19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 NİSAN 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA \£\IT J i^l j K [email protected] 15 54. Uluslararası Cannes Film Festivali'nde bu yıl ilk kez bir Bosna filmi yanşacak Âmerikan filmleri yoğıuıluklaKûltür Servisi - Bu yıl 9-20 Mayıs tarihlerinde 54.'sü yapılacak olan Uluslararası Cannes Film Festiva- li'nde yanşacak filmler açıklandı. Perşembe günü açıklanan listeye gö- re fesrivalde Âmerikan ve Japon ya- pımı filmler ağırlıkta. Festival ku- ruluna bu yıl 1.798 film önerildi, a- ma bu filmlerden yalnızca 55'i fes- rivalde gösterilecek. Alnn Palmiye için yanşacak 23 filmden beşi ABD, üçü Japon yapımı. Aynca bu yıl Cannes'da ilk kez bir Bosna filmi yanşacak. DanisTanovic'in yönetti- ği film 'No Man's Land' adını taşı- yor. Yanşma dışı bölümde ise Francis Ford Coppola'nın 'Apocarypse Now' adlı filmi, yönetmen tarafindan ke- silen 50 dakikalık bölümüyle birlik- te gösterilecek. Vietnam Savaşı'nı konu alan film 1979'da Cannes'da büyük ödülü almıştı. Öte yandan Ja- pon filmleri de yanşma bölümünde üç, 'Un Certain Regard' (Belli Bir Bakış) bölümünde üç ve geceyansı gösterimlerinde bir filmle temsil edilecek. Bu yıl festivale katılan bazı yönet- menler bir 'deja vu' yaşayacaklar. Çünkü birçok yönetmen daha önce de Cannes'a katılmıştı. Bunlar ara- sında Joel&Ethan Cocn Kardeşler, David Lynch ve Shohei Imamura da bulunuyor. Coen Kardeşler 1991 'de 'Barton Fink'le Altın Palmiye'yi al- mışlardı. Bu yıl ise 'The Man Who Wasn't Here' ile katılıyorlar. 1990 yılında'WBd At Heart' ile Altın Pal- miye'yi alan David Lynch ise Can- nes'a bu yıl 'Mulholland Drive' ad- b fîlmiyle dönüyor. Japon yönetmen Imamura da 1983'te 'The Ballad of Narayama' filmiyle Altın Palmi- ye'yi aldıktan sonra bu yıl 'Warm Water Under a Red Bridge' ile yeni- den Cannes'da. Açılışı Rampllng sunacak Festival organizatörleri hazırhkla- nnı gerçekleştirirken dünyanın dört bir yanından hayranlan da bu yıl fes- tivalde Catherine Deneuve, Antonio Banderas, Gerard Depardieu, John Malkovich, Melanie Griflîth ve mo- dellikten oyunculuğa geçen Fransız LaetitiaCasta'yı görme fırsatını bu- lacaklar. Bu yıl Altın Palmiye ödülünü ve- recek olanjürinin başkanlığmı Nor- veçli aktrist ve yönetmen Iiv UU- man yapacak. Jüride yer alan diğer isimler arasmda aktrist Charlotte Gainsbourg, Tayvanh yönetmen Ed- ward Vang. 'Brazil' adlı kült filmin yönetmeni Terry GflKam da bulunu- yor. Geçen yılki Altın Palmiye ödü- lünü ise Danimarkalı yönetmen Lars Von Trier, 'Karanhkta Dans' ile almıştı. Fesrivalin açılışını aktrist Charlot- teRampKng sunacak veRampling i- ki hafta boyunca ödülleri anons ede- cek. Festivalin yanşma bölümü, Avust- ralyalı yönetmen BazLuhrmann'ın yönettiği ve başrollerinde Nicole Kidman ve Evvan McGregor'un oy- nadığı bir dönem filmi olan 'Moulin Rouge'la açılacak. Film 1890'lann Paris'indeki bohem yaşamı konu alıyor. Yanşma bölümünde yer alan diğer filmler ise şunlar: • Desert Moon (Japon yönetmen Shinji Aoyama) • The Man Who Wasn't Here (ABD'li yönetmen Joel Cohen) • FJoge de l'Amour (Fransız yö- netmen Jean-Luc Godard) • La Pianiste (Alman yönetmen Mkhael Haneke) • MeUennium Mambo (Çinli yö- netmen Hsiao-Hsien) • De l'Eau tiede sous un Pont Ro- uge (Japon yönetmen Shohei Ima- mura) • Shrek (ABD'li yönetmen And- rew Adamson ve Victoria Jenson) • Distance (Japon yönetmen Hiro- kazuKore-Eda) • Mulholland Drive (ABD'li yö- netmen David Lynch) • Kandahar (Iranlı yönetmen Muhsin Makmalbaf) • La Stanza del Figlio (Italyan yö- netmen Nanni Moretti) • Je Rentre a la Maison (Portekiz- li yönetmen Manoel de Oliveira) • D Mestiere delle Armi (Italyan yönetmen Ermanno Ulmi) • The Pledge (ABD'li yönetmen SeanPenn) • Pau il el seu germa (Ispanyol yö- netmen Marc Recha) • Taurus (Rus yönetmen Aksan- derSokurov) • No Man's Land (Bosnalı yönet- men Danis Tanovic) • Et la-bas, quelle heure est-il? FESTIVAL DE CANNES A 1) Sean Penn. 2) Laetitia Casta, 3) Moulin Rouge, 4) David Lynch, 5) Mohsen Makhalbaf, 6) Manoel de Oliveira, 7) Nanni Moretti, 8) Michael Haneke, 9) Charlotte Rampling. (Tayvanlı yönetmen Müıg-Tiang T- sai) • La Reperirion (Fransız yönet- men Catherine Corsini) • La Chambre des Officiers (Fran- sız yönetmen Françots Dupeyron) • Roberto Succo (Fransız yönet- men Cedric Khan) • Va Savoir (Fransız yönetmen Jacques Rivette) • 'Un Certain Regard' (Belli Bir Bakış) bölümünde gösterilecek filmler ise şunlar: • R-XMas (ABD'li yönetmen A- belFerrara) • Maimal (Kırgız yönetmen Ak- tan Abdülkafikov) • La libertad (Arjantınli yönet- men LJsandro Alonso) • Domani (Italyan yönetmen Francesca Archibugi) • Clement (Fransız yönetmen Emmanueüe Bercot) • Ganhar a vida (Portekizli yö- netmen Joao Canijo) • No Such Tbing (ABD'li yönet- men Hal Hartiey) • Lovely Rita (Avusturyalı yönet- men Jessica Hausner) • L'homme qui marche sur la ne- ige (Japon yönetmen Masahiro Ko- bayashi) • Hatouna Mehuheret (Israilli yö- netmen Dover Kosashvili) • Atanarjuat The Fast Runner (Kanadah yönetmen Zacharias Kn- nuk) • Kairo (Japon yönetmen Kyoshi Kurosava) • The Anniversary Party (ABD'li yönetmenler Jennifer Jason Leigh ve Alan Cumming) • A Dog's Day (Hintli yönetmen MuraliNair) • La Route (Kazak yönetmen Da- rehzan Ömerbayev) • Fah talai jone (Taylandlı yönet- men VVisit Sasanatieng) • Hijack Stories (Güney Afrikah yönetmen Oliver Schmitz) • StoryteUing (ABD'li yönetmen Todd Solondz) • H-story (Japon yönetmen No- buhiroSuwa) • Ty da ia da my s tobö (Rus yö- netmen AksandreMeiednsky) • Carrement a l'ouest (Fransız yö- netmen Jacques Doillon) • Amour d'enfance (Fransız yö- netmen Yves Caumon) Lltın Palmiye için yanşacak 23 filmden beşi Âmerikan, üçü Japon yapımı. Festivalin yanşma bölümü, Baz Luhrmann'ın yönettiği 'Moulin Rouge'la açılacak. Yanşma dışı bölümde Coppola'nın 'Kıyamet'i, yönetmenin kestiği 50 dakikalık bölümüyle birlikte gösterilecek. Yanşma dışı bölümdekl filmler • Apocarypse Now (Francis Ford Coppola) • CQ (Roman Coppola) • Human Nature (Michel Gondry) • Avaİon (Mamoru Oshü) • The Center of The VVorid (Wa>- neVVang) • TrouMe Every Day (Claire De- nis) . Ozel gösterimlerde yer alacak olan filmler ise şunlar: • ABC Africa (Abtas Kiarostanu) • D mio viaggio in Itaüa (Martin Scorsese) • Sobibor, 14 Octobre 1943,16 he- ures (Claude Lanzmann) Yönetmen Bela Tarr için filmden önce hazırlanan müzik, aktör kadar önemli Insanlığın öyküsü hep aynı BURCUGÜNÜŞEN Bu yıl Istanbul Film Festivali'nin 'Dûnya Festhalkrinden' bölümünde Macar yönetmen Bela Tarr'ın 2000 yapımı 'Karanük Armoni- ler' adlı filmi gösteriliyor. Festival izleyicile- ri, Tarr'ı yedi saatlik filmi 'Şeytan Tango- su'ndan (Satantango) tanıyorlar. Macar yönet- men, 'KaranhkArmonfler' fılminın gösterimi- ne katılmak üzere Istanbul'a geldi. Tarr, film- lerinin ticari sinemanın anti-tezi olduğu konu- sunda şunlan söylüyor: "Tkari sinema nedir bümryorum. Başka rürlü yapamayacağmı için böyie filmler yapıyorum. BUgi ver/kes/bügi ver/kes, bu bana çoksıkıa griiyor." Tarr'a göre insanlığın yalnızca tek bir öykü- sü var. Ve bu öykünün ardında yatan psikolo- jik süreçleri anyor yönetmen. "Insan öykükri hep aynıdır. Bu öykünün anbna bakmak iste- dsn. Ve insaniann yüzJerini, gözierini izkdiği- nizde onlann içinde ne ohıp bitfiğini görürsü- nüz. Bu yüzden psikolojiksüreçlerle Ugflendim. Insan öykûleri hep birdir, ama bunun yanı sıra dnğanm, zamanın ve hayvanlann da bir öykü- sü vanhr." Film yapmanın asbnda daha çok uygulamaya yönelik bir şey olduğunu düşünü- yor Tan. "Bana kuramsal bir öneriyte getenk- re hemen oyuncularm kfan olduğunu, kamera- nın nerede duracağuu, çekim mekânlarnu vb. soranm."1987'dekı > Damnation' adlı filmin- den beri Macar romanct LasdoKrasznahorkai ile birlikte çahşan yönetmenin, Krasznahor- kai'den bir uyarlama olan 'Şeytan Tangosu' fil- mini gerçekleştinnek yedi yılını alır. 1994'te çekilen film uluslararası alanda büyük beğeni toplar. Yönetmen, Krasznahorkai'nin çok güç- lü bir edebi dil kullandığını ve bunu perdede yansıtmanın çok zor olduğunu söylüyor. Dün- yaya aynı pencereden bakıyorlar, ama çahşır- ken sanat ve felsefeden değil, daha pratik şey- lerden söz ediyoriar. Bela Tarr, hep aynı müzisyenle çalışıyor Mi- hah/ Vig. Müziğin, kendisi için bir aktör kadar önemli olduğunu söyleyen Tarr, filmin çekim- lerine başlamadan önce müziğini hazırhyor. Aynı zamanda Berlin'de Alman Film ve Te- levizyon Akademisi'nde de dersler veren Tarr'ın öğrencileri arasında bir Türk sinemacı olan Nuray Şahin de bulunuyor.Yeni filminin senaryosu hazır. Film, Georges Simenon'un 30'larda yazdığı kısa öykü 'Man from Lon- don'dan bir uyarlama olacak. Yeni filmi Simenon'un öykfisünden uyariama. 'Alexandre Trauner: Sinemayla 50 Yıl' sergisi Fransız Kültür Merkezi'nde Iki görsel sanabn ııstası Sergi, Trauner'in yapıtlannı yansıtan tabto- lar, eskizier ve fotoğraflardan ohışuyor. Kültür Servisi-20. Uluslara- rası Istanbul Film Festivali çer- çevesinde, ünlü set tasanmcısı AlexandreTrauner'in yapıtlan- nı yansıtan tablolar, eskizier ve fotoğraflardan oluşan bir sergi, 12 Mayıs'a dek Fransız Kültür Mericezi sergi salonunda yer alı- yor. 'Alesandre Trauner: Sine- mayla 50 Yıl' adını taşıyan ser- gi. sinema tarihinin büyüleyici yapıtlannuı zenginliğini gözler önüne seriyor. Bu kapsamlı sergi, bir değil i- ki görsel sanatın -resmin ve si- nemanın- ustası olan bir sanat- çının son derece zengın ve ya- ratıcı çahşmalanna benzersiz bir bakış açısı getirmeyi amaç- lıyor. Seçkin bir tablo, çizim ve fotoğrafkoleksiyonu aracıhğıy- la Alexandre Trauner'in hâlâ si- nema tarihinin uzun ve aynlmaz bir parçasmı oluşturan yüksek prestijli kariyerinin izini sürü- yor. Macaristan'da doğan Trauner, 1929'da Paris'e yerleşmiş ve si- nemaya tutkuyla bağlanmıştır. 1932 yılında, yazar Jacques Prevert'le karşılaşması onun için bir dönüm noktası olmuş- tur. Yirmi yıl boyunca, Trauner, Fransız sinemasının altın çağın- da, set tasanmcısı olarak etkin bir rol oynamıştır. Uluslararası arenada önemli bir başan yaka- layan Trauner'in dekorlannnı biçimi, rengi ve atmosferi Mar- cei Carne'nin 'Les Enfants du Paradis / Cennetin Çoculdan', '(^ıai des Brumes / Sister Rıhü- mı' ya da 'Hotel du Nord / Ku- zey Otefi' gıbi 'şiirsel gerçekçi- Hk' akımınm başyapıtlanmn ba- şansında önemli rol oynamıştır. Trauner'in başansının özgünlü- ğü, film tasanmının büyülü trompe4'oei (göz aldatmacası) hilelerini gerçek bir ressamuı özeni ve disipliniyle bu-leştir- mesinde yanyordu ve bu konu- daki yaratıcılığı eşsizdi. KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Bir Osmanlı Doktoru, Bir Cumhuriyet Aydını Gerçek bir cumhuriyet beyefendisi olan Cahit Kayra'nın heryeni kitabını severek, saygıyia ve hay- ranlıkla okuyorum yıllardır. Sayın Kayra belgesel ya- pıtlannda olsun, anılannda olsun, dilimize çevirme- yi seçtiği yapıtlarda olsun mutlaka okurunun önüne önemsenmesi gereken bir meseleyi bırakır. Öyküle- rinde, denemelerinde her zaman derin bir ironi, bir kara-mizah ustasının incelikli kalemini duyumsarsı- nız. Işte, Büke Yayınlan'ndan yeni çıkan bir kitap du- ruyor masamda: Doktor Şerafettin Mağmumi'nin yüzyıl önce Anadolu'yu ve Suriye'yi gezerek yazdı- ğı Bir Osmanlı Doktorunun Anılan. Bu olağanüstü kitabın ilk basımı ancak 1908 Meşrutiyeti'nden son- ra yapılabilmiş. Sayın Cahit Kayra işte bu kitabı en- fes bir Türkçe ile ve zengin bir dipnotu toplamıyla dilimize armağan ediyor. Her şeyden önce üstüne titrememiz gereken bir olgunun, yani cumhuriyetin öncesinde Anadolu'nun ne halde olduğunu bir doktor gözüyle anlatan bu hem önemli hem değerli hem trajik hem de komik kitabı özellikle cumhuriyet düşmanlanna hararetle öneriyorum. "18907; yıllarda büyük bir kolera salgını ülkeyi ka- sıp kavurmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti, impa- ratorluğun sağlık işleriniyönetmesi için Bongovvsky adındaki biryabancıyı işbaşma getirmiş ve kendisi- ne de bir paşalık rütbesi vermiştir (Ikibinbir yılında Türkiye'de okuyorum bu satırları, aklıma dünkü ga- zeteler geliyor. mb). Genç doktor Şerafettin Mağmu- mi bu kadro içinde kolera ile savaşmak için önce Bursa-Balıkesirbölgesine, sonra Adana, Adıyaman, Maraş, Antep, Halep, Beyrut ve Şam'ı kapsayan bölgeye (bu kez Grup Başkanı ve müfettış olarak) gönderilmiştir. Genç doktorun gittığiyeherdeyalnız kolera değil, kanlı diyare, dizanteh, tifo ve bulaşıcı olan ya da olmayan bütün hastalıklar kol gezmek- tedir. Bursa'da lağımlar içme sulanna kanşmakta- dır. Atranos'ta (Orhaneli) dağ köylehnde yediden yetmişe frengiliinsanlar vardır. Adana 'daki hastane- de ne doktor ne de ilaç vardır. Çukurova'da ınsan- cıklarpamuk tarialannda böceklergibi dökülüp git- mektedirler. Hacı, hoca ve müftü takımı çağdaş he- kimliğe karşı çıkmaktadır. Kentlerpislik içindedir. En büyük kentlerde ilaç bulunamazken Fransızların, Amerikalıların hastaneleri vardır. Adana kırk bin nü- fusludur ve orada da lağımlarsokaklarda akar. Ada- na'nın ilçesi Tarsus'ta günde on beş-yirmi kişı ko- leradan ölür, ölüleri gömecek insan bulunmaz. (...) yerelyönetimlerbirçok ilde cahillenn elindedir. Dev- let ise kolera ile mücadele için gönderdiği doktorun yol parasını ödeyemez." Bu satırlar Sayın Kayra'nın kitaba yazdığı enfes önsözden. Kitap, dipnotlannın yanı sıra birbirinden güzel birçok fotoğrafı da içerıyor. Bir de doktor Şe- rafettin Mağmumi'nin diğer yapıtlannın bir listesi var ki, sanki onsuz bu Kuşbakışı eksık kalacak. Hepsi yayımlanmış bu kitaplann: ., . . . Kamus-u tıbbi . , '. Büşlüngeç (Makaleler) Ramazan Hediyesi • •'•« Vücud-u Beşer (Anatomi Kitabı) A & Koleraya Karşı Müdafaa L ; r Seyahat Anılan (Brüksel-Londra) «A-. Seyarıat Anılan (Fransa) . . Seyahat Anılan (Italya- Isviçre) Nasıl Zengin Olunur • t , llm-i Nebatat (Bitki bilimi) ••• Bir Osmanlı Doktorunun Anıları'nı okuyun. Nere- den nereye geldiğimizi ve kimler, hangi güçler tara- findan yine oraya döndürülmek istendiğimizi göre- cek, düşüneceksiniz. Ben kendi hesabıma: "Bu u- lus yüzyıllardan beri mürtecilerin, cahillerin, ikiyüz- lülerin sözlerine inanmak saflığı yüzünden bu halle- re düşmüş veyeniden aklını başına toplamakzorun- da kalmıştır" diyen Mustafa Kemal'i düşündüm. Kaynağı için lütfen Cahit Kayra'nın SevrDosyası ad- lı bir başka yapıtına bakınız! Şef Giuseppe Sinopoli öldü • BERLİN(AA)- Ünlü Italyan orkestra şefi Giuseppe Sinopoli'nin Almanya'da Deutsche Oper adlı Alman operasında verdiği konser sırasında kalp krizi geçirekek öldüğü bildirildi. Operadan yapılan açıklamada, dünyanın birçok önemli salonunda konserler veren 54 yaşındaki orkestra şefi Sinopoli'nin, Giuseppe Verdi'nin Aida operasınm 3 perdesinin son bölümlerinin oynandığı sırada, geçirdiği kalp krizi sonucu olduğu yere yığıldığı kaydedildi. Açıklamada, müzisyenler tarafından derhal kulise götürülen Italyan şefin. burada yapılan ilk müdahalelere karşm kurtanlamadığı belirtildi. ,. = - _** İSTANBUL FİLM FESTİVALİ'NDE BUGUN • BEYOĞLU EMEK'te saat 10.30'da Gûlünç Felix, saat 13.30'da Hotel Splendide, saat 16.00'da Benim Kuşağun, saat 21.30'da Veda isimli filmler izlenebilir. (293 84 39) • BEYOĞLU ATLAS'ta saat 10.30'da Küçük Şevgili, saat 13.30 ve 19.30'da 27 Eksik Öpücûk, saat 16.00 ve 21.30'da Sekiz Buçuk isimli filmler yer alacak. (252 85 76) • BEYOĞLU SİNEPOP'ta saat 10.30'da AteşliKan. saat 13.30'da Placido Rizzotto, saat 16.00'da Sisler Rıhtmn, saat 19.00'da Kadın Olduğum Gün, saat 21.30'da Her şey Bugün Başhyor isimli filmler izlenebilir. (251 11 67) • BEYOĞLU BEYOĞLU'nda saat 10.30 ve 16.00'da Fellini Anlatıyor - Ferreri, SenL., saat 13.30'da Kamera Benim Aşknn, saat 19.00'daNâzun Hikmet Şarkılan- Moni, saat 21.30'da Bernardo Bertolucci: Bir Ozanın filmleri izlenebilir. (251 32 40) • KADIKÖY REXX'te saat 10.30'da Kumun Ahmda, saat 13.30'da Anita Treni Kaçjrmadı, saat 16.00'da Kippur. saat 19.00'da Düğün, saat 21.30'da Paris'te Son Tango filmleri izlenebilir. (336 01 12)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle