19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 5 NİSAN 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA J l i J v U l 1 UlTİJ. / [email protected] 13 tki dev işlerini birleştirdi • STOCKHOLM(AA) - Isveç sermayeli LM Ericsson ile Japon sermayeli Sony şirketi, cep telefonu işlerini birleştiriyor. Sony- Erîcsson Mobile Communicatıon adı verilen ve 1 Ekim'de faaliyete geçecek ortak şirket yan yanya ortaklıkla kuruldu. Merkezin Londra'da olacağı yeni şirketle Ericsson'm telekomünikasyon alanındaki uzmanlığı ile Sony'nin tüketicilere yönelik elektronik eşyadaki uzmanlığı birleştirilip araştırma- geliştirme (AR-GE), sınai tasanm, pazarlama ve dağıtım işleri yürütülecek. Ericsson'm mini bilgisayar, internet cihazı işlevi de gören cep telefonu seti işinden geçen yıl 16 milyar krondan fazla (1.58 milyar dolar), bu yılın ilk çeyreğinde 5.7 milyar kron (565 milyon dolar) zarar edince yeniden yapılanma, kârlıhğa dönüş ve şirket yapısını sağlığına kavuşturma gündeme geldi. Telekom'un ipi bizde olmaiı' • ANKARA (ANKA)- Ulaşrırma Bakanı Enis Öksüz, satış stratejisine yönelik çalışmalann devam ettiği Türk Telekom'un "ipinin", güvenlikle ilgili ve stratejik konularda Türkiye'nin ve TürkJerin elinde olması gerektiğini bıldirdi. Oksüz, Türk Telekom'un değerinin, GSM Hsansı ile birlikte 3 milyar dolar daha arttığını belirterek "Ayıplanmayacak bir rakama Telekom'u satmak istiyoruz" dedi. Öksüz, Türk Telekom'un sahip olduğu GSM lisansı ile birlikte değerinin 3 milyar dolar daha arttığını vurgulayarak Telekom'u "ayıp kabul edilmeyecek" bir fiyat üzerinden satmak istediklerini vurguladı. İKtisatçılap • İSTANBUL(AA- "Iktisat-Istikrarve Türkiye" konulu 26. Iktisatçılar Haftası, Istanbul'da başladı. 1Ü Iktisat Fakültesi Mezunlan Cemiyeti (IFMC) tarafmdan bu yıl 26'ncısı düzenlenen Iktisatçılar Haftası etkinlikleri, 25-28 Nisan tarihleri arasında The Marmara Oteli'nde gerçekleştiriliyor. Hafta boyunca, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde karşıhklı beklentiler, son 20 yıldır ekonomi ve siyaset alanındaki uygulamalann toplumun çeşitli kesimlerine etkileri, uygulanan istikrar politikalannm ekonomiye, mali ve reel sektöre etkisi ve çözüm yollan gibi konulann tartışılması hedefleniyor. SjAD başkanları Shcan'da • tSTANBUL(AA> Yılm ilk SlAD Başkanlar Kurulu Toplantısı, 27 Nisan Cııma günü Sincan'da gerçekleştirilecek. TLSÎAD'dan yapılan açıklamaya göre, '5. SİADZirvesi' hanrlıklan kapsamındaki toplantıda, krizle ilgili öruemlerin açiklanmasının ardından veiış kaynakla ilgili bedeyiş sürerken bir dtrum değerlendirmesi ya:ılacak. UNCTAD, kelepir fiyata tesis talanma dikkat çekerek ekonomik programda fakir halka yüklenilmemesi için uyardı Borçlaraıızı askıya alııı• Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın 2001 yıh raporunda yer alan çözüm önerilerinin Emek Platformu'nun sonuç bildirgesiyle paralel olması dikkat çekti. Raporda, IMF kaynaklannın kullanımına sınırlama getirilmesi gerektiği kaydedildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bir- leşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 2001 yılı rapo- runda, Türkiye'deki ekonomik bunalım ve yeni istikrar programı değerlendirilir- ken "Gelir dağılimı çok dengesizken ve ge- çinı düzeyi düşerken yeni politikalann ya- ratacağı ikrisadi daralmanın fakir halka yükleyecegi kiilfct. si\ asi bakımdan kakh- nlanıaz hale gelebüir" uyarısında bulu- nuldu. UNCTAD. bunalımdan çıkış için "borç ödemelerinin askıva alınarak yeni takv j- me bağlanmasını, kelepir fivatına tesis ta- lanının önüne geçilmesini" önerdı. UNCTAD'ın 2001 yılında dünya eko- nomisini inceledıği raporda ayn bir baş- lık altında ele aldığı Türkiye'de yaşanan ekonomik bunalıma ilişkin çözüm öne- rilerinin Emek Platformu'nun sonuç bil- dirgesiyle paralel olması dikkat çekti. Türkiye'nin de aralannda bulunduğu ge- lişmekte olan ülkelerde bunalımlann gi- derek sıklaşacağı \ e ağırlaşacağı tahmi- ninde bulunan UNCTAD, bunalımdan çı- kış için şu önerilenni sıraladı: - Bunalım durumunda devlet dış borç ödemelerini tek taraflı ve geçici olarak durdurma karannı verebilmeli. Ulusla- rarası mahkeme kurmak veya aynntılı if- las çözüm usulleri oluşturmak gerektiği kanısında değiliz. Borç ödemelenni as- Gelir dağılımı dengesizliği sürerken yeni politikalann halka yeni yük getirüıgı v urgulandı. kıya alma karan bu amaçla kurulacak ba- ğımsız bir panel tarafından onaylanmalı. IMF bizzat alacaklı konumunda oldu- ğundan bu görevi yapamaz. - Borçlulan alacakhlann mahkemeler- de dava açmasına karşı korumak için IMF'nin temel anlaşmasında değişıklik yapılmalı. Borç ödemelerinin durdurul- masından sonra özel kesimdeki borçlu- larla alacaklılar arasındaki ödeme soru- nu, borçlunun ülkesindeki yasal yola gö- re çözülmeli. - Kamunun borçlannın ödenmesi ise devlet ile alacaklılann müzakeresiyle çö- züme kavuşturulmalı. - IMF kaynaklannın finansal krizlerin idaresi için kullanımı sınırlandınlmalı. Konjonktürel ve zorlayıcı başka neden- lerle ortaya çıkan cari işlem açıklannı karşılamak için fon kaynaklanndan ya- rarlanma kolaylaştırılmalı. - IMF'nin kredi verirken koştuğu şart- lar temel makroiktisadi hedefler üzerin- de yoğunlaşmalı. Yakınlarda Türkiye ve Arjantin'de gözlendiği gibi, resmi kredi paketlerine çok geniş kapsamlı politika telkinleri katma uygulaması hâlâ sür- mekte. - IMF'nin kaynaklan dünya ekonomi- sinin gerisinde kaldığmdan, yeniden dü- zenlenmeli. UNCTAD, bunalımdan kurtarma prog- ramlannın daha çok alacaklılann talep- lerini karşılamayı ve sermaye transfer serbestisini sürdürmeyi amaçlamasının sorunun önemli bir yönünü oluşturduğu- na dikkat çekerek "Bu tarz bunalımdan kurtarma programlan, özel kesimdeki alacakhlan borç verirken aldıklan rizi- kolann sonuçlanna katianmaktan azat etmekte, bu suretie pi>? asa disiplinini ze- delemektedir* saptamasını yaptı. Türkiye'de istikrar ve bunalım Rapor, Türkiye'de başlayan bunalımın, gelişen piyasalarda kuru çıpa olarak kul- lanan ve büyüyen cari işlem açıklannı sermaye girişleri ile karşılamayı planla- yan istikrar programlarının sonunda çı- kan bunalımlarda görülen özellikleri ta- şıdığına çekti. Enflasyon şahlanabflir UNCTAD raporunda yeni ekonomik program da şu şekilde değerlendirildi: "Hükümet geieneksel talep kısma yön- temleri Ue enflasyonu doğnıdan hedefle- yen yeni bir istikrar pobtikaa uygulama- ya bflşlamışür. Gelir dağılımı çok denge- siz iken ve geçim düzeyi düşerken bu po- lhikanın yaratacağı iktisadi daralmanın fakir halka yükleyeceği külfet, siyasi ba- kımdan kaldınlamaz hale gelebilir. thra- catarüşıvedışyardım ile enflasyon düşü- rülemez ve büyûme sağlanamaz ise sıkı makroiktisadi politikalan sürdürmek zorlaşabUir. Bu durumda enflasyon tek- rar şahianabilir." Zengin ülkelerdenfakir ülkelerin borçlan için 'hakça 'yaklaşım geliştirilmesi istendi Bunabmlar zengîıılere yarıyor• UNCTAD ın raporunda, finansal krizlere karşı refornı sürecinin alacaklı durumdaki büyük ülkelerin çıkarlanna göre yönlendirildiği saptandı. EMİN'E KARAKİTAPOĞLU CENEVRE - Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkın- ma Konferansı (UNC- TAD), gelişen ülkelerin bu- nalımlanndan gelişmiş ül- kelerin yararlar sağladıkla- nnı saptadı. UNCTAD ra- porunda, ABD ekonomısı- nin yavaşlamasından koru- naksız olan gelişmekte olan ülkelerin zarar göre- cekleri. bu süreçte Avru- pa'nın politikalarını değiş- tirerek ümit olabileceği anlatıldı. Mevcut belirsizlikler sürdükçe gelişen ekonomilere sermaye akımlannın fazla artamayacağı saptaması yapılan raporda. finan- sal krizlere karşı reform sürecinin tek taraflı tartışıldığı \e alacaklı durumdaki büyük ülkelerin çı- karlanna göre yönlendırildiğine Büyüklerin politikalarının gelişen piyasalara etkilerine dikkat cekildi 'Dalgalı kurda da kriz olabilir 9 Gelişen piyasalardakı büyük kriz- lerin neredeyse tümünün büyük sa- nayileşmiş ülkelerdeki kur ve para politikalarındaki değişikliklerle bağ- lantılı olduğuna dikkat çekilen ra- porda, sabitlenmiş kurda olduğu ka- dar dalgalanmaya bırakılan kur reji- minde de krizlerin ortaya çıkabilece- ği uyansı yapıldı. Kurlar sık sık dal- galanıp dengeli bir ticaretle bağdaş- maz değerlerde duraklarken ve ülke- ler arası sermaye akımlan son dere- ce istikrarsızken gelişmekte olan ül- keler için en uygun bir kur rejimi mevcut olmadığı görüşünü bildirdi. Raporda şu önlemler yer aldı: - Başuca üç büyük rezerv para arasındaki kuriar için gerektiğinde ayarlanabilir dalgalanma arahklan saptanmah. Rezerv para ülkeleri, eşgüdümlü müdahale ve makroik- tisadi potidkalar ile bu hedeflenen kuıian korumayı taahhüt etmeti. - Büyük sanayileşmiş ülkelerin makroiktisadi politikalan üzerinde, özellikle bu politikalann fakir ülke- lere etkileri açısmdan, çok taraflı gözetim uygulanmalı. - Dünyadûzeyinde uluslararası fi- nansaldüzeninsistemsel aksamala- nnı ve istikrarsızlığını giderecek ça- refer bulunmadığına göre,gelişmek- te oian ülkeleri bu aksamalardan ve istikrarsızhktan birlikte korunmast- nı sajpayacak bölgesel düzenleme- leryapdmah. Rapordaki,"Krediveren ülkeler- de bile büyük ölcekti kurtarnuı programlarının isabeti konusunda kuşkular artarken uluslararası fi- nansal sistemde istikrar sağlamak için bu tarzprogramlara güvenmek anlamlı görünmemekte. Büyük öl- çekli destek veya kriz kredÜerinin amacı borçhı ülkelerin borçlanm ödemeye devam etmelerini sagla- makolduğunagöre,butür kredüen- dirme özel kesimi bunahm çözümü- nedahiletniekvekülfetipaylaşınak düşüncesi ile bağdasmjvor* sapta- malan yer aldı. dikkat çekildi. Sermaye akımla- nnın geldiği ülke kadar çıktığı ül- kelerde de düzenleme yapılması gerektiği vurgulanan raporda, ge- lişmekte olan ülkelerin bu süre- ce daha fazla katılımımn sağlan- ması istendi UNCTAD'ın 2001 yılı raporu Doç. Dr. Cem Somel tarafından BM Türkiye Temsilciliği'nde açıklandı. UNCTAD, gelişmekte olan ülkelere ilişkin olarak şu sap- tamalarda bulundu: • Gelişmekte olan ülkelerin bü- yümesi 2000 yılında yüzde 5.5 ol- du. Afrika'da fert başına gelirde anlamlı bir artışa ulaşılamadı. • En hızlı büyüyen ekonomiler arasında, Kore Cumhuriyeti, Ma- lezya ve Brezilya gibi, daha önce finansal bunalım geçirmiş olanlar görülmektedir. 2001'de bu başa- nlann tekrarlanması muhtemel görünmemekte. • Gelişen piyasalann yakın ge- leceği, büyük ölçüde dünya eko- nomisine ne şekilde eklemlendik- lerine bağlı. Fakat bu ülke- lerin hepsi dünya ekonomi- sinde ortaya çıkabilecek ani bir yavaşlamaya karşı korunaksız. • ABD'de büyüme yavaş- lamasının doğrudan etkisi, ticarette hissedılecek. Orta Amerika'daki ekonomiler bu etkiye özellikle maruz- dur. • lhracat açısmdan birçok Asya ekonomisi de koru- naksız. Asya'da bölge içi ti- caretin daralması, dış şok- lan şiddetlendirebilir. • Aşm borçlanma durumu- nun ve sermaye girişlerine bağımlıhğın getirdiği bazı tehlikeler mevcuttur. Dün- ya ekonomisinde belirsizli- ğin artması, gelişmekte olan ülkelerin rizikolannın yeniden değerlendirilmesi- ne, risk primlerinin artma- sına ve dolara kaçışa yol açabilir. Şubatta Türkiye'nin gir- diği bunalım, "geuşen piyasala- nn" maruz olduğu tehlikeleri göstermektedir. • Bu yıl petrol fıyatı istikrarlı kalsa ve 20 dolann altına dahi düşse, birçok anamal ihracatçısı gelişmekte olan ülke için yakın gelecek iyi görünmemekte. Prof. Dr. Boratav Program daralmaya götürecek CENEVRE (Cumhuriyet) - UNCTAD raporunu ve Türkiye 'de- ki ekonomik programı değerİendi- ren Prof. Dr. KorkutBoratav, Asya krizinin ardından IMF'nin vazgeç- mek zorunda kaldığı sıkı para po- litikalannın şimdi de Türkiye'de uygulandığını, ancak ekonominin acil gereksinmelerine yanıt verme- yen bu politikalann Türk ekonomi- sini ciddi şekilde daralmaya götü- receğini söyledi. Meydana gelen krizin IMF poli- tikalarından kaynaklandığına dik- kat çeken Boratav, yeni bir niyet mektubunun hazırlanmasının kaçı- nılmaz göründüğünü belirterek "Türkiye bunun yerine Rusya'nm yapüğı gibi fiilen vadesi gelen dış borçlann vadesini yeniden uzatabi- Kr ve ana para ödemelerini durdu- rabüir"dedi. Afrika'daki fakirliğin ortadan kaldınlması için uygula- nan NADAF projesinde çalışmak üzere Cenevre'de bulunan Boratav, Türkiye'de aslında bir ekonomik program olmadığını, sadece enflas- yon ve büyüme hedefinin belirlen- diği bir değerlendirmenin kamu- oyuna açıklandığını söyledi. Bo- ratav şunlan kaydetti: "Kemal Derviş'in IMF'den ah- nacak 12 nıflvar dolar için ekono- nûyle ilgisi obııa\aıı yasai düzenle- meieri Mecüs'e getinnek yerine OvfiP'den bu krizin sorumluluğunu payiaşmasmı ve üstlenmesini iste- mesi gereldrdL LVlf 'nin bu konuda kaü davranması halinde Rusya'nın yaptıgı gibi borçlannın ana para ödemelerinin durdurulacağı açık- lanabilirdL" Boratav şu anda Türkiye'de ya- pılması gerekenleri ise şöyle sıra- ladı: 1) Finansal ve rantiye kesiminin gelir veya servet vergisi biçiminde ağır vergilere tabi rutulması. 2) Sermaye hareketleri kontrol edilmeli ki para politikası uygula- nabilsin. Bu bağlamda bankalann ve şirketlerin sermaye götürmeleri kontrol altına alınmalıdır. 3) Ekonominin genişleme kon- jonktürüne girmesi gerekiyor. Para ve maliye politikası buna göre ayar- Ianmalı. Hükümet programlannda yer al- mayan bazı yasal düzenlemelerin Meclis'e getirilmesini, devletin şe- ker piyasasından çekilmesini, Te- kel'in tasfıye edilmesini eleştiren Boratav şunlan söyledi: "Şu anda Türkiye'de korumasEhalkı âciz lo- bnyaklaşnnlar ve poütikalar uygu- lanrvor. Perspektif tamamen yanhş; kriz varsa, örneğin tanmın destek- lenmesi zaruridir. Merkez Banka- sj'nm para basma yetkisüıin kaldı- nhnası ve özerkleştirilmesi de işle- yişe olumsuz katkılan olacak geüş- meterdir." L TIBÎNİŞÇİYİKAPSIYOR Kristal-Iş 'te grev karan Ekonomi Servisi - Cam. toprak ve seramik iş- kolunda örgütlü toplam 6 bin işçi greve çıkma- ya hazırlamyor. 5 Aralık'ta başlayan görüşme- lerde anlaşma sağlanamaması üzerine Kristal- Iş Sendikası grev karan aldı. Dün alınan kara- nn ardından. anlaşma sağlanamaması halinde, en geç 60 gün içinde greve çıkılması gerekiyor. Kristal-Iş Sendikası. başta Paşabahçe Cam işyeri olmak üzere Trakya ve Anadolu Cam fabrikalarının da içinde yer aldığı toplam 14 iş- yerinde öncelikli olarak taşeron ve müteahhit uygulamalannın kaldınlmasını ve çalışanlann sendikalı olmasını istiyor. Sendikanın üstünde durduğu taleplerden ikincisini de işyerlerinde toplam yüzde 25 "e varan kapsam dışı persone- lin, toplu ış sözleşmesı kapsamına alınmasını oluşturuyor. Ücret olarak altışar aylık dilimler halinde enflasyon oranında zam isteniyor. An- cak Paşabahçe Cam Fabrikasf nda, ekonomik kriz göz önüne alınarak ilk altı ay için yüzde 10 zam talep edıliyor. lşveren ise ilk altı ay için sıfır zam, ikinci altı ay için de enflasyonun yüz- de 80'i ile 56'sı arasında zam öneriyor. ff/STAL- S Derviş, komisyona 'kapalı oturumla' ilgili bilgi verdi Program borç çıkmazmda AYŞE SAYBV / BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Devlet Bakanı Kemal Derviş, TBMM Plan-Bütçe Komisyonu'nun kapah oturu- munda dış kaynak konusunda iyimser mesaj lar ve- rirken kamunun toplam finansman açığını 78.9 katrilyon lira olarak açıkladı. Plan-Bütçe Komis- yonu Başkanı Metin Şahin, TBMM tçtüzüğü ge- reği 'sır' sayılan toplantının dışanya yan- sunaması için milletvekillerine söz ver- dirdi. Derviş'in, komisyon üyelerine ver- diği bilgiler ana hatlanyla şöyle: KAMU FtNANSMANI: Kamunun toplam finansman ihtiyacı 78.9 katrilyon lirayı buluyor. Borçlanma ihtiyacımız 51.8 katrilyon lira. Fondaki bankalann yü- kü 30 katrilyon lira. 3 kamu bankasının açığı için aynlması gereken kaynak 15 katrilyon lira. Geri kalan 33.9 katrilyon lira kamu- nun diğer açık kalemleri. Acil ihtiyacımız olan mik- tar 15 milyar dolar. DIŞ KAYNAK: Türkiye'nin acil gereksinimi 11 milyar dolar civannda. Bunu kendileri de biliyor- lar. Çünkü, bu tür yapılan anlaşmalarda hep bu pa- ra verilmiş. Ama bunun ne kadannın G-7, ne ka- dannın IMF, ne kadarının Dünya Bankası'ndan ya da ne kadannın ikili anlaşmalar sonunda gelece- ğini bihniyorum. 4.3 milyar dolarlık bize aynlan ek rezerv kolaylığı ile 15 milyar dolar civannda bir dış yardım bekliyoruz. Istediğimiz mali kaynağın gehrıe olasılığı da yüzde 95. Bu kaynak gelecek, ancak IMF'nin haziran ayındaki icra kurulu top- lanhsmı beklemeliyiz. ABD'de parasal ihtiyacı gö- rüşeceğiz. Dönünce hükümet olarak programın pa- ra politikalannı, finansal ayağını açıklayacağız. Iki hafta sonra da IMF karannı açıklayacak. G-7 ülkelerinin desteği, daha çok programa güven duyulduğunu deklare etmek anla- mmda olabilir. İÇ KAYNAK: Program için asıl kaynağı tasarruf ve özelleştirmelerle içerden sağ- layacağız. Yeni veya ek vergi yok. İŞÇTYE ZAM YOK: Emekçi zam ta- lebinde haklı olabilir, ama veremeyece- ğiz. Çiftçi, esnaf borçlan ertelenemez. 15 YASA: 15 yasa gerçekten zorunlu. FONDAKİ BANKALAR: Satılabilenler satıla- cak, geri kalanlan tasfıye edeceğiz. Emlakbank, Ziraat Bankası ile birleştirilerek tasfiye edilecek. DÖVtZ KURU: Şu andaki seyreden ortalam kur çerçevesinde devam eder. ULUSAL ÇIKARLAR: IMF; Kıbns, Kuzey Irak gibi konulara bakmaz, programa bakar. Tür- kiye'nin çıkarlanna aykın hiçbir konuyu, bırakm konuşmak, masaya getinnemiz dahi söz konusu ol- maz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle