
Basın: 23234
- İZMİR 7. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1999/1229
Karar No: 2001/142
Davacı Kerem Kaya vekili tarafindan davalılar Ali oğlu Hasan ve Veli Çi|dem aleyhlerine açılan tapuda isim tashihi davasının mah-
kememizde yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizden verilen hükmün davalılara ilanen tebliğine karar verildiğinden,
Davanın kabulü ile Konak Belediyesi adına kayıtlı olmakla bırlikte davacının zilliyetliğinde bulunan Gültepe Mahallesi, Cilt: 42, Sa-
hife: 4065, Parse): 4060'da kayıtlı taşınmazın beyanlar hanestndekı 'üzerindeki ev Alı oğullan Hasan ve Veli Çiğdemlere aittir' şerhinin
iptali ile evin davacı Emine Akyıldız'a ait olduğunun tespıtıne. Davacının yaptıgı 61.000.000.-TL mahkeme masrafı ile davacı vekiline
takdir olunan 45.000.000.-TL vekalet ücretinin davalılardan aluup davacıya verilmesine, peşin alınan 1.370.000.-TL harcın mahsubu ile
bakiye 1.870.000.-TL harcuı davalılardan alınmasına daır 26.2.2001 tanhinde venlen karar temyız yolu açık olmak üzere davalılar Ali
oğlu Hasan ve Veli Çığdem'e ilanen tebliğ olunur. 25.4.2001
Basuı: 23658
GÖRÜŞ
Prof. Dr. FATMA ESİN
Sayın Siileyman
Demipel'in Mektubu
17 Nisan 2001 tarihli Hürriyet gazetesinde Sayın
Demirel'in, "Bu faturayı bize kesemezsin" başlıklı
bir mektubu yayımlandı. 14 Nisan tarihinde progra-
mını açıklarken Sayın Kemal Derviş in, günümüz
krizinde son on yılhk politikaların etkisi olduğunu rfa-
de eden sözlerinden alınıp kaleme alınmış bir mek-
tup. Çelişkiler içeren bir mektup.
• Önce son on yılhk bilançosunu veriyor Sayın De-
mirel; pespembe bir bilanço! örneğin 2000 yılının eko-
nomik görünümü şöyle betimlenmiş: Yüzde 5 kal-
kınma hızı, yüzde 30'ların altında enflasyon, parası
konvertibl, fabrikalan çalışır durumda, vergisini top-
layabilmiş, borçlannı ödeyebilmiş, 45 milyar dolar do-
viz kazanmış, Merkez Bankası'nda 25 milyar dolar
rezervi olan bir Türkiye.
Sonra, son 10 yıl içinde 3 defa "genel seçim", 2
defa "yerelseçim" yapılmış olduğunu, bunun da, si-
yasi iktidarların halkın önünde hesap verip aklandık-
lan anlamına geldiğıni ifade ediyor aynı mektupta.
Mektubunun sonunda ise kendisinin zaten bu 10
yıllık süre içinde başbakan olarak sadece 18 ay gö-
rev yaptığını, bu sürenin hesabını da başbakan yar-
dımcısı Sayın Erdal Inönü ile birlikte verdiğini söy-
lüyor.
Çelişiklerle dolu değil mi bu mektup?
Eğer bu 10 yıllık siıre içinde sadece 18 ay aktif po-
litikada bulunup bunun hesabını da verdiyse, Sayın
Derviş'in sözlerinden neden alınıyor? Ülke ekonomi-
si, mektubunda açıkladığı gibi boylesine güllük gü-
listanlık ise 10 yıllık dönemde kendi payına sadece
18aylık bir sürenin duştuğünü neden vurguluyor? Mek-
tup, Sayın Demirel'in kendi kendisi ile çelışmesinin
yanı sıra gerçekleri saklama, daha doğrusu Türk hal-
kına istediği gibi gösterme alışkanlığını sürdürdüğü-
nü de göstenyor. Çünkü, bugun 7'den 70'e herke-
sin açık seçık gördüğü ve sıkıntısını çektiği ekono-
mik krizi Sayın Demirel'in görmemesi mümkün mü?
Ve böyle bir krizin pespembe bir ekonomik durum-
dan biranda çıkıvermeyeceğini Sayın Demirel bilmez
mi?
8u çelişki ve tutarsızlıklar bir dizi soruyu berabe-
rinde getiriyor. Sayın Demirel, Sayın Derviş'in sözle-
rinden neden alındı? Bu mektubu neden bir gazete-
de yayımlattı? Bu mektubun yazılmasının nedeni
gerçekten Sayın Derviş'in sözleri mi? Yoksa bir ba-
hane mi? Yani, yıllardır yanından yöresinden ayırma-
dığı zengin, başarılı işadamlannın, yetenekli akraba-
lannın yaptıklan bir bir ortaya döküiünce kendisini sa-
vunma gereksinimini mi duydu?..
Bilindiği gibi çok yakın bir zamana kadar Sayın De-
mirel bu kişileri korumaya yönelik konuşmalar yapar-
dı hep. Bazıları ile aile fotoğrafı çektirdiğı ve gururla
gazetelerde yayımlattığı unutulmadı daha. Bu konu-
daki bazı eleştirilere karşı, "Onlar bu ülkenin mute-
ber kişilehdir" diyerek goğsunü sıper etmişti onlara.
Bu kişilerin ülkeyi nasıl talan ettikleri, şeytanın bile
akıl edemeyeceği yöntemlerie Devlet Hazinesi'ni na-
sıl hortumladıklan basın dünyasında açık seçik ya-
zılmaya başlandığında Sayın Demirel'in cumhurbaş-
kanlığı görevi, henüz sora ermişti. O günlerde yap-
tığı bir konuşmada, "Bu memteketin müteşebbis ve
çalışkan evlatlanna çamur atıp onlan, bu ülke için
yaptıklannapişman etmeyin" anlamındaki sözleri de
belleklerden silinmemiştir henüz.
Fakat artık bu durum değişti; bu kişilerin yaptıkla-
rmın müteşebbislik olmadığı, ülkeye hizmet olmadı-
ğı, ülkeye buyük zararlar veren hortumlama olduğu
açık seçik ortada. Bugün yaşanılan krizde paylan
olduğu da ortada. Konuşmalannda sözcükleri özen-
le seçtiği bilinen Sayın Genelkurmay Başkanı bile,
"Eğerhortumlamalarolmasaydı bugünkü kriz olmaz-
dı" demektedir.
Son 10 yılın ve kendisinin savunmasını yapan Sa-
yın Demirel'in bu mektuptaki asıl amacı farklı ben-
ce. Asıl amaç, birzamanlar el üstünde tuttuğu dost-
lannın ve akrabalannın yaptıklanndan dolayı kendi-
sinin suçlu sayılamayacağını kamuoyuna duyurmak.
Yasalar, bütün bu olup bitenlerden dolayı Sayın De-
mirel'i suçlamayabilir. Fakat kamuoyu vicdanında
suçlanmasını önleyemez; yapılanlann farkında ol-
mamış olsa bile, doğrudan bir katkısı olmamış olsa
bile. Çünku, kendisi fark etmemiş olsa bile, bu ba-
şanlı yolsuziukların içinde onun siyasi gücunün var-
lığı yok sayılamaz! Üstelik yıllarca bu ülkenin kade-
rinde söz sahibi olmuş, ulaşılabilecek en üst düzey-
lere erişmiş bir yetkilinin bütün bu olup bitenleri fark
etmemiş ve engellememiş olması da affedilemezJ..
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
1
1 2 3 4 5 6 7
SOLDAJS SAĞA:
1/ldraryolla-
nru röntgenle
incelemeyön- 2
temi. 2/ Türk 3
müziğinde bir 4
makam... Itır-
lı bir bitki. 3/
Hammadde
işlenerek ya-
pılan her tür- fl
lü mal... Uğ- ö
raş. 4/ Bir no-
ta... Değerli bir süs
taşı. 5/ Dağkeçisi... 1
Dövülmüş et, bulgur 2
ve soğanla yapılan 3
ızgara köfte. 6/ Tür-
lü nedenlerre kişili-
ğin bütünlük ve
uyum gücünü geniş
ölçüde yıkan ruhsal
bozukluk. II Hindis-
tan'da kocasının ce-
sediyle birlikte ateşe atılıp yanan ve ermiş sayı-
lankadnılara verilen ad... Yüzmetrenin kisa ya-
zılışı. 8/ UzakJık işareti... Japon lirik dramı...
Akıl. 9/ Atın baş vurmasını engelleyen kayış.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Hem kadınlann hem erkeklerin kullanabilece-
ği giysilere verilen ad. II Kum falı... Tanntanı-
maz. 3/ Düz ve geniş arazi... Kullanıştan kaldır-
ma. 4/Milyonlarca yıldızdan, yıidız kümelerinden,
nebula ve gaz bulutlarından oluşmuş bağımsız
uzay adası. 5/ Bir renk... Neptünyum elementinin
simgesi. 6/NemrutDağı'ndaki dev heykelleri yap-
hran ve aynı tepede mezan bulunan Kommagene
krah. II Bir nota... Beyaz renkli bir eleraent. 8/ Ka-
yınbirader... Eli işe yatkın, becerikli... Tümör. 9/
Telli çalgılarda telleri yüksekte tutan tahta köprü-
cük... Kakım da denilen kürk hayvam.