22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2001 PAZAR HABERLER DUISYADA BUGUN ALt SİRMEN Alrnıak Bencillik Sevgili, 22 Nisan, 1970'ten beri "Dünya Günü" olarak ilan edildi. Şu ana kadar bilebildiğimiz (başkalannın da ol- ması büyük olasılık) üzerinde gelişmiş yaşam olan tek gezegenin yaratıkları olarak, kurtlarla kuşlarla, ağaçlarla çiçeklerle, börtü böceklerle iç içe bu nimetin sahibi olmayı kutlayabilseydik keşke. Ne yazık ki kutlanacak fazla birşey yok. Çün- kü mavi gezegeni, hızla kirietip, üzerinde yaşa- namaz hale getiriyoruz. Ozon tabakasının delinmesi, yağmur orman- lannın yok olmaya yüz tutmasının yanı sıra, at- mosferin hızla ısınmasının getirdiği sera etkisi, içinde bulunduğumuz bin yılın değil, yüzyılın or- talanna doğru, birbiri ardından gelen felaketle- re yol açacak. Aslında atmosferin ısınmasının yaratacağı teh- likeyi bundan 105 yıl önce, 1903'te Nobel ödü- lü'nü de kazanmış olan Isveçli bilim adamı Svante Antehius haber vermişti. Ama dönemin teknolojisi ve bilimsel birikimi, uyannın ciddiye alınmasını engelledi. Artık günümüzde sera etkisinin büyük fela- ketlere yol açacağı kesin olarak biliniyor. • • • Bilim adamlarının öngörülerine göre yüzyılın ortalannda sera etkisi yüzünden buzullann eri- mesi sonucunda okyanuslarda meydana gele- cekyükselme, yalnızSri Lanka'nın değil, Hollan- da'nın kimi bölgelerinin de su altında kalması tehlikesini yaratacak. Golfstream sıcak su akıntısının yok olması so- nucunda, kimi ülkelerin iklimlerinde önemli de- ğişikliklerolacak, örneğin Irlanda kıyılarında ku- tuplan andıran bir iklim yaşanacak. Kimi etkiler günümüzde de görülüyor. El Nino kasırgası ve benzeri olayları sera etkisine bağ- layan bilim adamlan çoğunlukta. Iki gün önce TV 5'te Fransa'da Bourgogne'un, güzel şaraplarıyla ünlü Chablis bölgesinin gö- rüntüleri vardı. Yamaçlardakı bağlann arasında sıra sıra dizilmiş sobalardan fışkıran ateşler doğ- rusu çok güzel bir görüntü oluşturuyordu, ama onlar gerçekte felaket habercisiydiler. Çünkü ni- sanın üçüncü çeyreğinde, Chablis'de sıcaklık eksi ıkıye düşmüştü ve bağcılar, bağlannı koru- mak için gün doğumundan önce, ateş yakıyor- lardı. Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac 2000'in son gününde yaptığı millenyum konuş- masında, doğa kirlenmesinin doğuracağı so- nuçlara dikkat çekiyor, hatta deli dana gibi olay- lan da teknolojinın yanlış kullanımına bağlıyor- du. Konuşma, tehlikenin artık kimi politikacılarta- rafından anlaşıldığını göstermesi açısından umut vericiydi. „,>., >..?. • • • • • - Ne varki çevreyi kirletme şampiyonu ABD'nin başkanı George W. Bush sanayileşmiş ülkele- rin küresel ısınmaya karşı önlem almalannı iste- yen Kyoto Protokolü'nü reddetmiş bulunuyor. ABD ile birleştiğinde, dünyanın bütün ülkele- rinin toplamından daha çok karbondioksit gazı salan AB ise VVashington'un karannı bekliyor. Çünkü ABD anlaşmayı imzalamaz ise daha az kirletici teknolojilerie üretilen ürünlerin maliyeti Amerikan mallarına oranla yüksek olacak ve re- kabet olanağı bulunmayacak. Geçen yıl, Cenevre'deyapılan görüşmelerden sonuç aiınamadığı gibi, bu yıl Bonn'da yapıla- cak toplantıdan bir sonuç çıkacağı da umulmu- yor. Milenyumun ilk Dünya Günü'nde ise ABD Başkanı George W. Bush, Ottavva'da, kıtanın Fidel Castro dışında kalan 33 devlet ve hükü- met başkanı ile NAFTA'nın hükümlerini bütün anakara ülkeleri için geçerii kılacak bir anlaşma- yı sağlayacak zirvede toplanıyor. Dünkü Cumhuriyet'te, zirvede ele alınan ko- nular ve gizli belgelerden alıntılann haberi vardı. Manşette de belirtildiği gibi, kamu yaran, ka- mu çıkarı, insanlann ortak çıkarian kavramlan, yerlerini şirketlerin çıkariarına bırakacak yeni Amerikan düzeni ile. Bu durumda, Stephan Havvking'in, bu binyıl bitmeden MS 2800'lere doğru dünyamızın üze- rinde yaşanamayacak bir gezegen olacağı ön- görüsüne fantezi olarak bakmak zoriaşıyor. Küreselleşmenin ahmak bencilliği insanlığı fe- lakete sürüklüyor, ama puştmodernist goygoy- cular bu tehlikeyi görmemekte direniyorlar. 148 müşavir görev yapıyor Başbakanhk'ta danışman ordusu ANKARA (ANKA) - TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin "MechVte 42 danışmanım olduğunu öğrendim, sadece 2'sine danışüm" sözleri, kamu- daki danışman kadrolan konusunda yeni bir tar- tışma başlatırken Başba- kanlık'taki danışman sa- yısının bunun üç katı ol- duğu öğrenildi. Başbakanhk'tan edi- nilen bilgiye göre şu an- da Başbakanlık maka- mına hizmet vernıesi ge- reken 13 'başmüşavir' var. 'Başbakan müşavi- ri' olarak 50, 'Başba- kanlık müşavirf olarak ise 85 kişi çahşıyor. Bu kişiler arasındaki aynmı atanma biçimleri ortaya çıkanyor. Başbakan mü- şaviri başbakan imzasıy- la, Başbakanlık müşa- virleri üçlükararnamey- le atanıyor. Başbakanlık başmü- şavirlerinin ek gösterge- leri 6 bin 400, başbakan müşavirlerinin ek gös- tergeleri 5 bin 400. Baş- bakanlık müşavirlerinin ek göstergeleri ise ücret- lere 3 bin 600 olarak yansıtınyor. Birbölümü- nü eski dönemlenn yö- netimlerinde üst düzey görev almış kışüerin oluşturdugu müşavirler topluluğu için özel bir tasarruf uygulamasuun sözkonusu olmadığı öğ- renildi. Kamuda perso- nel konusunda tasarruf hükümlerinin uzun va- dede Başbakanlık müşa- virleri içinde geçerii ola- cağı bildirildi. Fethullahçı yapılanma iddialan Tantan, Istanbul Valisi ve Emniyet Müdürü arasında kriz yarattı Eııuıi\otte kadro savaşlarıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Istanbul Emniyet Müdürü Kazun Abanoz'un teşkilatta Içişleri Baka- m Sadettin Tantan'ın bilgisi dahilin- de kadroJaşma amacıyla ekip kur- duğu iddialan emniyeti kanştırdı. Abanoz'un Istanbul Valisi ErolÇa- kır'ı izlettiği ve 3 bin 55 kişiyi gö- revden alarak yerlerine Fethullahçı kadrolan getirmeyi hedeflediği sav- lan emniyet içindeki ekip savaşlan- nı yeniden gündeme getirdi. Milliyet gazetesinde son 2 gün- dür yer alan haberlerde şu iddialara yer verildi: • Istanbul Valisi Erol Çakır, em- niyetteki kadrolaşmaya karşı çıktı- ğı için görevden alınacak. • 3 bin polis ile 55 üst düzey yö- Sadettm Tantan Erol Çakır neticinin görev yeri değiştirilecek. • Emniyette Fethullahçı kadrolaş- maya gidiliyor. • Içişleri Bakanı Tantan, hükü- metten habersiz emniyet teşkilatına ilişkin yasaya eklemeler yaptı. • Şeriatçı Fethullah Gülen'in ABD'deki koruması lçişleri Bakam Tantan'uı çok yakın işadamı arka- Kazım Abanoz • Emniyet Müdürü Kazım Abanoz'un îstanbul Valisi Erol Çakır'ı izlettiği ve 3 bin 55 kişiyi görevden alarak yerlerine Fethullahçı kadrolan getirmeyi hedeflediği savlan emniyet içindeki ekip savaşlannı yeniden gündeme getirdi. v daşına verildi. lçişleri Bakam Tantan, iddialarla ilgili olarak, vali ile emniyet müdü- rü arasında yaşandığı belirtilen so- runa karşı bakanlığının kayıtsız ka- lamayacağını, bu nedenle müfettiş görevlendirdiklerini, görevlendir- menin Çakır'ın görevden alınması- na yönelik olmadığını bildirdi. Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Fethullahçı gnıp oluştunıhnaya ça- lışıldığı iddiasıyla ilgili olarak Tan- tan şunlan kaydetti: "Bu iddiayı ortaya atanlann, böy- le bir tespitfcri varsa bunun failleri- nin, bu konuda mevcut her türhi bfl- gi, duyum ve dentin bakanhğuna ak- tanlması halinde derhaJgerekü tah- kikaon yapılacağı bimımetidir. An- cak ne yazıktır ki, ellerinde bu konu- da birdeHlbulunmayanlar, konuyu gazete sayfalanna taşıyarak ve ger- çek dışL beliıii amaçlara yönelik se- naryonun bir parçası olarak İçişleri Bakanhğı ve emniyet teşldlatuu töh- met alünda bırakmaya ve başanla- nnı golgekmeve çabşmaktadûiar." Tantan, Istanbul emniyetinde 3 bin polis ile 55 üst düzey yönetici- nin görevden alınmasının söz konu- su olmadığını savundu. Tantan, hak- kında soruşturmalann arduıdan sağ- lık gerekçesiyle ABD'ye giden şe- riatçı Fethullah Gülen'e koruma ve- rilmesine ilişkin ilk işlemin bakan olmadığı 1996 yılında gerçekleşti- ğini belirtti. ISTANBUL VALILÎĞÎ 'Kimseüe ihtilafimız düşünüiemez9 Istanbul Haber Servisi - Istanbul Valiliği'nin açıklamasında, kamu hizmetinin yürüfülmesi esnasında çıkan sorunlann basm önünde değerlendirilmesinin "devlet adabma" yakışmayacağı kaydedıldi. Valilikten yapılan açıklamada, "Güçlü devlet geleneklerine sahip olan ve ber kamu görevüsinin yeüd ve sonımluluklannın belli olduğu ülkemizde, bunun dışına fayınlar hakkuıda değerlendirme ve zaman yapümakta ve gerekU önlemler ahnmaktadır. Bu nedenk İstanbul Vaüsi'nin emri alünda çauşan birim amirleriyle ve\a ûst makamlarla herhangi bir ihfilafinm obnası düşünüleroez" denildi. Valilik, Erol Çalar'a ait bir silahın Bursa'da gümrük kaçakçılığma kanştığı için gözaltına alınan bir kişinin üzerinde çıkmasını da yalanladı. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "V'ali Çakır, 10 yıl önce 1. Dünya Savaşı'ndan kalan bir tabancayı sosyal faalrvetlerde ön planda olan, seviİip saydan bir muhtann oğluna bulundurma ruhsatı olarak devretmiştir. Yapılan araşürmada, devralan kişinin o tarihte gümrük işleriyle veya ithalat ihracat işleriyle herhangi bir ilgisinin ohnadığı öğrenihniştir." İĞNELİ nRÇA ZAFEK TEMOÇİN Bakanın 'Beyaz Enerji'de 'sorumlu olduğu' ve 'görevini ihmal ettiği' belirtildi Ersümer9 in iııızası iddianamede ANKARA(Cumhuriyet Büro- su) - Davası salı günü açılacak olan "Beyaz Enerji" soruşturma- suıın iddıanamesmde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cum- hurErsümerın onayladığı usul- süz projeler ile kendi el yazısıy- la "Bir defaya mahsus yapuuz" şeklindeki talimatınayer verildi. Ankara DGM Savcısı Talat Şalk tarafindan hazırlanan Be- yaz Enerji iddianamesinde, bi- lirkişüer tarafindan hazırlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanhğı'nın 1999'dan beri yaptı- ğı elektrik ve enerji projelerinin incelendiği raporlar aynntıh ola- rak değerlendirildi. Yolsuzluk yapılan projeler ayn ayn ele alı- • Ersümer hakkında soruşturma ve yargılama işlemlerini yapmaya TBMM. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı ve Anayasa Mahkemesi yetkili olduğu için herhangi bir suç arfina yer verilmezken, bakanla ilgili suçlamalar üst yazıyla TBMM'ye ulaştınlacak. nn-ken her projede sanıklann so- rumluluğu belirtildi. İddianamede, Cumhur Ersü- mer' in Izmir-Alaçatı Rüzgâr Enerjisi Santralı ihalesinde yap- tığı usulsüzlük anlatıldı. Ihale- nin 10 maddelik şartnamesi, iha- leyi Bakioğlu Holding kazandık- tan sonra 6 maddeye düşürüldü. Santraluı yapılacağı arazi temi- nat gösterilerek Vakıfbank'tan 35 milyon dolar kredi almdı. Er- sümer'in teminat belgesi üzeri- ne kendi el yazısıyla "Bir defa- ya mahsus yapınız" yönünde ta- limatı, yolsuzluğa kamt olarak gösterildi. İddianamede, Enerji Bakanı Ersümer'in yapılan yol- suzluklarda "sorumlu olduğu- na" işaret edilirken görevini ih- mal ettiği belirtildi. Şalk'ın, usulsüz olaylarm an- latımnıda adı geçen Cumhur Er- sümer ile ilgili suçlamalan içe- ren iddianameyi üst yazıyla TB- MM'ye göndererek suç duyuru- sunda bulunması bekleniyor. iddianamede, Gökçeada Rüz- gâr Enerjisi projesi, Kırklareli Doğalgaz Projesi, Cevizlik ve Otluca hidroelektrik santralı pro- jelerinde yapılan usulsüzlüklere de yer verildi. Savcı Şalk, yazı- mını bitirdiği 68 sayfalık iddi- anamenin sayfa sayısının ek ta- kipsizlik kararlanyla artabilece- ğine dikkat çekildı. İddianamede, sanıklar Türk Ceza Yasası'nın "cürüm işlemek içinteşekkül me\ dana getirmek" fiilini düzenleyen 313. maddesi, "çete üyelerine yardun ve yatak- lık"! düzenleyen 314. maddesi ile "rüşvet ahnak ve vermek"le suçlanıyorlar. İddialara yalanlama Tantan: Istifam söz konusu değil İstanbulHaber Servisi-tçişlen Bakanı Sa- dettin Tantan, ANAP Genel Başkanı, Baş- bakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mesırt Yıfanaz'Ia arasında kavgamn ya da istıfası- nnı söz konusu ohnadığım belirterek bu ko- nudaki haberleri yalanladı. Partısinin Fatih ılçe kongresinde konuşan Tantan, verdikleri mücadelede kendilerini hiçbir gücün yıldıramayacağım belirterek "Genel başkanımızia aramızda 'kavga var' gibi bir şeyler uygulamaya sokulmak vc bir 'istıfa' söyiemi hep gündeme getirilmiştir. Böyle bir şey asla söz konusu değfldir. Çün- kü ben iradeyi sizden aldınT dedi. Tantan, yolsuzluk ekonomisınin. ülkemizin var olan ahlaki, siyasi, kültürel ve ekonomik çökün- tüsünü beraberinde getirdiğini, ülkemiz in- sanlannın, kendi çocuklannın geleceği açı- smdan seferberlik anlayışı içinde. kendi ira- delerine sahip çıkan bir eylemi hayata geçir- mek zorunda olduklannı vurguladı. Tantan, "Sovgun düzenine arük 'dur' demek zonın- dayîz. So>gun düzeninin kirli insanlan, arbk kendilerini halkm gözü önünde ka>it aitına ainuşlaıtbr. Ülkede siyasi güvensizBk ortamı varatanlar. menfaat bildiklcrini, halkm gözü önünde kaçınna telaşı içindedirier" dedi. Abanoz: îddialar gerçek dışı İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürü Kazun Abanoz, Milliyet gazetesin- de çıkan haberlerde yer alan emniyet teşki- lati hakkmdaki iddialan yalanladı. Abanoz, iddialann hakaret niteliği taşıdığını belirte- rek "Emnijet teşküanıu yıpratnıaya yönelik gayreâer hakkmda gerekfi bütün >asal işlem- ler >-apdacaknr" dedi. İstanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz, 20-21 Nisan günlerinde Milliyet gazetesin- de Tuncay Özkan'ın yazdığı, Fethullah Gü- l«ı cemaatüıin, emniyet teşkilatı içerisinde örgütlendiği iddiasını konu alan haberle ilgi- li yazıh açıklama yaptı. Abanoz, Tuncay Oz- kan'ın Radikal gazetesinde 1 Şubat 2001 ta- rihinde aynı tür iddialar ileri sürdüğünü anansatarak lçişleri Bakanlığı'nın bu iddi- alarhakkmda yasal incelemeler yaptığıru be- lirtti. Abanoz şöyle devam etti: "Görevünde herhangibirsiyasiideolojik cemaatve grubun hiçbiretkisiyoktur,olamaz.Göre\'ünesnasm- da her türlü eteştiriye açık, saydam ve düriist bir tutum, temel ilketerimden biri ohnuştur. Ancak anayasamn basuıa tanıdığı hak ve m- güriülder, söz konusu ystadB olduğu gibi kö- tüye kullanıiarak kişi ve kuruluşlar tankir edflmemesi bukuksal bir zorunJulukrurr SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Bugün pazar, aylardır yaşadığımız sıkıntılar, açmazJar, haksızlıkJardan yorgun düşmemek mümkün mü! Bir yanda ölümler, diğer yanda yaşamın türlü gaileleri. Aileleri düşünüyorum, çocukları, babalan, anneleri, eşleri ölümün eşiğinde. Birçıkaryol bulamı- yorum. Kendimi günün sorunlanndan uzaklaştırmak istiyorum. Hafta sonu- nu okuyarak geçirdim. Yapı Kredi Ya- yınlan'nın "Kitep-lık" dergisinin "Seç- ki" özel sayısındaki bazı yazılan sizin- le paylaşmak istedim. Fransız göstergebilimci Julia Kris- teva, yazı ile cinsellik üzerine ilginç şeyler söytemiş. Bir söyleşi sırasında ona, yazmak eylemini nasıl tanımlar- sınız diye sormuşlar; şöyle cevapla- mış: "Yazmak eylemi özellikte ve her şeyden önce cinsel bir eylemdir. Ya- zann yaşamış olabileceğinden daha tehlikeli ve dahayoğun bireylem. Bi- ri ilgilendiren yazann gerçekten yaşa- mış olduğu değil, yaşanmış olanınya- zıcıya ğeçirildiği andır." Kristeva, yazarlann yaşamöyküle- rini yazmalannı değerlendiriyor ve bu yazılarda dnsellikJe yazma eylemi ara- Yazmak Cinsel Bir Eylem mi? sındaki bağa dtkkat çekiyor. Ancak, bu yaşamöykülerinden yola çıkarak psikanalitik tahliller yapmanın da ha- ta.fi olduğunu söylüyor. Ona göre cin- sellik, yazılarda hiçbir zaman doğru- dan dile getirilmiyor. Bu alanda psişik bir aydınlatmanın da olmayacağını vurguluyor. Kristeva'ya göre yazarlar cinselliklerini ancak saptınlmış olarak dile getirebüirler: "Yazann metinlerin- de söylemediği bir şeyin, kendiliğin- den, dolambaçsızbirbiçimdeaçıkla- nabileceğini sanmak birçok yaşa- möykücüsüne özgü bir hayalciliktir." Louis Althusser'in yaşamöykü- sünde Kristeva'nın ilgisini, Althus- ser'in yaşadığı depresyon ve onun yadsınması olarak görünen bilimsel söylem arasındaki uçurum çekiyor. Althusser'in yazdıklanyla yaşamı ara- sındaki çelişmeye şöyle vurgu yapı- yor: "Yapıtlan çatlaksız, gediksiz, kı- nksız kavramsal bir çimento gibi, oy- sayaşamı... Onun durumuyazıyoluy- la yûceltmenin tersi: Keyifsizliğin ûs- tüne yapıştınlmış bir bant, oysa ge- nellikleyazarlarsıkıntılannıyazı aracı- lığıyla yutarlar." Roland Barthes'ın öykülerine iliş- kin değerlendırmeleri ise şöyle: "Eş- cinsellik, anne ve ölüm tabulanydı, o eş dost arasında bulunduğunda bile böyleydi. Dünyaya karşı son derece duyartı, hasta bir çocuktu. Ama eş- cinselliğini, sıkıntısından, utangaçlı- ğından, suçluluk duygusundan ve aşın inceliğinden daha gizli ve daha açıklanamaz bulduğundan emin de- ğilim." Kristeva, yazı ile cinsellik arasında- ki ilişki konusunda son olarak şunla- n söyler "Cinselyaşam kendisini ol- duğu gibi dile getiremediğinden, gerçeğin bir versiyonundan başka bir şey olduğunu unutmamak koşuluyla çarpıcı gööıntüler vermek ve yaşa- möyküselgevezelikleryapmakyarar- lıdır, ama bunlan kutsallaştırmamak gerekir. Insan variığının gerçeği, cin- sellik üstüne söylememek ama sü- rekli söylemeye çalışmaktır. Psikana- l'rze giren insanın, başaramayacağını bile bile gerçeği söylemeye çalış- maktan başka çaresiyoktur." • • • Italyan romancı Italo Cafvino da "Cinsellik ve Gülûş" başlıklı makale- sinde yazı ile cinsellik arasındaki ba- ğı inceliyor. O da tıpkı Kristeva gibi, cinselBgin edebiyatta gerçeği tam an- lamıyla yansıtmadığı inancında. "Edebiyatta cinsellik, söylenmeyenin söylenenden daha önemliolduğu bir dildir. Bu ilke yalnızca, iyiya da kötü nedenlerden ötûrû cinseltemalan az ya da çok dolaylı olarak ele alan ya- zarlariçin değil, söylemlerin tüm gü- cünü bu temalara harcayan yazarlar için de geçeriidir. Erotik düşlemleri bütün sınırlan aşmaya yeltenen ya- zarlar bile çoğu zaman olabildiğince açık başlayıp tam da en gerilimli an- larda gizemli bir muğlaklığa kayan bir dil kullanır, sanki sonuç yalnızca dile getirilemez olabilirmiş gibi." Calvino; edebi metinlerde değer ekseninin cinsel ilişkileri mazur gös- termeyle onlara sövüp sayma arasın- da gidip geldiğini düşünüyor. Ona gö- re, bir uçta muzaffer bir heyecan, öte- ki uçta ise "etin ıstırabı"n\n cehenne- mine iniş yer alıyor. Yazının başındaki temaya döner- sek, gerçekten yazmak bir cinsel ey- lem midir? Calvino bu soruyu irdeler- ken şu sonuca vanyor: "Eros'un al- tında gizlendiği kalın, sembolik zırh, arzuyu onun gösterimden ayıran bi- linçliya da bilinçdışı kalkanlar siste- minden başka birşey değildir. Bura- dan bakıldığında edebiyatın tûmü erotiktir, tıpkı bütün düşlerin erotik olması gibi." • • • Calvino ve Kristeva ya da bir baş- kası. Yaşam akıp gidiyor. Edebiyat, yaşam, ölüm ve aşk, ne kadar yakın, ne kadar uzak sözcükler. Krtaplar ara- sında dolaşmak insanı günün sorun- lanndan uzaklara taşıyıp götürüyor. Yazmanın cinsel bir eylem olduğunu hiç düşünmezdim, bu yazılan oku- yana kadar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle